“Toplumsal Etkinlikler – Kültür, Sanat ve Birliktelik”

Siyasete de halka da büyük sorumluluk düşüyor

47 yıldır süren bir acı, kan, gözyaşı, korku.Bir neslin değil, birkaç neslin hayatını zehir eden bir mesele.Şimdi önemli bir eşikteyiz.Biliyorum geçmişin acıları var, gözyaşları var; içimizde ağır ve hiç gitmeyecekmiş gibi hissettiğimiz duygular var.Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle “Türkiye dün itibariyle uzun, acılı, sancılı, gözyaşlarıyla dolu bir sayfayı kapatmaya başlamıştır.”Evet, yeni bir sayfa açılabilir.Bunun anlamını hafife almayalım.Tarihi bir dönemeçtir.Dikkat ediyorum, siyasetin dili çok daha sorumlu, daha özenli bu konuda.MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin “Türkiye mazisi yarım asra yaklaşan bölücü terör musibetinden kurtuluşun eşiğindedir” cümlesi önemli.Terörsüz bir Türkiye’yi “milli birlik ve dayanışmanın mutlak kuvvesi” olarak tarif etmesi de öyle.CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Terör örgütü silah bırakıyorsa, biz bunu çok olumlu bir şey olarak görüyoruz” açıklaması keza.Siyasi liderlerin bu hassas süreçte sorumluluk bilinciyle konuşması Türkiye adına çok kıymetli.Bu dil önemli.Çünkü yaraları ancak böyle sarabiliriz.Güven inşa etmek, önyargıları eritmek, ortak hedeflerde buluşmak böyle mümkün olur.Şunu net söylemeliyim.Güçlü bir Türkiye istiyorsak, önce terörsüz bir Türkiye inşa etmeliyiz.Ekonomi için, demokrasi için, yatırım için, kalkınma için, gençlerimizin umudu için bunu yapmalıyız.Silahların susması yetmez.Onu takip edecek akıllı, kapsayıcı, adil ve demokratik adımlar da şart.Yıllardır konuşulan “demokratikleşme” başlıkları, yerel kalkınma, eşit yurttaşlık, ifade özgürlüğü gibi konular daha da önem kazanıyor.Bir daha bu bataklıktan yeni terör tohumları filizlenmesin diye bu süreçleri işletmeliyiz.Bu kritik aşamada siyasete de halka da büyük sorumluluk düşüyor.Siyasi çıkarlar uğruna bu sürecin sabote edilmesine izin verilmemeli.Kutuplaştıran, düşmanlaştıran, ayrıştıran dil bir kenara bırakılmalı.Hepimiz aynı gemideyiz.Aynı ülkenin çocuklarıyız.Farklı kimliklerimizle, farklı kültürlerimizle bir arada yaşayabilen bir ülkeyiz biz.Bu süreci destekliyorum.Çünkü barış, huzur, refah, güçlü bir Türkiye için terörsüz bir Türkiye olmazsa olmaz.Bugün yeni bir sayfa açıldıysa, gelin onu umutla, akılla, sağduyuyla yazalım.Demokrasimizi güçlendirelim.Bu adımları atalım. Bir ortak Ege hikayesi yaratılabilir Geçen hafta Fethiye’den Rodos’a İDO’nun yeni hattıyla geçtim.Aslında bu yeni bir hikaye…İDO, yıllardır Marmara’da milyonlarca yolcu taşıyan bir marka. Şimdi Ege’de de önemli bir atak yaptı.Samos’tan Midilli’ye, Rodos’tan Leros’a hatlar açıyor.Fethiye-Rodos hattı da bu stratejinin en yeni halkası.Ve evet, artık deniz taşımacılığı sadece ulaşım değil, turizm yaratmak anlamına geliyor.İDO Genel Müdürü Murat Orhan’la bir sohbette o meşhur cümleyi kurmuştu.“Biz artık sadece yolcu taşımıyoruz; turizm yaratıyoruz.”Tam da bu.Galiba her sektörün önemli oyuncuları böyle düşünmeli…Bir adım daha gidiyorum.Bu karşılıklı seferler; dilerim bir gün iki ülke turizmini birlikte anlatmanın, tanıtmanın, pazarlamanın stratejik yollarını açar.Sabah Fethiye’den çıktığınızda öğle yemeğini Rodos’ta yiyebiliyorsunuz.Bir turist bir hafta Ege kıyılarında tatil yaparken bir gününü Yunan adasına ayırabiliyor.Bunu İtalya, İspanya, Fransa yıllardır yapıyor.Bir bölgeyi, bir yaşam tarzını pazarlıyorlar.Biz de artık bu vizyonu konuşmalıyız.İDO’nun seferleri aslında iki ülkenin turizm bakanlıklarına bir davet.İzmir-Samos, Bodrum-Kos, Fethiye-Rodos hatları tek bir paketle satılabilir.Bir ortak Ege hikayesi yaratılabilir.Kazanan hem Türkiye olur hem Yunanistan.Fethiye-Rodos hattında modern bir deniz otobüsüyle seyahat ediyorsunuz.Konforlu, hızlı ve güvenli.Yolculuk iki saat civarı sürüyor.Rodos’ta ise bambaşka bir dünyanın içindesiniz.Eski şehir surlarının içi tarihle dolu.Bir yanda Osmanlı izleri, diğer yanda şövalyelerin hikayeleri.Kafelerde Yunanca ve Türkçe kelimeler yan yana.Birbirimize benzeyen insanlar, aynı denizi paylaşan iki halk.Ve dönüşte gün batımı…Denizin üstünde umut veren yeni fikirler; bu düşünce sörfü bana iyi geliyor.Belki gelecekte bir turist Bodrum’da kalıp ertesi sabah Simi’de kahvaltı eder.Belki Seferihisar’dan çıkıp Samos sokaklarında dolaşır.O yüzden bu deniz yolculuklarını ben sıradan bir ulaşım haberi olarak görmüyorum.Denizler bizi ayırmak için değil, birleştirmek için var.Evet; bu sözü de seviyorum.Turizmde bu köprüyü kurmanın en iyi yolu galiba bu iki kıyı ar asındaki yolculuklar…Ben Fethiye’den Rodos’a geçerken bunları düşündüm. O beklediğimiz gelecek geldi Danfoss bir bilim parkı; fahri başkanı Jorgen Mads Clausen’ın şöyle bir sözü var.“Ancak tıpkı elektrikli arabalarda olduğu gibi işler çığırından çıktığında hazır olmak önemli. Çünkü teknoloji olgunlaştığında, işler hızla ilerleyecek.”Neden bu sözü hatırlattım.Geçen gün Kopenhag”a küçük bir uçak indi.Bu tamamen elektrikli bir uçaktı.ABD havacılık şirketi Beta Technologies”in elektrikli uçağı ALIA CTOL, Sonderborg ile Kopenhag havalimanları arasında 200 kilometrelik yolculuğu tamamlamıştı.Şirket sabit kanatlı elektrikli uçağın geleneksel uçak ve helikopterlere göre güvenli, sessiz ve düşük maliyetli bir alternatif sunduğunu söylüyor. Bir saat gibi kısa bir sürede şarj oluyor uçak…15 metrelik kanat açıklığına sahip ALIA CTOL, bir Sprinter minibüsü büyüklüğünde. Beta Technologies”e göre saatte maksimum 281 kilometre hıza ulaşabiliyor.Uçak aynı büyüklükteki geleneksel bir helikoptere kıyasla yüzde 84″e kadar daha az karbondioksit salıyor.Uçak kalkmadan Sonderborg Havalimanı Müdürü Jákup Sverri Kass şöyle demiş.“Birçok kişi yeşil havacılığın geleceğe ait bir şey olduğunu söylüyor. Ama bugün buradayız ve geleceğin başladığını görüyoruz. Bu sadece bir sınav değil. Bu yeni bir şeyin başlangıcı.”Jorgen Mads Clausen’ın sözleri galiba gerçek oluyor.Galiba yeni şeyler oluyor. Rodos mu Fethiye mi? Ben Fethiye’ciyim.Ama karşı kıyıda neler olduğunu da merak ediyorum.Örneğin Kuşadası’ndayken Samos’u, Bodrum’dayken Kos’u, Çeşme’deyken Sakız’ı, Seferihisar’dayken Samos’u, Dikili, Ayvalık’tayken de Midilli’yi merak ettiğim gibi…Ama şunu da çok iyi biliyorum.Birbirine yakın buralarda oturan yerel halk da benim gibi düşünüyor.Hep ortak hikayeleri var.Ortak arkadaşlıkları, dostlukları var.Ve bu hikayelerin üslubu, tonu bana çok iyi geliyor.Bu barış, dostluk, bir arada olma iklimi, fikrimi benim düşünce dünyamı zenginleştiriyor.

