“Sosyal Sorunlar Gündemi – Futbol, Gazze ve Toplumsal Adalet”

Futbolcusu Fatih Terim”in yüzüne su fırlattı, her gören aynı yorumu yaptı

Suudi Arabistan Pro Ligi 15. haftasında Fatih Terim”in çalıştırdığı Al-Shabab, Al-Riyadh”ı 90+7. dakikada bulduğu golle 2-1 mağlup etti. Al Shabab, 90+7. dakikada Abderazak Hamdallah”ın attığı golle 3 puanı hanesine yazdırdı. TERİM”İN YÜZÜNE SU FIRLATTI Golün ardından Hamdallah, teknik direktör Fatih Terim”i gafil avladı. Kulübede Fatih Terim”den direktif alan deneyimli oyuncu, elindeki pet şişedeki suyu bir anda Terim”in yüzüne fırlattı. YORUM YAĞDI İkili arasında bu hareketin ardından yaşanan gülüşmeler ekrana yansırken o anları izleyen Türk futbolseverler sosyal medyada Terim”e saygısızlık yapıldığını ve Türkiye”de olsa böyle bir hareketi gülerek karşılamayacağı yönünde binlerce yorum yaptı.

Source: Alper Kızıltepe


Arap ülkeleri, Gazze”deki ateşkesi memnuniyetle karşıladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “anlaşmaya bağlı kalmanın ve İsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarının durdurulmasının” önemi işaret edildi. Açıklamada, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi ile diğer tüm Filistin ve Arap topraklarından tamamen çekilmesinin ve yerinden edilenlerin kendi bölgelerine geri dönmesinin gerekliliğine” vurgu yapıldı. “Başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız Filistin devletinin kurulmasının” önemine dikkati çekilen açıklamada, “Katar, Mısır ve ABD”nin anlaşmaya varılmasındaki çabaları” takdir edildi. Açıklamada, Suudi Arabistan”ın bu anlaşmanın, “45 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine ve 100 binden fazla kişinin yaralanmasına neden olan acımasız İsrail saldırılarını kalıcı olarak sona erdirmesini umduğu” belirtildi. BAE Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayid Al Nahyan, ülkesinin anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını ifade etti. Bin Zayid, anlaşmanın “Gazze”de yaşanan acılara son verilmesinin önünü açması, daha fazla can kaybını önlemesi ve Gazze”deki krize ve trajik koşullara son vermesini umudunu” kaydetti. BAE Dışişleri Bakanı, “her iki tarafın da (İsrail ve Hamas) varılan anlaşmalara ve taahhütlere uyması gerektiğini” vurguladı. Dışişleri Bakanı Bin Zayid, “Uluslararası toplumun, Orta Doğu”da barış sürecini yeniden canlandırmaya yönelik tüm çabaları desteklemesinin yanı sıra iki devletli çözümü ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını tehdit eden yasa dışı uygulamalara son verilmesi gerektiğini” bildirdi. Yemen Yemen Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, anlaşmadaki arabulucuların çabalarından övgüyle söz edilirken, anlaşmanın “Gazze”deki savaşı sona erdirmesi ve yaşanan acılara son vermesinin ümit edildiği” belirtildi. Irak Irak Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da Gazze Şeridi”ndeki ateşkes anlaşmasının memnuniyetle karşılandığı kaydedilerek, soykırıma maruz kalan Filistinlilere insani yardım ulaştırılmasının hızlandırılması gerekliliği çağrısında bulunuldu. Açıklamada, “Gazze Şeridi”ndeki Filistin halkının yaşadığı büyük acıların sonrasında ortaya çıkan anlaşmanın memnuniyetle karşılandığı” aktarıldı. Libya Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Gazze”deki ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşılayarak anlaşmanın sorunsuz bir şekilde uygulanmasını sağlama yönündeki umudunu dile getirdi. X hesabından açıklama yapan Menfi, Filistin meselesinin Libya halkının temel meselesi olmayı sürdüreceğini teyit etti. Dünya Müslüman Alimler Birliği Dünya Müslüman Alimler Birliğinden yapılan yazılı açıklamada ise “anlaşmanın memnuniyetle karşılandığı” belirtilerek, “Filistin halkının direnişinin övgüye layık olduğuna” işaret edildi. Açıklamada, Gazze Şeridi”nde yaşanan büyük yıkımın ardından Gazze”nin yeniden imarı çağrısında bulunuldu. Ürdün, Katar, Mısır ve Lübnan da Gazze”deki anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını açıklamıştı. Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Katar, İsrail ile Hamas arasında Gazze”de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını, uygulamaya 19 Ocak Pazar günü başlanacağını duyurmuştu. Söz konusu anlaşma, İsrail”in 7 Ekim 2023″te Gazze Şeridi”ne başlattığı ve 467 gündür devam ettiği, ardında 156 binden fazla ölü ve yaralı bıraktığı saldırıların ardından geldi.

