“Sosyal Sorunlar Raporu: Yoksulluk, İstihdam ve Yardım Gelişmeleri”

Her 5 aileden biri yoksul

İktidar 2025 yılını ‘aile yılı’ ilan ederken, milyonlarca ailenin içinde bulunduğu derin yoksulluk Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine bile yansıdı. TÜİK’in 2024 yılı “İstatistiklerle Aile” raporunda Türkiye’deki hanelerin yüzde 21.2’sinin yoksul olduğu belirlendi. Geniş ailelerden oluşan hanehalklarında bu oran yüzde 26.9’a çıktı. Rapora göre, her 3 hane halkından 1’inin kötü ve sağlıksız barınma koşullarında yaşadığı görüldü. Hanehalkının yüzde 31.3’ü konutunda sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb. sorunla karşılaştı. Nüfusun yüzde 30.2’si izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadı. Hanelerin yüzde 10.7’si de suç veya şiddet olayları ile yoğun bir şekilde karşılaştı. Yüzde 21.7’si trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadı. Ayrıca vatandaşların yüzde 28’inin kiracı olduğu, yalnızca yüzde 56.1’inin kendi evinde oturduğu görüldü.

GENÇLER PERİŞAN

Ekonomik krizin gençler üzerindeki etkisi de bu raporla gözler önüne serildi. Artan kiralar ve düşen maaşlar ile birlikte, 25-29 yaş grubunda hiç evlenmemiş olup ebeveynleri ile yaşayanların oranı yüzde 72.6 oldu. Bu oranın yüzde 44.8’ini erkekler, yüzde 27.9’unu ise kadınlar oluşturdu. Öte yandan dünyanın yapay zekayı, dijital dönüşümü konuşurken Türkiye’deki hanelerde dizüstü, tablet, netbook gibi taşınabilir bilgisayar bulunma oranı yüzde 45.2’ye yükseldi. Yani ailelerin yüzde 54.8’inin evinde taşınabilir bilgisayar yok.

Aileler küçüldü, yalnız yaşayanların oranı %20

Ekonomik krizin geniş kapsamlı etkisi olarak ailelerin küçüldüğü, vatandaşların çocuk yapmaya korktuğu ortaya çıktı. Yine TÜİK’in verilerine göre, Türkiye’de 2008’de 4 olan ortalama hanehalkı büyüklüğü geçen yıl itibarıyla 3.11 kişiye düştü. Verilere göre, 2016 yılında yüzde 14.9 olan yalnız yaşayan fertlerden oluşan tek kişilik hanehalklarının oranının 2024 yılında yüzde 20’ye yükseldiği görüldü. 2024 yılında toplam 26 milyon 599 bin 261 haneden 6 milyon 726 bin 583’ünde yaşlı nüfus olarak tanımlanan, 65 ve daha yukarı yaşta en az bir fert bulunduğu görüldü.

