“Toplumsal Etkinlikler – Sevgi, Yardım ve Dayanışma”

Sevgi ve saygıyla

Basındaki yarım asrı aşkın tecrübesiyle meslektaşlarına yol gösteren, “abilik” yapan duayen gazeteci Akbay, 7 Mart 2019’da aramızdan ayrılmıştı.

Gazetemizin sahibi Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay için bugün, 6. ölüm yıldönümü nedeniyle Zincirlikuyu’daki kabri başında bir tören düzenlenecek.

Genç gazeteci Akbay daktilonun başında.

TUTKUYLA BAĞLIYDI

1939 yılında dünyaya gelen Ertuğrul Akbay, Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra üniversite eğitimini tamamladı.

Gazeteciliğe1965 yılında Hürriyet Gazetesi spor servisinde başladı. Ardından Günaydın Gazetesi’nde yurt dışı muhabiri olarak görev yaptı. Mesleğine büyük bir tutkuyla bağlı olan Akbay, gece gündüz demeden çalışarak Türk basınının unutulmaz isimleri arasında yer aldı.

‘GÖLGE ADAM EFSANESİ’

Akbay, 1980’li yıllarda “Gölge Adam” adıyla yaptığı haberleriyle ününe ün kattı. Hollywood starlarından dünya liderlerine kadar birçok isme ulaştı. Gündem yaratan röportajlarda her zaman onun imzası vardı.

1985 yılında ‘’Gölge Adam’’ adıyla kendi gazetesini çıkarıp, iş dünyasındaki yolsuzlukları yazdı. 1989 yılında Gırgır ve Fırt dergilerini satın aldı. “24 saat çalışan gazeteci” olarak tanınan Akbay için imkansız diye bir şey yoktu. Ulaşılması güç insanlara ulaştı. Yaptığı özel haberlerle sayısız ödül aldı.

Gazetemiz SÖZCÜ’nün kurucusu Burak Akbay’ın babası olan Ertuğrul Akbay, geçirdiği ani rahatsızlık sonucu 2 Mart 2019 günü Yeditepe Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırldı. Efsane gazeteci Akbay, 7 Mart 2019’da sabah saatlerinde hayata veda etti. Kendisini bir kez daha saygı ve özlemle anıyoruz…

Akbay’ın “Yaş 75 Yolun Yarısı” adlı kitabı öylesine ilgi gördü ki, her imza gününde uzun kuyruklar oluştu. Birçok ilde konferanslar vererek sağlık sırlarını paylaştı.

Sağlık sırlarını halkla paylaştı

Akbay’ın kaleme aldığı “Yaş 75 Yolun Yarısı” kitabı da ülke çapında büyük ilgi çekti. Akbay, sağlıklı yaşam sırlarını okurlarıyla paylaşmanın heyecanını yaşadığı kitabında yarım asıra yaklaşan gazetecilik anılarına da geniş yer verdi.

“Ben ne doktorum, ne diyetisyen, ne de spor hocasıyım… Ben bir kobayım” önsözüyle başlayan kitabında kendi deneyimlerini okurlarıyla paylaştı.

‘’Ben başardım, faydasını gördüm. Siz de yapabilirsiniz, bunun için özel bir yetenek gerekmiyor’’ diyen Akbay, her yaşta nasıl fit kalınacağının püf noktalarını tek tek açıkladı. Katıldığı televizyon programlarında verdiği bilgiler büyük ilgi çekti.

Her röportajı Türkiye’nin gündemi oldu

Meslektaşları tarafından “olmazı olur yapan gazeteci” olarak tanımlanan Ertuğrul Akbay’ın dilinde ‘imkansız’ kelimesinin karşılığı yoktu… 1976 yılında ABD seçimlerini izledi ve Başkan Ford’dan demeç almayı başardı. Meslek hayatı boyunca Celal Bayar’dan Süleyman Demirel’e, Bülent Ecevit’ten, Necmettin Erbakan’a, Turgut Özal’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na kadar birçok siyasetçiyle gündeme damga vuran röportajlar yaptı. Bu röportajlarında siyasi isimler bilinmeyenlerini hep O’na açıkladı. Sıra dışı fotoğraflarıyla da dikkat çeken her röportajı büyük bir ilgiyle okundu.

Demirel ile röportajda.

Türk basınına kendi tarzını getirdi

Ertuğrul Akbay, gazetecilik mesleğine adım attıktan kısa süre sonra farkını hissettirmeye başladı. Klasik gazetecilikten uzak, yepyeni bir anlayış getirdi, kendi özel tarzıyla tüm dikkatleri üzerine çekti.

Kongo’daki Pigmeler’le ilgili yaptığı yazı dizisi çok ses getirdi. Hint fakirleri arasında aylarca birlikte yaşayıp izlenimlerini okurlarla paylaştı. Dünyada adım atmadık ülke bırakmadı.

Turgut Özal’la hem bilek güreşi hem röportaj.

Mesleğinden hayatı boyunca kopmadı

Ertuğrul Akbay, çok sevdiği mesleği gazeteciliğe ilk günkü heyecanla devam etti. SÖZCÜ’de de sağlıklı yaşama dair yazılarının yanı sıra spor ve siyaset dünyasının ünlü isimleriyle de röportajlar yaptı.

Akbay, “Duyduğum sosyal sorumluluk nedeniyle tecrübelerimle elde ettiğim bilgileri, herkes yararlansın diye yazılı ve görsel medyada anlatmaya çalışıyorum” diyerek idealist kişiliğini yansıtıyordu.

Kemal Kılıçdaroğlu ile.

