Darbenin eli kulağında
Bizde değil canım; Amerika’da. Trump ’ın öngörülmez, çılgın ve zikzak politikaları devam ederse Amerikan müesses nizamını ayakta tutanlar darbe yapabilir. Hep Güney Amerika’da, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgemizde yapacak değiller ya… Amerika bugüne kadar kendi çıkarları için arka bahçesi olarak gördüğü Güney Amerika ve Ortadoğu’da darbe yaptırmıştı. Her ne kadar Trump, başkanlığa geldiği günden beri henüz uygulamaya koyamasa da açıkladığı politikaları, Amerika’nın çıkarlarıyla pek de örtüşmedi. Uluslararası anlaşmaları tanımaması ve ABD’nin hâkim olduğu IMF, NATO, BM ve DTÖ, DSÖ Dünya Bankası gibi küresel kuruluşları fuzuli görmesi, gümrük tarifeleri ile rakiplerini vurmak isterken kendi ayağına sıkması, Ukrayna-Rusya krizinde Avrupa ülkelerini dışlaması Amerika’yı dünyada yalnızlaştırırken güvenilmez müttefik konumuna düşürmeyi başardı. Filistin’e destek veren gösteriler nedeniyle Harward Üniversitesi’ne yabancı öğrenci alınmasına yasak getirirken üniversitenin 2.2 milyar dolarlık ödeneğini de kesti. Trump, en yakın dostu Musk ’la üç ayda saç baş yolacak kadar kavgaya girişti. Trump bu öngörülmez politikaları nedeniyle piyasaların da canına okudu. Her açıklamasıyla borsa tepetaklak olurken şirketler bilanço hedeflerini sürekli revize etmekten yorgun düştü. Bütün bunlar yetmezmiş gibi şimdi de göçmen politikasıyla Amerika’yı 165 yıl sonra yeniden iç savaşın eşiğine getirdi. Sizce Amerikan müesses nizamı çılgın Trump’a daha ne kadar dayanabilir? Artık darbe ile mi yoksa suikastla mı indirirler yaşayıp göreceğiz. Amerika’da suikast geleneği daha daha yaygın. Zira eski başkanlardan Lincoln, Garfield, McKinley ve John. F. Kennedy suikast sonucu öldürüldü. Bir de suikasta uğrayıp da paçayı kurtaranlar var. Liste hayli uzun. Andrew Jackson, Franklin Rooswelt, Harry Truman, Gerald Ford, Ronald Reagan ve son olarak Trump suikasttan sağ çıkmayı başardı. GÖÇMEN TRUMP GÖÇMENLERE KARŞI Amerika göçmenlerin kurduğu bir devlet. Bendenizin hem anne hem de baba tarafından iki dedesi de 19. yüzyılın başında Harput’tan ta Amerika’ya işçi olarak çalışmaya gitmiş. Amerika’nın başkanları da göçmen. Trump’ın babası Alman, annesi İskoç göçmeni. Şimdi göçmen bir aileye mensup olan Trump, göçmen karşıtı bir politika izliyor. Önce 12 ülke vatandaşına Amerika’ya giriş yasağı getiren Trump’ın son hedefi Latin Amerikalı göçmenler oldu. Latin Amerika ülkelerinden Arjantin, Şili, Brezilya, Paraguay, Panama, Guatemala ve Grenada’nın milli servetlerini sömürmek için darbe yaptırırken iyiydi. Milli servetlerini sömürerek yoksullaştırdığı bu ülkelerden göçmen gelince “Yassah hemşerim” öyle mi? Amerika’ya güneyden en çok Meksikalı göçmenler geliyor. Bu sınırdan göçü önlemek için duvar bile çektirdi Trump. Adamların eski yurduna girmesine de yasak getiriyorlar. Amerika 1848’de Meksika’ya ait New Mexico ve Kaliforniya’yı satın almak istemiş, kabul görmeyince iki ülke arasında savaş çıkmıştı. Amerika savaştan galip çıkınca Meksika’da kukla bir yönetimi işbaşına getirdi ve bu yönetimle yaptığı Guadalupe Hidalgo Antlaşması ile New Mexico, Nevada, Arizona ve Kaliforniya eyaletlerini 15 milyon dolara satın aldı. Trump, şimdi topraklarını satın aldıkları Meksikalılara “Go home” diyor. Başarabilir mi emin değilim. Ama o Meksikalıları evine yollamadan bir bakarsın kendisini evine yollamışlar.
