“Sosyal Sorunlar Gündemi – Adalet, Duygular ve Toplumsal Mücadele”

Baykal’dan Kılıçdaroğlu’na

Geçtiğimiz günlerde yazdığımız üç günlük değerlendirme yazısı sadece ilgi görmedi, kulislerin doğruluğu ortaya çıktı. Anlaşılan nisan ayına kadar aday yoklama kararı alan CHP’yi biraz daha fazla yazmaya çalışacağız.CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir önceki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üst üste yaptığı konuşmalarda CHP kurultayına şaibe karıştığı iddialarına ‘niye cevap verilmedi’ tespitine karşılık, Erdoğan’ın Deniz Baykal ve kumpas iddialarına cevap vermemesini gerekçe gösterdi. Yani nispet yaptı, her zamanki gibi.Üstelik gazeteci Nuray Başaran bir TV kanalında yaptığı açıklamada konuyu Kemal Kılıçdaroğlu ile konuştuğunu ve ‘Her zaman cevap verdim’ dediğini aktardıktan sonra şu tespitte fayda var:Deniz Baykal ile ilgili iddiaları dile getirmek, hele hele CHP Genel Başkanı sıfatını taşıyan Özgür Özel’in işgal ettiği koltuğa yakışmadı. O sebeple karşı tezi hatırlatan bu sözlerin sadece Baykal’ın hatırasını değil, başta dünya beyefendisi Ataç Baykal ve Baykal ailesini de zedeleme ihtimali taşıyan bir söylem olduğunu galiba fark etmedi. Kaset skandalında yaşananlar Kılıçdaroğlu ile direkt ilgili değildir. Davalara konu oldu ve tarihe mal edildi bile. BAYKAL: KEMAL’İ SEÇİNYaşananlar sırasında merhum Deniz Baykal sağdı. Bir gün bile Kılıçdaroğlu’nu suçlamadığı gibi, kaset skandalından sonra partinin başına dönmesi için kendisine başvuranlara, ‘Dönmem, gidin Kemal’i seçin’ diye net bir tavır sergiledi. Onur Öymen özü sözü doğru bir isimdir. Bu bilgiyi teyit edecektir. Kemal Bey de Baykal ile iyi ilişkiler kurdu. Çoğu bugün Özgür Özel’in yanında olan bazı isimlerin itirazlarına rağmen milletvekili adayı gösterdi. Danıştı, tartıştıkları görülmedi, duyulmadı, çağırdığında evine kadar gitti, sağlıklı bir diyalog kurdu. Kurultayda ve İstanbul İl Kongresi’nde şaibe iddiaları ile kaset skandalı birbirine benzemez, birbirine benzemeyen tamamen zıt konular. Şaibe iddialarının muhatabı, Özgür Özel, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve bugün yönetimde olan bazı CHP’li isimlerdir. Ekrem İmamoğlu da Kurultay Başkanı sıfatıyla konunun diğer muhatabıdır.BAYKAL’IN NİYETİPeki Baykal ne istiyordu? CHP Genel Başkanlığı’na dönme hayali hiç olmadı. Mutabakatla muhalefetin cumhurbaşkanı adayı olmak istediği sır değil. Hatta Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday gösterildiği seçimde çözüm ortağı MHP mesafeli durmasaydı, 2014’te, 2018’de de pıhtı atmasaydı Kemal Bey kendisini cumhurbaşkanı adayı göstermeyi ciddi ciddi planlıyordu. Yukarıda da söyledim. Hem de şu anda ‘Bu Deniz Bey merakınız niye’ diyen isimlere rağmen.ATAÇ BAYKAL VE KILIÇDAROĞLUGeçen salı günü Deniz Baykal’ın vefatının 2. yıldönümüydü. Özgür Özel ve arkadaşları kameralar eşliğinde beraberinde oğlu Ataç Baykal olduğu halde kurucu Deniz Baykal’ı andı, Baykal ile hatıralarını anlattı. Bu anmaya Kılıçdaroğlu’nun katılmadığı adeta ballandırılarak haberleştirildi.Oysa Kemal Kılıçdaroğlu aynı gün öğleden sonra 1. yıldönümünde olduğu gibi Ataç Baykal ile birlikte beraberinde Baykal’ın ‘prensi’ olarak bilinen Metin Lütfi Baydar, 25 yıllık yol arkadaşı Bülent Kuşoğlu, eski Milletvekili Metin Işık’ı ve özel avukatı Celal Çelik’i alarak medyaya da haber vermeden sessizce anma görevini yaptı. Dualar edildi. Kendisini yakalayan tek TV kamerasına ‘Genel Başkanımı anmaya geldim’ diyerek şaibe ile ilgili soruya cevap vermedi. Aile anması şeklinde geçen ziyaretten sonra Ataç Baykal, iddiaları tekzip edercesine heyeti evine çaya davet etti. Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarını ağırlayan Nazife-Ataç Baykal çifti iddiaların sonlandırılmasını konunun kapanmasını canlı kanlı resimli tekzip etmiş oldu.GÜNÜN SÖZÜ“Size başkaları yapınca kızdığınız şeyleri siz de başkalarına yapmayın…”SokratesBİLİYOR MUSUNUZ? SUÇ DEĞİL HABER – TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun, gazetecilerin gözaltına alınması ya da sonradan serbest bırakılmaları üzerine yaptığı açıklamada “Bu olayda ortada suç değil, haber vardır. Bu uygulama kabul edilemez. Tüm gazeteciler işinin başında ve haberinin peşindedir. Usule uygun olarak adliyeye çağrılmaları yeterlidir. Halkın haber alma hakkı en üstün kamu yararıdır” dediğini…‘ZÜMRÜT RİZE’YE KATKI Türkiye zor günler geçiriyor. Ekonomik kriz büyüyor. Medya da öyle! Rize’nin 73 yıllık çınarı, Faik Bakoğlu ‘Zümrüt Rize’ gazetesini kapatacağını duyurunca camia büyük üzüntüye kapıldı. Baskı malzemelerini almak için büyük ekonomik kriz geçirdiğini dostlarına mektupla duyurdu; biz de sizlere… Tel: 0464-214 33 44/ Rize (Ziraat Bankası TR73 0001 0002 48 29 35)‘DEVLETİN DİNİ ADALETTİR’Kayseri Baro Başkanı Murat Tolga Özsoy, CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin’i ziyaret etti. Heyetlerin görüşmesinde Keskin, “Atalarımızın ‘Devletin dini adalettir’ sözünü kendimize şiar edinmiş bir partiyiz. Adalet olmazsa hiçbir şey olmaz; adalet insanı hem korur hem doyurur hem de refahını sağlar. ‘Hak, hukuk, adalet’ sloganı ülkemiz için vazgeçilmezdir. Adaletin olmadığı yerde, düzmece soruşturmalarla muhalefet susturulmaya çalışılır ki, bunun son günlerde birçok örneği vardır,” derken, Özsoy ise “Var gücümüzle adaletin sağlanması için çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Avukat camiasının haklarını savunmak, barış ve refah içinde adaletli bir yaşam şekli oluşturmak için mücadele edeceğiz” ifadelerini kullandı.EMEKLİ ‘MUAFİYET’ İSTİYOR Resmi Gazete’de yayımlanan “Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tebliğ”e göre, Eğitim ve Araştırma Hastaneleri muayene ücreti yüzde 542 zamla 7 TL’den 45 TL’ye yükseldi. Özel hastanelerin muayene ücreti yüzde 233 zamla 15 TL’den 50 TL’ye yükselirken, kamu hastanelerinde muayene ücreti yüzde 233 artışla 6 TL’den 20 TL’ye çıktı. Üniversite hastanelerine gidenler ise 8 TL yerine artık yüzde 462 zamla 45 TL katılım payı ödeyecek.Tebliğ uyarınca milyonlarca dar ve sabit gelirlinin, özellikle en az kronik bir hastalığı bulunan ve sık hastanelere giden emeklinin cebinden daha fazla para çıkacak.Muayene ücretleri az görünse bile sık sık sağlık sorunları yaşayan emekli bu artışın mali olumsuzluğunu daha çok yaşayacak. 17 milyona yakın emekli, dul ve yetimin çoğu ciddi sağlık sorunları ile boğuşurken, yetersiz aylıklarla geçinmeye çalışırken zorunlu sağlık hizmeti katkı payına gelen ‘devasa zam’ karşısında bir kez daha yoksun olacak. Sağlık hizmeti bireyler için vazgeçilmez insan hakkıdır. Bu hakkın yerine getirilmesi ve yurttaşa en kolay ve ücretsiz sunulması sosyal devletin temel görevidir.En düşük aylığın 12 bin 500 TL’den 14 bin 469 TL’ye yükseltilmesi ile oluşan iki aylık fark 11 Şubat’tan itibaren ödenmeye başlandı. Yaklaşık 4 milyon gariban iki aylık fark alacak.PROMOSYON BEKLENTİSİGözler yeni tutarı hala saptanmayan bayram ikramiyesi ile banka promosyonlarında. İkramiyelerde beklenti en az net 5 bin TL. Hiç olmazsa bayramı neşe içinde geçirebilsinler. Siyasi irade beklentilere ne denli yanıt verecek bakalım? Şükrü KARAMAN