Source: Haber Merkezi


Cem Mumcu’dan ‘Çile Bülbülüm Çile’ resimleri

Mesleki başarısının dışında biz onu yazarlığı, yayıncılığı ve ressam kişiliği ile de tanıyoruz. Hikâye, roman, deneme, şiir dalında pek çok kitabı var. Artistik yaratıcılık ve sanat psikoloji üzerine dersler veren, bu alana yönelik dergiler yayımlayan Mumcu, 2016 yılından itibaren kendini çizgiler ve renklerle ifade ettiği eserlerini de sanatseverlerle buluşturuyor.Son sergisi ‘Inhibition/Exhibition’ (Çile Bülbülüm Çile), 1 Mart’ta Beyoğlu Belediyesi İstiklal Sanat Galerisi’nde açıldı. Küratörlüğünü Derya Yücel’in yaptığı sergide hem kişisel hem de toplumsal düzeyde kendini ifade etme cesaretine dair bir hikâye anlatıyor. Farklı ebatlarda 229 eserin yer aldığı ve mekânın iki katına yayılan sergi ‘Inhibition’ (bastırma) ve ‘exhibition’ (sergileme) arasındaki gerilime odaklanıyor. Tıpkı insan psikolojisinde olduğu gibi.‘Çile Bülbülüm Çile’ kısmı ise bu ikilemi arabeskvari bir dille, hepimizin anlayacağı şekilde özetliyor. Bülbülün çilemesi yani şakıması, kendini ifade etmesi demek. Ama bu şakımanın divan edebiyatındaki en klasik metaforlardan biri olduğunun da altını çizmek ve güle olan aşkının bir çileye dönüştüğünü de unutmamak gerek. Cem Mumcu’nun uzmanlık alanını ve serginin başlığını düşününce insan resimlere bir başka gözle bakmaya başlıyor. Terapi koltuğuna sanatçıyı uzatmış gibi kendinizi resimleri tahlil etmeye çalışırken buluyorsunuz. En azından ben böyle bir hisse kapıldım. Neyse Cem Mumcu bunu da düşünmüş olmalı, duvarlara yazdığı satırlarla ve dizelerle duygu durumuna dair ipuçları veriyor zaten.“Sanat toplumun dayattığı normlar ve sınırlamalar ile bireyin içsel çatışmaları arasında bir köprü kurarak, bastırılmış ya da bastırılmaya zorlanmış duyguların, düşüncelerin ve özgürleşme arzusunun dışa vurulmasıdır” diyen Cem Mumcu’nun eserleri; kelimelerin, hislerin ve anlamların ifadeci bir tavırla görselleştirilmesiyle şekilleniyor.Serginin sonunda terapi koltuğuna siz uzanarak kendinizde bastırdığınız ya da gösterdiğiniz yanlarınızla yüzleşiyorsunuz.Kulaklarınızda bir bülbül çilemesiyle…PİYANO BAŞINDA 50 YILTÜRKİYE’nin en güzel konser sahnesinde düzenlenen Antalya Akra Caz Festivali’nin 8’incisi bu yıl 14-31 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek. Akdeniz ve Bey Dağları’nın büyüleyici manzarası eşliğinde Akra Antalya’nın açık hava sahnesinde yapılan festivalin açılışını 14 Mayıs’ta caz, rock ve dünya müziği türlerini harmanlayan Ibrahim Maalouf yapacak. 17 albüm ve prestijli Grammy adaylığının ardından yeni projesi ‘Ibrahim Maalouf & The Trumpets of Michel-Ange’ ile dinleyenleri cazın Levanten tınılarına götürüyor.Festival; 30-31 Mayıs tarihlerinde dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say’ın ‘Piyano Başında 50 Yıl’ temalı iki özel konseriyle son bulacak. Fazıl Say’a caz aranjmanlarında, davulun önemli isimlerinden Ferit Odman eşlik edecek.Festivalde; Alân, Blue Kiss Collective ve Emre Berk Trio’nun sahne alacağı ‘Akra Genç Caz’ konseri 16 Mayıs; Grammy ödüllü gitarist ve multi-enstrümantalist Richard Bona ve grubu 17 Mayıs; caz vokalinin en önemli isimlerinden Kurt Elling, gitarist Charlie Hunter ve SuperBlue 21 Mayıs; R&B, blues, pop ve cazı şiirsel bir duyarlıkla harmanlayan Melody Gardot 23 Mayıs; Afrika’nın ruhunu müziğine yansıtan, vokalist ve gitarist Fatoumata Diawara 24 Mayıs; dünyaca ünlü saksafon sanatçısı Igor Butman, Moskova Caz Orkestrası ve vokalde Fantine 28 Mayıs tarihinde sanatseverlerle buluşacak.AKDENİZ’İN BAĞIMSIZ KİTAPÇILARI BİRLEŞTİ İTALYA, Türkiye, Yunanistan, Filistin, İsrail, Fas, İspanya ve Fransa’dan dokuz bağımsız kitapçının bir araya gelmesiyle oluşan Mediweaves, Akdeniz’in jeopolitik coğrafyasının kültürel rolü ve günümüzde bağımsız kitapçıların görevi üzerine kafa yoran uluslararası bağımsız bir kitapçılar ağı.Farklı ülkelerden edebiyatçıların diyalog kurabileceği, ortak, barışçıl ve kültürlerarası bir vizyonun oluşturulması hayali ile ilk etkinliğini geçtiğimiz ekim ayında Sicilya’nın Siraküza kentinde gerçekleştiren Mediweaves, Türk edebiyatını odağına alarak, Ayfer Tunç, Ece Temelkuran ve Gündüz Vassaf’ı İtalyan okurlar ile buluşturdu.Bu buluşmanın devamı niteliğindeki İstanbul’daki festivalde, ödüllü İtalyan yazar Veronica Raimo 17 Mart’ta, program yapımcısı Eylül Görmüş ve çevirmen Eren Cendey ile birlikte gerçekleştireceği sohbette Türk okurlarla bir araya getirecek.Festivalin ikinci gününde ise Yapı Kredi Kültür Sanat – Loca’da ödüllü bir diğer yazar Şebnem İşigüzel, birçok Türkçe eseri İtalyanca’ya çeviren Nicola Verderame ile kitapları hakkında sohbet edecek.Bağımsız kitapçıların böyle bir organizasyona imza atması çok anlamlı.

