Durgun başladı, 2. yarıda açıldı
2023 yılında önceki yılların gerisinde kalan konut satışları, 2024 ün ikinci yarısında çıkışa geçti. Son olarak kasım ayında açıklanan satışlarla birlikte 11 ayda, geçen yılın tamamında gerçekleşen satış sayısı aşıldı. 2023 te 1 milyon 225 bin 926 olan satış sayısı, 2024 ün 11 ayında 1 milyon 265 bin 388 e yükseldi. Aralık verilerinin açıklanmasıyla yıllık satış rakamının 1 milyon 400 bin bandına gelmesi bekleniyor. Konut satışlarının artışında faiz indirimi beklentisi ve fiyatların son dönemdeki durgunluğu etkili oldu. YIL SATIŞ SAYISI 2013 1 157 190 2014 1 165 381 2015 1 289 320 2016 1 341 453 2017 1 409 314 2018 1 375 398 2019 1 348 729 2020 1 499 316 2021 1 491 856 2022 1 485 622 2023 1 225 926 2024 (11 ay) 1 265 388 KREDİLİ SATIŞLAR SON AYLARDA ÇIKIŞA GEÇTİ Kredi faizlerinin yükselmesiyle 2023 ün 2. yarısından itibaren düşüşe geçen kredili satışlar, 2024 ün büyük bölümünde de düşük rakamlarda kaldı. Temmuzdan itibaren ise 10 bin bandından başlayarak 20 binin üzerine çıktı. Kasımda toplam satışların yüzde 14,2 sini kredili satışlar oluşturdu. Yapılan 21 bin 804 kredili satış, Mayıs 2023 ten beri en yüksek seviyeyi gördü. YABANCIYA SATIŞ 2017 DEN BERİ EN DÜŞÜK SEVİYEDE 2018 den itibaren 40 bin ila 60 bin bandında seyreden yabancıya satış sayısı, 2023 te 35 bine gerilemişti. 2024 te düşüş devam etti ve 11 ayda 21 bin 363 te kaldı. Toplam satışın yüzde 1,7 sini oluşturdu. Yabancıya satışın gerilemesi, fiyatların yüksekliği, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle artan talebin doygunluğa ulaşması gibi nedenlere bağlanıyor. KONUT FİYATLARI REEL OLARAK GERİLEDİ TCMB nin yayımladığı Konut Fiyat Endeksi verilerine göre; kasım ayında önceki yılın aynı ayına göre fiyatlar nominal olarak yüzde 29,4 oranında artarken, reel olarak ise yüzde geriledi. Doygunluğa ulaşan fiyatlar, satışların da düşmesiyle enflasyona yenildi. Şubat ayında başlayan düşüş serisi son olarak açıklanan kasım ayında da sürdü. Büyük şehirlere bakıldığında İstanbul da yıllık yüzde 26,2, aylık yüzde 2,9, Ankara da yıllık yüzde 34,8, aylık yüzde 3,4, İzmir de yıllık yüzde 26,7, aylık yüzde 1,9 luk artış görüldü. En düşük fiyat artışı yüzde 14,9 ile Antalya, Burdur, Isparta, yüzde 24,5 ile Adana, Mersin, yüzde 26 ile Edirne, Kırklareli, Tekirdağ bölgelerinde gerçekleşti. En yüksek artış ise yüzde 37,9 ile Balıkesir, Çanakkale, yüzde 40,1 ile Bingöl, Elazığ, Malatya, Tunceli, Van, Bitlis, Hakkari, Muş, yüzde 40,7 ile Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Ardahan, Kars, Iğdır da oldu. İNŞAAT MALİYETİNDE ARTIŞ YAVAŞLADI İnşaat maliyet endeksi, 2024 yılı ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 1,48 arttı, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 37,94 arttı. Yıllık maliyet artışı Eylül 2021 den beri en düşük seviyede gerçekleşti. KONUT DIŞI SATIŞ, KONUTU GERİDE BIRAKTI 2024 ün 11 aylık bölümünde tapuda 2 milyon 670 bin 602 satış işlemi gerçekleşti. Toplam satışın 1 milyon 265 bin 388 i konut, 1 milyon 405 bin 214 ünü ise konut dışı satış oluşturdu. 2021 den bu yana konut satışını aşan konut dışı satış, 2024 te de seriyi sürdürdü.
