“Toplumsal Etkinlikler – Türkiye’de Yaz Buluşmaları ve Yerel Gelişmeler”

Erdoğan”ın liderliğinde başlıyor! AK Parti yazı böyle geçirecek

EMRAH ÖZCAN ANKARA – Hem millet ile gönül köprülerinin tazeleneceği hem de Türkiye Yüzyılı vizyonunun toplumun her kesimine anlatılmasının hedefleneceği buluşmalarda, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ’ın liderliğinde şekillenen yeni dönemin temel öncelikleri, kalkınma hedefleri ve reform çalışmaları anlatılacak. AK Parti Genel Merkezince koordine edilecek programda, il, ilçe ve merkez teşkilatları, MKYK üyeleri, milletvekilleri, bakanlar ve yerel yöneticiler sahada aktif şekilde yer alacak. TOPLUMUN BÜTÜN KESİMLERİYLE TEMAS EDİLECEK AK Parti kaynakları “Türkiye Yüzyılı Buluşmaları ile sadece anlatan değil dinleyen bir siyaset izlenecek. Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyon çerçevesinde Türkiye’nin her ilinde milletimizle doğrudan temas kurarak güçlü bir bağ oluşturacağız. Emeklilerle, gençlerle, kadınlarla, çiftçilerle, sivil toplumla, toplumun bütün kesimleriyle temas edilecek” değerlendirmesini yaptı.

Source: Cüneyt Akçatepe


Yerelden merkezi iktidara yürümek ve Manisa örneği

Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 31 Mart 2024 yerel seçimlerini kazanıp ülkenin birinci partisi olunca, yerel yönetimlerde başarılı hizmetlerle halkın güvenini kazanıp buradan merkezi iktidara yürümeyi, temel siyasal yönseme olarak belirledi. Bu bağlamda, son olarak, Balıkesir Bandırma’da nüfusu 100 bini aşan CHP’li 101 belediye başkanı bir araya geldi. Ortak hedeflerini ve sorunlarını görüştüler. Muhalefetin merkezi iktidara yürüme hedefinin ayırdında olan iktidar bloku da; CHP’li belediyeleri ve başkanları çalıştırmayıp, başarılı olmamaları için elinden gelen engellemeleri yapıyor. CHP’li yerel yönetimleri olabildiğince itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Bu engellemeleri ve saldırıları göğüslemenin yolu, hizmeti çok yönlü güçlendirmekten ve halkla bütünleşmekten geçiyor. CHP’Lİ BELEDİYELERDE DURUM CHP’li başkanların ve belediyelerin bunu nasıl başarabileceği, son olarak Manisa örneğinde çarpıcı biçimde görüldü. Talihsiz bir olayla erken yaşta aramızdan ayrılan Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek, çalışma anlayışıyla ve hizmetleriyle kentini kucaklamıştı. Tüm Manisalılar başkanlarına sahip çıktılar. Onun cenaze töreni sevgi seline dönüştü. Manisa’da 78 yıl sonra kazanılan seçim başarısı da, halkın güveninin ve desteğinin nasıl kazanılabileceğine çarpıcı bir örnek olmuştu. Biz, seçim sonrası, Başkan Zeyrek ve CHP İl Başkanı İlksen Özalper ile yaptığımız söyleşiyi; “Manisa başarısı tüm yönleriyle irdelenmeli ve siyaset yeniden yapılanırken ‘örnek bir siyaset ve seçim modeli’ olarak değerlendirilmeli” diye vurgulamıştık. Geniş kitlelerin Manisa örneğinin ayırdına varması, ne yazık ki acı bir olayla oldu. PİRİŞTİNA – ZEYREK BENZERLİĞİ Biz aslında yıllar önce İzmir’de kaybettiğimiz rahmetli başkanımız Ahmet Piriştina ile geçtiğimiz günlerde Manisa’da kaybettiğimiz Ferdi Zeyrek başkanımızın hikâyeleri arasında önemli bir benzerlik görüyoruz. Erken yaşlarda ve en verimli dönemlerinde hayata veda eden başkanlar; yerel yönetimlerde önemli başarılar elde ettiler. Siyaset ve çalışma anlayışlarıyla, kentlerinde hemşehrilerinin güvenini ve desteğini kazandılar. Aslında bir bakıma onlar yerel yönetimlerde rol model oldular, isimlerini unutulmayacaklar arasına yazdırdılar. Bunun en önemli nedeni, toplumcu anlayışları ve tüm halkı kucaklamalarıydı. Biz, yerel yönetimlerdeki sosyal politikaları çok önemsiyoruz. Başarının yolunun halkla bütünleşmekten geçtiğini düşünüyoruz. ‘FERDİ ZEYREK YEREL YÖNETİM AKADEMİSİ’ Türkiye’de sol ve sosyal demokrat siyasetin yerel yönetimlerde önemli bilgi ve deneyim birikimi vardır. Günümüzün yerel yöneticileri de böylesi güçlü bir geleneğin sürdürücüsü ve günümüzdeki temsilcileri olduklarını unutmamalıdır. Bu durum, günümüzün muhalif belediye başkanlarına bir yandan güç verirken, diğer yandan önemli sorumluluk yüklemektedir. Biz, günümüzün ana muhalefet partisi olan, ama aynı zamanda yakın bir gelecekte ülkeyi yönetmeye hazırlanan CHP’de; yerel yönetimlerdeki sürece destek verecek bir akademi oluşturulmasının yararlı olacağını düşünüyoruz. Aslında 31 Mart sonrasında, Eskişehir’in efsane başkanı Yılmaz Büyükerşen hocanın koordinesinde böyle oluşum gündeme gelmişti. O oluşumun bu dönem daha ciddi ve kalıcı bir yapıya ulaştırılmasını bekliyoruz. Hem günümüzün yerel yöneticilerine destek olacak, hem de geleceğin yerel yöneticilerini yetiştirecek ‘Ferdi Zeyrek Yerel Yönetim Akademisi’nin oluşturulmasını öneriyoruz. Unutulmamalıdır ki ülkemizde sol ve sosyal demokrat siyaset, yerel yönetimlerin başarısı üzerinde yükselecek ve yerelden merkezi iktidara yürüyecektir. *** Attilâ İlhan 100 yaşında İçinde bulunduğumuz günler, İzmir’den yetişen ülkemizin önemli düşün ve yazın insanı Attilâ İlhan’ın 100. yaş dönümüdür. Onu 100. yaşında, saygıyla ve sevgiyle anıyoruz. Yazın dünyamızın unutulmaz ‘Kaptan’ı, edebiyatımıza kazandırdığı pek çok eserle, aslında günümüzde de yaşıyor. Bizce Attilâ İlhan’ın en önemli özelliği, onun çok yönlülüğüdür. İlhan; usta bir şair, yazar, gazeteci, senarist, eleştirmen ve düşün insanıdır. Kısacası, o bütün yönleriyle ve edebi zenginlikleriyle, tam anlamıyla bir ekol ve okuldur. ATTİLÂ İLHAN VE İZMİR 15 Haziran 1925 tarihinde İzmir’in Menemen ilçesinde dünyaya gelen Attilâ İlhan, ilk ve orta öğrenimini Karşıyaka’da yapmıştır. O aynı zamanda eski bir Atatürk Liselidir. Lise eğitimi sırasında mektuplaştığı bir kıza gönderdiği Nâzım Hikmet şiirleri nedeniyle, komünizm propagandası nedeniyle tutuklanmıştır. Görüldüğü gibi; İzmir’in, Attilâ İlhan’ın yetişmesinde, düşün ve yazın hayatının oluşmasında, önemli etkileri vardır. O da her daim bu etkileşimi önemsemiş ve yurtdışında geçen eğitim yıllarından sonra farklı dönemlerde İzmir’e gelerek çalışmalarını sürdürmüştür. ‘DEMOKRAT İZMİR’ YILLARI Attilâ İlhan’ın İzmir’le etkileşiminin en yoğun olduğu ve kentle bütünleştiği yıllar, dönemin önemli bölgesel yayını ve mücadele gazetesi olan Demokrat İzmir’deki yayın yönetmenliği dönemidir. Demokrat İzmir, güçlü ve etkili muhalif bir gazeteydi. Biz de o yıllarda pek çok İzmirli ve Egeli muhalif yurttaş gibi, ailecek Demokrat İzmir’in sürekli ve düzenli okuruyduk. Attilâ İlhan’la hiç tanışamadık. Ancak Milli Kütüphane caddesinde bulunan Demokrat İzmir’in günümüzde artık olmayan binasının tahta merdivenlerinden çıkmışlığımız vardır. Eski bir Demokrat İzmir yazarı olan rahmetli kayınpederimiz Burhan Esen’den, Attilâ İlhan ve Demokrat İzmir üzerine pek çok anı da dinledik. İLHAN’LARI SAHİPLENMEK İlhan kardeşler, başta Attilâ İlhan olmak üzere, hukukçu-yazar Av. Cengiz İlhan ve sinema-tiyatro oyuncusu Çolpan İlhan; Karşıyaka’nın, İzmir’in yetiştirdiği önemli değerlerdir. Biz, geçmişte yakın dostlarımız olan İzmir Barosu’nun eski başkanlarından Güney Dinç ve İskender Özturanlı gibi Cengiz İlhan’ı da yakından tanırdık. Cengiz bey de İzmir Barosu’nun kültürel yönü güçlü yazar başkanlarındandı. Özellikle İzmir tarihi üzerine önemli çalışmaları vardı. İzmir’in, başta bugünlerde 100. yaşını kutladığımız Attilâ İlhan olmak üzere, bu değerli isimlere daha güçlü biçimde sahip çıkması gerektiğini düşünüyoruz. Onların anılarını yaşatmak, günümüze ve geleceğe taşımak, İzmirliler olarak ortak sorumluluğumuzdur. *** Manisa CHP’nin acı günleri CHP Manisa İl Örgütü, son günlerde ardı ardına yaşanan kayıplarla acı günler yaşıyor. Önce, Tariş yıllarımızdan tanıdığımız CHP’nin eski il başkanlarından Mustafa Temiz’in oğlu Güney Temiz, kalp krizi sonucu vefat etti. Manisa Büyükşehir’de görevli olan sevgili Güney kardeşimiz, hem Manisa’da ve hem de İzmir’de siyaset – basın çevrelerinde çok seviliyordu. Onun ani kaybı CHP’lileri acıya boğdu. Sonra, 1970’lerde CHP Manisa il başkanlığı yapan, İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi eski başkanlarından Orhan Ayber dostumuz, Manisa’da toprağa verildi. Aynı günlerde CHP Manisa İl Başkan Yardımcısı Emine Dilek Öğren’in oğlu Cemre Öğren’in vefatı, CHP’lileri acı içinde bıraktı. Bir başka acı haber de Salihli’den geldi. Önceki dönem kadın kolu başkanı Av. Dilek Kuzulu Yüksel, Salihli’de toprağa verildi. Son büyük acı ise, talihsiz bir şekilde hayatını kaybeden büyükşehir başkanı Ferdi Zeyrek’in vefatıydı. Ferdi başkan, yalnızca CHP’lileri ve Manisalıları değil tüm Türkiye’yi acıya boğdu. Cenazesi her görüşten insanın katıldığı bir sevgi seline dönüştü. Çok yakın bir dostunu ve mücadele arkadaşını kaybeden CHP lideri Özgür Özel’in gösterdiği vefa, dayanışma, sahiplenme; ülke ölçeğinde takdirle karşılandı. Zeyrek’i kendi elleriyle toprağa yerleştiren Özel, tüm siyasetçilere örnek oldu.