Source: İhsan Yılmaz


‘Kardeşlik köprüsü’

Türkiye’deki Çerkeslerin en büyük çatı kuruluşu KAFFED, ‘Suriye Çerkes Hayır Derneği’ ve ‘Anda Derneği’ işbirliğiyle başlattığı Suriye Çerkeslerine Destek Kampanyası kapsamında ilk yardım TIR’larını bölgeye ulaştırdı. Yayladağı Sınır Kapısı üzerinden gönderilen üç tır dolusu gıda yardımı, savaşın gölgesinde yaşam mücadelesi veren Çerkeslere umut oldu.KAFFED heyeti, geçtiğimiz günlerde, 3-7 Ocak tarihlerinde Suriye’ye giderek sahadaki ihtiyaçları yerinde inceledi. Şam’da, Türkiye’nin Şam Maslahatgüzarı Büyükelçi Prof. Dr. Burhan Köroğlu ile görüşen heyet, insani yardımın yanı sıra Türkiye-Suriye ilişkilerine katkı sağlama misyonunu da vurguladı. KAFFED Genel Başkanı Ünal Uluçay, kampanyanın yalnızca bir yardım faaliyeti değil, aynı zamanda iki ülke arasında bir dayanışma köprüsü olduğunu belirtti.Öte yandan, KAFFED Suriye Çerkeslerine Destek Komisyonu üyesi Selva Aksoy, İsrail’in kontrolündeki Kuneytra bölgesinde yaşayan Çerkesleri ziyaret ederek bölgedeki temel ihtiyaçları tespit etti. Tüm bu değerlendirmeler doğrultusunda, Suriye Çerkeslerinin karşı karşıya olduğu zorlukları hafifletmek amacıyla kampanya başlatıldı.RAMAZANDA YARDIMLAR SÜRECEKKAFFED, kampanyanın ramazan ayı boyunca devam edeceğini duyurdu. Toplanan yardımlar, Suriye Çerkes Hayır Derneği aracılığıyla ihtiyaç sahiplerine ulaştırılacak. KAFFED heyeti ayrıca Suriye rejimi yetkilileriyle de temaslarda bulunarak, tüm Suriyelilerin barış içinde yaşayabileceği adil bir düzenin önemine dikkat çekti.Ünal Uluçay, kampanyaya destek veren tüm hayırseverlere teşekkür ederek, “Suriye Çerkesleri ile bağlarımızı güçlendirerek sürdüreceğiz. Bu dayanışmaya katkı sağlayan herkese minnettarız” ifadelerini kullandı.Sonuç mu? Türkiyesiz bir şey olmuyor! GÜNÜN SÖZÜ “Partizanlık sağırlıktır, körlüktür. Partizanlık doğruları inkâr etme derecesinde basitliktir.” Ercan GELSİNO BÜYÜK DEHANIN 1283’Ü NEDİRSAKARYALI bir yazar olan Bülent Akkar yeni kitabının adını ‘1283 İçimizde’ diye koymuş! Mustafa Kemal Atatürk’ün, Harbiye’deki öğrenci numarasıdır. Akkar doğruları ortaya çıkarmak için iki yıl çalışmış, Atatürk hakkındaki iddiaları fihristten başlayarak ‘yalanları’ ortaya çıkartıp, doğruları ortaya koymuş. Yazıları dikkatle okuduğunuzda bu ‘hilebaz’ ve ‘cambazlıkları’ ortaya çıkartmış oluyorsunuz. Atatürk düşmanlarının kim olduğunu anlıyorsunuz.Ancak şuna inanın ki, bu kitabın okuyucuları, özellikle Osmanlı’nın çöküş sürecini hazırlayan şartlar, Kurtuluş Savaşı yılları, Cumhuriyet döneminin yapısı ve tüm bu süreçler içerisinde Mustafa Kemal Atatürk’ün yeri hakkında sahip oldukları bilgileri yeniden sorgulayacaklar.Henüz genç bir adam ve öğrenci olarak oturduğu bu sıralarda bile büyük emelleri olan büyük bir önder olduğunun işaretlerini veriyor. Atatürk savaşmaya savaş meydanında, konuşmaya Büyük Millet Meclisi’nde başlamamış zaten.O büyük deha henüz Harbiyeli Mustafa Kemal iken düşünmeye, konuşmaya ve savaşmaya başlamış; hatta arkadaşlarının komutasını devralan bir önder öğrenci olmuş…Bülent Akkar Bey büyük hizmet yapmış.AB ÜÇ MAYMUNU OYNUYOR ÜMİT ÖZDAĞ İSYANIZAFER Partisi örgüt üyeleri, eğitim hocaları ve partili vatandaşlardan bir grup, Marmara (Silivri) Cezaevi’nde tutuklu Ümit Özdağ’ı ziyaret etti. Ziyaretçilerin arasında bazı Ankara ve İstanbul’dan gelmiş GİK üyeleri de bulunuyordu.Trakya yolu üzerindeki cezaevinin girişinde bazı ilçe başkanları, ziyaretçileri karşıladı. Ancak ‘çadır’ bölümünün çok bakımsız ve özensiz olduğu, Silivri’deki bazı parti örgütlerinin duruma ‘ilgisiz kaldıkları’ dikkat çekti. Tuvalet sorununun da büyük olduğu, Jandarma ekiplerinin naylon çadırlara tepkili olduğu görüldü. Ümit Özdağ’ı, günde 80-100 kişinin ziyaret ettiği öğrenildi. Ziyaretçiler, Özdağ’ın tutukluluğunun sona ermesini ve iddianamenin bir an önce hazırlanması gerektiğini belirttiler ve “AB liderimizin tutuklanmasına karşı ilgisiz görülüyor ve üç maymunu oynuyorlar” diye tepki gösterdiler.Zafer Partililer, Prof. Dr. Lale Afrasyap’ın öncülüğünde marşlar okudular ve genel başkanlarına şu mesajı ilettiler: “Ülkemizin özgürlüğü, vatanımızın bütünlüğü, Misak-ı Milli sınırlarımız, bölünmez bütünlüğümüz, kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde biz aşağıda isimleri yazılı yurtseverler sizlere destek için buradayız. En kısa zamanda bu huzursuzluğun bitmesini, özgürlüğüne ve vatanımızın tekrar aydınlık günlerine kavuşmasını arzuluyoruz.”İNALCIK’IN BÜYÜK EMEĞİ70 yaşına kadar 4 milyon Osmanlı evrakı inceledim, 98 yaşıma kadar 28 eser yazıp bıraktım ve anladım ki, bugün buradaysak bunu tamamen Atatürk’e borçluyuz. Gazi Mustafa Kemal olmasaydı biz de olmayacaktır Bunu göremeyenler boş insanlar. Prof. Dr. Halil İNALCIKMESAJ PANOSU * KİMSE kimseyi aldatmasın; batı desteği ve koruması altındaki ‘Kürt devleti’, açıkça bir ‘Sevr Modeli’dir. (Uğur Mumcu- Cumhuriyet, 31 Temmuz 1992)* İYİ Parti diyor ki: Son kaleyiz, Cumhuriyet nöbetindeyiz!BU PEYNİRİN ADI YOK MU?SON zamanlarda yalan yanlı? g?da haberleri ortaya at?l?yor. ?rne?in ?ş gıda haberleri ortaya atılıyor. Örneğin “Ünlü peynir markası kapatıldı, toplatılıyor” diyor. Ama marka adı verilmiyor. İnsanlığa bir yararı olacaksa, bu markalar niye verilmez? Siz bu peynirin satılmayıp, toplanıp yeniden eritilip satılıyor olduğunu biliyor musunuz? Kontrol yapan İl Tarım’ın memurları işletmeleri iyi kontrol etmiyor. Bunlar için -ilaçlar dahil- ilgili yasalar ağır cezalarla uygulamaya konulmalı, korku olmazsa işler yürümüyor. Böylece de ne yediğimiz belli değil. Bir şey aklımıza geliyor; acaba bu markalar kıskanılan bir marka olabilir mi?