Source: Yalçın Bayer


Sorular ve cevaplarla CHP’nin ön seçimi

CEVAP: Birden fazla güçlü adayı, en demokratik yoldan bire indirmek için.*- SORU: Mansur Yavaş’ın ön seçime girmeme kararıyla CHP’de birden fazla güçlü aday kaldı mı?- CEVAP: Kalmadı. Yavaş’ın kararıyla sonuç baştan belli oldu. Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adayıdır.*- SORU: Bu durumda CHP’nin ön seçimi, bir formaliteden ibaret hale gelmiş olmuyor mu?- CEVAP: Doğru. Formaliteden ibaret hale gelmiş oluyor.*- SORU: Yani CHP, ön seçim yaparak tüm enerjisini bir formalite için tüketmiş mi olacak?- CEVAP: Eh biraz öyle olacak galiba.KÖTÜ ANNE: EYLEM TOK EYLEM Tok, trafikte adam öldüren oğlunu önce Mısır’a, ardından ABD’ye kaçırdı. Güya biricik oğlunu yargının elinden kurtaracaktı.Ama hesabı elinde patladı.*Yurtdışında mutlu mesut birkaç hafta geçirdikten sonra ABD polisinin kelepçeleri hem kendisinin hem de oğlunun bileklerine geçirildi. Ana – oğul, ABD’nin berbat hapishanelerinde hak ettikleri kâbusu yaşadılar.Ve en sonunda da asıl bulunmaları gereken yere, yani Türkiye’ye iade edilecekler.*Böylece Eylem Tok…Kendini yaktı. Oğlunu yaktı. Oğlunun babasını yaktı.Kendini insan içine çıkamaz hale getirdi. Oğlunun tüm geleceğini kararttı. Oğlunun babasına verebileceği en büyük zararı verdi.*Kıssadan hisse: Evlat sevgisinin bir ölçüsü olmalı. Şuursuz, izansız ve idraksiz evlat sevgisi, en başta evlada zarar verir. Aklı kaybettiren, vicdanı karartan, ölçüyü kaçırtan evlat sevgisinden alabildiğine uzak durmak şart.KACIR BAKAN’A BRAVOSANAYİ ve Teknoloji Bakanlığı, tüketici dostu bir internet sitesi kurdu.7 zincir market… 50 bine yakın ürün…Vatandaş, bir tıkla hangi ürünün hangi markette kaça satıldığını öğrenebiliyor.*Bu internet sitesi…- Vatandaşın “hangi ürün hangi markette daha ucuz” sorusuna en teknolojik yanıtı verecek.- Zincir marketlerin fiyatlarının vatandaş tarafından sürekli kontrol edilmesini sağlayacak.- Ani fiyat artışlarının ve büyük dalgalanmaların zemininin ortadan kalkmasına yol açacak.*Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır’a kullanımı hayli basit ve sade bu internet sitesini hizmete sunduğu için sonsuz teşekkürler.AHMET DAVUTOĞLU HAYALİ KÜÇÜK ALİ GİBİAHMET Davutoğlu demiş ki:*“Gazzeliler referandum yapsınlar ve Türkiye Cumhuriyeti’ne otonom bir bölge olarak bağlansınlar.”*Davutoğlu’nun iş başında olduğunu düşünsenize…Hiçbir rasyonel karşılığı olmayacak bu önerisini hayata geçirmeye kalkarak…Hem Gazze’yi yutmaya çabalayanlara muazzam bir meşruiyet kazandıracaktı hem de Türkiye’nin başını belaya sokacaktı.