“Toplumsal Etkinlikler – Edebiyat, Hac ve Kültürel Anmalar”

Edebiyatın yitirdiklerine saygı: ‘Haziranda Ölmek Zor’

Toplumcu şiirimizin en önemli isimlerinden birisi olan Hasan Hüseyin Korkmazgil’in, hem 2 Haziran’da yitirdiğimiz Orhan Kemal için hem de 3 Haziran’da yitirdiğimiz Nâzım Hikmet için yazdığı şiir: Haziranda Ölmek Zor. Yalnızca Orhan Kemal ve Nâzım Hikmet değil, “edebiyatımızın haziran yitikleri” yürek burkar. Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS), Kadıköy Belediyesi işbirliğiyle, önceki gün her ay düzenlenen “Edebiyat Matineleri” kapsamında, Türk edebiyatının önemli isimlerinin aramızdan ayrılışlarının yıldönümleri dolayısıyla, “Haziran Yitikleri” temasıyla “Haziranda Ölmek Zor” etkinliği düzenledi. YORUM”A SELAM Barış Manço Kültür Merkezi’nde yapılan etkinliğin yürütücülüğünü, TYS ikinci başkanı ve şair Mustafa Köz yaptı. Açılış konuşmasını da yapan Köz, “Her 3 Haziran geldiğinde Nâzım Hikmet, Ahmed Arif ve Orhan Kemal konuşulur çoğunlukla. Oysa hani ‘Haziranda ölmek zor’ diyor Hasan Hüseyin. Başlığa da onu çıkarttık. Açılış öncesi Hüsnü Arkan’ın bestelediği, Grup Yorum’un seslendirdiği ezgiyi dinledik. Hem Hasan Hüseyin’e hem de Grup Yorum’a selam olsun, direniyorlar çoktandır” dedi. TYS’nin matinelerinin gelecek yıl da süreceğini belirten Köz, Orhan Kemal’in Cibali’deki evinin “Orhan Kemal Evi” olması için başlattıkları farkındalığa da yurttaşlardan destek istedi. YİTENLERİN ŞİİRLERİ Etkinlikte Orhan Kemal’i, oğlu Işık Öğütçü anlattı. Ahmet Haşim’in şiirsel dünyasını Metin Cengiz aktardı. Sezai Sarıoğlu Nâzım Hikmet’ten, Halil İbrahim Özcan Hasan İzzettin Dinamo’dan, Osman Hakan A. Ahmet Muhip Dıranas’tan, Mustafa Köz Cahit Külebi’den, Leyla Şahin Ahmed Arif’ten, Metin Celal Mehmet Başaran’dan, Tahir Şilkan Tahsin Saraç’tan, Gürel Sürücü Erdoğan Alkan’dan, Nuray Gök Aksamaz Kemal Özer’den, Cihan Oğuz Cahit Zarifoğlu’ndan, Volkan Hacıoğlu, Hulki Aktunç’tan, Şenal Gökçe Süha Tuğtepe’den ve Kadir Aydemin Doğan Ergül’den şiirler okudu.

Source: Mehmet S. Aman


Kim Kime Dum Duma – 5 Haziran 2025

eGazete Giriş

Okuma Listem

Resmi İlanlar

Cumhuriyet”in Egesi

Kültür Sanat

Cumhuriyet Pazar

Sürdürülebilirlik

Cumhuriyet Kitap

Hava Durumu

Namaz Vakitleri

Kim Kime Dum Duma – 5 Haziran 2025

Cumhuriyete Özel

Kim Kime Dum Duma – 5 Haziran 2025

5.06.2025 04:00:00

Güncellenme: 5.06.2025 04:00:00

İlgili Konular:

En Çok Okunanlar

Maaş ödemelerinde büyük değişiklik!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı”nın yaptığı yönetmelik değişikliği Resmi Gazete”de yayımlandı. Yeni düzenlemeye göre, çalışan sayısına bağlı olarak maaş ödemelerinde elden ödeme sınırı düşürüldü.

Bakan Tunç’un kardeşinin kurtulduğu FETÖ dosyasının iç yüzü
Hükümeti destekleyen avukat Burak Bekiroğlu, adalet bakanının kardeşinin yargılandığı FETÖ dosyasını gündeme getirmesinin ardından tutuklandı. Peki neydi o dosya?

