İmamoğlu “Tek suçum yenilmemek!” diyor
Ekrem İmamoğlu’nun zorlu yolculuğu devam ediyor…
Ön seçim haftaya bugün…
1 milyon 600 binden fazla CHP parti üyesi oy verecek… Sandıktan en az bir buçuk milyon oy çıkmalı… Bu, İmamoğlu’nun gücünü ve CHP’lilerin desteğinin büyüklüğünü ortaya koyacak.
Her ilde ona gösterilen ilgi, iktidarı endişeye düşürecek kadar büyük!
Bu yüzden sürekli olarak önüne engeller çıkartılıyor…
Okurlarımdan biri şöyle bir mesaj yollamış:
“Ellerinden gelse hapsedecekler, hatta kurşuna bile dizecekler İmamoğlu’nu…” diyor.
Tabii ki, mübalağalı ama bu tür düşünceler vatandaşlar arasında yayılıyor.
“İnsanı yaşat ki, devlet de yaşasın” diyen İmamoğlu, her konuşmasında iktidara meydan okuyor:
“Suçumu biliyorum. Tek suçum, 2014 yılından beri sandıkta yenilmemek. Koltuğunu elinden alacağım diye korkuyor” diyor ve ekliyor:
“Sandıkta hiç yenilmedik. Bu bileği bükemediler. Bize yenilgiyi öğretemeyeceksin. Bu kötü koşullardan sıyrılacağız, hep birlikte kalkınacağız.”
İmamoğlu, tüm engellemelere rağmen, belediye başkanlığında güzel şeyler yaptı…
İktidarı en çok kızdıran, İmamoğlu’nu eserleri olan “Kreşler”, “Halk Ekmek büfeleri” ve “Kent Lokantaları”na gösterilen büyük ilgi…
40 liraya 4 kap yemek verilmesi bu devirde âdeta bir mucize…
Ticaret Bakanlığı, Kent Lokantası’nın yemekleri hakkında birkaç güzel söz söyleyen ünlü yemek gurmesi Vedat Milor’u, “Örtülü reklam yapıyorsun. Bunun için para aldın mı? Gelirini bildirdin mi?” diye sorguya çekti.
40 liraya 4 kap yemek veren lokantanın reklama ihtiyacı olur mu? Yoksulluk almış yürümüş… Millet kuyrukta zaten…
İmamoğlu’nun kreşleri de çalışan annelerin çocuklarını güvenle bırakabilecekleri harika yerler… Tam 111 kreş var İstanbul’da… Daha da açılacak… Mega kenti yaklaşık çeyrek yüzyıl idare eden AKP bir tane bile kreş yapmamıştı.
İmamoğlu, açtığı kreşlerle binlerce annenin sorununu çözdü.
Belki de abartılıdır ama AKP’linin “Bizi Kent Lokantaları ve Kreşler mahvediyor” noktasına geldiği bile iddia ediliyor.
Yoksulluk ürkütücü boyutta. İktidar yoruldu ve artık çözüm üretemiyor!
İmamoğlu’nu davalar açarak, üniversite diplomasını iptal ettirmeye çalışarak durdurmak istiyorlar.
“Ahmak davası”nda mahkeme İmamoğlu’nu 2 yıl 7 ay 15 gün hapse mahkûm edip, siyasi yasak getirdi. Bu dava halen “istinaf”ta.. Karar bekleniyor.
Bundan başka 4 soruşturma ve dava daha var! Hepsini İmamoğlu’nun tepesinde Demokles’in Kılıcı gibi sallandırıyorlar!
Mansur Yavaş’a bu yakışır
İktidar, aklına gelen her engeli çıkartarak, Ekrem İmamoğlu’nun önünü kesmeye çalışıyor.
Bu arada bazı çevreler Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı kışkırtarak İmamoğlu’na karşı bayrak açtırmaya çalışıyor.
Bu sinsi çabaların farkında olan Mansur Yavaş, Ankara Elmadağ’da katıldığı iftar programında kesin ve net bir tavırla:
“Biz yol arkadaşının ayağının takılmasından fırsat bekleyecek, alçaklık edecek insanlardan değiliz!” dedi.