Source: Miyase İlknur
Haftanın Kitapları
LATİN AMERİKA DAN TEKİNSİZ ÖYKÜLER Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Latin Amerika dan Tekinsiz Öyküler adlı derlemesiyle, zengin kültürel mirası, çok katmanlı tarihi ve edebi yenilikçiliğiyle öne çıkan Latin Amerika ya bir yolculuk sunuyor. Modern Klasikler Dizisi kapsamında yayımlanan bu derleme, 1880-1930 yılları arasında Latin Amerika edebiyatında iz bırakmış usta kalemlerin öykülerini bir araya getiriyor: Horacio Quiroga, José Asunsión Silva, Juan Montalvo, Leopoldo Lugones, Manuel Gutiérrez Nájera, Roberto Arlt, Roberto Mariani ve Roberto Payró gibi önemli isimlerin eserleri, bölgenin tarihsel dönüşümlerinin yarattığı tekinsiz atmosferi yansıtıyor. Kitapta yer alan 17 öykü, savaşların, devrimlerin ve toplumsal çalkantıların gölgesinde şekillenen Latin Amerika gerçekliğini farklı açılardan yansıtıyor. Bu derleme, yalnızca bir edebiyat seçkisi değil, aynı zamanda bir kıtanın ruhunu anlama rehberi.NEREDESİN MATHIAS?(Ágota Kristóf)Ágota Kristóf un Mathias ve Line adlı iki metnini bir araya getiren Neredesin Mathias?, Can Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Ágota Kristóf Koleksiyonu ndan alınan ve bu kitapta bir araya getirilen iki metinden Line 1978 yılında yazılmış, Mathias ise –yazım tarihi kayda geçmediyse de– yazarın belirttiğine göre 1970 lerin başına dayanır. Her ikisi de, farklı yollardan olsa da, yazarın takıntılarını ortaya çıkarır: Çocukluk ve onun sürüklenen bir dünyadaki ürkütücü zekâsı, ikiz idealine duyulan özlem, sözcüklerin aldatıcılığı, hayatın umutsuzluğu, zamanın seyrelmesi. Kristóf sürgünün hayatında yarattığı kopuşun ötesine geçerek, taviz vermez bakışıyla saptadığı, hayatını bütünüyle kaplayan hayal kırıklığı yığınından azade kalabilmiş görünen o tek alana, sert ve zorlu çocukluğuna özlem duymaya devam eder. Dışarıdaki dünyanın gidişatını pek umursamadan, onu harekete geçirebilecek bir meselenin, tek bir meselenin varlığından söz eder: Çocuk ve çocukluk meselesi. 17. YÜZYIL: BAROK, BİLİM, YÖNTEM ÇAĞIAlfa Yayınları nın tarihsel düşünceye katkı sunan en kapsamlı eserlerinden biri olan 17. Yüzyıl: Barok, Bilim, Yöntem Çağı Umberto Eco nun editörlüğünde hazırlanmış, kültürel, entelektüel ve bilimsel tarih alanında benzersiz bir başvuru kaynağı… Eco nun seçici ve kavramsal bakışını yansıtan editörlük rolünden beslenen; Adnan Tonguç tarafından Türkçeleştirilen çalışma, dönemi bütün yönleriyle anlamak isteyenler için yol gösterici bir pusula işlevi görüyor. Barok sanatın duyusal derinliğinden bilimsel yöntemin doğuşuna, 17. yüzyıl Avrupa sındaki çalkantılı dönüşümleri hem entelektüel hem de tarihsel bir perspektifle okura sunuyor. Kitap; tarihten felsefeye, bilimden edebiyata, müzikten mimariye kadar uzanan geniş bir içeriği kapsıyor. Otuz Yıl Savaşları ndan Galileo nun paradigmalarına, Spinoza dan Rembrandt a, Monteverdi den Descartes