Source: Haber Merkezi


Sigortada sahteciliğe sıkı takip

Bir süredir Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), kayıt dışı istihdamla ilgili hem kayıt dışı çalışanları hem de kayıt dışı işçi çalıştıranları uyarıyor. Genelde ölen babadan maaş alabilmek için boşanma yoluna gidilmesi, kadınların doğum öncesi ile sonrasında iş göremezlik ödeneğinden faydalanmak için çalışılıyor gösterilmesi gibi konular kamuoyunun gündemine geliyor.Ama asıl kayıt dışı istihdam; işverenin çalıştırdığı elemanı sigortalı yapmaması, sosyal güvenlik kapsamına sokmaması ki, genelde bu durum yabancı işçilerde oluyor; SGK’ya düşük prim ödemek için çalışanların maaşının düşük gösterilmesi, prim gün sayısı emeklilik için yetmeyenlerin bir tanıdığının şirketinde kendini sigortalı göstermesi yaygın olan kayıt dışılık. SGK, bu gibi durumları tespit edebiliyor mu? Ama şikayetle ama denetimle bir şekilde tespit ediyor. Edebildiğini ediyor.19 BİN 809 İŞYERİ TESPİT EDİLDİSGK, yayımladığı 2024 yılı raporunda bu konudaki detayları açıkladı. Sizlerle de paylaşayım. Sosyal Güvenlik Denetmenleri tarafından yapılan incelemeler neticesinde 19 bin 809 işyerinin kayıt dışı olduğu ve 141 bin 462 kişinin de kayıt dışı çalıştığı tespit edildi. Bir detayı daha paylaşayım. Yapılan denetimler sonucu kayıtlı çalışan sayısı 966 binin biraz üzerinde. Yani kayıtlı çalışanların yüzde 14’ü kadar kayıtsız çalışan var demektir. Sayı azımsanmayacak boyutta. Bu denetimler sonucu, kayıt dışılıkla mücadele kapsamında 1.8 milyar TL işçi alacağı, 710 milyon TL’de kamu alacağı ödetildi. Denetimler sonucunda da SGK, 2 milyar TL’den fazla idari para cezası kesmiş.Başta da belirttiğim gibi SGK, kayıt dışı istihdamla ilgili son günlerde peşi sıra uyarılarda bulunuyor. Bu uyarıların iki tarafı var; biri işveren, diğeri çalışan. Öncelikle şunu belirteyim hem işveren hem de çalışan şunu bilmeli ki, ilk defa işyeri bildirgesi veren işyerlerinde sigortalı çalıştırılmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde işe alınacakların işe giriş bildirgesi, işyeri tescil tarihinden itibaren en geç bir ay içinde verilmesi gerekiyor. KAYIT DIŞI ÇALIŞANLAR NE YAPACAK? Peki işveren, çalışanı sigortalı yapmıyorsa, kayıt dışı çalıştırıyorsa çalışan ne yapacak? SGK, bu konuda duyuru yaptı ve kayıt dışı çalışanların bu durumu bildirmek ve haklarını aramak için SGK’ya başvuru yapması gerektiğini belirtti. Başvurulacak yerler ise; çalışma hayatı iletişim merkezi (Alo 170), Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve SGK il müdürlükleri. Eğer işveren sizi kayıt dışı çalıştırıyorsa, işyerinin adını, çalıştığınız dönemi, çalıştığınız pozisyonu, aldığınız maaşa yönelik bilgileri ve varsa tanıdık veya belgeleri SGK’ya iletmeniz yeterli. İşin aslı, işverenin çalışanı kayıt dışı çalıştırması suçsa, çalışanın da kayıt dışı çalışması da suç.DEVLET TEŞVİKLERİ BİR YIL SÜREYLE DURDURULUYORİşin bir de işveren boyutu var. İşverenin kayıt dışı işçi çalıştırdığı tespit edilirse, işçinin çalıştığı süre boyunca geçmişe yönelik primlerini ödeyecek, üzerine bir de cezasını ödeyecek ki, bu cezalar kişi başına 52 bin liradan başlıyor 130 bin liraya kadar çıkıyor. Ama bundan farklı olarak asıl önemlisi işverenin devletin sunduğu teşviklerden yararlanamaması.Bugün işveren birçok alanda destekleniyor. Mesela, çalışan başına aylık 1.000 TL asgari ücret desteği, işveren hissesinde 4 puan indirim, genç girişimci teşviki gibi birçok destek veriliyor. İşvereni, işyerinde sigortalı göstermediği çalışan varsa veya kişiyi çalışıyormuş gibi gösterip o kişi çalışmıyorsa ve bu durumlar da tespit edilirse; teşvikler iptal ediliyor, geçmişte yararlandığı teşvikler faiziyle birlikte geri alınıyor ve bir yıl süreyle de teşviklerden işveren faydalanamıyor.