Ona da bu yakışırdı.
Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’nu birbirine düşürmek isteyen “Art niyetli çevreler” gereken cevabı aldı, diye düşünüyorum.
Temel cehennemde!
Hikâye bu ya… Temel ölmüş… Sağlığında bazı günahlar işlediği için doğruca cehenneme gitmiş…
Zebaniler onu aralarına alıp sille tokat dövmeye başlamışlar!
Temel inledikçe onlar acımasızca vuruyor da vuruyorlarmış!
Temel “Bakın ağalar, beni dinleyin zebani beyler” demiş “Aklınızı başınıza toplayın, yanlış yapmayın. Müşteri kaybedeceksiniz! Zaten böyle yaptığınız için kimse buraya gelmek istemiyor!”
GÜNÜN SÖZÜ:
Her şeyi bildiğini sanan siyasetçiler tehlikeli kişilerdir!
Source: Rahmi Turan
Bakan Işıkhan, İzmir”de maden işçileriyle sahurda bir araya geldi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, İzmir”de sahur vaktinde maden işçileriyle bir araya geldi. Bakan Işıkhan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadelere yer verdi: “İzmir Efemçukuru Madeni”nde, maden işçisi kardeşlerimizle bir araya gelerek sahur sofrasının bereketini, muhabbetini paylaştık. Emeğin, alın terinin ve dayanışmanın en güzel örneğini sergileyen madenci kardeşlerimize gönülden teşekkür ediyorum.
Source: Sabah
Bakan Işıkhan, maden işçileriyle sahur yaptı
Bakan Işıkhan, İzmir in Menderes ilçesinde bulunan altın madenini ziyaret etti. Işıkhan ve beraberindekiler, madenci kıyafeti, baret ve çizme giyerek yerin metrelerce altına inmeden önce iş güvenliği brifingi aldı. Ardından üretim alanına inen Işıkhan, madencilik faaliyetleri hakkında bilgi edindi. Damar tipi cevherleşmenin bulunduğu madende yeni açılan cevheri inceleyen Bakan Işıkhan, yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Buradan sığınma istasyonuna geçen Işıkhan, acil durumlarda alınan iş güvenliği önlemleri konusunda değerlendirmelerde bulundu. BAKAN IŞIKHAN MADENCİLERLE SAHUR YAPTI Işıkhan, yemekhanede madencilerle sahur yaptı. İşçilerden Yunus Bayraklı nın duasıyla sahur sona erdi. Madenciler, ziyaret anısına Bakan Işıkhan a madenci heykeli hediye etti. Program, hatıra fotoğrafı çekimiyle tamamlandı.
Source: Habertürk
Bakanlar Tekin ve Ersoy, “3. Uluslararası Alevilik ve Bektaşilik Çalışmaları Bilim Ödülleri Töreni”ne katıldı
Alevi Vakıfları Federasyonu tarafından, Alevi ve Bektaşi inancının akademik araştırmalarla gelecek nesillere aktarılmasını ve bu inanca dair bilimsel çalışmaların teşvik edilmesi amacıyla düzenlenen 3. Uluslararası Alevilik ve Bektaşilik Çalışmaları Bilim Ödülleri Töreni, Atatürk Kültür Merkezi”nde yapıldı.Törene, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı Bilal Erdoğan, Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Haydar Baki Doğan, Fener Rum Patriği Bartholomeos, Alevi inancı temsilcileri, kanaat önderleri, akademisyenler ve vatandaşlar katıldı.Bakan Tekin, törende yaptığı konuşmada, Alevilik ve Bektaşilik üzerine yapılan bilimsel çalışmaları onurlandırmak için bir araya geldiklerini söyledi.Aleviliğin, Anadolu”nun derin kültürel mirasının, hoşgörü