Manisa’nın Ferdi’si…
Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek ’i, talihsiz biçimde kaybettiğimiz günlerde yurtdışındaydık. Çok uzaklarda olsak da sevgili başkanın acısını yüreğimizin derinliklerinde duyumsadık. Oralardan konuyla ilgili gelişmeleri üzüntüyle izlemeye çalıştık. O yörenin insanı olduğumuz ve Ferdi başkanı da çok sevdiğimiz için, cenazesine katılıp son görevimizi yapamamak üzüntümüzü daha da artırdı. Halkın büyük bir sevgiyle sahiplendiği Ferdi başkanın cenazesinde bulunamasak da katılan dostlarımızdan ve basına yansıyan haberlerden halkın ilgisinin ve sevgisinin yüceliğini gördük. Biz de bu yazımızla, değerli dostumuza son görevimizi yapmak istiyoruz. Bu yazıyı, sevgili başkanın anısına bir saygı duruşu olarak kabul edin. HALKÇI BAŞKAN ZEYREK Ferdi başkan, üç kuşaktır Manisa’da yaşayan bir ailenin çocuğuydu. Babası Manisa çarşısında berberlik yapan ve “Tıraşçı Ahmet” olarak anılan bir esnaftı. Dolayısıyla başkan Zeyrek, Manisa çarşısında büyümüş ve yetişmişti. Hemen herkesin evladı, kardeşi, ağabeyi, yakını, komşusuydu. Kentiyle bütünleşen ve özdeşleşen bir yöneticiydi. Onun bu halkçı yönü, her davranışına, söylemine ve eylemine yansıyordu. 31 Mart 2024 yerel seçiminde başkanlığı kazandıktan sonra, söz verdiği gibi herkesin başkanı oldu. Bu tutumunu da ayrım yapmadan tüm Manisa’yı ve Manisalıları kucaklayarak gösterdi. EGE’NİN EFESİ, ZEYBEĞİ Aslında birçok Manisalıda ve Egelide olduğu gibi Ferdi başkanda da güçlü bir efe ve zeybek ruhu vardı. Haksızlıkların, adaletsizliklerin üstüne korkusuzca yürüyordu. Çocukluk ve gençlik yıllarından beri hep halkın içinde olmuş, onlarla adeta bütünleşmişti. Sosyal yönleri çok güçlüydü. Bu halkçı ve mücadeleci yanını Mimarlar Odası Manisa Şube başkanlığı görevinde de sürdürmüş ve geliştirmişti. Yerel ve merkezi yönetimin yanlışlarına, kent suçlarına karşı aktif mücadele vermişti. Başkan adaylığı öncesinde CHP’nin il başkanlığını başarıyla yapmıştı. İşte bütün bu süreçlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile çok yakından çalışmış ve adeta siyasal yazgılarını bütünleştirmişlerdi. ÖRNEK BİR YÖNETİCİ-SİYASETÇİ Manisa aslında sol ve sosyal demokrat siyaset açısından zor ve zorlu bir yerdi. Bu kent yıllarca merkez sağ, muhafazakâr ve milliyetçi olarak tanımlanan siyasetçilerce yönetiliyordu. Öyle ki çok partili hayata geçildiğinden beri Manisa merkezinde CHP belediye başkanlığını kazanamamıştı. İşte 78 yıl sonra bu başarılıyordu. Üstelik yüzde 60’a yakın oy oranıyla ve 17 ilçenin 14’ünün başkanlığı kazanılarak. Tabii bu büyük başarıda başta CHP lideri Özgür Özel olmak üzere, CHP Manisa İl Başkanı İlksen Özalper ile ilçe başkanlarının ve belediye başkanlarının katkıları yadsınamaz. Ama hepsinden önemlisi, ortaya konulan birlik beraberlik ruhu ve hayata geçirilen örnek siyaset anlayışıydı. Manisa ve Manisalılar değişime, yeni isimlere inanmış ve güvenmişlerdi. MANİSA’NIN ÇAĞDAŞ TARZAN’I Bizim çocukluk ve ilk gençlik yıllarımızda, Manisa ünlü Tarzan’ıyla anılır ve bilinirdi. Bizler, doğa dostu ve Manisa tutkunu Tarzan’ın öykülerini dinleyerek yetiştik. O, doğayla iç içe yaşayan ve kentine tutkun örnek bir insandı. Yıllar sonra Manisa yine bir doğa ve çevre aşığı, kent sevdalısıyla Türkiye’nin gündemine geldi. Ferdi Zeyrek’i “Manisa’nın günümüzdeki çağdaş Tarzan’ı” olarak nitelendirmemiz elbette boşuna değil. Biliyor ve inanıyoruz ki yalnızca Manisa değil, Türkiye de onu unutmayacak. Yerel yöneticilikten ve belediye başkanlığından her söz açılışta, akla ilk gelen isimlerden olacak. Ferdi Zeyrek ismi şimdiden toplumsal ve siyasal belleğimize unutulmamacasına kazındı. Onun sosyal belediyecilik anlayışı, ardında bıraktığı projeleri daha etkin bir şekilde hayata geçirilerek anısı ve mücadelesi yaşatılmalıdır. Her daim ışıklar içinde olmasını içtenlikle diliyor; anısını ve mücadelesini yürekten selamlıyoruz. Zeyrek’in yerine büyükşehir meclisinden seçilerek bayrağı devralan yeni başkan Besim Dutlulu ’ya başarılar diliyoruz.