Source: Mehmet Şakir Örs


İlhan Selçuk (1)

Yarın Sevgili İlhan Selçuk’un ölümünün 15. yıldönümü. Bu vesile ile 15 yıl önce aramızdan ayrılan İlhan Selçuk için birkaç yazı yayımlamayı planlıyorum. Önce, küçük bir ilaveyle, ölümünden iki yıl sonra düşündüklerim. *** Kimdi İlhan Selçuk? Bir gazeteci… Bir yazar… Bir düşünür… Bir Atatürkçü… Bir Sosyalist… Bir Devrimci… Bir Yurtsever… Ama her şeyden önce ve her şeyin üstünde bir “İnsan” ! Çok iyi bir gazeteciydi: Türkiye’yi dünyayı iyi bilir, iyi izler, iyi yorumlardı… Haberin kokusunu alırdı… Çelişkileri iyi yakalardı… Gazeteyi iyi düzenlerdi. Çok iyi bir yazardı: Türkçeyi çok iyi kullanırdı… Anlaşılır, akıcı, berrak bir biçemi vardı… Esprili, sorgulayıcı, düşündürücüydü… Bir düşünürdü: Her yazısı yeni düşünce ufukları açardı… Ülkesini ve dünyayı yorumlarken tarihsel ve düşünsel birikimden yararlanır, geleceği kestirmeye çalışır, yeni sentezler oluştururdu. Bir Atatürkçüydü: Dönemin koşulları içinde olanaksız görülen Kurtuluş Savaşı’nın başarısını, başka ülkelerde örneği pek görülmeyen Atatürk Devrimlerinin evrensel önemini iyi kavramış, özümlemiş, bunların günümüz Türkiye’sinin temellerini oluşturduğunu görmüştü… Atatürkçülüğü çağdaşlık, insanlık, bilimsellik, demokratlık, laiklik ve devrimcilik olarak algılardı… Ve bu konularda ödünsüzdü. Bir sosyalistti: Marx ’ı, Marxizmi özümlemişti… Sosyalist ve komünist uygulamaları iyi izler, doğru çözümlerdi… Türkiye’nin kurtuluşunun, üretim ve siyasette, adalet ve eşitlik ilkelerine göre işleyen katılımcı ve toplumcu bir anlayışta olduğuna inanırdı. Bir devrimciydi: Her türlü sömürüye karşıydı… Mevcut düzenin çağ gerisi, adaletsiz ve haksız olduğunu düşünür, bunun toptan değişmesi gerektiğine inanırdı… Bir yurtseverdi: Bağımsızlığa inanırdı… Yurdunu, yurdunun insanlarını severdi… Hiçbir ayrımcılık yapmadan, bu topraklarda yaşayan herkesin mutluluğu için çalışırdı. Atatürkçülük ile sosyalizmi, devrimcilik ve yurtseverlik çizgisinde sentezlemişti. Ama bütün bunlardan önce ve bütün bunların ötesinde bir “İnsandı”: Nazikti, terbiyeliydi… Karşısındakini önemserdi… Empati gücü yüksekti… Sesini yükseltmeden konuşurdu… Tam bir “İstanbul Çelebisiydi” … Sevecendi, hoşgörülüydü… Sabırlıydı… Kimse hakkında doğrudan kötü konuşmazdı… Küfür ettiğini hiç duymadım… Çevresindeki insanları kırmamaya özel bir özen gösterirdi… Karşılaştığı yönetim sorunlarını, insanları koruyarak, kollayarak, üzmeden çözmeye çalışır, onlardan çok kendisi üzülürdü. Vefalıydı, eski dostluklarını unutmaz, eski dostlarını hiç ihmal etmezdi… Ailesini çok severdi; Ülfet Ertel ve Turhan Selçuk onun yaşamına anlam katardı… Her şeyden önce ve her şeyin üstünde iyi bir “İnsandı”! *** İlhan Bey’den sonra çok yalnız kaldık. Cumhuriyet Gazetesi, hem içeriden hem de dışarıdan kaynaklı, çok şiddetli sarsıntılar geçirdi. Nihayet bütün güçlüklere rağmen, onun yakın arkadaşı Alev Coşkun’la birlikte Atatürkçü çizgide istikrara kavuşmuş görünüyor. Ama hâlâ son derece ciddi sorunlarla karşı karşıya. Okurların maddi ve manevi desteğine büyük gereksinme var. Zaten Cumhuriyet’in asıl sahibi onlar değil mi!

Source: Emre Kongar


CUMA NAMAZI SAATİ 20 Haziran İSTANBUL ANKARA İZMİR (İl il cuma namazı vakitleri) Cuma namazı kaç rekat, nasıl kılınır?

Her hafta olduğu gibi bu hafta da “Cuma namazı saati 20 Haziran” sorusu en çok araştırılan konular arasında. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından açıklanan vakitlere göre cuma namazı saatleri şehirden şehre değişiyor. İstanbul, Ankara ve İzmir”de cuma namazının saat kaçta başlayacağı belli oldu. 20 HAZİRAN İSTANBUL CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA? İstanbul”da 20 Haziran Cuma namazı saat 13.11″de kılınacak. 20 HAZİRAN İZMİR CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA? İzmir”de 20 Haziran Cuma namazı saat 13.18″de kılınacak. 20 HAZİRAN ANKARA CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA? Ankara”da 20 Haziran Cuma namazı saat 12.55″te kılınacak. 20 HAZİRAN BURSA CUMA NAMAZI SAAT KAÇTA? Bursa”da 20 Haziran Cuma namazı saat 13.10″da kılınacak. CUMA NAMAZI KAÇ REKAT? Cuma namazının farzı iki rekâttır. Bunun yanında farzdan önce dört rekât, farzdan sonra dört rekât olmak üzere sekiz rekât da sünneti vardır (Kâsânî, Bedâî”, I, 269).İmam Ebû Yusuf”a ve İmam Muhammed”e göre ise farzdan sonra kılınacak sünnet bir selamla dört ve bir selamla iki rekât olmak üzere toplam altı rekâttır. Bu görüşün Hz. Ali”den rivayet edildiği nakledilmektedir (Kâsânî, Bedâî”, I, 285). CUMA NAMAZI NASIL KILINIR? Cuma günü gusül abdesti almak sünnettir. Abdest alındıktan sonra cuma namazı kılmak için camiye gidilmelidir. Evde tek başına kılınamaz. Sadece erkeklere farzdır.Önce, Cuma namazının dört rekatlık ilk sünneti kılınır. Bu kılınan namaz Öğle namazının ilk sünneti gibi kılınır. Bu namazı cemaatte yer alan her Müslüman hutbeden önce tek başına olarak kılar ve sessizce Müezzin beklenir.Sonra, cami içerisinde Müezzin tarafından sadece cami cemaatinin duyabileceği kadar yüksek bir sesle ikinci ezan okunur ve ardından imam minbere çıkarak hutbesini okunur. Hutbe okunduktan sonra, müezzin tarafında kamet getirilir ve cemaat imama uyarak Cuma namazının iki rekât farzı kılınır.Daha sonra ise dört rekâttan oluşan Cuma namazının dört rekâtlık son sünneti kılınır. Bu son sünnetinde kılınış şekli yine Öğle namazının ilk sünneti gibidir.Ardından, “Vaktine yetişip kılmadığım son Öğle namazının farzını kılmaya” diye niyet ederek, aynen Öğle namazının farzının kılınışı gibi Zuhr-i Ahir namazı dediğimiz namaz kılınır.Sonra da, iki rekât sünnet namazı kılınır. Bu namaza niyet ettim Öğle namazının 2 rekât son sünnetini kılmaya denir ve vaktin iki rekât son sünneti kılınır.Namazlar kılındıktan sonra Müezzinin yönlendirmesi ile Ayet el-kürsi ve tesbih çekilir ve dualar edilir ve cemaat dağılır. 20 HAZİRAN CUMA HUTBESİ KONUSU NEDİR? HER YAZ YENİ BİR HEYECAN: CAMİ, ÇOCUK VE KUR”ANMuhterem Müslümanlar!Bir eğitim öğretim yılı daha sona erdi. Milyonlarca çocuğumuz bu seneki eğitimlerini bugün itibariyle tamamlayıp yaz tatiline girecekler inşallah. Yaz ayları, çocuklarımız ve gençlerimiz için sadece dinlenme zamanı değil; aynı zamanda hayatlarını şekillendirecek önemli tercihler ve sınavların yapıldığı kritik bir dönemdir. Yüce Rabbim, başta bu hafta sonu üniversite sınavına girecek olan gençlerimiz olmak üzere bütün evlatlarımızı hem dünya hem de ahiret imtihanlarında başarılı eylesin. Onların bugünlere gelmesine vesile olan anne ve babalardan, öğretmenlerden ve emeği geçen herkesten razı olsun.Aziz Müminler!Çocuklar, Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği büyük bir nimet aynı zamanda bir emanettir. Onlar; Kur”an”ın ifadesiyle “dünya hayatının süsü”[1], Peygamber Efendimiz (s.a.s)”in diliyle de amel defterimizi açık tutacak iyilik ve hayır kaynağımızdır.[2] Onları; Allah ve Resûlünün sevgisiyle büyütmek, hayatlarını güzel ahlakla süslemek ailelerin, toplumun, ilgili bütün kurum ve kuruluşların en başta gelen sorumluluğudur. Allah Resûlü (s.a.s), ??????? ?????????? ???????? ?????? “Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır.”[3] buyurarak bu sorumluluğu bizlere hatırlatmaktadır.Kıymetli Müslümanlar!Çocuklarımızı Allah”a iyi bir kul, ailesine ve topluma faydalı bir insan olarak yetiştirmek onların üzerimizdeki hakkıdır. Evlatlarımızın dünyevî başarıları için çaba sarf etmek ne kadar önemli ise, onlara helal ve haram duyarlılığı kazandırmak, onları günahlardan korumak da bir o kadar önemli ve değerlidir. Resûl-i Ekrem (s.a.s), “Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.”[4] buyurarak bu konuya dikkat çekmektedir.Değerli Müminler!İçinde yaşadığımız çağda çocuklarımız ve gençlerimiz her zamankinden daha fazla tehdit altındadır. Batıl ideolojiler, seküler hayat tarzı dayatmaları, ahlaki değerlerimizi yozlaştıran toplum projeleri ve ifsat edici medya içerikleri; gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizden uzaklaştırmak için tüm gücüyle çalışmaktadır. Dijital platformlarda yayılan sanal kumar, şiddet içeren oyunlar ve fıtratı bozan paylaşımlar; evlatlarımızı ahlaki erozyona, yalnızlığa ve “akran zorbalığına” maruz bırakmaktadır. Bu tehlikeli akımlar, gençlerimizi; ailesine, milletine ve dinine yabancılaştırmakta, onları merhametsiz, duyarsız ve hedefsiz bir insan haline getirmektedir.Aziz Müslümanlar!Bütün bu olumsuzluklardan çocuklarımızı ve gençlerimizi korumanın yolu; onları Peygamberimiz (s.a.s)”in güzel ahlakıyla yetiştirmektir. Yüce Rabbimizin, “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun…”[5] emri gereğince her türlü zararlı akımdan muhafaza etmektir. Allah Resûlü (s.a.s)”in, “Yedi yaşına geldiklerinde çocuklarınızı namaza alıştırın.”[6] tavsiyesine uyarak evlatlarımızı ibadet bilinciyle yetiştirmektir. ????? ???????????? ????? ????????? ????????”Zalimlere asla meyletmeyin.”[7] ayeti mucibince onlara; zalimin karşısında, mazlumun yanında yer alma; din, vatan ve millet için var gücüyle çalışma şuuru kazandırmaktır.Kıymetli Müminler!Çocuklarımızın manevi gelişimlerine katkı sağlayacak, iyi bir insan olarak yetişmelerine vesile olacak yaz Kur”an kurslarımız 30 Haziran”da başlıyor inşallah. Kayıtlarımız devam etmektedir. Yaz Kur”an kursları; eğlenirken faydalı bilgilerin öğrenildiği, yeni arkadaşlıkların kurulduğu, camiyle bağların kuvvetlendiği, sorumluluk duygusunun geliştiği ilim ve hikmet yuvalarıdır. Bu kurslar sayesinde yavrularımız, hem yaz tatilinin neşesini yaşamakta hem de hayat boyu kendilerine rehber olacak Kur”an”la tanışmaktadır. Bugün öğrenecekleri bir dua, bir sûre, sahih bir dini bilgi; onların yarınlarını şekillendirecek, kalplerine inanç ve umut olacaktır.Sevgili Anne Babalar!Ebeveyn olma sorumluluğumuzun gereği olarak çocuklarımızı yaz Kur”an kurslarımızla buluşturalım. Unutmayalım ki, onların tertemiz zihinlerini ve gönüllerini sahih ve doğru dini bilgi ile donatmaz isek birçok hurafe, yanlış bilgi ve düşünceye maruz kalırlar. Bu da bizim; dünyada büyük bir vebale girmemize, ahirette ise hüsrana uğramamıza sebep olur.Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s)”in şu hadisiyle bitiriyorum: “Kur”an”ı öğrenin, okuyun ve okutun. Kur”an”ı öğrenen, okuyan ve onunla amel eden kimse, her tarafa koku yayan misk dolu bir kaba benzer…”[8][1] Kehf, 18/46.[2] Müslim, Vasiyye, 14.[3] Müslim, Sıyâm, 183.[4] Tirmizî, Birr, 33.[5] Tahrîm, 66/6.[6] Ebû Dâvûd, Salât, 26.[7] Hûd, 11/113.[8] Tirmizî, Fedâilü”l-Kur”an, 2.

