“Muhalifleri sindirme düzenlemesi”
AKP, af kanunu çıkarmak için TBMM’nin üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuna erişemediğinden, örtülü ve özel aflara “cezaların ertelenmesi”, “koşullu salıverme” veya “infaz indirimi” gibi ifadeler kullanıyor. TBMM’ye sunulan yeni düzenleme nedeniyle cezasızlık algısı, yeni düzenlemelerle neler getirileceği sıkça konuşulacak.
AKP döneminde infaz sistemiyle ilgili 6 düzenleme yapıldı. Her değişiklik beraberinde yeni sorunlar getirdi. Neler getirildiğine bakalım:
BUNLARIN ADI “ÖRTÜLÜ AF”
– 2012 yılında çıkarılan bir kanunda, cezasının son altı ayını açık ceza infaz kurumunda kesintisiz olarak geçiren suçlular için, koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalmışsa “Denetimli serbestlik” uygulanması getirildi.
– 2013 yılında bir başka kanunla bir geçici madde daha getirildi ve 2021 yılına kadar anılan süre kayıtlarının uygulanmayacağı söylendi. Başka bir deyişle, belirli bir sürenin altında hapis cezasına çarptırılan suçlular, hiç açık cezaevine geçmeden veya cezalarının belirli bir kısmını çekmeden tahliye olanağına kavuştu.
– 2016 yılında Olağanüstü Hal (OHAL) sürecinde 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarıldı. Bu KHK, İnfaz Kanunu’na değişiklikler getirdi. Koşullu salıverme için de cezanın üçte ikisini değil yarısını çekmek yeterli hâle getirildi. Ayrıca denetimli serbestlik uygulaması için öngörülen bir yıl kalması şartı (sayılı suçlar hariç olmak üzere) iki yıla çekildi. Yani suçluların erken tahliyesi daha erkene kaydırıldı ve tahliye edildi.
TAHLİYE YOLUNU AÇTILAR
– 2020 yılına gelindiğinde Covid-19 pandemisi sebebiyle açık ceza infaz kurumunda bulunan veya buraya ayrılmaya hak kazananlar ile çeşitli biçimlerde denetimli serbestlik uygulananlar 31Mayıs 2020 tarihine kadar izinli sayıldı.
Bu düzenleme “örtülü af” olarak değerlendirildi. Kanun, 2012’de açık ceza infaz kurumunda olanlar için getirilen “denetimli serbestlik” uygulamasını, kapalı infaz kurumundakileri de kapsayacak biçimde genişletti. Koşullu salıvermeye “bir yıl” kalması şartı, bir defaya mahsus olmak üzere “üç yıla” çıkarıldı. Bu yolla kamuoyunda tanınan bazı isimler bu düzenlemeden yararlandı.
– 15 Temmuz 2023’te yayımlanan 7456 sayılı Kanun ile Covid-19 izninde bulunan hükümlülerden denetimli serbestliğe ayrılmalarına 5 yıl veya daha az süre kalanların, tekrar cezaevine dönmemesi ve kalan sürelerini denetimli serbestlik altında infaz etmeleri öngörüldü. Ayrıca kapalı ceza infaz kurumunda bulunan ve cezasının belirli bir süresini bu kurumlarda geçiren iyi halli hükümlülerin de üç yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna ayrılmaları sağlandı.
BU ALGISININ SORUMLUSU
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu’nun CHP Sözcüsü Süleyman Bülbül, yapılan bu düzenlemeleri SÖZCÜ’ye şöyle değerlendirdi:
“Cezasızlık algısının asıl mimarı yine iktidardır. Sabıka dosyası kabarık kişiler, mahkemece kendileri aleyhine ceza tayin edilmiş olsa dahi bu cezanın çok küçük bir kısmını hapishanelerde geçireceklerini ya da hiç cezaevine uğramadan hayatlarına devam edebileceklerini bilmenin cesaretiyle yeni suçlara yöneliyor.”
