İsrail özellikle hamile kadınları öldürüyor: Bebeklerin çığlığını dünyaya duyurdu!
Modernitenin zirve yaptığı bir çağda ve insan haklarının kutsandığı bir zaman diliminde artık soykırım ya da insan onurunu ayaklar altına alan savaşlar olmaz zannediyorduk. Ta ki Gazze”de yaşanan dehşete naklen şahit olana kadar… Gazze, modern insanın şahit olduğu en büyük dehşeti yaşadı. Ancak kitaplardan okuduğumuz ve tarihi tozlu sayfalarında kaldığını zannettiğimiz vahşetin çok daha zalimcesini, dijital dünyanın baş döndürücü hızıyla izledik. Siviller hedef alındı. Çocukların üzerine ölüm yağdı. Masum insanlar ömrünün baharında hayattan koparıldı. Anne karnındaki doğmamış bebekler ya da küvezdeki bebekler bile siyonist İsrail”in sistematik saldırılarının hedefi oldu. Masumiyetin simgesi bebeklerin maruz kaldığı dehşeti, Gazzeli bir Kadın Doğum Uzmanı olan Fadya Malhis ile konuştuk. Fadya Hanım, Gazze Şeridi”ndeki Şifa Hastanesi yoğun bakımında, hayata tutunmaya çalışan yeni doğan bebeklerin, siyonist baskı neticesinde nasıl ölüme terk edildiğini tüm dünyaya duyurmasıyla ve İsrail”e karşı kitlesel bir hareketin başlatarak tanınmıştı. Gazze”den 10 kilometrelik sancılı bir yürüyüşle Batı Şeria”ya ulaşan ve oradan da Türkiye”ye gelen Doktor Fadya Hanım ile Gazze”nin bebeklerini konuştuk. Hiçbir ayrımın gözetilmediği ve orantısız gücün bütün acımasızlığıyla kullanıldığı Gazze”de, anne karnındaki bebekler bile şarapnal parçalarıyla hayattan koparıldı. Gazze”nin en büyük Kadın Doğum Hastanesi”nin, yeni doğan ünitesi sorumlusu olan ve siyonist abluka nedeniyle küvezdeki bebeklerin can çekişmesini tüm dünyaya duyuran Fadya Malhis bizimle kamuoyunun ilk defa duyacağı bilgiler paylaştı. BEBEKLERİN ÇIĞLIĞINI DÜNYAYA DUYURDU Fadya Hanım ile, şuan görev yaptığı hastanede foto muhabiri arkadaşım ile birlikte buluşuyoruz. Fadya Malhis ismini, Gazze”deki soykırımı yakından takip eden herkes bilir. Zira, Şifa Hastanesi”ndeki minicik bedenlerin siyonistler tarafından bilerek ölüme mahkum edildiğini, “Ölümü göze alarak” tüm dünyaya duyuran biriydi. Uluslararası camia, o paylaşımlar sonrası, Gazze”deki siyonist vahşete karşı ortak bir tepki vermeye başladı. Öncelikle, Gazze”den Türkiye”ye uzanan yolculuğunu anlatıyor… “Şifa Hastanesi”nde görev yapıyordum. İsrail, uluslararası hukuku hiçe sayarak, hastanelere saldırıyordu. Benim hastanemde yoğun bakımdaki çocuklar kalıyordu. Doğum hastanesiydi. Fakat ilaç yok, elektrik yok, enerji malzemeleri yok. Tıbbi her şey kısıtlı. Bir de buna rağmen yanı başımızda bombalar patlıyor, İsrail “Hastaneyi tahliye edin” diye bizleri tehdit ediyordu. Sadece benim ünitemde onlarca bakıma muhtaç bebekler vardı. Bir şey yapmalıydım. Ve kuvözlerin olduğu üniteden videolar çektim. Ve o günden sonra, vahşete duyarsız kalan ülkelerin halkları bile tepki göstermeye başladı. Tabi sonrasında tehditler de artmaya başladı. En son nokta atışı operasyonlarla, 30 yıllık birikimimiz yerle bir edildi. Bir saniye içinde ne evimiz kaldı, ne arabamız, ne muayenehanemiz. Sonrasında 10 