Source: Beyza Nur Ergin


20 Haziran Cuma hutbesi konusu

Bu haftaki Cuma hutbesi konusu ve tam metni belli oldu. 20 Haziran 2025 Cuma bugün camilerde okunacak olan Cuma hutbesi konusu Diyanet İşleri Başkanlığı nın internet sitesi üzerinden yayımlandı. Konusu Her Yaz Yeni Bir Heyecan: Cami, Çocuk ve Kur an olarak belirlenen hutbede, çocukların manevi gelişimlerine katkı sağlayacak, iyi bir insan olarak yetişmelerine vesile olacak Yaz Kur an kurslarının önemine vurgu yapıldı. İşte, 20 Haziran 2025 Cuma hutbesi konusu ve tam metni…HER YAZ YENİ BİR HEYECAN: CAMİ, ÇOCUK VE KUR AN Muhterem Müslümanlar! Bir eğitim öğretim yılı daha sona erdi. Milyonlarca çocuğumuz bu seneki eğitimlerini bugün itibariyle tamamlayıp yaz tatiline girecekler inşallah. Yaz ayları, çocuklarımız ve gençlerimiz için sadece dinlenme zamanı değil; aynı zamanda hayatlarını şekillendirecek önemli tercihler ve sınavların yapıldığı kritik bir dönemdir. Yüce Rabbim, başta bu hafta sonu üniversite sınavına girecek olan gençlerimiz olmak üzere bütün evlatlarımızı hem dünya hem de ahiret imtihanlarında başarılı eylesin. Onların bugünlere gelmesine vesile olan anne ve babalardan, öğretmenlerden ve emeği geçen herkesten razı olsun.Aziz Müminler! Çocuklar, Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği büyük bir nimet aynı zamanda bir emanettir. Onlar; Kur an ın ifadesiyle dünya hayatının süsü , Peygamber Efendimiz (s.a.s) in diliyle de amel defterimizi açık tutacak iyilik ve hayır kaynağımızdır. Onları; Allah ve Resûlünün sevgisiyle büyütmek, hayatlarını güzel ahlakla süslemek ailelerin, toplumun, ilgili bütün kurum ve kuruluşların en başta gelen sorumluluğudur. Allah Resûlü (s.a.s), وَإِنَّ لِوَلَدِكَ عَلَيْكَ حَقًّا Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır. buyurarak bu sorumluluğu bizlere hatırlatmaktadır. Kıymetli Müslümanlar! Çocuklarımızı Allah a iyi bir kul, ailesine ve topluma faydalı bir insan olarak yetiştirmek onların üzerimizdeki hakkıdır. Evlatlarımızın dünyevî başarıları için çaba sarf etmek ne kadar önemli ise, onlara helal ve haram duyarlılığı kazandırmak, onları günahlardan korumak da bir o kadar önemli ve değerlidir. Resûl-i Ekrem (s.a.s), Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır. buyurarak bu konuya dikkat çekmektedir.Değerli Müminler! İçinde yaşadığımız çağda çocuklarımız ve gençlerimiz her zamankinden daha fazla tehdit altındadır. Batıl ideolojiler, seküler hayat tarzı dayatmaları, ahlaki değerlerimizi yozlaştıran toplum projeleri ve ifsat edici medya içerikleri; gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizden uzaklaştırmak için tüm gücüyle çalışmaktadır. Dijital platformlarda yayılan sanal kumar, şiddet içeren oyunlar ve fıtratı bozan paylaşımlar; evlatlarımızı ahlaki erozyona, yalnızlığa ve akran zorbalığına maruz bırakmaktadır. Bu tehlikeli akımlar, gençlerimizi; ailesine, milletine ve dinine yabancılaştırmakta, onları merhametsiz, duyarsız ve hedefsiz bir insan haline getirmektedir.Aziz Müslümanlar! Bütün bu olumsuzluklardan çocuklarımızı ve gençlerimizi korumanın yolu; onları Peygamberimiz (s.a.s) in güzel ahlakıyla yetiştirmektir. Yüce Rabbimizin, Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun… emri gereğince her türlü zararlı akımdan muhafaza etmektir. Allah Resûlü (s.a.s) in, Yedi yaşına geldiklerinde çocuklarınızı namaza alıştırın. tavsiyesine uyarak evlatlarımızı ibadet bilinciyle yetiştirmektir. وَلَا تَرْكَـنُٓوا اِلَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا Zalimlere asla meyletmeyin. ayeti mucibince onlara; zalimin karşısında, mazlumun yanında yer alma; din, vatan ve millet için var gücüyle çalışma şuuru kazandırmaktır.Kıymetli Müminler! Çocuklarımızın manevi gelişimlerine katkı sağlayacak, iyi bir insan olarak yetişmelerine vesile olacak yaz Kur an kurslarımız 30 Haziran da başlıyor inşallah. Kayıtlarımız devam etmektedir. Yaz Kur an kursları; eğlenirken faydalı bilgilerin öğrenildiği, yeni arkadaşlıkların kurulduğu, camiyle bağların kuvvetlendiği, sorumluluk duygusunun geliştiği ilim ve hikmet yuvalarıdır. Bu kurslar sayesinde yavrularımız, hem yaz tatilinin neşesini yaşamakta hem de hayat boyu kendilerine rehber olacak Kur an la tanışmaktadır. Bugün öğrenecekleri bir dua, bir sûre, sahih bir dini bilgi; onların yarınlarını şekillendirecek, kalplerine inanç ve umut olacaktır. Sevgili Anne Babalar! Ebeveyn olma sorumluluğumuzun gereği olarak çocuklarımızı yaz Kur an kurslarımızla buluşturalım. Unutmayalım ki, onların tertemiz zihinlerini ve gönüllerini sahih ve doğru dini bilgi ile donatmaz isek birçok hurafe, yanlış bilgi ve düşünceye maruz kalırlar. Bu da bizim; dünyada büyük bir vebale girmemize, ahirette ise hüsrana uğramamıza sebep olur. Hutbemi Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) in şu hadisiyle bitiriyorum: Kur an ı öğrenin, okuyun ve okutun. Kur an ı öğrenen, okuyan ve onunla amel eden kimse, her tarafa koku yayan misk dolu bir kaba benzer…