Source: Noyan Doğan


Çayda maliyet artıyor ama destek yok…

Gürer, çay üreticilerinin beklentilerinin karşılanmadığını belirterek iktidarı, çay alım fiyatını 32 TL artı 4 TL destek ile 36 TL olarak güncellemeye davet etti. Ayrıca, Gürer, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü de kutladı.Gürer, “Güne güzel bir haberle başlamak isterdik. Ancak dün akşam açıklanan 2025 yılı çay alım fiyatı yine üreticinin beklentisini karşılamadı ve büyük bir tepki oluştu. Bir milyon çay üreticisi en az 32 liralık bir alım fiyatı artı 4 lira da bir destek bekliyordu. Ama açıklanan 25 lira 44 kuruşluk fiyat üreticiyi hayal kırıklığına uğrattı” dedi.Gürer, ÇAYKUR’un 2024 yılında 49 çay fabrikasında toplam 783 bin ton yaş çay alımı gerçekleştirdiğini hatırlatarak, “Geçen yıl açıklanan 19 liralık fiyat maliyetlerin altında kalmış ve en az 25 lira olması gerektiği ifade edilmişti. Bu yıl açıklanan 25 lira 44 kuruşluk fiyat da üreticinin maliyet fiyatının altında kaldı” ifadelerini kullandı.TARIM KARIN DOYURMUYORANTALYA Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, tarımın iş gücü gerektiren, maliyetleri her geçen gün artan bir sektör olduğunu söylerken, “Tarım zor zanaat” dedi. 15 yıl önce 6 milyon olan çiftçi sayısının 2 milyon 200 bine düştüğünü söyleyen Nazif Alp, toprağı terk eden çiftçinin tekrar toprağa dönmediğini kaydetti. Çiftçi ailelerinin çocuklarının tarımla uğraşmak istemediğini, bu nedenle kırsaldan kente gitme eğiliminde olduğunu kaydeden Alp, “Tarım karın doyurmuyor. 22 TL’ye mal ettiğimiz 1 kg domatesin 8 TL’ye satıyoruz. Benim yaptığım sera benim çocuğumu doyurmuyorsa, çocuk serada kalmıyor, köyü terk ediyor. Neden köyler boşalıyor, işte bu yüzden boşalıyor. Eli nasırlı çiftçiyi bu tarlada tutacaksak, tarımı desteklemeliyiz” diye konuştu. Tarımda yaş ortalamasının 55’in üzerine çıktığına dikkat çeken Alp, “Tarımın gençleştirilmesi için çiftçinin çocuklarının para kazanması lazım” dedi.TMO’DAN KATKI BEKLİYORUZ- NİĞDE Milletvekili Ömer Fethi Gürer, mayıs sonunda Çukurova’da başlayacak olan buğday hasadı öncesi TMO çiftçinin yanında olmasını istedi. TBMM KİT Komisyonu’nda TMO Genel Müdürü Ahmet Gürdal’ın katıldığı toplantıda, Gürer 2025 yılı için hububat alım fiyatı konusunda uyarıda bulunmuştu. Gürer, hasat dönemi öncesi çiftçilerle geçtiğimiz yıl TMO uygulamalarında yaşanan sorunları tarlada görüştü. Çiftçilerin TMO’dan yakındıkları ve “Randevu alamayınca tüccarın eline düşürüyoruz” dedikleri görüldü.Cumhuriyet Halk Partisi Hatay Milletvekili Nermin Yıldırım Kara, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü kapsamında yazılı bir basın açıklamasında bulundu. Kara: “Bugün, alın teriyle toprağı yeşerten, soframıza bereket taşıyan çiftçilerimizin günü. Gıda bir haktır. Çiftçilerin toprağını, tohumunu, suyunu ve emeğini koruması; sağlıklı ve adil bir gelecek için elzemdir. Türk çiftçisi 2025 yılında da