Source: Internet Haber


Nuh Albayrak yazdı: Suriyeliler 61 yıl hangi büyük hatanın “kefaretini” ödedi?

Zulmü alkışlamamız; zalime arka çıkmamız elbette söz konusu olamaz. Ancak; ders alınmayan hatalar tekerrür eder.Nitekim, 1963 yılındaki “Baas Darbesi”nde Türkiye”ye kaçan merhum Abdüssemî Amca”nın anlattıkları, “Hâşâ, zulmetmez kuluna Hüdâsı, herkesin çektiği kendi cezası” dedirtiyordu!Çünkü, nüfusun yüzde 90″ını oluşturan Sünnîlerin başına gelenler adetâ; Kur”an-ı Kerim”deki (İbrahim Suresi; 7. Ayet) “Verdiğim nimetin kıymetini bilirseniz artırırım. Unutursanız, elinizden alırım, çok acı azap yaparım” şeklindeki ilahî uyarının bir tezahürüydü.Suriye”deki Fransız işgalini bitiren direnişin liderliğini, Şükrü el-Kuvvetli (Kuvatlı) adında; Konyalı bir “Türk” yapmıştı. Sünnî bir aileye mensup olan ve İstanbul Mekteb-i Mülkiye”yi bitiren Şükrü Bey, İttihat ve Terakki”nin “muktedir” olduğu ve özellikle Suriye”de “zulüm” olup yağdığı dönemde, “İttihatçı karşıtı” olacak kadar da şuurludur.Zira nice hezimetlere rağmen İttihat Terakki liderlerinden olduğu için “Suriye Filistin Cephesi Başkumandanı” yapılan Cemal Paşa, tam da I. Dünya Savaşı”nın başlamasıyla birlikte İngiltere”nin, Arapları Osmanlı”ya karşı isyan ettirmek için kovalarla altın saçtığı bir dönemde, “İngiliz gelse bu kadar olmaz” dedirtecek zulümler yapıyordu!Birçok Arap eşrafını işkence ile öldürmüştü. Hatta Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa”nın ve diğer itibarlı Arapların kızlarını, Şam”da kurduğu eğlence salonlarına getirterek içki servisi yaptırmış, taciz ve tecavüze uğramalarını teşvik etmişti.[1]Ahali arasında “Cemal Paşa biriyle görüşürken burnunu kaşırsa “sürgün”e gönderecektir. Ama bıyığını burarsa ölüm var demektir” diye yayılmıştı.[2]Cumhurbaşkanı Turgut Özal bu zulümleri, 26 Mart 1991 tarihinde çıktığı Rusya gezisinde, Türkiye Gazetesi Ankara Temsilcisi Yalçın Özer”e, “Cemal Paşa İngilizlerden maaş alıyordu” şeklinde izah etmişti![3]İşte Şükrü el-Kuvvetli de, “Arap Milliyetçisi” olduğu gerekçesiyle Cemal Paşa tarafından 1915 yılında hapse atılmış ve dayanılmaz işkenceler sebebiyle intihara kalkışmıştı!SURİYE”Yİ SÜNNÎLER YÖNETİYORDU!1930″larda, Suriye”yi Fransız işgalinden kurtarmak için mücadeleye başlayan Şükrü el-Kuvvetli”nin partisi “Vatan Kitlesi” 1943 seçimlerini kazanmış ve El-Kuvvetli, “Suriye Devlet Başkanı” olmuştu. Siyasî ve diplomatik çabalarla, Manda Yönetimindeki birçok devlet ofisi, “Millî Yönetim”in kontrolüne geçmişti ama işgalci Fransa”nın pes etmeye pek niyeti yoktu. Nitekim Suriye, 1945 başında “Millî Ordu” kurma kararı alınca, Fransa her zaman yaptığını tekrarlayarak Şam”ı ağır bombardımana tutmuş; Hama ve Humus”ta ciddi katliamlar yapmıştı.Ancak El-Kuvvetli liderliğindeki