Source: Mehmet Şakir Örs
Pedal çevirmek için 40 gün namaz kılacaklar!
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) çocuklara bir öğün yemeği çok gördüğü bir eğitim ortamında AKP’li Konya Büyükşehir Belediyesi çocuklara ‘namaz kılma koşuluyla hediye’ dağıtacak. Ramazan Ayı’nda okullarda oruç tutana başarı belgesi veren anlayış bu kez de 40 gün sabah namazına giden çocuklara bisiklet verecek. Aç aç okula giden çocuklar düşünülmezken “Güle Oynaya Camiye Gel” isimli bu projeye katılan çocuklar sabah namazı karşılığında bisiklet sahibi olacak. Konya Büyükşehir Belediyesi ve Konya İl Müftülüğünün ortaklaşa yürüttüğü projeye 2016 yılında doğmuş çocuklar katılabilecek. Proje kapsamında, başvuru yaptığı camide 30 Haziran-18 Ağustos tarihleri arasında en az 40 gün sabah namazına giden çocuklara bisiklet hediye edilecek. “AİLELERİ TEŞVİK EDİYORUZ” Proje kapsamında bu zamana kadar 91 bin bisiklet dağıtıldığını açıklayan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, bu yıl da dağıtılacak 12 bin bisikletle birlikte 100 bin adedin üzerine çıkmayı planladıklarını ifade etti. Proje ile birlikte hem çocukları camiye alıştırdıklarını hem de Konya’ya değer kattıklarını savunan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Ailelerimizi bu güzel projeye katılmaları konusunda teşvik ediyor, 31 ilçemizdeki tüm çocuklarımızı 30 Haziran-18 Ağustos tarihleri arasında camilerimizi şenlendirmeye bekliyoruz” dedi.
Source: Taylan Gülkanat
U19 takımından anlamlı ziyaret
Türkiye Gelişim Ligleri Elit A Ligi”nde şampiyonluk yaşayan ve UEFA Gençlik Ligi”nde Avrupa ikinciliği elde eden Trabzonspor U19 Takımı, Marmaris”te anlamlı bir ziyaret gerçekleştirdi. Bordo-mavili gençler, Marmaris”teki özel bir okulun 1-A sınıfı öğrencisi Baybars Çakıroğlu”nun özel daveti üzerine ilçeye geldi. Onuralp Çakıroğlu, Muhammetcan Aktaş, Yakuphan Sarıalioğlu, Taha Emre İnce ve Turan Deniz Tuncer, öğrencilerle sohbet etti.
Source: Fotomaç
Türk Tarımsal Diplomasi Grubu neden kuruldu?
TARIM VE ORMAN ŞURASIİşte; çok kısaca ifade etmeye çalıştığım konularda, başka ifadeyle bütün bu konuları çok geniş bir çerçeve içinde ele almaya ve değerlendirmeye yönelik bir proje olarak ocakta başlayıp nisan sonunda tamamlanan Tarım ve Orman Şurası kapsamında yer alan Tarımsal Diplomasi Grubu yeniden yapılanarak çalışmalarına devam etme kararı aldı. Bu çok yeni bir gelişme ve çok somut, ümit verici bir sektörel girişim. Tarım, gıda ve ormancılık alanında 80 sektörel temsilcinin bir araya gelerek Türk Tarımsal Diplomasi Grubu (TTDG) adıyla ve tamamen gönüllü olarak yenilikçi bir vizyon ortaya koyması büyük ilgiyle karşılandı.“Derdimiz Türkiye’miz” diyerek yola çıkan TTDG, kuruluş amacını şu şekilde tanımlıyor: “Türk tarım, gıda ve ormancılık sektörlerinin dış tanıtımının ve uluslararası düzeyde temsil gücünün artırılması ve küresel iş birliklerinin güçlendirilmesi amacıyla çalışmalar yürütmek; bu alandaki farkındalığı artırmak, dünya ile entegre olmuş bir tarımsal diplomasi anlayışı geliştirmek, lobi faaliyetleri gerçekleştirmek ve tüm süreci sektörel bir seferberlik ruhuyla ele almak.”