“Toplumsal Etkinlikler Bülteni – İlham Veren Anmalar ve Yenilikçi Projeler”

Gazetemizin başyazarı İlhan Selçuk ve çizerimiz Turhan Selçuk’u yitirişimizin 15. yılı: ‘Bıraktıkları izler silinmez’

Cumhuriyetin vicdanı Aydınlanma çınarları gazetemizin eski imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk ile kardeşi ve karikatürist Turhan Selçuk’un yaşamlarını yitirişlerinin 15’inci yıldönümlerinde Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesindeki gömütleri başında anıldı. Aydınlanma çınarlarının anma töreninde Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Kaim, Turhan Selçuk’un kızı Aslı Selçuk, Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ Yönetim Kurulu üyesi Osman Gölcük, Cumhuriyet Gazetesi Genel İdare Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer, Cumhuriyet Ankara Temsilciliği İdare Müdürü Mahmut Soyer, gazetemizin yazarlarından Mustafa Balbay, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Yönetim Kurulu Üyesi Mediha Selmanpakoğlu, Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Togay Yılmaz, Genel Sağlık-İş Kırıkkale İl Temsilcisi Çağlar Erdem, Başkent Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Sare Mıhçıoğlu, avukat İsmail Sami Çakmak, Ankara, İstanbul ve Avonos CUMOK katıldı. “DÜNYA TANIYORDU” Anma programında konuşan Hacıbektaş Belediye Başkanı Ali Kaim; Selçuk kardeşlerin dünyada tanındığını vurgulayarak “Fazla söze gerek yok; çünkü onlar dünyanın saygı duyduğu gazeteci ve karikatüristti” ifadelerini kullandı. Başkan Kaim’in ardından konuşan Turhan Selçuk’un kızı Aslı Selçuk “Selçuk kardeşler hepimize çok sayıda aydınlatıcı yazılar, karikatürler bıraktılar, zamansız yapıtlar ürettiler. Gelecek kuşakları da aydınlatmayı sürdürecek. Yaşamları boyunca hep birlikte adaletsizliğe, haksızlığa karşı durdular. Politik görüşlerinden en amansız zamanda bile ödün vermediler. Bıraktıkları izleri o kadar güçlü ki hiçbir zaman silinmez” dedi. “İLHAN SELÇUK ZOR OLANI BAŞARDI” Yazarımız Balbay ise “Dün akşam İlhan Selçuk’la yaşamımızı düşündüm. Bugünü nasıl yazardı, onu düşündüm. Bir defa İlhan Selçuk, ne sadece kendi ülkesiyle ilgilendi ne de küresel siyasete odaklandı. İlhan Selçuk küresel baktı, ülkesel düşündü. Bugün olsaydı; İlhan Selçuk İranİsrail savaşı hakkında ‘Yerde açlık, gökte silah yarışı’ derdi. İlhan Selçuk siyasetin tam göbeğinde; ama siyaset üstü bir konumdaydı. Bir ülkeyi aydınlatmak, yönetmekten zordur. İlhan Selçuk zor olanı seçti ve başardı, bize büyük bir miras bıraktı” ifadelerini kullandı. Türkiye’de insanların umutsuzluğa kapıldığını vurgulayan Balbay; “İlhan ve Turhan Selçuk bize çok şeyi öğretti ama iki şeyi öğretmedi: Umutsuzluk ve karamsarlık… Onların bize öğrettiği ve bizim devraldığımız Mustafa Kemal aydınlanması var, bu sönmeyecek. Ağaç fırtınaya kökleriyle direnir. İlhan Selçuk ve Turhan Selçuk bizim köklerimiz, toprağımız da Anadolu. Hiçbir zaman karamsarlığa kapılmamış, hep aydınlar, ozanlar yetiştirmiş Anadolu… Onlar Anadolu’dan ve insanından esinlendiler” dedi. Balbay, gazetemiz Cumhuriyet’in aydınların buluştuğu bir kale olduğunu belirterek yönetimi ve çalışanlarıyla aydınlanma mücadelesinin sürdürüldüğünü söyledi. “AYDINLANMAYA MİRAS” Anmada son konuşmayı ise Ankara CUMOK Sözcüsü Nejdet Özer yaptı. İlhan Selçuk ve Turhan Selçuk’un Aydınlanmada büyük bir miras bıraktığını vurgulayan Özer; gazetemiz Cumhuriyet’in yazarlarından Emre Kongar’ın önceki günkü Selçuk kardeşler hakkındaki yazısını okudu. Konuşmaların ardından törene katılanlara Hacıbektaş Belediyesi’nce İlhan Selçuk ve Turhan Selçuk’un anısına lokma dağıtıldı.