*Ahmet Davutoğlu’nun muhalefette kalması, ümmet için büyük kazanç. İREM DERİCİ NE KADAR HAVA ATSA AZ MALEZYA Başbakanı Enver İbrahim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir fotoğrafını paylaştı.Fotoğrafın fon müziği olarak da İrem Derici’nin “Kalbimin Tek Sahibine” şarkısını seçti.*Malezya Başbakanı’nın duygularını ifade etmek için seçtiği şarkının sahibi olmak İrem Derici için büyük onur olmalı.Aldığı ödüllerin yanına eklesin bunu da.ÖZGÜR ÖZEL’E İÇTENLİKLİ BİR ÖVGÜÖLÜM gelince…İnsanlıktan çıkıp ölünün üstünde tepinenlerin sayısı her geçen gün artıyor ülkemizde.*Hastalık, sağlık sorunları falan gelince…İnsanlıktan çıkıp hastalığın üstünde tepinenlerin sayısı her geçen gün artıyor ülkemizde.*Bu gidişe esaslı bir şamar attı CHP Lideri Özgür Özel.Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada şöyle dedi:*“Sayın Bahçeli’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Bu süreçte Sayın Bahçeli ve MHP ile ilgili olumsuz herhangi bir siyasi eleştiri, herhangi bir yaklaşımımız olmadı, olmayacak. Partililerimizi de bu konuda uyarıyorum.”*Özgür Özel’i içtenlikle övüyorum bu tutumu için.Bu tutumu hepimize örnek olur umarım.BARIŞ VE KARDEŞLİK İÇİN BAHÇELİ’YE DUYULAN İHTİYAÇDEM Eş Başkanı Tuncer Bakırhan da telefonla arayıp geçmiş olsun demiş Bahçeli’ye.Hatta ve hatta şunu da demiş: “Barış ve kardeşlik çalışmaları konusunda Türkiye’nin size ihtiyacı var.”*Türkiye’de yaşayan bir vatandaş olarak Tuncer Bakırhan’a tam olarak katılıyorum: Gerçekten de barış ve kardeşlik atılımı için Devlet Bahçeli’ye çok ihtiyacımız var. KARLI GÜNLERDE İZLEDİĞİM FİLMLER – DİKEY LİMİT: Dağcılık bana uzak. Ama başkalarının dağcılık adına katlandıkları maceraları izlemenin keyfi sonsuz. Üstelik bu filmde ekstradan entrikalar da var. Üstelik hiç kafa yormayı gerektirmeden heyecanla akıp gidiyor film.- FARGO: “Yeter, bıktım artık. Her kar yağışında aynı film” demiyorum ve izliyorum bunu. Film eskidi, benim merakım hep genç kaldı. Bu kadarına değer mi? Biliyorum değmez ama yine de kendimi alamıyorum.- EJDERHA DÖVMELİ KIZ: İskandinav versiyonunu izlemeyi tercih ediyorum. Çünkü o versiyon daha soğuk, daha karla karışık yağmurlu ve daha sert. Katilin kim olduğunu bilsem de tekrar izlemelerimde bunu hiç mesele etmiyorum.- DOKTOR JİVAGO: Bu karlı günlerde son kez izleyeceğim bu filmi. Çünkü artık bana bile milattan önce çekilmiş hissi veriyor. Bu kadar eskiye gitmek istemiyorum artık. Anısına beyaz boğazlı yaka bir kazak alıp bu dönemi kapatacağım.NASIL KÜLTÜREL İKTİDAR OLUNURPAPA’ya sormuşlar:“Nasıl Papa oldunuz?”Cevap vermiş:“Papa olmayı hedeflemeyerek.”*Kültürel iktidar olmak isteyenlere bunu nasıl başarabilecekleriyle ilgili ipucunu veriyorum:*“Kültürel iktidar olmayı hedeflemeyerek.”