Suriye”nin kararlı tutumu karşısında daha fazla direnemeyen De Gaulle, ateşkes ilan etmiş ve 15 Nisan 1946″ya kadar bütün işgal güçleri çekilmişti!Artık, Suriye”nin yönetimi tamamen; Suriyeli çoğunluğun seçtiği Sünnî kadronun eline geçmişti. Görüldüğü gibi Suriye, son aylarda gerçekleşen “millî kurtuluş”u, 80 yıl önce de aynen yaşamıştı.NİMETİN KIYMETİ BİLİNMEYİNCE…Milyonlarca “Sünnî Suriyeli”yi temsil eden “Halepli Abdüssemî”nin manidar hikayesi de, bu “kurtuluş”tan sonra başlıyordu:”Fransızlardan sonra her bakımdan rahatladık. İpek Yolu üzerinde bulunduğumuzdan ticaret çok yaygındı. İyi kazanıyorduk. Okuyup memur olmayı “enayilik” olarak görüyorduk. Çocuklarımızın “maaş mahkumu” olmasını istemiyor; ticarete yönlendiriyorduk. O kadar zengin olmuştuk ki, altın kaplamalı sehpalarımız, bir daireden daha pahalıydı. Otopark kapılarımız bile altın kaplamalıydı. Biz refah içinde yüzerken, Alevîler; çocuklarını okutuyor, memur ve asker yapıyorlardı. Bu yüzden de düşük standartlı bir hayat yaşıyorlardı.”Abdüssemî Amca, sonrasını ise ağlayarak anlatmıştı:”Her şey çok güzel gidiyordu. Bir sabah (8 Mart 1963) uyandık ki; darbe olmuş! Bizim “enayi” dediğimiz Alevîler yönetimi ele geçirmiş! Öyle bir katliam ve gasp furyası başlamıştı ki, milyonluk kol saatlerimizden birini bile yanımıza alamadan yollara düştük. Üzerimize ise en eski elbiselerimizi giydik. Çünkü Nusayri darbeciler, şehirden ayrılanların yolunu kesiyor; zengin olduğunu tahmin ettiklerini geri döndürüp “Altınları sakladığınız yeri gösterin” diye işkence ediyordu!”Evet; azınlıktaki Alevîlerin “okumuş” çocukları Muhammed Ümran, Salah Cedid ve Hafız Esad”ın kurduğu “Askerî Komite”nin organize ettiği “idealist” azınlık, parlamenter demokrasiyi kaldırarak, yüzde 90 çoğunluğun iradesine; hatta her şeyine el koymuştu!Şanslı olanlar Türkiye”ye kaçarak canını kurtarmıştı. Bunlardan biri olan Abdüssemî Amca, Esenyurt”a yerleşmişti. Yıllar sonra “af” (neyin affı ise) çıkmış ve Halep”e dönmüşlerdi. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Her şeye “sıfır”dan başlamaları bir tarafa, hayatları diken üstündeydi!Bu yüzden “Baba Vasiyeti”ni dinleyen oğulları, Türkiye ile irtibatı kesmiyor; Esenyurt”ta kafe işletiyor!***Ne dersiniz? Yanı başımızda yaşanan ve tamamen rehavetten kaynaklanan bu vahim hikaye, bir asırda kavuştuğumuz “muhafazakâr muktedir” nimetini, dünyevî hırsları için kullanan bizim “Abdüssemî”lere ders olur mu acaba?Üstelik de yukarıda hatırlattığımız “Kıymetini bilmezseniz…” uyarısına rağmen![1] Selim Ali Selam, Beyrut Şehremini”nin Anıları (1814-1918), Klasik Yayınları, İstanbul 2005, s. 150-168.[2] Falih Rıfkı Atay, Zeytindağı, Pozitif Yayınevi, İstanbul 2022, s. 53, 56.[3] İhaneti Hasan Cemal”e sorun, Star, 19 Nisan 2016.

