“Son Dakika Gelişmeleri – Türkiye’de Çete Operasyonları ve Rusya’daki Trajik Olaylar”

Çığırından çıkma hali, ve askeri anayasa masalı

Devletle, AKP’li belediyelerle her türlü alengirli işler çeviren “işadamı” kılıklı birini kuyruğundan yakaladılar, hakkında her şeyi araştırmışlar, AKP’li belediyelerle ilişkili durumlarını görmüşler, şirketlerine el koymuşlar; çete merkezi ilan etmişler… Tabii CHP’li bazı belediyelerden de herhalde düşük bedel vererek ihale almış adam. CHP’liler de yahu AKP ile de iş yapmış, başımıza bir şey gelmez demişlerdir. Öt bakalım demişler kendisine, CHP’li belediyeleri nasıl suçlayacağı konusunda da bir yol haritası göstermişlerdir. ÇOCUKSU AĞLAMA Çok tipik, “Rüşvet vermeden hak edişimi vermiyorlar” , en basitinden suçlama. Bu yeter, zaten savcılığa belge falan gerekmiyor, önemli olan CHP’li belediyeleri tutuklamak için bahane bulmak. Beşinci operasyon… Her operasyonda bir itirafçı ele geçirip onu kullanarak yeni operasyonları başlatma yöntemini keşfetmişler. Fena değil yöntem, her operasyonda ortalama 50 kişilik bir “hasat” . 1’e 50 veriyor yöntem. Daha ne olsun! “SES VER TÜRKİYE” Evet bir siyasi deprem ülkeye yayılıyor. Pek de uzak olmayan bir zaman içinde yıkıntılara doğru sesleneceğiz hey kimse var mı, huuu! Herkesi susturma çabası içindeler, bu önemli. Belediyeleri yerle bir eden operasyonlara kimsenin karşı çıkmaması gerek. Hiç kimsenin! Hiçbir örgütlü dernek, yurtsever, ister işadamı olsun, ister bilim insanı, hele hele gençler, susun oturun… TÜSİAD, en önemli işverenler derneğinin yöneticilerine bu nedenle kollarına giren polislerle fotoğraf verdiriyorlar: Susun! Sendikalar, hepsi sarı neredeyse. Ben mümkün olduğunca kopartacağım yüksek orana bakarım. BİLİM CEPLERE AKIYOR Bilim, üniversiteler zaten baştan kuşatılmış. Birisi tıp öğrencilerine talkım veriyor, hele bir ufacık hareket edin, kendinizi kapının önünde bulursunuz. Bazıları aylık milyon liraları aşan maaşlarını ceplerine indirmeye bakıyor. Ülkenin bilimini çalıyor. Tepesine kondurulduğu üniversitesini zapturapt altında tutmanın bedeli olarak. Patronlar derslerini aldılar. Bilim insanı unvanlılar kendilerini kurtarmaya odaklı. Bir de Boğaziçili akademisyenler var. Dün 31 Mayıs’tı, Gezi protestosu korkusu, ne olur ne olmaz yeniden Gezi Parkı’na çıkarlar diye, devletin memurları Taksim ve yakın metro istasyonlarında durmayı yasakladılar. *** Ve kendilerinin 2017’de sıfırdan inşa edip tek adam sistemine geçtikleri, pek çok maddesine uymadıkları anayasalarını, sanki 1982 askerlerin anayasası imiş gibi, “Darbe anayasasından kurtulacağız” uyduruk bahanesi ile yeni anayasa yapacaklar. Evet değiştirilecek bir anayasa var, tek adam anayasası. Bunun cesaretle söylenmesi ve muhalefetin yeni anayasa anlayışlarının ana hatlarını ortaya koyması gerekir. DEM”SİZ ZAMANLAR GÜNDEMDE Saray 10 kişilik adamlarıyla bir hazırlığa başladı. Muhalefet ise seyrediyor! Adeta kendi derdine düşmüş. CHP merkezini dağıtacak bir çığ hazırlığı da var mahkemelerde. Kürtler kendi dertlerinde, lafların ötesinde ne CHP umurlarında ne operasyonlar… CHP, DEM’siz zamanların hesabını düşünüyor mu? Elleri böğürlerinde, yakın geleceği seyredebilirler. DEM ile şimdi “demlenme” zamanı Bahçeli ve iktidarın elinde. Doğru kurulmayan hesaplar iktidarlarına mal olabilir. Herkes ince hesaplar içinde.