Source: Yalçın Bayer


Global bir epidemi: Obezite

Dünya Obezite Federasyonu’nun 2023 yılı raporunda 2020’de yaklaşık 1 milyar kişinin (her 7 kişiden 1’i) obezite ile yaşadığı; etkin şekilde müdahale edilemezse 2035 yılında dünya genelinde 1.9 milyar kişinin yani her 4 kişiden 1’inin obezite ile yaşayacağı, dünya nüfusunun yarısının yani 4 milyar kişinin fazla kilolu veya obez olacağı tahmin edilmekte. Ben de bu hafta obezite ve kalp damar sağlığına etkisini TOBB ETÜ Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hüseyin Bozbaş ile konuştum…Prof. Dr. Hüseyin Bozbaş 1900’lü yıllardan itibaren kalp ve damar hastalıkları tüm dünyada ölümlerin bir numaralı nedeni olmuş ve çağımızın hastalığı olarak isimlendirilmiştir. Kalp damar hastalığını artıran risk faktörlerine bakıldığında, en önemli etkenlerden birinin obezite (şişmanlık) olduğu görülmektedir. Obezite, vücut kitle indeksine (VKİ) göre tanımlanır. VKİ, vücut ağırlığının boyun karesine bölünmesiyle (kg/boy*boy) hesaplanır. VKİ’nin 30 kg/m²’den büyük olması obezite olarak kabul edilir. Günümüz modern yaşamında hareketsizliğin artması, fiziksel iş gerektiren mesleklerin azalması ve sağlıksız beslenme, obezitenin artışındaki temel etkenlerdir. Son 40 yılda iki katına çıkan obezite, günümüzde global bir kriz, bir epidemi olarak kabul edilmektedir. Yapılan çalışmalar bize kilo arttıkça ölüm oranın da doğrusal bir şekilde arttığını göstermektedir. Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin 2004 yılında hazırladığı rapora göre, ülkemiz Avrupa’da obezite sıklığında ilk sırada yer almaktadır. Maalesef, ülkemizde erişkin nüfusun yüzde 32’sinde obezite görülmektedir.OBEZİTENİN KALP VE DAMAR SAĞLIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİObezite, kalp damar hastalıklarını artıran başlıca risk faktörlerinden biridir. İki farklı mekanizmayla kalp damar hastalıklarına neden olur.1-Dolaylı etkiler: Obezite, kalp hastalığına yol açan diğer hastalıklara sebep olur. Örneğin, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, insülin direnci, diyabet ve uyku apnesine zemin hazırlar. Bu hastalıkların her biri, kalp damar hastalığı riskini artırmaktadır.2-Doğrudan etkiler: Obezite, doğrudan kalp damar hastalıklarına neden olabilir. Kalp krizi ve inme riskini artırır, kalp yetmezliğine yol açar ve mevcut kalp yetmezliğini kötüleştirir. Ayrıca, ani ölüm riskini de artırdığı bilinmektedir.ÇOCUKLUK ÇAĞINDA OBEZİTEObezite ile ilgili diğer önemli bir konu, çocukluk çağı obezitesidir. Özellikle 2-6 yaş arasındaki çocukların aşırı kilolu olması, onların ergenlik ve erişkinlik dönemine de fazla kilolu olarak girmelerine neden olmaktadır. Bu nedenle, ailelerin bu konuda çok titiz davranması, çocuklarının beslenmesine dikkat etmesi ve mutlaka düzenli egzersiz yapmalarını sağlaması gerekmektedir. Biz erişkinler nasıl sigara içerek çocuklara kötü örnek olursak egzersiz yaparak ve sigara içmeyerek, ideal kilomuzu koruyarak iyi örnek olabiliriz. Obezite, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Çoğu zaman ilaç tedavisine gerek kalmadan, doğru yaşam tarzı değişiklikleri ile kontrol altına alınabilir. İdeal kilomuzu koruyarak, kalp sağlığımız için çok büyük bir adım atmış oluruz.