İzmir Büyükşehir Belediyesi ile DİSK anlaştı
Son dakika haberi… 23 bin İZENERJİ, İZELMAN ve EGEŞEHİR A.Ş işçisinin 7 gün süren grevi, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yüzde 30 zam ve yüzde 19 enflasyon farkı teklifinin kabul edilmesiyle sona erdi.

AFAD duyurdu: İstanbul açıklarında deprem!
AFAD, Silivri açıklarında 3.1 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini açıkladı.

Source: Behiç Ak


Kâbe”de gözyaşları sel oldu! At sırtında 240 günde Mekke’ye ulaştılar

ABDÜLHAKİM ARVAS MEKKE – İspanya’da Abdullah Hernandez, Abdülkadir Harkassi ve Tarık Rodriguez, 500 senelik geleneği canlandırmak için hac yolculuğuna at sırtında çıktı. İspanya’dan başlayan yaklaşık 8 bin kilometrelik rotalarında İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Bosna Hersek, Karadağ, Kosova, Kuzey Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye’yi geçerek Suriye üzerinden Suudi Arabistan’a ulaşan hacı adayları, 240 gün süren yolculuk sonrasında Mekke’de hasretle bekledikleri Kâbe’ye kavuştu. Kâbe’ye ulaştıkları anları cep telefonuyla kaydeden İspanyol hacı adayları gözyaşlarını tutamadı ve bu anlar sosyal medyada viral oldu. Harkassi, İstanbul’da yaptığı açıklamada “İstanbul, Doğu ve Batı’nın buluşma noktası. Eskiden hacı adayları buraya uğrarmış. Biz de atalarımızın rotasını takip edip buraya geldik. Türk halkından büyük misafirperverlik gördük” demişti.

“ARAFAT HAZIRLIĞINA ALTI AY ÖNCEDEN BAŞLADIK”

Diyanet İşleri Başkanlığı Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan, bugün yapılacak Arafat Vakfesi için hazırlıkların altı ay öncesinden başlatıldığını söyledi. Bircan, Diyanet’e ait 425, seyahat acentelerine ait ise yaklaşık 260 çadırın bulunduğunu belirterek “Her bir çadırın yan duvar dediğimiz kısmı fiberglas özelliğinde. Dışarıdaki sıcak havayı içeri iletmiyor. İçerideki soğuk akımı da dışarı iletmeyecek şekilde bir özelliğe sahip” dedi. Her bir çadırda sanayi tipi bir klima kullanıldığını dile getiren Bircan “Bugün yaklaşık elli derecenin üzerinde bir sıcaklık bekleniyor. Dolayısıyla hacılarımızın saat on ile on altı arasında kendilerine tahsis edilen çadırlardan çıkmamalarını istiyoruz” ifadesini kullandı.

YAKLAŞIK 700 OTOBÜSLE İNTİKAL

Bircan, Arafat’a intikallerin yaklaşık 700 otobüsle yapıldığını dile getirerek şöyle devam etti: “Diyanet İşleri Başkanlığımıza ait 408, şirketlere ait yaklaşık 280 otobüsle intikaller yapıldı. Her bir otobüs üç tur yaptı. Hacılarımızı otellerinden aldılar, içlerinde bir rehber eşliğinde Arafat’a getirdiler. Arafat’ta hacısını indirdikten sonra o otobüs boş bir şekilde tekrar Mekke-i mükerremeye döndü ve başka hacı adaylarımızı aldı.” Arafat bölgesinde bir sahra hastanesi oluşturduklarını da aktaran Bircan, “Mekke-i mükerremede nasıl sağlık hizmeti veriyorsak Arafat’ta da aynı hizmeti veriyoruz. Dört çadırda kadın, erkek, acil, normal poliklinik şeklinde” diye konuştu. Öte yandan, her hacı adayına diyetisyenler tarafından hazırlanmış üç dört kumanya verildi.