Source: Habertürk
2024″de gıda sağlığı şeffaflaştı
Son 1 yılda gıda tebliğlerinde önemli yenilikler yapıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit ve hileli gıda listelerini ekim ayında belirli aralıklarla elektronik ortamda tüketicilerle paylaşmaya başladı. Taklit ve tağşiş ürünlerin ilanı aslında yeni bir uygulama değil. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın açıklamasına göre denetimler önceden altı aşamalı bir bürokratik süreçten geçiyordu. Bu yüzden kamuoyuna daha uzun aralıklar ile duyurular yapılıyordu. Bu liste, artık belirli aralıklarla bakanlığın resmi internet sitesi olan güvenilirgida.tarimorman.gov.tr adresinde kamuoyuyla paylaşılıyor. İhbar şikâyet hattı olan Alo 174 Gıda Hattı ile tüketicileri resmi kontrol sürecine de dâhil ediyor. Bakanlık sağlığa zararlı bu ürünleri tespit etmenin yanı sıra halkı bilinçlendirmek için de çalışıyor. Vatandaşların, ürünlerin ambalajlarını dikkatlice incelemeleri, etiket bilgilerini doğru okumaları ve alışverişlerini güvenilir yerlerden yapmaları öneriliyor. Listede değişmiş, bozulmuş ve taklit-tağşiş yapıldığı kesinleşen birçok ürün ve marka yer alırken kategori olarak taklit-tağşiş yapıldığı kesinleşmiş ürün sayısı 849, sağlığı tehlikeye düşüren ürün sayısı ise 176 ya yükseldi. Teşhir Edilen Ürün Adı Taklit-Tağşiş Ürün Sayısı Sağlığı Tehlikeye Düşüren Ürün Zeytinyağı (bitkisel yağ) 409 18 Et ve Et ürünleri 177 36 Süt ve Süt ürünleri 123 14 Baharatlar, Çeşni Vericiler ve Soslar 53 30 Bal 56 – Diğer 31 78 Toplam 849 176 Kimi zincir lokantalarda domuz etine ya da alkole rastlandığı haberleri, Türkiye’de gıda güvenliği ve uygulamaların etkililiğini gündeme getirdi. Listeye eklenen ürünlerde, zeytinyağına tohum yağlarının karıştırıldığı, eritme peynirinde koyun sütü bulunmadığı, balda taklit ve tağşiş yapıldığı tespit edilirken, dana ve kuzu karışık kıymada tek tırnaklı eti, bazı ürünlerde de ilaç etken maddesi tespiti gibi çeşitli uygunsuzluklar ortaya çıktı. KÖFTECİ YUSUF ÜRÜNLERİNDE DOMUZ ETİ ÇIKMIŞTI Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sakıncalı gıdalarla ilgili listede en çok dikkat çeken ürün, Köfteci Yusuf’un ürünleri olmuştu. Bakanlık, firmanın iki şubesinde domuz eti tespit ettikten sonra, bu ürünleri hem Sağlığı Tehdit Eden Gıdalar hem de Taklit veya Tağşiş Yapılan Gıdalar listesine dâhil etti. Bu olay Türkiye’de geniş yankı uyandırmış, Köfteci Yusuf’un sahibi Yusuf Aktaş bu iddiaları kesin bir dille yalanlamış ve komplo kurulduğunu ileri sürmüştü. Bazı vatandaşlar da Köfteci Yusuf’a yönelik eleştirilerin bir kumpas olduğunu savunmuştu. KAZAN KÖFTE NİN HAŞLANMIŞ KÖFTESİNDE SOYA TESPİTİ Köfteci Yusuf tan sonra aralık ayında yayımlanan listede ünlü bir marka daha ifşa edildi. Sosyal medyada 200 bini aşkın takipçisi olan Kazan Köfte nin köftesinde soya tespit edildi. Marka iddiaları reddederek karalama kampanyası yapıldığını öne sürmüştü. *Haberin görseli AA tarafından servis edilmiştir.