a kadar çağın zihinsel haritasını detaylı biçimde çizen yapıtta, akademik titizlikle hazırlanmış bölümler bir araya geliyor. SESİZLİĞİN ÜÇ YÜZÜ(Bilge Uzun)Prof. Dr. Bilge Uzun un İnkılâp Kitabevi etiketiyle yayımlanan yeni romanı Sessizliğin Üç Yüzü; okuyucuyu içe dönüşün, hakikatin ve şifanın izini sürmeye çağırıyor. Romanın merkezinde mesleğinde başarılı bir psikolog olan Yağmur var. Yağmur un kendi iç dünyasına doğru çıktığı sessizlik yolculuğu, yalnızca onun değil; Toprak, Marie, Özge, Putu, Hezaren ve Niko nun da hikâyeleriyle örülüyor. Uzun, Sessizliğin Üç Yüzü nde; günümüz insanının dikkatini dağıtan ses kalabalığını, anlamdan yoksun iletişim biçimlerini sorgularken, gerçek bağlantının içsel bir sessizlikle mümkün olduğunu hatırlatıyor. Sessizliğin Üç Yüzü, iletişimin kelimelerle değil, kalplerle kurulduğunu anlatan bir içsel keşif hikâyesi olarak okurlarla buluşuyor. İTAATSİZLİK(Naomi Alderman)Eski ABD Başkanı Barack Obama nın favori yazarlarından Naomi Alderman ın 2006 da Orange Yeni Yazarlar Ödülü ve 2007 de Sunday Times Yılın Genç Yazarı Ödülü nü kazandığı İtaatsizlik romanı İthaki Yayınları ndan çıktı. Kalemini Margaret Atwood un mentorluğunda geliştiren Alderman, daha bireysel kimlikleri ile toplumun çizdiği sınırlar arasında sıkışan iki kadının hikâyesini anlattığı ilk romanında melankoliyi umutla birleştirerek okura yansıttıyor. İtaatsizlik, 2017 de başrolünde Rachel Weisz ve Rachel McAdams ın oynadığı bir filme uyarlandı, birçok sinema ödülüne layık görüldü. İnsan için en büyük devrim, gerçek kimliğiyle yaşayabilmektir. İtaatsizlik, köklerini kaybetmeden özgürlüklerini savunan herkesin, sesini ve yolunu sahiplenme mücadelesi…KAR VE İNCİ(Nihan Kaya)Okuyan Us Yayınları ndan çıkan Kar ve İnci, edebiyat ile psikolojiyi harmanlayan bir roman. Zihni unutmuştu. Ama duyguları hatırlıyordu. dediğimiz bir kadının anlattığı fantastik hikayeler üzerinden gerçeğin izini sürüyoruz romanda kimi zaman. Tek eşyası olan kırmızı ayakkabılarını elinde taşıyarak kendisine anne-baba arayan kız çocuğu bir insanın içinde ömür boyu nasıl yaşar; bunu düşünüyoruz. Kimi zaman, bizi kaya gibi çarpan sert gerçekliğin eksik parçaları yol gösteriyor. Romanın sonunda bu parçaların hepsi birleşerek okuru şaşırtacak.TUZLU SU(Jessica Andrews)Gitgide erişilmez olmaya başlayan bir anneye özlem, hayalet gibi silikleşmiş bir babayı hayatın farklı evrelerinde kabullenme çabası… Geçmişin gölgelerinden sıyrılmak ve kendine ait bir yer bulmak isteyen Lucy, zamanın ve mekânın derinliklerinde kaybolmaya çalıştıkça aslında kendine dokunmaya başlıyor. Ayrıntı Yayınları ndan çıkan bu hikâye, aidiyetle özgürlük arasında bocalayan bir ruhun portresi. Çocukluğun sessiz çatlaklarından sızan özlemlerle örülü, geçmişin ağırlığıyla geleceğin belirsizliği arasında sıkışmış bir yolculuk. Lucy, iç dünyasının karmaşasında gezinirken, hem büyümenin sancılarını