Source: Deniz Si̇pahi̇


Keyifli etkinliklerin yeni adresi İmrahor Millet Bahçesi

Doğa ile iç içe vakit geçirmek isteyenlerin yeni adresinde 3 farklı köprü, bisiklet yolları, çocuk parkları, kafeteryalar, mescit, seyir terasları, büfeler, elektronik oyun alanları, Millet Kıraathanesi ve fitness sahaları sizi bekliyor. Birbirinden keyifli etkinliklerin yeni adresi, 196 bin metrekarelik proje alanına sahip. Emlak Yönetim AŞ. Genel Müdür Yardımcısı Kenan Apaydın’a proje ile ilgili merak edilenleri radyo programımda, canlı yayında sordum o da yanıtladı.Kenan Apaydın – Serkan Kızılbayır1-İmrahor Millet Bahçesi projesinden bahseder misiniz?İmrahor Millet Bahçesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından, TOKİ marifetiyle yapımı tamamlanan ve Nisan 2025 ayı itibarıyla vatandaşlarımızın hizmetine açılan bir millet bahçesidir. 196 bin metrekare alan üzerine kurulmuş olan millet bahçemizde, bir adet Millet Kıraathanesi, iki adet kafeterya, iki adet büfe, bir bisiklet kiralama binası ve bir gençlik merkezi binası bulunmaktadır. Yaklaşık 1 kilometre uzunluğundaki millet bahçemizin içinde 20 metre genişliğinde ve 80 santim derinliğinde boydan boya kademeli havuz bulunmaktadır. Alanımız, yöresel ürün satış pazaryeri, çocuk oyun alanları, gazebo ve pergoleler, hamak ve şezlonglar, aromatik bitkiler ve renkli peyzaj alanları ile zenginleştirilmiştir. Millet bahçemiz Çankaya, Gölbaşı ve Mamak ilçelerinin tam ortasında İmrahor Millet Bahçesi’nde. Şehirden uzak olmayan ama şehir karmaşasından da uzak bir mesafede vatandaşlarımızın stres atabileceği ve kendilerini şehrin yoğunluğundan bir nebze de olsun uzaklaştırabileceği sakinliğe ve huzura sahip bir alandır.2-İmrahor’u ailelerin ve gençlerin tercih etmesinin sebebi nedir?Çünkü İmrahor Millet Bahçesi, tüm aile bireylerinin rahatlıkla vakit geçirebileceği, şu an hâlâ aktif olan yukarıda saydığımız donatılara, bunun yanı sıra çok kısa bir süre içerisinde hayata geçireceğimiz gençlik merkezi, gençler ve çocuklar için kurulacak çeşitli teknik ve bilim atölyeleri, oyuncak hastanesi, at maneji, kümes hayvanları çiftliği, içerisinde nikâh düğün ve parti etkinliği yapılabilecek kapalı ve açık sevgi bahçesi salonu, amatör sanatçılarımız için kurduğumuz ve şu an aktif olan ve cumartesi-pazar günleri 17.00-19.00 saatleri arasında faaliyet gösteren “sessiz” sahnemiz, çocuklarımıza özel çocuk oyun alanı etkinlikleri, geleneksel sokak oyunları öğrenim alanı, zipline, seyir terasları gibi sayısız donatıyla hayata geçmiş ve geçecek olan alana sahip bir millet bahçesidir.3-Yiyecek-içecek çeşitliliği ve fiyat politikası nasıl?Alanımızda misafirlerimizin hem kıraathanemizde hem de mobil büfelerimizde temel ihtiyaçlarını karşılayacak ürün gamına sahibiz. Önümüzdeki günlerde proje içerisinde bulunan büfe ve kafeteryaların hayata geçirilmesi ile birlikte misafirlerimizin ailecek yapacakları bu keyifli gezintide arayacakları her türlü ürün çeşitliliğini çok kısa bir sürede sağlayacağız. Fiyat politikamız, vatandaşlarımızın ekonomilerini asla zorlamayacak fiyatlara ve ürün kalitesine sahip olup, vatandaşlarımızın sağlığını ve ekonomilerini özellikle göz önünde bulundurarak ön planda tutuyoruz.4-Yaşlara göre ne tür etkinlikler mevcut?Yaşlılarımızın alanımızda huzurlu, keyifli ve üretken vakit geçirmesini özellikle önemsiyoruz. Bu doğrultuda, yaşlılarımızın üretim yaparak kendi ekonomilerine katkı sağlayabilecekleri atölyeler açacağız. Yaşlılarımızın tecrübelerini ve yeteneklerini hem üretime çevirerek hem de kendilerinden genç kuşaklara bu tecrübelerini aktarmalarını sağlayacak, usta çırak iş birlikleri ile millet bahçemizde hem üretimi sağlamak hem de bilgi aktarımını devam ettirmek istiyoruz.Bu yazının video”sunu da izleyebilirsiniz.