Source: Habertürk
SPK, gayrimenkul değerleme hizmetlerine ilişkin tarifeyi belirledi
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) 2025 yılında uygulanmak üzere gayrimenkul değerleme ücretlerini yeniden belirledi. Resmi Gazete nin bugünkü sayısında yayımlanan SPK kararına göre, değerleme ücretleri gayrimenkulün metrekaresine kıyasla; konut ve ofisler için 11,000 TL ile 37,046 TL, arsa ve tarım alanları için 11,712 TL ile 28,080 TL, hizmet amaçlı gayrimenkuller ve AVM ler için 11,966 TL ile 178,506 TL, üretim, depolama, zirai ve sınai nitelikli yapılar için 10,798 TL ile 90,262 TL arasında değişen tutarlarda, enerji ve akaryakıt tesisleri için ise 65,214 TL olarak tespit edildi.
Source: Habertürk
Damızlık hayvan üreme ürünlerine ilişkin usul ve esaslar belirlendi
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanan Üreme Ürünlerinin Üretimi, İthalat ve İhracatı ile Piyasaya Arzına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete”de yayımlandı.
Yönetmelikle, damızlık hayvanlardan elde edilen üreme ürünlerinin üretimine, depolanmasına, piyasaya arzına, ithalat ve ihracatına, spermalarda kalite analizi yapacak kamu kurum ve kuruluşları ile üniversitelere ait laboratuvarlara yetki verilmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi.
Buna göre, üreme ürünlerinin üretimi için, üretim merkezleri Bakanlıktan, embriyo üretim ve satış işletmeleri, embriyo üretim işletmeleri, mobil embriyo üretim araçları, embriyo toplama ekipleri ve embriyo üretim ekipleri il tarım ve orman müdürlüklerinden izin alacak.
At türü hayvanlardan yalnızca sperma üretimi veya ithalatı gerçekleştirilecek, embriyo üretimi veya ithalatı yapılamayacak.
Üretim merkezleri yerleşim yerlerinden uzak, hayvan hareketlerinin olmadığı, hastalık bulaşma riskinin az olduğu ve çevresinde bulaşmaya yol açacak, biyogüvenliği tehdit edecek hayvan hastanesi, hayvan pazarı, panayır, kesimhane, çöp ve atık yığınları, bataklık veya sulak alanlar gibi zararlıların yerleşmesine yol açacak ortamların bulunmadığı yerlerde kurulacak.
Aynı üretim merkezinde, farklı tür donör hayvanlardan aynı üreme ürünü üretilmesi halinde, aynı üretim ünitesi kullanılabilecek, farklı üreme ürünü üretilmesi durumunda ise sperma ve embriyo üretimi için ayrı üretim üniteleri bulunması zorunlu olacak.
Kişi, kurum ve kuruluşlar kendilerine ait sığır, manda, koyun, keçi ve at türü donör hayvanlardan, sperma üretim merkezlerinde kendi adına sözleşmeli olarak sperma üretimi yaptırabilecek. Üretime dair her türlü sorumluluk üretim merkezine ait olacak.
Embriyo üretim ve satış işletmesi izni verilmesi
Embriyo üretim ve satış işletmesi izni almak isteyen kişi, kurum ve kuruluşlar, gerçek ve tüzel kişilerde yetkili, kamu kurum ve kuruluşlarında yetkili amir, üniversitelerin veteriner fakültelerinde ise dekan, gerekli belgelerle tarım ve orman il müdürlüğüne başvuruda bulunacak.
Üretim merkezlerinde yapılan resmi kontroller, Bakanlık tarafından yılda en az bir kez, il müdürlüğü tarafından yılda en az iki kez olmak üzere üretim merkezine haber verilmeksizin gerçekleştirilecek. Ancak üretim merkezlerinde çalışma izni başvurusu ile donör adayı/donör hayvanlar ve üretilen spermalardan numune alınması talebine istinaden yapılan resmi kontroller haberli olacak.
Eksiklik tespiti halinde, uygunsuzluğun durumuna göre en fazla 180 gün süre verilecek ve denetim raporunun bir nüshası sorumlu yönetici, sorumlu veteriner hekim ya da üretim merkezi sahibine teslim edilecek. Verilen süre sonunda yapılan denetimde, tespit edilen eksiklik ve aksaklıkların zamanında giderilmemesi durumunda çalışma izni 90 gün süreyle askıya alınacak ve bu süre sonunda tespit edilen eksiklik ve aksaklıkların giderilmemesi durumunda çalışma izni iptal edilecek.