BU SUÇLARIN KARŞIĞI
Sanığın sabıkasının bulunmadığı, sanığın reşit olduğu, suç tarihinin 1 Eylül 2020’den sonraki bir tarih olduğu ve cezanın temel ceza olarak esas alındığı durumda (ağırlaştıncı ve hafifleştirici sebepler dikkate alınmaksızın) hükümlünün aldığı ceza ve kapalı ceza infaz kurumunda kalma süresini CHP’li Süleyman Bülbül şöyle açıkladı:
– Eş veya eski eşi kasten yaralama: Ceza: 4 yıl 6 ay. Yatarı: 1 ay kapalı cezaevinde kalır ve sonrasında açık ceza infaz kurumuna geçer ve infazı devam eder. İyi hal durumuna göre denetimli serbestlikten ve koşullu salıverilmeden yararlanır.
– Nitelikli cinsel saldırı (Tecavüz): Ceza: 12 yıl. Yatarı 7 yıl 2 ay 13 gün kapalı cezaevinde kalır ve sonrasında açık ceza infaz kurumuna geçer, infazı devam eder. İyi hal durumuna göre denetimli serbestlikten ve koşullu salıverilmeden yararlanır.
– Çocuğun nitelikli cinsel istismarı: Ceza: 16 yıl. Yatarı 10 yıl 7 ay 9 gün kapalı cezaevinde kalır ve sonrasında açık ceza infaz kurumuna geçer ve infazı devam eder. İyi hal durumuna göre denetimli serbestlikten ve koşullu salıverilmeden yararlanır.
YATARI OLMAYAN SUÇLAR DA VAR
– Gece vakti işlenen hırsızlık: Ceza: 1 yıl 6 ay, yatarı yok.
– Nitelikli hırsızlık: Ceza: 5 yıl. Yatarı 1 ay kapalı cezaevinde kalır ve sonrasında açık ceza infaz kurumuna geçer ve infazı devam eder. İyi hal durumuna göre denetimli serbestlikten ve koşullu salıverilmeden yararlanır.
– Yağma: Ceza: 6 yıl. Yatarı 1 ay kapalı cezaevinde kalır ve sonrasında açık ceza infaz kurumuna geçer ve infazı devam eder. İyi hal durumuna göre denetimli serbestlikten ve koşullu salıverilmeden yararlanır.
– Uyuşturucu ticareti: Ceza: 10 yıl. Yatarı 3 yıl 6 ay 2 gün kapalı cezaevinde kalır ve sonrasında açık ceza infaz kurumuna geçer ve infazı devam eder. İyi hal durumuna göre denetimli serbestlikten ve koşullu salıverilmeden yararlanır.
– Eşe, eski eşe karşı kasten öldürme: Ceza: Ağırlaştırılmış müebbet. Yatarı 30 yıl kapalı cezaevinde kalır ve sonrasında açık ceza infaz kurumuna geçer ve infazı devam eder. İyi hal durumuna göre denetimli serbestlikten ve koşullu salıverilmeden yararlanır.
2 YIL ALAN, 72 GÜN CEZAEVİNDE
İktidarın, cezasızlığı ortadan kaldırma politikasıyla yeni infaz sisteminde iki yıla kadar olan cezalarda en az 5 gün yani cezasının 10’da biri olan 72 gün yatarı getirdikten sonra şartlı salıvermeye, denetimli serbestliğe olanak tanıyan düzenleme planlıyor. CHP Sözcüsü Süleyman Bülbül, “Bunlar, cezasızlık kriterini ortadan kaldırmıyor. Çünkü, 2 yıla kadar olan suçlarda ifade özgürlüğü, hakaret suçları, muhalifleri sindirmeyi içeren suçları içeriyor. Bunun anlamı, yine muhaliflere yönelik düzenlemeler getirilmesidir” diyor.
Source: Saygı Öztürk
Tarım küçüldü çimento yiyeceğiz
Yüksek faiz ve yüksek enflasyonla Türkiye ekonomisinin büyüme oranı, bu yılın ilk çeyreğinde, 2020’nin ikinci çeyreğinden bu yana en düşük seviyeye geriledi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre ekonomi yüzde 2 büyürken, tarım ve sanayi küçüldü. Bu yılın ilk üç aylık döneminde tarım yüzde 2, sanayi yüzde 1.8, üretimin can damarı olan imalat sanayi de yüzde 2.4 oranında küçüldü. İstihdamda büyük rolü olan hizmetler sektöründeki büyüme de yüzde 1.3’e ancak ulaşabildi.