Source: Şenol Kalyoncu


Konsantrasyon

Eski başkanlardan Ünal Aysal ve eski yönetici Abdurrahim Albayrak hemen destek ve kenetlenme mesajlarında bulunurken bu durum camianın geneline yayıldı. Şampiyonluk yarışında takıma tam destek verilirken bu durum teknik heyet ve yönetimin de yüzünü güldürdü. Alanya engelini aşarak dört maçlık galibiyet özlemini sonlandırmak isteyen sarı-kırmızılıların tek ihtiyacı 3 puan.

Source: Fotomaç


Doğa rehberi Faik Kayhan anlattı: Orman Ece’yi nasıl yuttu

Tüm Türkiye 4 gün boyunca yüreği ağzında Belgrad Ormanı’ndaki arama çalışmalarını takip etti. Pazar günü yürüyüş yapmak için gittiği ormanda kayıplara karışan 36 yaşındaki peyzaj mimarı Ece Gürel’in sağ salim bulunması içindi dualarımız. Ve önceki gece saat 01.15 sıralarında geldi müjdeli haber. Ece çalıların kenarında bulundu ve çok şükür ki yaşıyordu.AĞAÇLAR BİRBİRİNE BENZERSevince boğulduk bu güzel haberle. Ama soru işaretleri de zihnimizi kurcaladı. Megakentin ortasındaki bir ormanda bir insan nasıl olur da kaybolurdu? Bu soruyu profesyonel doğa rehberi Faik Kayhan’a sorduk. İşte Kayhan’ın ormana gidecek herkese rehber niteliğindeki açıklamaları: “Belgrad Ormanı çok büyük bir alan, kaybolmak mümkün. Ağaçların arasında yönünüzü kaybedebilirsiniz. Çünkü her yer, her ağaç birbirine benzer. Yönünüzü bulamaz hale gelebilirsiniz. Ece Gürel peyzaj mimarı, ağaçların türlerini bilebilir ama bu kaybolmasına engel değil. Eğer bir kişi ormanı çok iyi bilmiyorsa orman onu yutar, kaybolur gider.ÇEMBERLER ÇİZİP DURMUŞEce Gürel’in hatası, yürüyüşe gittiği ormanı tanımaması. Kaybolduğunu anladığında hep aynı yöne yürümeliydi. Yön tayin edemediği için geniş çemberler çizerek yürüdüğü anlaşılıyor. Bu büyük bir hata. Dereleri takip etseydi göletlere rastlardı. Göletlerin çevresinde yol veya patika olur. Hep kuzeye yürüseydi 3’üncü köprünün otoyoluna rastlardı. Şehir merkezine bu kadar yakın bile olsa çok deneyimli olmadığından, doğada tek başına yürümesi pek çok risk barındırıyordu. Öncelikle bunu yapmaması gerekiyordu.ÖLÜM RİSKİ ÇOK YÜKSEKTİÜstünde montu yoksa ve sıcaklık eksi derecelere düşmüşse ne olacağı kişiden kişiye değişir ama ıslaklık, rüzgar gibi durumlara göre ölüm riski çok yüksektir. Bir insan susuz 3 gün kadar yemeksiz 1 hafta kadar yaşayabilir ama bu çok değişkendir. Hem kişiye göre hem de ortama göre farklılık gösterebilir. Bir insan ne kadar yürür? Ben 24 saat yürüyebilirim. Ama bu kişinin kondisyonu ve çevre koşullarına göre çok değişebilir.”Öte yandan Gürel’in kaybolduğunda üzerinde olan kıyafetler, Olay Yeri İnceleme ekipleri tarafından incelenmek üzere teslim alınarak Gültepe Polis Merkezi Amirliği’ne götürüldü.DOĞA YÜRÜYÜŞÜNDE NELER YAPILMALIFaik Kayhan, doğa yürüyüşlerinde belli bir deneyim kazandıktan sonra neler yapılması gerektiğini ise şöyle aktardı:* Gittiğinizden/döndüğünüzden ve programınızdan mutlaka birilerini haberdar etmelisiniz.* Gittiğiniz yerin kuzeyinde, güneyinde ve diğer yönlerde ne var kabaca bilmelisiniz.* Telefon bataryanız dolu olmalı ve ek ‘powerbank’ bulundurmalısınız. Ayrıca telefonunuz için su geçirmez bir kılıf taşımalısınız. Bir navigasyon programı kullanmayı öğrenmek çok işinize yarayacaktır.* Hava nasıl olursa olsun mutlaka bir yağmurluk tercihen su geçirmez panço taşımalısınız. Yürürken terletmeyecek kadar hafif ve terleseniz ya da ıslansa bile çabuk kuruyacak sentetik kıyafetler giymek gerekir.* Bir fener, küçük bir çakı, mutlaka bir düdük, gerektiğinde ateş yakmak için tutuşturucu tablet ve kibrit/çakmak ve yedek kıyafet taşınmalı.ECE GÜREL’İ İLK GÖREN GÖNÜLLÜ: VÜCUDU BUZ KESMİŞTİ, TİTRİYOR VE İNLİYORDU Ece Gürel’i bulan Mahalle Afet Gönüllüleri Acil Müdahale Derneği (MAG-AME) gönüllüsü Turan Altun, ilk anları anlattı: “Dudakları titriyordu, gözleri açıktı. Ama 72 saat dolduğu için vücudu artık tamamen buz kesmişti. Termal battaniyeyi üzerine serdik, montlarımızı verdik. Vücudu ısındıktan 6 dakika sonra ses vermeye ve bağırmaya başladı. Kendinde olduğunu hissettik, bağırması da bunun göstergesiydi. Daha çok mutlu olduk. Normal yola kadar 2 kilometre taşıdık. Ece Hanım, bulunduğumuz alandaki yeşillikle beslenmiş olabilir. Ormanlarda doğal beslenebileceğiniz yaban otlar var. Bunlarla her türlü beslenilebilir.”BUNUN ADI MUCİZEEkibin lideri Hüseyin Karadayı da yapılan müdahaleyle ilgili şunları söyledi: “Eğimli bir arazideydik, bir inilti duyduk. Hemen sesin geldiği yere koştuk. Çalıların yanında yere uzanmış vaziyetteydi. Herhangi bir tepkisi yoktu ilk gördüğümüzde. Termal battaniyeye sarıp üzerine montlarımızı attık. Vücut ısısını yükseltince kendisine geldi. Bizi duymaya ve sorularımıza cevap vermeye başladı. Gece havanın -1’e kadar düşmüş olması nedeniyle zamanımızın kalmadığını biliyorduk. O yüzden bir an evvel bulmamız lazımdı. 4. günde bir kişinin bu şartlarda sağ olarak bulunması mucize. Bu mucizeyi bizim yakalamış olmamız bizi çok mutlu etti, bütün ekip sevince boğuldu.” KALBİ DURDU GERİ GELDİEce Gürel, ilk müdahalenin ardından Maslak’ta bulunan Acıbadem Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede kalbi duran ve kalp masajı ile tekrar hayata döndürülen Gürel, yoğun bakıma alındı ve hayati tehlikesi devam ediyor. İlk muayenede herhangi bir darp ve cinsel istismar izine rastlanmadı.EŞİ HABERİ BÖYLE ALDI Eşinin sağ olarak bulunduğu haberini telefonla alan Sezer Gürel, gözyaşlarına boğuldu: “Herkesten Allah razı olsun. Biz üşüdük, donduk. O günlerce neler yaptı? Eşimin fotoğrafını gördüm, çok rahatladım. Bir daha yanından ayrılmam. Ona bir soru daha sormam, onu bir daha bırakmam” dedi.BAKAN’DAN TEŞEKKÜRİçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda arama kurtarma çalışmalarına katılan ekiplere teşekkür etti: “Bu çalışmalara 278 personel, K-9 köpekleri ve dalgıçlarımız katıldı. Rabbimden kendisine acil şifalar diliyorum. Arama kurtarma çalışmalarına katılan tüm ekiplerimize ve gönüllülerimize teşekkür ediyorum.”