anlayışının, barış ve kardeşlik temelinde şekillenen felsefesinin en önemli değerleri arasında yer aldığını belirten Tekin, Aleviliğin farklılıklarla, yürekten sevgi ve saygıyla beslenen kültürün en önemli ögelerinden biri olarak ilelebet ülkedeki huzurun teminatı olacağını aktardı.Tekin, “Alevilik ve Bektaşilik, yüzyıllar boyunca bu topraklarda adalet ve dayanışma ilkeleriyle yaşamış, inançlarını, sanatlarını, müziklerini ve edebi birikimlerini nesilden nesle aktarmışlardır.” dedi.Bu zengin mirası bilimsel bir bakış açısıyla ele almak, akademik çalışmalarla desteklemek ve yeni nesillere doğru bir şekilde aktarmanın, herkesin sorumluluğunda olduğunu dile getiren Tekin, şunları söyledi:”Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Mevlana, Kaygusuz Abdal gibi nice arif ve sanatkarın derin düşüncesiyle mayalanan Anadolu irfanı, cümle varlığın birliğini ve kardeşliğini murat eder. Bugün ağzımızın tadı, dirliğimiz ve birliğimiz, bu kardeşliği korumak ve güçlendirmekle baki kalacaktır. Et tırnaktan ayrılmaz, bunu unutmuyoruz. Hem ontolojik hem de tasavvufi derinliği olan bir diyalog geliştirerek, karşılaştığımız sorunları netleştirmeyi ve bu sorunlara toplumun tüm kesimlerinden çözüm önerileri üretmeyi, birliğimizi, huzurumuzu tamama erdirmeyi diliyoruz.”- “MİLLİ TEKAMÜL VE DEĞİŞİMLER, BİRLİĞİN VE KARDEŞLİĞİN TESİSİNDE HER ZAMAN BÜYÜK BİR ÖNEM TAŞIMAKTADIR”Bakan Tekin, Alevi-Bektaşi kültüründe birlik ve kardeşliğin, insanı merkeze alan, hak ve adaleti gözeten bir anlayışla yoğrulduğunu söyledi.Tekin, “Biz de Anadolu irfanından tevarüs ettiğimiz, sözlü ve yazılı kültürle şekillendirdiğimiz inanç ve ümidimizle, hakkı ve adaleti tesis etme gayretindeyiz. Milli tekamül ve değişimler, birliğin ve kardeşliğin tesisinde her zaman büyük bir önem taşımaktadır. Modernizmin madde ile mana arasındaki makası açan etkisini göz önünde bulundurduğumuzda, bugün toplumsal barışı ve birliği korumak ve geliştirmek için bizi birbirimize bağlayan her alanda mutabakat içinde olmak, yeni çözümler bulmak, yeni adımlar atmak zorundayız. Bu alanların başında da eğitim gelmektedir.” diye konuştu.Alevi-Bektaşi öğretisinin insan sevgisini, barışı ve hoşgörüyü esas alan yaklaşımının genç nesillere aktarılmasını önemsediklerini ifade eden Tekin, “Bu nedenle, tüm öğrencilerimizin ülkemizde var olan dinleri ve mezhepleri ana hatlarıyla tanımalarını, inanç, ibadet ve ahlak esaslarını kavramalarını ve bunları sosyal hayata yansıtmalarını, kardeşçe yaşamalarını istiyoruz.” ifadelerini kullandı. – “TÜM ÖĞRENCİLERİMİZİ KUCAKLAYAN BİR EĞİTİM ORTAMI OLUŞTURMAYI AMAÇLIYORUZ”Tekin, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli içinde yer alan öğretim programlarını ve ders kitaplarını, gençlerin toplumda farklı dini anlayış ve yaşayış biçimlerinin sosyal bir olgu olduğunu fark etmelerini sağlamak, başkalarının inanç ve yaşam tarzlarına hoşgörüyle yaklaşmalarını teşvik etmek üzere hazırladıklarını söyledi. Dinin, kültürü oluşturan temel unsurlardan biri olduğunu kavramalarına