Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, faaliyet raporunda kurumdaki ‘zayıflıkları’ sıraladı:Personel bilinci yetersiz
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı geçen yıla yönelik hazırladığı faaliyet raporunda kurumsal değerlendirme yaparken, “üstünlükler” ve “zayıflıklara” da yer verdi. Bakanlık hizmetlerinin sunumunda yararlanılan teknolojilerin, bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeyi aynı düzeyde takip edemediğine işaret edilen raporda, personele yönelik eleştiride de bulunuldu. Raporda, “Siber güvenlik politikalarına ilişkin bakanlık personeli bilincinin yeterli düzeyde olmaması” zayıflık olarak gösterildi. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün faaliyet raporunda ise “itiraf gibi” tespitler yer aldı. Yeşil alanların ve su havzalarının korunmasındaki eksiklikler, personele ekonomik ve sosyal açıdan yeterli destek verilmemesi “zayıf yönler” olarak sıralandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın 2024 Yılı Faaliyet Raporu yayınlandı. Raporda, “kurumsal kabiliyet ve kapasitenin değerlendirilmesi” başlığı altında “üstünlükler” ve “zayıflıklara” da yer verildi. Raporda, “zayıflıklar” şöyle sıralandı:- Personelin gelişen teknolojilere uyum sağlama konusundaki bilgi ve deneyim eksikliği.- Bakanlık hizmetlerinin sunumunda yararlanılan teknolojilerin, bilişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeyi aynı düzeyde takip edememesi.- Siber güvenlik politikalarına ilişkin bakanlık personeli bilincinin yeterli düzeyde olmaması.- Merkez ve taşra teşkilatında hizmet binalarının yetersiz olması.- Sosyal tesis ve fiziki imkanların eksikliği.‘ÜSTÜNLÜKLER’ NELERRaporda yer verilen “üstünlüklerden” bazıları da şöyle:- Kamu altyapı yatırımlarının önemli bir bölümünü yönlendiren bir bakanlık olması.- Katma değeri yüksek ulaştırma ve altyapı yatırım projelerini gerçekleştirme kapasitesinin bulunması.- Ulusal ve uluslararası geçerliliği olan belgeleri verme yetkisine sahip olması.- Ulusal güvenliğin önemli bir unsuru haline gelen siber güvenliğe ilişkin farkındalık çalışmalarına ağırlık verilmesi.‘İTİRAF GİBİ’ TESPİTLERKarayolları Genel Müdürlüğü’nün 2024 Yılı Faaliyet Raporu’nda da “zayıf yönler” sıralanırken, “itiraf gibi” tespitler yer aldı. Raporda “zayıf yönler” şöyle sıralandı:- Çevreye duyarlılıktaki eksiklikler (yol boyu ağaçlandırması, gürültü perdeleri, yeşil alanların ve su havzalarının korunması).- Üst politika belgelerindeki hedefler ve proje stoğu dikkate alındığında yapım öncesi sürece yeterli zaman ayrılamaması.- Personele ekonomik ve sosyal açıdan yeterli destek verilmemesi.- Ulusal ve uluslararası stratejilerin belirlenmesinde ve uygulanmasında etkinlik.- Karayolu kariyer uzmanlığına geçilememesi.- Paydaş/vatandaş ilişkileri yönetimi (halkın karayolu projelerine katılımını sağlama ve görüşlerini almadaki eksiklikler).- Görevde yükselmeye ilişkin belirlenen esasların uygulamasında karşılaşılan güçlükler.- Personelin kurumsal sorumluluklarına dair karşılaştıkları hukuksal sıkıntılarda, kurumdan yeterli destek bulamaması.
Source: Mustafa Çakır
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır”ın sosyal medya hesapları askıya alındı: “Siyasi bir susturma girişimi”
Türkiyede son günlerde pek çok sosyal medya hesabı kısıtlamalara ve engellere maruz kalırken, Milli Yol Partisinden yapılan açıklamaya göre, partinin genel başkanı Remzi Çayırın sosyal medya hesapları da sürekli olarak askıya alınmaya başladı. Açıklamada, Çayırın sosyal medya hesaplarının sık sık askıya alınmasının yanı sıra, hesaplara siber saldırılar da yapıldığı belirtildi. Bu durumun endişe yarattığı vurgulanan açıklamada Çayırın X hesaplarının sürekli olarak askıya alınması ve Instagram hesabının iki günde bir saldırıya uğraması, siyasi bir susturma girişimi olarak değerlendiriliyor denildi. Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayırın merhum Muhsin Yazıcıoğlunun dava arkadaşı ve yolundan giden tek kişi olduğu belirtilen açıklamada, sosyal medya platformlarının zaman zaman terörizm ve şiddet içerikli paylaşımlar dolayısıyla bazı hesapları askıya aldığı hatırlatıldı. Açıklamada şunlar vurgulandı:Twitter (yeni adıyla X) 2015in ortasından 2016 sonuna kadar 636 bin 248 hesabı şiddet ve teröre teşvik gerekçesiyle askıya aldı. Ancak siyasi figürlerin hesaplarının askıya alınması ve sürekli saldırıya uğraması, ifade özgürlüğü ve demokratik değerler açısından tartışmalara neden oluyor. Remzi Çayırın destekçileri, bu saldırıların ve hesap askıya almalarının, onun siyasi duruşunu ve Muhsin Yazıcıoğlunun mirasını sürdürme çabasını engellemeye yönelik olduğunu düşünüyor. Kamuoyunda, sosyal medya platformlarının bu tür durumlara karşı daha adil ve şeffaf bir yaklaşım sergilemesi gerektiği yönünde talepler artıyor.
Source: Anka