“BAYRAMLARI TATİL OLARAK DEĞİL, AKRABAYI ZİYARET İLE DEĞERLENDİRELİM”

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Mekke’de katıldığı bir canlı yayında kurbanları imkânı olanların mutlaka evlerinde, bahçelerinde ya da uygun yerlerde eda etmelerini istedi. Erbaş “Rahmetli babam kurbanımızı üçte biri evimize, üçte biri akrabalarımıza, üçte biri de komşularımıza verilecek şekilde şekilde parçalardı. Burada dayanışma, yardımlaşma var, kurbanın hikmetinin ortaya çıkması var. Bir de, özellikle bayram, sılayırahim vazifelerimizi yerine getirebilmek için önemli bir fırsattır. Bayramları tatil olarak değil, sılayırahim, akraba, komşu ziyareti, hele ana baba ziyareti, bunlar için bir fırsat olarak değerlendirelim” dedi.

Source: Cüneyt Akçatepe


İki yıl önce evlenmişlerdi, genç müzisyen çift acı haberi böyle duyurdu

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan ve iki yıl önce evlenen müzisyen Bora Duran ve eşi Hande Yalçın Duran’ın bebekleri hayatını kaybetti.

MESAJLARA YANIT VERECEK GÜCÜMÜZ KALMADI

Çift, kızlarının hayatını kaybettiğini sosyal medya hesaplarından duyurdu. Duran çifti yaptıkları açıklamada “Gelen mesaj ve aramalara dönecek gücümüz olmadığı için ancak bu yazıyı yayınlayabiliyoruz. Acı içindeyiz, canımız kızımızı kaybettik. Yanımızda olan herkese teşekkür ederiz.” İfadeleri kullanıldı.

DERNEK AÇIKLAMA YAPTI ACIYI PAYLAŞTI

Bodrum Gönüllüleri Derneği gönüllü üyeleri müzisyen çift ile ilgili açıklama yaptı acıyı paylaştı. Dernek Başkanı Taner Akbal“Bodrum Gönüllüleri ailesi olarak, çok kıymetli dostumuz, gönüllümüz, değerli ses sanatçısı Bora Duran ve sevgili eşi Hande Yalçın Duran’ın minik kızlarını kaybettiklerini derin bir üzüntüyle öğrendik. Bu tarifsiz acı karşısında kelimeler yetersiz kalıyor. Acınızı yürekten paylaşıyor, sabır ve güç diliyoruz. Minik meleğe rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz.”

Bora Duran meslek yaşamında yaptığı albümlerin yanında, bir dönem BKM Mutfak ve “Çok Güzel Hareketler Bunlar” ekibinin canlı müzik ve tv programı müzik sorumluluğunu yürütmüş ve “Organize İşler” filminin müzikleri projesinde yer almıştı. Sanatçının sözü ve müziği kendine ait olan “Gül Senin Tenin” adlı şarkısı da bir dönem en çok dinlenen şarkılar arasına girmişti.

Source: Yaşar Anter


“Yollarımızı ayırdık”

2016 da nikâh masasına oturan, Alin ve Lina adında ikiz çocukları bulunan oyuncu Pelin Akil ile Anıl Altan ın evliliklerinde kara bulutlar dolaştığı ve ikilinin yollarını ayıracağı ileri sürülmüştü. İddiaları doğrulayan açıklama Pelin Akil den geldi. Habertürk ten Nazif Şahin Karpuz un haberine göre; Harbiye Açıkhava Sahnesi nde konser veren Berkay Şahin i dinlemeye giden Pelin Akil, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. KARI – KOCA YOLLARIMIZI AYIRDIK Pelin Akil, Anıl Altan ile boşanacakları yönündeki iddialar hakkında ilk kez açıklamada bulunarak Karı – koca yollarımızı ayırdık. Onun dışında her zaman birlikte olacağız çünkü çocuklarımız var. Zaten biz birbirimizi seviyoruz her zaman bir aradayız ifadelerini kullandı. Öte yandan geçtiğimiz günlerde İstanbul a gelen Guns N Roses konserine giden Pelin Akil, Halktan bir birey olarak eğlenmek istedim. Dans edip eğlendim. Kılık değiştirdim dedi. Şarkı söylediğini belirten oyuncu, Berkay ile düetimiz oldu. Yeni programına konuk oldum. Doğukan Medetoğlu ile şarkımız çıktı. İnanılmaz bir dinleyici var. Müzikal anlamda bir şey yapmak istiyorum ifadelerini kullandı. Pelin Akil, ayrıca çocuklara yardım için Zanzibar a gideceğini söyledi.