yönelik, Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre ve diğer büyük ozanların mirasını anlamalarına katkı sunmanın, Alevi-Bektaşi öğretisinin önemli gün ve ritüellerinin toplumda bilinmesini ve saygı görmesini sağlamanın da temel hedeflerinden biri olduğunu kaydeden Tekin, “Vicdan ve düşünce özgürlüğünü zedelemeden, öğrencileri herhangi bir dini uygulamaya zorlamadan bir eğitim süreci yürütmek, bizim en temel prensiplerimizdendir. Çoğulculuk, nesnellik, karşılıklı anlayış ve uzlaşıyı esas alarak, tüm öğrencilerimizi kucaklayan bir eğitim ortamı oluşturmayı amaçlıyoruz.” diye konuştu.Tekin, bakanlık olarak, inanç temelli hoşgörü kültürünü, barış içinde bir arada yaşama anlayışını ve kültürel çeşitliliği destekleyen her türlü akademik çalışmaya değer verdiklerini ifade ederek, “Bu ödüller, yalnızca bireysel başarıları değil, aynı zamanda toplumsal barışa, kardeşliğe ve bilimsel düşünceye olan katkıları da teşvik etmektedir. Ödül almaya hak kazanan tüm bilim insanlarımızı, araştırmacılarımızı ve genç akademisyenlerimizi yürekten kutluyor, çalışmalarının devamını diliyorum.” ifadelerini kullandı. -“ALEVİLİK VE BEKTAŞİLİK TARİHİMİZİN, TOPLUMSAL BELLEĞİMİZİN VE KÜLTÜREL MİRASIMIZIN AYRILMAZ BİR PARÇASIDIR”Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise Grup Abdal”ın kemancısı Cem Gülgel”in vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Allah”tan rahmet diledi. Programı düzenleyenlere teşekkür eden Ersoy, “Alevilik ve Bektaşilik tarihimizin, toplumsal belleğimizin ve kültürel mirasımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Yüzyıllar boyunca Anadolu”nun mayasını yoğuran insan sevgisini, hoşgörüyü ve bilimi ön planda tutan bu değerler, bugün de toplumumuzun ortak vicdanını şekillendirmeye devam etmektedir.” dedi. Bilimsel çalışmaların toplumsal hafızanın ve kültürel mirasın korunması ve geleceğe aktarılması konusunda son derece kıymetli olduğunu belirten Ersoy, 2022 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın güçlü duruşuyla kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı”nın çalışmalarına hız kesmeden devam ettiğini kaydetti. Ersoy, “Bugün gururla ifade etmek isterim ki 2024 yılı içerisinde toplam 364 cemevinin bakım, onarım ve tefrişat talepleri işleme alınmıştır. Başkanlığımızın yürüttüğü saha çalışmaları sonucunda Türkiye genelinde 2 bin 102 cemevi tespit edilmiştir. Bu kapsamda 1200 cemevimizden 1900 dilekçe başkanlığımıza ulaşmıştır.” diye konuştu.Bu adımlara ilave olarak deprem bölgesine 13 yeni cemevi yapmak için gerekli altyapı hazırlıklarını tamamladıklarını ve ihale aşamasına geldiklerini aktaran Ersoy, şunları söyledi:”Bu rakamlar Başkanlığın, Alevi-Bektaşi topluluğunun taleplerine ne denli duyarlı olduğunu ve sahada güçlü bir karşılık bulduğunu da göstermektedir. 