Source: Habertürk


Yakup Köse yazdı: Asrın felaketinden asrın inşa seferberliğine

2023 senesinde art arda yaşadığımız depremlerle büyük bir yıkım yaşadık. Kahramanmaraş”ta yaşanan depremler Mısır”da bile hissedilmişti.Deprem sonrası devlet millet elbirliğiyle ve dost ülkelerin destekleriyle yıkılan şehirlerimizi ayağa kaldırmayı başardık.Dün Kahramanmaraş”ta depremzedelere evleri teslim töreni vardı. Dost ve kardeş Azerbaycan”ın yaptırdığı 49 bin 56 bağımsız bölümün hak sahipleri kurayla belirlendi. Törene Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de iştirak etti.Azerbaycan Mahallesi”nde 36 bin 926 konut, 4 bin 689 iş yeri, 7 bin 441 köy evi olmak üzere toplam 49 bin 56 bağımsız bölüm daha teslim edildi.Yeni konutların teslimatıyla birlikte deprem bölgesi genelinde teslim sayıları 206 bin 97″si”i konut, 4 bin 838″i iş yeri ve 39 bin 701″i köy evi olmak üzere toplam 250 bin 636″ya yükseldi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı”nın yıl sonu hedefi ise 358 bin 859″u konut, 31 bin 307″si iş yeri, 62 bin 817″si köy evi olmak üzere toplam 452 bin 983 bağımsız bölümün teslim edilmesi.Muazzam rakamlar. Adeta bir ülke yeniden kuruluyor.Dünkü törende konuşan Başkan Erdoğan, deprem bölgesini ayağa kaldırma hamlesini Milli Mücadele sürecine benzetti: “Dünyada ve bölgemizdeki şartlar ne olursa olsun önceliğimiz bellidir. Biz hükümet olarak en kısa sürede asrın felaketinin şehirlerimizde açtığı yaraları sarmanın derdindeyiz. Teslim ettiğimiz konut sayısı 250 bine yükseldi. Seçim meydanlarında verdiğimiz sözleri inşallah burada da tutacağız. Deprem bölgesini devasa bir şantiye alanına çevirdik. İnanın, hiçbir ülke böyle büyük bir afetin altından bu denli hızlı kalkamaz. Yıl sonunda tüm şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırmayı, geride yarım kalan tek bir hikaye bırakmamayı hedefliyoruz. Muhalefet anlamasa da yaşadığımız süreç Milli Mücadele süreciyle eşdeğer bir süreçtir ve biz Allah”ın izniyle bu mücadeleyi alnımızın akıyla veriyoruz. Muhalefet tamamen kendi iç kavgasıyla meşgulken, biz altyapısı, üstyapısıyla tamamladığımız konutları hak sahipleriyle buluşturuyoruz. Onlar “Yapamazsınız” diyecek, bir şehirlerimizi daha güçlü biçimde ayağa kaldıracağız. Onlar didişir ve kavga ederken, boş beleş işlerle günlerini geçirirken biz tüm Türkiye”ye aşk ile hizmet edeceğiz.”Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de konuşmasında, Tayyip Erdoğan”ın güçlü liderliğinde deprem yaralarının sarıldığını söyledi ve ekledi: “Azerbaycan”da sizin 10 milyon kardeşiniz var. Azerbaycanlılar da biliyor ki 80 milyondan fazla Türk kardeşimiz var. Yaşasın Türkiye-Azerbaycan birliği ve kardeşliği!”Bu noktada Murat Kurum”un idaresindeki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı”nın hakkın teslim etmek gerekiyor. Bakan Kurum 2 yılı aşkın süredir bölgede ve çalışmaları tek tek takip ediyor. İşin başında olunca da ortaya böyle muazzam işler çıkıyor.

Source: Yakup Köse


Konuşma yetisini kaybettiği söyleniyordu: Bruce Willis aile fotoğrafında yer almadı

Afazi hastalığına yakalanmasının ardından oyunculuğu bırakmak zorunda kalan ve bir süre sonra frontotemporal demans teşhisi konulan ünlü aktör Bruce Willis, uzun süredir gözlerden uzak bir yaşam sürüyor. Hastalığın teşhis edilmesinin ardından Willis’in ailesi, sosyal medya üzerinden sık sık oyuncuyla ilgili paylaşımlarda bulunuyor. Özellikle eşi Emma Heming, Bruce Willis’in sağlık sürecine dair duygu yüklü mesajlar veriyor. DOĞUM GÜNÜ PARTİSİNDE AİLE BİR ARADA Son olarak 47. yaş gününü kutlayan Emma Heming, doğum gününe dair yaptığı sosyal medya paylaşımıyla dikkat çekti. Kutlamaya Bruce Willis’in eski eşi Demi Moore ile kızları Rumer Willis, Scout ve Tallulah da katıldı. Paylaşılan aile fotoğrafında, Rumer Willis’in 2 yaşındaki kızı Louetta ile Bruce Willis ve Emma Heming’in kızları Mabel ve Evelyn de yer aldı. Ancak dikkat çeken detay, Bruce Willis’in aile fotoğrafında yer almaması oldu. Heming, paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “Geçtiğimiz birkaç hafta içinde Bruce, kızlarımız, annem, ailem ve sevgili arkadaşlarım tarafından sevgiyle sarmalandım.” ÇOCUKLARINDAN HASTALIĞINI GİZLEMEDİ Emma Heming, daha önce verdiği bir röportajda Bruce Willis’in hastalığını çocuklarından gizlemediklerini belirtmişti. “Onlar için hiçbir şeyi yumuşatmaya çalışmadım. Bruce’un yıllar içindeki değişimini gördüler. Onları bundan korumaya çalışmıyorum,” sözleriyle bu süreci nasıl yönettiklerini anlatmıştı. BABALAR GÜNÜ’NDE DUYGUSAL PAYLAŞIM Bruce Willis’in, Demi Moore ile evliliğinden dünyaya gelen en büyük kızı Rumer Willis, Babalar Günü’nde duygusal bir mesaj yayımladı. 36 yaşındaki oyuncu, çocukluk fotoğraflarını paylaşarak, “Bugün zor bir gün. Seninle konuşmak ve hayatımda olup bitenleri anlatmak göğsümde derin bir acı yaratıyor” ifadelerini kullandı. Rumer paylaşımında, “Keşke bana hâlâ hepsini anlatabiliyorken sana daha fazla soru sorabilseydim. Ama biliyorum ki üzülmemi istemezsin. Bu yüzden hâlâ seninle olduğum için ne kadar şanslı olduğumu kendime hatırlatacağım” dedi. BRUCE WILLIS’İN HASTALIĞI Aksiyon sinemasının efsane isimlerinden Bruce Willis’e, beynin bazı bölgelerinde işlev bozukluğuna yol açan ve konuşma, anlama, okuma-yazma gibi becerileri etkileyen afazi teşhisi konulmuştu. Bu nedenle oyunculuğu bırakan Willis’e daha sonra frontotemporal demans tanısı konuldu. İlerlemesiyle bilinen bu nörolojik hastalık, Willis’in kamuoyundan uzak bir yaşam sürmesine neden oldu. Bruce Willis, 1987-2000 yılları arasında Demi Moore ile evli kaldı ve bu evlilikten Rumer, Scout ve Tallulah adında üç kızı oldu. 2009 yılında Emma Heming ile evlenen Willis’in bu evlilikten ise Mabel ve Evelyn adında iki kızı bulunuyor.

Source: Haber Merkezi


Diyanet yayımadı: 20 Haziran 2025 Cuma hutbesi konusu ne?

Diyanet İşleri Başkanlığı, 20 Haziran Cuma hutbesinin konusunu “Her Yaz Yeni Bir Heyecan: Cami, Çocuk ve Kur”an” olarak belirledi. Bu hutbede camilerde çocuklara Kur”an dersi verilmesinin önemine dikkat çekilecek.20 HAZİRAN 2025 CUMA HUTBESİ TAM METNİHER YAZ YENİ BİR HEYECAN: CAMİ, ÇOCUK VE KUR”ANMuhterem Müslümanlar!Bir eğitim öğretim yılı daha sona erdi. Milyonlarca çocuğumuz bu seneki eğitimlerini bugün itibariyle tamamlayıp yaz tatiline girecekler inşallah. Yaz ayları, çocuklarımız ve gençlerimiz için sadece dinlenme zamanı değil; aynı zamanda hayatlarını şekillendirecek önemli tercihler ve sınavların yapıldığı kritik bir dönemdir. Yüce Rabbim, başta bu hafta sonu üniversite sınavına girecek olan gençlerimiz olmak üzere bütün evlatlarımızı hem dünya hem de ahiret imtihanlarında başarılı eylesin. Onların bugünlere gelmesine vesile olan anne ve babalardan, öğretmenlerden ve emeği geçen herkesten razı olsun.Aziz Müminler!Çocuklar, Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği büyük bir nimet aynı zamanda bir emanettir. Onlar; Kur”an”ın ifadesiyle “dünya hayatının süsü”[1], Peygamber Efendimiz”in diliyle de amel defterimizi açık tutacak iyilik ve hayır kaynağımızdır.[2] Onları; Allah ve Resûlünün sevgisiyle büyütmek, hayatlarını güzel ahlakla süslemek ailelerin, toplumun, ilgili bütün kurum ve kuruluşların en başta gelen sorumluluğudur. Allah Resûlü, وَإِنَّ لِوَلَدِكَ عَلَيْكَ حَقًّا “Çocuğunun senin üzerinde hakkı vardır.”[3] buyurarak bu sorumluluğu bizlere hatırlatmaktadır.Kıymetli Müslümanlar!Çocuklarımızı Allah”a iyi bir kul, ailesine ve topluma faydalı bir insan olarak yetiştirmek onların üzerimizdeki hakkıdır. Evlatlarımızın dünyevî başarıları için çaba sarf etmek ne kadar önemli ise, onlara helal ve haram duyarlılığı kazandırmak, onları günahlardan korumak da bir o kadar önemli ve değerlidir. Resûl-i Ekrem, “Hiçbir anne baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha kıymetli bir bağışta bulunmamıştır.”[4] buyurarak bu konuya dikkat çekmektedir.Değerli Müminler!İçinde yaşadığımız çağda çocuklarımız ve gençlerimiz her zamankinden daha fazla tehdit altındadır. Batıl ideolojiler, seküler hayat tarzı dayatmaları, ahlaki değerlerimizi yozlaştıran toplum projeleri ve ifsat edici medya içerikleri; gençlerimizi milli ve manevi değerlerimizden uzaklaştırmak için tüm gücüyle çalışmaktadır. Dijital platformlarda yayılan sanal kumar, şiddet içeren oyunlar ve fıtratı bozan paylaşımlar; evlatlarımızı ahlaki erozyona, yalnızlığa ve “akran zorbalığına” maruz bırakmaktadır. Bu tehlikeli akımlar, gençlerimizi; ailesine, milletine ve dinine yabancılaştırmakta, onları merhametsiz, duyarsız ve hedefsiz bir insan haline getirmektedir.Aziz Müslümanlar!Bütün bu olumsuzluklardan çocuklarımızı ve gençlerimizi korumanın yolu; onları Peygamberimiz”in güzel ahlakıyla yetiştirmektir. Yüce Rabbimizin, “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun…”[5] emri gereğince her türlü zararlı akımdan muhafaza etmektir. Allah Resûlü”in, “Yedi yaşına geldiklerinde çocuklarınızı namaza alıştırın.”[6] tavsiyesine uyarak evlatlarımızı ibadet bilinciyle yetiştirmektir. وَلَا تَرْكَـنُٓوا اِلَى الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا “Zalimlere asla meyletmeyin.”[7] ayeti mucibince onlara; zalimin karşısında, mazlumun yanında yer alma; din, vatan ve millet için var gücüyle çalışma şuuru kazandırmaktır.Kıymetli Müminler!Çocuklarımızın manevi gelişimlerine katkı sağlayacak, iyi bir insan olarak yetişmelerine vesile olacak yaz Kur”an kurslarımız 30 Haziran”da başlıyor inşallah. Kayıtlarımız devam etmektedir. Yaz Kur”an kursları; eğlenirken faydalı bilgilerin öğrenildiği, yeni arkadaşlıkların kurulduğu, camiyle bağların kuvvetlendiği, sorumluluk duygusunun geliştiği ilim ve hikmet yuvalarıdır. Bu kurslar sayesinde yavrularımız, hem yaz tatilinin neşesini yaşamakta hem de hayat boyu kendilerine rehber olacak Kur”an”la tanışmaktadır. Bugün öğrenecekleri bir dua, bir sûre, sahih bir dini bilgi; onların yarınlarını şekillendirecek, kalplerine inanç ve umut olacaktır.