Source: Nuh Albayrak


Fadime Özkan yazdı… Gazze”de ateşkes: Gazzeliler için bir nefes… İsrail”in yaptığı asla unutulmaz, affedilmez

Bir süredir takip ettiğimiz ve umutla beklediğimiz ateşkes anlaşması, işgalci İsrail ve izzetli bir direniş sergileyen Hamas yetkilileri arasında sağlandığı haberi nihayet geldi.Yetkililer, Gazze ateşkes anlaşmasının bugün imzalanacağını, pazar günü yürürlüğe gireceğini de duyurdu.Taraflardan biri İsrail olunca insan, anlaşmanın akıbetinden, İsrail”in sözüne sadakatinden şüphe ediyor elbette.Ama Netanyahu ve soykırım kabilesinin girdikleri çıkmaz sokakta yaşadığı çaresizliğin boyutlarını ve zorlayıcı baskısını unutmamak gerekir.Bir yanda Trump”ın “fazla uzattın, maliyet çok büyüdü” ayarı var.Öte yanda ise İsrail”in 465 gündür hem hiç bir askeri hedefine ulaşamaması hem de yüzyıldır Hollywood, uluslararası medya, akademi vesaire eliyle oluşturduğu İsrail mitini geri döndürülemez biçimde yerle yeksan etmişliği var. Kamuoyuna açıkladığından çok fazla sayıda asker kaybetti İsrail. Son derece iptidai şartlarda ürettikleri patlayıcılarla, muazzam bir iman gücü ve cesaretle o kadar çok İsrail tankını tüfeğini patlattı ki Gazzeliler ahlaki ve hukuki üstünlük gibi askeri başarıda da işgalciye fark attılar.İsrail askerlerinin yetersiz, beceriksiz, cesaretsiz, inançsız ve her şeyden önce ahlaksız oldukları çıktı ortaya.Öldürmek için küçük kız çocuğu arayan, terk edilmiş evleri soyan, girdiği evden çaldığı takılarla nişanlanan, beyaz bayrak taşıyan sivilleri kasten katleden teröristler sürüsü İsrail ordusu.İsrail”in yaptığı tek şey Gazze”yi bombalamaktı. Hastaneleri, okulları, camileri, mülteci kamplarını, çadırları, ambulansları, medya araçlarını, sivil toplum / yardım kuruluşlarını durmadan ama durmadan vurdu İsrail.Hiç bir hukuka, kurala, kaideye, hiç bir insani değere riayet etmedi.Teolojik bir yanılgının peşi sıra “vadedilmiş topraklara” ulaşmak için cehennemin ateşli pıtıraklı yolunu tuttu Siyonistler.Yüzde yetmişi kadın ve çocuk olan en az 46 bin Gazzeliyi katlettiler ama çok da büyük kaybettiler.Küçüğünden başlayalım. Netanyahu”nun esirleri kurtaramaması…İç kamuoyundaki hoşnutsuzluğu giderememesi…Batının şımarık ve gayri meşru çocuğu hüviyetindeki İsrail”in uluslararası platformlarda fiilen değilse bile vicdanen dışlanması…Kınanması, lanetlenmesi, işaretlenmesi…Küresel çapta milyonlarca insan tarafından protesto edilmesi…Antisemitizm iddiasıyla tepkileri bastırmaya çalışırken nasıl bir faşist hegemonyaDestekleyen kişilerin, markaların, kurumların boykot edilmesi, ciro kaybetmesi…Netanyahu”nun ve İsrail”in uluslararası mahkemelerce tarihte bir ilk olmak üzere sanık sandalyesine oturtulması… Davalar henüz neticelenmese de sanıkların şimdiden suç şüphesiyle ceza ve yaptırıma uğraması…Gazzelilerin yılmaması, işgalciye boyun eğmemesi… Kapitalizmin, hedonizmin sınırsız sularında anlam sancısı çeken batı dünyasınaİnsanın özüne, saflığına, var oluş idrakine dair çok sarsıcı bir örnek sundu Gazzeliler.Bu öyle etkiliydi ki İsrail”in ve başta ABD olmak üzere diğer destekçilerinin bir daha o eski statüye, başladıkları noktaya dönmeleri imkansız.BM ve temsil ettiği, iddia ettiği ne varsa yerle yeksan.Ateşkes anlaşması inşallah eksiksiz sorunsuz uygulanır, Gazzeliler bir nefes alır.Ama asıl hedef sürecin bir barış anlaşmasıyla neticelenmesi. Nihai olarak ise başkenti doğu Kudüs olan, toprak bütünlüğü sağlanmış, egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulması.Buna koşut olarak yargı süreçlerinin de işletilmesi gerek. Tek suçlu Netanyahu değil. Suç da 8 Ekim”de başlamadı.Soykırım ve işgal suçundan dolayı İsrail”in cezalandırılması, tazminata mahkum edilmesi, yaptıkları her masada kürsüde her platformda suratına vurulması lazım.Bunca şahitlik bir ateşkesle bertaraf olmaz.Yaşanan büyük acının ıstırabın vebali dünyanın sırtınadır. Unutamayız ve affedemeyiz.