kilometrelik bir yolu Gazze”deki diğer vatandaşlarla birlikte yürüdük ve Batı Şeria”ya ulaştık. Kaç defa kurşunların hedefi olduk. Siyonist halk tarafından saldırılara ve soygun girişimlerine maruz kaldık… Hatırlamak bile istemiyorum.” YOĞUN BAKIMDAKİ BÜTÜN ÇOCUKLAR ÖLDÜ Siyonist İsrail”in hiçbir etik kaide tanımadığını kaydeden ve el kadar bebeklerin saf bir kötülüğün kurbanı olduğunu belirten Malhis şunları söyledi: “İsrail”in bombaları neticesinde, bazen öyle dehşetli şeyler yaşıyorduk ki, unutmak istiyorum. Bombalar nedeniyle, birçok bebeğimizin parçalarını farklı yerlerden toplamak zorunda kaldık. Bebekler kasıtlı olarak hedef alınıyordu. Bebekler ve anneleri. Sistematik bir soykırımdı. Bakın bir başka hastanedeki yoğun bakım ünitesinde, hepsi ölmüş bebeklerle karşılaştık. İnsan aklının alamayacağı görüntülerdi. İsrail hastaneyi zorla tahliye ettirmişti. Biz bebekleri ailelerine ulaştıracağız demişlerdi. Fakat gittiğimizde kuvözdeki bebeklerin hepsi ölmüştü. Ve görüntüyü tarif edecek kelime bile bulamıyorum.” ANNE KARNINDA ŞARAPNEL PARÇALARININ HEDEFİ OLAN BEBEKLER Anne karnındaki bebeklerin dahi şarapnel parçaları nedeniyle öldüğünün anlatan Malhis, “Bir aile tam doğum için hastanemize geleceği sırada, İsrail”in bombalarının hedefi oluyor. Kadının eşi oracıkta ölüyor. Halk bir şekilde anneyi hastaneye ulaştırmaya çalışıyor. Fakat anne de yolda ölüyor. Lakin, anne hayatını kaybetse de, hızlı bir müdahale edildiği takdirde bebeği kurtarma şansımız var. Fakat hiçbir malzeme yok. Olanlar da çok kısıtlı. Hemen anneye sezaryen işlemi uyguladık. Bebeği kurtardık. Bebek yaşıyordu. Sevincimizi görmeliydiniz. Fakat yarım saat sonra o yavrumuzu kaybettik. Sonradan fark ettik ki, bebeğimizin iç organlarında şarapnel parçaları var. Patlamanın etkisiyle, cam parçaları küçüçük bedenin iç organlarını etkilemiş. İç kanamadan bebeğimizi kaybettik” dedi. KENDİ EVLADIMI TIBBİ MALZEME OLMADAN SEZARYEN YAPTIM Kendi öz evladına bile hiçbir tıbbi malzeme olmadan ve en ilkel şartlarda sezaryen doğum yaptırdığını söyleyen Malhis, “Hastanedeydik. Çevre hastanelerdeki doktor arkadaşlarımı aradım. Doğum için gerekli malzemeleri sordum. Hiç bir şey yok dediler. Allahıma sığındım, doğumu gerçekleştirmeliydim. Ve operasyonu başlattım. Bakın bu bir anne için çok zor. Kendi evladının doğumuna hiçbir tıbbi malzeme olmadan giriyorsunuz. Canlı canlı o operasyonu gerçekleştirdim. Çok şükür bebeği sağ salim kucağımıza aldık. Kızımın kocası ise şuan İsrail”in elinde esir. Daha evladını bir kere bile göremedi” şeklinde konuştu. BAŞKAN ERDOĞAN”A TEŞEKKÜR EDİYORUZ Gazze”de Başkan Erdoğan”a ve Türk milletine karşı derin bir sevginin olduğunu kaydeden Malhis, “Zulmün başladığı ilk günden itibaren Erdoğan uluslararası camiada en sert tepkiyi veren lider oldu. Gazze”nin dramını duyurdu. Yoğun bir diplomasi trafiği yürüttü. Gazze halkı bunu hep gördü. Türk milleti de Gazzelilere sahip çıktı. Bunları asla unutmayacağız. Türk milletine ve Başkan Erdoğan”a şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.
