“Tavuk Döner Krizi: Hastanelik Olanların Sayısı Artıyor, Yasak Gündemde!”

Yüzlerce kişi hastanelik olmuştu! Tavuk döner yasaklanacak mı?

Son zamanlarda besin zehirlenmesi vakaları en çok tavuk dönerde görülüyor. Geçtiğimiz haftalarda Kocaeli ve Konya”da yaşanan, yüzlerce kişiyi etkileyen tavuk döner faciası hakkında konuşan Prof. Dr. Levent Doğancı dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Kocaeli”ndeki vakaların odağında yer alan tavuk döner tüketiminin halk sağlığı açısından yüksek risk taşıdığına işaret eden Prof. Dr. Doğancı, “Tavuk eti, döner gibi uzun süre dış ortamda pişirilen besinler için uygun bir seçenek değildir. Yeterince pişirilmediğinde stafilokok, salmonella ve basillus gibi bakteriler toksin üretebilir. Bu toksinler, besinin tadını veya kokusunu değiştirmediği için kolayca fark edilemez ve kitlesel zehirlenmelere yol açar” dedi. YASAK GÜNDEMDE Ekonomik krizle birlikte artan tavuk eti tüketiminin halk sağlığı risklerini artırdığına dikkat çeken Doğancı, ” Tavuk dönerin birkaç gün saklanıp tekrar ateşe konması gibi uygulamalar, ciddi risk taşır. Bu nedenle tavuk dönerin üretimi ve tüketiminin yasaklanması bile gündeme gelmelidir” ifadelerini kullandı. “MERKEZLER KURULSUN” Türkiye”de besin güvenliğinin denetiminde önemli eksikler bulunduğunu vurgulayan Prof. Dr. Doğanc ı, “ABD”deki FDA gibi bağımsız ve güçlü denetim kurumlarına acil ihtiyaç var. Aynı zamanda salgınlara hızla cevap verecek, CDC benzeri ulusal bir hastalık kontrol merkezinin kurulması da elzemdir” dedi.

Source: Çağla Çağlar


Türkiye”de ağız ve göz kapağı yapılan Ukraynalı çocuğa şimdi de kulak yapılacak

Ukrayna”da “Ablefaron-makrostomi sendromu” hastalığıyla dünyaya gelen Myhailo Popazav, 3 yıl önce ülkesindeki savaş nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın eşi Emine Erdoğan”ın himayesinde tedavisi için Türkiye”ye getirildi. Antalya”daki Akdeniz Üniversitesi Hastanesi”nde uzun süren tedavilerin ardından geçirdiği 15 operasyonla göz kapakları ve ağzı yapılan Popazav”a bu sefer de kendi dokularından kulak yapılacağı belirtildi. “Artık çok mutlu” Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, AA muhabirine, savaş mağduru yetim çocuğun 3 yıl önce hastaneye geldiğinde görüntüsünün normal çocuklara göre hayli farklı olduğunu, hem alt hem üst göz kapaklarının, iki kulağı ve saçının olmadığını, ağzının çok büyük olduğunu söyledi. Özkan, ağız ve göz kapaklarıyla ilgili sorunu operasyonlar ile çözdüklerini ifade etti. Çocuğun Antalya”ya geldiği hali ile bugünkü halinin çok farklı olduğunu anlatan Özkan, “Çocuk ciddi bir rehabilitasyon da alıyor. Antalya”ya geldiğinde çok ürkekti. Artık çok mutlu. Biz onun ailesi olduk. Doktorlar ve hemşirelerle şakalar yapıyor. Tedavi süreci devam ediyor. Kulakları yok. Dış kulak kepçesini yapmak için operasyon yapacağız. Kendi dokularından muhtemelen kaburgalarından tekrar bir kulak oluşturacağız.” dedi.