Öte yandan, Bakanlık tarafından hazırlanan Suni Tohumlama, Tabii Tohumlama ve Embriyo Transferi Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik”te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik de Resmi Gazete”de yayımlandı. Düzenlemeyle sperma ve embriyo ithalatı, sperma ve embriyo ithalatı için yeterlilik belgesi ve tutulması gerekli kayıtlara ilişkin maddeler yürürlükten kaldırıldı.
Söz konusu yönetmelikler 90 gün sonra yürürlüğe girecek.
Çevre Kanunu kapsamında uygulanacak cezalar arttı
Ayrıca, Resmi Gazete”de yayımlanan düzenlemeyle Bakanlığın Çevre Kanunu kapsamında uygulayacağı idari para cezaları yeniden değerleme oranında (yüzde 43,93) artırıldı.
Buna göre, özel çevre koruma bölgelerine ilişkin olanlar dışındaki ceza tutarları 557 bin 212 lira ile 2 milyon 786 bin 492 lira olarak belirlendi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Kovid-19 salgını küresel ekonomiyi derinden etkiledi
İlk Kovid-19 vakasının 2019 sonunda Çin”in Vuhan kentinde tespit edilmesi ve buradan hızla dünya genelinde yayılmasının ardından çoğu ülke, vatandaşlarını korumak için çeşitli önlemler aldı.
Pek çok ülke ilk aşamada dış sınırlarını kapatmaya yönelirken, salgının içeride yayılımını önlemekte yetersiz kalındığının ortaya çıkmasıyla vatandaşların günlük yaşamlarında önemli değişikliklere neden olan çok çeşitli kısıtlayıcı tedbirler hayata geçirildi.
Salgın karşısında özellikle 2020 başlarında sağlık başta olmak üzere gıda, tarım ve ulaşım gibi krizle mücadelede kritik olan bazı sektörler dışındaki ekonomik faaliyete büyük ölçüde ara verildi.
Sağlık odaklı politikalarla halkın evlerine kapatılması ve alınan diğer çeşitli katı tedbirler nedeniyle üretim ve hayat akışı ciddi ölçüde durdu. Bu durum, küresel ekonomi ve ticareti çok olumsuz etkiledi.
Salgın nedeniyle küresel ekonomide toparlanması yıllar sürecek bir daralma yaşanırken, ülkelerin GSYH”lerinde ve ticaret hacimlerinde önemli düşüşler gerçekleşti.
Küresel ekonomi küçüldü
Kovid-19 öncesi dönem olan 2019″da dünya ekonomisi yüzde 2,6 büyürken, 2020″de bu oran yüzde 3,1 küçüldü.
Bu seviyede bir daralmayla dünyada yaşanmış en büyük ekonomik kriz olarak nitelendirilen 1929″daki Büyük Buhran”dan beri karşılaşılmamıştı. Ekonomik toparlanma sürecine 2021″de, salgının etkisinin ve tedbirlerin bir ölçüde hafiflemesiyle ancak girilebildi.
Uluslararası ticaret sistemi bozulurken, tedarik zincirlerinde büyük kırılmalar yaşandı. Sınırların kapanması, içerideki ihtiyaçlara öncelik ve ulaşımın zorlaşması küresel tedarik zincirlerinde bozulmalara neden oldu. Bu noktada kritik sektörlerde dışa bağımlılığın azaltılmasının öneminin belirgin hale gelmesi ticaret akışlarında değişime yol açtı.
Ticaret azaldı
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) verilerine göre, küresel mal ve ürün ticareti 2020″de yüzde 9 düştü. Bu seviyede bir gerileme verilerin kurum tarafından toplandığı hiçbir dönemde yaşanmamıştı.
Kovid-19 kaynaklı tedarik zinciri sıkıntıları tüketici fiyatlarını artırırken, bazı ürünlerin bulunmasını zor bir hale soktu. Salgın dönemindeki ticaret aksaklıkları bunun hemen ardından gelecek enflasyondaki artış dönemine de öncülük etti.
Borç seviyeleri yükseldi
Salgın, kamu maliyesi ve borçlanma seviyelerini de olumsuz etkiledi. Sıkı tedbirler, kapanmalar ve halkın evde tutulması yönündeki adımlar ciddi bir maliyet ortaya koydu.
