İmamoğlu”ndan Çeşmelilere mesaj: En acil ihtiyacımız her alanda adalettir
Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli’nin okuduğu mektupta şu ifadelere yer verildi: “Alaçatı Ot Festivali çerçevesinde cennet vatanımızın bereketi ile her köşesini ne denli mutlu ve kazançlı hale getirilebileceğinin somut halini görmekteyiz. Bu duygularla beni ziyaretinde Lâl başkanımıza ifade ettiğim gibi ülkemizin, milletimizin fırsatları kaçıran değil bütün nimetlerini milletimiz adına adil paylaşımla zenginliğe dönüştürmemiz şarttır. Bu çerçevede en acil ihtiyacımız her alanda adalettir. Adalet ile mutlu, huzurlu ve çok başarılı bir gelecek için çok çalışmalıyız
Source: Yusuf Körükmez
Özgür Özel çiftçilere mesaj verdi: CHP”nin en kalabalık Yozgat mitingi
CHP’nin cumhurbaşkanıadayı Ekrem İmamoğlu’nuntutuklanmasının ardındanparti, Samsun’dansonra Yozgat’ta ikincimitingini düzenledi. Öylegörülüyor ki CHP lideriÖzgür Özel, partisiylebirlikte arkasına bir rüzgâralmış. Tabanda coşku var,katılımlar yüksek. CHP,Yozgat’ta son yıllarınen kalabalık mitinginiyaptı. Bu saptamamızaCHP’nin kırsal bölgelerve tarım üreticilerine enyakın milletvekili ÖmerFethi Gürer de katıldı.Gürer bir şeye dikkatçekti: “Katılanların dışındaçevredeki mekânlardanizleyenler de var.”Özel’in traktöründireksiyonuna geçmesi vesekiz köşeli “köylü kasketi”takması da toplumunilgisini çekme açısındantarihe geçebilir. Sondönemde farklı partilerinseçmeni CHP’ye yönelmişdurumda. Sanırız buanketlere de yansıyan oyartışını anlamlı kılıyor.Miting alanı yine güvenlikbariyerleriyle engelleyicibir şekilde bölünmüştü.Bariyer içindeki katılımcılarile dışarıda kalanlarınsayıları birbirine yakındı.Özel Yozgat’ta da “ZiraatBankası’nın önündekiemekliler sizin ellerinizdenöpüyorum” diyerek uzakkalmış kitleyi mitingincoşkusunakattı.UNUTULMUŞ KENTCHP son genel seçimlerdebu ilden milletvekiliçıkaramadı. Özel’inziyareti ve etkinlikleri,kente, parti açısından şoktedavisi özelliğinde olabilir.İYİ Parti’den istifasınınardından CHP’ye katılanAdnan Beker Yozgatlı’nınkentte bir karşılığı olduğuda gözleniyor, yol boyuncaduvarlara adının yazıldığınıgördük. Miting alanınagitmeden bir çay ocağınauğradık. Muhafazakârmüzikler çalıyordu. Ancaktelevizyonda Tele1 açıktı.Çünkü diğer yandaşkanallar İmamoğlu’nunkonuşmasını vermiyor.Miting alanıyla bitişik birmekânda ise Halk TV’ninaçık olması dikkatimiziçekti. Mitingde dikkat çekenbir unsur da Özel’in, “Bizmevcut cumhurbaşkanıgibi çiftçiye ‘Ananı da algit’ demiyoruz. Biz ilkcumhurbaşkanımız gibi‘Köylü milletin efendisidirdiyenlerdeniz biz” diyoruzsözleriydi.Özel’den önce otobüsünüzerine çıkarak 1.5 dakikalıkkonuşma yapan çiftçiAbdullah Ceylan’ın “Devlet,turpla şalgamla yönetilmez,adaletle yönetilir” sözleriyaşanan sorunlara veciz biryaklaşımdı. CHP, Yozgat’tada dikkat çeken birbaşlangıç yaptı.
Source: Sertaç Eş
Köy Enstitüsü öğrencilerinin Tonguç Baba’dan isteği olacaktı
Öğrencilerin “Tonguç Baba” dediği kişi, Türk eğitim bilimcisi, Köy Enstitüleri’nin mimarı ve dönemin İlköğretim Genel Müdürüydü. Her Köy Enstitülü öğrencinin öyküsü gibi bu okulların mimarı Tonguç Baba’nın (İsmail Hakkı Tonguç) yaptıkları da sizleri hayli duygulandıracaktır.
