“Suç ve Adalet Gündemi – Çocuk Hakları, Silah Kaçakçılığı ve Trajik Olaylar”

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi’nden 10. yargı paketindeki bazı maddeler için AYM çağrısı: Cezalandırma önceleniyor

Kamuoyunda 10. yargı paketi olarak bilinen infaz düzenlemesini içeren kanun teklifi, Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanarak geçen hafta yürürlüğe girdi. İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi ise çocuk adalet sisteminde hak temelli ve onarıcı yaklaşımların güçlendirilmesi amacıyla “Çocuk Adalet Sistemi ve İnfaz Rejimine Dair Politika Belgesi” hazırladı. Hazırlanan içerikte mevcut durum ve yargı paketine değinilirken çocukların üstün yararının gözetilerek alternatif uygulamaların geliştirilmesi gibi çözüm önerileri sunuldu. Cumhuriyet’e konuşan İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi sözcüsü Kardelen Ateşci, “Çocukların adalet sistemiyle temas ettikleri her aşamada karşılaştıkları hak ihlallerini görünür kılmak ve çözüm önerileri geliştirmek amacıyla ‘Çocuk Adalet Sistemi ve İnfaz Rejimine Dair Politika Belgesi’ni hazırladık. Belge, 16 Mayıs’ta alanın uzmanlarıyla gerçekleştirdiğimiz çalıştayın çıktıları doğrultusunda; mevzuat, uygulama ve uluslararası standartlar çerçevesinde çok disiplinli bir değerlendirmeyle oluşturuldu” dedi. Ateşci, “Çocukların özgürlükleri hâlâ orantısız biçimde kısıtlanmakta; sosyal inceleme ve adli raporlar yeterince nitelikli hazırlanmamakta; onarıcı ve eğitici uygulamalar yerine cezalandırma öncelenmekte. Çocukların gelişimsel özellikleri yargı süreçlerine yeterince yansımamakta, uzman desteği yaygın ve eşit biçimde sunulmamaktadır” ifadelerini kullandı. 10. yargı paketine değinen Ateşci, “Yasalaşan 18. madde; çocuklara yönelik infaz rejiminde ceza odaklı anlayışı daha da pekiştirdi. “ANAYASA”YA AYKIRI” Yeni düzenlemeyle, çocukların koşullu salıverme ve denetimli serbestlikten yararlanabilmeleri, infaz kurumunda belirli bir süre kalmış olmalarına bağlandı. Bu, BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye, Pekin Kuralları’na ve anayasa’ya aykırı” uyarısında bulundu. Çocukların özgürlüğünden yoksun bırakılmasının, yalnızca son çare ve en kısa süreyle sınırlı olması gerektiğini belirten Ateşci, “Yetişkinlerle aynı infaz kıstaslarının çocuklara uygulanması; onların yaş, gelişimsel ihtiyaç ve korunma haklarını yok saymak demek. Bu düzenleme, hem eğitime erişimi zorlaştırmakta hem de çocukları cezaevi ortamında daha uzun süre tutarak damgalanma ve yeniden suçla ilişkilenme riskini artırmakta” değerlendirmesinde bulundu. Ateşci şöyle konuştu: “Ayrıca bu değişiklik, yalnızca suça sürüklenen çocukları değil; ifade özgürlüğü kapsamında ceza alan öğrencileri, gazetecileri, kadın ve LGBTİ+ hak savunucularını da doğrudan etkileyebilir. Toplumsal muhalefet alanındaki herkes için yeni bir hak ihlali riski doğmuştur. Bu nedenle, İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi olarak daha önce belirttiğimiz üzere milletvekillerinin 10. yargı paketinde yer alan 18. maddenin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurması büyük önem taşımakta” dedi.

Source: Rengin Temoçin


İzmir”de ruhsatsız tabancalar ele geçirildi: 3 gözaltı

Bornova Suç Araştırma Büro Amirliği ekipleri tarafından yapılan denetimlerde, bir iş yerinde yapılan aramalarda bodrum kattaki havalandırma borusu içerisinde gazeteye sarılmış şekilde gizlenmiş 2 ruhsatsız tabanca ve 16 fişek ele geçirdi. DHA nın haberine göre; silahlardan haberlerinin olmadığını öne süren iş yeri çalışanları İ.Ç., İ.D. ve E.A. gözaltına alındı. Şüpheliler, polis merkezindeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Cumhuriyet Savcılığı nın talimatıyla 3 şüpheli hakkında Adreste ruhsatsız silah bulundurma suçundan adli işlem başlatıldı.