Source: Orhan Bursalı


Kim Kime Dum Duma – 1 Haziran 2025

eGazete Giriş

Okuma Listem

Resmi İlanlar

Cumhuriyet”in Egesi

Kültür Sanat

Cumhuriyet Pazar

Sürdürülebilirlik

Cumhuriyet Kitap

Hava Durumu

Namaz Vakitleri

Kim Kime Dum Duma – 1 Haziran 2025

Cumhuriyete Özel

Kim Kime Dum Duma – 1 Haziran 2025

1.06.2025 04:00:00

Güncellenme: 1.06.2025 04:00:00

İlgili Konular:

En Çok Okunanlar

İBB soruşturmasında yeni operasyon!
Son dakika haberi… İBB’ye yönelik soruşturma kapsamında yeni bir operasyon dalgası daha geldi. Aralarında Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe ve Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara”nın da bulunduğu 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.

Taksim ve Şişhane metro istasyonları kapatılacak!
İstanbul Valiliği”nin aldığı karar doğrultusunda bugün saat 15.00 itibarıyla ikinci bir duyuruya kadar M2 Yenikapı-Hacıosman Metro Hattının Taksim istasyonu, Şişhane istasyonu İstiklal Caddesi girişi ve F1 Taksim-Kabataş Füniküler Hattı işletmeye kapalı olacak. Araçlar Taksim istasyonunda durmayarak seferine devam edecek.

Özcan”dan Kılıçdaroğlu”na çok sert sözler!
Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurultayla ilgili açıklamalarına sert tepki gösteren Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, “Sayın İnce ile girdiğiniz yarışların perde arkasını, kimin kime imza verdiğini ya da çektiğini açıklarım” ifadelerini kullandı.

“Mesele görüntülerden ibaret değil”
Türkiye”nin konuştuğu Marmaray’da yaşanan yumruklu saldırıyı kayda alan gazeteci Fuat Kozluklu olayın öncesine dair açıklama yaptı, meselenin görüntülerden ibaret olmadığını ifade etti.

Source: Behiç Ak


Uğruna can vereceğimiz bir vatan olsun da, vatan sağolsun

Erzincan’da dünyaya geldi. Ailesi Erzurum Şenkayalıydı.

Babası Erzincan SSK Hastanesi’nde işçi olarak çalışıyordu. Annesi ise okuma yazma bilmemesine karşın, 4 çocuğunun iyi eğitim almaları için çırpınan, adeta saçını süpürge yapan bir ev kadını…

Babasının tayini üzerine geldikleri Erzurum’da taşındıkları ev, toprak damlıydı. Yağmur yağdığında her tarafı akıyordu. Böyle durumlarda annesiyle birlikte evin içinde koşuşurlar, tencere, kova ne bulurlarsa, akan yerlere koyarlardı.

Ama günün birinde öylesine yoğun yağdı ki bunlar yetmedi. Annesinin tek eşyaları olan yatakların ıslanmasını önlemek için çırpınması yetmemiş, hepsi sırılsıklam olmuştu. Cefakar kadın “Ben akşama sizi nerede yatıracağım” diyerek hüngür hüngür ağlamıştı.

Erzurum’un Doğu sınırındaki Şehitler Mahallesi’nde çatılı bir ev kiraladıklarında kendilerini sınıf atlamış, adeta zengin olmuş gibi hissettiler. Zira artık yağmur yağdığında ıslak yataklarda uyumak zorunda kalmayacaklardı!..

Henüz 7-8 yaşlarındayken, ısının sıfırın altında 30 derecelerde dolaştığı dondurucu bir günde, sokakta arkadaşlarıyla oyuna dalınca, lastik ayakkabılarının su geçirip ayaklarının donduğunu fark edememişti. Zor bela geldiği evde annesi hemen ayaklarını suyun altına soktu. Buz gibi su, sanki kaynar çaydanlıktan dökülüyormuş gibi canını yakıyordu. Yavrusunun feryatlarına dayanamayan annesi, hemen ayaklarını göğsüne bastı. Ana-oğul, dakikalarca böyle kaldılar. Sonunda çilekeş anneciği, yavrusunun küçücük ayaklarını kurtarıp açmayı başarmıştı.

(Doğu’nun lastik ayakkabılı çocuklarının çoğu, soğuktan romatizma olur. Küçükken yakalanılan romatizma, ilerleyen yaşlarda kalbe sirayet eder. Zamanında tedavi edilmeyen kalp romatizması hastaları da erken yaşlarda yitip giderler. U.D.)

Bir yaz tatilinde, aile bütçesine katkıda bulunabilmek için ayakkabı boyacılığı yaptı. O sırada 8 veya 9 yaşındaydı. Sandığı hazırlayınca, doğruca Gölbaşı’ndaki otobüs duraklarının yolunu tuttu. Tüm boyacılar sıra sıra dizilmiş, müşteri kapmaya çalışıyorlardı. Ama onun el yapımı sandığı en kötülerden biriydi. Tüm parası ancak siyah ve kahverengi olmak üzere iki çeşit boya almaya yetmişti. O nedenle sandığı gören uzaklaşıyordu. Nihayet bir belediye süpürgecisinin ayakkabısını yarı fiyatına boyadı. Ama adam beğenmemişti. “Ulan bu nasıl boya” diye bağırıp, süpürgeyle kovalamaya başladı. Kaçıp, dayak yemekten kurtulmuştu ama yaşadıkları çok ağrına gitmişti. Bir daha da ayakkabı boyamaya çıkmadı.