Ülkelerin ekonomi politikalarını bu süreçte yeniden şekillendirmeleri gerekti. Bu dönemde hükümetler, sağlık sistemlerini, istihdamı ve ekonomileri ayakta tutmak için önemli ölçüde harcamalarda artış yaptı. Ekonomiyi desteklemek için alınan mali önlemlerin uzun vadeli etkileri oldu.
Uluslararası Finans Enstitüsü”nün (IIF) raporuna göre, salgın nedeniyle 2020″de küresel borçlar 24 trilyon dolar artış gösterdi. Böylece, dünya genelindeki borç seviyesi GSYH”nin yüzde 355″inin üzerine çıkarak 281 trilyon dolara ulaştı.
Tarımın önemi belirginleşti
Salgın, tarım ve hayvancılığın ekonomiler için ne derece kritik olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Pek çok ülkede uygulanan tedbirler ve kapanmalar nedeniyle vatandaşlar temel gıda ürünlerini bolca almaya ve depolamaya yöneldi. Bu nedenle dünyanın pek çok ülkesinde marketlerde boş raflarla karşılaşıldı.
Hükümetler gıda tedarikinin aksamaması için de çok sayıda tedbir ve özel izin yürürlüğe koysa da bazen bu önlemler yüksek talep karşısında yetersiz kaldı.
Kovid-19 döneminde bazı ülkeler kendilerini olası kıtlık riskinden korumak için tarımsal ürün ve gıda ihracatına çeşitli sınırlamalar getirdi. Bu da gıdada dışa bağımlılığın yol açabileceği risk ve tehlikeleri gündemde üst sıraya taşıdı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Güneş enerjisiyle çalışan cihaz biberlerin kurutulma sürecini kısalttı
Bölge ürünlerinin verimliliğine ve çeşitliliğine katkı sunmak amacıyla faaliyet yürüten GAPTAEM”de mühendis olarak çalışan Ahmet Bedei Emen, isot üreticilerinden gelen talepler doğrultusunda biber kurutma makinası üretimi için çalışma yaptı.
Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) destekli “Kırmızı biberde güneş enerjisiyle çalışan prototip kurutucu tasarımı” projesinin yürütücüsü olan Emen, yaklaşık 2 yıllık emeğin ardından “Biber Kurutma Makinası Prototipi” üretmeyi başardı.
Cihazın içerisinde dairesel olarak hareket eden tavalara yerleştirilen biberler, kurutulmuş ve yüksek ısıdaki havayla birlikte daha hızlı şekilde kurutuldu.
GAPTAEM Müdürü İbrahim Halil Çetiner, AA muhabirine, enstitü olarak üreticilerden gelen talep üzerine bu makinayı geliştirdiklerini söyledi.
Cihazla daha hijyenik ortamda kurutma işleminin yapılabildiğine işaret eden Çetiner, şöyle konuştu:
“Bu çalışmamızda amacımız hem kurutmayı daha sağlıklı yapmak hem de günü kısaltmak oldu. 5 günde kurutulan biberler 1,5 günde kurutulmaya başlandı. Cihazımızın içerisinde bulunan tavaların krom olması, kuru hava ile kurutulmasıyla hijyen ve aflatoksin açısından yaşanan sıkıntıların önüne geçmiş olduk.
Biber sezonu sonunda biber fiyatlarının düşmesi ve üreticilerin, halkımızın mevsimin soğuk gitmesi veya yağışlı gitmesi durumunda biber kurutma işini yapamayışından kaynaklı sıkıntıları da gidermiş oluyoruz. Nasıl kurutuyoruz? Biz bu projede geliştirdiğimiz sistem ile güneş enerjisinden kuru havayı ısıtıyoruz ve bu kuru hava ile şimdilik 70 derece uygulamamız yeterli oldu. 100 dereceye kadar arttırabiliyoruz. Kuru havayı cihazın içine basarak bizim tavalara dizdiğimiz biberlerimizi kurutuyoruz.”
Çetiner, bu makinanın üreticiler tarafından büyütülüp geliştirilebileceğini kaydetti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
İğneada açıklarında hamsi bolluğu yaşanıyor
Bölgede etkili olan kar yağışının ardından İğneada açıklarında hamsi bolluğu arttı.
Hamsi bolluğunu öğrenen Balıkesir, Trabzon, Rize, Sinop, Zonguldak, İstanbul ve Samsun”dan denize açılan balıkçılar hamsi bolluğu nedeniyle rotalarını İğneada”ya çevirdi.