Source: Hakan Erdi Uludağ


Taha Akgül: “Günü değil, geleceği kurtarıyoruz”

Sivas”ta başlayan Minikler Türkiye Güreş Şampiyonası heyecanı devam ediyor. Bu kapsamda şampiyonayı takip etmek üzere Sivas”a gelen Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Taha Akgül, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu.Sivas”ta yaklaşık 6 bin 500 sporcunun katılımıyla düzenlenen şampiyona hakkında konuşan Akgül, “Sivas”ta tarihi bir organizasyon gerçekleştiriyoruz. 6 bin 300 çocuğumuzun hepsine devletimizin bize verdiği bütçeyle beraber destek sağladık. Devletimizden Allah razı olsun. Çocuklarımız her şeyi hak ediyorlar. Sporcularımıza eşofman takımı, tişört, mayo verdik. Burada güreşen sporcuların içerisinden gerçekten de çok yetenekliler çıkacak. Bu şampiyona biter bitmez sporcuları gelişim kampına alacağız. Burası gerçekten bizim alt yapının filizlerini ateşlediğimiz gün. Sivas”a yakışan bir organizasyon oldu. Türkiye”nin her yerinden gelen aileler var. Adıyaman”dan konteynır kentten gelip burada madalya kazanan çocuklarımız var. Onlara bu desteği sağlamak bizim için çok büyük bir gurur. Tarihte ilk kez ilk 5″e madalya verdik. Toplamda bin küsur madalya dağıtıyoruz. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.”BİZİM AMACIMIZ GÜNÜ KURTARMAK DEĞİL”Olimpiyatlardaki hedefle ilgili yöneltilen soruya Akgül, “Biz günü kurtarmaya değil, geleceği kurtarmaya geldik. Biz Sivas”ta devam eden şampiyonaya çok ciddi bir emek sarf ettik. Bizim amacımız günü kurtarmak değil. Avrupa, dünya şampiyonalarında madalya gelir gelmez tartışılır. Fakat biz eğer bugün bu dikimi yapmasaydık, bu tohumları ekmeseydik 2032 ve 2036″da federasyonumuz, bakanlığımız kim olursa olsun yerimizde problem yaşardı. Ama biz şimdi o tohumları ekiyoruz. Bu tohumlar meyvesini 8-10 sene sonra verecek Allah”ın izniyle. Bu çocuklarımız ileride belki şampiyon olmayacaklar ama hepsi ileride Türkiye”nin kadrolarında görevler alacaklar. Bugünü inşallah hiç unutmayacaklar, onlara tarihi bir gün yaşatıyoruz” yanıtını verdi.”2 YA DA 3 ALTIN MADALYA HEDEFİMİZ VAR”Başkan Akgül, son olarak önümüzdeki aylarda düzenlenecek olan Büyükler Dünya Şampiyonası”nda hedeflerinin altın madalya kazanmak olduğunu dile getirdi. Akgül, “Hedefimiz orada inşallah 2 ya da 3 altın madalya almak, bu kapasitemiz var. Kadın takımımız, grekoromen takımız çok iddialı. Serbest takımda bir jenerasyon değişikliği var, gençlere yöneldik. İnşallah o gençleri yukarıdaki ağabeylerine yetiştirmeye çalışıyoruz ama grekoromende daha iddialıyız. Serbestte de arkadaşlarımız inşallah kendi performanslarını artırarak Avrupa ve dünyada madalyaya aday olacak. İnşallah 2 ya da 3 altın madalya hedefimiz var” diye konuştu.

Source: Ramazan Dengiz


Kene can aldıkça vatandaş aktara koşuyor! Öne çıkan 4 yağ var

Türkiye genelinde havaların ısınmasıyla artan kene vakaları vatandaşları tedirgin ediyor. Özellikle İç Anadolu Bölgesi”nde kene sebepli ölümlerin artması sebebiyle vatandaşlar çözüm arayışına girdi. Sosyal medyada aromatik yağlarla yapılan karışımın vücuda sürülmesiyle kenelerin uzaklaştırıldığıyla ilgili yapılan paylaşımlar üzerine vatandaşlar aktarlara akın etti. Çorum”da aktar işletmeciliği yapan Gıda Mühendisi Adil Nezih Kayışoğlu, vatandaşların en çok kendilerine lavanta, limon, okaliptüs ve nane yağlarını sorduğunu dile getirdi. “NANE, LAVANTA, LİMON VE OKALİPTUS YAĞLARINI TAVSİYE EDİYORUZ” Aromatik yağların keskin kokusunun keneleri uzaklaştırdığını dile getiren Kayışoğlu, “Bizim yıllardır bit ve kene gibi haşerelere karşı önerdiğimiz bazı doğal karışımlar var. Özellikle nane yağı, lavanta yağı, limon yağı ve okaliptus yağı gibi yağlardan oluşan bu karışımları müşterilerimize tavsiye ediyoruz.” dedi. “KARIŞIMLAR SAF OLARAK UYGULANMAMALI” Yağların suyla seyreltilmesi gerektiğini belirten ve direkt cilde uygulanmaması yönünde uyarıda bulunan Kayışoğlu, “Müşteriler genellikle bu yağları suyla seyreltip evde sprey şişelerine doldurarak kullanıyor. Bu karışımlar saf olarak uygulanmamalı çünkü yoğun formda ciltte alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Seyreltilmiş haliyle tüm vücuda sıkılabiliyor. Özellikle kenelerin daha çok koltuk altı gibi yumuşak dokulu ve kıllı bölgelere yapışma eğiliminde olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, bu bölgelerin daha yoğun şekilde korunmasını öneriyoruz. Son 10-15 gündür kene vakalarının artmasıyla birlikte bu karışımlar da tekrar gündeme geldi.” diye konuştu. “KESKİN KOKULU ÜRÜNLER HAŞERELERİN UZAK DURMASINI SAĞLIYOR” Kayışoğlu, “Alternatif olarak sirke de kullanılabilir. Evlerinde sirke bulunan kişiler, sirkeyi suyla seyrelterek kokusu çok ağır olmayacak şekilde vücutlarına sıkabilir ya da sürebilirler. Çünkü keskin kokulu ürünler, bit, pire ve kene gibi haşerelerin uzak durmasını sağlıyor. Lavanta, limon, okaliptus ve nane yağları bu anlamda etkili. Dileyenler bu yağları evde kendileri karıştırarak da kullanabilir.” ifadelerini kullandı. “DUYLA KARIŞTIRARAK SPREY ŞEKLİNDE KULLANMAMIZ GEREKİYOR” Sosyal medyada gördüğü karışımları aktara gelerek tedarik etmek isteyen Enes Varlı ise, “İnternette ve sosyal medyada kene ile ilgili bazı videolara rastladım. Bu videolarda bazı yağlardan bahsediliyordu. Ben de merak ettim ve aktara gelerek bu yağlar hakkında bilgi aldım, nasıl kullanmam gerektiğini sordum. Bu yağları karıştırarak suyla birlikte sprey şeklinde kullanmamız gerekiyor. Şu sıralar kene vakaları ülkemizde oldukça gündemde ve yaygın. Biz de bağ, bahçe işleriyle uğraştığımız için haliyle biraz tedirgin oluyoruz. Sosyal medyada bu konuda çok fazla video dönüyor. Yağları aktarlardan temin edebilirsiniz, sağ olsunlar ilgilendiler. Şu anda rahatlıkla kullanabilirim” diye konuştu. TÜRKİYE”DE KENE KAYNAKLI ÖLÜMLER Türkiye”de bu yıl kene kaynaklı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeniyle ölüm sayısı dikkat çekici seviyelere ulaştı. Özellikle Sivas”ta çok sayıda vatandaş keneden hayatını kaybetti. Kayseri ve Çorum illerinde de kene ısırması sonucu ölüm olayları yaşandı. Bu veriler; özellikle İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz iç kesimlerinde kene ısırığına bağlı enfeksiyon ve ölüm oranlarının yükseldiğini gösteriyor. Uzmanlar vatandaşların yeşillik, kırsal alanlara gittiğinde açık renk, uzun kollu kıyafet giymesi, paçalarını çoraplarının içine sokması ve eve döndüğünde kulak arkası, kasık, diz ve dirsek içi gibi bölgeleri kontrol etmesi konusunda uyarıyor. Ayrıca uzmanlar kene yapışınca vatandaşların kendi imkanlarıyla keneyi vücutlarından çıkarmaması ve doktora başvurması yönünde uyarılarda bulunuyor.