Source: Serkan Kızılbayır


Pakistan’daki ilgiye inanamadım

SERA TOKDEMİR Söz ve müziği bana ait bir şarkı çıkardım. “Deme” isimli şarkımız henüz çok yeni. Tuncay Şanlı”nın Sapanca”daki otelinde çektik klibimizi. Ona da çok teşekkür ediyoruz. Ekin Uzunlar hayranıyız herkes gibi. Bir şarkı yapmıştım bunu Mustafa Ceceli ile eşinin aşkına binaen yazmıştım. O da sosyal medyasında paylaşınca şarkı çok beğenildi. Yıllar sonra Ekin okumak istediğini söyleyince çok mutlu oldum. Mustafa”nın abisi Sinan Ceceli isteyince çok heyecanlandım. Severek kullandığım bir kozmetik markasının Pakistan yüzü olarak reklam çekimleri için bu ülkeye gittim. Orada inanılmaz seviliyormuşum, inanamadım. Diriliş Ertuğrul”da oynadığım karakter gibi katıldım lansmana. Ortadoğu”da çok seviliyor Türk dizileri. Sonra ikinci kez düğün için gittim. Onun dışında Milano”dayım. Oğlum orada Ekonomi İşletme okuyor. Sürekli onun yanına gidiyorum. Oyuncu olmayı istemedi. Küçükken istiyordu hatta ben çocuk dizisinde oynarken “Gel sen de oyna” dedim ama “Şimdi istemiyorum” dedi. Gazi Koşusu benim için çok özel. Türk atçılığının derbisi. Rahmetli babam efsanevi at sahibi olarak tanınıyor. Beynelmilel koşuyu kazanan ilk Türk at sahibi. Bizim de Gazi Koşusu”nda defalarca atımız koştu. At farklı bir yaşam tarzı. YAZDIĞIM ŞARKIYI AJDA PEKKAN OKUDU Şarkı sözü yazmayı, kelimelerle oynamayı seviyorum. Oyunculuğun da etkisi olabilir. Bir hikâye örgüsü kuruyorum, ona göre yazıyorum. Ajda Pekkan da söyledi şarkımı. O da şöyle oldu. Serdar Ortaç bana beste attı, dinlediğimde ruhum beni Ajda Pekkan tarzına götürdü. Ona yönelik sözler yazmaya başladım. Sonuçta herkesin bir tarzı, yorumu var. Ortaya Ajda Pekkan şarkısı çıktı, Serdar”a attım. “Bu şarkıyı mutlaka dinletelim, çok beğenecek” dedim. O sırada Serdar zaten Ajda hanıma iki şarkı vermiş. “Albümü kapattı, almaz” dedi. Ben de çok güvendiğim için şarkıyı Samsun Demir”e ve Behzat Gerçeker vasıtasıyla Ajda hanıma ulaştırmayı başardım. Dinleyince çok beğendi. Serdar”dan aldığı iki şarkıdan birini çıkarıp bunu koydu yerine. Şarkı Ajda hanımın kısmetiymiş, böyle bir gurur yaşadım. Mustafa Ceceli ile “Aşk Haklıyı Seçmiyor” şarkısına yaptığımız düet 20 milyona yaklaştı. Stüdyoya girdiğinde bütün enstrümanları kendisi çaldığını gördüm ve çok şaşırdım. EKİN UZUNLAR İLK HARBİYE KONSERİM İÇİN ÇOK HEYECANLIYIM “Aldılar Hevesimi” adlı şarkı yaptım. Güzel dönüşler alıyorum. Yaylalara çıkarken mesajlar, videolar atıyorlar. Sera”nın 7 sene önce yaptığı şarkıyı söylüyordum sahnelerde. Kız arkadaşımla da güzel bir anısı var. Bunun Sera”nın olduğunu bilmiyordum. Daha önce Mustafa Ceceli de okumuş. Sinan Ceceli ve Orkestrası projesi var. O proje için okudum bu şarkıyı. Ben normalde Karadeniz şarkıları söylüyorum biliyorsunuz. Bu şarkıyla biraz risk aldım açıkçası. Karadeniz şivesi yapmadan bu şarkıyı okudum. Kemençe o kadar güzel yakıştı ki çok sevdim. Ben beste yapabiliyorum, söz yazamıyorum. Aslında müzik türü folk”a döndü. Ünlü Dj”ler ud ve bağlama kullanıyor. Artık kemençe de kullanılıyor. Kemençe”yi popüler müziğe uygulamaya çalışıyoruz. Amerika”da kemençem sayesinde çok konser verdim. Size dünyanın kapısını açan şey enstrümandır, o yüzden enstrümanıma çok şey borçluyum. Şimdi Kanada turnem olacak. Bugün ilk Harbiye konserimi vereceğim. Çok heyecanlıyım. Karadeniz müziği temsilcisi olarak bir mücadele verdik, duvarları aştık. Bizim içn büyük vitrin orası. Bostancı”da sold out konser vereceğim iki kere. Harbiye konserim de full. Güzel sürprizlerim var, çok güzel hazırlandık. Ailem izleyecek onları utandırmamam lazım. Oyunculuk da yaptım. Karadeniz türkülerin hepsinde yaşanmışlık vardır o yüzden herkese dokunur. Biz sezonluk, yazlık şarkılar yapmıyoruz, bizim şarkıları ömür boyu dinlersin. Volkan Konak mesela şiirlerde yaşardı. Aydın bir kişilikti, bizim gibi Karadeniz gençlerinin karanlık sokağının lambasıydı. Onu örnek aldık, çok nasihatler verdi bize. Her Karadenizli müzisyenin repertuvarında bir Volkan Konak şarkısı mutlaka vardır. Mustafa Ceceli şarkılarını çok severim, benim de kariyerimde önemli bir yeri vardır sağ olsun. Pandemide çıkardığımız “Öptüm Nefesimden” şarkıyla tanındım. Yolumu o şarkı açtı. Akıl koçluğu da yaptı bana, şöhret olduktan sonra neler yapıp yapmamam gerektiğini söyledi hep mentörlük yaptı bana. Ben hiç ego yapmadım. Geç de olsa hayır demeyi öğrendim ama kimseyi kırmadım. Bizim insanımız seni sokakta çay içerken görmeyi seviyor. Benim gece hayatım yok. Tatilde Bodrum”a değil, memleketime gitmeyi seviyorum. RABİA TUNÇBİLEK BEYONCE İLE TANIŞMA BİLETİ KOVALIYORUM Yeni bir bebeğim oldu. Yaza girerken kıpır kıpır bir şarkı yapmak istedim. Aktif bir sosyal medya kullanıcısıyım. Orada eski şarkıların gündeme geldiğini gördüm. Z kuşağının bilmediği ama sözleri çok güzel pek çok şarkı var. Biraz popa da özlem olduğunu düşünüyorum. Bu şarkıyı çocukluğumdan hatırlıyorum. Sözü ve bestesi Serdar Ortaç”a ait. Ondan iznimizi aldık, dinletince çok beğendi. Büyükada”da çok güzel cıvıl cıvıl bir klip çektik. Genç isimlere destek verilmesi çok hoş. Kendi jenerasyonuma özel bir şarkı yapmak istedim, tepkiler güzel. Babam beni türkü söylerken hayal ediyordu aslında. Konserlerde türkü söylüyorum babam için. Yurtdışı konserlerim güzel geçiyor. Ne zaman sahneye çıksam şarkılarımı hep beraber söylüyoruz, fotoğraflar çektiriyoruz. Yeni yerler yeni şehirler ve tatlar keşfetmeyi seviyorum. Ekin uzunlar benim yurtdışı arkadaşım. Ona beni sorsanız, “Çok yemek yiyor” der. Liseye başladığımda kendi sesimi keşfettim. Beyonce”nin performans videosunu izleyince “Ben de öyle olacağım, müzik yapacağım” dedim. Ailem inanmadı tabii ki. “Fen Lisesi”nde okuyorsun, ne zaman yapacaksın. Bu bir heves geçer” dediler. Onların istediği gibi Endüstri Mühendisliği”ni okudum beni serbest bırakın dedim. Sonra onlardan gizli ses yarışmasına girdim, orada birinci olunca, kader beni İskender Paydaş ile tanışmaya götürdü. Onunla düet yapıp klipte oynadık. Bana çok destek verdi. “Sen benim yeni Atiyemsin” demişti. Hatta bizi tanıştırdığında “Ben yeni Atiye değilim, başka bir tarzda olacağım” dedim. Ondan çok şey öğrendim. İlk kulaklığı onun stüdyosunda taktım. Volga Tamöz”le çalıştım. Kaç senedir uğraşıyorum. Kapısını çalmadığım aranjör kalmadı. Kendi neslimden aranjörlerle çalışıyorum. Büyüyünce imkânlarım olduğunda sevdiğim sanatçıların konserlerine gitmeye başladım. 3 hafta önce Beyonce”yi izledim canlı olarak Londra”da. Beyonce”u kanlı canlı önümde görünce melek inmiş gibi kaldım. O hayranlık başka bir şey. Şimdi tanışma bileti kovalıyorum. FATMA AYDOĞAN OPERA YERİNE HALK MÜZİĞİNİ TERCİH ETTİM Çocukluktan beri gelen Halk müziği geçmişim var. Türkü dinlenen bir evde büyüdüm. Güzel Sanatlar okudum, İTÜ Konservatuvarı”nda Ses Eğitimi ve Halk Müziği Bölümü okudum. Babamın sesi güzel, 5 kardeşiz. İlkokul 3″te başladım aslında. Öğretmenlerim yönlendirdi. Yarışmalara katıldım dereceler aldım. Kendi yolumu liseden itibaren halk müziğine çevirdim. İstesem ses rengi açısından opera da okuyabilirdim ama ben halk müziğini tercih ettim. Kendi kültürümüzü yansıtmak istedim. Ergenlik döneminde Neşet Ertaş bozlaklarıyla tanışınca kendimi orada buldum. Fahri doktora aldığında Neşet ustayla tanışma imkânımız oldu. Konservatuvarda Erol Parlak hoca da beni çok destekliyordu. Benden övgüyle bahsettiğini öğrendim yıllar sonra. Rüyalarımda Neşet Ertaş”la düet yaptığımı görüyorum. 5 yaşında bir kızım var. Bu süreyi beste yaparak geçirdim. Türküler yazmaya çalıştım. Yaptıklarımın elektronik müziğe uygun besteler olduğunu gördüm. Türkülerin elektronik müzikle daha da güçlendiğini düşünüyorum. Bu yeni tarzla yeni kitle yakalamaya çalışıyorum. Halk müziği kitlesi bizi zaten bir nebze tanıyor, ama yenilik konusunda çok katılar. Bu kadar katı olmamaları lazım. Mayıs ayında sözü ve müziği bana ait “Gitme Gitme”yi, haziranda “Hasta Gönlüm”ü çıkardım. “Boşvermişiz” isimli şarkım da yeni çıkacak.