hem de insana ait olan o evrensel arayışı dile getiriyor.FRANZ KAFKA ÖLMEK İSTEMİYOR(Laurent Seksik) Beni öldürmezseniz şayet, siz bir katilsiniz diye sayıklıyordu ölmeden önce Kafka, tıp öğrencisi arkadaşı Robert Klopstock tan bir doz daha morfin isterken. Başucunda Dora Diamant da bulunuyordu. Bu sırada kız kardeşi Ottla Kafka Prag da iyi haberler beklemekteydi. Yazarın ölümünden sonra Robert Avrupa yı terk edip New York a yerleşir ve tüberküloz mütehassısı seçkin bir cerrah olur; Kafka nın bazı yapıtlarını borçlu olduğumuz Dora, Nazilerin yaptığı soykırımdan ve sonrasında Stalin zulmünden kaçıp İngiltere ye sığınır; Ottla ise Theresienstadt toplama kampında kardeşi Franz ın altmışıncı yaş gününü kutladıktan sonra bir grup Yahudi çocukla birlikte gaz odalarında can verir. Doktor ve yazar Laurent Seksik, Yapı Kredi Yayınları ndan çıkan Franz Kafka Ölmek İstemiyor da Kafka nın hayatındaki bu üç önemli insanın birbirleriyle kesişen hayatlarını Kafka nın son yıllarının, ayrıca günlüklerinin ve mektuplaşmalarının da izini sürerek anlatıyor. Franz Kafka Ölmek İstemiyor her satırından yalnızlık ve Kafkaesk duyguların damladığı bir roman.NAMASTE-MUTLULUĞA, KENDİNİ GELİŞTİRMEYE VE BAŞARIYA GİDEN YOL(Héctor García-Francesc Miralles) Japonların uzun ve mutlu yaşam sırları üzerine yazdıkları uluslararası çoksatan Ikigai nin ardından Héctor García ve Francesc Miralles bu sefer manevi gelişim yolunda önemli bir uğrak noktası ve binlerce yıllık köklü kültürüyle Doğu maneviyatının beşiği olan Hindistan a rotasını çeviriyor. Yazarlar, Nepal Kitap tan çıkan bu kapsamlı çalışmalarında nefes pratikleri, mantralar, meditasyonlar, Ayurveda, Tantra gibi bedensel, zihinsel ve ruhani gelişim için paha biçilmez mirasıyla bu topraklarda yeşeren kültürün dünyaya armağan ettiği önemli bilgileri okurlarına aktarıyor. Sanskritçede bir selamlama kelimesi olan namaste, içimizdeki kutsallığı selamlamamız için bizleri Hindistan a götürüyor. Stres, endişe ve korkuyu hafifletmeye yardımcı olan en iyi teknikleri ve tam yaratıcı potansiyelimizi nasıl harekete geçireceğimizi öğreneceğimiz bu çalışma, mutluluk ve kendini gerçekleştirme yolunda bir rehber niteliğinde.TAVANIN ÖTE YANI(Rober Haddeciyan)Aras Yayıncılık ktan çıkan bu eser, Ermenice edebiyatın yaşayan en üretken ve etkili isimlerinden Rober Haddeciyan ın Tavan adlı romanının devamı. Haddeciyan, toplumsal belleği bireyin kırılgan bedeni ve zihinsel sürekliliği üzerinden ele almayı başaran nadir yazarlardan. Tavanın Öte Yanı, bireysel ve kolektif hafıza arasındaki ilişkiyi sorgulayan, göç etmenin hem fiziksel hem düşünsel sonuçlarını göz önüne seren, çağdaş Ermenice yazının önemli metinlerinden biri olarak dikkat çekiyor. Haddeciyan ın güçlü gözlem yeteneği ve dilindeki ölçülülük, bu eseri yalnızca bir devam kitabı değil, aynı zamanda bağımsız bir edebi duruşun ifadesi haline getiriyor.
Source: Habertürk