Source: Haberler


Keneler çevresini sarıp üzerine çıktı! Vatandaş tarladan nasıl kaçacağını şaşırdı

Sivas”ta havaların ısınmasıyla birlikte kene popülasyonunda artış yaşanmaya devam ediyor. Özellikle kırsal kesimlerde yaşayan vatandaşlar, kene tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. ÇOK SAYIDA KENE ÇEVRESİNİ SARDI Sivas”ın Koyulhisar ilçesine bağlı İkizkaya köyünde yaşanan olayda ise kene tehlikesi bir kez daha gözler önüne serildi. Ailesiyle birlikte tarlaya ot toplamaya giden Barış Değer, topladığı otlar arasında hareket eden bir kene fark etti. İlk etapta bacağında yukarı doğru ilerleyen bir keneyi gören Değer, etrafına dikkatlice bakınca çok sayıda kenenin çevresini sardığını fark etti. “KÖPEKLER NASIL KOKUMUZU ALIP GELİYORSA…” Yaşadığı paniği cep telefonu kamerasıyla kayda alan Değer, görüntüleri sosyal medya hesabından da paylaştı. Değer, kenenin bu yıl çok fazla olduğunu söyleyerek, “Köpekler kokumuzu alıp nasıl geliyorsa, keneler de o şekil üzerimize geliyor” dedi. “PANTOLONUN ÜZERİNDEN BİLE KAFALARINI SOKMAYA ÇALIŞIYORLAR” Barış Değer, kenenin pantolonun üzerinden bile kafasını sokmaya çalıştığını belirterek, “Ailem ile tarlaya ot toplamaya gittik. Daha sonrasında üzerimize baktığımızda yaklaşık 5-6 tane kene gördük. Böyle olduğu için ot toplamayı bırakmak zorunda kaldık. Keneden dolayı tarlamızdaki otları toplayamadık. Geçen seneyi kıyasla bu sene kene popülasyonu çok daha fazla durumda. Tarlada biraz daha dursaydık bütün keneler üzerime keneler gelecekti. Köpekler kokumuzu alıp nasıl geliyorsa, kenelerde o şekil üzerimize geliyor. Üzerimize gelen kenelerin büyük bacaklı keneler olduğunu gördük. Keneler, pantolonumuzun üzerinden bile kafalarını sokmaya çalışıyorlar. Kene popülasyonunun bu sene neden bu kadar fazla olduğunu anlayamadık” diye konuştu.

Source: Gözde Nur Bayar


Belediye yere atanlara kızdı, çöpleri toplamıyor!

Manisa”nın Salihli içlesinde “çöp krizi patlak” verdi. Özellikle vatandaşların yoğun olarak kullandığı Kurşunlu Piknik Alanı ve Gümüşçayı civarında çöp konteynerleri olmasına rağmen çöplerin gelişigüzel etrafa atılmasına tepki gösteren CHP”li Belediye Başkanı Mazlum Nurlu, “Kirletenler temizleyene kadar çöpler alınmayacak!” diyerek işçilere talimat verdi.

SALİHLİ BELEDİYESİ DUYURDU: “ÇÖPLER TOPLANMAYACAK”
Salihli Belediye Başkanlığı”ndan yapılan açıklamada “Kurşunlu Piknik Alanı ve Gümüşçayı civarında çöp konteynerlerinin bulunmasına rağmen, atıkların gelişigüzel bırakılması çevremizi kirletiyor ve doğaya zarar veriyor. Bu nedenle, bundan böyle sorumluluk almayanlar temizleyene kadar bırakılan çöpler toplanmayacaktır. Vatandaşlarımızdan ricamız; doğayı, piknik ve yeşil alanlarımızı temiz tutmak, atıkları mutlaka çöp konteynerlerine atmak ve çevremize sahip çıkmaktır. Unutmayalım: Temizlik, ortak sorumluluğumuzdur. Bu hepimizin vatandaşlık görevidir.”

ÇÖPLER BİRİKTİ, İLÇE HALKI İKİYE BÖLÜNDÜ
Alınan kararın üzerinden 5 gün geçerken, Kurlunlu ve Gümüşçayı çevresinde biriken çöpler gündem oldu. Bazı sivil toplum kuruluşlarının zaman zaman gelerek çöpleri topladığı görülürken, belediyenin kararı ise ilçe halkını ikiye böldü.

Bazı vatandaşlar, belediyenin aldığı karara destek vererek herkesin sorumlu olması gerektiğini savunurken; bazıları ise çöp atanlar yüzünden herkesin mağdur olmaması gerektiğini belirtiyor.
DİĞER SOKAK VE CADDELERDE İSE ÇÖPLER ARALIKSIZ TOPLANIYOR
Belediyenin diğer sokak ve caddelerdeki temizlik işleri ise aralıksız çalışıyor.

Başkan Nurlu, bu konuda taviz vermediklerini belirtirken, Kurşunlu ve Gümüşçayı özelinde ise farkındalık oluşturmak zorunda olduklarını belirtti.

Source: Devrim Karadağ


TBMM Başkanı Kurtulmuş”tan karne alan öğrencilere mesaj

Kurtulmuş, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, şu ifadelere yer verdi:”Bir eğitim öğretim yılını daha başarıyla tamamlayan tüm öğrencilerimizi, fedakar öğretmenlerimizi, eğitim camiamızın kıymetli çalışanlarını ve destekleriyle her zaman yanımızda olan velilerimizi gönülden tebrik ediyorum. Hepinize sağlıklı, huzurlu ve dopdolu bir yaz tatili diliyorum. Sevgili çocuklar, değerli gençler, tatilinizi dinlenerek, bol bol okuyarak, keşfederek ve güzel anılar biriktirerek geçirin. Unutmayın, öğrenmenin sonu yok; her yeni gün yeni bir bilgi, yeni bir deneyim demek. İyi tatiller diliyorum.”

Source: Www.star.com.tr


Valilik duyurdu! Hakkari”de yapılacak festival iptal edildi

Valilikten yapılan açıklamada, son günlerde İsrail tarafından Türkiye”nin sınır komşusu İran”a yönelik uluslararası hukuku, adaleti ve bireysel vicdanları derinden yaralayan saldırıların düzenlendiği belirtildi. Saldırılar sonucu İran”ın Tahran, Tebriz, İsfahan ve Kirmanşah şehirleri başta olmak üzere birçok bölgede masum sivillerin hayatını kaybettiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: “Sınır komşumuzda yaşanan acılar ve çatışma ortamı göz önünde bulundurularak, Cilo Festivali”nin müzik ve eğlence içerikli bölümlerinin yaşanacak acılar karşısında doğru olmayacağı değerlendirilmiş, söz konusu etkinliklerin iptal edilmesine karar verilmiştir. Bu vesileyle İran halkının ve bölgede yaşanan çatışmanın mağduru tüm sivillerin acısını derinden paylaşıyoruz. En kısa sürede bölgedeki şiddetin sona ermesi, barış ve istikrarın yeniden tesisi en büyük temennimizdir. Hayatını kaybedenlere Allah”tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.”

Source: Internet Haber


İyi tatiller mesajları

Karne günü heyecanı yaşanıyor. Öğrenciler, öğretmenler ve veliler yaz tatiline girerken iyi tatiller mesajları için araştırmalarına başladı. Veliler ve öğretmenler, motive edici ve anlamlı karne sözleriyle öğrencilerin bu heyecanına ortak oluyor. İşte anlamlı, kısa ve uzun, farklı, en güzel iyi tatiller mesajları İYİ TATİLLER MESAJLARI 2025 Çalışmaların karnene yansımış. Umarım hayatın boyunca başarılar hep senin olur. İyi tatiller! Eğitim-öğretim yılını başarıyla tamamlayan yavrumuzu kutluyor, kıymetli öğretmenlerimize de teşekkür ediyorum. İyi tatiller! Emeklerin ve güzel karne notların için tebrik ederim. Dinlenmeyi hak ettin! Disiplinli çalışman ve gösterdiğin gayret seni bu noktaya getirdi. Başarılarının devamını dilerim, iyi tatiller! Son derece başarılı geçen bir yıl için seni tebrik ediyorum. İyi tatiller! Bir Eğitim Öğretim dönemi geride bırakmış olan evlatlarımız için dinlenme vakti gelmiştir. Karnesi güzel olan evladımızı da tüm sene boyunca büyük gayret gösteren tüm öğretmen ve yavrularımıza iyi tatiller dilerim. Bu güzel karnenle tüm aile olarak gurur duyuyoruz. Her zaman olduğu gibi gelecekte de yanında olacağız. İyi tatiller ve dinlenmenin keyfini çıkar! Öğrencimiz [Öğrencinin Adı], seni bu başarılı yılın sonunda tebrik ederim. Bu karne, çalışmalarının ve emeklerinin ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. İyi tatiller ve dinlenmeyi hak ettin! Sevgili [Öğrencinin Adı], başarılarınızı ve emeklerinizi kutlarım! Her daim yanınızda olacağımı unutmayın. İyi tatiller!

Source: Habertürk


İspanya’dan Giresun’a uzanan köprü! 6 bin kilometre uzakta aynı dili konuşuyorlar

İspanya’nın Kanarya Adaları’nda, Gomera Adası’nın ıslık dili ustaları, Karadeniz’in yeşil incisi Giresun’un Çanakçı ilçesine bağlı Kuşköy’e ziyarette bulundu.

Ziyaret, sadece coğrafi bir yakınlaşma değil, aynı zamanda nesillerdir süregelen eşsiz bir kültürel mirasın dudaklardan dökülen melodilerle buluşması olarak değerlendirildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü’nün önderliğinde gerçekleşen program kapsamında, Gomera Adası Islık Dili Miras Taşıyıcıları Jose Molina Gonzalez ve Carmen Castilla Padilla, Kuşköy’de Kaymakam Furkan Aksoy tarafından karşılandı. İki kadim geleneğin temsilcileri, 500 rakımlı dağ köyünde bir araya gelerek bir ilki gerçekleştirdi.