Gölköy Enstitüsü’nde yaşanan olayı “Bir Köy Enstitüsünün Penceresinden: İŞ” adlı belgesel roman çalışmamdan kısaltılmış dese de yazar adını yazmamış. Ama öyküsü hep konuşulur. İşte alıntıladığımız o yazı:
TONGUÇ BABA’DAN İSTEKLERİ OLACAKTI
‘Gölköy Enstitüsü Müdürü Ali Doğan Toran, akşama Tonguç Baba’nın geleceğini sabahki törende öğrencilere duyurdu. Dağılırken Necati, yakın arkadaşlarına; ‘Arkadaşlar, biliyorsunuz, bir takım elbisemiz var. İşlikte, sınıfta, tarlada, her yerde onu giyiyoruz. Şehre de aynı elbiseyle gidince diğer okul öğrencilerinden utanıyoruz. Tonguç Baba’dan ikinci bir takım istesek… Hiç olmazsa şehre giderken onu giyerdik’ dedi.
Bu haklı istek okul müdürüne yansıtıldı. Ali Doğan Bey de öğrencilerine, ‘Bir punduna gelirse uygun biçimde söylenmesini’ önerdi. İsteğin Mehmet Ali Nalbantoğlu tarafından Tonguç Baba’ya iletilmesi kararlaştırıldı. O, iş kazasında bacağı ezilen sonrasında Numune Hastanesinde dizinin üst kısmından kesilen, bakanın, genel müdürün yakın ilgilerini gören bir ülkü eriydi. Onu kırmazlardı. Şimdi sıra pundunu yakalamaktaydı.
O İSTEKTEN VAZGEÇTİLER
Tonguç, öğrencilerin yanına gitti. Öğrenciler Tonguç Babalarının dört bir yanını çevirdiler. Takma bacaklı Mehmet Ali Nalbantoğlu ile Öğrenci Başkanı Hasan Yıldız için bundan daha iyi pundu olamazdı. Kalabalığı yararak yaklaşmaya başladılar. Mehmet Ali’yi görünce Tonguç:
–Ooo Mehmet Ali! Nasılsın, dedi ve elini uzattı.
Mehmet Ali teşekkür ederek tokalaştı. Elini uzattığında Tonguç Baba’nın ‘yen’ denilen ceketinin kol uçlarının çöprediğini gördü. Golf pantolonunun sağ dizi ile arkasında ve gömleğinin sol kol dirseğinde yama vardı. Mehmet Ali şok oldu; yutkundu, kararlaştırılanları söyleyemedi. Tonguç başka bir öğrenci ile konuşurken Hasan’ın kulağına eğildi:
–Hasan ya, dedi. Baba bizden pejmürde! Elbiseyi nasıl isteyelim?
Hasan da görmüştü. Yutkundu. “Vaz geç!” anlamında kaşlarını yukarı etti. Tonguç istekten habersiz, öğrencilerin arasında en mutlu anlarını yaşıyordu. Onlarla ciple ilgili söyleşiye dalmıştı. Fısıltıyla konuşan Mehmet Ali ile Hasan Yıldız müdürlerine kalabalığın az uzağında bir şey söyleyeceklerini belirttiler. Birkaç adım sonra Mehmet Ali konuyu açtı:
–Sayın müdürüm! Tonguç Baba ne zaman gidecek?
–Yarın! Ne oldu? Söylediniz mi?
Mehmet Ali isteklerini niçin söylemediklerini kısaca anlattı. Asıl söylemek istedikleri konuya girdi: “Sayın müdürüm; yarına kadar Tonguç Baba’ya bir takım elbise hazırlamayı düşündük. Ölçülerini çaktırmadan alıverir misiniz?” dedi. Müdür, başıyla “olur” diyebildi.
