Yaş ve kuru meyve ihracatçıları yeni hedeflere odaklandı
Türkiye kuru meyve ihracatında 2024 için 1.8 milyar dolar olarak belirlenen hedef gerçekleşti mi?- Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, bu soruya, “Yaklaşık olarak gerçekleşti” diye cevap veriyor ve sektörün 2025 için 2 milyar dolarlık hedefe odaklandığını vurguluyor: “Birlik olarak bu hedefin 1.2 milyar dolarlık bölümünü gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu rakama ulaşmak için, ABD’de yürüttüğümüz Turquality projesine devam edeceğiz, Kuru Meyve Sektör Kurulu olarak Turkish Dried Fruits Turquality Projesi’ne Hindistan ile başlayıp, ilerleyen yıllarda Çin ve Rusya’da da tanıtım faaliyetlerimizi sürdürmeyi planlıyoruz. 16 firmayla başlattığımız Turkish Dried Fruits URGE projemiz kapsamında çalışmalara devam ediyoruz. Natural Products Expo West, Biofach, Foodex Japan, Fancy Food gibi sektörün önde gelen fuarlarına milli katılım organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Ayrıca, sektörel alım heyetleri düzenliyoruz. Bu arada, INC ve FRUCOM gibi önde gelen kuruluşların düzenlediği uluslararası toplantılara katılmaya devam edeceğiz.”* Peki, sektör olarak orta vadeli hedefleriniz nelerdir?- “İsmail Bey, sektörümüz açısından ‘sürdürülebilirlik’ kavramı öne çıkıyor. Bu kapsamda ele aldığımızda, orta vadeli hedeflerimizi şöyle sıralayabilirim:* Sürdürülebilir üretim-sürdürülebilir işletme mantığıyla bu çerçevede çalışmalarımızı genişletiyoruz. Yine bu bağlamda, Sürdürülebilirlik Kurulumuz faaliyetlerine devam ediyor.* AB Yeşil Mutabakat’a uyum sağlanması kapsamında firmalarımıza eğitim, bilgilendirme ve diğer konularda destek olarak, güncel gelişmeleri aktarıyor ve eğitimler düzenliyoruz.* Geleneksel ihraç pazarlarımız dışında yer alan potansiyel ve yeni pazarlardaki ihracat payımızı artırmak amacıyla veri analizi yapıyor, ihracat yol haritalarının hazırlayarak hedefe yönelik tanıtım çalışmalarıyla birlikte firmalarımızı bilgilendiriyoruz.YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖRÜ* Yaş meyve sektörü ihracatçılarımız 2024’ü nasıl tamamlıyor? Daha önceden belirlenmiş hedeflere ulaşılacak mı?- Ege Yaş Meyve ve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, “2024 aslında tüm sektörler için zorlu bir yıl oldu” diyerek söze başlıyor ve ekliyor: “Biz sektör olarak yine de ilk 10 aylık dönemde ihracatımızı artırarak 1 milyar 68 milyon dolara ulaştırdık. Son 2 ayda da sezonu yeni başlayan narenciye, elma, salça, kuru domates gibi ürünlerimizin de etkisiyle yıl sonunda ihracatımızı artışla kapatmaya çalıştık. Taze meyve sebze ihracatında öne çıkan ilk üç ürün domates, şeftali ve mandalina olurken, en fazla ihracat yaptığımız ilk üç ülke ise Rusya, Almanya ve Irak olarak gerçekleşti. Meyve ve sebze mamullerinde ise meyve suları, salça ve kuru domates bu dönemde ön plana çıkan ürünler oldu. Yanı sıra ülkeler bazında en fazla ihracatımız ABD, Almanya ve İngiltere’ye gerçekleşti. Ege olarak ihracatımızın 2024’ün sonunda 1 milyar 300 milyon dolar dolayında gerçekleştiğini söyleyebiliriz.”Uçak’a 2025 hedeflerini de sordum: “2025’in ikinci yarısından itibaren global pazarda ticaretin hızını artıracağına ilişkin beklentimiz var. Rekolte ve ürün kaliteleri olumlu seyrederse ihracatımızı tekrar 1.3 milyar doların üzerine çıkaracağımızı söyleyebilirim. Tabii, tanıtım faaliyetleriyle de bu ivmeyi lehimize daha da hızlandırmamız gerekiyor.”* Yaş meyve ve sebze sektörü olarak orta vadeli hedefi belirlediniz mi, bu doğrultuda neler yapmayı planlıyorsunuz?