Source: Harun Sekmen
BM: Çad Gölü Havzası”ndaki çatışmalar bir yılda 6 milyon kişiyi yerinden etti
UNFPA Nijerya Mukim Temsilcisi Koessan Francis, yaptığı açıklamada, Ocak 2024 ile geçen ocak arasındaki dönemde Çad Gölü Havzası bölgesinde yaşanan çatışmalar nedeniyle en az 6 milyon kişinin yerinden olduğunu belirtti.
Francis, 30 Aralık 2024 itibarıyla bölgede toplam 2,9 milyon ülke içinde yerinden edilmiş kişi bulunduğunu ve bunların 2,3 milyonunun Nijerya”da yer aldığını aktardı.
Bölgedeki kırılgan nüfusun ciddi gıda güvensizliği ve yetersiz beslenmeyle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Francis, “Çad Gölü bölgesinde 4,9 milyon insan, gıda güvensizliği riskiyle karşı karşıya. Yıl başından bu yana 299 bin kişi ağır akut yetersiz beslenme nedeniyle tedavi altına alındı.” ifadelerini kullandı.
Francis, kadın ve kız çocuklarının, gıda krizinden ve yoksulluktan orantısız şekilde etkilendiğini vurgulayarak, “Kadınlar ve kız çocukları su veya odun toplarken, tarlalara ya da pazara giderken, tuvaletleri kullanırken veya hizmetlere erişim sağlarken sık sık saldırıya uğruyor.” diye konuştu.
Koessan Francis, Çad Gölü Havzası”ndaki iç göçmenler ve mülteciler için kalıcı çözümlerin kabul edilmesi çağrısında bulundu.
Nijerya”da 2000″li yılların başından beri varlık gösteren Boko Haram”ın, 2009″dan bu yana düzenlediği kitlesel terör eylemlerinde on binlerce kişi yaşamını yitirdi.
Terör örgütü, 2015″ten bu yana ülkenin sınır komşuları Kamerun, Çad ve Nijer”de de saldırılar düzenledi. Örgütün Çad Gölü Havzası”ndaki saldırılarında en az 2 bin kişi hayatını kaybetti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Engelli oğullarını vicdansızca darbettiler
KOCAELİ”de engelli oğulları H.K.Ç.”yi apartmanın merdiveninde darbeden annesi S.Ç. ile babası M.Ç. gözaltına alındı. Olay güvenlik kamerasına yansırken, H.K.Ç. korumaya alındı.Gebze ilçesinde S.Ç. ve M.Ç. çifti, engelli oğulları H.K.Ç.”yi apartmanın merdiveninde darbetti. Bir dairenin güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, M.Ç., H.K.Ç.”ye tekme atıp, ardından ayağındaki terliği alarak defalarca vurdu. Bu sırada H.K.Ç. çığlık atıp yardım isterken, annesi S.Ç. geldi. S.Ç. de H.K.Ç.”nin başına tekmeyle vurdu.Görüntülerin sosyal medyada paylaşılması üzerine harekete geçen Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin soruşturma başlattı. Kocaeli Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından anne ve baba dün gözaltına alındı. Çocuk ise Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü”nde koruma altına alındı.Olayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.