Source: Habertürk


Pelin Akil'den ayrılık açıklaması! Dokuz senelik evlilik bitiyor

“Arka Sıradakiler” dizisinin setinde başlayan yol arkadaşlığı, 2016 yılında nikâh masasına uzanmıştı. Oyuncu çift Pelin Akil ve Anıl Altan, dostlukla başlayan ilişkilerini evlilikle taçlandırmış, 2019 yılında ise ikiz kızları Alin ve Lina”nın doğumuyla ailelerini büyütmüştü. Kamuoyunda uyumlu halleriyle sık sık “örnek çift” olarak anılan ikili, zaman zaman boşanma iddialarıyla gündeme gelmiş; ancak her defasında sessiz kalmayı ya da söylentileri yalanlamayı tercih etmişti. AKİL”DEN NET AÇIKLAMA GELDİ Katıldığı bir etkinlikte özel hayatına dair konuşan Pelin Akil, sürece noktayı koydu. Ünlü oyuncu, “Karı-koca olarak yollarımızı ayırdık ama onun dışında her zaman birlikte olacağız. Çünkü çocuklarımız var ve biz birbirimizi hâlâ çok seviyoruz. Sürekli bir aradayız ama bu başka anlamlara çekilmesin,” sözleriyle ayrılığı doğruladı. REKLAM ANLAŞMALARI NEDENİYLE ERTELENDİ Çifte yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Pelin Akil ve Anıl Altan uzun süredir ayrı yaşamasına rağmen resmi bir boşanma başvurusu yapmadı. Bunun sebebi olarak devam eden reklam anlaşmaları gösterildi. Özellikle marka iş birliklerinin zarar görmemesi adına çiftin süreci bir süre ertelediği, reklam sözleşmelerinin sona ermesinin ardından boşanma kararını açıklama yoluna gittikleri konuşuluyor. DOKUZ YILLIK BİRLİKTELİK SONA ERDİ 2016″da evlenip yıllar boyunca sevgi dolu aile pozlarıyla hafızalara kazınan çiftin ayrılığı, hayranlarını derinden etkiledi. Sosyal medyada kısa sürede gündem olan açıklama sonrası, birçok kullanıcı duygularını “Bir de onlara güveniyorduk” ya da “Ayrılsalar da hâlâ birbirlerine çok saygılılar” gibi yorumlarla dile getirdi.

Source: Haberler


Türkiye ve dünya gündemi

YASAMA YÜRÜTME SİYASET

1- Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Valilik ile Şehir Hastanesi ve Acil Durum Hastanesi inşaat alanını ziyaret edecek, Türkiye Yüzyılı Sağlık Yöneticileri Toplantısı”na katılacak.

(Denizli/08.30/09.30/10.45) (Fotoğraflı-Görüntülü)

EKONOMİ FİNANS

1- Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, haftalık para ve banka istatistiklerini açıklayacak.

(İstanbul/12.00)

DÜNYA DİPLOMASİ

1- ⁠⁠İsrail”in ateşkesi bozarak kalıcı işgal hedefiyle Gazze Şeridi”ne düzenlediği şiddetli saldırıların yansımaları ve yardımların girişini engellemesi sonucu yaşanan insani krize ilişkin gelişmeler takip ediliyor.

(Gazze/Kudüs) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Ümit Milli Futbol Takımı, özel maçta Karadağ ile Atatürk Olimpiyat Stadı”nda karşı karşıya gelecek.

(İstanbul/20.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- UEFA Uluslar Ligi yarı finalinde İspanya ile Fransa, Stuttgart Arena”da karşılaşacak.

(Stuttgart/21.45) (Fotoğraflı)

3- Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi play-off yarı final ilk maçında Fenerbahçe Beko, Bahçeşehir Koleji”ni konuk edecek.

(İstanbul/20.30) (Fotoğraflı)

4- Beşiktaş Kulübünde geleneksel bayramlaşma töreni, Tüpraş Stadı Tarihi Kapı Girişi Fuaye Alanı”nda yapılacak.