- Ege İhracatçı Birlikleri olarak, Ege Bölgesi’nde yer alan ürünlerin sezonluk kalıntı durumlarını kontrol etmek için son 3 yıldır Kullandığımız Pestisitleri Biliyoruz Projesi yürütüyoruz. Bu projeyle mandalina, limon, üzüm, kiraz, domates, mandalina, portakal, asma yaprağı, şeftali gibi ürünlerin yoğun olarak üretildiği bölgelerden numuneler alarak analiz ettirdik. Sorunlu gördüğümüz bölgelerde çalışmalar yürüttük. Şu anda elimizde Ege’nin kalıntı haritasını çıkaracak kadar veri olduğunu söyleyebiliriz. Yine kalıntısız üretimi desteklemek amacıyla İzmir, Aydın, Manisa, Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlükleri ile biyoteknik mücadele kapsamında tuzak alımı-dağıtımı konusunda elimizden geldiği kadar destek vermeye çalıştık. Bunun yanında yeni pazarlar bulmak için yurtdışı tanıtım ve pazarlama faaliyetlerimiz de tüm hızıyla devam ediyor. Bir yandan tüketicilerimizin sağlığını düşünüyor diğer yandan da alıcıların taleplerini yerine getirmek için mücadele ediyoruz. Ancak bu yönde firmalar, birlikler, bakanlıklar, üniversiteler ve tüm paydaşlar olarak bir arada çalışılması ve gıda güvenliğinin sağlanması hedefi öne çıkıyor.
Source: İsmail Uğural
Metro Türkiye”den balıkçılığa destek yerli somon hamlesi
Şirketten yapılan açıklamaya göre, daha önce levrek ve çipura ürünlerini piyasaya sunan Metro Türkiye, yerli balıkçılığı teşvik etmek ve balık tüketimini artırmak amacıyla çalışmalara devam ediyor. Omega-3 bakımından zengin alg yağı katkılı yemlerle beslenen Türk somonu, çevresel sürdürülebilirliği desteklemek amacıyla deniz balığı oranı azaltılmış özel yemlerle yetiştirildi. Gastronomi keşif platformu Gastronometro”da Türk somonunun farklı tariflerle tanıtılması hedefleniyor. Metro Türkiye, somonun restoran menülerindeki kullanımını artırarak yerel üretimi desteklemeyi amaçlıyor. Ürünün nisanda reyonlardaki yerini alması planlanıyor. 227 analizle yüzde 100 izlenebilirlik sağlanacak Metro Premium Türk somonu, 12 farklı kriterde yüzde 100 izlenebilirlik imkanıyla müşterilere sunulacak. Balıklar, hasat tarihi, yem türü ve üretim yeri gibi bilgilerin yer aldığı kapsamlı analizlerden geçirilerek tezgahlara ulaştırılacak. Metro Türkiye Satın Alma Direktörü Hamit Baykal, somonun balık tüketimi ve yerel gastronomiye katkı sağlayacağını belirtti. Baykal, “Hizmet verdiğimiz yeme içme sektörünün sürdürülebilirlik dönüşümüne katkıda bulunmayı ve sürdürülebilirliği gıdanın olduğu her alana yaymayı en önemli sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz. Yeme içme sektörünün önde gelen iş ortaklarından biri olarak bu doğrultuda yeni bir adım daha atmanın ve profesyonel şeflerimizin hazırladığı tabakları yerli bir ürünle daha desteklemenin heyecanını yaşıyoruz.” ifadelerini kullandı. Levrek ve çipuranın ardından şimdi de Türk somonunu kendi markasıyla sunacaklarını kaydeden Baykal, şu ifadeleri kullandı: “Parlak Su Ürünleri”nin katkılarıyla Karadeniz açıklarında Samsun”un Yakakent ilçesinde üretilecek “Metro Premium Türk somonunun en büyük özelliği, dünyanın en büyük balık yemi tedarikçilerinden Skretting firması tarafından üretilen ve içeriğindeki deniz balığı oranı azaltılarak bunun yerine yüksek Omega-3 içeriğine sahip alg yağı kullanılan yemler ile beslenmesi. Bu sayede tıpkı levrek ve çipura balıklarında olduğu gibi Metro Premium Türk somonu ile de deniz balıklarının yem olmasını önleyerek denizlerdeki ekosistemin korunmasına katkıda bulunuyoruz. Böylelikle her geçen gün daha fazla deniz balığının yaşamına devam etmesine ve balıkların gelecek nesillere de kalmasına alan açmış oluyoruz.”
Source: Internet Haber