Önümüzdeki günlerde sizlere TTDG ile ilgili yeni bilgileri aktarmaya devam edeceğim. ZEYTİNİME DOKUNMAULUSAL Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Mustafa Tan, “Zeytinime dokunma” diyor ve haykırıyor: “25 yıldır bizler, milyonlarca zeytinci, Zeytincilik Kanunu’muzu ve Anadolu’nun binlerce yıllık kutsal mirası milyonlarca zeytin ağacımızı korumak için adı farklı ama özü aynı olan zeytinlik alanlarda madenciliğe izin veren yasa, yönetmelik değişiklikleri vb. gibi hemen her bir 2 yılda bir tekrarlanan girişimlerin hep karşısında durmak zorunda kaldık ve haklı mücadelemizde hep başarılı olduk. Madencilerin dur durak bilmeyen bu istemlerinden sonuncusu olan ve 2022’de Gazi Meclis’imizin reddettiği yasa değişiklik teklifi bir kez daha ısıtılıp 13 Haziran 2025 tarihinde yine hukuka aykırı bir istemle zeytincilik sektörünün karşı duruşuna ve zeytin ağaçlarının feryadına rağmen adeta bir dayatma şeklinde yeni bir teklifle TBMM’ye getirildi. Anlaşılan, madenci lobiler bu inatlarından ve adeta kan davasına dönüşen bu istemlerinden asla vazgeçmeyecekler. Bizler de bir kez daha ve daha güçlü bir sesle haykırıyoruz: ‘Milyonlarca zeytin üreticisinin ve kutsal zeytin ağaçlarının gazabına uğramadan, öncekiler gibi elinizi kutsalımızdan derhal çekin.’ Bunun için TBMM’nin sağduyulu değerli milletvekillerine talebimizi yineliyoruz: 13 Haziran 2025 tarihli ek yeni yasa değişiklik teklifi Taslağından zeytincilikle ilgili maddenin acilen geri çekilmesini, milyonlarca kişiden oluşan ülkemiz zeytincilik sektörünün çatı kuruluşu Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurulumuz adına talep ediyorum.” SEBZE-MEYVE TİCARETİNDE YENİ DÜZENLEMEADANA Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, çok iyi bir tarım entelektüelidir. Helva demeyi de halva demeyi de bilir, masanın iki tarafını da bilir. Bana gönderdiği yazıda, “Sebze ve meyve ticaretinde yeni düzenleme yapılırken cevaplamamız gereken sorular” başlığıyla çok somut sorular soruyor.“Hale bildirim mecburiyetinin ne faydası oldu? Üretim veya ticareti yapılan meyve-sebze hakkında bize doğru bilgi verebildi mi? Hal kayıt sistemindeki rakamlar ne kadar doğru? Meyve-sebze ticaretinde hale girme mecburiyeti üretici ve tüketiciye bir fayda sağladı mı? Market ve pazarlarda satılan meyve-sebzeye etiket koyma mecburiyeti var. Peki, hallerde durum nasıl? Ürünlerin üzerine etiket konuluyor mu? Hallere gelen alıcıların satılan ürünlerin hangi no’lu dükkânda ne kadara satıldığını ve ürün miktarını gösteren bir borsa salonu var mı? Türkiye’de kaç halde soğuk hava deposu var? En son yapılan değişikliğe göre üretici birliklerine haldeki dükkân sayısının yüzde 20’si tahsis edilecekti. Türkiye’de kaç üretici birliğinin halde yeri var? Türkiye’de hallerde kesilen hal ve rüsum vergileri toplamı yıllık ne kadar? Bu gelirlerin ne kadarı halleri iyileştirmek için kullanılıyor? Hallerde dükkân veya deposu olan marketler var mı? Bunlar üretici ya da tüketiciye nasıl bir fayda sağlıyor? Belediyelerin, halleri denetimi ve verdikleri hizmet yeterli mi? Üretilen yaş meyve-sebzenin yaklaşık yüzde 20’si fire olarak çöpe gidiyor. Ambalaj, nakliye ve depolama şartları yeterli mi? Belirlenen standartlar uygulanıyor mu? Haldeki alım satımlar tam olarak kayıt altında mı? Hallerde üreticiden tahsil edilen hamaliye ve aktarma gibi işçilik bedellerini kim belirliyor? Bunlarla ilgili resmi kayıt ve belge var mı?”Bu stratejik soruları özellikle Ticaret Bakanlığı yetkililerinin dikkatine sunmak isterim.