Source: Fadime Özkan


Coşkun Başbuğ yazdı: Help Amerika

Dünyanın en büyük ve en önemli şehirlerinden biri günlerdir alev alev yanıyor…Üstelik bu şehir Amerika”nın en büyük üretim merkezi, dünya sinema sektörünün beyni, aynı zamanda da en önemli finans merkezi.Adına Los Angeles denilen bu şehrin bana göre ününe ün katan özellikler içinde en önemlisi topraklarında barındırdığı Hollywood…İnsanlığı zehirleyen, milyarlarca beyni formatlayan bu bataklık bugün dünyanın yaşadığı ahlaki çöküntünün en büyük sebebi.Sahibi olduğu ünlü film stüdyolarından, inşa ettiği film platolarından bugüne kadar insanlığın yararına çekilmiş tek bir film gösteremezsiniz.Bu filmlerde kullanılan ünlü sinema sanatçılarının birçoğu, ünlü sporcular, dünyaca tanınmış isimler, Amerika”nın en zenginleri hepsi bu şehirde sefa sürüyorlar.Her Şeyin Bir Sonu Var…Neden bu cümleyi kullandım?Çünkü bugün bu şehir yerle bir oldu.Aynı anda şehrin beş ayrı noktasında çıkan yangınlar efsane şehri saatler içinde yerle bir etti.Şimdi o saltanat sürülen malikânelerin yerinde yeller esiyor.Bu felaket gösterdi ki birilerinin yere göre sığdıramadığı rüyalar ülkesi Amerika olan biteni sadece seyrediyor.Zararın 300 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.Yanan evlerin sayısı 14.000″lere dayanmış durumda.Yaklaşık 400.000 kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı.Bu kara tablo karşısında süper güç(!) Amerika neler yapıyor?Fener Tavşan…Böyle bir durumda devletin “baba” sıfatıyla halkını kucaklaması, vatandaşının yaralarını sarması ve alacağı tedbirlerle acilen yananı yıkılanı yerine koyması gerekir.Evsiz kalanların banyo, tuvalet, barınma gibi ihtiyaçlarını karşılayabilecek geçici iskân merkezleri kurması gerekir.İnsanların karınlarını doyuracak aşevleri kurması gerekir.Maaşlı geçinenlerin ceplerine harçlık koyacak tedbirleri alması gerekir.Bunlar devlet olarak Biden efendiden beklenen şeylerdir.Bizim anadan, atadan, devletten gördüklerimiz bu iş böyle olmalı dedirtiyor.Zavallı Amerikalılar…Peki Amerika bu olması gerekenleri nasıl yaşıyor?Amerika”nın tüm kurumları halen olayın şokunda.Akıl tutulması yaşayan bu kurumlar ve sıralı yetkililer, sıradan vatandaş gibi olan biteni çaresizce sadece seyrediyor.Evlerini terk etmek durumunda kalan Amerikalıların parası olanlar otellere, akrabası ya da nazının geçtiği yakını olanlar ise bu evlere sığınıyor.Bu tür imkânı olmayanlar ise spor salonlarına, parklara, bahçelere sığınıyor.Süper Güç(!) Amerika şu ana kadar bu konularda herhangi bir tedbir almadığı gibi sonrasında da pek alacağa benzemiyor.Yangın söndürme faaliyetleri tam bir felaket.Söndürme tedbirleri yetersiz, ekipman yetersiz, itfaiye erlerinin çoğu LGBT, su yok…LGBT Şoku…Az önce LGBT dediğimde eminim çoğunuz şok yaşadınız, ne demek istediğimi anlamaya çalıştınız.Hemen açıklayayım.İtfaiye erlerinin yangın söndürme esnasında yaptığı acemice davranışlara halk inanılmaz tepki gösteriyor.Bu durumun sebepleri araştırıldığında ortaya ilginç sonuçlar çıkıyor.Meğer İtfaiye müdürü sapkınlığı topluma yaymak için birçok LGBT (i….),i itfaiye eri diye işe almış.Halk haklı mı?Hem de dibine kadar…Sen işe alacağın personelde liyakat yerine cinsel tercih ararsan ilk felakette yaşayacağın o acı sonu kendi ellerinle yazmış olursunuz.Vatansız Hainler…İyi güzel kardeşim de bu Amerika”da hiç mi iyi bir şey yok?Olmaz olur mu…Amerika”nın en büyük iyiliği bünyesinde bizdeki kadar hainin olmaması.Bu kadar olumsuzluğa rağmen, dünya starı sanatçılar(!), dünyaca meşhur zenginler tarafından Amerika hakkında en ufak eleştiri, en ufak hakaret duydunuz mu?Devlete saldıracaklar sizlere otelimi açıyorum, haydi buyurun meydanlara diyen iş adamı duydunuz mu.Yav otelden vazgeçtik bari malikâneni açaydın hizmete…Hiç bu tür destek gördünüz mü?Göremezsiniz, duyamazsınız…Çünkü sıkar…Sistemi eleştirirsen seni sanatçı diye ortalığa pazarlayanlar anında önce kulağını ardından fişini çekerler ve bir daha açmamak üzere defterini dürerler.Gelelim bize…Peki bizde sanatçıyım diye ortalıkta gezen provokatör ajanlar, neden sürekli devletine saldırıyor, vatanına ihanet ediyor.Neden içinde yaşadığı devletini, milletini yerden yere vuruyor.Neden yalan haberlerle, baraj kapakları patladı gibi alçakça iftiralarla, “Help Turkey” gibi şerefsizliklerle ortalığı birbirine katmaya, halkı galeyana getirmeye çalışıyor.Onları güdenler o makamlara getirenler öyle istiyor da ondan.Sanatçıyız(!), akademisyeniz(!), gazeteciyiz(!) diye ortalıkta gezen şarlatanlar…Bu dediklerim komplo teorisi ise hadi buyurun meydana…”Help Amerika” diye bir kampanya da aşığı olduğunuz ülke için açın da biz de destek verelim, dökülelim yollara.Var mı cesaretiniz?Desenize “Ne gezerrrr!