Source: Ekim Devrim Manduz
İŞKAD’ın paneli, Türk iş dünyasını Adana’da bir araya getirdi
GERGİN: “CAM TAVANLARI KIRMANIN ZAMANI GELDİ”Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren İŞKAD Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Gergin, “Cam tavanları kırmanın zamanının geldiğini ve hatta geçtiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşılmasının yegane unsurunun kadınlar olacağını haykırmak istiyorum. Kadın; bilinci, aklı ve toparlayıcı, yönlendirici gücü nedeniyle ekonomiye ve sosyal yaşama, siyasete, insan ve hak ve özgürlüklerine doğrudan ve dolaylı katkı sunmak için her alanda var olmalıdır” dedi.“KADIN DAHA ÇOK VAR OLMALI”Gergin, Kadınlar tarlada, sanayide, sağlıkta ve sporda hep var olmuştur. Kadınların ekonomide, siyasette ve sosyal hayatta daha fazla yer almasının en büyük güvencesi, adil, kapsayıcı ve şeffaf yönetimlerdir. Bugün burada yine kadın, yine girişimcilik modelleri, yine çağdaş Türk kadınını konuşacağız. Yeni yönetim olarak kadın ve gençleri de içine alacak Avrupa Birliği projeleri ile ayrıca Adana”nın kültürel dokusunu Türkiye ve dünyaya tanıtmakla ilgili gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı gerek belediyeler gerekse sivil toplum kuruluşları ile iş birliği içerisinde olup İŞKAD’ın çıtasını her platformda yükseltme arzusundayız. Tabii ki bu çalışmalar neticesinde gençlerimize ve kadınlara istihdam olanağı sağlama girişimleri oluşacaktır. İŞKAD’ın ekonomi ve girişimcilikteki olmazsa olmazlarından biri de budur” diye konuştu.CİNSİYET EŞİTLİĞİ ŞARTAdana Sanayi Odası Genel Sekreteri Veli Oğuz ise konuşmasında, kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımının sadece bir eşitlik meselesi değil, aynı zamanda kalkınma ve refah meselesi olduğunun altını çizdi. TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez de, sürdürülebilir kalkınmanın toplumsal cinsiyet eşitliği ile mümkün olacağına ve kadınların iş gücüne katılımının artırılmasının kalkınmanın en önemli itici gücü olduğuna inandığını ifade etti. 2024 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu’na göre Türkiye’nin 127. sırada yer aldığını belirten Sönmez, kadınların iş gücünde daha fazla yer alması gerektiğini vurguladı. Adana”nın sanayi ve tarım alanındaki potansiyeline değinen Sönmez, bu potansiyelin yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma adımlarıyla tam anlamıyla gerçekleşebileceğini belirtti. Çukurova SİFED Yönetim Kurulu Başkanı Berman Mantı ise, ekonomik bağımsızlığın kadınlar için büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, güçlü kadınların güçlü toplumlar yaratacağını söyledi.PROF. DR. AÇIK: “KADINLARIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI”TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık da, kadınların karar alma mekanizmalarındaki temsiliyetinin artırılmasının sürdürülebilir kalkınma için kritik öneme sahip olduğunu belirtti. TÜRKONFED olarak kadın girişimciliğini desteklemek adına çeşitli projeler yürüttüklerini ifade eden Açık, “Girişimde Kadın Gücü” projesiyle sekiz binden fazla kadına ulaştıklarını vurguladı. Kadınların önündeki engellerin kaldırılmasını toplumsal dönüşümün bir gereği olarak değerlendiren Açık, yeşil, dijital ve toplumsal dönüşümün iş dünyasının geleceğini şekillendirdiğini söyledi.PANEL GERÇEKLEŞTİAçılış konuşmalarının ardından Ekonomik ve Sosyal Yönüyle İş Dünyasında Kadın konulu panele geçildi. Moderatörlüğünü GİŞKAD Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Ayferi Tuğcu’nun üstlendiği panelde, İŞKAD Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Gergin, Mersin GİŞKAD Yönetim Kurulu Başkanı Mürvet Beydağı ve Hatay KAGİD Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem Kıral konuşmacı olarak yer aldı. Panelin ardından, etkinlik soru-cevap bölümü ile sona erdi.KİMLER KATILDITürk iş dünyasını bir araya getiren ve ADASO Sakıp Sabancı Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen panele ADASO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Erdoğan Şire, Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, İŞKAD Yönetim Kurulu Başkanı Süheyla Gergin, Mersin Girişimci İş Kadınları Derneği (GİŞKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mürvet Beydağı, Hatay Kadın Girişimciler Derneği (KAGİD) Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem Kıral, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İş Dünyasında Kadın Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Kış, Çukurova Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (ÇUKUROVA SİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Berman Mantı, Adana Sanayi Odası Genel Sekreteri Veli Oğuz, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ve iş insanı katıldı.