tarlasını terk etmeyerek gıda arzını sağlamak adına insanüstü bir çaba gösteriyor. Bu çabanın kıymetini bilmek, sadece üreticiye değil, ülkemizin de geleceğine sahip çıkmaktır. Şubat ayında Mersin, Adana ve Hatay başta olmak üzere birçok ilde zirai don afeti yaşandı, ardından Nisan ayında 65 ilde etkili olan bir don afeti daha meydana geldi ve tarım ürünlerine ciddi zararlar verdi. Yaşanan zirai don hadiselerinde başta fındık, kayısı, üzüm gibi ihraç ürünlerimiz olmak üzere ekili ve dikili tüm ürünlerimiz zarar gördü. Çiftçilerimiz, bunca zorluğun yanı sıra, bir de pahalı girdilerle borçlanarak üretim yapıyor. Gübre, mazot, yem, zirai ilaç, elektrik, sulama, tohum ve işçilik maliyeti sürekli artıyor. Küresel fiyat dalgalanmaları, enerji maliyetlerindeki artış ve bölgesel jeopolitik gelişmeler, gıda tedarik zincirlerini zorlaması tarımın ne kadar stratejik bir konumda olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Yüksek maliyetle üretim yapan çiftçilerimizin borçları da günden güne katlanıyor. 2025 yılının Mart ayında çiftçilerimizin bankalara olan borçları bir önceki yıla göre yüzde 50 oranında artarak 996 milyar 177 milyon liraya yükseldi. Bu koşullar altında üretim yapan, ülkemizi besleyen çiftçilerimize ne kadar teşekkür etsek azdır. Çiftçilerimizin yanında yer alacak, onları destekleyecek bir yönetim ancak bizim iktidarımızda mümkün olabilir. Çiftçiye ürününün değerini ödeyecek, zararlarını karşılayacak, ihtiyaç duyduğu tohum ve gübre desteğini sağlayacak, borçlandırmadan üretim yapmasını sağlayacak bir yönetimi ancak Cumhuriyet Halk Partisi kurabilir.”MESAJ PANOSU- “KADEMELİ emeklilik beklentisi büyüyor: Bir günle yıllarca mağdur edildik. Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) kapsamına girmeyen 1999 sonrasında sigortalı olan çalışanlar, birkaç gün, ay veya yıl kaybı nedeniyle mağdur olduklarını söyleyerek kademeli emeklilik istiyorlar.”- CUMHURBAŞKANI Erdoğan’ın, geçen haftaki Vakıf Haftası’nda Türkiye’de ve yurtdışında son bir yılda restorasyonu tamamlanan 101 vakıf eserimizin toplu açılışını gerçekleştirildiğini, bunlar arasında Tokat’taki Gök Medresemizin, Gaziantep’teki Kuruluş’un, Lefkoşa’daki Selimiye’nin ve Arnavutluk’taki İşkodro camilerimizin açılışını icra edildiğini açıkladığını…- CHP’li Umut Akdoğan konuştu: Bekir Bozdağ, AKP’li vekil Mehmet Başkan’ın sataşma gerekçesiyle söz istemesini böyle reddetti: “O kadar ince konuştu ki, cevap veremezsiniz. Sataşma yok!”BİLİYOR MUSUNUZ?- BAKIRKÖY Belediyesi, 7 Mayıs 2024 tarihinde eski öğrencisi tarafından görevi başında katledilen eğitimci İbrahim Oktugan’ın isminin belediye binasının yanında bulunan sokağa verildiğini…- DOĞAN Hızlan başkanlığında, Hilmi Yavuz, Eray Canberk, Latife Tekin, Şükrü Erbaş, Ali Cengizkan ve Haydar Ergülen’den oluşan seçici kurulun bu yıl 18. Metin Altınok şiir ödülünü Orhan Alkaya’nın “Pâre” kitabına verdiğini…

