Spotify ve dolarları

Spotify ve dolarları

Spotify’da aylık en fazla kazanan Türk sanatçıların listesi yayınlanmış. İlk sırada aylık 348 bin dolar ile Blok3, ikinci sırada 342 bin dolar ile Semicenk, üçüncü sırada ise 327 bin dolar ile Lvbel C5 varmış.Kuyruklu yalan.Yine de hafta boyunca konuşuldu. İnsanlar haberi birbirine attı, ‘gördünüz mü paraları’ falan dedi.Spotify, Türkiye’de aylık böyle büyük paralar ödemiyor.Bu açıklanan rakamların yüzde 10’unu alsa o sanatçılar bayram eder. O yüzden canınızı sıkıp, moralinizi bozmayın.‘Keşke şarkıcı olsaydım’ falan diye tribe girmeyin.Listede tek doğru şey dinlenenler arasında bu kadar rap’çi olmasıdır. Ona eyvallah. Ama 348 bin dolarlar falan… Aman aman!Artması lazımken eksiltmekAnlayamadığım bir şey var… Bilmiyorsam da cahilliğime verin lütfen. Genellikle yaz aylarında aklıma gelir.Tam yine gelmişken karşıma dank diye bir haber çıktı.‘Çubuklu–İstinye arabalı vapuru kaldırıldı’ yazıyordu o haberde.Bundan böyle Çubuklu ile İstinye arasındaki yolcu taşımacılığı deniz taksilerle yapılacakmış.Yahu aklımda olan şey, ‘neden 3 tarafı deniz olan ülkemizde deniz ulaşımı niye bu kadar az’ meselesiydi.Bir kullansak o denizi, karayolu trafiği bu kadar yoğunluk olmayacak.Saatlerce sıcak altında arabada beklemek zorunda kalmayacağız.Ama çoğaltacağımıza kapatıyoruz, şaka gibi.Şimdi sen o hattı kullananları deniz taksiye yönlendirirsen olmaz. Çünkü deniz taksilere herkes binemez. Öyle çok uygun değil fiyatları çünkü.Bu alınan karar köprü trafiğini artıracak, insanları aracıyla trafiğe çıkmaya zorlayacak.Ahh İstanbul’um ahh…OlmamışKerimcan Durmaz şarkı çıkarmış. Adı ‘Yangın Var.’Ondan beklenenin dışında slow bir şarkı. Ben şarkıyı gördüm, klibi açtım ve ‘ud’ sahnesini ve ‘ud’un verdiği muazzam melodiyi duyunca kapattım ve yazıyı yazana kadar da izleyemedim.Ud çaldırıp, şarkı söyleyecek biri değil çünkü, kusura bakmayın.Ne güzel iş. Ben de yanıma alayım arkadaşlarımı, iki vokal yaptırayım, geçmişteki acılarıma da gönderme yapayım… Misss…Herkes en iyi bildiği işi (ki varsa) yapsa keşke. Herkes şarkı çıkarmaya kalkmasa sabah yastıktan başını kaldırınca. Nafile biliyorum ama bir gün olur mu…Sen de olmamışsınRıza Tamer de olmamış mesela.Adam boğazında binlerce karınca geziyormuşçasına şarkı söylüyor. O da yetmiyor acısını ballandırarak anlatıyor.“Sokaklarda uyudum, aç kaldım” diyor.Eski eşi şu an evli! “Onu çok seviyorum” diyor, methiyeler düzüyor ve her çıktığı yerde onu anlatıyor.Hiç düşünmüyor onun şimdiki eşini falanı filanı.Aslında fark etmeden mobbing yapıyor o kadına.İşinde iyiysen, sesin iyiyse, zaten bir şekilde yolunu bulursun. Hiç gerek yok ajitasyona…Orada olmak isterdimİki genç bir banka otururken aynı banka oturmak isteyen yaşlı bir kadınla tartışmışlar. Z kuşağı ile teyzemiz arasında geçen diyalog şöyle;Teyze: Burada oturan yok değil mi?Gençler: YokTeyze: Tamam. Arkadaşımı arıyorum gelsin oturacağız.Gençler: Neden, biz oturuyoruz ama.Sonra teyzemiz haklı olarak ‘bütün yer size mi ait’ diye soruyor. Gruptaki kız ise ‘Banklar bireyseldir. Biri otururken diğeri oturamaz’ diyor.Ben ilk kez böyle bir şey duydum. Banklar bireyselmiş de biri otururken başkası oturamazmış. Konuşuyorlarmış da rahatsız edilmek istemiyorlarmış. Git evine o zaman. Git bir kafeye o zaman. Yani bu gençlerin yaşlılara saygıyı öğrenmesi lazım.Ben utandım onlar adına.

Source: Orkun Ün