Source: İlker Gezi̇ci̇


Ortadoğu’nun ekonomi haritası yeniden şekilleniyor

PKK”nın silahlarını yakıp teslim etmesinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın yaptığı tarihi konuşma iş dünyasında büyük bir heyecan yarattı. Terörle mücadele kapsamında 2 trilyon doları aşan harcama yapan Türkiye”nin artık bu bütçeyi yatırım, üretim ve istihdama harcayacağının altını çizen iş insanları, yeni bir dönemin kapılarının aralandığını vurguladı. Terörsüz Türkiye vizyonunun sadece ülkemiz değil, sınır komşularımız Irak, İran ve Suriye dahil olmak üzere tüm bölgede kartları yeniden dağıtacağını vurgulayan iş insanları, “Ortadoğu”nun ekonomik haritası yeniden şekilleniyor” diyor. TİCARİ DİPLOMASİMİZ DAHA DA GÜÇLENİR DEİK Başkanı Nail Olpak: “Terörsüz Türkiye” için çıkılan yolda, 11 Temmuz itibarıyla yeni bir sayfa açıldı. Terör nedeniyle 2 trilyon dolarlık faturayı hep birlikte ödemek ve daha kolay elde edebileceğimiz refahımızı ertelemek zorunda kaldık. Bugün, Türkiye”nin güvenliği, milletimizin huzuru ve refahı adına çok kritik süreçlerden geçiyoruz. DEİK olarak, ekonomik anlamda da ülkemizin önünü açacak olan bu tarihi gelişmelerin, bölge ülkeleri ve dünya ile kurduğumuz ticari diplomasimizi çok daha güçlendireceğinin ve olumlu sonuçlarından milletimizin tümünün faydalanacağını farkındayız. İş dünyası olarak, ihtiyaç duyduğumuz güven ortamının tesisi ile ülkemizin bölgesel ve küresel gücünü daha da artırması için daha fazla gayret göstermeye devam edeceğiz. YENİ BİR ATILIM RÜZGÂRINA İMKÂN SAĞLAR TİM Başkanı Mustafa Gültepe: Terörün Türkiye gündeminden çıkarılması ile birlikte güven ve istikrar ortamının sadece ülkemiz değil, bölgedeki komşularımızla yeni bir atılım rüzgarına imkân sağlayacağına inanıyoruz. Geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiğimiz Irak ziyaretimiz sırasında edindiğimiz izlenimler ve Suriye”de yaşanan gelişmeleri göz önünde bulundurduğumuzda güven atmosferi bölge ülkeleri için büyük bir fırsat sunan “Kalkınma Yolu”na da katkı sunarak yeni iş birliklerine kapı aralayacak. Barış ve huzur iklimiyle şekillenen yeni dönemde kaynaklarımızı üretime ve yatırıma dönüştürmemiz halinde toplumsal refahı hızla bir üst seviyeye taşıyacağız. EKONOMİK KALKINMANIN KRİTİK EŞİĞİ ATO Başkanı Gürsel Baran: PKK”nın silah bırakma ve örgütsel yapısını feshetme kararı, sadece güvenlik değil, ekonomik kalkınmamız açısından da kritik bir eşik. Bu yaklaşım, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de güven içinde yaşatacak bir kardeşlik ikliminin teminatıdır. Toplumsal huzur ve güven ortamının pekişmesiyle, coğrafyamızda yatırım, üretim ve istihdamı esas alan güçlü bir kalkınma sürecinin hız kazanacağına inanıyoruz. İş dünyası olarak, üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu sürecin mimarı olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan”a ve MHP Lideri Devlet Bahçeli”ye teşekkür ediyoruz. TÜRKİYE KÜRESEL EKONOMİK GÜÇ OLARAK ÖNE ÇIKIYOR İTO Başkanı Şekip Avdagiç: Yeni dönemde Musul ve Kerkük”ten İstanbul”a, Şam”dan Ankara”ya, Halep”ten İzmir”e oluşturulan güçlü bağlar hem ülke hem de bölge ekonomisine yüz milyarlarca dolarlık üretim ve yatırım gücü katacaktır. Çin Seddi”nden Adriyatik”e kadar uzanan binlerce yıllık Türk tarihi yeni bir vizyona kavuşmuştur. Bu gelişme sadece siyasette değil ekonomide de ülkemizin önünü açacak, iç cephesini tahkim edecektir. Türkiye”nin bölgesel ve küresel ekonomik güç olarak öne çıkmasını ve tüm ağırlığının hissedilmesini sağlayacaktır. Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Çerkeziyle, Lazıyla Türkiye”nin insan kaynağı yeni ekonomik başarılar inşa edecektir. GÜVEN ORTAMI BATIDA DA HİSSEDİLECEK Denizli Ticaret Odası Başkanı Uğur Erdoğan: Terör örgütünün silah bırakması sadece doğu ve güneydoğu değil İç Anadolu”dan Ege”ye, Karadeniz”den Marmara”ya tüm bölgelerin ekonomisine katkı sağlayacak. Doğu ve güneydoğuda güven ortamının oluşması özellikle sınır kapılarımızdaki ticari hacmi artırırken burada oluşacak talep İzmir”den Denizli”ye, Manisa”dan Trabzon”a yansıyacak. Suriye”den Irak”a sınır komşularımızla ticaret hacmimiz artacak. SİYASİ BAŞARI, İKTİSADİ BAŞARIYI GETİRECEK ASKON Başkanı Orhan Aydın: Terörsüz Türkiye ortamında kaynaklarımız daha verimli kullanılacak. Bu ortamda altyapı, enerji, turizm, tarım ve imalat sanayine yönelik uzun vadeli yatırımlarda artış göreceğiz. Yabancı sermayenin Türkiye”ye bakış açısı değişecek. Bu noktada ayrılan bütçe eğitim, sağlık, teknoloji gibi verimlilik artırıcı alanlara daha da çok yönlendirilebilecek. Yatırım ortamındaki iyileşme, uzun vadeli ve sürdürülebilir büyüme oranlarını da yukarı çekecek. Buradaki siyasi başarı iktisadi başarıyı da beraberinde getirecek. Bölge ülkeleri arasında yatırım ve işbirlikleri daha da çok artacak. Özellikle İnşaat, lojistik, enerji, gıda, tekstil, otomotiv, savunma sanayi