Source: Aytunç Ürkmez


Mezitli’de kadınlara, emeklilere ve engellilere yönelik mobil kuaför hizmeti: Sosyal belediyecilik

Mezitli Belediyesi’nce uygulamaya geçilen mobil kuaför hizmeti Mezitli halkı tarafından büyük ilgi ve takdirle karşılanıyor. Sosyal belediyecilik anlayışıyla yola çıkan bu hizmet, yalnızca kişisel bakım ihtiyacını karşılamakla kalmıyor; aynı zamanda yurttaşlara moral, özgüven ve sosyal destek sağlıyor. Hizmete başladığı günden bu yana mobil kuaför aracı yaklaşık 15 bin 500 kişiye ulaştı. Son dönemlerde kişisel bakım hizmetlerine erişimin azalmasıyla Mezitli Belediyesi harekete geçti. Özellikle emekli, öğrenci, kadın ve engelli yurttaşların bu tür hizmetlerden mahrum kalmaması için geliştirilen mobil kuaför projesi Mezitli’de mahalle mahalle, köy köy halka ulaşıyor. Mobil kuaför aracı haftanın dört günü erkeklere, iki günü ise kadınlara hizmet veriyor. Kadınlar için sunulan hizmette saç kesimi, fön, bakım ve şekillendirme gibi işlemler yer alırken, erkekler için ise tıraş, saç bakımı ve hijyen uygulamaları yapılıyor. 15 BİN 500 KİŞİYE ULAŞTI Hizmetin ücretsiz ve yerinde sunulması, özellikle kırsal mahallelerde yaşayan ve şehir merkezine ulaşmakta zorluk çeken yurttaşlar için büyük kolaylık sağlıyor. Ayrıca, engelli yurttaşlar için de hizmet sunularak sosyal destek çalışmaları sürdürülüyor. Hizmete geçirilmesinden bugüne mobil kuaför aracı yaklaşık 15 bin 500 yurttaşa ulaştı. Hizmetten faydalanmak isteyen yurttaşlar, mahalle muhtarlıkları aracılığıyla ya da belediyenin resmi iletişim kanallarından başvuruda bulunabiliyor. “MORAL VE ÖZGÜVEN DESTEĞİ” Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer sosyal çalışmalara ara vermeden devam ettiklerini belirterek, “Amacımız; tüm vatandaşlarımızın, özellikle de ekonomik açıdan zorlanan kesimlerin yaşam kalitesini artırmak. Mobil kuaför aracımız sayesinde, kişisel bakım gibi temel bir ihtiyaca erişimi kolaylaştırıyoruz. Bu hizmet sadece fiziksel bir bakım değil, aynı zamanda moral ve özgüven desteğidir” ifadelerini kullandı.

Source: Cumhuriyet/ankara


Ev hanımıyken patron oldu! Hataylı katın 53 yaşında üretime başladı, şimdi köyünde istihdam sağlıyor