Source: İsmail Uğural
Bereketli Hilal’in Kilit Taşı Urfa
Uzun yıllar Urfa’nın tarihini, mesellerini, masallarını araştıran Mehmet Saraç, “Bereketli Hilal’in Kilit Taşı Urfa” da kentin ve bölgenin tarihini kendi anılarıyla harmanlayarak okuru büyülü bir geziye çıkarıyor. Kitabı okurken Urfa sokaklarında, binlerce yıllık tarihi eserler arasında dolaşırken, o bölgenin, binanın, kalıntının hem geçmişine hem bugününe Saraç’ın anıları eşliğinde tanıklık ediliyor. Bu kitabı, Sidar Yayınları yayımlamış.Dikkatimi ÇektilerTolga Gümüşay’ın “Kaçak Roman”ı yayımlandı. Çağdaş edebiyatseverlerin yanı sıra; felsefeye, İstanbul’a, kişisel gelişim ve koşu sporuna ilgi duyanlar arasında da çokça konuşulmaya aday bir yapıt. Merak uyandıran ismiyle dikkat çekiyor. Bu romanı da Remzi Kitabevi yayımladı.İstanbul Müzik Festivali başladıİstanbul Müzik festivali, Tekfen Filarmoni Orkestrası ve Bulgaristan Ulusal Filarmoni Korosu ile açılışını yaptı. İlk bölümde Hasan Uçarsu’nun “Toprak Sever Insanlar Birer Birer” aslı eserini ilk kez dinleyiciyle buluştu. İkinci bölüm ise Borodin’in Prens Igor operasından “Poloveç Dansları”na ayrıldı. Hem ilk bölümdeki doğa ve toprak betimlemesinde hem de poloveç danslarındaki timpani partisi, vurgu ve yüksek müzikaliteyle öne çıktı.Timpani sanatçısı Emre Günay, özellikle geçişlerdeki gerilim yaratımı ve dans ritimlerinin altını ustalıkla çizerek, orkestraya güçlü bir zemin sunması oldukça başarılıydı.Festivalin bu yılki Onur Ödülü opera sanatçısı ve eğitmen Prof. Mesut İktu’ya İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı tarafından verildi. Bu arada Mesut İktu’yu anlatan önemli bir kitap var, Mesut İktu- Cumhuriyet’in 50 Yıllık Sesi, h2o kitap yayımladı. Kitapta İktu’nun kişisel arşivinden sunulan belgelerin yanı sıra okuyucuya internet bağlantı adresleri verilerek “önemli” eserlerin dinlenilmesi de öneriliyor.Temmuzda Can Yayınları◊ Tomris Uyar’ın ilk kez 1981 yılında yayımlanan öykü kitabı “Yaz Düşleri Düş Kışları” hayatın içinden gelen, yalın, bütün olağanlığıyla akıp giden öykülerden oluşuyor. Heyecanla bekliyoruz.◊ Yasushi Inoue’nin 1949 yılında 22. Akutagawa Ödülü’ne layık görülen eseri “Boğa Güreşi”, gerçek bir turnuvaya dayanan, modern bir Japon klasiği.Kültür sanat emekçileri unutulmadı!Yeni Tiyatro & Yeni Sinema Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri 20 Haziran Cuma akşamı Torun Center’ın Büyük Sahnesi’nde gerçekleşecek, Korhan Abay ve Arzu Yanardağ sunumuyla sezonda başarı elde etmiş birçok kişi ve yapım ödül alacak. Bu törenin benim için başka bir anlamı daha var. Sinema sanatına verdiğim değer kadar kültür sanatın ülkemizdeki sürdürülebilirliği konusunda da duyarlı olmak gerekiyor.İşte bu nedenle başta Cansu Topcu olmak üzere Kerem Akça, Özgür Kalyoncu, Yasemin Arslan, Gülenay Börekçi, Nilgün Karataş, Seray Şahinler, Mehmet Erduğan, Tuğçe Çelik ve Hakan Dedeler’e ödül takdim edeceğim. Çünkü onlar gerçek kahramanlar. Ayrıca jüriye bana verecekleri ve bu güzel ekipte olduğumu hissettiren ‘Yeni Sinema Özgün Düşünce ve Fikir Ödülü’ için de teşekkür ederim.Sanatta ve edebiyatta 50. Yıl20 yıldır aralıksız yayınını sürdüren ve bu yıl yeni bir atılımla Yeni Sinema’yı da bünyesine alan Yeni Tiyatro Dergisi, 12. Uluslararası Emek ve Başarı Ödülleri ile 20 Haziran’da sezonu kapatıyor. Genel Yayın Yönetmeni ve Jüri Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Erbil Göktaş bu önemli gecede bu kez ödül vermek yerine ödül alacak ve kültür sanat hayatının 50’nci hizmet yılını kutlayacak. Yolun açık olsun Erbil Göktaş!Kim ne okuyor?◊ Dida Kaymaz, Piraye’nin “Seyir” adlı eserini okuyor.◊ Zerrin Tekindor, Ferzan Özpetek’in “Saklı Yürek” adlı eserini okuyor.◊ Hira Tekindor, Hikmet Hükümenoğlu’nun “Harika Bir Hayat” adlı eserini okuyor. ◊ Burçak Gönül, Haruki Murakami’nin “Şehir ve “Belirsiz Duvarları” adlı eserini okuyor.