SABAHA KADAR ÇALIŞACAKLARDI
Öğrencilerin ikinci durağı kızlar bölümü oldu. Kızlar bölümü sorumlusu Rahmiye Hanım ve terzi Burhan’ı buldular. İsteklerini anlattılar. Onlar da coşkuyla kabul ettiler. Kimlerin ne yapması gerektiğini tartışarak kararlaştırdılar. Rahmiye Hanım, müdürün yakınlarında olacak ve uygun bir zamanda konuyu elbise ölçülerinden açacaktı. O arada da Tonguç’a ölçülerini soracaklardı. Sonrası kolaydı. Dikiş öğretmeni, ustaöğretici Reşat Bey, öğrencilerden Naciye Bayrak, Huriye Alem sabaha kadar çalışacaklardı.
Öğle yemeğinde Rahmiye Hanım ölçü ödevini çözdü. Oradan ayrılır ayrılmaz dikiş bölümüne koştu. Reşat Bey, Devrekani bezini çıkardı. Verilen ölçülere göre kesimi yaptı. Teğel, ekstrafor gibi görevlerde de Huriye Alem koşuşturdu. Naciye ile dikiş öğretmeni diktiler. Dikiş bölümünün ışığı sabahın beş buçuğunda söndü.
Ali Doğan Bey pırıl pırıl ve yepyeni elbise kutusunu alıp öğrencilerin Beyaz Saray adını taktıkları konuk yapısına vardığında Tonguç Baba çoktan ayaktaydı. İyi ki henüz giyinmemişti. Ali Doğan Bey;
–Efendim, dedi. Bizimkilerin size bir armağanı var…
–O da ne Doğan Bey?
–Buyurun siz açın.
Kutuyu açan Tonguç, elbiseyi görünce önce bir anlam veremedi. Şaşkın bakışlarla Ali Doğan’a baktı. Ali Doğan Bey dün ve bu sabaha kadar olanları anlattı. Tonguç yutkundu, duvardan tarafa döndü. Öğrenci yapımı iskemleye oturdu. Onun duygulandığını gören Ali Doğan Bey “İzninizle” diyerek odadan çıktı.
ÖĞRENCİLER ONU ALKIŞLIYORDU
Tonguç Baba elbiseyi kutudan çıkardı, yatağın üzerine koydu. Nemli gözleriyle seyretmeye başladı. İletilemeyen istekten düşünceye, ölçü alımından sabaha kadar çalışmaya ne demeli ne yapmalıydı? Hangi sözcükler bunca emeğe, bunca duyarlılığa teşekkürü anlatmaya yetebilirdi? Kendisinin bilmediği böyle sözcükler olabilir miydi? Söylemek istediklerini başka türlü anlatabilir miydi? Hiç sanmıyordu…
Şimdi jimnastik yapmakta olan öğrenciler kahvaltıdan sonra alanda toplanacaklar, ulusal oyunları oynayacaklardı. Alanda görmek istedikleri tek kişi kendisiydi. Bunu biliyordu. Her gelişindeki gibi onların karşısına çıkmalı, onları iş alanlarına uğurlamalıydı. Hem de onların görmek isteyecekleri yeni elbisesiyle… Şu durumda kendini toparlaması gerekiyordu. Öyle de yaptı.
Pırıl pırıl elbisesiyle onu gören öğrencilerden birden alkış yağmuru koptu. Sanki kendileri giymişlerdi yeni elbiseyi… Öğrenciler oyunlarında bugün daha coşkulu, daha mutluydular. Mehmet Ali, Hasan’a döndü; “Yakışmış. Şimdi yepyeni elbiseyle istediği yere gitsin” dedi.
Köylerde yapılmakta olan okulları inceleyerek Ladik Akpınar’dan Beşikdüzü, oradan Pulur ve Cılavuz’a kadar uzanacak yolculuğunu Tonguç Baba bu elbisesiyle sürdürecekti artık.”
Source: Saygı Öztürk
“Oturduğum villa kira” dedi çalışanlarına ateş püskürdü! Sinem Çekinmez”in son videosu olay oldu
Adana”da 3 şubesi olan Bellapais Güzellik Merkezi’nin sahibi Sinem Çekinmez, müşterilerine piyasa değerinden daha ucuza yüklü miktarda hizmet paketi sattı.
YURT DIŞINA KAÇTI
Çalışanlarına 5 aydır maaş ödemediği öne sürülen Çekinmez’in, bankalardan ve esnaf kooperatifinden de krediler çekip, tedarikçilerine de borçlarını ödemeden yurt dışına kaçtı.