Source: Fatma Aksu


‘Konuyu tamamen kapatmanın vakti geldi’

BİR dönem çok popüler olan Hepsi grubunun üyeleri arasındaki polemik bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde grup üyesi Gülçin Ergül, grubun dağılmasıyla ilgili “Ben grubu bozmuşum gibi algılanıyor. Arkamdan egoist gibi şeyler söyleniyor. Saldırganca ve hak etmediğim şekilde” demişti. Geçtiğimiz günlerde görüntülenen Yasemin Yürük”e, Ergül”ün bu sözleri soruldu. “Bu 15-16 sene öncenin konusu” diyen Yürük, şöyle devam etti: “Konuyu komple kapatmanın vakti geldi. Yıllardır kendisi bizleri karalıyor. Biz bir şey yapmadık. Grubu kendisi “Ben aşık oldum ve ayrılıyorum” diyerek dağıttı. En büyük hakkı ama üslup önemli. O bize ne söylediyse biz insanlara onu söyledik. Sonra evimize ihtar gönderdi. Biz bu konu hakkında konuşursak çok sıkıntı yaşanır. Gerçekler ortaya çıksın diye belgesel istiyorduk biz, kendisi reddetti.

Source: Sabah


Devlet Bahçeli”nin sağlık durumu nasıl? MHP”den açıklama var

TBMM Başkanvekili Celal Adan, MHP İstanbul İl Teşkilatının düzenlediği iftar programında Devlet Bahçeli”nin sağlık durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Adan, Bahçeli”nin sağlıklı olduğunu ve Türk siyasetinde önemli bir figür olarak gündemi belirlemeye devam ettiğini ifade etti. İMRALI”DAN GELEN ÇAĞRI Konuşmasında, İmralı”dan yapılan silah bırakma çağrısına da değinen Adan, Bahçeli”nin başlattığı sürecin toplumun büyük kesimi tarafından desteklendiğini belirterek, “Genel Başkanımızın ortaya koyduğu irade, bir kardeşlik destanına dönüşmüştür” dedi. DEVLET BAHÇELİ NEDEN AMELİYAT OLDU? Devlet Bahçeli, 4 Şubat 2025″te planlı tetkik ve tedaviler için Kocaeli Gebze”deki Anadolu Sağlık Merkezi”ne kaldırıldı. Daha önce 10 yıl önce değiştirilmiş olan kalp kapağında dejenerasyon bulguları tespit edildi.Bu sebeple, 6 Şubat”ta girişimsel bir operasyonla mevcut kapak değiştirildi. Ameliyatın komplikasyonsuz ve başarılı bir şekilde tamamlandığı açıklanmış, Bahçeli”nin tıbbi durumunun iyi ve stabil olduğu, kısa sürede hastaneden taburcu edilerek normal yaşantısına döneceği belirtilmişti.

Source: Haberler


Trabzonspor”da hedef final! “Hayallerimizin sınırı yok”