Source: Sayım Çınar
Cemil Tugay: Duyarsız olmaya kimsenin hakkı yok
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İnci Vakfı tarafından üçüncü kez düzenlenen Hasat Hibe Programı’nın finaline katıldı. Alsancak Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde gerçekleşen buluşmada 2025 finalistleri proje sunumlarını yaptı. Cevdet İnci Eğitim Vakfı’nın yürüttüğü, gençlerin sosyal fayda odaklı ve sürdürülebilirlik temelli projelerini desteklemeye yönelik bir proje olan Hasat Hibe Programı’na İzmir Büyükşehir Belediyesi de sürdürülebilirlik alanında katkı sundu. İzmir Büyükşehir Belediyesi Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı bünyesinde Sürdürülebilirlik ve Kent Stratejileri Şube Müdürü olarak görev yapan Enver Emre Uysal, İnci Vakfı Güç Kaynağı Yönetim Kurulu Başkanı Ece Elbirlik Ürkmez, İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Neşe Gök ve finalistlerin yer aldığı programda destek kazanan projeler de açıklandı. “İZMİR’E KÖTÜ DEMEK İÇİN KÖTÜ BİR İNSAN OLMAK LAZIM” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, içinde yaşadığımız şehrin, zamanın güncel sorunlarına baktığınız zaman kendimizi iyi hissetmediğimizi belirterek “Bunun nedeni İzmir’in kötü bir şehir olması değil. İzmir çok güzel bir şehir. İzmir dünyada eşi benzeri olmayan bir şehir. İnanılmaz bir doğal yapısı, muhteşem bir körfezi var. Eşi benzeri az bulunur Kuş Cenneti burada. Havzalarında inanılmaz tarım toprakları, doğal kaynaklar var. Adeta bu şehir insanlara ‘Gelin buraya yerleşin, bu güzelliklerin keyfini çıkarın, tarım yapın, hayvancılık yapın, deniz kenarında oturun, şarkılar besteleyin’ demiş. İnsan, güzelliğe aşık, iyilik arayışında olan bir varlık. Bu güzellikleri görmezden gelemediği için gelmiş buraya yerleşmiş. Burası, Homeros’un da yaşadığı topraklar, tıbbın da doğduğu topraklar olmuş. Ama bu şehir en güzel yaşam şeklini ticaret yapmakta, liman kurmakta bulmuş. İzmir bu şekilde muhteşem çoklu bir kültüre de ev sahipliği yapmış. Bunların izlerinin üzerinde yaşıyoruz, bu izlerle komşuyuz. Bunlar sadece arkeolojik miraslar değil. İzmir’e kötü demek için kötü bir insan olmak lazım. Böyle bir şehre kötü denmez” dedi. “GELİŞME, KALKINMA, BÜYÜME DERKEN SINIRLARI AŞTIK” İnsanlığın karşı karşıya kaldığı sorunlara değinen Başkan Tugay, “Hiçbir zaman görmediğimiz kadar sıcaklık rekorları görüyoruz, kuraklığı yaşıyoruz. Çevremizdeki ekosistemin değiştiğini net olarak görüyoruz. Biz nerede hata yaptık? Bu önemli bir soru. Gelecekte ne olacak? Biz yaşarken ne göreceğiz? Bizim çocuklarımız ve torunlarımız ne görecek? Bu sorular akla geliyor. Biz elimizdeki kaynakların sınırlı olduğunu algılayamamakla hata yaptık. Gelişme, kalkınma, büyüme derken sınırları aştık. Cahil olmaya ve duyarsız olmaya kimsenin hakkı yok. Ne yaşadığımızı ve ne yaşayacağımızı doğru görmemiz, bilimle, akılla, mantıkla yol almamız gerekiyor. Bunların zorunluluğu içindeyiz. İnsan, özel bir varlık. Bu durum insanlığa yakışmıyor” diye konuştu. “UMUT HER BİRİNİZDE” Başkan Tugay, kapıdan kapıya atık toplama projesini İzmir’de hayata geçirdiklerini de belirterek “8 mahallede evlerde ayrıştırarak çöpleri toplamaya başladık. 2 senelik bir hedef koyduk. İzmir’in tamamında çöpleri evlerden ayrıştırarak toplamaya başlayacağız. Bunu zorunlu hale getireceğiz. Artık geri dönüşüm atığını kimse normal çöpe atamayacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu konuda çok duyarlı ve çalışkan. Sorunları çözmek lazım. Mazeretler önümüzdeki yıllarda yaşayacağımız gıda krizini, açlığı açıklamaya yetmeyecek. Bu mazeretleri kimse dinlemeyecek. Umut sizde. Umut her birinizde. Ama bunu israf etmemelisiniz. Bu umudu büyütmek, yaymak için bugüne kadar ne yaptıysanız onun on, yüz katı kadar çaba göstermelisiniz. Durmamalısınız. Dünyayı sizler gibi insanlar kurtaracak. Bu duyarlılığa sahip insanlar daha cesur, girişken, daha aktif olmazlarsa sorunlar çözülmeyecek. Ben son nefesimi verdiğim ana kadar bu mücadelenin bir yerinde, bir parçası