Source: Coşkun Başbuğ


Emekliye verilecek bayram ikramiyesi belli oldu

16 milyonu aşkın emekli, bayramda alacakları ikramiyeye odaklandı. Bu yılın başında, SSK ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 15.75, memur emeklileri ise yüzde 11.54 zam aldılar. Zamlı maaşlar henüz hesaplara yatmadı. En düşük emekli maaşı ise yüzde 15.75″lik enflasyon farkı dikkate alınarak 14 bin 469 TL”ye yükseltildi. Bu konuyla ilgili kanun teklifi Meclis gündeminde bulunuyor. Yasalaştıktan sonra emekli maaşlarına yansıyacak.Bu yıl Ramazan Bayramı 30 Mart”ta, Kurban Bayramı ise 6 Haziran”da kutlanacak. Habertürk”te yer alan bilgilere göre Ramazan Bayramı”na daha iki buçuk ay olmasına rağmen, geçim sıkıntısı yaşayan emekliler, bayram ikramiyelerini sabırsızlıkla bekliyor. İkramiye konusu da yasal düzenleme gerektiriyor. GEÇEN YIL 3″ER BİN TL ÖDENMİŞTİ Geçen yıl emeklilere iki bayramda 3″er bin TL ödenmişti. Bu yıl emekliler en az 5 bin TL gibi bir ikramiye ödenmesini bekliyor ancak hükümetten gelen sinyaller böyle bir artış yapılmayacağını gösteriyor. “ŞU ANDA BİR ÇALIŞMA YAPILMIYOR” Hükümet kaynakları, şu anda bu konuda bir çalışma yapılmadığını ancak süreç içinde bu konuyu gündeme alacaklarını ifade ediyor. Emekli ikramiyelerinde bir artış yapılacaksa bunun için bütçede kaynak oluşturulması gerektiği belirtiliyor. Geçen yıl Hazine ikramiyeleri öderken borçlanma yoluna gitmişti. İKRAMİYE EN FAZLA 4 BİN TL OLACAK Emekli ikramiyelerinde 500 TL”lik bir artış yapılması yönünde bir kanaat hâkim ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın müdahalesiyle emeklileri bir nebze olsun rahatlatmaya yönelik bir düzenleme yapılabileceği, bu durumda dahi bayram ikramiyelerinin en fazla 4 bin TL”ye çıkarılacağı ifade ediliyor.Emekli ikramiyeleri 4 bin TL”ye çıkarılırsa, 16 milyon emekli için iki bayramda 128 milyar TL”lik kaynak ayrılması gerekecek. Bu durumda ya bütçeden kaynak ayrılacak ya da dışarıdan borçlanma yoluna gidilecek.