Source: Habertürk


Tartıştığı karısını tabancayla öldürüp intihar etti

İnegöl ilçesi Mesudiye Mahallesi Hekim Sokak ta dört katlı binanın üçüncü katında oturan Hatice ve Murat C. çifti arasında bilinmeyen nedenle tartışma çıktı. AA nın haberine göre; tartışmanın büyümesi üzerine tabancayla karısını vuran koca aynı silahla intihar etti. Silah seslerini duyan apartman sakinlerinin ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda polis, sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi. POLİS EKİPLERİ ÇİFTİ ÖLÜ BULDU Polis, evin kapısını kırıp içeri girdi. Sağlık ekiplerince yapılan incelemede, çiftin hayatını kaybettiği belirlendi. Cenazeler, savcılık incelemesinin ardından Adli Tıp Kurumuna gönderildi.

Source: Habertürk


Kurduğu dernekle 600 engelliye ışık oldu! 6 çocuk sahibi babanın gurur tablosu

Sabah”tan Batuhan Altınbaş”ın haberine göre 1975 yılında Adıyaman”ın Gerger ilçesinde dünyaya gelen Abdullah Polat, henüz 6 aylıkken geçirdiği göz nezlesinden sonra yanlış tedaviler nedeniyle görme yetisini kaybetti. Erken yaşta hayatın zorluklarıyla karşı karşıya kalan Polat, ilkokulu bitirdikten sonra çalışmak için geldiği İstanbul”da eniştesinin yanında konfeksiyon atölyesinde çalışmaya başladı. 17 yaşında evlenen Polat”ın, 6 çocuğu ve 8 torunu var. Engelli olmasına rağmen zor şartlar altında çocuklarını büyüten Polat, 28 Şubat”ta da mağdur olan isimlerden biri oldu. Başakşehir”de açtığı Engelliler Derneği ile engellilere de kucak açan fedakâr baba, hayat öyküsü ile büyük takdir topluyor. 12 yaşında İstanbul”a geldiğini söyleyen Abdullah Polat, O zamanlar maddi durum ve engelimden dolayı okuyamadım. Eniştemin yanında konfeksiyonda çalışmaya başladım. Evlendim, 6 çocuğum, dördü evli 8 torunum var. Allah onlardan razı olsun, şükrediyorum ki bana hayırlı evlatlar nasip etti. Çalıştığım yerlerde engelli olduğumu hiç belli etmedim. Engelsiz bireyler gibi çalıştım, halbuki önümü göremiyorum. dedi. 2011 yılında Başakşehir Engelliler Derneği”ni kuran Polat, 6 aylıkken göz nezlesi geçirdim. Bir kocakarı ilacı ile göz korneam yandı. O günden bu yana yüzde 80 görme engelim var. 2009″da engelli camiasına girdim. Çeşitli STK”larda devam ettim. 2011 yılında bu derneği kurduk. Şu anda 500-600 civarı kardeşimize hizmet ediyoruz. Rabb”im öyle bir azim vermiş ki bir kapıyı kapatıyor, diğer kapıyı açıyor. Engelli olduğum hâlde engelli kardeşlerime hizmet etmeye çalışıyorum. Bir sürü aktivite ve projemiz var. şeklinde konuştu. Abdullah Polat, Başörtülü kardeşlerimize destek verirken gözaltına alındım. Nezarette yattım, hücrede kaldım. Demokratik hakkımızı kullanırken türlü işkencelere maruz kaldık. Hakkımda gıyabi tutuklama vardı, 3 aya yakın cezaevinde kaldım. 5 yıl boyunca yargılandım. ifadelerini kullandı.Abdullah Polat”ın çocukları da babaları hakkında duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Yasin Polat (30): Babam çok fedakâr biri. Bizi büyüttü, özenle yetiştirdi. Bizim için çabalamadığı şey yok. İyi ki böyle bir babam var. Allah başımızdan eksik etmesin. Evliyim, onlardan hâlâ kopamadım. Aynı apartmanda oturuyoruz. Hiç ayrılmadık, aileme bağlı biriyim. Babam hâlâ evimizin direği.

Source: Gazetevatan.com