UEFA Gençlik Ligi”nde, Atalanta”yı penaltılarla 5-3 yenerek çeyrek finale kalan Trabzonspor U19 takımının başarılı hocası Eyüp Saka, duygularını ve hedeflerini Akşam”a açıkladı: “Oyuncular arasında geçmişten gelen iyi bir bağ var. Çocuklar 2-3 senedir birlikte oynuyor. Trabzonspor kültürüyle, felsefesiyle onları geliştirmeye çalışıyoruz. Bizi mutlu ediyorlar. Oyuncularımız daha gelişim çağındalar. Biz de onlar için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Kulübümüzün profesyonellerinden sınırsız destek alıyoruz. Psikologların ve mentörlerin her türlü desteği var.GENÇLER GEÇMİŞE GÖRE DAHA BİLİNÇLİGünümüz gençleri eskiye göre daha bilinçli. Geleceğe yönelik bakış açıları daha sağlıklı. İnşallah onların gelecek sürecini doğru yönetebiliriz. Hem onlar için hem de kulübümüz için bunu yapmalıyız. Mental olarak kulüpten her türlü yardımı alıyoruz. Endişemiz sosyal medya ve aile baskısı. Aileler çocukların gelişimi konusunda sabırsız olabiliyor, onlar da bunun baskısını hissediyor. Ama bu süreci olabildiğince doğru yönetmeye çalışıyoruz. A takım profesyonelleri bu konuda hep yanımızda. Uzmanlar tam zamanlı olarak bize destek veriyorlar.MUTFAKTA ÖNEMLİ ÇALIŞMALAR VARHer şey hayalle başlıyor. Tabii ki finali hayal ediyoruz. Ne kadar hayallerin büyük olursa o kadar başarılı olursun. Biz de çocuklarımızla hayallerimize hiç bir zaman sınır koymuyoruz. Yükselebildiğimiz, gidebileceğimiz yere kadar gitmek için elimizden geleni yapacağız. Bu final olursa çok mutlu oluruz. Bunu düşünmek bizi ekstra motive ediyor. Final İsviçre”nin Nyon kentinde. Bu başarının arkasında çok büyük emek var. Mutfak tarafında önemli işler var. Sadece 90 dakikayla iş bitmiyor. Rakiplerle ilgili teknik analizler, maç toplantıları, planlamalar… Biz kendimize ve çocuklarımıza güveniyoruz. Her şeyi başarabileceklerine inancımız tam.

Source: Www.star.com.tr


Bakan Göktaş, çocukların sahur sofrasına konuk oldu

Bakan Göktaş, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
“Bugün Saray Çocuk Evleri Sitesi”ndeki yavrularımızla sahur sofrasında buluştuk. Onların hayalleri ve gülen gözleriyle ramazanın bereketini hissettik. Ramazan birlikte güzel.”
Bugün Saray Çocuk Evleri Sitesindeki yavrularımızla sahur sofrasında buluştuk. 🤍
Onların hayalleri ve gülen gözleriyle Ramazan’ın bereketini hissettik.
Ramazan birlikte güzel! pic.twitter.com/Ow4nrFGtQZ
— Mahinur Özdemir Göktaş (@MahinurOzdemir) March 7, 2025

Source: Eda Koyuncu


“Rahatız merak etmeyin”

Süper Lig de son düzlük yaklaşırken Galatasaray, Alanyaspor müsabakası öncesinde Antalya ya gitti. Son haftalarda kazanmakta zorlanan; Fenerbahçe den sonra Kasımpaşa yla da berabere kalan sarı-kırmızılılarda takımın tecrübelileri elini taşın altına koydu. Galatasaray da yedi kez lig şampiyonluğu yaşayan Fernando Muslera takım arkadaşlarını teskin ederken Buruk la da görüşme gerçekleştirdi. Deneyimli file bekçisi takımın sadece futbola odaklanabileceği bir ortam yaratılmasının havayı tersine çevireceğini ifade etti. Benzer düşüncede olan Okan Buruk da Alanyaspor mücadelesi öncesinde kısıtlı bir ekip ile taktiksel çalışmalara ağırlık verilecek bir kampın yapılmasına karar verdi. Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri ndeki ufak düzenlemelerin devam etmesi nedeniyle futbolculara gereken izolasyon için kampın Antalya da yapılmasına kanaat getirildi. İletişim ve idari personellerin de çoğu Antalya kafilesine dahil edilmezken sarı-kırmızılılar Antalya da coşkulu şekilde karşılandı.Okan Buruk a çiçek veren taraftarlardan biri tecrübeli teknik direktöre Rahat olun hocam ifadelerini kullanırken Buruk un yanıtı da Rahatız, merak etmeyin oldu.Son haftalarda gergin olduğu gözlemlenen Buruk un bu sözleri taraftar üzerinde de olumlu etki yarattı.

Source: Habertürk


Nisanur”a söz verdi

Haluk Levent, Mustafa Kemal Atatürk ün Antalya ya gelişinin 95 inci yıl dönümü dolayısıyla konser verdi. Levent, şarkılarını Cumhuriyet Meydanı na kurulan sahnede seslendirdi. habericionecikanlar#180#left# Haluk Levent, kendisiyle şarkı söylemek istediğini belirten kanser tedavisi gören 10 yaşındaki Nisanur Fidan ı sahneye çağırdı. Fidan a şarkı söylettiren Levent, ona klip çekme sözü de verdi.