başta olmak üzere bir çok sektörde işbirlikleri güvenli ortamda daha da artacak. TÜRKİYE STRATEJİK ROL ÜSTLENİYOR MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir: “Terörsüz Türkiye” vizyonu, artık kalkınma temelli bir gerçekliğe dönüşmektedir. Bu süreç sadece Türkiye”nin iç barışı açısından değil, bölgesel istikrar ve ekonomik bütünleşme açısından da tarihi bir hamledir. Anadolu”da sağlanacak kalıcı huzur; Suriye”nin kuzeyinden Irak”ın iç bölgelerine, Şam”dan Halep”e, Musul”dan Erbil”e kadar geniş bir hattın ekonomik canlanmasının da önünü açacaktır. Bu adım, Orta Doğu”nun ekonomik haritasını yeniden şekillendirecek. Türkiye, sadece üretim ve ihracat gücüyle değil bölgesel lojistik, enerji, gıda ve sanayi koridorlarının merkezi olarak daha da stratejik bir rol üstlenecektir. Terörden arındırılan alanlarda özel sektör yatırımları hız kazanacak; OSB”ler, üretim tesisleri ve lojistik merkezleri daha rahat gelişme zemini bulacak. ULUSLARARASI YATIRIMLARDA TÜRKİYE ARTIK DAHA CAZİP İSO Başkanı Erdal Bahçıvan: Hep birlikte; diyalog köprülerinin inşa edilerek toplumsal kutuplaşmanın bitirilmesi noktasında; ülkemizin istikrarı, huzuru, milli birliğimizin ve beraberliğimizin güçlenmesinin yanı sıra psikolojik ve sosyal travmaları geride bırakmamızı temin edecek çok önemli bir sürecin başlangıcına tanıklık ediyoruz. Yeni iklim yerli ve uluslararası yatırımlar açısından Türkiye”yi daha cazip hale getirerek, eğitimden sağlığa, enerjiden savunmaya, tarımdan turizme her alanda kapsayıcı bir kalkınma dönemine zemin teşkil edecek olması açısından çok önemli buluyorum. Yeni sürecin aynı zamanda bölgesel istikrar, ticaret ve ekonomik iş birliğinin önündeki engelleri kaldırarak, Orta Doğu”da daha entegre bir ekonomik yapının inşasını sağlama noktasında güçlü bir adım olarak görüyorum. Barış ve istikrara katkı sunan tüm taraflara teşekkür ediyorum. YENİ TİCARET YOLLARI AÇILIYOR Bursa TSO Başkanı İbrahim Burkay: Doğu”dan Ege”ye, Karadeniz”den Akdeniz”e kadar tüm bölgelerimiz yeni dönemin ekonomik dinamizmini hissedecektir. Doğu ve Güneydoğu Anadolu, bu süreçle birlikte ekonomik kalkınma için büyük bir potansiyele sahip olacaktır. Turizm, inşaat, hizmet ve tarım sektörlerinde önemli yatırım fırsatları doğacağına inanıyoruz. Güven ortamının tesisiyle yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisi artacak, uzun vadeli projelerin önü açılacaktır. Bugün Irak, Suriye, Libya ve Ukrayna gibi pek çok ülke, Türkiye”nin üretim gücü, mühendislik kapasitesi ve nitelikli insan kaynağıyla kalkınma yolunda yeni adımlar atabilir. Bu iş birlikleri, bölge barışına katkı sunmanın yanında Türk firmalarına da yeni ticaret yolları ve yatırım olanakları açacaktır. KIRSAL KALKINMA HIZLANIR TÜGİAD Başkanı Gürkan Yıldırım: Silahların susmasıyla birlikte güvenlik endişelerinin ortadan kalkması, yerli ve yabancı yatırımcılar için cazip bir ortam yaratacak. Bölgenin doğal kaynakları, genç nüfusu ve stratejik konumu, yeni fabrikaların, işletmelerin ve altyapı projelerinin hayata geçirilmesi için büyük bir fırsat sunacak. Bölgenin turizm potansiyeli güvenli bir ortamda tam anlamıyla değerlendirilebilecek, turist sayısı artacak ve turizmden elde edilen gelirler katlanacak. Tarım ve hayvancılığın merkezi olan bölgede terör nedeniyle ekilemeyen, işlenemeyen araziler tekrar üretime kazandırılabilecek, göçe zorlanan çiftçiler topraklarına geri dönebilecek. Bu durum hem gıda güvenliğimize katkı sağlayacak hem de kırsal kalkınmayı hızlandıracak. 26 MİLYAR DOLAR VAN”DA KALACAK Van TSO Başkanı Necdet Takva: Terör nedeniyle 41 yılda 2 trilyon dolar harcandı. Buradan yola çıkıp şehir nüfusumuzu baz alarak bir hesaplama yaparsak daha önce terör nedeniyle güvenlik için harcanan 26 milyar dolarlık bütçe artık şehrimizin gelişimi için kullanılacak. Yakın ve orta vadede kentsel altyapı ve yatırım ortamının güçlenmesiyle birlikte bölge kalkınacak. Tersine göç başlayacak. Burada turizmden hayvancılığa madencilikten enerjiye çok büyük bir potansiyel bulunuyor. Türkiye”deki mera bölgelerinin yüzde 10″u Van”da yer alıyor. Bu meralar terör nedeniyle kapatılmıştı. Şimdi yeniden açılacak. Van TSO olarak Besi Organize Sanayi kuruyoruz. Bütçe Strateji Başkanlığı”nın programına girdik. Bu yıla yetiştirmeyi hedefliyoruz. TÜRKİYE”NİN ÖNDERLİĞİNDE TÜM BÖLGE KALKINACAK Şırnak TSO Başkanı Osman Geliş: Şehrimizde bir bayram havası esiyor. Belediye, valilik, tarım il müdürlüğü ve tüm STK”lar halkımızla birlikte iki gündür kutlamalar yapıyor. Ülkemizde damar tıkanıklığı vardı. Bu açıldı. Sadece Güneydoğu Anadolu değil Türkiye”nin önderliğinde Irak”tan Suriye”ye tüm bölgeye taze kan gidecek. Tüm bölge canlanacak. Korku değil, umut büyüyecek. Ancak dostluk ve kardeşlik tohumlarını ekerek, sevgi ve huzur meyvelerini toplayabiliriz. Bu huzura katkı sunanların sadece ellerinden değil ayaklarından öpüyoruz.