Source: Erdal Fernergiz
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının “Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı” raporu tamamlandı
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının çocukların dijital dünyada karşılaştıkları avantajlar ve riskleri değerlendirmek, mevcut ihtiyaçları belirlemek amacıyla düzenlendiği “Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı”nın raporuna göre, çocuklar aileleriyle vakit geçiremediklerinde, dijital araçlara daha fazla yöneliyor ve bu durum duygusal bağların zayıflamasına neden oluyor.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, UNICEF işbirliğinde 17 Aralık 2024″te “Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştayda kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, akademisyenler, dijital içerik üreticileri ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla “Hukuk ve Mevzuat”, “Toplumsal Farkındalık ve Destek” ve “Eğitim ve Güçlendirme” başlıklarında üç ana çalışma grubu oluşturuldu.
Çalışma gruplarında çocukların dijital dünyadaki varlığını tehdit eden tehlikeler ve bu sorunlara yönelik alınması gereken acil önlemler ele alındı.
Dijital ortamda yaş sınırlarının nasıl uygulanması gerektiğinin tartışmaya açıldığı çalıştayda, yaş sınırlandırmalarının yeniden düzenlenmesi ve yaş kriterlerinin nasıl belirlenmesi gerektiği konularında çeşitli kanunlara ve güncel mevzuata atıflar yapılarak fikir alışverişinde bulunuldu.
Sosyal medyada yayılan şiddet içerikleri çocukların sosyal gelişimlerini tehdit ediyor
Çocukların dijital platformlarda karşı karşıya kaldığı riskler ve fırsatların detaylı bir şekilde ele alındığı çalıştayın sonuçlarına yönelik hazırlanan raporda, dijital dünyada vakit geçiren çocukların bir kısmı, mahremiyet ihlalleri, kişisel bilgilerinin paylaşımı, çevrimiçi zorbalık ve sosyal izolasyon gibi risklerle karşı karşıya kaldığı belirtildi. Özellikle sosyal medyada yayılan şiddet içerikleri ve intihara özendiren videoların kontrolsüz yayılımı, çocukların psikolojik ve sosyal gelişimlerini tehdit ettiği kaydedildi.
Çevrim içi platformlarda yalnızlık hissi yaşayan çocukların, sosyal ilişkilerinde zayıflama belirtileri gösterdiğine dikkat çekilen raporda, çocukların aileleriyle vakit geçiremediklerinde, dijital araçlara daha fazla yöneldiği ve bu durum duygusal bağların zayıflamasına neden olduğu vurgulandı.
Raporda ebeveynlerin dijital araçları bir ödül ya da ceza aracı olarak değil, çocuklarıyla sağlıklı bir bağ kurmak için bir rehberlik aracı olarak kullanmaları önerildi.
Sosyal medya ve dijital oyun platformlarında çocukların psikolojik dayanıklılığını zayıflatan içeriklerin yaygınlığının vurgulandığı raporda ebeveynleri tarafından sosyal medya aktiviteleri yeterince denetlenmeyen çocuklar kontrolsüz şekilde zararlı içeriklere maruz kaldığı, özellikle “dark web” gibi denetimsiz alanlara karşı etkin önlemler alınması gerektiği belirtildi.
Ebeveynler için Dijital Aile Akademisi
Ayrıca ebeveynlerin dijital dünyadaki bilinç seviyesini artırmak için ulusal düzeyde Dijital Aile Akademisi kurulmasının önerildiği raporda, çocukların zararlı içeriklerden korunması için “Çocuk Koruma Rehberi” hazırlanarak tüm ebeveynlere ulaştırılması gerektiği, dijital medya okuryazarlığı eğitimlerinin anaokulundan başlayarak her yaş grubuna uygun içeriklerle verilmesinin önemine işaret edildi.