Source: Yalçın Bayer


Erdoğan’ın muhalefete jesti

Erdoğan konuşmasına tek parti dönemini sona erdiren ilk serbest seçimlerin yapıldığı 14 Mayıs’ı hatırlatarak başlattı. Ben de burada başka bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.MENDERES’LE GÖRÜŞME27 Mayıs’tan sonra darbeciler, Menderes’le Yassıada’da tek bir görüşme yapıyorlar. Darbeciler bir süre sonra asacakları Menderes’e, “10 yıl boyunca Güneydoğu bölgesini nasıl huzur içinde idare ettin? Ayaklanmalar yaşanmadan bölgeyi yönetmeyi nasıl başardın?” diye soruyorlar. Menderes, demokrasi prensipleri ve eşit vatandaşlık anlayışıyla yönettiği için başarılı olduğunu anlatıyor.Ama 27 Mayısçılar, Kürt ileri gelenlerini Sivas kampına toplayarak, “Kürt’üm diyenin yüzüne tükürün” diye kampanyalar düzenleyerek acılar çekmemize neden olan sürecin tohumlarını atıyorlar.ERDOĞAN’IN YAKLAŞIMITekrar Erdoğan’ın konuşmasına dönecek olursak; PKK’nın silah bırakma kararıyla birlikte Erdoğan tarihi bir başarının altına imzasını attı. Kürt sorununu çözen ardından da PKK’yı tasfiye eden lider olarak tarihe geçti. Meclis kürsüsünden “Terörün, silahın, şiddetin devri artık kapanmıştır” dedi. Ancak başarıyı kendi hanesine yazmadı, başarıyı millete mal etti, muhalefeti de sürece dahil eden bir yaklaşım sergiledi. Bunlar çok sağlıklı yaklaşımlar. Bizim buna ihtiyacımız var. DİL ÖNEMLİErdoğan’ın kullandığı dile dikkatinizi çekmek istiyorum. PKK silah bırakma kararını açıklamasına rağmen Cumhurbaşkanı, “Bölücü örgüt” diyor. Bu süreçte kullanılacak dil çok önemli. Örgütle ya da Öcalan’la ilgili birtakım güzellemeler yapmaktan kaçınmalıyız. PKK’yı tasfiye ederken Türk sorununu çıkarmamalıyız. Şehit aileleri ve gazilerimizin hassasiyetine dikkat etmeliyiz.MİLLETE MAL ETTİErdoğan’ın güçlü liderliği olmasaydı PKK’nın silah bırakması sağlanamazdı. Erdoğan’dan başka bir lider bunu başaramazdı. Ancak Erdoğan, “Bu önemli bir başarıysa bunun sahibi 86 milyonun tamamıdır” dedi. Bedeli kendisi ödedi. “Baldıran zehri içme pahasına bu sorunu çözeceğim” dedi. Erdoğan hem Kürt sorununu çözdü hem PKK’nın tasfiyesini sağladı. Ama iş başarıyı sahiplenmeye gelince, “Başarının sahibi millettir” dedi. Yüce gönüllülük etti. Erdoğan, bunun için büyük liderdir.Erdoğan fırsatçı davranmadı. Siyasi kazanç hesabıyla hareket etmedi. Tam aksine sürecin siyasi tabanının genişlemesi ve muhalefetin de sürece dahil olması açısından doğrusunu yaptı.BAHÇELİ’YE ÖZEL TEŞEKKÜR1. MHP Lideri Bahçeli’ye özel teşekkür etti. Bahçeli, 22 Ekim’deki çıkışı ve ardından sürece güçlü bir şekilde sahip çıkması ve tabuları yıkan tutumu ile teşekkürü fazlasıyla hak etti.