Source: Erdem Aksoy


Gazze”de 15 ay sonra ateşkes! Anlaşma 3 aşamalı olacak

Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, başkent Doha”da yaptığı dünkü basın toplantısında, Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşması müzakerelerine ilişkin açıklama yaptı. Al Sani, esir takası, sürdürülebilir bir sükunetin yeniden sağlanması ve Gazze”de kalıcı ateşkes sağlanması konusunda anlaşmaya varıldığını; anlaşmanın uygulanmasının ise önümüzdeki pazar günü başlayacağını ifade etti. Anlaşmanın ilk aşamasının 42 gün süreceğini kaydeden Al Sani, Hamas”ın, ilk aşamada 33 İsrailli esiri serbest bırakacağını ve karşılığında bazı Filistinli esirlerin serbest bırakılacağını aktardı. İsrail”in, 7 Ekim 2023″te Gazze Şeridi”ne başlattığı saldırıların ardından, 156 binden fazla insan yaralanmış veya ölmüştü. ANLAŞMA 3 AŞAMALI OLACAK Öte yandan anlaşmanın ayrıntıları da ortaya çıktı. Anlaşmaya göre, ateşkesin devam ettiği her gün 50″si yakıt taşıyan 600 kamyon insani yardım Gazze”ye girecek, kamyonların 300″ü ise şeridin kuzeyine gönderilecek. İsrail”in 7 Ekim saldırılarından bu yana gözaltına aldığı 19 yaş altı tüm Filistinli kadın ve çocuklar, birinci aşamanın sonuna kadar serbest bırakılacak. Hamas anlaşmanın ilk gününde 3 rehineyi serbest bırakacak, toplam ise 33 İsrailli rehine serbest bırakılacak. İsrail her sivil rehineye karşılık 30, her İsrailli kadın askere karşılık ise 50 Filistinli tutukluyu serbest bırakacak, toplamda 1000 Filistinli serbest kalacak. İlk aşamada İsrail güçleri Gazze”den kademeli olarak çekilecek ve yerinden edilmiş Filistinliler bölgeye geri dönecek. Ateşkesin 16″ncı gününde tüm İsrailli esirlerin serbest bırakılması ve İsrail ordusunun tamamen çekilmesi amacıyla anlaşmanın sonraki aşamaları için görüşmelere başlanacak. HAMAS: HALKIMIZ İÇİN BÜYÜK BİR KAZANIM Hamas”tan ise ateşkes anlaşması sonrası açıklama geldi. Yapılan yazılı açıklamada, “15 ayı aşkın süredir devam eden direnişimizin bir sonucu. Anlaşma, Gazze”ye yönelik saldırıyı durdurma, halkımız, direnişimiz ve özgür dünya için bir kazanımdır. Gazze”de Filistin haklarını ve mazlumları destekleyerek onurlu tutum sergileyen Türkiye, Güney Afrika, Cezayir, Rusya, Çin ve tüm ülkelere teşekkürlerimizi sunuyoruz” denildi. İsrail ordu radyosunun haberine göre ise İsrail daraltılmış güvenlik kabinesinin, bugün sabah saatlerinde ateşkes ve esir takası anlaşmasını oylamak üzere toplanacağı bildirildi. İsrail Cumhurbaşkanlığından yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Isaac Herzog”un taraflar arasında esir takasını gerçekleştirecek Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Başkanı Mirjana Spoljaric Egger ile görüştüğü aktarıldı. ERDOĞAN: ANLAŞMAYI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ İsrail ile Filistin arasındaki ateşkes anlaşmasının ardından peş peşe açıklamalarda geldi. X hesabından paylaşımda bulunan Cumhurbaşkanı Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ateşkes görüşmelerinin anlaşmayla sonuçlanmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Anlaşmanın, kalıcı barış ve istikrara kapı aralamasını temenni ediyoruz. İnşallah bundan sonra da Gazze halkının yanında olacak, yaralarını sarması ve yeniden ayağa kalkması için tüm imkânlarımızı seferber edeceğiz” dedi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı”ndan yapılan açıklamada, “Bundan sonraki süreçte mutabakatın tüm aşamalarının hayata geçirilmesi, ateşkesin kalıcı hale getirilmesi ve Gazze”ye acil biçimde insani yardım ulaştırılması gerekmektedir” ifadelerini kullandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, Hamas yetkilileriyle yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye”nin Filistin”e desteğinin süreceğini belirtti. BIDEN İLE TRUMP “ATEŞKES” YARIŞINDA ABD”nin seçilmiş başkanı Donald Trump, İsrail ile Hamas arasında Gazze”de ateşkes konusunda anlaşmanın sağlandığını açıkladı. Truth Social adlı sosyal medya platformundaki hesabından açıklama yapan Trump, “Orta Doğu”da esirler konusunda (Gazze”de ateşkes) anlaşma sağlandı. Kısa sürede serbest kalacaklar. Teşekkürler.” ifadelerini kullandı. Ateşkeste payının “büyük” olduğunu savunan Trump, “Daha Beyaz Saray”a gelmeden bu kadar çok şey başardık. Beyaz Saray”a geri döndüğümde olabilecek harika şeyleri bir hayal edin” ifadelerine yer verdi. Anlaşma sonrası kameralar karşına geçen ABD Başkanı Biden ise, “Ateşkesin sağlandığını ilan edebilirim. Filistin halkı adeta cehennemi yaşadı. Çok fazla masum insan hayatını kaybetti, çok fazla topluluk bu süreçte yok oldu. Bu anlaşmayla nihayet Gazze halkı toparlanıp (kenti) yeniden inşa etmeye başlayabilir.” dedi. Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da, Biden ve Trump ile görüşerek, Gazze”de rehinelerin serbest bırakılması için bir anlaşma sağlanmasına yardımcı oldukları için teşekkür etti. DÜNYADAN DESTEK YAĞDI Avrupalı liderler, anlaşmanın ardından açıklamalarda bulundu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı açıklamda, “BM, binlerce Filistinli”ye insani yardım ulaştırılmasını arttırmaya hazırdır” ifadelerini kullanırken, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise anlaşmadan memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “Anlaşma tutarlı bir şekilde uygulanmalıdır. Tüm rehineler serbest bırakılmalıdır” ifadesini kullandı. İngiltere Başbakanı Keir Starmer ise, “Bu ateşkes masum Filistinliler ve hayatlarını kaybeden çok sayıda kişi için. dedi. İtalya Başbakanlığından yapılan yazılı açıklamada, “İtalya, anlaşmaya varılmasını büyük memnuniyetle karşılamakta” ifadesi yer aldı. Hollanda Başbakanı Dick Schoof, anlaşmanın memnuniyetle karşıladığını ve önemli bir gelişme olduğunu söyledi.