Source: Betül Alakent


Dolu dolu yaz

Muş”ta gençler yaz tatilini Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “GSB Gençlik Yaz Kulübü”yle dolu dolu geçiriyor. Dene-yap atölyelerine katılıp, okçuluk, akıl oyunları, bağlama, keman, geri dönüşüm, resim ve ebru kursları alıyorlar. Hem öğreniyor hem de eğlenceli vakit geçiriyor. 30 Haziran-6 Eylül tarihlerinde yürütülecek etkinliklerle 7 bin 500 öğrencinin kültür, sanat ve spor etkinlikleriyle buluşturulması hedefleniyor. Gençlik Hizmetleri Müdürü Hamdullah Kardaş, gençlerin etkinliklere katılarak yaz tatilini verimli bir şekilde değerlendirdiğini belirterek, “Gençlerimizin ve çocuklarımızın okul dışında kalan zamanlarını gençlik merkezlerinde geçirmeleri için var gücümüzle çalışıyoruz. Deneyap atölyelerimiz, akıl zekâ, bağlama, keman, geri dönüşüm, resim ve ebru gibi kültürel ve sanatlar kurslarımız var” dedi. AİLELERE ÇAĞRIDA BULUNDU Gençleri etkinliklere katılmaya davet eden Kardaş, “Çocuklar, gençlik merkezlerimize geldiklerinde sadece eğlenmekle kalmıyor, burada kişisel gelişimlerini de olumlu yönde etkileyecek faaliyetler yapıyoruz. Liderlerimizin öncülüğünde hem il merkezinde hem bütün ilçelerimizde GSB Gençlik Yaz Kulübü faaliyetlerimiz devam ediyor. Gençlik merkezlerimiz okulların kapanmasıyla cıvıl cıvıl ve daha hareketli. Burası gençlerin ve çocukların yeri. Ailelerimize çağrıda bulunuyorum, lütfen çocuklarınızı buralara getirin” diye konuştu.

Source: Sabah


Selim Terzi: Van Kültür Yolu Festivali şehre sanat, turizm ve hareket getiriyor

Van, bu yıl Türkiye Kültür Yolu Festivali”nin yedinci durağı oldu. 9 gün sürecek festivalde konserlerden sergilere, tiyatrodan dijital sanatlara 320 etkinlik düzenleniyor. Kültür Yolu Festivali, hem kültürel mirasın tanıtımına hem de şehir turizmine önemli katkı sunmayı hedefliyor.Bu yıl Türkiye Kültür Yolu Festivalleri kapsamında yedinci durak Van oldu. İkinci kez Van”da düzenlenen festivalin hazırlıkları yine büyük bir heyecan ve özenle tamamlandı. Türkiye Kültür Yolu Festivali Direktörü Selim Terzi, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da Vanlıların ve çevre illerden gelen misafirlerin dopdolu bir festival süreci yaşayacağını belirtti.Festival kapsamında ana sahne konserlerinden çocuk etkinliklerine, dijital sanatlardan geleneksel sanatlara, Filistin direnişine selam duran söyleşi ve sergilere kadar geniş bir yelpazede etkinlikler düzenleniyor. Van”ın farklı noktalarında, yaklaşık 20 ayrı alanda toplamda 320 etkinlik ziyaretçilerini bekliyor. Terzi, bu yıl dünyaca ünlü sanatçı Picasso”nun eserlerinin de Van”da sanatseverlerle buluşacağını vurguladı. Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi, Güzel Sanatlar, Kütüphaneler ve Kültür Varlıkları Genel Müdürlükleri de festivale özel projelerle katkı sağlıyor. KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ ŞEHİRLERİN TURİZMİNE KATKI SUNUYOR Selim Terzi, festivalin sadece kültürel değil ekonomik anlamda da şehirler için önemli bir değer taşıdığını vurguladı. Kültür ve Turizm Bakanı”nın da bu festival aracılığıyla şehirlerin turizm hareketliliğini artırmayı hedeflediğini belirten Terzi, “Çok şükür bu hedef doğrultusunda emin adımlarla ilerliyoruz,” dedi.Kültür Yolu Festivali”nin şehir ekonomilerine katkısının yanı sıra yerel kültürel değerlerin tanıtımı açısından da çok kıymetli olduğunu belirten Terzi, her yıl daha da büyüyen ve gelişen bir yapıdan bahsetti. Festivalin yerelle güçlü iş birlikleri kurarak her şehrin kendi kültürel dokusunu görünür kıldığını ifade etti. KÜLTÜR YOLU DÜNYADA BENZERİ OLMAYAN BİR FESTİVAL MODELİ Festivalin uluslararası düzeyde de dikkat çektiğini belirten Selim Terzi, Avrupa Festivaller Birliği”ne yapılan üyelik başvurusunun kabul edilmesinin önemine değindi. Geçtiğimiz yıl Avrupa Festivaller Birliği”nin festivali yerinde izlemek üzere Türkiye”ye geldiğini hatırlatan Terzi, heyetin gördükleri karşısında büyük bir şaşkınlık yaşadığını aktardı. “Dünyada bu kadar geniş zamana yayılmış, bu kadar fazla sanatçıyla yapılan ve bu kadar geniş kitlelere ulaşan başka bir festival olmadığını söylediler,” dedi.Festivalin ikinci yılından itibaren kurumsal yapısını daha da pekiştirdiğini ifade eden Terzi, sürekli gelişen ve adeta yaşayan bir festival olduklarının altını çizdi. Aynı zamanda somut olmayan kültürel mirasların çocuklara, gençlere ve toplumun her kesimine tanıtılması açısından da büyük bir fırsat sunduğunu belirtti. “Geleneklerimiz ve değerlerimiz, kültür yoluyla birlikte, sanatımızla birlikte daha görünür hale geliyor,” diyerek sözlerini tamamladı.

Source: Ekim Devrim Manduz


Bu görüntüler sosyal medyada çok konuşuldu: Egemen Bağış”a cenazede Bilal Erdoğan şoku

Bir süredir kanser tedavisi gören Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Ekonomi Politikaları Kurulu Üyesi Yiğit Bulut, 53 yaşında hayatını kaybetti.

Bulut”un cenazesi için dün Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii”nde cenaze töreni düzenlendi. Törenin ardından Bulut”un naaşı, Karacaahmet Mezarlığı”nda toprağa verildi.