Gonzalez ve Padilla, köyün patikalarında dolaşırken, Kuşköy halkıyla samimi bir ortamda buluştu. Sohbet, kelimelerin ötesine geçerek, ıslık dilinin büyüleyici ezgileriyle yükseldi! Misafirler ve köy halkı, kendi kültürel mirasları olan ıslık dillerini karşılıklı olarak uygulamalı bir şekilde sergilerken, antik iletişim biçiminin ne kadar canlı ve etkileyici olduğunu bir kez daha kanıtladılar.

İki farklı coğrafyada yaşayan ancak aynı şaşırtıcı iletişim biçimini kullanan topluluklar arasında eşi benzeri görülmemiş bir köprü kuruldu. Kuşköy ve Gomera Adası, şimdi, sadece haritada değil, aynı zamanda dudaklardan dökülen melodilerle de birbirine bağlanan iki özel yer olarak tarihe geçti.

Giresun Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Hayrettin Karadeniz, burada yaptığı açıklamada, her iki bölgede de ıslık dilinin uzun bir geçmişe sahip olduğunu söyledi.

Karadeniz, kültürler arası bir buluşmanın gerçekleştiğini ifade ederek, “İnşallah bunun semeresini alırız. Bakanlığımızın bu konuya el attığını, sahiplendiğini görüyoruz. Böyle bir kültürel mirasımız var. Bu kültürel miras, dünyanın diğer ucunda Kanarya adalarında da var. Bu diyalog inşallah devam eder.” dedi.

Carmen Castilla Padilla ise Gresun’da da bu dilin kullanılmasının güzelliğine vurgu yaparak, “Bizim ülkemizde de dağlık bölge olduğu için kendi aramızda ıslık diliyle anlaşıyoruz. Coğrafya bakımından benzerlikler var. Basit cümleleri, basit kelimeleri biz de haberleşmede kullanıyoruz.” diye konuştu.

Program dahilinde yarın Giresun Valiliğinde Islık Dili Buluşması ve Çalıştayı düzenlenecek.

Source: Ahmet Yavuz


TESK Başkanı Palandöken’den karne mesajı: “Başarısız öğrenci yoktur”

Türkiye genelinde yaklaşık 20 milyon öğrenci bugün karnelerini alıp yaz tatiline çıkmaya hazırlanıyor. Karnelerin dağıtılmasıyla birlikte öğrencilere ve ailelere yönelik değerlendirmeler de gelmeye başladı.Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, öğrencileri sadece notlarla değerlendirmenin doğru olmadığını belirterek, “Gösterdikleri çaba, sabır ve gayretle değerlendirmeliyiz. Başarısız öğrenci yoktur.” ifadelerini kullandı.”Her öğrencinin öğrenme süreci farklı”TESK Genel Başkanı Palandöken, her öğrencinin öğrenme sürecinin farklı olduğunu kaydederek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:”Karne heyecanı yaşayan tüm öğrencileri gönülden kutluyor ve hepsinin ülkemiz için başarılı işlere imza atacağına yürekten inanıyorum. Her öğrencinin öğrenme süreci farklıdır. Bu yüzden çocuklarımızı yalnızca notlarla değerlendirmek doğru değildir.Karneler, sadece belli bir müfredatın sınav kağıdına dökülmüş halidir. Bu nedenle çocuklarımızı notlarıyla değil, gösterdikleri çaba, sabır ve gayretle değerlendirmeliyiz. Başarısız öğrenci yoktur. İlgi, destek ve doğru yönlendirmeyle her çocuk büyük başarılara imza atabilir. Yeter ki çocukların içindeki cevherler doğru bir şekilde dışarıya yansıtılabilsin.”Velilere tavsiyelerde bulunduPalandöken, yaz tatili için velilere de şu önerilerde bulundu:”Eskiden yaz tatillerinin sadece dinlenme zamanı değil, aynı zamanda hayatı öğrenme mevsimiydi. Çocuklar sabah erken saatlerde mahalle bakkalının kepengini açmasına yardım eder, fırında poşet taşır, berberin yanına çırak olurdu. Bu küçük sorumluluklar, onların hem iş disipliniyle tanışmasını sağlar hem de emek vermenin kıymetini öğretirdi.Bugün belki bir nostalji gibi görünse de, bu tür deneyimler çocukların karakter gelişimi için hâlâ son derece değerli. Bu yaz tatilinde de imkânı olan aileler, çocuklarını mahalle esnafının yanına yönlendirerek onlara hayatı yerinde tanıma fırsatı sunabilir. Bu deneyim belki de çocuklarımızın hafızasında iz bırakacak en anlamlı yaz anısı olur.””Çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgi”Çocukların karne hediyesi olarak pahalı armağanlar yerine anlamlı deneyimlerle ödüllendirilmesi gerektiğini vurgulayan Palandöken, sözlerini şöyle sonlandırdı:”Karne hediyesi olarak çocuklarımızı sinema, tiyatro gibi kültürel ve sanatsal etkinliklerle buluşturmak hem onların gelişimine katkı sağlar hem de aile bağlarını güçlendirir.Ayrıca tatil boyunca müze gezileri, doğa yürüyüşleri, tarihi mekan ziyaretleri gibi etkinliklerle hem eğlenmeleri hem de öğrenmeleri mümkün olur. Aileler çocuklarıyla daha çok zaman geçirip, onları dinlemeli, duygularını paylaşmalı ve her koşulda yanlarında olduklarını hissettirmelidir. Çünkü çocukların en çok ihtiyaç duyduğu şey sevgidir, ilgidir, güvendir.”

Source: Dünya Gazetesi


Zeki Çelik: Dünya Kupası için umutluyum

Milli futbolcu Zeki Çelik, futbola ilk adımlarını attığı Bursa”nın Yıldırım İlçesi”ndeki Yavuzselim Spor Kulübü”nü ziyaret etti. Çelik, kulüp yöneticileri ve genç sporcularla bir araya gelerek, destek verdi. Kariyerine İtalya Serie A ekiplerinden Roma”da devam eden milli futbolcu Zeki Çelik, futbola ilk adımlarını attığı Bursa”nın Yıldırım İlçesi”nde bulunan Yavuzselim Spor Kulübü”nü ziyaret ederek kulüp yöneticileri ve genç sporcularla bir araya geldi. Ziyareti sırasında genç sporcularla yakından ilgilenen Zeki Çelik, saha içi ve saha dışındaki tecrübelerini paylaşarak genç yeteneklere tavsiyelerde bulundu. Tecrübeli futbolcu, futbola başladığı kulübe ekipman desteği de yaptı. “DÜNYA KUPASI İÇİN UMUTLUYUM”
A Milli Takım”da iyi bir gidişat olduğunu belirten Zeki Çelik, “Milli takımın gidişatı bence gayet iyi. Hazırlık maçlarında eksiklerimizi gördük. Bu bizim için bir test oldu. Dünya Kupası için umutluyum” dedi. Arda Güler ve Kenan Yıldız gibi genç yıldızlardan övgüyle bahseden Çelik, her iki oyuncunun da milli takımda uzun yıllar forma giyecek potansiyele sahip olduğunu söyledi. “ROMA”DA MUTLUYUM” Milli futbolcu Roma”da mutlu olduğunu söyleyerek “Herhangi bir teklif almadım. Roma”da mutluyum. Kulübümde devam edeceğim. Her zaman takımlarda rekabet olması iyidir takımı geliştirir ve milli takımında geliştiğini görüyoruz” şeklinde konuştu. “BURSASPOR, SÜPER LİG”E DÖNECEK” Bursaspor”un yeniden 2″nci Lig”e yükselmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Çelik, “Orada 7 yıl oynadım, Süper Lig”e de en kısa sürede döneceklerine inanıyorum” ifadelerini kullandı. 1″inci Lig”de İstanbulspor forması giyerken Fransa Ligue 1 ekiplerinden Lille”e transfer olan tecrübeli savunmacı, Fransa ve İtalya liglerindeki futbol anlayışını da kıyasladı. İtalya”daki sert ve taktiksel futbolun kendisini geliştirdiğini söyleyen Çelik, Türkiye”deki daha açık oyunun farklı bir dinamizm sunduğunu da sözlerine ekledi. Yavuzselim Spor Kulübü”nün kalbinde her zaman ayrı bir yere sahip olduğunu söyleyen milli futbolcu, sözlerini şöyle noktaladı: “Yavuzselim Spor”u seviyorum. Ailem de burada oturuyor. Umarım kulübümüz çok daha iyi yerlere gelir ve bir gün ben de bu formayı yeniden giyme şansı bulurum.” Milli futbolcu ziyaretin ardından genç futbolcularla hatıra fotoğrafı çektirdi.

Source: Sporx.com


IJS Istanbul Jewelry Show mücevher endüstrisini yeniden bir araya getirecek

Uluslararası mücevher sektörünü yılda iki defa buluşturan IJS Istanbul Jewelry Show, 01-04 Ekim 2025 tarihlerinde 58. kez kapılarını açmaya hazırlanıyor.Altın takı, mücevher, montür, pırlanta, değerli taş ve gümüş başta olmak üzere en yeni ürün, tasarım ve koleksiyonların bir arada sergileneceği fuar, Türk firma ve markalara özel destekler sunacak.Kadın girişimcilere özel katılım desteği sağlanacakInforma Markets tarafından yapılan açıklamaya göre, İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenecek IJS Istanbul Jewelry Show’da yer alan Türk kadın girişimcilere özel katılım destekleri sağlanıyor.Yine fuara ilk kez katılacak yerli firma ve markalara, belirli metrekareye kadar olan stant alımlarında indirim avantajları sunuluyor. Dünyanın en büyük beş mücevher fuarından birisi olan IJS Istanbul Jewelry Show’un yerli katılımcılarına bir destek de T.C. Ticaret Bakanlığı veriyor.IJS Istanbul Jewelry Show’a katılan Türk firmalar, yer kirası ve stant masrafları için 607 bin 126 TL’ye kadar olan harcamalarında yüzde 50 Bakanlık desteğinden yararlanabiliyor.Organizasyonda bin firma ve marka olacakDünya mücevher endüstrisi, Ekim ayındaki yılın ikinci IJS Istanbul Jewelry Show buluşmasını bekliyor. İstanbul Fuar Merkezi’nin 5 salonunda toplam 50 bin metrekare alanda düzenlenecek organizasyonda, Türkiye ile birlikte 14 ülkeden 1.000 firma ve marka yer alacak.Pazar büyüklüğü 400 milyar dolara yaklaşan uluslararası mücevher endüstrisinin bu prestijli buluşmasına katılan Türk firmalar, hem fuarın düzenleyicisi Informa Markets hem de T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından sunulan desteklerle, katılım maliyetlerinde önemli ölçüde tasarruf edebilecek.Doğu Avrupa”dan Yakın Asya”ya, Rusya”dan Kuzey Afrika”ya, BDT ülkelerinden Orta Doğu”ya kadar mücevher sektörü profesyonellerinin önemli alıcılarını Türkiye’ye getirecek olan IJS Istanbul Jewelry Show’u 21 bin profesyonelin ziyaret etmesi hedefleniyor. Kendilerine özel katılımcı desteklerinden yararlanarak IJS Istanbul Jewelry Show’un 01 – 04 Ekim 2025 tarihlerindeki 58. buluşmasında yer almak isteyen Türk sektör firmaları, buradan detaylı bilgi alabilirler.