Türkiye ekonomisi iktidarın her dönem kurtarıcı olarak sarıldığı inşaat sektöründeki yüzde 7.3’lük büyüme sayesinde ilk çeyrekte yüzde 2 büyümüş göründü. Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış gayrisafi yurt içi hasıla büyümesi ise yüzde 1’de kaldı.
‘ILIMLI’ BÜYÜME
Bu sancılı büyüme verileri İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklandığı 19 Mart’tan sonra ekonomide yaşanan çalkantılı sürecin çok küçük bir kısmını kapsıyor. Tarım ve sanayideki küçülme üretim düşüşüne bağlı olarak önümüzdeki dönemde başta gıda olmak üzere bir çok üründe yeni zamların yaşanacağını işaret ediyor. Veriler iktidarın tarım ve sanayiyi ihmal ettiğini, buna karşılık görüntüyü kurtarmak için yine karın doyurmayan betona sarıldığını gösteriyor.
Tarım, sanayi ve hizmetlerdeki kötü gidişle birlikte halkın doğrudan hissettiği kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmetlerde sadece yüzde 0.3’lük büyüme yaşandı. İnşaat yüzde 7.3’le dönemin en hızlı büyüyen sektörü oldu. İnşaatı yüzde 6.1’le bilgi ve iletişim takip etti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Ekonomimiz ilk çeyrekte ılımlı büyümesini sürdürdü” dedi.
İhracat azaldı ithalat arttı
İktidarın kuru baskılamasının sonuçları dış ticaret verilerine olumsuz yansıdı. İlk 3 ayda mal ve hizmet ihracatı yüzde 0.01 azalırken, ithalat yüzde 3 oranında büyüdü. Yatırım harcamaları bir önceki yıla göre azalarak yüzde 22.9’a geriledi ancak yatırımda yüzde 2.1 büyüme oldu. Asgari ücrete yapılan zam ile yüzde 35’lik fark nedeniyle emeklilikte yaşanan artışlar işgücü ödemelerinde yüzde 42.9’luk artış getirdi. Halkın tüketim harcamaları yüzde 2, devletin harcamaları yüzde 1.2 arttı.
532 dolar zenginleşmişiz
İlk çeyrekte Türkiye ekonomisi üretim yöntemiyle cari fiyatlarla yüzde 36.7 artarak 12.1 trilyon lira oldu. Dolar bazında milli gelir ise 335.5 milyar dolar üretti. 2024 yılında milli gelir 1 trilyon 322 milyar ve kişi başına düşen milli gelir de 15 bin 463 dolar olmuştu. Yılın ilk çeyreğinde yıllık bazda milli gelir 1 trilyon 371 milyar dolara, kişi başına düşen milli gelir de 15 bin 995 dolara çıkarak 16 bin dolara yaklaştı. Doların baskılanması sayesinde, halk gerçekte hissetmese de kişi başına 532 dolar zenginleşmiş göründü.
Source: Erdoğan Süzer
Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün kimdir? Hasan Akgün neden gözaltına alındı?