Törene; AKP İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, İstanbul Valisi Davut Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın oğlu ve İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Türkiye”nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış da katıldı.

DİKKAT ÇEKEN ANLAR

Törene katılan Bilal Erdoğan cenaze namazı öncesinde, Bulut”un yakınlarına başsağlığı dilerken birçok kişinin de elini sıktı.

Bilal Erdoğan o sırada safta bekleyen Egemen Bağış”ın elini sıkmadı.

O anlar ise sosyal medyada gündem oldu.

Source: Haber Merkezi


Asker eğlencesi değil savaş alanı! Trafiği tehlikeye atarak havaya ateş ettiler

Olay, Bursa”nın Yıldırım ilçesi 75. Yıl Mahallesi”nde meydana geldi. Asker eğlencesi için bir araya gelen kalabalık konvoy, hem trafiği tehlikeye attı hem de havaya ateş açarak çevrede paniğe neden oldu. “ASKER EĞLENCESİ DEĞİL SAVAŞ ALANI”Görüntülerde, konvoydaki bazı şahısların araçlardan sarkarak defalarca havaya ateş açtığı görülüyor. Silah sesleri nedeniyle mahalle sakinleri büyük korku yaşarken, sosyal medyada paylaşılan görüntülere tepki yağdı. Vatandaşlar, “Asker uğurlaması değil adeta savaş alanı” yorumları yaptı.Emniyet ekiplerinin olaya ilişkin çalışma başlattığı, kimliği tespit edilen şahıslar hakkında işlem yapılacağı öğrenildi.

Source: Www.star.com.tr


Ünlülerden Türk Kızılayın kan ihtiyacına yönelik yürütülen kampanyaya destek

Türk Kızılaydan yapılan açıklamaya göre, ülke genelinde artan hava sıcaklıklarının her yıl olduğu gibi bu yıl da kan bağışlarını etkilemesi üzerine ünlü isimler, hasta ve yaralıların ihtiyacını karşılamak için Kızılaya kan bağışladı.

Türkiye”nin kan ihtiyacının kesintisiz ve gönüllü olarak karşılanabilmesi için sürdürülen “Birbirimize Candan Bağlıyız” kampanyasına destek için Nazlı Çelik, Cem Öğretir, Hande Subaşı, Deniz Uğur, Berk Ali Çatal, Gökberk Demirci, Tolga Güleç, Burcu Kıratlı, Demet Şener ve Taner Rumeli kan verdi.

Vatandaşları kan bağışına destek olmaya çağıran Çelik, “Hiç kimse başına gelmeden, hastaneye düşmeden, kanın ne kadar değerli olduğunu bilmiyor. Biz başkasına faydalı oldukça, paylaştıkça, yardımlaştıkça çoğalıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Öğretir de “Sizlere bir çağrıda bulunmak üzere buradayım. Küçücük bir işlemle bir başkasına gerçekten candan bağlanın.” açıklamasında bulundu.

Deniz Uğur, kan vermenin kısa sürdüğünü belirterek, kan bağışının önemine dikkati çekti.

Kıratlı ise “Bir değil, iki değil, tam üç kişinin ve belki de daha fazla kişinin hayatının kahramanı olabilirsiniz.” ifadesine yer verdi.

Yılın ilk yarısında kan bağışları yüzde 8,5 arttı

Türk Kızılay, hastanelerdeki hasta ve yaralıların kan ihtiyacını karşılamak için 18 Bölge Kan Merkezi, 69 Kan Bağış Merkezi ve yüzlerce mobil ekibi ile ülke genelinde kan bağışı çalışmalarını 365 gün esasıyla sürdürüyor.

Kızılay, gönüllü kan bağışçılarının desteğiyle bu yılın ilk 6 ayında 1 milyon 489 bin 719 ünite kan bağışı alarak bir önceki yılın aynı dönemine göre kan bağışını yüzde 8,5 oranında artırdı.

Geçen yılın aynı döneminde 1 milyon 373 bin 166 ünite kan bağışı alan Türk Kızılay, 2025″te artan gönüllü bağışçı desteğiyle ülke genelinde kan ihtiyacının karşılanmasına büyük katkı sağladı.

Böylece bir önceki yılın aynı dönemine göre 116 bin 553 ünite daha fazla kan bağışı alındı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Turizmde “Terörsüz Türkiye” süreci: Türkiye”nin altın çağının kapıları aralanıyor

İşler, yaptığı yazılı açıklamada, barış ve güven ortamının hem yerli hem de yabancı turistlerin seyahat kararlarını doğrudan etkilediğini aktardı.Turistlerin tercihlerini belirleyen en önemli unsurun güvenlik olduğunu ifade eden İşler, “Türkiye”nin güvenli ülke imajının güçlenmesi, özellikle Avrupa ve Asya pazarlarında ciddi bir turist artışı sağlayacaktır. Türkiye turizmi, güvenlik endişesi nedeniyle tercih edilmeyen segmentlere tekrar açılacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin yıllarca terör nedeniyle yeterince değerlendirilemediğini dile getiren İşler, güvenliğin tesis edilmesiyle bu bölgelerin kültür, inanç ve gastronomi turizmi açısından cazibe merkezi haline geleceğini söyledi.İşler, terörün sona ermesinin yeni destinasyonlara kapı açacağını belirterek şunları kaydetti:”Mezopotamya, Şanlıurfa, Mardin, Van, Hakkari gibi iller dünya turizm haritasında çok daha fazla yer alacaktır. Yatırımcılar için ise en kritik unsur istikrardır. Terörsüz ortam, yerli ve yabancı yatırımcıların bölgeye olan ilgisini artıracaktır. Özellikle otel zincirleri, seyahat acenteleri, kruvaziyer ve havayolu şirketleri bölgeyi yeniden planlarına dahil edecektir. Turist sayısındaki artış, kişi başı harcamalara da pozitif yansıyacaktır. Özellikle üst gelir grubuna hitap eden özel turlar, lüks segment otelcilik ve kültür rotaları, terörsüz ortamda daha yüksek talep görecektir. Terörsüz bir Türkiye, Türk turizminin daha fazla çeşitlenmesine, yüksek gelirli turistlere ulaşmasına, bölgesel kalkınmayı hızlandırmasına, sadece deniz, kum ve güneş değil, 12 ay turizmi hedefleyen bir ülkeye dönüşmesine büyük katkı sağlayacaktır.””TURİZM BARIŞIN AYNASIDIR”Barış ortamının kalıcı hale gelmesinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda kültürel ve diplomatik açıdan da Türkiye”ye katkı sunacağını vurgulayan İşler, “Turizm barışın aynasıdır. Terörün sona ermesi ve silah bırakma süreci, Türk turizmi için altın bir çağın kapılarını aralamaktadır. Hep birlikte bu barış sürecini sahiplenerek, ülkemizi hak ettiği turizm zirvesine taşıyacağımıza inancımız tamdır.” ifadelerini kullandı.