Karadeniz açıklarına serilen ağlardan kasalar dolusu hamsi çekiliyor
Balıkçı teknelerinde yoğun mesai yaşayan tayfalar, balık dolu kasaları limanda bekleyen kamyon ve tırlara yüklüyor.
Öte yandan limanda çok sayıda kamyon ve tır bekliyor.
“Bereketli bir sezon yaşıyoruz”
Samsunlu balıkçılardan Tolga Koç, AA muhabirine, 3 gündür İğneada açıklarında yoğun bir hamsi bolluğu yaşandığını söyledi.
Denize her ağ attıklarında tekne başına ortalama 1500 kasa balık avladıklarını ifade eden Koç, bereketli bir sezon yaşadıklarını belirtti.
Ailelerinden kilometrelerce uzakta olduklarını anlatan Koç, şunları kaydetti:
“Yeni yılımızı da evimizde çocuklarımızla geçiremeyeceğiz. Vatandaşlar “balık yesin” diye uğraşıyoruz. Hem evimize ekmek götürmeye çalışıyoruz hem de halkımız “taze balık yesin” diye uğraşıyoruz. Yaklaşık 1 haftadır buradayız, mübarek öyle bir veriyor ki bu sene, sebze de bol, balığı da bol, eti de bol. Hemen hemen her gün kayık başına 1000 ile 1500″er kasa balık tutuyoruz. Bu fiyatlara da yansıyor. Balığın ne kadar faydalı olduğunu vatandaş biliyor zaten. Balık yesinler, sağlıklı olsunlar, çocuklarımız da sağlıkla büyüsüler istiyoruz.”
Hamsinin bu sezon iri ve yağlı olduğunu dile getiren Koç, hamsinin fiyatının da düşeceğine inandığını belirtti.
Havaların soğumasıyla hamsinin yüzleri güldürdüğünü anlatan Koç, “Her zaman böyle bir hamsi de gelmez o yüzden bu fırsatı kaçırmasınlar, dolaplarını da doldurabildikleri kadar doldursunlar. Bizde kasası 1000, 1500 ve 2 bin lira bandında gidiyor.” dedi.
“Bu bolluktan sonra hamsinin fiyatı düşer
Balıkçı Süleyman Aydın da balık bolluğundan memnun olduklarını söyledi.
Balık fiyatının hızla düşmeye başladığını dile getiren Aydın, “Samsun”dan geliyoruz 3 gündür yoldayız, buradaki balık bolluğuna yetişmeye çalıştık ve rızkımızı aldık çok şükür. Denizde balık şuanda çok, Türk milleti balığa doyacak bu sene. Balık fiyatları düşmeye başladı. Balık ne kadar çok olursa vatandaş da o kadar ucuz yer. Bu bolluktan sonra hamsinin kilogramı 100 ile 150 liraya düştü. Balık ne kadar sürerse buradayız. Biz balığın peşindeyiz.” ifadelerini kullandı.
“Hamsi bolluğunu duyan balıkçı İğneada”ya geliyor”
İstanbullu balıkçı Osman Can ise hamsinin izini sürdüklerini belirtti.
Üç gündür bol miktarda balık avladıklarını dile getiren Can, Karadenizli balıkçıların büyük çoğunluğunun İğneada”ya geldiklerini bildirdi.