Source: Dünya Gazetesi


Hakkari 3×3 basketbol şampiyonu: Beyazgölge

Hakkari Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile Türkiye Basketbol Federasyonu İl Temsilciliği iş birliğiyle düzenlenen Hakkari büyükler 3×3 Sokak Basketbol Şampiyonası, büyük heyecana sahne oldu. 10 takım ve 40 sporcunun katıldığı organizasyonda 16 karşılaşma oynandı. Renkli görüntülere sahne olan turnuva sonunda 2024-2025 sezonu Hakkari şampiyonu “Beyazgölge” takımı oldu. Hakkari halkının yoğun ilgi gösterdiği organizasyon, iki gece boyunca adeta bir spor şölenine dönüştü. Etkinliği değerlendiren Türkiye Basketbol Federasyonu İl Temsilcisi Yakup Aktaş, “Beklentimizin çok üzerinde bir katılım ve ilgi gördük. Bu tür organizasyonların sayısının artması, Hakkari”de sosyal yaşamın sporla zenginleşmesine katkı sağlar. Organizasyona katkı sunanlara da teşekkür ediyorum” dedi.

Source: Www.star.com.tr


Zeki Çelik: Dünya Kupası için umutluyum

İtalya”da Roma forması giyen milli futbolcu Mehmet Zeki Çelik, futbola ilk adımlarını attığı Yavuzselim Spor Kulübü”nü ziyaret ederek, kulüp yöneticileri ve genç sporcularla bir araya geldi. Kariyerine başladığı kulüpte duygusal anlar yaşayan Çelik, geçmişine duyduğu vefayı, kulübe yaptığı ekipman desteğiyle taçlandırdı. Ziyareti sırasında genç sporcularla yakından ilgilenen Çelik, saha içi ve saha dışındaki tecrübelerini paylaşarak tavsiyelerde bulundu. Başarılı savunma oyuncusu, milli takımın son durumuyla ilgili de konuştu. Çelik, “Milli takımın gidişatı bence gayet iyi. Hazırlık maçlarında eksiklerimizi gördük. Dünya Kupası gruplarında önemli takımlar var bu bizim için bir test oldu. Dünya Kupası için umutluyum” dedi. Arda Güler ve Kenan Yıldız gibi genç yıldızlardan övgüyle bahseden Çelik, her iki oyuncunun da milli takımda uzun yıllar forma giyecek potansiyele sahip olduğunu belirtti. Kulüp kariyerine dair açıklamalar yapan Zeki Çelik, Roma”da mutlu olduğunu ve herhangi bir transfer teklifi almadığını vurguladı. Bursaspor”un yeniden 2. Lig”e çıkmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Çelik, “Orada 7 yıl oynadım, Süper Lig”e de en kısa sürede döneceklerine inanıyorum” ifadelerini kullandı. Avrupa kariyerine İstanbulspor”dan Fransa”ya geçerek başlayan tecrübeli futbolcu, Fransa ve İtalya liglerindeki futbol anlayışlarını da kıyasladı. İtalya”daki sert ve taktiksel futbolun kendisini geliştirdiğini söyleyen Çelik, Türkiye”deki daha açık oyunun farklı bir dinamizm sunduğunu dile getirdi. Ziyaretin sonunda genç futbolcularla hatıra fotoğrafı çektiren Zeki Çelik, Yavuzselim Spor Kulübü”nün her zaman kalbinde ayrı bir yere sahip olduğunu vurguladı. Çelik, “Yavuzselim Spor”u seviyorum. Ailem de burada oturuyor. Umarım kulübümüz çok daha iyi yerlere gelir ve bir gün ben de bu formayı yeniden giyme şansı bulurum” diye konuştu Yavuzselim Spor Kulübü yöneticileri ise Zeki Çelik”in ziyaretinden ve kulübe sağladığı destekten büyük mutluluk duyduklarını belirterek, kendisine teşekkür etti.

Source: Www.star.com.tr


Öncü Spor 10. Genel Kurulunu yapacak

Öncü Spor 10. Genel Kurulu, Ataköy Uluslararası Gençlik Merkezi”nde ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan, Öncü Spor Başkanı Hüseyin Kara, her iki kurumun Yönetim Kurulu üyeleri, spor dünyasından önemli isimler, sporcu gençler ve üyelerin katılımıyla yapılacak. 18 YILLIK SERÜVEN2007 yılında, başta imam hatip liseli gençler olmak üzere, her yaştan gence hem fiziksel gelişim hem de karakter eğitimi sunma gayesiyle ÖNDER İmam Hatipliler Derneği çatısı altında kurulan Öncü Spor Kulübü, bugün Türkiye”nin dört bir yanında faaliyet gösteren bir yapıya ulaştı. Şehir şehir tüm gençlere, tüm imam hatipli öğrencilere sporu sevdirmek ve bir spor dalının içinde olmaları amacıyla çalışmalar yapıyor. 15 BRANŞTA ÇALIŞIYORSporun yalnızca bedenleri geliştiren bir faaliyet değil karakter inşasında, sabrın ve azmin öğretilmesinde, dostluğun ve kardeşliğin pekişmesinde çok önemli bir zemin olduğuna inanan Kulüp, yalnızca kas gücünü değil ruh gücünü de geliştirmeye odaklanan faaliyetlerde bulunuyor. “Önce Spor” sloganıyla hem okullarda hem de sahada yaygın çalışmalar yapan Kulüp, 15 farklı branşta on binlerce gence ulaşıyor. Turnuvalar, eğitim programları, atölye çalışmaları ve sportif buluşmalarla sporu hayatın içine taşıyor. Kulüp çatısı altında toplam 782 lisanslı sporcu çalışmalarına devam ediyor.OKULDA VE SAHADA SPORÖncü Spor Kulübü”nün en önemli çalışmaları arasında İstanbul”daki imam hatip okulu öğrencileri arasında düzenlediği İmam Hatip Spor Oyunları bulunuyor. Her yıl binlerce gencin katıldığı organizasyon 15 yıldır devam ediyor. Spor İmam Hatip Liseleri Yarışıyor programıyla Türkiye genelindeki tüm spor imam hatip lisesi öğrencilerine yönelik yarışmalar ve çeşitli etkinliklerin yer aldığı kamplar yapılıyor. İmam Hatip Spor Öncü Spor Okulumda, Öncü Çocuk Şenliği, BESYO Hazırlık Kursları sporun tabana yayılması ve gençlerin desteklenmesi için önemli faaliyetler arasında yer alıyor. İletişim : Emine Dolmacı-0 532 644 57 35Tarih : 21 Haziran 2025, Cumartesi Saat : 11.00Konum : Ataköy Uluslararası Gençlik Merkezi, Bakırköy

Source: Www.star.com.tr


ÇAYKUR ihracatı artırmayı hedefliyor

Alim, Diyarbakır”daki çay satış mağazasını ziyaret etti, incelemelerde bulundu.ÇAYKUR Diyarbakır Bölge Müdürü Ali Satı”dan çalışmalarla ilgili bilgi alan Alim, AA muhabirine, her yıl yaş çay hasadı bittikten sonra belirli periyotlarda bölgeleri gezdiklerini söyledi.Alim, mayıs ayı 1. sürgün çayın toplama işlemini tamamladıklarını ifade ederek, bu kapsamda ziyaretlere başladıklarını, yol boyu bayi ve marketlere uğrayarak Diyarbakır”a ulaştıklarını söyledi.Vatandaşların çaya rahat ulaşmasını sağlamak ve ürünleri herkese gösterebilmek amacıyla çay satış mağazalarının her ilde olmasını arzu ettiklerini anlatan Alim, ülke genelinde 8 ilde 15 satış mağazalarının bulunduğunu, satış mağazası sayısını artırmak istediklerini kaydetti.Alim, Diyarbakır”daki satış mağazasında 80 marka ve 110 çeşit çay bulunduğunu belirterek, “Vatandaşlar görebilsin, farkındalığını hissetsin ve damak tadına uygun çayını seçebilsin diye bu mağazalar çok farklı. Üzerine kar yağan doğal çay, sağlık ve doğallık açısından bakıldığında ilaç değil ama ilaç gibi bir ürün.” diye konuştu.Yaklaşık 100 ülkeye çay ihracatı yaptıklarını kaydeden Alim, bu konuda istedikleri noktada olmadıklarını belirtti.Alim, sözlerini şöyle tamamladı:”İnşallah farklı ülkelere daha fazla çay gönderebilme, insanları sağlık açısından daha çok etkileyebilme anlamında çalışıyoruz. ÇAYKUR ve özel sektör olarak yılda 1 milyon 300 bin ile 1 milyon 400 bin ton arasında yaş çay hasadı yapılıyor. Buradan 280 bin ile 300 bin ton civarında da kuru çay elde ediliyor. Ülkemize çok rahat yetebilecek miktarda. Farklı yerlerden gelmesini gerektirecek hiçbir neden yok. Ayrıca son derece sağlıklı, kaliteli. Ürettiğimiz çay ülkemize yetebiliyor ama ihracat konusunda her ne kadar 100 ülkeye ihracat yapıyorsak da 4-5 bin tonları geçemedik. O anlamda çok daha fazla çalışılması ve tanıtımımızı daha iyi yapmamız gerektiğine inanıyoruz. İçinde hiçbir katkı maddesi olmayan çaylar bahçeden direkt üretime girip paketleniyor ve tüm dünyaya yayılıyor. Asya, Avrupa ve Afrika”ya kadar her yere çayımız gidiyor. Son 1-2 yıldır çay ihracatımız 4-5 bin tonlarda gerçekleşiyor. Amacımız, çay ihracatını orta vadede 50 bin tona kadar çıkarabilmek, sağlıklı çayımızı tüm ülkelerdeki insanların hizmetine sunabilmektir.”

Source: Emre Genç