olacağım” diye konuştu. “EV SAHİPLİĞİ YAPMAKTAN MUTLUYUZ” İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin etkinliğe ev sahipliği yapmasından dolayı mutluluk duyduğunu aktaran Sürdürülebilirlik ve Kent Stratejileri Şube Müdürü Enver Emre Uysal, Sürdürülebilir Bir İzmir Çağrısı’nın önemine dikkat çekti. Şube Müdürü Enver Emre Uysal, Başkan Tugay’ın öncülüğünde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü çalışmalardan örnekler verirken, “Bugün burada bir çalışma yaparken ayak izlerimize çok dikkat ettik. Bu farkındalığı biraz göstermek istiyoruz. Bu durumun tüm hayatımıza etki edeceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. İnci Vakfı Güç Kaynağı Yönetim Kurulu Başkanı Ece Elbirlik Ürkmez de, “Bugün burada geleceğe dair kolektif bir umut için buluştuk. Umut da tıpkı bir tohum gibidir, emekle, sabırla buluştuğunda filizlenir. Hasat hibe programı da bu. Yalnızca bir hibe desteği değil. Bir yaklaşımın ifadesi. Sürdürülebilir bir dünya olmadan diğer tüm miraslar anlamını yitiriyor. Gelin geleceği birlikte tasarlayalım. Gelecek hasadı hepimize ilham ve cesaret getirsin” diye konuştu. Kurumsal faaliyetlerinden örnekler veren İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Neşe Gök ise, “Çevreye, topluma, tüm paydaşlarımıza ortak fayda yaratmayı temel bir sorumluluk olarak görüyoruz. Biz inanıyoruz ki gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak sadece iyi bir hedef değil kuşaklar arası bir görevdir” dedi. Başkan Tugay, Sürdürülebilir1İzmir Ödülü ile Sürdürülebilir1İzmir Jüri Ödülü’nü proje ekiplerine takdim etti. HASAT HİBE PROGRAMI Hasat Zamanı 2025 etkinliği, Cevdet İnci Eğitim Vakfı ev sahipliğinde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sürdürülebilirlik sponsorluğuyla yürütülen Hasat Hibe Programı kapsamında desteklenen projelerin kamuoyuna tanıtıldığı ve ödüllerin takdim edildiği bir paylaşım ve görünürlük buluşmasıdır. Bu yılki özel çağrı olan Sürdürülebilir1İzmir, BM’nin 11. Sürdürülebilir Kalkınma Amacı olan “Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar” odağında kurgulandı. Etkinlik, genç akademisyenlerin ve araştırmacıların kente dair sürdürülebilirlik perspektifiyle geliştirdiği fikirleri kamuoyuyla buluşturuyor, yerel yönetimle bilgi toplumu arasında köprü kuruyor. Etkinlik, aynı zamanda disiplinler arası yaklaşımla geliştirilen projeler üzerinden İzmir’in doğa dostu, krizlere dayanıklı, adil ve kapsayıcı bir şehir olma vizyonuna katkı sağlamayı hedefliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu etkinlikte yer alarak gençlerin bilgi ve yaratıcılığını İzmir’in sürdürülebilirlik hedefleriyle buluşturmayı hedefledi. Sadece finansal destek sunmak değil, aynı zamanda bilimsel fikirlerin politikayla, stratejik yönetişimle ve yerel halkın ihtiyaçlarıyla buluşmasını sağlamayı önemsedi. Hasat Hibe Programı Sürdürülebilir1İzmir Özel Çağrısı, aynı zamanda İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’ın vizyonunda şekillenen sürdürülebilirlik temelli dönüşümün kamusal bir parçası.
Source: İzmi̇r / Cumhuriyet
Pickleball Şampiyonası’nda taht Muğla’nın
Türkiye de ilk kez düzenlenen Pickleball Şampiyonası 8-13 yaş kızlar kategorisinde Muğla’nın Menteşe ilçesinden Ada Sarıgül, namağlup Türkiye Şampiyonu olarak tarihi bir başarıya imza attı. Ada Sarıgül ayrıca, Ağustos ayında gerçekleştirilecek olan Milli Takım kampına davet edildi. Menteşe Belediye Spor’un genç yeteneği Ada Sarıgül, önce Muğla İl Şampiyonası’nı, ardından Denizli’de düzenlenen Ege Bölge Şampiyonası’nı kazanarak adını Türkiye Finalleri’ne yazdırdı. Türkiye genelinden 1500 sporcunun katıldığı şampiyonada 8-13 yaş kızlar kategorisinde üç turnuva boyunca hiç mağlup olmayan Ada, Türkiye Şampiyonu olarak Muğla’ya büyük gurur yaşattı. EGE BAŞARISINDAN TÜRKİYE FİNALLERİNE 30 Mayıs – 1 Haziran tarihleri arasında Denizli’de gerçekleştirilen Ege Bölgesi Şampiyonası’nda Menteşe Belediye Spor sporcuları önemli dereceler elde etti. Gösterdikleri performansla Türkiye nin en iyi 