İğneada”ya 100″ün üzerinde balıkçı teknesinin geldiği ifade eden Can, “İnşallah devam eder balık. Herkes yararlanıyor şu an. Bandırma, Trabzon, Rize, Samsun, Sinop, Zonguldak kayıkları geliyor. Hamsi bolluğunu duyan balıkçı İğneada”ya geliyor.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Sudan: Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın tarafsız olduğundan çok eminiz
Sudan”ın Ankara Büyükelçisi Nadir Yousif Eltayeb, Sudan”ın 1 Ocak Bağımsızlık Günü”ne ve ülkesindeki son gelişmelere ilişkin AA”ya değerlendirmede bulundu. 1 Ocak 2025″in Sudan”ın bağımsızlığının 69. yılı olacağını belirten Eltayeb, “Bu, Sudan için çok güzel bir gün çünkü bağımsızlık, İngiliz sömürgesine karşı uzun bir mücadelenin ardından geldi.” ifadesini kullandı.Eltayeb, bağımsızlıklarını kazanmayı başardıklarını ve diğer Afrika ülkelerine de bağımsızlık yoluna gitme konusunda ilham verdiklerini dile getirdi.Sudan”ın Sahra Altı Afrika”da bağımsızlığını ilan eden ilk ülke olduğuna işaret eden Eltayeb, sonrasında bölgede bağımsızlık hareketlerinin başladığını söyledi.Büyükelçi Eltayeb, bağımsızlık mücadelesi veren atalarına, Sudan”ı özgürleştirmek ve bağımsız hale getirmek için hayatlarını feda eden kahramanlara teşekkür ederek “Bu, halkımız için çok büyük anlam ifade ediyor. Afrika”da da öncü olarak tecrübemizden çok mutlu ve gururluyuz.” diye konuştu.Ülkesinin, 69. bağımsızlık yıl dönümüne doğru giderken “komplo”yla karşı karşıya kaldığını söyleyen Nadir Yousif Eltayeb, ülkede “Sudan”ı yok etmek ve istikrarsızlaştırmak” için yabancı hedefleri uygulayan “hainler” olduğunu ve bunun, Nisan 2023″te başladığını belirtti.- “SUDAN”IN DEMOGRAFİSİ DEĞİŞTİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR”Eltayeb, birçok insanın evlerinden kaçtığına işaret ederek “Bence bu komplonun nedenlerinden biri Sudan”ın demografisini değiştirmek. 13 milyon insan evlerini terk etmeye zorlandı. Şu anda Sudan”ın içerisinde ya da dışarısındalar. Bu savaş, ekonomiye, halka ve halkın refahına zarar veriyor hatta insanları aşağılıyor. İnsanlar onurunu ve refahını kaybetti. Ayrıca silahlı kuvvetlerin, müşterek silahlı hareketlerin ve bu darbe ve komployu durduran sivil direnişin kahramanlarını saygıyla selamlamak istiyorum.” dedi.Sudan”ın onuru ve bağımsızlığı için mücadele edildiğini ve “Sudan”ın dışındaki düşmanlarla” da savaştıklarını belirten Eltayeb, modern silahlarla ve binlerce paralı askerle Sudan”ın yok edilmeye çalışıldığını vurguladı.- “SUDAN ORDUSU İLERLEME KAYDEDİYOR”Eltayeb, Sudan halkıyla gurur duyduklarını ve Sudan ordusunun sahada da iyi bir ilerleme kaydettiğini belirterek ülkenin güneydoğusundaki Sinnar eyaletinin ordunun kontrolüne geçtiğini ve ülkenin orta kesimlerindeki Cezira eyaletinin merkezi Vad Medeni”nin de yakın zamanda Hızlı Destek Kuvvetlerinin (HDK) elinden alınmasını beklediğini ifade etti.Başkent Hartum”da da neredeyse tamamen kontrolün sağlandığını ve insanların Mısır ve Sudan”ın kuzeyinden evlerine dönmeye başladığını aktaran Eltayeb, Hartum”un kuzeyinde de durumun günden güne geliştiğini ve HDK”nin izole olduğunu kaydetti.Eltayeb, Darfur”da da geçen hafta büyük gelişmeler yaşandığını ve ordunun, HDK”nin elinde bulundurduğu en büyük askeri üssü yok etmeyi başardığını söyleyerek tüm silahların bu üste depolandığını ve bu üssün tamamen yok edildiğini bildirdi.Darfur”da El-Cüneyd adlı altın madeni şirketi olduğunu ve altın kaçakçılığıyla silah tedarikini sağladığını anlatan Eltayeb, “O da yok edildi. Ayrıca El-Cüneyd şirketi, Amerikan yaptırımlarına dahil edildi çünkü şirket savaşı körüklemekle suçlandı.” ifadelerini kullandı.Eltayeb, Sudan”daki çatışmalarda ordunun ilerleme kaydetmesiyle ülkenin gün geçtikçe daha iyi hale geleceğini, böylece insanların evlerine dönebileceğini vurguladı.