Okullarında zenginliğin simgesi kumaş önlüktü. Sadece birkaç çocuğun kumaş önlüğü vardı. Diğerlerinin tümü naylon önlüklüydü. Kışları sobanın başında ısınmaya çalışırken naylon önlükler dayanmaz erirdi.

Uzun, esmer, zayıf, çelimsiz bir çocuktu. Tipik bir yoksul çocuğu. İlkokul öğretmeni Fahriye Yılmaz, onu çok severdi. Erzurum’un köklü ailelerinden birinin kızıydı. Onu 5 yıl boyunca bir öğrenciden çok, çocuğu gibi severek okuttu.

Lise çağı geldiğinde, ağabeyiyle birlikte Doğu’nun en iyi okullarından biri olan Erzurum Lisesi’ne kaydolmak istedi. Varoştan geldiği için kentin sosyo-ekonomik düzeyi iyi ailelerin çocuklarının okuduğu okula almak istemediler. Ama tüm engelleri aşarak o güzel okula girmeyi başardı.

Yoksul olduğunu Erzurum Lisesi’nde öğrendi. Orada solcu oldu. Solcu olduğunu da üniversitede fark etti!..

Üniversiteye hazırlık telaşı başlamıştı. Parası olanlar dershaneye gidiyordu. Oysa onlarda para olmadığı için dershane, hatta üniversiteye hazırlık kitabı bile yoktu. Evde battaniyeye sarılıp lise ders kitaplarına bakarak üniversiteye hazırlanmaya çalışıyorlardı. Allah’tan matematik hocaları Zafer Bey ve kısa süreliğine dershaneye giden can dostu, sıra arkadaşı Alpaslan yardımcı oluyordu.

Gazi Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünü kazanınca, hemşire ablası ve astsubay eşinin Ankara Etimesgut’taki lojmanlarına taşındı. Üniversiteyi 4 yılda bitirirken meslek sınavlarına hazırlanmayı da ihmal etmedi. Ayrıca İngilizce ve Almancasını da ilerletti.

Mezun olur olmaz, Ziraat Bankası Uzmanlığı ile Hazine Kontrolörlüğü sınavlarına girip, bin kişi arasından dereceyle kazandı. Bunlar için yapılan sözlü sınavlara hayatının rol modellerinden CHP İzmir Milletvekili Aşkın Türeli ağabeyinin takım elbisesini giyerek gitmişti!..

İş hayatına Hazine Kontrolörü olarak başladı. Görevi gereği bankaları, bakanlıkları ve KİT’leri denetliyordu. Hayali ihracattan banka soruşturmalarına, kara para incelemelerinden büyük alt yapı projelerine kadar birçok konuda inceleme, araştırma ve soruşturmayı üstleniyordu. Gözü çok karaydı. Görevdeki bakanlar hakkında bile yolsuzluk fezlekesi düzenleyip, yargıya gönderiyor, asla çifte standart uygulamıyordu. Yönetimle sorunlar yaşadığı oluyordu ama Allah hakkı için, AKP dönemine kadar hiçbir bakan ve müsteşarın, görevini yapmasına engel çıkardığını hatırlamıyordu.

2004 yılında kıdem sırası gereği yurt dışına gönderildi. Bir yıl süreyle Virginia Richmond’da kaldı. Ardından Carnegie Mellon Üniversitesi’nde “Kamu Politikaları ve Yönetimi” alanında yüksek lisans yaptı. 2007 yılında Türkiye’ye döndüğünde “Fakir Ailelere Kömür Dağıtımı” projesini inceleme görevini üstlendi. Her yıl rutin olarak yapılan incelemelerde o tarihe kadar hiçbir sorun tespit edilmemiş ve Hazine yaklaşık 1 milyar dolar para ödemişti. Soruşturmayı derinleştirdiğinde örgütlü bir yolsuzluk düzeni kurulduğunu gördü. Suç duyurusu raporu düzenleyip, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.

Bu olay mesleğinde sonun başlangıcıydı. Hazırladığı rapor nedeniyle başına gelmedik kalmadı. Tüm görevleri elinden alındı, mobinge uğradı.