ÇALIŞANLARI İŞ YERİNİ YAĞMALADI
Geçtiğimiz gün sabah haberi alan çalışanlar, erken saatlerde güzellik merkezinin şubelerine gitti. Alacaklarına karşılık iş yerini yağmalayan çalışanlar, işlemlerde kullanılan cihazlar başta olmak üzere bilgisayar, tablo, saksı, masa-sandalye gibi tüm eşyaları çalıp, araçlarına yükledi. Çalışanlar, dolandırıldıklarını belirterek Sinem Çekinmez hakkında suç duyurusunda bulundu.
ASIL MAĞDURUN KENDİSİ OLDUĞUNU İDDİA ETTİ!
Adı dolandırıcılık olaylarına karışan Bellapais Güzellik Merkezi’nin sahibi Sinem Çekinmez, sosyal medya üzerinden video mesaj yayınlayıp kendisinin mağdur edildiğini iddia etti. Çekinmez, “Son 3 gündür yaşadıklarımı anlamaya çalışıyorum. Asla sağlıklı şeyler değil, gördüklerime inanamadım. Her şirkette olacağı gibi zor bir 3 ay geçirdik. Bu sadece bizim başımıza gelmedi. Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor. Allah’ım herkesin işini gücünü rast getirsin ama patır patır batan esnaflar var. Ben 2 buçuk ay boyunca maaş ödeyemedim bu doğru. Hep birbirimizi idare ede ede ilerledik.
“OTURDUĞUM VİLLA KİRA”
Her zaman işimi nasıl geliştiririm, Adana’ya neler katabilirim onun hesabını yaptım. ” dedi.
“ZİHNİMİ TEMİZLEMEK İÇİN GİTTİM, BENİ KEMİK KADROM YAĞMALADI”
Kafa toplamak için Adana’dan gittiğini anlatan Çekinmez, iş yerinin ana kadrosu tarafından yağmalandığını ileri sürerek, “” ifadelerini kullandı.
“200 MİLYONDAN FAZLA YATIRIM YAPTIM”
Dolandırıcı olmadığını yineleyen Çekinmez, “
“BİR CİHAZ İÇİN İNSANIN NELER YAPABİLDİĞİNİ GÖRDÜ BU GÖZLER”
” diye konuştu.
Source: Sevda Altunbaş
Dürtüsel davranışlardan kaçınalım, temkinli olalım
Rekabet ortamından, inatlaşmalardan, bastırılmış öfke patlamalarından ve güç çatışmalarından kaçınmamız gereken bir haftaya giriyoruz. 27 Nisan Pazar günü Boğa burcunda oldukça sert bir yeniay meydana gelecek. Dürtüsel davranabilir, kendimizi her zamankinden daha sabırsız hissedebiliriz fakat aceleci davranmamakta fayda var. Fiziksel enerjimizi spor ya da hareketli aktivitelere yönlendirebiliriz.Bugün Ay, Oğlak burcunda ciddi ve disiplinli bir hava yaratıyor, akşam saatlerinde de boşluğa giriyor. Önemli kararları öğleden önce almakta fayda var. Mars-Neptün üçgeni de bugün kesinleşiyor, cesaret ve yaratıcı projeler için güçlü bir enerji getiriyor. İçsel vizyonumuzu harekete geçirmek ve hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için destekleyici bir gün.Yarın Ay sabaha karşı Kova burcuna geçiyor, duygusal anlamda daha özgür ve objektif davranmak isteyebiliriz. Güneş ile Mars arasındaki kare açı sürtüşmelere neden olabilir. Hedeflerimizi savunurken gerginlik yaratabiliriz. Sabırsızlık ve rekabet oluşabilir. Fiziksel yaralanmalara ve aceleci kararlara da dikkat etmek gerek.Maddi konulara dikkat!Salı günü Ay, Kova burcunda ilerlemeye devam ediyor. Sosyal bağlantılar ve farklı düşünceler öne çıkıyor. Merkür ile Plüton arasındaki sekstil açı bize derin ve etkili iletişim fırsatları sunuyor. Bir fikir ya da bilgi sayesinde gizli bir meseleyi çözme potansiyelimiz yüksek. Sezgisel zekâmız bugün çok güçlü çalışabilir.