- “SUDAN”DA ÇOK BÜYÜK BİR KITLIK VE GIDA YETERSİZLİĞİ YOK”Sudan”daki insani duruma ilişkin Eltayeb, insani yardımı teşvik ettiklerinin ve hükümet olarak yardımcı olduklarının altını çizerek sivil toplum örgütlerine, Birleşmiş Milletler (BM) kurumlarına, kardeş ülkelerin Sudan halkına insani yardım göndermesine izin verildiğini anlattı.Eltayeb, Sudan”daki durumun çok kötü olmadığını ve Tarım Bakanlığından yayımlanan raporda “kıtlık ve gıda yetersizliği” konusundaki çalışmalara bu mevsim yapılan hasadın dahil edilmediğinin belirtildiğini aktardı.16 milyon hektarlık bir alanda sorgum ve darı ektiklerini ve çiftçilerinin yüzde 80″ininden fazlasının bunu, haziran-kasım aylarındaki yağmurlu mevsimde yaptığını anlatan Eltayeb, ekimin gayet başarılı olduğunu ve aralık-ocak döneminde hasat beklediklerini kaydetti.Eltayeb, bunun var olan gıda eksikliğine karşı fayda sağlayacağını söyleyerek “Bir eksiklik var ancak bunun endişe verici olduğunu düşünmüyorum. Özellikle Sudan”ın kuzeyi ve merkezinde üretim devam ediyor. Tıbbi ekipman ve ilaç konusunda bir ihtiyaç var. Bu kapsamında dost ülkelerden, özellikle Katar”dan ve Türkiye”den iyi bir destek var. Ancak durumun şimdiye kadar kontrol altında olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.- “TÜRKİYE, SUDAN”DAKİ DURUM HAKKINDA HER ZAMAN ÇOK BİLİNÇLİ VE DİKKATLİ”Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”a, Sudan”a güvenlik ve barışın getirilmesi için ülkesi ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında arabuluculuk girişiminden dolayı teşekkür eden Büyükelçi Eltayeb, “Türkiye, Sudan”daki durum hakkında her zaman çok bilinçli ve dikkatliydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın kendisi de durumdan çok endişeliydi.” dedi.Eltayeb, Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın bilgeliği ve tecrübesiyle Türkiye”nin, Somali ile Etiyopya arasında ve Azerbaycan”da arabuluculuk girişimlerinde çok başarılı olduğunu vurgulayarak “Çok iyi bir tecrübesi var. Biz de güven duyuyoruz. Tarafsız olduğundan çok eminiz.” ifadelerini kullandı.Sudan”ı destekleyen Türk hükümeti ve halkına hitaben Eltayeb, ilk günden bu yana sağlanan insani destekten dolayı gurur duyduklarını belirterek Mayıs 2023″te Türkiye”den Sudan”a, çok ihtiyaç duyulan bir dönemde ilaç taşıyan iki özel tarifesiz kargo uçuşu yapıldığını hatırlattı.Eltayeb, Katar ve Türkiye”den yardım kuruluşlarının ilaç konusunda çok yardımcı olduğunun altını çizerek son 3 ayda barınak, gıda ve ilaç dahil Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve diğer sivil toplum örgütlerinden 8 bin ton insani yardım aldıklarını kaydetti.İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfına teşekkür eden Eltayeb, vakfın tohum yardımında bulunduğunu ve bunun kış mevsiminin kolay geçmesini sağladığını dile getirdi.- “TÜRKİYE”YE HER ZAMAN MİNNETTARIZ”Büyükelçi Eltayeb, bu sayede üretimin artabileceğini ve gıda eksikliklerinin giderilebileceğini kaydederek “Türk sivil toplum örgütlerini, bize tohum gibi kalkınma yardımı sağlamaları konusunda teşvik ediyoruz. Türkiye”ye her zaman minnettarız çünkü büyükelçilikleri hep Port Sudan”daydı. Birçok ülkenin savaşın ilk haftalarında büyükelçilerini kapatmasına rağmen Türkiye hala Sudan”da.” diye konuştu.Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) Port Sudan”da ofisini tekrar açmasından ve bir temsilci göndermesinden mutluluk duyduklarını belirten Eltayeb, Ziraat Bankasının da Port Sudan”da çok yakında çalışmalarına devam edeceğini söyledi.Eltayeb, Türkiye”nin Sudan”a her zaman çok yardımcı ve destekçi olduğuna dikkati çekerek “Türkiye”nin Sudan”a, çok zor ve önemli bu zamanda, sağladığı yardım ve destek, bu bizim asla unutmamamız gereken bir zaman.” ifadesini kullandı.
Source: Www.star.com.tr