ÖZGÜR ÖZEL’E TAKDİRLER2. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e takdirlerini iletti. CHP’nin devlet ve halkımız içinde temsil ettiği damarın bu sürecin yanında yer almasını sağlamak gerekiyor. Özgür Özel’in yaklaşımı ve Erdoğan’ın takdiri o açıdan kıymetli.MUHALİF OLANLARA DA TEŞEKKÜR3. İYİ Parti bu sürecin karşısında yer almıyor. Ama Müsavat Dervişoğlu eleştirilerini demokratik zeminde kalarak yapmaya özen gösteriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefete teşekkürü bu açısından özel bir anlam taşıyor.Bu sürecin siyasi ayağının güçlü olması için şimdiye kadar yapılanlar yerindeydi ama bir aşamasından sonra Meclis’in devreye girmesinde yarar var.DEM SİYASİ AKTÖR OLABİLİRCumhurbaşkanı Erdoğan’ın DEM Parti’ye sorumluluk içinde hareket ettiği için teşekkür etmesi önemliydi. DEM yeni dönemin önemli siyasi aktörlerinden biri olabilir.Dikkatinizi çekti mi Erdoğan Suriye’deki yapılanma ile örgütün Avrupa koluna özel bir paragraf açtı. Erdoğan, Avrupa’daki yapılanmaya artık Türkiye karşıtı olan lobilerle değil Türkiye ile birlikte hareket etme çağrısı yaptı. ERDOĞAN RİYAD’DAKİ ZİRVEYE DAVET EDİLMİŞCumhurbaşkanı Erdoğan, ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman ve Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Riyad’da yaptığı görüşmeye telefonla katıldı.Bir kulis bilgisi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Riyad’daki zirveye davet edilmiş ancak o programlarının yoğunluğunu gerekçe göstererek telefonla katılmayı tercih etmiş.Suriye Cumhurbaşkanı Şara’nın ABD Başkanı ile görüşmesi tanınırlık açısından özel bir önem taşıyor. Bunu Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Prens Selman başardı. Ayrıca Suriye’ye yaptırımların kaldırılması konusunda yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çabaları etkili oldu. Trump, “Erdoğan’la görüştükten sonra Suriye’ye yaptırımları kaldırdım” dedi. Böylece kritik bir eşik aşılmış oldu.TÜRKİYE’SİZ OLMAZAyrıca Trump, “Suriye’nin anahtarı Türkiye’nin elinde” demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’la telefon görüşmesinde “Tebrikler. Suriye’yi aldınız” diye konuşmuştu.Erdoğan’ın, Riyad’daki dörtlü toplantıya katılması, dünyaya Suriye, Türkiye’siz olmaz mesajıdır.