2 yıl gibi kısa bir sürede cemevlerinin yarısından fazlası bakım, onarım ve tefrişat konusunda başkanlığımıza başvuruda bulunmuştur. Önümüzdeki yıl içinde çalışmalarımız aynı kararlılıkla devam edecektir. Bu yıl içerisinde de 500″den fazla cemevinin bakım, onarım ve tefrişat taleplerini planladık ve gerekli işlemlere başladık. Bugün Alevi-Bektaşi toplumuyla devlet arasındaki gönül bağını daha güçlendirdiğimizi görmekten büyük bir mutluluk duyuyorum.” -“ARADAKİ ENGELLERİ BİRER BİRER KALDIRARAK KARDEŞLİĞİMİZİ PEKİŞTİREN ADIMLARI ATMIŞ BULUNUYORUZ”Bakan Ersoy, devletin vatandaşların gönlündeki yerini sağlamlaştırdığını, karşılıklı teveccühü de artırdığını ifade ederek, “Aradaki engelleri birer birer kaldırarak kardeşliğimizi pekiştiren adımları atmış bulunuyoruz. Bu birlikteliğin toplumsal barışımıza ve ortak geleceğimize katkı sağlamaya devam edeceğine gönülden inanıyorum.” dedi. Alevi-Bektaşi yol ve erkanına dair yapılan araştırmaları desteklemeyi, inanç ve kültür temelli çalışmaların daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamayı en önemli öncelikleri olarak belirlediklerini dile getiren Ersoy, Başkanlığın bilimsel çalışmalara ağırlık verdiğini, sadece 2024 yılında 15 kadar bilimsel toplantı yaptığını ve bu toplantılarda 200″den fazla akademisyen ile Alevi-Bektaşi inanç ve kanaat önderinden istifade edildiğini söyledi. Ersoy, “2025 yılında birlikte çalışacağımız akademisyenlerin 400″ü aşacağını öngörüyoruz. Aleviliğin ve Bektaşiliğin yazılı kaynaklarını günümüz diline aktarmak ve toplumumuza kazandırmak için de kapsamlı bir çalışma başlatmış bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı. KÜN-AY Alevilik ve Bektaşilik Çalışmaları Dergisi”ni de bu yıldan itibaren yayınlamaya başlayacaklarını kaydeden Ersoy, tüm akademisyenleri ve araştırmacıları çalışmalarına katılmaya davet etti.BAKAN ERSOY, ÖDÜL ALANLARI DA TEBRİK ETTİ.- Programdan notlarAlevi birlik duasıyla başlayan törende, Alevi inancının tanıtıldığı video gösterimi yapıldı.Törende, “Doktora Tezleri”, “Yüksek Lisans Tezleri” ve “Hakemli Dergi Makaleleri” olmak üzere üç ana kategoride ilk üçe giren yarışmacıların ödülleri takdim edildi.Alevi Dedesi Ahmet Uğurlu”ya onur ödülünü Bakan Tekin verirken, Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemal Kafadar”ın onur ödülünü ise Bakan Ersoy takdim etti.
Source: Www.star.com.tr
Bakan Işıkhan, İzmir”de maden işçileriyle sahurda bir araya geldi
Işıkhan, Tüprag Metal Madencilik tarafından işletilen Efemçukuru Altın Madeni”ni ziyaret etti. Işıkhan ve beraberindekiler, madenci kıyafeti, baret ve çizme giyerek yerin metrelerce altına inmeden önce iş güvenliği brifingi aldı. Ardından üretim alanına inen Işıkhan, madencilik faaliyetleri hakkında bilgi edindi.
Damar tipi cevherleşmenin bulunduğu madende yeni açılan cevheri inceleyen Işıkhan, yürütülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Buradan sığınma istasyonuna geçen Işıkhan, acil durumlarda alınan iş güvenliği önlemleri konusunda değerlendirmelerde bulundu. Işıkhan, yemekhanede madencilerle sahur yaptı. İşçilerden Yunus Bayraklı”nın duasıyla sahur sona erdi. Madenciler, ziyaret anısına Bakan Işıkhan”a madenci heykeli hediye etti. Program, hatıra fotoğrafı çekimiyle tamamlandı.