Source: Ahmet Hakan


Sahte psikolog sayısı gerçeğini ikiye katladı… İsimleri farklı tuzakları hep aynı

Bu sefer, Müge Anlı’da izledim. Viyana’da yaşayan inşaat mühendisi Dağıstan Özdemir ve Habibe Öztürk, “Gazmalı Rahman Hoca” olarak da bilinen ve ilkokul mezunu olduğu halde kendisini “İstanbul Erciyes Üniversitesi Metafizik Bölümü, Bilinçaltı Temizlik ve tüm Ruhani Psikiyatrik rahatsızlıklarda diplomalı, sertifikalı, yetkili psikolog” olarak tanıtan Abdürrahim isimli şarlatana yaklaşık 32 bin Euro (1 milyon 200 bin TL) para kaptırmış.Polis, yayını ihbar sayarak o sahtekarı gözaltına aldı. Belki serbest kalacak belki tutuklanacak, elbette kararı yargı verecek. Ancak sormak istediğim şu: Bu kaçıncı? Bu sahtekârların isimleri değişiyor, yöntemleri değişmiyor. Peki neden ısrarla aynı tuzağa düşüyoruz? “Çünkü” diyor, Türk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, “50 yıldır ne bir odamız ne de meslek yasamız var!”TOPLUMU BU ŞARLATALARDAN ANCAK MESLEK YASASI İLE KORUYABİLİRİZAvusturya’nın başkenti Viyana’da yaşıyorlar, biri inşaat mühendisi, gayet aklı başında görünen bir çift. Araları düzelsin diye gitmişler bu dolandırıcıya. “Sözde” başarılı olunca da Abdürrahim isimli bu şahıs, B planını sokmuş devreye. Çifti, “Şans oyunlarında çıkacak rakamları söyleyeceğim” diyerek kandırmış. Sosyal medya hesaplarında mezun olduğunu iddia ettiği üniversitenin adını bile doğru yazamayan bu şarlatana nasıl kandı üniversite mezunu bu insanlar peki?CEZA DAHİ ALMAYAN VARTürk Psikologlar Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Gökhan Malkoç, dolandırıcıların kendilerine has yöntemleri ile akademisyen, iş insanı, doktor, mimar, mühendis, kısaca herkesi dolandırabileceğini belirterek, “Zeki ya da bir statü sahibi olmak sizi bu dolandırıcılardan korumaz. O yüzden önce dolandırıcıya ve ona ne olduğuna bakmak lazım. Bize ihbar edilenler de dahil birçok dolandırıcıyı mahkemeye verdik bugüne kadar ama ya para cezası ile kurtuldular ya ceza dahi almadılar” diyor.SERTİFİKA İLE PSİKOLOG OLUNMAZEski stil “üfürükçü”, “cinci” hocaların yanı sıra son 10 yıldır “ruh sağlığı danışmanı”, “yaşam koçu”, “metafizikçi”, “kuantum terapisti” gibi yeni dolandırıcılık çeşitleri de türedi. Prof. Dr. Malkoç da psikolog olabilmek için üniversitelerin psikoloji bölümlerinden mezun olmak gerektiğini belirterek, şöyle devam ediyor: “Mesela kişi, başka bir bölümde lisans eğitimi alıp, psikoloji alanında yüksek lisans yapabilir ama bu onu psikolog yapmaz. Psikolog unvanı sadece psikoloji bölümü mezunlarına verilir. Psikolojinin; gelişim, deneysel, klinik psikoloji gibi birçok alt dalı vardır. Mesela klinik psikolog olmak isteyen, 4 yıllık psikoloji lisans eğitimi ardından, bu alanda yüksek lisans yapmalıdır. ‘Bilmem ne üniversitesinde 1 hafta ders aldım’ diye bir şey ise olamaz! 2 sertifika almakla, birkaç eğitime gitmekle psikolog olunmaz. Bu olsa olsa şarlatanlık, sahtekarlık olur.”PSİKOLOJİ EĞİTİMİNE STANDART GETİRİLMELİ 2-3 sertifika alanlar kadar, adı sanı duyulmamış üniversitelerden alınan, online eğitimlerle kendini “psikolog” ilan edenlerin sayısı “gerçek” psikologların iki katı. (500 bin civarı olduğu tahminleri var.) Peki, bunlarla nasıl mücadele edilecek? Yanıtı şu: “Neredeyse 50 yıl geçti, 1976’dan buyana her platformda bir meslek yasası çıkarılması gerektiğini söyledik. Ki hazırladığımız çalışmalar defalarca Meclis gündemine de alındı ancak kadük oldu. Yasayı ne zaman dillendirsek, ‘Meslektaşlarınızı korumak için istiyorsunuz’ söylemleri oluyor. Elbette meslektaşlarımızın haklarını korumak için yasayı savunuyoruz ancak asıl nokta vatandaşlarımızın çıkarlarını korumak. Çünkü her geçen gün sayıları hızla artan bu sahte psikologlar, psikoloji bilimi ve toplumun ruh sağlığını ciddi derecede tehdit etmektedir. Yasa ile mesleğimizin standartlarının belirlenmesi bizleri olduğu kadar vatandaşlarımızı da bu ve benzeri şarlatanlardan da koruyacaktır.”BARAJ KONULSUN“Yanı sıra Türkiye’de hali hazırda 100’den fazla psikoloji bölümü var, burada bir alan yaratıldı ama buna uygun düzenlemeler yapılmadı. Maalesef öyle üniversiteler var ki bilimsel standartlarda eğitim verilmiyor. Her yıl 13-15 bin civarında öğrenci alımı yapılıyor psikoloji bölümüne. 200 binden fazla da mezun var. ‘Gençler üniversiteye gitsin, açıkta kalmasın’ denilebilir. Ama psikoloji, kamu yararı için var. Ayrıca mühendislik, mimarlık, eğitim fakülteleri, eczacılık, tıp, hukuk bölümlerinde baraj var. Psikolojide yok. Yani başka lisans programlarına giremeyecek kişiler de kolayca yerleşebiliyor. Bu yüzden YÖK’e dava açtık. Acilen bir düzenlenme şart.”TERAPİ ATEŞ PAHASITürkiye’de terapi almaksa giderek pahalanıyor. Semte ve psikoloğun deneyimine göre 2- 10 bin lira arasında değişen fiyatlar var. Prof. Dr. Malkoç’un bu konudaki yorumu ise şu: “Bir düzenleme de burada yapılmalı. Vatandaşlarımızın önemli bir kısmının psikolojik hizmetlere erişiminde ciddi sıkıntılar var ve bu sıkıntılar, sahtekarlıkları da tetiklemekte. 2015 yılında bakanlığın açıkladığı ‘Her ASM’ye bir psikolog’ projesi vardı mesela. Bu bile hayata geçirilirse hem farkındalık artar hem vatandaşların psikoloğa erişimi kolay ve güvenli olur. Özelde de dezavantaj yaratan fiyatlamalar üzerine yeni modellemeler geliştirilmelidir.”