Ev hanımıyken kendi işinin patronu olan Akçan, büyük oğlu Ahmet Gürkan”ın girişimleriyle 2022″de Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumunun (TKDK) Kültür Mantarı Üretim Tesisi Projesine başvurdu.YÜZDE 65 HİBE DESTEĞİ ALDIYayladağı ilçesinde kiraladığı 6 dönüm arazinin 4 dönümüne 12 milyon liralık yatırımla modern tesis kuran Akçan, TKDK”den yüzde 65 destek aldı.Akçan, deprem farkı ödemelerinden de yararlanarak tesisinde kompost odalarından paketleme bölümü ve soğuk hava deposuna kadar kültür mantarı üretimiyle ilgili her aşamayı oluşturdu.Şubat ayında ilk hasadını gerçekleştiren ve ikinci hasat için çalışmalara başlayan Akçan, her hasatta ortalama 60 ton çıkan ürünlerini komisyoncular aracılığıyla pazarlıyor.Oğlunun girişimleri sayesinde el attığı mantar üretim işinde patron olan Akçan, 6″sı kadın 30 kişiye de iş imkanı sağlıyor.”EV HANIMIYKEN EVDE OTURMAK SIKICI GELİYORDU”Girişimci Neslihan Akçan, AA muhabirine, büyük oğlu sayesinde kendi işinin patronu olduğunu ve bundan da memnuniyet duyduğunu söyledi.”İLK HASADIMIZI 45 GÜNDE ALDIK” Ürettiği mantarlara adeta bebek gibi baktığını belirten Akçan, şöyle devam etti:Alıntı MetniAkçan, her çadırdan ortalama 5 ton ürün elde ettiklerini dile getirdi.İşini çok sevdiğini anlatan Akçan, şunları kaydetti:Ev hanımıyken evde oturmak sıkıcı geliyordu, işe başladıktan sonra hayatım yoğun bir şekilde devam ediyor ve ben bundan memnunum. Çok şükür, zamanım daha güzel geçiyor. Şu anda 30 çalışanım var, çalışanlarımızın da verimliliğiyle güzel işler yapıyoruz. Hiçbir kadının evinde oturmayıp çalışmasını tavsiye ederim ve yarı yolda bırakmayıp devam etmelerini isterim.

Source: Gazetevatan.com


Trabzonspor”un yeni transferi Wagner Pina”dan ilk sözler!

Trabzonspor Kulübü, Wagner Fabricio Cardoso De Pina “nın transferini özel bir kliple duyurdu. Bordo-mavili kulübün X sosyal medya hesabından, Bu keyfi birlikte yaşayalım başlığıyla yayımlanan video, kısa sürede taraftarların beğenisini topladı. Klipte üzerindeki Trabzonspor formasıyla konuşan Pina, Merhaba Trabzonspor taraftarları. Burada olduğum için çok mutluyum. Ve bu büyük kulübün bir parçası olmak istiyorum. Trabzonspor benim için en iyi tercihti çünkü. Türkiye”nin en büyük kulüplerinden biri. Ayrıca çok köklü bir geçmişi var. Umarım burada güzel zaman geçiririm. Heyecanlıyım ve bu kulüp için oynayacağım her anın tadını çıkaracağımı söylemek istiyorum. Bu keyfi birlikte yaşayalım. Bize her yer Trabzon ifadelerini kullandı. “Bu keyfi birlikte yaşayalım” 𝗪.𝗣. ❤️💙 pic.twitter.com/mlM66yr3cS — Trabzonspor (@Trabzonspor) June 21, 2025

Source:


Kene kabusu geri döndü: Çin menşeli yeni tür bulundu!

Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kene tehdidi yeniden gündeme taşındı. Artan sıcaklıklarla beraber Türkiye”nin birçok bölgesinde kene kaynaklı hastalık vakalarında ciddi artış yaşanıyor. Özellikle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) başta olmak üzere pek çok tehlikeli hastalığı taşıyan keneler, hem insan sağlığını hem de kamu sağlığını tehdit ediyor. YENİ BİR KENE TÜRÜ TESPİT EDİLDİ Milliyet’ten Betül Topaklı’nın haberine göre, Artvin Çoruh Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Temel Göktürk, Türkiye”de Çin menşeli yeni bir kene türü olan Haemaphysalis longicornis’in tespit edildiğini açıkladı. Bu tür, Türkiye”de gözlemlenen 56. kene türü oldu. Yüksek taşıyıcılık kapasitesiyle bilinen bu türün, ülkemize birkaç yıl önce geldiği ve artık yerleşerek çoğalmaya başladığı düşünülüyor. TEHLİKE SINIR TANIMIYOR En çok vaka bildirimi yapılan iller arasında Sivas, Amasya, Tokat, Erzincan, Giresun ve Yozgat bulunuyor. Ne yazık ki bebek ölümleri de dahil olmak üzere can kayıpları yaşandı. İstanbul”da ise yıl içinde 7 binin üzerinde kene vakası kayıtlara geçti; bu vakaların 6 binden fazlası son üç ayda görüldü. Uzmanlara göre İstanbul’un kuş göç yolları üzerinde bulunması, göçmen kuşlarla birlikte kene taşınmasına neden oluyor. Aynı zamanda küçükbaş hayvanlar da önemli taşıyıcılar arasında yer alıyor. TEHLİKELİ TÜRLER VE BULAŞTIRDIKLARI HASTALIKLAR Türkiye’de en sık karşılaşılan kene türleri şunlar: Ixodes ricinus (Lyme hastalığı, KKKA) Hyalomma marginatum (30’dan fazla hastalık taşıyabilir) Rhipicephalus sanguineus (farklı bakteriyel hastalıklar) Bu türlerin taşıdığı virüs ve bakteriler, ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. TER VE İDRAR KOKUSUNA DİKKAT! Prof. Dr. Temel Göktürk, kenelerin konakçılarını koku yoluyla bulduğunu, ter, idrar ve bazı parfümlerin keneleri cezbedebileceğini ifade etti. Kene ısırığının çoğu zaman fark edilmediğini ve bu nedenle günlerce vücutta kalabileceğini vurguladı. RİSKLİ BÖLGELER Kene yoğunluğunun en fazla görüldüğü bölgeler: İç Anadolu’nun kuzeyi Orta Karadeniz Doğu Anadolu’nun kuzeyi Özellikle hayvancılıkla uğraşılan alanlarda risk daha yüksek.