(İstanbul/11.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Başkan Erdoğan”dan Dünya Çevre Günü mesajı

Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla mesajı yayımladı. Başkan Erdoğan, mesajında şu ifadeleri kullandı: Doğanın dili sessizdir; ama onun mesajı güçlü ve açıktır: Biz ona nasıl davranırsak, o da bize öyle karşılık verir. Son yıllarda yaşanan küresel ısınma, çölleşme, bazı hayvan ırklarının toplu ölümleri, ani seller, heyelanlar insanoğlunun hoyratlığı karşısında doğanın adeta kendini savunmasıdır. Türkiye olarak, çevre sorunlarının ve gelişmelerinin değerlendirilmesi amacıyla her yıl 5 Haziran tarihinde kutladığımız Dünya Çevre Günü, yalnızca bir farkındalık günü değil, aynı zamanda hepimize yöneltilmiş güçlü bir çağrıdır. Daha yeşil bir dünya, daha sürdürülebilir bir yaşam ve gelecek nesiller için yaşanabilir bir çevre inşa etme sorumluluğumuz var. Bu sorumluluğu kimse bir başkasının sırtına yükleyemeyeceği gibi ödevlerini de yerine getirmekten kaçamaz. İçinde bulunduğumuz çağ, insanlık tarihinde çevre üzerindeki etkinin en yüksek seviyeye ulaştığı bir dönemdir. Doğal kaynaklarımız hızla tükenmekte, iklim değişikliği etkilerini derinleştirmekte, biyolojik çeşitlilik kayıpları geri dönüşü zor bir noktaya ulaşmaktadır. Bu gerçeklerle yüzleşmek ve harekete geçmek, sadece çevreyle ilgili kurumların değil, her bireyin, her kurumun ve tüm insanlığın ortak sorumluluğudur. Bizler de yönetim olarak, çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması yönünde çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz. Doğayı koruyan projeleri destekliyor, yeşil enerji, geri dönüşüm, sıfır atık ve doğa dostu kentleşme politikalarını hayata geçirme yönünde kapsamlı adımlar atıyoruz. Toprağımızı, suyumuzu, havamızı ve ormanlarımızı gelecek kuşaklara miras değil, emanet olarak görüyoruz. Bu emanetin gereğini yerine getirmek en temel görevlerimizden biridir. Bu özel günde, çocuklarımıza daha temiz bir doğa bırakmak adına, doğayla uyumlu bir yaşam kültürü oluşturmanın gayesi içerisindeyiz. Türkiye Yüzyılı”nda dünyanın en yaşanabilir doğası, doğal kaynakların verimli kullanıldığı bir ülke olma hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum. Dünya Çevre Günü dolayısıyla vatandaşlarımıza ve tüm insanlığa bir kez daha seslenerek; herkesi enerji verimliliği, atık yönetimi, doğa koruma ve çevreye duyarlı tüketim alışkanlıkları konusunda hassas olmaya davet ediyorum. 5 Haziran Dünya Çevre Günü”nü kutluyor, doğaya saygılı, sürdürülebilir ve bilinçli bir yaşamın toplumun tüm kesimlerinde yaygınlaşmasını diliyorum. Tüm vatandaşlarımızı en kalbi duygularımla selamlıyorum.

Source: Sabah


2025 YKS’de öğrencilerin gerçek anlamda kaç rakibi var?

Bugün Arife…

Arife sözcüğü Arapça kökenli “Arafa” fiilinden dilimize geçmiş bir kelime. Anlamı ise kimi kaynaklara göre “bilmek, sezmek ve hissetmek” anlamına geliyor.

İşte bu kelimeden yola çıkarak bayram öncesindeki arife kelimesinden, ülkemizdeki büyük ölçekli yapılan sınavlar denilince akla ilk gelen LGS ve YKS öncesinde yani sınavlar arifesinde durum nedir, öğrenciler neleri bilmek durumundalar dilerseniz hep birlikte asıl konumuza geçelim.

2025 YKS başvuru sayıları YÖK tarafından açıklandı ve ülkemiz eğitimcileri sınava gireceği ilan edilen “başvuran öğrenci sayıları” üzerinden sosyal ve ulusal medyada bir toz bulutu kalkar oldu. Bu yıl neden az öğrenci başvurusunun yapıldığı konusunda birçok fikir öne sürüldü.

Ben başvuran aday sayısından ziyade YKS’de ya da LGS’de her öğrencinin gerçek rakibinin peşine düşmeyi tercih ettim.