Source: Fulya Soybaş


Celtic taraftarını cezalar da yıldıramadı! Filistin”e destek, İsrail”e protesto

İskoçya ekibi Celtic”in taraftarları, takımlarının UEFA Şampiyonlar Ligi”nde Bayern Münih”i ağırladıkları maçta İsrail”in Filistin ve Lübnan”a yönelik saldırılarına tepki gösterdi.İç saha maçlarında statları Celtic Park”ı adeta Filistin”e desteğin merkezi haline getiren taraftarlar, Bayern Münih”i konuk ettikleri maçta da İsrail”i protestoya devam etti.Celtic, maçta Alman ekibi Bayern Münih”e 2-1 yenilirken, İskoç taraftarlar takımlarına desteğin yanı sıra tribünlerde Filistin bayrakları açarak İsrail”i protesto etti.Tribünlerde yer alan bir pankartta, UEFA ve FIFA”ya “İsrail”e kırmızı kart gösterilmesi” çağrısında bulunan “Show Israel The Red Card” (İsrail”e kırmızı kart göster”) ifadelerine yer verildi.Daha önce tribünlerde Gazze”ye desteklerinden dolayı UEFA tarafından ceza verilen Celticli taraftarlar, geri adım atmadan kararlı bir şekilde desteğini sürdürüyor.Taraftarlar bundan önce, takımlarının UEFA Şampiyonlar Ligi”nde iç sahada Slovan Bratislava ile yaptığı ilk maçta da tribünlerde coşkulu bir şekilde Filistin”i desteklemişti. “Yeşil Tugay” (Green Brigade) grubuna üye Celtic taraftarları, müsabaka sırasında tribünde “Size zulmedebilirler, sizi hapsedebilirler ama asla cesaretinizi kıramazlar. Gazze, Cenin, Tulkarm, Nablus, asla yalnız yürümeyeceksiniz.” yazılı pankarta yer vermişti.İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten ateşkesin yürürlüğe girdiği 19 Ocak”a kadar sürdürdüğü saldırılarında 14 binden fazlası enkaz altında kaybolanlar olmak üzere 61 binden fazla kişi hayatını kaybetti.

Source: Www.star.com.tr


Kılıçdaroğlu”nun avukatı gazetecileri hedef aldı: Peker”e hak vereceğimi düşünmezdim

CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu”nun avukatı Celal Çelik, “şaibeli kurultay” soruşturması ile ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımında gazetecilik meslek ilkelerinin ihlal edildiğini ve siyasi, ekonomik ya da kişisel çıkarlarla hareket eden bazı gazetecilerin kamuoyunda öne çıktığını ifade ederek bu durumu eleştirdi. “BAZI GAZETECİLERİ GÖRÜNCE İĞRENİYORUM” Açıklamasında, “Televizyon kanallarında yorum yapan bir kısım gazetecileri gördükçe iğrendiğimi söylemek zorundayım” diyen Çelik, gazetecilik mesleği adına utandığını dile getirdi. “SEDAT PEKER”E HAK VERECEĞİMİ DÜŞÜNMEZDİM” İşte Celal Çelik”in o açıklaması; “Televizyon kanallarında yorum yapan bir kısım gazetecileri gördükçe iğrendiğimi söylemek zorundayım. Hiç bir zaman Sedat Peker”e hak vereceğimi düşünmezdim! “NAMUSU MAAŞI KADAR OLAN GAZETECİLER VAR” Ancak, “namusu maaşı kadar olan gazeteciler” eleştirisinin bazı sözde gazeteciler yönünden doğru olduğunu anlıyorum! Gazetecilik Meslek İlkelerinin bu denli çiğnendiği; siyasi, ekonomik, kişisel çıkarlar doğrultusunda hareket eden gazetecilerin bu denli revaçta olduğu başka bir dönem olmamıştır kanımca!… “MESLEK ADINA UTANIYORUM” Gazetecilik mesleği adına utanıyorum! Elbette namuslu, kalemlerini satmayan, onurlu gazetecileri tenzih ederim. Onlara saygımız sonsuz…”

Source: Erdem Aksoy


Cani babanın sözleri kan dondurdu! Vahşetin izi yüzünde

Tekirdağ Çorlu”da 13 yaşındaki kızı Su Dilem”i öldürüp sonra da kendi bileklerini keserek intihar girişiminde bulunan A.Y. (44), tedavisinin ardından tutuklandı. İfadesinde sosyal medyada kızının erkek arkadaşıyla paylaşımlarını gördükten sonra çok sinirlendiğini belirten cani, “Kızımı okuldan aldım, eve geldik, tartıştık. Çok sinirlendim, Su Dilem”i kanepede boğdum, sonra intihar etmek amacıyla ilaç içtim ve kendi bileklerimi kestim” dedi.Akşam Gazetesi”nin haberine göre, Su Dilem Yazıcı”nın otopsi işlemlerinde ise iki bileğinde de 1″er cm”den derin kesiklere rastlandı. A.Y.”nın cinayette intihar süsü vermeyi planladığı anlaşıldı.Katil zanlısı A.Y. adliyeye sevk edilirken yüzünde kızına ait tırnak izleri olduğu görüldü.

Source: Www.star.com.tr


Ağabey katilinden cinsel saldırı iddiası!