10 sporcusu arasına giren ekip, Türkiye Şampiyonası finallerine katılmaya hak kazandı. DİĞER KATEGORİLERDE DE MENTEŞE İMZASI Pickleball Türkiye Şampiyonası nda başarı yalnızca Ada Sarıgül ile sınırlı kalmadı. Aynı yaş grubunda erkekler kategorisinde yarışan Mehmet Can Özkan, Türkiye üçüncüsü oldu. Ayrıca, Menteşe Belediye Spor Tenis ve Pickleball antrenörü Ferhat Küçükefe, partneri Görkem Bal ile birlikte çiftler kategorisinde Türkiye üçüncülüğü elde etti. Elde edilen bu dereceler Menteşe’de büyük sevinçle karşılandı. BAŞTA ALIŞAMADIM AMA ŞİMDİ TÜRKİYE ŞAMPİYONUYUM Tenise 9 yaşında başladığını belirten Ada Sarıgül, Pickleball’a geçiş sürecini şu sözlerle anlattı: Önce teniste gelişmeler gösterdim. Daha sonra Ferhat Hocam beni Pickleball’a başlattı. Başta alışmakta zorlandım ama zamanla il, bölge ve Türkiye şampiyonasına kadar ilerledim. Pickleball, tenise göre daha rahat çünkü hem saha daha küçük hem de raket daha hafif. Bu da oyuna daha hızlı adapte olmamı sağladı Turnuvadaki en unutulmaz anını da paylaşan Ada, yarı finalde kendisi için özel bir maç oynadığını belirtti: Yarı finaldeki rakibim daha önce yakın arkadaşımı elemişti. Elimden geleni yaptım ve maçı kazandım. Finalde biraz heyecanlandım ama daha önce yendiğim bir rakip olduğu için kendime güveniyordum. Geriye düştüğüm anda hocam mola aldı, ne yapmam gerektiğini anlattı. Onun dediklerini uyguladım ve Türkiye Şampiyonu oldum ANTRENÖR KÜÇÜKEFE: ADA, JİMNASTİK TEMELİYLE GELDİ, TENİSTE PARLADI Ada’nın gelişim sürecini anlatan Menteşe Belediye Spor antrenörü Ferhat Küçükefe, 22 yıldır tenis antrenörlüğü yaptığını belirtti. Küçükefe, Ada’yı ilk olarak annesiyle birlikte tanıdığını anlatarak şu ifadeleri kullandı: Annesi tenise ilgi duymaya başlayınca Ada da onu izlemeye geldi. O sırada fark ettik ki Ada’nın jimnastik geçmişi var, kas grupları gelişmiş, refleksleri güçlü. Yaz kursunda başladı, çok hızlı adapte oldu. İlk 6 ayda turnuvalarda boy göstermeye başladık. Türkiye birincilikleri, ikincilikleri geldi. Ada için yazın tatil yoktu; sıcağın altında çift antrenman yaparak hazırlandık 2 GÜNDE PICKLEBALL OYNAMAYA BAŞLADI Mart ayında Pickleball branşında birinci kademe antrenörlük belgesini aldığını belirten Küçükefe, bu yeni branşı hemen öğrencileriyle tanıştırdığını söyledi: Pickleball branşı henüz çok yeni. Tenise çok benziyor ama raketi daha küçük, saha daha dar. Ada ile ‘hadi deneyelim’ dedik. İlk başta masa tenisine benzetti, alışamadı ama yaklaşık dört saatlik çalışmanın ardından oynamaya başladı. 2 gün içinde Pickleball’a adapte oldu MENTEŞE DEN MİLLİ TAKIMA Türkiye Şampiyonluğu’nun ardından Ada Sarıgül, Ağustos ayında düzenlenecek olan Pickleball Milli Takım kampına davet edildi. Pickleball; Badminton, tenis ve masa tenisini harmanlayan bu spor, genellikle bir voleybol sahasına benzer boyutlardaki alanlarda, hafif toplarla oynanıyor.
Source: Habertürk
Gaziantep Büyükşehir”in yaz okulları başlıyor! Nasıl kayıp yaptırılacak?
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı birimler tarafından çocukların yaz tatilini verimli geçirmesi için düzenlediği yaz okulları başlıyor.
Kültür, spor, bilgi dolu etkinliklerin yer alacağı yaz okullarında çocuklar, vücutlarını dinç tutarken, sanat ve meslek edindirme kurslarının düzenlendiği etkinliklerle keyifli vakit geçirecek.
2025 YAZ TATİLİ ATÖLYELERİ HAZIRLIKLARINI TAMAMLADI
Büyükşehir Belediyesi Kültür, Sanat ve Bilim Daire Başkanlığı tarafından düzenlenen yaz tatili atölyeleri de hazırlıklarını tamamladı.
Birçok içeriğin yer aldığı çocukların eğlenerek öğrenmesini amaçlayan etkinliklerle dolu kurslar, Gaziantep Çocuk Sanat Merkezi, Merkez Çocuk Kütüphanesi, Güvenevler Çocuk Kütüphanesi, Hasan Celal Güzel Çocuk Kütüphanesi, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşça Çocuk Kütüphanesi, Bebek Kütüphanesi, Oyun ve Oyuncak Müzesi, Panorama 25 Aralık Müzesi, Hamam Müzesi, Kayna Sabun ve Pekmez Müzesi, Müzeyyen Erkul Bilim Merkezi, Gaziantep Kent Arşivi ve Araştırma Merkezi’nde yapılacak.