Ayrıca benim açımdan haber değeri olan iki başlık ise şunlardır, söylemeden geçmeyeceğim:

1) YKS’ye başvuran aday sayıları öteden beri, görev alanı icabı ÖSYM tarafından neden açıklanmadı da YÖK tarafından açıklandı. ÖSYM Başkanı Sayın Bayram Ali Ersoy Hocamız başvuru sayıları ile ilgili ayrı bir açıklama ve değerlendirme mi yapacak?

2) 2025 YKS başvuru süreci 6 Şubat tarihinde başlayıp 13 Mart saat 23:59 itibariyle sona ermişken neden bu kadar gündem yaratacak bir açıklama 2025 YKS’den iki hafta önce açıklanıyor ve milyonlarca insan (öğrenciler, anneler ve babalar) sınavlara odaklanmak yerine sınavların arifesinde kendilerine, öğrencilerine sınavların hemen öncesinde fayda sağlamayacak bir konuyu konuşmak zorunda kalıyor!

Bir eğitimci ve iletişimci olarak başta Ülke TV’de yaptığımız ülkemizde aralıksız olarak her hafta yayınlanan tek ve gerçek eğitim programı olan Genç Vizyon programı olmak üzere bir çok mecraya defalarca davet ettiğimiz (şu ana kadar tv programımıza katılmadı) YÖK Başkanı Prof.Dr.Erol Özvar Hocamıza da şu öneride bulunmak isterim, her yıl YKS’ye giren milyonlarca öğrenci nihayetinde sizin asıl hedef kitleniz. Yani sadece üniversitelerde Rektörler ile görüşmeler, bazı etkinliklerde çok az sayıdaki üniversiteli gençlerle buluşmalar tabi ki çok önemli ve kıymetli. Ancak gençlerin özellikle üniversiteleri daha yakından tanımaları açısından YÖK’ün gençlerle hem doğrudan ve hem de medya üzerinden etkileşim kurmasını çok önemli buluyorum. Ezcümle sınava başvuran aday sayısının açıklandığı tarihi de baz alırsak sınav arifesinde bu sayılar açıklanırsa insanlar sınava ve hala öğrencilerin önünde iki haftalık zaman dilimi varken ve son eksiklerini tamamladıkları şu günlerde kendilerine odaklandıkları bugünlerde maalesef gündem 2025 YKS’ye başvuran aday sayısı neden eksildi, kimler sınava girmedi, bundan sonra ne olacak gibi birçok kısır başlık altında gündem odağından tamamen sapmış durumda olmaya devam ediyor ve edecek.

Önce Milli Eğitim Bakanlığı’ndan edinmiş olduğum LGS 2025’e girmesi beklenen, başvuru yapan öğrenci sayısını açıklayayım: 1 milyon 15 bin

Şimdi gelelim 2025 YKS’ye başvuran aday sayısına ve 2024 yılı ile karşılaştırmalı analizine:

Yukarıdaki hazırlamış olduğum analizden de görüleceği üzere 2025 yılında 2024 yılına göre toplam öğrenci sayısında TYT oturumunda 560 bin 238 kişilik bir azalış görülmekte…

Lisans tercihi yapacak öğrencilerin girmek zorunda oldukları AYT oturumunda azalan öğrenci sayısı 298 bin 657; yabancı dil alanından tercih yapacak olan öğrencilerin YDT oturumunda azalan öğrenci sayısı ise 17 bin 942.

İşte tam da bu noktada YÖK’ün 21-22 Haziran 2025 tarihinden sadece iki hafta önce açıkladığı bu sayılar bir anda öğrencilerin, kamuoyunun ilgi odağı oldu. Herkes yarım milyondan fazla eksilen öğrenci sayısının peşine düştü.

Kamuoyunda yoğun tartışma konusu olan bu konunun daha buharı üzerinde iken YÖK tam da zamanında bir açıklama daha yaptı ve şu açıklamayı yaptı:

“2025 YKS’ye başvuran aday sayısının 2023 ve 2024’e göre düşük olmasının nedenleri şöyle değerlendirilmektedir:

2023’ten 2024’e yaşanan düşüş 2023’te depremzede vatandaşlara tanınan ücretsiz sınav başvuru hakkı ile başvuru sayısı artmıştır.

2024’ten 2025’e yaşanan düşüş 2024’teki 4+4+4 sisteminin ilk lise mezunlarının sisteme dahil olması sebebiyle öğrenci sayısında artış olmuştur.

• 2012 yılında başlatılan 4+4+4 sistemi ile 60 aylık öğrencilerin ilkokula başlamasıyla 2024 yılındaki son sınıf öğrenci sayısı 2024 yılı özelinde artış göstermiştir. 2020-LGS katılım sayıları dikkate alınırsa bu kitlenin 400.000 civarında olduğu değerlendirilmektedir.

Son sınıf adaylardan YKS başvurusunda bulunan kitlenin ise 2024’ten 2025’e 270.000 kadar azaldığı görülmektedir.

• Öğrenim durumu beyanlarına bakıldığında; son sınıf öğrencisi olmamasına (Daha eski mezun olmasına) rağmen yükseköğretime hiç kaydolmayan ve YKS sınavına giren aday sayısında ise 120.000 kadar düşüş olduğu görülmektedir.

• Öte yandan önceki yıl olan 2023 YKS’de (toplam başvuru 3.500.000 civarı) deprem nedeniyle ücretsiz başvuru hakkı tanınmış ve bu haktan 1.000.000 aday yararlanmıştır. Başvurunun yüksek olmasında bu durumun da etkisi değerlendirilmelidir.”

Şimdi gelelim günün sorusuna ve cevabına:

YKS ve LGS’de gerçek anlamda her öğrencinin kaç rakibi var?

Günün en önemli cevap arayan sorusunu aday sayıları üzerindeki kısır döngüler dışına çıkarak çok net şekilde cevaplayacağım…

Kim istemez ODTÜ’de Bilgisayar Mühendisliği, Ankara Üniversitesi’nde Hukuk, Marmara Üniversitesi’nde Tıp, İTÜ’de Ekonomi, Boğaziçi Üniversitesi’nde Endüstri Mühendisliği?
İşte tam olarak cevabını aradığım soru tam da bu…

Herkes ister, sınava başvuran her öğrenci tabi ki ister.

Evet cevabını veren öğrencilere yüzlerce defa sordum, anket yaptım ve çok ilginç cevaplar aldım.

Sevgili öğrenci kardeşim sence senin istediğin ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği, Ankara Üniversitesi Hukuk, Marmara Tıp, İTÜ Ekonomi bölümünü seninle birlikte sınava başvuran 2.5 milyon öğrenci arasından kaç kişi tercih eder dediğimde verdikleri cevap genellikle 50 bin ile 100 bin arasında gidip gelmekte, bazen 200 – 500 bin bazen de 30 – 40 bin cevabı gelmekte…

Gelin bu sorunun gerçek cevabını hep birlikte görelim:

Evet çok şaşırtıcı bir cevap değil mi?

Sınava 3 milyon öğrenci başvursa da, 2023’de 3.5 milyon öğrenci başvursa da ya da 2025 yılında yani bu yıl olduğu gibi 2 milyon 560 bin 640 öğrenci başvursa da gördüğünüz gibi öğrencilerin kendi istedikleri bölümleri yüzbinler değil, üç – beş bin öğrenci tercih etmekte.

Bir başka analizi de deprem üzerinden yapmak doğru olacaktır. Yukarıdaki tabloya dikkatlice bakıldığında sadece Ankara’daki üniversitelerin 2024 yılındaki toplam tercih sayıları neredeyse tam 2 kat artmış durumda. Bu artışın sebebi 2023 yılında yaşanan deprem sonrası, Ankara’nın güvenli liman olarak algılanması, yaşanması muhtemel İstanbul deprem algısıyla birlikte Ankara yükseköğretimin kalesi olmaya devam etmekte ve her yıl bir önceki yıldan daha çok öğrenci Ankara’daki üniversiteleri tercih ediyor.
Günün cevabı:

YKS’ye ister 3 milyon kişi girsin, ister 13 milyon kişi girsin her öğrencinin gerçek rakibi yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi 3 bin 5 bin kişi bile değil! Her öğrencinin tek bir rakibi var bu YKS’yi kazanmak için o da kendisi, yani bir kişi!

Ama asıl önemli olan nokta şu: O bir kişiyi kazanmaya ikna etmek, emin olun diğer iki buçuk milyon kişiyi geçmekten, ikna etmekten daha zor!