Source: Abdulkadir Selvi̇


Özel: Tutarlılık içindeyiz

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’da ilk olarak Esatpaşa Mahallesi Emine Saadet Çarmıklı Çocuk Etkinlik Merkezi’nde engelli vatandaşların hizmete erişimini kolaylaştırmak için başlatılan ‘Kırmızı Bayrak Projesi’nin tanıtım törenine katıldı. Özgür Özel, törende özetle şunları söyledi: “Sayın Erdoğan grup konuşmasında, Yerel Yönetim Yasası’nı yeniden görüşme teklifinde bulunmuş. Bu yasanın mutlaka elbirliğiyle ve AK Partili, MHP’li, CHP’li, İYİ Partili, Yeniden Refahlı, DEM’li belediye başkanlarının müşterek görüşleri ve talepleri alınarak, yerel yönetimler güçlendirilerek, üzerlerindeki vesayet baskısı ortadan kaldırılarak hayata geçirilmesi lazım. Erdoğan’ın belediyeler üzerindeki siyasi baskılarını ortadan kaldırması lazım. Erdoğan’ın teklifine ‘elbette’ diyoruz. Bir yasa çalışacaksa hep birlikte oturulur çalışılır.TAKDİRNAME VERECEKSayın Erdoğan çıkmış, ‘Özgür Özel’i takdir ediyorum süreçteki tutumuyla.’ Devlet Bahçeli’ye teşekkür vermiş, bize takdirname verecek aklı sıra. Ben CHP’nin Genel Başkanı’yım. Benden önceki de ondan önceki de ondan önce ki de… İlkinden sonuncusuna biz tutarlı adamlarız. Biz tarihsel bir tutarlılık içinde Kürt meselesinin demokratik yollardan halledilmesini savunuruz. Kimseye haksızlık yapılmasın, eşitsizlik yapılmasın. Türk’ü de Kürt’ü de, Alevi’si de Sünni’si de tam olarak eşit olsun.ANALAR AĞLAMAYACAKSA Biz diyoruz ki ‘Silah bırakılacaksa eyvallah. Şehit gelmeyecekse ne güzel. Analar ağlamayacaksa başımızla birlikte. Kan akmayacaksa memnun oluruz. ’ Tutmuş, bana diyor ki ‘Takdir ederim, makdir ederim.’ Yahu takdirlik, teşekkürlük bir durum varsa, dön bir senin ortağına bakalım. Bundan önceki çözüm sürecinde biz aynı şeyleri söylüyorduk. Kemal Bey aynı şeyleri söylüyordu. Ondan önce, 1989 Kürt raporunda CHP, SHP aynı şeyleri söylüyordu. Tarihsel tutarlılık içindeyiz. Ama senin ortağın geçen çözüm sürecinde ip atıyordu. O gün o süreci yönetemeyen Erdoğan, o sürece karşı çıkan Bahçeli bugün gelmişler millete takdirname, teşekkürname dağıtıyorlar.”SİLİVRİ’Yİ DEMOKRASİ MÜZESİ YAPACAĞIZ CHP Lideri Özgür Özel, İstanbul’daki gece mitinglerinden bir yenisini dün gece Silivri ilçesinde yaptı. Özel şunları kaydetti: “CHP iktidarında Ekrem Başkan’ın Cumhurbaşkanlığında, Silivri’yi Özgürlükler ve Demokrasi Müzesi yapacağız. Artık buradan Erdoğan’a sesleniyorum; Silivri’nin duvarlarını bu millet yıkacak, seçim sandığı gelince bu millet Ekrem Başkan’ı Cumhurbaşkanı yapacak.” Özel Boğaziçili öğrencilerin tutuklanması ile ilgili de “Boğaziçi’ne kumpas kuruyorlar. Yaptıkları iş, Boğaziçi’ni tahrik etmektir. Boğaziçi’nin haklı tepkilerini, sanki Boğaziçili öğrenciler ortamı terörize ediyor gibi göstermeye çalışıyorlar. Nureddin Yıldız’ı Boğaziçi’ne konuşma yapmaya çağıran o kayyum rektör Naci İnci’ye de yazıklar olsun.” MADEN MÜHENDİSLERİYLE BULUŞTU: 6.5 SOMA FACİASINA DENK GELİYORCHP Lideri Özgür Özel, Soma maden faciasının 11’inci yıldönümü kapsamında Manisa’daki programlarının ikinci gününde Soma Belediyesi Uğur Mumcu Kültür Merkezi’nde düzenlenen ‘Maden İşletmelerinde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Sempozyumu’na katıldı. Özel, özetle şunları söyledi: “AK Parti iktidarında bugüne kadar yaşanan en büyük iş kazasının, 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma faciası olduğunu biliyoruz. Ancak en büyük kayıp, yalnızca o gün yaşanan can kaybı değil ölümlerin sıradanlaşmasıdır. AK Parti döneminde bugüne kadar 2 bin 79 madenci yaşamını yitirdi. Bu sayının 301’i Soma’da, geri kalan 1778’i ise Ermenek, Şirvan, Amasra gibi madenlerde ve Türkiye’nin farklı noktalarında birer, ikişer, üçer ya da onlarca kişinin ölümüyle gerçekleşti. Örneğin, Şirvan’da 16, Amasra’da 43 madenci yaşamını yitirdi. Bu tablo, toplamda 6.5 Soma faciasına denk geliyor ancak farkında değiliz. Asıl kayıp, hafızalardaki kayıptır; ölümlerin olağanlaşması, sıradanlaşmasıdır.” (Ersan ERDOĞAN / DHA)