Source: Www.star.com.tr


Trakya”da kamu binalarına “Terörsüz Türkiye”ye destek için Türk bayrağı asıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin yaptığı ülke genelinde cadde, sokak ve hanelerin ay yıldızlı bayraklarla donatılması çağrısı Trakya”da yankı buldu.Erdoğan”ın, partisinin 32. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”ndaki “Milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarı yıkılmaktadır. Bırakınız tedirgin olmayı, aziz milletimizin her bir ferdi bu tablodan dolayı sevinmeli, bayram etmeli, Türkiye”nin her sokağı, caddesi, her hanesi ay yıldızlı bayrağımızla donatılmalıdır.” çağrısı sonrası Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ”da kamu kurumu binalarına Türk bayrağı asıldı.Edirne”deki kamu binalarına sabah saatlerinde dev Türk bayrakları asıldı.AK Parti Edirne İl Başkanı Belgin İba, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti”nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde terörle mücadelede tarihi bir dönüm noktasına ulaştığını belirtti.40 yılı aşkın süredir Türk milletinin birliğine, kardeşliğine ve kalkınmasına kasteden bölücü terör örgütünün silah bırakmasının devletin kararlılığının ve milletin iradesinin açık bir göstergesi olduğunu aktaran İba, şunları kaydetti:”Türkiye artık enerjisini teröre değil, gençliğe, üretime ve kalkınmaya ayıracaktır. Evlatlarımızın ardından dökülen gözyaşları, inşallah artık başka analarımızın yüreğine düşmeyecektir. Terörsüz bir Türkiye artık bir hayal değil, adım adım gerçeğe dönüşen bir hedeftir. Milletimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla daha huzurlu ve güçlü yarınlara yürümeye devam edecektir.”Kırklareli”nde de tüm kamu kurumu binalarının cepheleri Türk bayraklarıyla donatıldı.AK Parti Kırklareli Merkez İlçe Başkanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın çağrısının bir emir telakki edildiği belirtildi.Açıklamada, “Vatanımızın birliği ve dirliği için şehitlerimizin aziz hatırasına, ay yıldızlı al bayrağımızın gölgesinde birleşmek için bayrağımızı gururla asıyoruz.” ifadesine yer verildi.Tekirdağ”da da kamu kurumu binalarının cephelerine Türk bayrakları asıldı.AK Parti İl Başkanlığınca yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın önderliğinde tarihi bir adımın atıldığı belirtildi.

Source: Www.star.com.tr


Unutma unutturma… İstanbul”da 15 Temmuz filmleri açık havada gösterildi

Etkinlikte konuşan 15 Temmuz Derneği Şehit ve Gazi Komisyonu Başkanı Ahmet Alkılıç, 15 Temmuz”u hiçbir zaman unutmadıklarını ve unutturmamaya çalıştıklarını söyledi.Alkılıç, “Burada daha çok gençlerimize yönelik etkinlikler düzenliyoruz. Türkiye”nin ve dünyanın her yerinde gençlerimize 15 Temmuz ruhunu ve kahramanlıkları anlatıyoruz.” dedi.15 Temmuz”da köprü girişinde vurularak gazi olduğunu kaydeden Alkılıç, “Birçok arkadaşımız orada şehit oldu. Bu millete, ülkeye, vatana ihanet edenlerin karşısında dimdik durmak için, gençlerimizi daha çok bilinçlendirmek için varız.” diye konuştu.GAZİLERİN UNUTULMAZ ANILARI15 Temmuz gazisi Abdullah Ergül ise darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçmesine rağmen yaşadıklarını unutamadığını söyledi.Ergül, “Köprüde şehit olan bir bacımızı kurtarmaya çalışırken 5 yerimden vuruldum. Vatanım için kanım döküldü. 15 Temmuz karanlık bir geceydi, milletin iradesini esir almaya çalıştılar fakat bu aziz millet o hainlere geçit vermedi.” dedi.O gece kimsede korku olmadığını, insanların sadece vatanını, milletini ve bayrağını düşündüğünü dile getiren Ergül, şöyle devam etti:”Kimse çocuğunu, anne babasını, en önemlisi canını düşünmeden sokaklardaydı. Köprüde şu anki anıtın orada insanlar vardı ve top mermisi attılar. Burası o gün Okçular Tepesi”ydi. Sabaha kadar ölümü öldüren insanlarla tanıştık. Ensemden, bacaklarımdan, karnımdan, elimden kurşun yemiştim ama canım yanmadı. Vatan sevgisi her şeyin önüne geçmişti. 9 yıl geçti ama buraya her geldiğimde acımayan yaralarım sızlamaya başlıyor. Unutmadık ve unutturmayacağız.”VATAN İÇİN VERİLEN MÜCADELE15 Temmuz gazisi Necmeddin Kılınç da o gece televizyondan kalkışma olduğunu duyunca sokağa çıktıklarını ve geceyi yakınlarıyla köprüde geçirdiklerini söyledi.Kılınç, “Yaylım ateşinde birçok kişi şehit oldu. Sonrasında ben kolumdan ve göğsümden vuruldum. Genç arkadaşlar bizi arabalarına aldılar ve hastaneye gittik.” dedi.Necmeddin Kılınç, toplumun bilinçlenmesi açısından 15 Temmuz”la ilgili programların düzenlenmesinin önemini vurguladı.

Source: Ramazan Yıldız


15 Temmuz Gazisi Turgut Aslan”dan gençlere çağrı

Başkentte, Fetullahçı Terör Örgütü”nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016″daki darbe girişimi sırasında şehit olan polisler için anma programı düzenlendi.Yenimahalle Spor Kompleksi”nde gerçekleştirilen program, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında, Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Türkiye Judo Federasyonu tarafından yapıldı.KATILIMCILAR VE DUYGUSAL ANLARCumhurbaşkanı Başdanışmanı ve 15 Temmuz Gazisi Turgut Aslan, Ankara Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Çelik, Türkiye Judo Federasyonu Başkanı Sezer Huysuz, Ankara Emniyet Müdürlüğü yöneticileri, polisler, şehit ve gazi yakınları ile çok sayıda vatandaşın katıldığı etkinlikte, 15 Temmuz gecesine ait güvenlik kamerası görüntüleri sinevizyonda gösterildi.Katılımcılar, darbe girişimi sırasında Ankara”ya atılan bombalar ve yaşanan saldırıların görüntülerini izlerken duygusal anlar yaşadı. Etkinlikte, FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Jandarma Genel Komutanlığında rehin alınarak başından vurulan Turgut Aslan’a dair görüntüler de sunuldu.TURGUT ASLAN’DAN GENÇLERE ÇAĞRIProgramda konuşan Aslan, darbeciler tarafından şehit edilen koruma polisi Hasan Gülhan ve tüm şehitlerin unutulmayacağını vurguladı. Genç kuşakların 15 Temmuz”u unutmaması gerektiğini belirten Aslan, “Ülkemizin el değiştirmesi amaçlanan o gecenin tekrar yaşanmaması için bu anmalar çok kıymetli. Gençlerimizin bilinçli olması şart.” dedi.DUA VE PLAKET TÖRENİKur”an-ı Kerim tilaveti ve duaların ardından Turgut Aslan’a günün anısına plaket takdim edildi.JUDO GÖSTERİLERİ VE MADALYA TÖRENİEtkinlikte 100’ün üzerinde yıldız ve genç judo sporcusu gösteri sundu. Judo Ankara İl Şampiyonası”nda dereceye giren sporculara madalyaları da verildi.Kadınlar 36 kilo kategorisinde birinci olan Zeynep Saygı madalyasını Turgut Aslan’ın elinden aldı.

Source: Ramazan Yıldız