Yaz dönemi boyunca devam edecek atölyeler ve kurslara belirlenen yaş aralığı ve tarihlerdeki kurslara katılmak isteyen öğrenciler, https://gaziantepkultursanat.com/duyuru-2025-yaz-tatili-atolyeleri-basliyor-181 web sayfasında yer alan kitapçıktan katılmak istediği kursun başvurusu için irtibat numarası, yaş aralığı ve eğitim bilgilerine ulaşabilecek.
GASMEK’İN YAZ OKULLARI 23 HAZİRAN’DA BAŞLIYOR
Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Gaziantep Sanat ve Meslek Eğitim Kursları (GASMEK) tarafından 23 Haziran 2025’te başlayacak olan yaz okulu, çocuklara kültürel, sanatsal ve mesleki alanlarda zengin bir eğitim imkanı sunuyor.
Yaz okulu programı kapsamında 32 merkezde 8-15 yaş arası çocuklar ücretsiz olarak bilişim teknolojileri, robotik kodlama, gastronomi eğitimi, din eğitimi, resim ve sanat eğitimi, dil eğitimi, el sanatları, Türk İslam Sanatları ve müzik ve sağlık eğitimleri gibi alanlarda çocuklar hem öğretici hem de keyifli bir yaz tatili geçirecek.
Veliler, çocukları adına online olarak www.gasmek.org.tr adresi üzerinden kayıt yaptırıp ayrıntılı bilgi için 0342 335 27 00 numarasını arayabilecek.
ÇOCUKLAR TATİL BOYUNCA ZİNDE KALACAK
Büyükşehir Belediyesi Eğitim, Gençlik Hizmetleri ve Spor Daire tarafından 30 tesiste organize edilen yaz spor okullarıyla çocuklar daha sağlıklı bir yaz tatili geçirecek.
Sağlıklı bir yaşam biçimi kazandırmak amacıyla da düzenlenen yaz spor okullarına 7-14 yaş arası çocuklar 25 Haziran – 30 Ağustos tarihleri arasındaki etkinlikler için spor.gaziantep.bel.tr adresinden online başvuru yaparak katılabilecek.
Gaziantep genelinde faaliyet gösteren 30 tesiste basketbol, voleybol, karate, tekvando, tenis, atletizm, badminton, satranç, yüzme, jimnastik, pilates, kick boks, muay thai, futbol, judo, yüzme ve güreş branşlarında açılacak spor okullarının yanı sıra 11 spor salonu, 13 yüzme havuzu, 1 tenis kompleksi ve 5 futbol sahasında da çocuklar hem eğlenip hem de spor yapabilecek.
“Spor Şehri Gaziantep” vizyonuyla 2025 yaz dönemine dopdolu bir programla giriyor. Spor merkezleri bünyesinde düzenlenen yaz okullarıyla çocuklar hem eğlenecek hem de öğrenecek.
EKOLOJİ YAZ OKULU BAŞLIYOR
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Ekolojik binada 9-12 yaş arası için ücretsiz yaz okulu başlıyor.
Eğitimlerde çocuklara hava, su, toprak, iklim krizi ve biyolojik çeşitlilik konularında da özel etkinliklerle bilgiler verilen yaz okulu 7-12, 21-25 Temmuz ve 11-15, 18-22 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek.
Okullara katılmak isteyen vatandaşlar bilgi için 0538 271 37 57 veya 0342 211 12 00/ 8594 numaralarını arayabilir.
Source:
ASKİ’ye tepki! “Bu kadar duyarsız olmaya hakkınız var mı?”
YOLUN TAMAMI KAZILDIKasım Sacide Ener Ortaokulu’nun da bulunduğu yoğun trafikli caddede yolun tamamının kazılması sonucu, bölge toz, toprak ve derin çukurlarla dolarak yürünemez hale geldi. Mahalle sakinleri, ASKİ ve belediye yetkililerine seslenerek yaşanan bu soruna kayıtsız kalınmasına tepki gösterdi. “Bu kadar duyarsız olmaya hakkınız var mı?” diyerek yetkilileri göreve davet eden vatandaşlar, yaptıkları tüm müracaatlara rağmen hiçbir adım atılmadığını ifade etti.VATANDAŞ GÖREVE ÇAĞIRDIMahalle halkı, acilen yolun yeniden düzenlenip, kullanılır hale getirilmesi için görevlileri acilen göreve davet etti. Kasım Sacide Ener Ortaokulu çevresinde öğrencilerin ve vatandaşların güvenliğinin tehlikede olduğu belirtilirken, yetkililerin çözüm için adım atmaması tepki çekiyor. Yetkililerden, bölge sakinlerinin mağduriyetine son vermek için gerekli çalışmaların hızla başlatılması bekleniyor.
Source: Erdal Fernergiz