İBB’ ye yönelik soruşturma kapsamında yeni bir operasyon dalgası daha geldi. Aralarında Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin , Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün , Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe ve Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara”nın da bulunduğu 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Peki, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün kimdir? Hasan Akgün neden gözaltına alındı? HASAN AKGÜN KİMDİR? Trabzon’un Araklı ilçesinde doğan Dr. Hasan Akgün, ilkokul eğitimini Adapazarı’nın Kaynarca ilçesinde tamamladı. Ortaokul öğrenimini Florya Şenlikköy Ortaokulu’nda sürdüren Akgün, Yeşilköy 50. Yıl Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1979 yılında İstanbul Yabancı Diller Yüksekokulu’ndan mezun oldu. 1975 yılında belediyecilik kariyerine adım atan Akgün, 1975-1980 yılları arasında Sefaköy (Küçükçekmece) Belediyesi’nde Yazı İşleri Müdürü ve Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. 1979-1988 yılları arasında Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nde “Şehircilik ve Belediyelerin Yönetimi” programına katılarak, şehircilik ve yerel yönetim konusunda uzmanlık kazandı. 1981 yılında İstanbul Belediyesi Küçükçekmece Bölge Belediye Şube Müdürlüğü’nün kurucuları arasında yer aldı ve Müdür Yardımcılığı görevini üstlendi. 1984’te Türkiye’de ilk kez uygulamaya konulan Büyükşehir Belediyesi modeli kapsamında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Bakırköy Belediyesi’nin teşkilatlanmasında aktif rol aldı. 1986 yılında Büyükçekmece Belediye Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. 1989-1993 yılları arasında Fransa, Almanya ve Belçika’da yerel yönetim uygulamalarını inceledi ve bu deneyimleri Türkiye’deki sistemlerle kıyasladı. Akademik çalışmalarını sürdürerek, 1992 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde hazırladığı “Belediyelerin Evrensel Gelişimi ve Bütçelerinin Analizi” adlı yüksek lisans tezini, 1996 yılında ise “Kentsel Gelişme Sürecinde Büyükçekmece” başlıklı doktora tezini tamamladı. Bu çalışmasında, Fransa ve İspanya’daki sahil planlamalarını inceleyerek Türkiye’deki uygulamalarla karşılaştırdı. 1994 yerel seçimlerinde Büyükçekmece Belediye Başkanı seçilen Akgün, 1999 yılından 2024 yılına kadar üst üste 7 kez Büyükçekmece Belediye Başkanlığı seçimlerini kazandı. Belediye Başkanlığı sürecinde akademik çalışmalarına devam eden Akgün, özellikle yerel seçimler ve yerel yönetimler konularına odaklandı. Çalışmalarında Türkiye’nin siyasi geçmişini, mevcut siyasi durumunu ve siyasi mücadelelerini kapsamlı bir şekilde ele aldı. 1975 yılında kurulan Türkiye’nin ilk Belediyeler Birliği olan Marmara Belediyeler Birliği’nin kuruluşunda yer aldı ve 2002-2004 yılları arasında birliğin başkanlığını yaptı. Marmara Belediyeler Birliği Başkan Vekilliği görevine devam eden Akgün, aynı zamanda Türkiye Belediyeler Birliği Encümen Üyeliği ve Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Türkiye Milli Delegasyonu üyeliği görevlerini sürdürmektedir. Galatasaray Spor Kulübü kongre üyesi olan Akgün, aynı zamanda Büyükçekmece Belediyesinin kardeş şehri olan Gelsenkirchen’in futbol takımı Schalke 04’ün ilk Türk kongre üyesi olmuştur. HASAN AKGÜN”ÜN ÖZEL HAYATI İyi derecede İngilizce bilen Dr. Hasan Akgün, evli ve dört çocuk babasıdır. Yayımlanmış Kitapları: • Belediyeler ve Bütçelerinin Analizi (1992) • Kentsel Gelişim Sürecinde Büyükçekmece (1996) • Atatürk ve Cumhuriyet (1998) • Modernleşmeden Küreselleşmeye Türkiye’de Yerel Yönetimler: Tarihi ve Bugünü (2013) • Türkiye’de ve Avrupa’da Yerel Yönetimler (2017) • Sandık Oyunları (2019 Yerel Seçimlerinde Büyükçekmece’de Neler Oldu?) (2021) • From Modernization to Globalization Local Authorities in Turkey: History and Today (2022) • Kentsel Aidiyet Bağlamında Romanlar (2023, Dr. Hasan Akgün-Burak Mert Parlıyan) • Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi ve Türkiye (2023, Prof. Dr. Yusuf Erbay – Dr. Hasan Akgün) • Lozan Barış Konferansı, Tutanaklar ve Belgeler (Üç Cilt, 2013) HASAN AKGÜN NEDEN GÖZALTINA ALINDI? İBB’ye yönelik düzenlenen operasyon kapsamında bu sabah saatlerinde 5. dalga operasyonu başlatıldı. 4 farklı soruşturmada 7 ayrı suç iddiası ile 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Büyükçekmece Belediyesi’ne yönelik yürütülen soruşturmada Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ile Başkan Yardımcısı Ömer Kazancı ve üç kamu görevlisi hakkında inşaat firmalarına baskı yoluyla çıkar sağladıkları iddiasıyla gözaltı kararı alındı.
Source: Haber Merkezi