Source: Haber Merkezi


AYT için erken gelse de sınava giremedi! Bahanesi dikkat çekti

Yükseköğretim Kurumları Sınavı”nın (2025-YKS) ikinci oturumu Alan Yeterlilik Testleri (AYT) başladı.

Adana”da da Çukurova Üniversitesi Yerleşkesinde birçok binada sınava girildi. Sınava giren adaylar yapılan aramaların ardından salonlara alındı. Saat 10.15″te başlayan sınava girişler saat 10.00″da son buldu.

YKS”lerde bir ritüel haline gelen sınava geç kalma yine yaşandı. Bu defa sınava gireceği alana erkenden gelen ancak bahçede oturan bir kadın saat 10.02″de kapıya gelince sınava giremedi. Görevlilerin saat 09.45″ten itibaren sürekli bağırarak uyarı yapmasına rağmen kadın daldığını söyleyip sınava saat 10″dan sonra girmek istedi ancak görevliler sınava alamayacaklarını söyledi. Kadın bir süre görevliyi ikna etmeye çalışsa da sınava giremeyeceğini anlayınca salon kapısından uzaklaştı.

ENGELLİLERE ÖZEL SALON

Ayrıca ÖSYM”ye engelli olduğunu belirten adaylar için de üniversitede özel salon oluşturuldu. Tekerlekli sandalyede sınava gelen birçok aday hiçbir sorun ile karşılaşmadan salonlara girdi.

Source: Mahmut Ekinci


Hataylı ressam çizimlerini kahve ve çay dökerek renklendiriyor

Hataylı ressam Esra Sönmez, çizimlerini kendi geliştirdiği teknikle çay ve kahve kullanarak renklendiriyor.

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunu Sönmez, merkez Antakya ilçesindeki 1 yıllık atölyesini, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023″teki depremlerin ardından kapattı.

Bir süre sanatına ara veren 35 yaşındaki Sönmez, Antakya”yı eserlerinde yaşatmak için yeniden tuval başına geçmeye karar verdi.

Sönmez, depremlerin ardından Hatay Valiliği ile AFAD koordinasyonunda 20 Aralık 2024″te Çekmece Mahallesi”nde kurulan Kültür ve Sanat Çarşısı”ndan atölye açabilmek için başvuruda bulundu.

Başvurusunun olumlu sonuçlanmasıyla yeni atölyesine kavuşan Sönmez, kendi geliştirdiği ve “leke” adını verdiği renklendirme yöntemiyle resimler yapmayı sürdürüyor.

“Uzun süre resim çizemedim”

Esra Sönmez, AA muhabirine, depremlerde yakınları ve arkadaşlarını kaybettiğini söyledi.

Afet nedeniyle işinden uzak kaldığını anlatan Sönmez, “İnsanlar can derdindeyken, sevdiklerini ve evlerini kaybetmişlerken resim yapamazdım. Zarar görmemesine rağmen atölyemi kapattım, bu süreçte uzun süre resim çizemedim.” dedi.