Source: Dünya Gazetesi
Siyasete girme sürecini anlattı! Mesut Özil”den AK Parti açıklaması
Kılıç ve AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi eski futbolcu Mesut Özil, Uluslararası Demokratlar Birliği”nin (UID) Düsseldorf”ta düzenlediği sahur programına katıldı.Kılıç, burada yaptığı konuşmada, Mesut Özil”in durmadan, pes etmeden çalışarak, sabır göstererek, emek vererek bir kariyer yaptığını belirterek, “Bu kariyeri kendinize örnek alın.” dedi.Özil ve kendisinin Almanya”da doğduğuna işaret eden Kılıç, “Sizlerin yaşadıklarını, hissettiklerini bir dönemler biz de yaşadık.” diye konuştu.Kılıç, Özil”in kariyeri boyunca çok emek sarf ettiğini ve ter döktüğünü anlatarak, “Dünyanın en saygın kulüplerinde dünyanın en çok konuşulan, takip edilen kendisi gibi futbolcularla beraber çalıştığı başarılar elde etti.” ifadelerini kullandı.Mesut Özil”in zaman zaman eleştiriler aldığına dikkati çeken Kılıç, “Fakat eleştirilerin karşısında dimdik bir şekilde durdu. Dimdik dururken de kendisini haksız olarak eleştirdiğini düşündüğü insanlara karşı da yine edep ile mukabele etti. Kendisini biraz da edep dışı eleştirenlere edebiyle cevap verdi, duruşundan hiçbir şekilde feragat göstermedi.” değerlendirmesinde bulundu.Kılıç, herkesin Mesut Özil markasının ve duruşunun değerini bildiğini kaydederek, “Çünkü başarının ve ortaya konmuş olan bir duruşun, edep ile konmuş olan duruşun karşısında hiç kimse duramaz. Yaşadığınız topluma, yaşadığınız ülkede en iyi katkıyı vererek eleştirilere en güzel cevabı bu şekilde verin diyorum.” şeklinde konuştu.- MESUT ÖZİL FUTBOL ÜZERİNE SOHBET ETTİAK Parti MKYK üyesi ve eski futbolcu Özil de programda gençlerin sorularını yanıtladı. Özil, “Belki Real Madrid”de de birkaç yıl daha oynayabilirdim. Orada yaşananlardan dolayı bırakmıştım. Kariyerimde birkaç yıl daha oynamak isterdim.” dedi.Özil, ilerde Fenerbahçe”de teknik adam olarak görev alıp almayacağının sorulması üzerine, Fenerbahçe hastası olduğunu belirterek, “Ben Fenerbahçe maçlarını izleyerek büyüdüm. Ama görev almayı düşünmüyorum. Başka projeler var. Ama “hayır” demiyorum. Her zaman Fenerbahçeli olacağım, her zaman destek vereceğim.” diye konuştu.AK Parti”de siyasete girmesine de değinen Özil, “Ben aslında her zaman siyasetin içindeydim. Futbol oynarken Cumhurbaşkanı”mızla fotoğraf çektirdiğimizde hakkımda kampanya başlattılar. Siyasetten keyif alıyorum.” şeklinde konuştu.Mesut Özil, siyasete girmesine ilişkin futbolcu arkadaşlarından çok destek aldığını dile getirerek, “Bu konuda hatta geç kaldığımı söylediler. Çok daha önce siyasete girmem gerektiğini söylediler.” ifadelerini kullandı.Profesyonel olarak antrenörlük yapmayı düşünmediğini aktaran Özil, “Mesut Özil spor akademisi kuracağım. Ben gençlerle bir arada olmak, onların elinden tutup kendilerini, vatanlarını, milletlerini dünyada temsil etmelerini istiyorum. Türk futbolcuların dünya kulüplerinde görülmesi, hedefim bu şekilde.” dedi.Özil, Lionel Messi”yle karşılaştırdığında Christian Ronaldo”yu daha çok beğendiğini kaydederek, onunla beraber top oynadığını hatırlattı. Mesut Özil, “Ama ben Türk futbolculardan yanayım, onları destekleyip başarılı olmalarını istiyorum.” diye konuştu.Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olmayı düşünmediğini vurgulayan Özil, ancak Türk futbolunu ayağa kaldırmak için elinden geleni yapacağını aktardı.Özil, Almanya hakkında bakış açısının değişmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:”Alman medyasıyla sorunlar yaşadım. Almanya”yı seviyorum, burada ekmek paramı kazandım. Bana imkan verdiler, burada yetiştim. Ben de bazı günlerde yoruluyordum ama pes etmiyordum”
Source: Www.star.com.tr