Burdur da olay, 22 Şubat 2024 te Burdur merkeze bağlı Halıcılar köyünün dağlık bölgesindeki keçi ağılında meydana geldi. Cihan Karaca nın (44) av tüfeğiyle vurulmuş cesedi bulunmasının ardından jandarma inceleme başlattı. resim#1222495# DHA daki habere göre ekipler, Cihan Karaca nın babası Ahmet Karaca, kardeşleri Ahmet Karaca (36), Doğan Karaca ile Ferhat Karaca yı gözaltına aldı. Savcılıktaki ifadesinde ağabeyini öldürdüğünü itiraf eden Ahmet Karaca, Kasten öldürme suçundan tutuklanarak, Burdur E Tipi Kapalı Cezaevi ne konuldu. Baba Ahmet Karaca ifadesinin ardından bırakılırken, Doğan Karaca ve Ferhat Karaca ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı. HAKİM KARŞISINA ÇIKTI Haklarında Beden bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kardeşi kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istenen tutuklu sanık Ahmet Karaca, tutuksuz sanıklar Doğan Karaca ve Ferhat Karaca hakim karşısına çıktı. Duruşmada baba Ahmet Karaca ile anne Alime Karaca da tanık olarak yer aldı. KENDİMİ VURMAK İSTİYORDUM Burdur 1 inci Ağır Ceza Mahkemesi nde görülen davada sanık Ahmet Karaca, ağabeyinin kendisine cinsel saldırıda bulunmak istediğini öne sürerek, Ferhat ekmek almak için köye gitmişti. Beni kulübeye soktu. Köye gitmek istedim, izin vermedi. Olayı kimseye anlatmayacaksın, öldürürüm diye tehdit etti. Kulübenin içerisinde ağlıyordum. Ağabeyim daha sonra kulübeye gelip yattı. Bir anda kendimi kaybettim. Öldürme niyetim yoktu. Duvara dayalı av tüfeğini aldım. Kendimi vurmak istiyordum. Tüfeği yere dayayarak kafama yönelttim. Maktul bana doğru döndü, uyuyup uyumadığından emin olamadım. Tüfeği ona doğrulttum. Kendimi kaybettim. Elim ayağım titriyordu. 2 el ateş ettim. Pişmanım dedi. CİHAN IN BANA KARŞI EYLEMİ OLMADI Tutuksuz yargılanan Doğan Karaca, Suçlamayı kabul etmiyorum. Isparta da kereste fabrikasında çalışıyorum. Ben olay günü çalıştığım iş yerine gelen telefonla olayı öğrendim. İş yerinden izin alıp olay yerine geldim diye konuştu. Ferhat Karaca ise Yayladaki kulübede Ahmet, Cihan ve ben birlikte kalıyorduk. Olaydan bir gün önce ekmek almak için köye gittim. O gün kulübede değildim. Köyde ailemin yanında kaldım. Ölen Cihan ın bana karşı bir eylemi olmadı. Olayı sabah duydum dedi. Duruşmada, baba Ahmet Karaca ve anne Alime Karaca, oğulları arasında husumet olmadığını anlatarak, şikayetçi olmadıklarını söyledi. Mahkeme heyeti duruşmayı 24 Nisan a erteledi. KİM İSTER BİRİ ÖLSÜN BİRİ ÖLDÜRSÜN Adliye çıkışında gazetecilere konuşan baba Ahmet Karaca, İfadelerimizi verdik. Kim ister ki evladından biri ölsün, biri öldürsün. Yaylada olmuş olay dedi.

Source: Habertürk


Annesinin cesediyle sokak sokak gezdi, sebebi herkesi hayrete düşürdü

Brezilya”nın Rio de Janeiro kentinde akılalmaz bir olay yaşandı. Evde hayatını kaybeden 100 yaşındaki annesinin cesedini tekerlekli sandalyeye koyan şahıs, sokak sokak gezdirdi. “TELEFONLA ARADIM AMA GELİP ALAN OLMADI” Annesi için sağlık görevlilerini çağırdığını belirten adam, Sosyal Yardım Departmanına yönlendirildiğini, kurumdan gelecek ekipler tarafından annesinin alınacağını söylediklerini belirtti. Uzun süre bekledikten sonra kimsenin gelmemesi nedeniyle adam, annesini bir tekerlekli sandalyeye koyarak kuruma götürmek için dışarı çıkardı. “SEN KAFAYI YEMİŞSİN” Annesinin cesedini siyah bir örtüyle kapatan adam, yolda karşılaştığı insanların şaşkın bakışlarına maruz kaldı. Vatandaşlar annesinin cesediyle yürümek zorunda kalan adamı yolda durdurup cinayetle suçladı. Civardakilerden biri, “”Sen kafayı yemişsin”” şeklinde tepki gösterdi. OTOPSİ SONUCU BEKLENİYOR Yaşlı kadının cesedi morga götürülürken, polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlattı. Otopsi sonucu ise bekleniyor.

Source: Erdem Aksoy


Meta”dan “romantik ilişki” dolandırıcılığına karşı önlem!

Sosyal medya şirketi Meta, dünya genelinde yaygınlaşan “romantik ilişki” dolandırıcılığına karşı kullanıcılarını uyaran şirket; söz konusu dolandıcırılığı önlemek için uygulamaya soktuğu yeni güvenlik araçlarını duyurdu.
Ünlü insanlar taklit ediliyor
“Romantik ilişki” dolandırıcılığının finansal kazanç elde etmeye yönelik siber suçlar arasında son dönemde dünya genelinde yaygınlaştığın altı çizilen açıklamada, önemli bilgiler paylaşıldı.