Sönmez, depremzede sanatçıların desteklenmesi için açılan çarşının sanatına dönmesini sağladığını belirtti.

Öğrencilik yıllarında çizimleri renklendirmede çay ve kahveyi kullanmaya başladığını dile getiren Sönmez, yaptığı çalışmalarının beğenilmesi üzerine kendini daha da geliştirdiğini ifade etti.

“Lekelerden çıkacak sonuç beni heyecanlandırıyor”

Sönmez, demlenmiş çay ve pişirdiği kahveyi karıştırıp tuvaline döktüğünü, kurumasının ardından tuvaline çizimini yaptığını belirtti.

Eserlerinde hata yaptığında düzeltme şansının çok fazla olmadığını vurgulayan Sönmez, şöyle konuştu:

“Çalışmalarımda daha çok doku, leke ve çizgi kullandım. Çalışmalarımın beni yansıttığını düşünüyorum. Daha önce akrilik ve yağlı boya çalışmalarım da oldu ama hiçbirinde kendimi bulamadım. O lekelerden çıkacak sonuç beni heyecanlandırıyor. Çalışmalarıma boyayla da müdahale edebiliyorum, o yüzden keyifli.”

Antakya”nın tarihi mekanlarını anlatan resimler de yaptığını dile getiren Sönmez, eserlerinin 5 ila 50 bin lira arasında değere sahip olduğunu kaydetti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Altınköy Açık Hava Müzesi”nde üç ceylan yavrusu dünyaya geldi

Altındağ Belediyesi tarafından köy hayatını günümüze aktarmak amacıyla kurulan Altınköy Açık Hava Müzesi, içerisinde yel değirmeni, asma köprü, bakkal, gül bahçesi ve tarihi evler gibi yapıların yanı sıra çeşitli hayvanları da barındırıyor.

Keklik, kaz, tavus kuşu ve ceylan gibi yaklaşık 200 hayvanın yaşam sürdüğü müze, doğal yaşam alanını yerinde deneyimlemek isteyenlerin uğrak noktası oluyor.

Müzede zaman zaman hayvanların dünyaya getirdiği yavrular, tatlı telaşa neden oluyor.

Son olarak bir ceylanın üç dişi yavru dünyaya getirmesi, müzedeki doğal yaşama renk kattı.

“1,5 ay sonra kendi başlarına hareket edebilecekler”

Altınköy Açık Hava Müzesi Müdürü Dilek Kara Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ceylanlara doğal ortamlarına uygun alan oluşturduklarını belirterek, bunun ziyaretçiler tarafından da memnuniyetle karşılandığını söyledi.

Ceylanların sağlıklı şekilde dünyaya geldiğini kaydeden Yılmaz, “Zaten veteriner hekimlerimiz sürekli buradalar. Hatta hekimlerimiz 7 gün 24 saat başlarında duruyor. Şu anki süreçleri de gayet güzel, kontrol altındalar.” bilgisini verdi.

Yılmaz, ceylanlara insanların müdahalesini engellemek için yaşam alanlarını telle çevirdiklerini aktararak, “Ceylanlar ve anneleri çok hassas. Biraz daha zamana ihtiyacımız var, 1,5 ay sonra tam anlamıyla kendi başlarına hareket edebilecekler.” diye konuştu.

Yeni doğanlarla birlikte müzedeki ceylan sayının 7″ye ulaştığını belirten Yılmaz, “Ceylanlarımız burada doğalarına uygun şekilde yaşamlarına devam edecek. Ziyaretçilerimizin ceylanlara ve hatta diğer hayvanlarımıza olan ilgisi hakikaten bizi çok memnun ve mutlu ediyor. Çünkü, Ankara”da merkeze yakın böyle bir mekan yok. Vatandaşlar, buraya geldiğinde çok mutlu oluyorlar.” ifadelerini kullandı.

Ceylanlardan birinin adını “Zıpır” koyduklarını anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:

“Ziyaret esnasında küçük bir kız çocuğumuz, annesine koşarak gelirken, “Anne, bunlar çok zıpır” dedi. Özellikle yeni doğan ceylanlarımızın birinden bahsetti. Biz de o zaman adı “Zıpır” olsun dedik kendi aramızda. Diğerleri henüz hikayesini bekliyor.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: