SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇSELLEŞTİRİLİYOR MU?

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İÇSELLEŞTİRİLİYOR MU?

KOMİLİKTEN HOLDİNGEAli Akkaş’la altı yıl önce Kuruçeşme’de denizin hemen yanı başında açtığı Ali Ocakbaşı’nda buluşmuş babası ve abisiyle birlikte Sivas Zara’dan İstanbul’a gelme serüveninden yeni hayata geçirdikleri Sorumlu Restoran Hareketi’ne uzanan keyifli bir sohbet yapmıştık.Bu kez de Karaköy Griffin Han’ın üst katında babalarının yolundan giden oğullarının projesi olan ilk şube Karaköy Griffin Han’ın teras katındaki Ali Ocakbaşı’nda bir araya geldik.Aziz Ebay Holding Onursal Başkanı Ali Akkaş, Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Akkaş ve Yönetim Kurulu Üyesi Okan Akkaş, Modern Ocakbaşı geleneğinin öncüsü Köşebaşı’ndan holdingleşmeye uzanan süreci ve yeni projelerini anlattılar.Yatırım, restoran ve catering gibi farklı alanlardaki faaliyetleri bir çatı altında toplayan bir oluşum olarak kurgulanan Holding’in merak ettiğim adının açılımı ise Ali Bey’in babasının adı Aziz ve torunlar Efe, Bal, Ali ve Yaman’ın isimlerinin baş harflerinden oluşuyormuş.Restoran yatırımları Akkomarka Restoran Topluluğu, yurt içi ve yurt dışındaki kurumsal yemek hizmetleri Akkol Catering Grup, sürdürülebilirliği hedefleyen enerji, teknoloji, eğitim, compost tesisi yatırımları ise AA Yatırım tarafından gerçekleştiriliyormuş.Bu senenin yeniliği ise alanının önde gelen eğitim kurumlarından, şeflik, barista, pastacılık ve ağırlama alanlarında kısa ve uzun dönemli eğitim programları sunan USLA Uluslararası Servis ve Lezzet Akademisi’ne ortak olmaları.2019 yılında başlattıkları Sorumlu Restoran Hareketi’nin USLA Akademi ile bir çıta daha atlayacak yeme-içme sektöründe çalışanların bu anlayışı içselleştirilmesine büyük katkı sağlayacacaktır.Ali Akkaş’ın içgüdüleriyle başlattığı gastronomik öncülükler, vizyoner duruşuyla yaptıklarının eğitimini bu yolda ilerlemek için almış ikinci kuşak tarafından daha ileriye taşınması, üçüncü kuşağa yol açması zaten başlı başına sürdürülebilirlik örneği…ENERJİSİ GÜNEŞTEN Kentin en zarif otelleri arasında olan Conrad İstanbul Bosphorus’un yatırımcısı Aksoy Holding CEO’su Batu Aksoy ve Genel Müdürü Rainer Gieringer ile hafta içinde göz alıcı Boğaz manzarası ve otelin sürekli konukları martılar eşliğinde kahvaltılı sohbette bir araya geldik. Türkiye’nin ilk “Sürdürülebilir Turizm Sertifikası’na” sahip otellerinden Conrad İstanbul bir adım daha atarak tüm enerji ihtiyacını tamamen güneş enerjisinden karşılayacak bir projeye imza atmış.Aksoy Holding iş birliği ile hayata geçirilen bu proje sayesinde otelin karbon ayak izini önemli ölçüde azaltacak, tüm enerji ihtiyacı 20 yıl boyunca güneş enerjisinden sağlanacakmış.Conrad Istanbul Bosphorus Genel Müdürü, 30 yıldır Hilton Grubu Otellerinde çalışan Rainer Gieringer grupta da bir ilk olan bu projeyle sadece otelin değil, tüm sektörün sürdürülebilir turizm anlayışını benimsemesine ilham vermeyi amaçladıklarını söylüyor. 2025 yılı sonuna kadar gerçekleştirecekleri enerji üretimi ve karbon emisyonu azaltımı hedefleri yaklaşık 428.814 adet ağaç dikimine eşdeğermiş.Aksoy Holding CEO’su ve Başkan Yardımcısı, ikinci kuşak Batu Aksoy, “Gümüşhane’nin Kelkit ilçesinde hayata geçirdiğimiz 4 milyon Dolar yatırım değerindeki Güneş Enerjisi Santrali (GES) kendi kullanacağımız enerjiyi güneşten karşılayacak olmanın yanı sıra temiz enerji kullanımını teşvik etmek amacını da taşıyordu” diyor.Cari açığın kapatılmasında, turizmin gelişmesinde otelcilik sektörünün payı büyük. Aynı zamanda turizm işletmeleri için bu yatırım karlı da. Geri dönüşü dört yılda oluyor ve yıllık enerji masrafını 1 milyon dolar azaltıyormuş.2024 yılında da sürdürülebilir gastronomi programı kapsamında Birleşmiş Milletler Çevre Programı ve Ticari Gıda Atığı için Akıllı Mutfak Teknolojisi iş birliğiyle kahvaltı operasyonlarında 14 ton gıda israfının önüne geçilmiş.Dünyada açılan ilk üç Conrad Oteli arasında olan İstanbul’un bir diğer fark yaratan yanı da 35 yıldır kesintisiz aynı mülk sahibi ve işletmeciyle birbirlerinin alanına müdahale etmeden, uyumlu iş birliğiyle yoluna devam etmesi…SERAF’IN BAHAR MENÜSÜHaftanın ilk gününe denk gelen Hıdırellez akşamı Seraf Vadi’de sevgili arkadaşlarım Sabiha Apaydın ve Gamze İneceli ile buluşup çalışkanlığına işini aşkla yapışına hayran olduğum Sinem Özler’in baharın tüm renklerini ve kokusunu yansıtan yeni menüsünü deneyimledik.Sinem Şef o akşam tüm konuklara Hıdırellez ritüeli için dileklerin yazılacağı, gece yarısı gül ağacına asılacak çok zarif kartlar hazırlamıştı. Yemeğimizse ortaya gelen pirpirim salatası, kuşkonmaz, Urla’da tarladan seçerek aldığı iç baklalı enginar ve zeytinyağlı taze bakla ile başladı.Ispanak ve tatlı biberli katıksız, haşlama içli köfte, Sinem şefin imza tabaklarından yanında yoğurtla çıtır mantıyı kaymaklı bulgurlu pazı muskayla devam etti. Ve ardından muhteşem lezzette köftesiyle, domates sosuyla ve çıtır ekmeğiyle bugüne dek yediğim en iyi tirit geldi.Sonra da yeter desek de yanında iç bakla ve enginarlı bahar pilavlı kuzu tandırı deneyimledik. Batıdan doğuya Anadolu’nun farklı mutfaklarının en özel yemeklerinin, en iyi şekilde yapılmış, her biri böyle bir lezzet yok dedirten resmi geçidi sütlaç, irmik helvası ve lor tatlısıyla sona erdi.Sürdürülebilirlik prensiplerine bağlı, Türk mutfağının en iyi temsilcilerinden biri olan Seraf sektörün yüz akı restoranlarından…

Source: Müge Akgün