Çarşamba Ay sabah saatlerine kadar Kova burcunda boşlukta kalacak, 8.06 itibariyle Balık burcuna geçecek. Gün daha yumuşak, sezgisel ve akışta ilerlemeye açık olacak. Ancak Güneş ile Plüton karesi güç savaşları, baskı ve kontrol ihtiyacı gibi temaları gündeme getirebilir. Otorite figürleriyle çatışmalardan kaçınmalı ve içsel dönüşüme alan açmalıyız.Perşembe Ay tüm gün Balık burcunda olacak. Bu dönemde hayal gücümüz, yaratıcılığımız ve sezgilerimiz güçlenebilir. Venüs ile Satürn gezegenleri kavuşacak. İlişkilerimizde ciddiyet, sorumluluk ve gerçekçi kararlar ön plana çıkabilir. Maddi konularda daha temkinli ve planlı davranmamız gerekebilir. Sevgi alışverişinde daha ölçülü, hatta zaman zaman mesafeli olabiliriz.Cuma günü Ay sabah saatlerinde kısa bir süre boşlukta kalacak ve 10.23 itibariyle Koç burcuna geçecek. Enerjiler hız kazanıyor. Mars ile Plüton karşı karşıya geliyor. Bu oldukça yoğun, sert ve dönüştürücü bir açı. İnat, kontrol, bastırılmış öfke patlamaları, güç çatışmaları yaşayabiliriz. Dürtüsel davranışlardan, manipülatif tavırlardan kaçınmalıyız.26 Nisan Cumartesi Ay tüm gün Koç burcunda. Sabırsızlığımız, cesaretimiz ve rekabet duygumuz artabilir. Akşam 19.16’dan sonra Ay boşluğa giriyor. Bu saatten itibaren önemli kararlar almak yerine mevcut işleri tamamlamak iyi olabilir. Ayrıca aceleci davranmamakta fayda var. Fiziksel enerjimizi spor ya da hareketli aktivitelere yönlendirebiliriz.YENİAY DÖNEMİNDE BURÇLARI NELER BEKLİYOR? Sizi yoran ilişkilerden vazgeçmelisinizKoç (21 Mart-19 Nisan)Bu hafta arkadaş çevrenizden gelen önerilere ya da yatırım tavsiyelerine karşı temkinli olun. Çünkü bu yeniay bazı dostlukların gerçek yüzünü gösterebilir. Eğer bir süredir kendinizi değersiz hissediyorsanız 2’nci evinizdeki yeniay size bu durumu kökünden dönüştürme fırsatı verebilir. Ancak bu kolay olmayacak. Önce sizi yoran, tüketen ilişkilerden ve alışkanlıklardan vazgeçmeniz gerekecek.Kendinizi meydan okumaların ortasında bulabilirsinizBoğa (20 Nisan-20 Mayıs)Yeniay 1’inci evinizde gerçekleşiyor. Yeni kararlar alma, kendini dönüştürme, daha net ve güçlü bir imaj çizme arzunuz artabilir. İş konusunda kararsızlıklar yaşayabilirsiniz. Kendinizi ciddi meydan okumaların ortasında bulabilirsiniz. Bu yeniaydan bedeniniz de etkilenebilir. Özellikle boyun, boğaz, çene bölgeniz hassaslaşabilir. Stresle yemeğe sarılabilir veya tam tersi iştahsızlık yaşayabilirsiniz.Affedemediğiniz konularla yüzleşebilirsinizİkizler (21 Mayıs-20 Haziran)Yeniay 12’nci evinizde meydana geliyor. Yani olaylar biraz bilinçaltında, ruhsal düzeyde yaşanabilir. Bu dönem sizi biraz içsel olarak yorabilir. Uykularınız kaçabilir, rüyalarınız yoğunlaşabilir. Bastırılmış öfkeniz, kırgınlıklarınız, geçmişten kalan ama üstü kapatılmış meseleler ortaya çıkabilir. Affedemediğiniz konular varsa onlarla yüzleşebilirsiniz. Ağzınızdan çıkan kelimeler çok sivri olabilir.Arkadaşlarınızın sizi tükettiğini fark edebilirsinizYengeç (21 Haziran-22 Temmuz)Sosyal çevre, hedefler ve gelecek planları gibi konularda gelişmeler olabilir çünkü yeniay 11’inci evinizde gerçekleşiyor. Bu dönemde bazı arkadaşlıklarınızın aslında sizi tükettiğini fark edebilirsiniz. Belki destek gördüğünüzü sandığınız kişiler sizi aşağı çekiyordur. Bir arkadaşınızla para yüzünden sorun yaşayabilirsiniz. Bu dönemde parayla ilgili kararları duygusal etkilerle almamaya çalışın.Sabırsızlığa ve egosal çıkışlar yapmaya açıksınızAslan (23 Temmuz-22 Ağustos)Tam anlamıyla bir kariyer virajı çünkü yeniay 10’uncu evinize denk geliyor. Yani mesleki konular, hedefleriniz, toplumsal statünüz, otorite figürleriyle ilişkileriniz ve hedefleriniz gündeminiz olabilir. Çok daha hızlı tepki vermeye, sabırsız davranmaya, egosal çıkışlar yapmaya açıksınız. “Ben buradayım, ben varım” deme arzunuz tavan yapabilir. Bir dönüm noktasına geliyorsunuz.Hayatın anlamını ciddi şekilde sorgulayabilirsiniz Başak (23 Ağustos-22 Eylül)Yeniay hayata bakış açınız, inançlarınız ve uzaklarla olan bağlantılarınızla ilgili 9’uncu evinizi etkiliyor. Bu dönemde hayatın anlamını ciddi bir şekilde sorgulayabilirsiniz. “Ben neden buradayım, bu hayatı nasıl daha anlamlı hale getirebilirim, neye gerçekten inanıyorum” diye düşünebilirsiniz. Eğer bir süredir yurtdışıyla bağlantılı bir hedefiniz varsa bu yeniay sizi bu yönde harekete geçmeye zorlayabilir.Maddi çıkarlar yüzünden gerilim yaşanabilirTerazi (23 Eylül-22 Ekim)8’inci evinizde olacak yeniay bugünlerde para meselelerini gündeminize getirebilir. Başkalarıyla ortak kullandığınız kaynakları, banka hesaplarınızı ve borçlarınızı masaya yatırabilirsiniz. Bir projeye fazla enerji harcıyorsanız karşılığında ne aldığınızı sorgulamaya başlayabilirsiniz. Ayrıca bazı dostluklarınız sınanabilir, özellikle maddi çıkarlar yüzünden gerilim yaşanabilir.Hedeflerinizle ilgili mücadele verebilirsinizAkrep (23 Ekim-21 Kasım)Yeniay ilişkiler ve ortaklıklar alanınızda, yani 7’nci evinizde meydana gelecek. Evlilik, işbirlikleri, sözleşmeler, açık düşmanlıklar gibi konular bu dönemde hareketlenebilir. Eğer bir ilişkiniz varsa “Bu ilişki beni nasıl dönüştürüyor” diye sormaya başlayabilirsiniz. Eğer yalnızsanız bu yeniay sizi yeni bir ilişkiye hazırlayabilir. İş hayatınız ve hedeflerinizle ilgili mücadele verebilirsiniz.İş değiştirebilir, yeni bir düzen kurabilirsiniz Yay (22 Kasım-21 Aralık)Yeniay gündelik hayatın akışı, kariyer, sorumluluklar ve sağlıkla ilgili konuları temsil eden 6’ncı evinizde. İşte görev dağılımı veya sağlığınızı zorlayan yoğun tempo sizde ‘Artık yeter’ hissi yaratabilir. İş değiştirme veya yeni bir düzen kurma ihtiyacı duyabilirsiniz. İletişimde net, güçlü ama aynı zamanda daha sade olmak istiyorsunuz. Bu yeniay sizi zihinsel bir temizlik yapmaya zorlayabilir.Flörtler alevlenebilir, romantizm canlanabilirOğlak (22 Aralık-21 Ocak)Bu yeniay hayatınızın en keyifli, yaratıcı ve kalpten gelen alanında, yani 5’inci evinizde. Aşk, flört, çocuklar, hobiler, kendini ifade etme gibi konular gündeme gelebilir. Uzun süredir birine karşı duygularınızı bastırdıysanız şimdi her şeyin ortaya dökülme zamanı. Flörtler alevlenebilir, romantizm canlanabilir ama bu aşk kolay bir aşk değil; tutkuyu, kıskançlığı, güç oyunlarını da içinde barındırabilir.Ailevi gerginlikler sizi yormaya başlayabilirKova (22 Ocak-18 Şubat)4’üncü evinizdeki