Source: Habertürk


2025 Ramazan”a Özel Cuma Mesajları

Ramazan ayı, rahmet ve bereketin bol olduğu, duaların kabul edildiği kutsal bir zaman dilimidir. Bu mübarek ay içinde yer alan Cuma günleri ise manevi anlamda daha büyük bir önem taşır. Sevdiklerinize içten ve anlam dolu Ramazan”a özel Cuma mesajları göndermek, onların kalplerine dokunmanın en güzel yollarından biridir. İşte, 2025 yılı için en güzel ve özgün Ramazan Cuma mesajları.
Ramazan Ayında Cuma Gününün Önemi
Cuma günü, İslam”da bereketi ve manevi değeri en yüksek günlerden biri olarak kabul edilir. Bu özel gün, ibadetlerin ve duaların daha faziletli olduğu, rahmet ve mağfiretin arttığı bir zaman dilimi olarak görülür.
Ramazan ayında ise bu gün, oruç ibadeti ve dualarla daha da bereketlenir. Müslümanlar için Cuma namazı, birlik ve beraberliği güçlendiren önemli bir ibadettir. Bu özel günlerde sevdiklerinize güzel mesajlar göndererek onların dualarında yer alabilir, gönül bağlarınızı pekiştirebilirsiniz.
2025 Ramazan Ayına Özel Anlamlı Cuma Mesajları
Kısa ve Öz Cuma Mesajları
“Hayırlı Cumalar! Ramazan ayının bereketi ve huzuru üzerinize olsun. Dualarınız kabul, gönlünüz ferah olsun.”
Cuma’nız mübarek, bereket ve huzurla dolsun; Ramazan’ın rahmeti kalbinizi aydınlatsın. Hayırlı Cumalar!
Rabbim, bu mübarek Cuma’da dualarınızı kabul etsin, gönlünüz huzur ve barışla dolsun. Hayırlı Cumalar!
Kur’an-ı Kerim ve Hadislerle Desteklenen Cuma Mesajları
“”Ey iman edenler! Cuma günü namaza çağrıldığınızda Allah”ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır.” (Cuma Suresi 9) Bu mübarek günde dualarınız kabul olsun. Hayırlı Cumalar!”
“Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor: “Ramazan ayında yapılan her iyilik, misliyle mükâfatlandırılır.” Bu mübarek ayın bereketi ve Cuma gününün feyzi üzerinize olsun. Hayırlı Cumalar!”
Dua İçeren Cuma Mesajları
“Allah’ım! Bugün edilen duaları kabul buyur, günahlarımızı affet, oruçlarımızı makbul eyle ve bizleri hayırlı amellere yönlendir. Hayırlı Cumalar!”
“Rabbim, Ramazan ayının manevi atmosferinde gönüllerimize huzur versin, bizleri hayır kapılarından ayırmasın. Bereketli ve huzurlu bir Cuma diliyorum.”
Cuma Mesajlarını Kimlerle Paylaşabilirsiniz?
Ramazan ayında Cuma mesajları, sadece aile üyeleri ve yakın dostlar ile sınırlı kalmamalıdır. İş arkadaşları, komşular ve sosyal medya takipçileri ile paylaşarak daha geniş bir kitleye manevi duygularınızı ulaştırabilirsiniz. Küçük bir mesaj, büyük bir tebessüme vesile olabilir.
Cuma Mesajlarını Nerelerde Paylaşabilirsiniz?
WhatsApp ve SMS: Sevdiklerinize bireysel olarak gönderebilirsiniz.
Sosyal Medya (Facebook, Instagram, Twitter): Paylaşımlar yaparak daha fazla insana ulaşabilirsiniz.
Durum Güncellemeleri: WhatsApp, Instagram ve Facebook hikâyelerinde paylaşabilirsiniz.

Source: Zülal Ceylan


Ak Parti”li Çubuk Belediyesi”nden çölyak hastalarına ramazan desteği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın öncülüğünde sosyal belediyecilik anlayışını en iyi şekilde uygulamaya çalıştıklarını ifade eden AK Parti”li Çubuk Belediye Başkanı Baki Demirbaş, bu kapsamda ilçelerindeki çölyak hastalarına da destek verdiklerini söyledi. Toplumun tüm kesimlerinin istek ve ihtiyaçlarına yönelik hizmet ürettiklerini vurgulayan Başkan Demirbaş, Ramazan dolayısıyla ilçede “Gönül Sofrası” ve “Eve Teslim İftar” projelerini başlattıklarını anlattı. Demirbaş, çölyak hastalarını da unutmayarak, pahalı olan glütensiz ürünleri almakta zorlanan vatandaşların yanında olduklarını dile getirdi. Başkan Demirbaş, “Her sene ilçemizdeki çölyak hastalarımıza gıda paketi desteği sağlamaya çalışıyoruz. Bu sene de gelen talepler doğrultusunda paketler hazırladık. Öncelikle Allah tüm hastalarımıza şifa versin. Bu hastalık, ömür boyu yeme-içme konusunda dikkat gerektiren bir rahatsızlık. Biz de elimizden geldiğince bu kardeşlerimize destek olmaya çalışıyoruz.” dedi. Ramazan ayı boyunca ilçede devam eden çalışmalar hakkında da bilgi veren Demirbaş, şunları söyledi: “Bu sene Atatürk Parkımızda günlük bin kişiye sıcak iftar yemeği veriyoruz. Ayrıca evlerinden çıkamayan engelli, yaşlı, hasta ve ihtiyaç sahibi ailelerimize iftar yemeklerini evlerine servis ediyoruz. Bu çalışmalarımızı yalnızca belediye olarak yapmıyoruz. İlçemizdeki birçok hayırsever vatandaşımız da bize maddi ve manevi destek veriyor. Ben buradan hepsine teşekkür ediyorum. Allah onlardan razı olsun.” Konuşmanın ardından, çölyak hastaları için hazırlanan glütensiz gıda kolileri, Başkan Demirbaş tarafından ilçede tespit edilen 65 aileye tek tek dağıtıldı. Kolileri alan aileler, Demirbaş”a ve ekibine teşekkür ederek, bu desteğin kendileri için büyük bir anlam taşıdığını belirtti. AK Parti”li Çubuk Belediyesi”nin Ramazan ayında gerçekleştirdiği bu sosyal yardım çalışmaları, ilçe halkı tarafından takdirle karşılandı.

Source: Tolga Özlü


Bakan Göktaş, çocukların sahur sofrasına misafir oldu

Bakan Göktaş, sosyal medya hesabından yaptığı videolu paylaşımında şu ifadelere yer verdi:”Bugün Saray Çocuk Evleri Sitesi”ndeki yavrularımızla sahur sofrasında buluştuk. Onların hayalleri ve gülen gözleriyle ramazanın bereketini hissettik. Ramazan birlikte güzel.”

Source: Www.star.com.tr


Türkiye”den enerjide dev adım: Tam 78 bin varil petrol

Bayraktar, sosyal medya platformu X”te yaptığı videolu paylaşımda, söz konusu üretimin Türkiye”nin enerjide bağımsızlık yolculuğunda dev bir adım olduğunu söyledi.Bakan Bayraktar, “Dün karanlıktı, bugün aydınlık, dün yas vardı, bugün umut. Gabar”da yanan bu ateş, terörsüz Türkiye”nin, güçlü yarınların ve enerji bağımsızlığının sembolü. 3 bini aşkın istihdam 95 kuyuda günlük 78 bin varil petrol üretimi Türkiye”nin enerjide bağımsızlık yolculuğunda dev bir adım.” ifadelerini kullandı.

Source: Www.star.com.tr