Bu dolandırıcılık türünde genellikle askeri personelleri, ünlü veya güvenilir kişiler takli ediliyor ve para veya kişisel bilgi istenmeden önce kurbanların güvenini kazanıyor.
Meta, her yıl şubat ayının ikinci haftasında dünya genelinde kutlanan Güvenli İnternet Günü ve çevrim içi dolandırıcılıkla mücadele çabaları kapsamında, yaygınlaşan söz konusu dolandırıcılık yöntemiyle mücadele etmek amacıyla Facebook, Messenger, WhatsApp ve Instagram”da yeni güvenlik araçları sunduğunu duyurdu.
Kötü niyetli hesaplar kaldırılıyor
Meta”nın geliştirilmiş araçları ve özellikleri, kullanıcıları potansiyel dolandırıcılardan korumayı amaçlıyor.

Meta uygulamalarındaki otomatik sistemler, kötü niyetli hesapları tespit ederek kaldırıyor. Şüpheli bir durum tespit edildiğinde kullanıcılar bu konuda uyarılıyor.
Yenilikler arasında, WhatsApp uygulamasında, kullanıcılar bilinmeyen numaralardan gelen aramaları sessize alarak potansiyel dolandırıcıların istenmeyen temaslarını en aza indirebiliyor.
Messenger”da ise bir kullanıcı, şüpheli faaliyetleri tespit edilen hesapla sohbet ettiğinde uyarıyla karşılaşıyor. Meta, benzer uyarıları Instagram için de test ediyor.
“Maddi taleplere şüpheyle yaklaşın”

Şikretin farkındalığı artırma amacıyla hayata geçirdiği çalışmalar arasında, Türkiye”de içerik üreticisi Cihan Albayrak ile yaptığı işbirliği de var.
Şirket, kullanıcıların, risklerden haberdar olmalarının yanı sıra kendilerini “romantik ilişki” dolandırıcılarına karşı koruyabilmeleri için dikkat etmesi gereken bazı önemli noktaları da paylaştı.
Beklenmedik mesajlara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Meta, Messenger, Instagram ve WhatsApp uygulamalarında kimlerle iletişime geçilebileceğinin belirlenmesini tavsiye ediyor.
Şirket, iletişime geçen kişileri internetten araştırmayı ve sosyal medya hesaplarının yeni olup olmadığını kontrol etmeyi, sahte ya da stok fotoğraf olup olmadığını görmek için profil görsellerini kullanarak tersine görsel arama gibi araçları kullanmayı öneriyor.
Meta, hassas bilgileri veya para gibi maddi önem taşıyan şeyleri gönderme taleplerine şüpheyle yaklaşılması gerektiğine vurgu yapıyor.
“Taktiklerini geliştiriyorlar”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Meta Türkiye ve Azerbaycan Kamu Politikaları Direktörü Sezen Yeşil, dolandırıcıların insanların güvenlerini ve birbirleriyle bağ kurdukları anları istismar etmek için taktiklerini sürekli olarak geliştirdiklerini belirtti.
Yeşil, aldıkları güvenlik önlemleriyle ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Gelişmiş güvenlik araçlarımız, dünya çapında yaptığımız işbirlikleri ve kullanıcıları eğitme girişimlerimiz sayesinde, insanları dolandırıcılık yöntemlerini tanıma ve bunlardan kaçınma konusunda destekliyoruz. Kullanıcılarımızın platformlarımızda güven ve emniyetle gezinebilmelerini amaçlıyoruz.”

Source: Dünya Gazetesi


Bella Hadid”den “Filistin her zaman Filistinlilerin olacaktır” vurgusu

Filistin”e verdiği güçlü destekle bilinen Hadid, Instagram hesabından, Filistin direnişinin sembolü olan karpuz dilimi şeklinde boyanmış ve üzerinde “Filistin, Filistinlilere aittir.” yazan bir el resmi paylaştı.

Paylaşımda, Filistin”in her zaman Filistinlilere ait olduğunu vurgulayan Hadid, “Hep böyleydi ve her zaman öyle olacak.” ifadelerini kullandı.

Hadid, Filistin kültürüne, soyuna ve tarihine ait köklerin “hiçbir güç, para ya da kişi tarafından sökülüp alınamayacağına” işaret ederek, “Filistin halkının sahip olduğu hakikatin derinliği daima yaşayacak. Ve biz asla bunu unutmayacağız.” dedi.

Gazze”deki ve Batı Şeria”daki saldırılardan etkilenen Filistinlilerin, temel insan haklarına sahip olması gerektiğini belirten Hadid, “İstedikleri gibi gelip gitme özgürlüğünü hak ediyorlar. Atalarının yüzlerce yıldır üzerinde yaşadığı, sevdiği, ailelerini ve toplumlarını kurduğu topraklara bağlı kalmayı hak ediyorlar. Korku, aşağılanma ya da işgal altında kalmamalılar.” değerlendirmesinde bulundu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: