Avrupa böyle yapıyor Arsasını temizlemeyenlere denetim ve ceza şart
Avrupa Birliği bir süredir bu konuda raporlar yayınlıyor, hazırlıklar yapıyor.Ve daha önemlisi bir dizi önlemler paketi açıklıyor.Yunanistan’dan bir örnek vereyim.Arazi sahipleri temizlik yapmazsa ağır cezalarla karşılaşacak. Yunanistan’da 1 Nisan 2025’ten itibaren vatandaşlar, yangın önleme amacıyla arsa ve tarlalarını temizlemek ve bunu İklim Krizi ve Sivil Koruma Bakanlığı’nın sitesinde 30 Nisan’a kadar bildirmek zorundaydı. Uymayanlar için ağır cezalar var. Bildirim yapmayanlar bin euro, yanlış beyanda bulunanlar ise 54 bin euroya kadar para cezası ve iki yıla kadar hapisle karşı karşıya kalacaklar. Temizlik yapılmazsa, belediyeler çalışmayı gerçekleştirip masrafı arazi sahibine yansıtacak.Yani tek bir kuru otun arazide olmasını istemiyorlar.Çünkü Yunanistan da bizim gibi yangınlarla boğuşuyor.Bir örnek de Portekiz’den…Portekiz”in polis gücü Ulusal Cumhuriyet Muhafızları (GNR), orman yangınlarını önlemek amacıyla zorunlu arazi temizliği için sürekli denetimler yapıyor.Portekizli arazi sahiplerinden, orman yangını riskini azaltmak için mülklerindeki çalılıkları temizlemeleri isteniyor. Bunu yapmayanlar 5 bin euroya kadar para cezası ödeyebiliyor.Arazi şirkete aitse 60 bin euroya kadar çıkabilen para cezaları var.Türkiye’deki yangınların çoğu insan hatalarından kaynaklanıyor, dünyada da öyle…Avrupa’nın birçok ülkesinde boş araziler için uygulanan denetimler, yaptırımlar Türkiye’de de geçerli olmalı.Belki de devletler bu tür anlaşmalara imza atmalı.Çünkü iklim değişiyor, şartlar değişiyor ve biz bu dünyada yaşamaya devam ediyoruz.İklim değişiklikleri giderek yönetilmesi zor şartları önümüze getiriyor.Bu böyle gidemez.Bu yangınlar hepimizin vicdanını yaralıyor.Ve insan hatalarını en aza indirmek zorundayız. Yangınlara karşı birkültürümüz var mı? Yangın mevsimi geldiğinde reflekslerimiz hep aynı…Panik, öfke, suçlu arayışı…Ama asıl soruyu yeterince sormuyoruz.Yangınlara karşı bir kültürümüz var mı?Avrupa ülkeleri bu konuda yıllardır zihniyet değişimi yaratmaya çalışıyor.Sadece kurallar koymuyorlar, sorumluluğu paylaştırıyorlar.Bir arazinin sahibi, o toprağın kaderinden de sorumlu sayılıyor.Denetim, yaptırım, bildirim zorunluluğu var.Kamu otoritesi “özgürlük” ile “sorumluluk” arasındaki dengeyi kuruyor.Bizde ise “sahip olmak” ile “korumak” arasındaki bağ zayıf.Toprak mülk sayılıyor ama emanet görülmüyor.Bir arsa boşsa, kendi haline bırakmak neredeyse doğal bir hak gibi düşünülüyor.Sonuç?Yangın riski büyüyor.Suç insana ait, faturası doğaya kesiliyor.Artık şu gerçeği kabul etmeliyiz.İklim değişikliği bize yeni ödevler yüklüyor.Önlem almak lüks değil, zorunluluk.Ve bu sorumluluk hem bireye hem devlete düşüyor.Kültürümüzü değiştirmeden bu yangın döngüsünü kıramayız. Kabul, hayat durmazama biraz da özen ister İnsan her zorluğa alışıyor. Başından kötü bir şey geçse hayata devam ediyor. Geçen gün de yazdım. Çeşme’ye doğru alevler yükselirken; eğlence yerleri sesi kısmadı, azaltmadı. Elbette bu ülkede neler yaşandı. Her şehit haberinden sonra insanlar sokağa çıkmaya çekindi, eğlence mekanlarında ne yapacaklarını şaşırdılar. Ama bir süre sonra hayat devam etti. Ben de devam etmesinden yanayım. Yoksa bu dünya çekilmez hale gelir. Ancak alevler yükselmişken, yollar kapanmışken, köyler, evler boşaltılırken; herkesin gözü kulağı yeni bir haber beklerken biraz özen, biraz dikkat gerekir.Bunu topluma bir saygı göstergesi olarak bekliyoruz.İşte o zaman acılarımızı da, sevinçlerimizi de birlikte kutlayabilir, paylaşabiliriz. İşte o zaman daha güçlü olduğumuzu hissedebiliriz.Ben Türk insanının sağduyusuna her zaman inanırım.Bazı olaylardan ders çıkarıp hayata öyle devam etmek galiba en doğrusu… Arada durma fikrihiç de fena gelmiyor Geçenlerde yabancı bir gazeteci dostumla sohbet ediyordum.Kendisi bir Türkiye hayranıdır.Her fırsatta ve mümkünse en az birkaç kere tatil için Türkiye’ye gelir.İstanbul’u çok sever ama Ege’ye bayılır.Birçok İstanbullunun olduğu gibi onun da bir gün Ege’nin bir kıyı kasabasında birkaç ayını geçirme fikri var.O Türkiye’yi çok renkli, çok farklı, çok tempolu bir ülke olarak görüyor.Sokaklardaki heyecan onu etkiliyor.Konuşuyoruz; Avrupa’nın sakin bir şehrinde vakit geçirmektense buralarda olmayı tercih ediyor.Onun heyecan verici bulduğu gündem aslında bizi yoruyor.Gündem o kadar çabuk ve hızlı değişiyor ki; ayak uydurmak zor oluyor.Bir yanda siyasetin gündemi, bir yanda yangınlar; kazalar, gündelik olaylar; belki de hiçbir Avrupa ülkesinde hiç olmadığı kadar hızlı değişiyor.Size de bir dinlenme, durma isteği gelmiyor mu?Biraz dursak, nefes alsak, sakinleşsek, olayları şöyle bir sindirsek ve sonra kaldığımız yerden devam etsek…Bu ruh hali sadece benim için geçerli değil, sanırım…Fransız gazeteci arkadaşım arada bir benimle yer değiştirmeye razı…Yani Türkiye’nin gündemini takip etmek, yazmak hoşuna gidiyor.Ben de ona takılıyorum.Belirli aralıklarla ben de Fransa’nın gündemini takip edebilirim.Sıkılır mıyım; bilemiyorum.Ama arada durma fikri hiç de fena gelmiyor.
Source: Deniz Si̇pahi̇
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Barrack’ın ‘Osmanlı sistemi’ çıkışına tepkiler sürüyor: Batı’nın bakışı değişmedi
ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Anadolu Ajansı’na 30 Haziran’da verdiği “Osmanlı İmparatorluğu’ndaki millet sistemi farklı grupların merkezi sistemdeki varlıklarını yüzlerce yıl sürdürmelerine imkân verdi” demecine yönelik tepkiler sürüyor. Bu kapsamda diplomasi tarihçisi Hüner Tuncer, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, Barrack’ın demecinin 19. yüzyıl Avrupa diplomasisine yön veren Avusturya İmparatorluğu Dışişleri Bakanı ve Başbakanı Klemens Wenzel von Metternich’in (1773-1859) görüşlerini yansıttığını belirtti. Metternich, 1815’te Avrupa siyasi dengelerinin yeniden görüşüldüğü Viyana Kongresi’nde “Meterrnich Sistemi” olarak tarihe geçen sistemin mimarıydı. Meternnich Sistemi’yle dönemin Avrupa’sının emperyalist devletleri Büyük Britanya, Avusturya, Rusya ve Prusya’nın statükolarını korumak için “ulusçuluk” hareketlerinin bastırılması ve “ulus devletlerinin” dağıtılması hedeflendi. “DİNSEL YASA” ÖNERİSİ Diplomasi tarihçisi Tuncer, Metternich’in yenilikçi ve cumhuriyetçi fikirlere karşı olduğunu, Osmanlı’ya “kendi toplumsal bünyelerine uymayan Avrupa yasaları ve yönetim biçimleri yerine, dinsel yasalara dayanan bir düzen kurmayı” önerdiğini belirtti. Batılıların Türkiye’ye yönelik bu bakışının yüzyıllar geçmesine karşın değişmediğini vurgulayan Tuncer, “Büyük Atatürk’ün 20. yüzyılın başında Osmanlı topraklarını işgal eden emperyalist devletleri yenmesini ve bunun ertesinde gerçekleştirdiği çağdaş, laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni, başta ABD ve Avrupa olmak üzere batılı devletlerin hiçbiri içlerine sindiremedi. Artık Batılı devletlerin şu gerçeği görmelerinin zamanı çoktan gelmiştir: Atatürk Devrimi ve Atatürk Cumhuriyeti, sonsuza değin sürdürülecek ve laik niteliğini hiç yitirmeden bağımsızlığını koruyacaktır” dedi. DIŞİŞLERİ”NDEN “KERKÜK” AÇIKLAMASI Irak’ın Kerkük şehrinin Altunköprü kasabasında Türkmenler, kasabanın yönetiminde kendilerine yer verilmediği gerekçesiyle eylemler düzenledi. Üç gündür devam eden gösteriler sonucunda Kerkük İl Meclisi devreye girerek konuyla ilgili bir komisyon kurulmasına karar verdi. Kararın ardından eylemler sonlanırken, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli’den de konuya ilişkin açıklama geldi. Keçeli, “Türkmen soydaşlarımızın Irak siyaset ve devlet yapısı içerisinde layıkıyla temsil edilmeleri temel beklentimizdir. Türkmen nüfusun yoğun olduğu Kerkük’ün Altunköprü Belediyesi’ne Türkmen olmayan bir müdür atanması haklı olarak Türkmen toplumu nezdinde rahatsızlık ve hayal kırıklığı yaratmıştır” dedi. Keçeli, konunun takipçisi olacaklarını söyledi.
Source: Aytunç Ürkmez
ÜÇÜNCÜ KUŞAK ŞİMDİ ÇIRAK AMA…
Kurucusu Osman Sezener’le OD’u açmadan birkaç yıl önce Urla Şarapçılık’ın bahçesinde bir davetin yemeklerini yaptığı sırada tanışmış, hazırladığı sofra ve yemeklerden daha o zaman etkilenip ayrılırken “Urla’da mutlaka bir restoran açmalısınız” demiştim.O da henüz üç yaşındayken babası Gunther Sezener’in bugün bir İzmir klasiği olan restoranında mutfağa adım atmasına, yurt içinde ve dışında turizm otelcilik ve şeflik eğitimi aldıktan sonra Ristorante Pizzeria Venedik’in mutfağının başına geçmesine karşın henüz erken olduğunu söylemişti.Tüm bunları iki hafta kadar önce son gidişimde yanında altı yaşındaki oğlu, üçüncü kuşak Gunter’i aşçı önlüğü üstünde ve babasına mutfakta bugün neler yaptığını anlatırken gördüğümde yeniden hatırladım…ŞEFİN YOLCULUĞUOD Urla’ya açıldığı günlerden bu yana neredeyse her yıl birkaç kez giderim ve her seferinde yemeklerini bir öncekinden daha yaratıcı, baharat, sebze, meyve bahçesini daha gelişmiş bulurum.Osman’ın başarısının ardında yeteneğinin yanı sıra öğrenme, kendini aşma, önüne hep bir hedef koyma, tutkusu yatıyor.Bu yaz menüsünde de Urla Özbek köyünden mavi kuyruk karides, dana kuyruklu pizzetta, olmazsa olmaz klasiklerinin yanı sıra kokteyl menüsü, Kekliktepe’de ürettikleri gauda, brie, camambert peynirler ve 15 çeşit zeytinyağı tadımı gibi yenilikler var.Ve mücver kroket, odun fırınında pişmiş alabaş ve arapsaçı eşliğinde kara midye, Urla sakız enginarı, taze bezelye ile odun ateşinde az pişmiş kalamar, küflü mağara peynir, armut ve kakaolu kuskus, kereviz saplı yeşil elma sorbet altında kum midyeli, istiridye sos, yanında patates püresi ile çıtır cipsle lagos’tan, fındıklı karamel gofret, bitter çikolatalı karamelize mısırlı tuzlu yanık dondurmaya uzanan yemekler…SPAGO İSTANBUL 10 YAŞINDA2015’te İstanbul’da ünlü Spago restoranın şubesini açan Wolfgang Puck yıllardır temmuz başında ailesiyle birlikte Türkiye’ye geliyor.Bu yıl da gelenek bozulmadı. Spago Genel Müdürü Deniz Zengin’in organizasyonuyla dostlarımız, arkadaşlarımızla birlikte hem Puck’ın ve küçük oğlu Oliver’ın 20’inci yaş gününü, hem büyük oğlu Byron’ın Yeme-içme grubunun başkanı olmasını, hem de restoranın 10’uncu yılını kutladık.Spago’nun mutfağının başında son dönemin önde gelen şeflerinden Deniz Otuk var. ‘Tarladan Sofraya’ konseptli kullanılan mevsimsel ürünlerin birçoğunun Cumhuriyet köyünde kurdukları bahçede yetiştiği, Puck’ın imza yemeklerinin de unutulmadığı tadım menüsünü deneyimledik.Domates gazpaço ve Osetya havyarlı Akya Crudo, yaz trüflü tatlı mısırlı agnoletti, Ege otları mücveri, tempura midye eşliğinde tereyağlı poşe deniz levreği ve çilekli dondurmalı 10’uncu yıl pastası başta olmak üzere hazırlanan tüm tabaklarda malzemeye saygı, yaratıcılık ve lezzet dengesi başarıyla harmanlanmıştı.Spago’nun hoşuma giden bir yeniliği de baş someliye Mustafa Zorluoğlu tarafından hazırlanan 20’ye yakın su çeşidinin yer aldığı su menüsü oldu. Benim favorilerim Munzur suyu ve Gürcistan’dan gelen maden suyu Borjomi de menüde yer almıştı.Spago İstanbul, yeme-içme sahnesine artı değer katan restoranlar arasında ve grafiğini her geçen yıl yukarılara taşıyor…ZEKERİYAKÖY’DE YENİ BİR RESTORANİstanbul’da şehirden kaçıp sakin bir yaşamı seçenlerin ilk duraklarından biri olan Zekeriyaköy’de restoran sayısı da her geçen gün artıyor.Bunlardan biri de birkaç ay önce açılan No 1 Culinaria.Mekânın ardında farklı mesleklerden gelen iki isim var.Zeynep Dayıoğlu 20 yılı aşkın süre sağlık sektörü, özellikle de turizmi için projeler üretmiş. Daha önce Zeynep Hanım’ın eşi Murat Dayıoğlu ve çocuklarının yaşam alanı olan, sonra restoran olarak hizmet veren binayı neden olmasın deyip kendileri işletmeye karar vermişler. Birlikte yola koyuldukları ortağı Dilek Yegül ise eğitim sektöründe uzun yıllar yöneticilik yapmış.O gecenin beni en mutlu eden yanlarından biri de çok sevdiğim ve saydığım yazar olan Gülten Dayıoğlu ile birlikte olmamızdı. Gülten Hanım’ın yaşam enerjisine, hayata olumlu bakışına hayran olmamak mümkün değil.Mutfağın başındaki isim Ufuk Evrim Karadağ da sonradan meslek olarak şefliği seçenlerden. Sevdiği işi yapmaya karar verip yurt içinde ve dışında aşçılık, restoran işletmeciliği eğitimi aldıktan sonra da sektöre giriş yapmış.Şimdi mutfak şefliğini üstlenmiş.Menü oluşumundan tedarik zincirine, ürün hikâyesinden mutfak ekibi eğitimine kadar tüm süreci yöneten Karadağ, aynı zamanda göç mutfakları üstüne de çalışmalar yapıyormuş.Ufuk Şef’in tarzın İtalyan ve Türk mutfakları ağırlıklı Akdeniz olarak özetleyebiliriz. Biraz da müşteri talepleri dikkate alınarak çok kapsamlı bir menü tasarlanmış.Zaman içinde yalınlaşıp sayılar azalacaktır diye düşünüyorum. Ama Napoli tarzı pizzaları, taze makarnaları ve mevsimsel döngüleri takip eden salataları ve sebze yemekleri restoranın klasikleri arasında olmalı…
Source: Müge Akgün
Nihat Genç vefat etti
GAZETECİ, yazar ve köşe yazarı Nihat Genç (69), yaşadığı sağlık sorunlarından dolayı Ankara Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi altına alınmıştı. Akciğer kanseri teşhisi konulan ve yoğun bakımda tedavi gören Genç, entübe edilmişti. Genç dün hayatını kaybetti.Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Genç’in ölümünün ardından “Bugün (dün) vefat haberini aldığımız yazar, gazeteci ve köşe yazarı Nihat Genç’e Allah’tan rahmet niyaz ediyor; ailesine, dostlarına, okurlarına ve tüm medya camiamıza başsağlığı dileklerimi iletiyorum. Mekânı cennet olsun” dedi.1956 yılında Trabzon’un Faroz semtinde doğan Nihat Genç, ilkokulu İskenderpaşa’da, liseyi Trabzon Ticaret Lisesi’nde tamamladı. Üniversite eğitimine İstanbul ve Ankara’daki iktisadi akademilerde başlasa da siyasi atmosfer nedeniyle ayrıldı.MEMURLUK DA YAPMIŞTINihat Genç, 1983’te Hacettepe Üniversitesi Sağlık İdaresi Yüksekokulu’ndan mezun oldu. 9 yıl boyunca Sağlık ve Kültür Bakanlıklarında memurluk yapan Genç, medya kariyerine mizah ve siyasi dergilerde teknik personel olarak başladı. Leman, Bağımsız, Kırmızı-Beyaz gibi dergilerde yazıları yayımlandı. 1989’da ‘Çete’ dergisini kurdu. Sonraki yıllarda çeşitli TV kanallarında programlar yayımladı. Nihat Genç kurduğu Veryansın TV sosyal medya üzerinden program yapıyordu. Genç, 1989 yılında basılan ‘Dün Korkusu’ romanının yanı sıra Bu Çağın Soylusu, Memleket Hikayeleri, İhtiyar Kemancı, Edebiyat Dersleri’nin de arasında bulunduğu çok sayıda kitabı kaleme aldı
Source: Hurriyet.com.tr
Keyifler yerinde
Bordo-mavili takımın idmanlarından futbolcuların oldukça keyifli olması dikkat çekiyor. Kulüp tarafından paylaşılan antrenman görsellerinde yüzlerin güldüğü görülüyor. Bordo mavili takım, Mehmet Ali Tesisleri”nde yeni sezona hazırlanıyor. İkinci kamp Erzurum”da.
Source: Fotomaç
Kombinelerde genel satış
Beşiktaş”ta kombinelerin genel satış dönemi başlıyor. Kombine genel satış işlemlerinin; sadece passo.com.tr web sitesi ve Passo mobil uygulaması üzerinden yapılacağı belirtildi. Ayrıca Kadın ve öğrencilerin indirimden yararlanacağı kaydedildi. Yüzde 20 kadın indiriminden yararlanmak isteyen taraftarların 8 Temmuz Salı-11 Temmuz Cuma tarihlerinde Beşiktaş Tüpraş Stadyumu”nda bulunan kombine satış ofisinde gerçekleştirileceği aktarıldı.
Source: Fotomaç
Bakan Bolat: Yarınlarımızı inşa etmek için azim ve kararlılıkla çalışmayı sürdüreceğiz
Bolat, “Uluslararası Kooperatifler Günü” dolayısıyla sosyal medya hesabından paylaşım yaptı.Anadolu”nun köklü imece ruhunu bugünün vizyonuyla harmanlayan kooperatiflerin, üretim, paylaşma ve dayanışmanın en nadide tezahürü olduğunu vurgulayan Bolat, “Ticaret Bakanlığı olarak, kooperatiflerimizi destekleyerek, el birliğiyle, ortak aklın bereketiyle yarınlarımızı inşa etmek için azim ve kararlılıkla çalışmayı sürdüreceğiz.” açıklamasında bulundu.Bolat, bu yılın, kooperatifçilik yolculuğunda bir dönüm noktası olduğuna işaret ederek, “Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası Kooperatifler Yılı” ilan edilen bu anlamlı yılda, “Kooperatifler daha iyi bir dünya kurar.” şiarıyla yola çıktık. Asırlardır milletimizin mayasında var olan imece kültürü, yardımlaşma ruhu ve dayanışma anlayışı, kooperatiflerimiz vasıtasıyla bugün de diri tutulmaktadır. Kooperatiflerimiz, üretimin, paylaşmanın, birlik ve beraberliğin en güzel timsallerindendir.” değerlendirmesinde bulundu.- “ÜLKENİN DÖRT BİR YANINDA FAALİYETLER GERÇEKLEŞTİRDİK”Bakanlık himayesinde, ocak ayından itibaren yürütülen çalışmalarla özellikle gençleri ve kadın girişimcileri merkeze alarak ülkenin dört bir yanında faaliyetler gerçekleştirdiklerini bildiren Bolat, yılın ilk 6 ayında özellikle üniversite ve ilköğretim çağındaki yaklaşık 191 bin vatandaşa ulaştıklarını aktardı.Bolat, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla kooperatiflerin ülkenin kalkınma hamlesinde lokomotif rol üstlendiğini belirterek, şunları kaydetti:”6 milyona yakın kooperatif ortağımız ve çalışanımızın, samimiyetle, alın teriyle yürüttüğü bu kutlu yolculuk, Türkiye”mizi yarınlarında daha güçlü, daha müreffeh ve daha umutlu kılacaktır. Bu vesileyle “Kooperatifler, daha iyi bir dünya için kapsayıcı ve sürdürülebilir çözümler sunar.” temasıyla kutlanan 5 Temmuz Uluslararası Kooperatifler Günü”nü gönülden tebrik ediyor, milletimizin refahına katkı sunan tüm kooperatif ortaklarımızı ve emektar kardeşlerimizi sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Allah birlik ve beraberliğimizi daim eylesin.”- KOOPERATİFLER YILI KOMİTESİ TARAFINDAN BİRÇOK ÇALIŞMA YAPILDITicaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamaya göre de Uluslararası Kooperatifler Birliği (ICA) tarafından ilk kez 1923″te ilan edilen “Uluslararası Kooperatifler Günü”nün bu yılki teması “Kooperatifler daha iyi bir dünya için kapsayıcı ve sürdürülebilir çözümler sunar.” olarak belirlendi.Bu kapsamda Bakanlık koordinasyonunda oluşturulan Kooperatifler Yılı Komitesi, ocak ayından bu yana özellikle gençler ve kadın girişimciler odağa alınarak birçok çalışmaya imza attı.Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle ilk ve ortaöğretim öğrencilerinde, kooperatifçilik sunumları ve animasyon filmleriyle farkındalık oluşturuldu. Yükseköğretim Kurulu işbirliğiyle üniversite öğrencilerine kampüs kooperatifçiliği konusunda bilgilendirme yapıldı.Ticaret erbabının katılımıyla kooperatifçilik potansiyeli yüksek sektörlerde bilgilendirme toplantıları düzenlendi. Kadın emeğinin kooperatifler aracılığıyla ekonomiye kazandırılması amacıyla çalıştaylar ve eğitim programları gerçekleştirildi.Sosyal kooperatifçilik çerçevesinde özel politika gerektiren vatandaşlara yönelik Adalet Bakanlığı ve Yeşilay işbirliğinde bilgilendirme çalışmaları yapıldı. Bu doğrultuda ceza infaz kurumlarındaki vatandaşlar ve bağımlılıkla mücadele eden bireyler için kooperatifçilik eğitimleri düzenlendi.- DESTEK TUTARLARI ARTIRILDIKOOPDES Programı kapsamında verilen hibe destek tutarları 2,5 kat artırılarak, kooperatiflerin üretim, istihdam ve pazarlama kapasitelerinin güçlendirilmesine katkı sağlandı.Çalışmalar kapsamında, ulusal ve yerel düzeyde kooperatif temalı, ödüllü fotoğraf, kısa film, proje tasarımı ve resim yarışmaları düzenlendi.Başarılı kooperatif uygulamalarına sahip ülkelere çalışma ziyaretleri gerçekleştirilerek, bilgi ve deneyim paylaşımı sağlandı.- KOOPERATİFLERE YÖNELİK STRATEJİ BELİRLENDİÖte yandan, 2025-2029 dönemine yönelik Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı tamamlandı.Bu stratejiyle kooperatiflerin, rekabet gücü yüksek, ticari hayatta daha etkin, çevreye duyarlı ortaklıklar olarak ekonomik ve sosyal alanlarda faaliyet göstermesi, ülke kaynakları ve gelirinin daha adil paylaşımına katkıda bulunması hedefleniyor.Bakanlık, yılın ikinci yarısında da bu konuda çeşitli çalışmalar gerçekleştirecek. Buna göre, 28-31 Ağustos”ta Erzurum”da 6. Türkiye Kooperatifler Fuarı düzenlenecek, Uluslararası Kooperatifçilik Hukuku Sempozyumu yapılacak, Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı resmi olarak yayımlanacak, başta gençler olmak üzere toplumun her kesimine yönelik bilgilendirme çalışmaları yürütülecek.
Source: Www.star.com.tr
664. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri”nde ikinci gün müsabakaları başladı
Tozkoparan boy ikinci tur güreşlerinde 32 pehlivan yağlandı. Kol bağlayan pehlivanlar, salavat ve peşrevin ardından güreş tuttu.Bugün tüm boylarda güreşler gerçekleştirilecek. Baş kategorisinde ilk tur müsabakaları ise öğle saatlerinde başlayacak.BAŞPEHLİVANLARIN YER ALDIĞI TORBALARGeçen yıl CW Enerji Yağlı Güreş Ligi”nde ilk 32″ye giren başpehlivanlar, lig performanslarına göre 8″erli 4 torbaya ayrıldı. Bu yıl ligin ilk üç ayağında en çok puan toplayan isimler arasından da ilave bir torba oluşturuldu.Yeni sisteme göre birinci, ikinci ve üçüncü torbadaki pehlivanlar, ilk tur müsabakalarında güreş tutmayacak.İkinci turda 32 başpehlivan eşleşecek.Pehlivanların yer aldığı torbalar şöyle:Birinci torba: Enes Doğan, Ali Gürbüz, Yusuf Can Zeybek, İsmail Balaban, Orhan Okulu, Erkan Taş, Ali İhsan Batmaz, Serdar Yıldırımİkinci torba: Kemal Şahin, Feyzullah Aktürk, Serhat Gökmen, Faruk Akkoyun, Osman Kan, Cengizhan Şimşek, İsmail Koç, Yıldıray AkınÜçüncü torba: Mehmet Yeşil Yeşil, Yıldıray Pala, Mustafa Taş, Ünal Karaman, Ertuğrul Dağdeviren, Serhat Balcı, Mustafa Doğan Özkaya, Nedim GürelDördüncü torba: Yunus Emre Yaman, Kürşat Şevki Korkmaz, Yalçın Üncül, Furkan Durmuş Altın, Osman Aynur, Mustafa Batu, Özkan Yılmaz, Seçkin DumanBeşinci torba: Abdullah Güngör, Rıza Yıldırım, Hamza Köseoğlu, Turan Balaban, Tolga Turan, Onur Balcı, Salih Erinç, Ali Güngör EkinDördüncü torba ile beşinci torbadaki başpehlivanlar, birinci tur müsabakalarını gerçekleştirecek.
Source: Ramazan Dengiz
Kooperatiflere tam destek: Bakan Bolat’tan dayanışma çağrısı
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 5 Temmuz Uluslararası Kooperatifler Günü dolayısıyla yayımladığı mesajda, kooperatifçiliğin üretim, paylaşma ve dayanışmanın en nadide tezahürü olduğunu söyledi.Bakan Bolat, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Kooperatiflerimizi destekleyerek, el birliğiyle, ortak aklın bereketiyle yarınlarımızı inşa etmek için azim ve kararlılıkla çalışmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.Bolat, kooperatifçiliğin Anadolu’nun köklü imece kültüründen beslendiğine dikkat çekerek, bu yapıların bugünün vizyonuyla harmanlanarak toplumsal refaha katkı sunduğunu belirtti.”Kooperatiflerimiz, üretimin ve paylaşmanın en güzel timsali”2025’in Birleşmiş Milletler tarafından “Uluslararası Kooperatifler Yılı” ilan edildiğini hatırlatan Bolat, bu dönemi bir dönüm noktası olarak niteledi. “Kooperatiflerimiz, üretimin, paylaşmanın, birlik ve beraberliğin en güzel timsallerindendir” diyen Bolat, bu yılın temasının “Kooperatifler daha iyi bir dünya için kapsayıcı ve sürdürülebilir çözümler sunar” olduğunu belirtti.191 bin kişiye ulaşıldıTicaret Bakanı Bolat, yılın ilk 6 ayında yapılan çalışmalarla özellikle gençler ve kadın girişimciler odağa alınarak ülke genelinde önemli faaliyetler yürütüldüğünü söyledi.Bu kapsamda yaklaşık 191 bin vatandaşa ulaşıldığını açıklayan Bolat, bu çalışmaların Türkiye Yüzyılı vizyonuyla kalkınma hamlesine katkı sunduğunu kaydetti.Kooperatiflerin 6 milyon ortağı ve çalışanıyla Türkiye’nin geleceğinde büyük rol oynadığını belirten Bolat, bu çabanın daha müreffeh ve umut dolu bir Türkiye için önemli olduğunu ifade etti.KOOPDES hibe destekleri artırıldıTicaret Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada da Kooperatifler Yılı Komitesi tarafından yürütülen çalışmalara değinildi.Bu çerçevede, KOOPDES Programı kapsamındaki hibe desteklerinin 2,5 kat artırıldığı ve üretim, pazarlama, istihdam gibi alanlarda kooperatiflerin kapasitelerinin güçlendirildiği bildirildi.Özellikle kadın emeğinin ekonomiye kazandırılması, üniversitelerde kampüs kooperatifçiliği, ilköğretim öğrencilerine yönelik eğitim filmleri ve sunumlar, ceza infaz kurumlarındaki bireyler ve bağımlılar için kooperatif eğitimleri gibi birçok faaliyet yürütüldü.2025-2029 kooperatifçilik stratejisi hazırBakanlık, 2025-2029 Türkiye Kooperatifçilik Stratejisi ve Eylem Planı’nı da tamamladı. Bu stratejiyle, kooperatiflerin rekabet gücü yüksek, çevreye duyarlı, adil paylaşımı esas alan ortaklıklar olarak gelişmesi hedefleniyor.Yılın ikinci yarısında da çalışmalar devam edecek. Bu kapsamda, 28-31 Ağustos tarihleri arasında Erzurum”da 6. Türkiye Kooperatifler Fuarı düzenlenecek, Uluslararası Kooperatifçilik Hukuku Sempozyumu yapılacak ve strateji belgesi kamuoyuyla paylaşılacak.
Source: Dünya Gazetesi
IPARD III’te 343 milyon Euroluk destek açıklandı
Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Başkanı Ahmet Antalyalı, IPARD III Programı kapsamında şimdiye kadar toplam 343 milyon avroluk destek ilanına çıkıldığını açıkladı. Antalyalı, bu kapsamda son olarak “ekonomik faaliyetlerin çeşitlendirilmesi” tedbiriyle 42 milyon avroluk 7. çağrı ilanının yayımlandığını belirtti.Antalyalı, 6 Temmuz Dünya Kırsal Kalkınma Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, IPARD programlarının Türkiye ve Avrupa Birliği tarafından ortak finanse edildiğini hatırlatarak, “Destekler hem AB’ye uyum sağlıyor hem de yerel ekonomileri daha dirençli hale getiriyor” dedi.Yatırım ve hibe rakamları katlanıyorIPARD I Programı’nda %99,4, IPARD II’de ise %99,7 fon kullanım oranına ulaştıklarını belirten Antalyalı, bugüne kadar yaklaşık 2 milyar avro hibe verildiğini ve 4 milyar avroluk yatırım gerçekleştiğini kaydetti.IPARD III döneminde ise şu ana kadar:1700″ün üzerinde proje sözleşmesi11,5 milyar TL hibe desteği18 milyar TL yatırım hacmi kayıtlara geçti.Kadınlara ve gençlere pozitif ayrımcılıkAntalyalı, tarımda yaşlanan nüfusa dikkat çekerek, 6.500 kadın ve 13.500 genç yatırımcının desteklendiğini belirtti. Bu sayede kırsaldan kente göçün önüne geçilmesi hedeflenirken, kadın ve gençlerin üretimde aktif rol alması sağlanıyor.Binlerce proje hayata geçtiTKDK Başkanı, verilen desteklerle farklı sektörlerde önemli yatırımlar yapıldığını açıkladı:* 13.500 bitkisel üretim projesi* 3.000 arıcılık projesi* 800 gıda işleme ve paketleme tesisi* 1.250 yenilenebilir enerji yatırımı* 1.650 süt üretim tesisi* 1.400 kırmızı et üretim tesisi* 1.000 kanatlı eti tesisi* 1.000’in üzerinde kırsal turizm projesi* 350 süt toplama merkezi* 624 soğuk hava deposu yatırımıAtmosfer kontrollü depolarda Türkiye’ye öncülükAntalyalı, yüksek maliyetli atmosfer kontrollü soğuk hava depolarının Türkiye’ye kazandırılmasında TKDK”nın öncülük ettiğini söyledi. “Bu teknoloji sayesinde hem ürün kalitesi korunuyor hem de üretici kazancı artıyor” diyen Antalyalı, sektörün örnek yatırımlar sayesinde geliştiğini belirtti.Yeni destekler yoldaAntalyalı, “Kırsal Alanda Kamu Altyapı Yatırımları Tedbiri” için akreditasyon sürecinin tamamlanmak üzere olduğunu duyurdu. Bu kapsamda;* İçme suyu arıtma sistemleri* Atık transfer istasyonları* Güneş enerjisi sistemleri; gibi altyapı yatırımları için 3 milyon avroya kadar destek sağlanacak.Ayrıca 100’e yakın yerel eylem grubu oluşturulurken, yakın zamanda 50 milyon avroluk yeni bir çağrı ilanı için de hazırlıkların sürdüğü kaydedildi.
Source: Dünya Gazetesi
Konserde talihsiz anlar: Şarkıcı Bayhan sahnede yere düştü
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Bursa”nın Nilüfer ilçesine bağlı Fatih Sultan Mehmet Mahallesi”nde kurulan açık hava sahnesinde konser gerçekleşti. Festivalde sahne alan ünlü şarkıcı Bayhan ise talihsiz anlar yaşadı.Bayhan, şarkı söylerken sahnede ayağı bir hoparlöre ya da kabloya takılması sonucu dengesini kaybedip düştü. O anlar kameraya yansıdı. Kısa süreli panik yaşayan seyirciler, sanatçının yeniden ayağa kalkmasıyla rahatladı.Bayhan, yaşadığı kazaya rağmen konserine ara vermeden devam etti.Konser vurgununda sıcak gelişme! Gülşen soruşturması tamamlandı! İşte istenen ceza
Source: Şule Altınel
Leylek ailesi uyurken görüntülendi
Boyabatlı Droncu lakaplı Yasin Şahin, leylekleri sıra dışı bir durumda görüntülemeyi başardı. habericionecikanlar#100#left# Görüntülerde, anne ve babanın yavrularıyla birlikte yan yana uyudukları anlar yer aldı. Doğal yaşamın en sakin ve huzurlu anlarını yansıtan görüntüler, sosyal medyada yüzlerce beğeni ve paylaşım aldı. İlçede yaşayan doğaseverler, Onları böyle huzur içinde izlemek tarifsiz bir duygu yorumunda bulundu.
Source: Habertürk
İzmir Ödemiş”te yangın kontrol altına alındı: “Yanacak yer kalmadı”
İzmir”in Ödemiş ilçesinde meydana gelen yangın kontrol altına alındı. Yangında yaralanan orman işçisi Ragıp Şahin, sabah saatlerinde hayatını kaybetti. BÜYÜK BİR ÜZÜNTÜ YAŞADIK Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan , yangın bölgesinde paylaşım yaptı. Yanacak yer kalmadı diyen Turan, paylaşımına şu notu düştü: Yüreğimizi yakan yangın kontrol altında. Bölgede soğutma çalışmaları aralıksız devam ediyor. Yangında yaralanmış olan orman işçimiz Ragıp Şahin’in şehit olduğu haberini az önce öğrendik. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine ve çalışma arkadaşlarına sabırlar diliyorum. Bu büyük felakette canlarımızı yitirdik, ormanlarımız kül oldu, evlerimiz yandı. Büyük bir üzüntü yaşadık. Bu zor dönemdeki cansiperane çabaları, büyük imece ve dayanışmayı elbette hiç unutmayacağız. Yaraları hep beraber saracağız. Ancak bir daha böyle büyük acılar yaşamamak için her zaman dikkatli ve tedbirli olmak zorundayız.
Source: Haber Merkezi
5 Temmuz magazin gündemine bomba gibi düştü! Güzide Duran ve boşanma aşamasındaki eşi Adnan Aksoy cephesinde sular durulmuyor
İşte sizler için derlediğimiz magazin turumuz…
atv’nin yeni dizisi “Gözleri Karadeniz” hazırlıklara başladı! Halit Özgür Sarı ve Özge Yağız ilk kez bir araya geldi!
Yapımını O3 Medya, yapımcılığını ise Saner Ayar”ın üstlendiği, Karadeniz”in hırçın sularından İstanbul”un karanlık sokaklarına uzanan atv”nin yeni sezon dizisi “Gözleri KaraDeniz” den ilk kare yayınlandı.
Acun Ilıcalı”nın biricik torunu 5 yasına bastı! Minik Begüm”ü görenler Acun Ilıcalı”nın ilk eşi Seda Başbuğ”a benzetti
Acun Ilıcalı”nın Seda Başbuğ”dan dünyaya gelen kızı Banu Ilıcalı”nın kızı Begüm, 5 yaşına bastı. Biricik torunun doğum günü partisine katılan Acun Ilıcalı sosyal medya hesabından yaptğı paylaşımına “Begüm”ümüz 5 yaşında, nice mutlu yıllara” notunu düştü. Begüm”ü görenler ile Ilıcalı”nın ilk eşi Seda Başbuğ”a benzetti.
Tosun Paşa filminin çekimlerinde ölmüştü… Usta oyuncunun kızı da çok ünlü çıktı!
Hababam Sınıfı”nın Akil Hoca”sı, Tosun Paşa”da Tellioğullarının lideriydi…Usta oyuncu hakkında şaşırtan trajedi ortaya çıktı. Akil Öztuna, meğer Tosun Paşa filminin çekimlerinde deveden düşerek hayata veda etmiş. Peki Öztuna”nın kızının kim olduğunu biliyor musunuz? Çok şaşıracaksınız…
İzmir alevlere teslim oldu! Çağla Kubat ve Bilge Öztürk”ün sörf okulu kül oldu
İzmir”de farklı bölgelerde çıkan orman yangınlarında ünlü sörfçü Çağla Kubat”ın Akçakaya Mevkii”nde bulunan sörf okulu da yandı. Bilge Öztürk”ün de Alaçatı”daki okulu küle döndü.
Güzide Duran ile Adnan Aksoy arasında dilekçe savaşları! ‘Evliliğimiz boyunca birçok erkekle ilişki yaşadı’
Evli manken Güzide Duran”ın, İş Adamı Fikret Orman”la el ele görüntü vererek yaşadığı yasak aşkı ilan etmesi magazin gündemine bomba gibi oturdu. Güzide Duran”ın boşanma aşamasındaki eşi Adnan Aksoy, görüntülere sert tepki göstererek “Bu ibretlik görüntüleri hiçbir ahlak ve vicdan sahibi kişi asla tasvip ve kabul etmez, edemez. Zira boşanma davası devam etmekte ve maalesef hâlâ bu şahsiyet soyadımı taşımaktadır. Herkesi vicdanıyla baş başa bırakıyorum.” ifadelerini kullandı. GÜNAYDIN, taraflar arasında bitmek bilmeyen boşanma davasına ilişkin tüm ayrıntılara ulaştı.
Yakınlarından şoke eden iddia! Adnan Aksoy eşi Güzide Duran”ın burnunu kırmış! İntihara kalkışmış…
Fikret Orman ile ilişkisi belgelenen ve 17 yıllık eşi Adnan Aksoy ile boşanma sürecinde olan eski manken Güzide Duran”ın yakınlarından gelen iddialar şoke etti. Günaydın yazarı Bülent Cankurt konuyu köşesine taşıdı.
Source: Sabah