Source: Erdem Aksoy


Elon Musk Avrupa siyasetini böldü

Donald Trump ın ABD Başkanı seçilmesine büyük destek veren ve dünya siyasetinde önemli bir güç kazanan dünyanın en zengin insanı Elon Musk, Avrupa siyasetinde uzun süredir gerginlik kaynağı . Birleşik Krallık ve Almanya başta olmak üzere Avrupa siyasetiyle ilgili birçok yorum yapan ve siyasetçileri itham eden Musk ın Avrupalılar içinde karşı çıkanı çok olduğu gibi destekleyeni de çok. Avrupa Parlamentosu nun dört bir yanından milletvekilleri Elon Musk ın son dönemdeki eylemleri üzerine bir dizi girişim başlattı ve hatta bir tanesi Musk ı 2025 Nobel Barış Ödülü için önerdi. Aşırı sağcı Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri nden Yunan milletvekili Emmanouil Fragkos, Parlamento Başkanı Roberta Metsola ya hitaben Musk ı genel kurula hitap etmeye çağıran bir mektup yazdı. Mektup, çoğunluğu Parlamento nun sağcı ve aşırı sağcı gruplarından olmak üzere 43 milletvekili tarafından imzalandı. Merkez sağ Avrupa Halk Partisi üyesi Branko Grims ve Romanyalı Sosyalist Maria Grapini de mektubu imzaladı. Musk ın dijital devrimin öncüsü olarak nitelendirildiği mektupta davet, Avrupa nın üretkenliğini yeniden canlandırma ve küresel rekabetçiliği sağlama çabalarının bir parçası olarak çerçevelendirildi. Nobel aday adayı Elon Fragkos un mektubunu imzalamakla yetinmeyen Grims, Musk ı 2025 Nobel Barış Ödülüne de aday gösterdi. Norveç Nobel Komitesi ne hitaben yazılan teklif şu anda imza toplama aşamasında. Grims, Musk ın ifade özgürlüğünün korunmasına yönelik olağanüstü ve başarılı çabaları nedeniyle ödülü hak ettiğini ve bu çabaları küresel barış ve kalkınma ile ilişkilendirdiğini yazıyor. Mektup ayrıca Musk ı X ten herhangi bir siyasi sansürün uygulanmasına yönelik tüm sistemik seçenekleri kaldırdığı için de övüyor. Karşı mektup: Önlem alın S&D milletvekili ve Dış İlişkiler Komitesi Başkan Yardımcısı Hana Jalloul Muro da, AB nin en üst düzey diplomatlarından Kaja Kallas a bir mektup yazdı. Muro, dijital platformların AB içinde ve ötesinde seçim süreçlerini etkileme potansiyelinden duyduğu endişeyi dile getirdi. Mektubu imzalayanlar arasında çoğunluğu Sosyalistler, Yeşiller ve Sol gruplardan olmak üzere 45 temsilci bulunuyor. Mektupta Kallas a, AB nin dış politika ve yaptırım çerçevesini seçim süreçlerine yabancı müdahalelere karşı koyacak şekilde genişletmesi ve Musk ın X i gibi çevrimiçi platformların ortaya çıkardığı tehditlere karşı AB nin yeni araçlar geliştirmesi çağrısında bulunuluyor.

Source: Habertürk


Narin”in akrabalarından 50 civarında çocuğa devlet acil müdahalede bulundu

Diyarbakır”da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayeti davasında tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran”a “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar”a ise “Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmişti. 50 CİVARINDA ÇOCUÇA DEVLETTEN ACİL MÜDAHALE Mahkemeden çıkan kararın yankıları sürerken soruşturmayla ilgili olarak dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Narin Güran”ın akrabalarından 50 civarında çocuğa devlet acil müdahalede bulundu. DEVLET KORUMASINA ALINDILAR Narin”in kuzenlerinden, huzuru veya refahı tehdit altında olduğu değerlendirilen bazı çocukların devlet korumasına alındığı öğrenildi. MECLİS KOMİSYONUNDA ÇARPICI SÖZLER Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Özge Aydiş Toy, çocukların ihmal ve istismarına karşı önlemleri araştıran Meclis komisyonuna önemli bilgiler verdi. Narin”in cenazesinin bulunmasının ardından Tavşantepe Köyü”nde 158 çocuk tespit ettiklerini belirten Toy, “Güran ailesinden 50 küsur çocuk tespit ettik. Bir kısmı için mahkemeden tedbir kararları aldık. Narin olayında kayıp haberi alındığı andan itibaren köyde tüm çocuklara yönelik çalışmalar başlattık, yargılamayı da takip ettik” dedi. Toy, köydeki çocuklara yönelik tedbirlerin bakanlık personelince titizlikle uygulandığını anlattı.

Source: Erdem Aksoy