Source: Fatma Aksu


Kimler bayram ikramiyesi alacak?

Emeklilere bayram ikramiyesi verilmesine 2018 yılında başlandı. Bin lira olarak başlayan bayram ikramiyesi 2021 yılında 1.100 TL, 2023 yılında 2 bin TL oldu. Geçen yıl 3 bin liraya çıkartılan bayram ikramiyesi bu yıl mart ayında da 4 bin liraya yükseltildi. Emekliler Ramazan Bayramında olduğu gibi Kurban Bayramında da 4 bin lira ikramiye alacaklar. SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com Kanuna göre bayram ikramiyesi, bayramın içinde bulunduğu ayda emekli aylığı almakta olanlara ödeniyor. Bu yıl ocak ve şubat ayında emeklilik dilekçesi verenler ilk ikramiyelerini 30 Mart’ta başlayan Ramazan Bayramında aldılar. Emeklilik dilekçesini 1 Mart – 31 Mayıs tarihleri arasında verenler ise ilk ikramiyelerini Kurban Bayramında alacaklar. Dilekçesini mayıs ayında veren ve henüz emekli aylığı bağlanmamış olanların ikramiyesi ilk aylıkları ile birlikte hesaplarına yatırılacak. İlk defa mart, nisan, mayıs ve haziran ayında dul ve yetim aylığı bağlananlar da Kurban Bayramında ilk ikramiyelerini alacaklar. İKRAMİYELER NE ZAMAN ÖDENECEK? Emeklilerin bayram ikramiyesi ödeme tarihleri konusunda gelenek oluştu. Son yıllarda genellikle ödemeler bayramdan önceki son hafta yapılıyor. Bu sene Kurban Bayramı 6 Haziran’da başlayacak. İkramiyelerin ise 2-5 Haziran tarihlerinde yapılması bekleniyor. DUL VE YETİMLERE PAYLARI ORANINDA İKRAMİYE Bayram ikramiyeleri dosya bazında ödeniyor. Ölen bir kişiden dolayı dul ve yetim aylığı bağlanmış olan kişilere tek dosya üzerinden ödeme yapılıyor. Dört bin liralık bayram ikramiyesi ölüm aylığı alanlara paylaştırılacak. Ölen kişiden dolayı ölüm aylığı bağlanan dul ile yetim çocuklarına hisseleri oranında ödeme yapılıyor. Sigortalı bir işte çalışan veya kendi çalışmasından dolayı emekli aylığı almakta olanlar ile çocuklarına da ölüm aylığı bağlanmış olan dul eşlere yüzde 50 oranında aylık bağlanıyor. Bu kişilere Kurban Bayramında 2 bin lira ikramiye ödenecek. Herhangi bir işte çalışmayan, kendi çalışmasından dolayı emekli aylığı almayan ve çocuklarına yetim aylığı bağlanmamış dul eşlere ise yüzde 75 oranında dul aylığı bağlanıyor. Bu kişilere Kurban Bayramında 3 bin lira ikramiye ödenecek. Tek başına yetim aylığı alan kız çocuklarına yüzde 50 oranında, kardeşleriyle birlikte yetim aylığı alanlara ise yüzde 25 oranında ölüm aylığı bağlanıyor. Ölüm aylığındaki payı yüzde 50 olan çocuklara 2 bin lira, yüzde 25 olanlara ise bin lira ikramiye verilecek. İş kazası ve meslek hastalığı dolayısıyla çalışma gücünde en az yüzde 10 oranında kayıp olanlara sürekli iş göremezlik geliri bağlanıyor. Bu kişilerin emekli ikramiyesi ise çalışma gücündeki kayıp oranına göre belirleniyor. Örneğin çalışma gücü kaybı yüzde 10 olanlara 400 lira, yüzde 40 olanlara 1.600 lira ikramiye ödeniyor. Türkiye’de ve yabancı ülkelerde çalışması olanlara, Türkiye mevzuatına tabi geçen prim ödeme gün sayılarının iki ülkedeki toplam prim ödeme gün sayısına oranına bakılarak kısmi emekli aylığı bağlanıyor. Bu durumdaki kişilere de söz konusu oran üzerinden emekli ikramiyesi ödeniyor. TEK DOSYADAN İKRAMİYE ÖDENİR Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan birden fazla aylık veya gelir alanlar bulunuyor. Bunlara, en yüksek ödemeye imkân veren tek dosya üzerinden ikramiye ödeniyor. Örneğin hem kendi çalışmasından dolayı emekli aylığı, hem de dul aylığı alan bir kişi, en yüksek ödemeye imkân veren kendi emekliliği olduğu için bu dosya üzerinden 4 bin lira ikramiye alacak. Bir kadın aynı anda dul aylığı ve yetim alıyorsa, sadece dul aylığına ait dosya üzerinden ikramiye alabilir. Emekli aylığı ile birlikte sürekli iş göremezlik geliri de almakta olan kişiler ise sadece emekliliğinden dolayı 4 bin lira ikramiye alacaklar.

Source: Habertürk


Gazze”de Amerikan destekli yardım operasyonu başlıyor

Gazze Şeridi”ne 2 Mart”tan bu yana insani yardım girişi olmadı.Sivil toplum kuruluşları birçok kez yarım milyon Filistinli”nin açlık riskiyle karşı karşıya olduğunu duyurdu.Gazze Şeridi”ne yardım girişini durduran İsrail, Amerikan planını destekledi. Ancak bu kez de yardımların dağıtım noktaları Gazze Şeridi”nin güneyiyle sınırlı tutuldu.İsrail medyasına göre, Gazze İnsani Yardım Kuruluşu”nun yardımları dağıtım çalışmalarına Amerikalı özel şirketler de dahil olacak.Washington, Birleşmiş Milletler ve yardım gruplarından işbirliği yapmalarını talep etti. Gazze İnsani Yardım Kuruluşu da Gazze Şeridi”nin tamamına yardım ulaştırabilmek için dağıtım noktalarını artırılması çağrısı yaptı.

Source: Özgür