Her öğrenci sınavı kazanmak için öncelikle kendini ikna etmek zorunda!

Yazımızın başında arife kelimesinin sözlük anlamında olduğu gibi öğrenciler neyi “bilmek” zorunda olduklarını bilirlerse cevaba daha kolay ulaşırlar.

Günün sözünü sevgili öğrencilere ithaf ederek bugünkü yazıma son veriyorum:

“Hızlı gitmek istiyorsan yalnız git. Uzağa gitmek istiyorsan yanındakilerle git!” (Afrika Atasözü)

Tüm öğrencilere sınavlar arifesinde YKS gibi zorluk derecesi yüksek sınavlara tek başlarına hazırlandıkları gerçeğini bilerek şunu söylemek istiyorum; sınavlar zekanızı değil performansınızı ölçüyor. Hal böyle olunca, tek başınıza akademik çalışmalarınızın dışında, özellikle yanınızdaki aileniz ve öğretmenlerinizle YKS’ye ya da LGS’ye daha da güzel hazırlanacağınızı, onlardan özellikle psikolojik anlamda destek alacağınızı unutmamanızı diliyor ve sınavlarınızda başarılar diliyorum.

İsmail Yolcu / Haber7
Ankara Bilim Üniversitesi
Eğitim ve Kariyer Uzmanı
Eğitimci, İletişimci ve Yazar
ismail.yolcu@ankarabilim.edu.tr

Source: M Yazilari


Kültür ve inanç turizminin gözdesi: Dünyanın dört bir yanından turist ağırlıyor!

Mutasavvıf ve İslam düşünürü Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin kabrinin bulunduğu Konya’daki Mevlana Müzesi, bu yılın ilk 4 ayında 917 bin 102 ziyaretçi çekti.

“NE OLURSAN OL YİNE GEL”

Her yıl Mevlana’nın “Ne olursan ol yine gel” çağrısına uyarak dünyanın dört bir yanından turistin geldiği Mevlana Müzesi’nde 10 bine yakın eser bulunuyor. Mevlana’nın türbesinin bulunduğu Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe), müzenin en çok dikkati çeken bölümünü oluşturuyor.

MEVLEVİLİĞİN MERKEZİ

Daha önceki dönemlerde Mevlevi Dergahı olarak bilinen ve daha sonradan müze haline getirilen Konya Mevlana Müzesi, her gün çok sayıda misafir tarafından ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.

“3,5 MİLYONA YAKIN ZİYARETÇİ BEKLİYORUZ”

Müzenin geçen yıl ilk dört ayda 40 bine yakın yabancı olmak üzere yaklaşık 301 bin ziyaretçi ağırladığını anlatan İl Kültür ve Turizm Müdürü Fikret Fidan, şunları kaydetti:

“2025’te bu sayı aynı dönem 917 bine çıktı. Mevlana Müzesi, Türkiye’nin en çok ziyaret edilen ilk 3 müzesi arasında. Yerli ve yabancı turistlerin yoğun olarak tercih ettiği bir müze, Orta Doğu, Avrupa, Çin, İran’dan yoğun turist alıyor. Yıl sonuna kadar 3,5 milyona yakın ziyaretçi bekliyoruz. Her yıl aralık ayında farklı temalarla düzenlenen Mevlana’nın Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri’ne katılmak için kente dünyanın dört bir yanından çok sayıda yabancı turist geliyor. Ziyaretçi sayısı bu dönemde daha çok artıyor.”

MÜZE İÇİNDEKİ ESERLERLE DE DİKKATİ ÇEKİYOR

Mevlana Müzesi’nin içindeki eserlerle de ön plana çıktığına değinen Fidan, “Müzemizde 1865 nadide eser, 2 bin 800 el yazması, 2 bin 452 nadir matbu eser, 316 berat ferman ve 125 erken Osmanlı Dönemi halı koleksiyonu mevcut. Bunların yanında Hz. Mevlana’nın sandukası, puşidesi (sanduka örtüsü), cepkeni, çatma kadifesi gibi çok önemli eserler sergileniyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından müzemiz sürekli restore edilerek koruma altına alındığı ve 13. yüzyıldan beri yerinde korunduğu için hem yerli hem yabancı ziyaretçilerimiz yerinde incelemek istiyor.” diye konuştu.

Source: Nergis Demir