Source: Internet Haber


Sarsıntısız bir yaşam mümkün! Doç. Dr. Ali Zırh”tan 11 Nisan Dünya Parkinson Günü”ne özel açıklamalar

Parkinson hastalığı, beyinde dopamin adı verilen maddenin eksilmesiyle ortaya çıkan titreme, tutukluk ve hareketlerde yavaşlama gibi belirtilerle seyreden kronik, dejeneratif ve ilerleyici bir sinir sistemi hastalığı olarak kendini gösteriyor. Yalnızca fiziksel etkileriyle değil, hastaların günlük yaşamlarını derinden etkileyen psikolojik yönleriyle de dikkat çeken bu hastalık, zamanla kişinin bağımsız yaşamını zorlaştırabiliyor. İlaç tedavileri çoğu zaman başlangıç evrelerinde etkili olsa da ilerleyen dönemlerde yetersiz kalabiliyor. Ancak gelişen teknoloji ve modern tıbbın sunduğu cerrahi çözümler sayesinde, Parkinson hastaları için umutlar tükenmiyor. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi Parkinson Hastalığı ve Hareket Bozuklukları Merkezi (PARMER) Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ali Zırh, Dünya Parkinson Günü kapsamında yaptığı açıklamada, Beyin Pili ve Akıllı Ses Ötesi tedavi yöntemlerinin hastaların hayatında nasıl fark yarattığını anlattı. DEVREYE CERRAHİ GİRİYOR Parkinson hastalığı yalnızca titreme ile sınırlı kalmıyor; hareketlerde yavaşlama ve donukluk gibi belirtilerle de kendini gösteriyor. İlk kez 1817 yılında İngiliz hekim James Parkinson tarafından “Titrek Felç” olarak tanımlanan bu hastalık, bazı bireylerde ilaç tedavilerine yeterli yanıt vermeyebiliyor. Gün boyunca istenilen yaşam kalitesinin sürdürülemediği ya da ilaçların yan etkilerinin yaşamı olumsuz etkilediği durumlarda, Beyin Pili ve Akıllı Ses Ötesi Tedavi gibi cerrahi yöntemler devreye giriyor. MedipolSağlık Grubu’ndan Doç. Dr. Ali Zırh, bu yenilikçi uygulamaların, tıbbi tedaviden fayda görmeyen başta Parkinson olmak üzere bazı hareket bozukluklarında önemli bir alternatif sunduğunu vurguluyor. BEYİN PİLİ TEDAVİSİYLE ZAMANI GERİ SARMAK MÜMKÜN Beyin Pili uygulamasının, beyinde iki ince elektrot yerleştirilerek elektriksel uyarım verilmesiyle gerçekleştirildiğini belirten Doç. Dr. Zırh, bu yöntemin tıpta nöromodülasyonolarak adlandırıldığını belirtti. “Bu tedavi sayesinde beyindeki hücrelerin elektriksel aktivitesini uyarabiliyor, baskılayabiliyor ve değiştirebiliyoruz” diyen Doç. Dr. Zırh, sözlerini şöyle sürdürdü: “10 yıllık bir hastayı ameliyat ettiğimizde, onu hastalığın 1. ya da 2. yılına geri döndürebiliyoruz. Bu bir kür değil hastalığı ortadan kaldırmıyoruz ama bağımsız yaşayamayan, başkalarının yardımıyla yatakta dönebilen veya beslenebilen bir hastanın yeniden bağımsız hale gelmesi, eski sağlıklı günlerine yaklaşması anlamına geliyor” şeklinde konuştu. AKILLI SES ÖTESİ TEDAVİSİYLE TİTREMEYE SON Beyin pili dışında bir diğer önemli yöntemin de Akıllı Ses Ötesi tedavisi olduğunu belirten Doç. Dr. Zırh, bu yöntemin lazer benzeri bir yakma işlemiyle çalıştığını ifade etti. “Çok sayıda ultrason ışınını bir noktaya odaklayarak MR eşliğinde beyindeki ısı ölçümüyle kontrollü bir yakma işlemi yapıyoruz” diyen Doç. Dr. Zırh, bu yöntemin de başta titreme olmak üzere pek çok hareket bozukluğunda etkili olduğunu vurguladı. PARKİNSON HASTALARI UMUTSUZLUĞA KAPILMASIN Parkinson hastalığının ilerleyen evrelerinde dahi çözüm yolları bulunduğunu vurgulayan Doç. Dr. Zırh, “Tıbbi tedaviyle istenilen sonuçların alınamadığı ya da şiddetli ilaç yan etkileriyle yaşam kaliteleri artık bozulmakta olan hastalarımız, Beyin Pili ve Akıllı Ses Ötesi tedavileriyle yaşama yeniden merhaba diyebiliyor” dedi. Bu yöntemlerin uygun hastalarda büyük fayda sağladığını belirten Doç. Dr. Zırh, Dünya Parkinson Günü’nü kutlayarak tüm hasta ve hasta yakınlarına sağlıklı ve huzurlu günler diledi.

Source: Internet Haber