Raporda, çocukların dijital dünyadaki risklerden korunmasına yönelik çeşitli öneriler yer aldı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının “Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı” raporu tamamlandı
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, UNICEF işbirliğinde 17 Aralık 2024″te “Dijital Dünyada Çocuk Çalıştayı” düzenlendi. Çalıştayda kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, akademisyenler, dijital içerik üreticileri ve sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla “Hukuk ve Mevzuat”, “Toplumsal Farkındalık ve Destek” ve “Eğitim ve Güçlendirme” başlıklarında üç ana çalışma grubu oluşturuldu.Çalışma gruplarında çocukların dijital dünyadaki varlığını tehdit eden tehlikeler ve bu sorunlara yönelik alınması gereken acil önlemler ele alındı.Dijital ortamda yaş sınırlarının nasıl uygulanması gerektiğinin tartışmaya açıldığı çalıştayda, yaş sınırlandırmalarının yeniden düzenlenmesi ve yaş kriterlerinin nasıl belirlenmesi gerektiği konularında çeşitli kanunlara ve güncel mevzuata atıflar yapılarak fikir alışverişinde bulunuldu.- SOSYAL MEDYADA YAYILAN ŞİDDET İÇERİKLERİ ÇOCUKLARIN SOSYAL GELİŞİMLERİNİ TEHDİT EDİYORÇocukların dijital platformlarda karşı karşıya kaldığı riskler ve fırsatların detaylı bir şekilde ele alındığı çalıştayın sonuçlarına yönelik hazırlanan raporda, dijital dünyada vakit geçiren çocukların bir kısmı, mahremiyet ihlalleri, kişisel bilgilerinin paylaşımı, çevrimiçi zorbalık ve sosyal izolasyon gibi risklerle karşı karşıya kaldığı belirtildi. Özellikle sosyal medyada yayılan şiddet içerikleri ve intihara özendiren videoların kontrolsüz yayılımı, çocukların psikolojik ve sosyal gelişimlerini tehdit ettiği kaydedildi.Çevrim içi platformlarda yalnızlık hissi yaşayan çocukların, sosyal ilişkilerinde zayıflama belirtileri gösterdiğine dikkat çekilen raporda, çocukların aileleriyle vakit geçiremediklerinde, dijital araçlara daha fazla yöneldiği ve bu durum duygusal bağların zayıflamasına neden olduğu vurgulandı.Raporda ebeveynlerin dijital araçları bir ödül ya da ceza aracı olarak değil, çocuklarıyla sağlıklı bir bağ kurmak için bir rehberlik aracı olarak kullanmaları önerildi.Sosyal medya ve dijital oyun platformlarında çocukların psikolojik dayanıklılığını zayıflatan içeriklerin yaygınlığının vurgulandığı raporda ebeveynleri tarafından sosyal medya aktiviteleri yeterince denetlenmeyen çocuklar kontrolsüz şekilde zararlı içeriklere maruz kaldığı, özellikle “dark web” gibi denetimsiz alanlara karşı etkin önlemler alınması gerektiği belirtildi.- EBEVEYNLER İÇİN DİJİTAL AİLE AKADEMİSİAyrıca ebeveynlerin dijital dünyadaki bilinç seviyesini artırmak için ulusal düzeyde Dijital Aile Akademisi kurulmasının önerildiği raporda, çocukların zararlı içeriklerden korunması için “Çocuk Koruma Rehberi” hazırlanarak tüm ebeveynlere ulaştırılması gerektiği, dijital medya okuryazarlığı eğitimlerinin anaokulundan başlayarak her yaş grubuna uygun içeriklerle verilmesinin önemine işaret edildi.Raporda, çocukların dijital dünyadaki risklerden korunmasına yönelik çeşitli öneriler yer aldı.
Source: Www.star.com.tr
Anne ve babasının şiddetine maruz kaldığı iddia edilen engelli çocuğa devlet koruması
Bakanlıktan yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında ve sosyal medya platformlarında “Kocaeli Gebze”de engelli çocuk, anne ve babasının şiddetine maruz kaldı” başlığıyla haberler yer aldığı belirtildi.Açıklamada, şunlar kaydedildi:”30 Ocak”ta engelli bir çocuğun anne ve babasının şiddetine maruz kaldığına yönelik ihbarın ardından il müdürlüğü ekiplerimiz ivedilikle harekete geçmiştir. Gerekli işlemlerin tamamlanmasının ardından engelli çocuğumuz devlet koruması altına alınmıştır. Bakanlık olarak dava sürecine de müdahil olarak şiddet uygulayan şahısların gereken cezayı almasının yakın takipçisi olacağız.”
Source: Www.star.com.tr