Raporu 4 yıl boyunca işleme konulmadı. En sonunda af kanunu çıkarıp, sorumluları akladılar. Bu arada devletin 4 milyar dolarını heba ettikleri gibi, yüzlerce maden işçisinin canına kıydılar. Bolu, Şırnak, Zonguldak ve Soma’da maden işçileri bu yolsuzluk konusu kömürleri çıkarırken, katliam gibi kazalarda can verdiler.

Erzurum’un yoksul Şenkaya Mahallesi’nin, naylon önlüklü, lastik ayakkabılı, zayıf, çelimsiz bu işçi çocuğu kim biliyor musunuz?

2011 yılından itibaren 4 dönem CHP İstanbul Milletvekili olan Aykut Erdoğdu…

İşte bu Aykut Erdoğdu, günün birinde sosyal medya hesabından yorumunu size bıraktığım şu yazıyı paylaştı:

“Ankara Adliyesi’nde milletvekili olduğum sırada hakkımda düzenlenen fezlekelerle ilgili ifade vermek üzere geldim…Bu fezlekelerin çoğu milletvekiliyken açıkladığım yolsuzluklarla ilgili…Hepsi belgeli…Hepsi Sayıştay raporlarında var…Suçlamalar ‘yolsuzluk’, ‘hırsızlık’, ‘yetim hakkı’ gibi ifadeler kullandığım yönünde…Bu suçlamalara savunmamı yaparım…

Benim üzüldüğüm her biri milyarlarca dolarlık kamu zararına yol açan bu iddialarımla ilgili tek bir dava açılmaması…

İfadelerimde savcılardan ve hakimlerden iddialarımın doğruluğunun araştırılmasını eğer iddialarım haksızsa her cezaya razı olduğumu söylüyorum…

Ancak hiçbir iddiam araştırılmadı…Araştırılmıyor…Bu benim kişisel meselem değil…

Mesele, üzeri örtülen bu yolsuzlukların ülkemizin bekasını tehdit eder boyutlara ulaşması…

Telekom özelleştirmesinde en az 30 milyar dolar…

Enerji yolsuzluklarında toplamda en az 50 milyar dolar…

Sadece 3. havalimanı ihalesinde en az 6 milyar avro kamu zararı olduğunu belgeleriyle ispat ettim…

Bunlar hakkında yapılmış tek bir işlem yok…

Benim hakkımda düzenlenmiş onlarca fezleke var…

İkisinden hapis cezası almıştım zaten…Birini Anayasa Mahkemesi bozdu…Kalanları devam ediyor…Gerçekten önemli değil…

Bu yolsuzluklar bu güzel vatanın geleceğini karartıyor…Çürütüp yıkmasından çekiniyorum…

Uğruna can vereceğimiz bir Vatan olsun da…

VATAN SAĞ OLSUN…”

Ve dün sabah, şafak vakti yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi bağlantılı 5. dalga operasyonunda gözaltı kararı verilen 47 kişiden biri Aykut Erdoğdu oldu…

Source: Uğur Dündar


Rusya”da köprü çöktü, yolcu treni raylardan çıktı! Çok sayıda ölü ve yaralı var

Rusya”nın Belarus ve Ukrayna sınırı yakınında bulunan Bryansk bölgesinde köprü çöktü ve yolcu treni raylardan çıktı. Feci olay sonrası ortalık savaş alanına dönerken adrese çok sayıda ekip sevk edildi.

3 ÖLÜ 28 YARALI VAR

Bryansk Valisi Aleksandr Bogomaz yaptığı açıklamada olayın tren ve araçların karıştığı kazalara yol açtığını açıkladı. Gelen ilk bilgiler arasında 3 kişinin hayatını kaybetti, 28 kişinin de yaralandığı yer aldı. Ekipler ölü sayısının artmasından endişeli olduklarını dile getirdi. .

YASADIŞI MÜDAHALE İDDİASI!

Moskova Demiryolları kazaya dair yaptığı açıklamada “” söyledi.

Kurtarma ekipleri hasar gören vagonlar ile lokomotifi incelemeye devam ediyor.

Source: Sevda Altunbaş


Rusya”da köprü trenin üstüne çöktü! Çok sayıda ölü

Rusya”nın Belarus ve Ukrayna sınırı yakınında yer alan Bryansk Bölgesi’nde bir köprü, Klimov-Moskova seferini yapan yolcu treninin üzerine çöktü.Raydan çıkan trende ilk olarak üç kişinin hayatını kaybettiği, 28 kişi ise yaralandığı açıklandı.Reuters”ın Bryansk Bölge Valisi”ne dayandırdığı haberine göre ölü sayısı 7″ye yükseldi.Kurtarma ekiplerinin çalışmalarının yanı sıra güvenlik güçlerinin olayın nedenine ilişkin incelemesi sürüyor.

Source: Özgür Bayrak