yeniayın ana temaları aile, yuva, kökler, aidiyet duygusu ve geçmişle bağınız olacak. Belki yaşadığınız ev sizi artık huzurlu hissettirmiyor olabilir. Belki de ailenizle olan ilişkilerinizde yaşadığınız gerginlikler sizi yormaya başlayabilir. Bu dönemde yakınlarınızla aranızda gerilimli konuşmalar olabilir. Özellikle “Benim alanım, senin alanın” tartışması krizlere neden olabilir.Sade, pratik ve sağlam fikirler üretebilirsinizBalık (19 Şubat-20 Mart)İletişim, öğrenme, yakın çevre ve zihinsel alışveriş alanınızı temsil eden 3’üncü evinizde yeniay gerçekleşiyor. Yani yeniay size “Artık ne düşündüğünüzü, nasıl konuştuğunuzu ve kimlerle bağlantı kurduğunuzu gözden geçirin” diyor. Kafanızda dönüp duran ama bir yere varamayan düşünceler, takıntılı fikirler sizi yormuş olabilir. Artık daha sade, pratik ve sağlam fikirler üretebilirsiniz.
Source: Dinçer Güner
Ayşe Barım ile ilgili resmi açıklama geldi! “Gerekli müdahaleler ivedilikle yapılıyor”
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü (CTE), Emine Ayşe Barım”ın sağlık durumunun ilk kabul muayenesinden itibaren hem kurum revirinde hem de hastanelerin ilgili polikliniklerinde düzenli olarak takip edildiğini, gerekli tedavilerin eksiksiz şekilde sağlandığını bildirdi. #r-1109984# AYŞE BARIM”IN SAĞLIK DURUMU İLE İLGİLİ AÇIKLAMA: TEDBİREN HASTANEYE SEVK EDİLDİ CTE”den, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda tutuklu bulunan menajer Barım”ın sağlık durumu hakkında basında ve sosyal medya platformlarında yer alan iddialarla ilgili açıklama yapıldı. Barım”ın, 19 Nisan günü akşam saatlerinde yaptığı görüşmenin ardından kendisini iyi hissetmediğini ve dinlenmek istediğini belirttiği kaydedilen açıklamada, yapılan kontrollerde ve ölçülen tansiyon değerlerinde herhangi bir olumsuzluk tespit edilmemesine rağmen tedbiren hastaneye sevk edilmek istendiği ancak kendisinin yazılı beyanla bu teklifi kabul etmemesi üzerine sevk işlemi gerçekleştirilemediği aktarıldı. “GEREKLİ MÜDAHALELER İVEDİLİKLE YAPILIYOR” Açıklamada, sonrasında yapılan kontrollerde ve aralıklarla ölçülen tansiyon değerlerinde de Barım”ın sağlık durumunda olumsuz bir gelişme gözlemlenmediği belirtilerek, şunlar kaydedildi: ” Tutuklunun sağlık durumu, ilk kabul muayenesinden itibaren hem kurum revirinde hem de hastanelerin ilgili polikliniklerinde düzenli olarak takip edilmekte ve gerekli tedaviler eksiksiz şekilde sağlanmaktadır. Kurum hekimi değerlendirmeleri doğrultusunda yapılan hastane sevkleri planlı bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Kamuoyunda yer alan, tutuklu Emine Ayşe Barım”ın “hastaneye kaldırıldığı” ve “tedavisinin yapılmadığı” yönündeki asılsız ve art niyetli haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Tutuklunun sağlık durumu ilgili tüm birimler tarafından yakından izlenmekte, gerekli müdahaleler ivedilikle yapılmaktadır. “
Source: Sevda Altunbaş
Taraftarlar yine yalnız bırakmadı
Bordo mavili taraftarlar, Adana Demirspor ile oynanan maçta takımlarını yalnız bırakmadı. Trabzonsporlu taraftarlar Adana”da yer alan misafir takım tribününde kendilerine ayrılan bölümü önemli oranda doldurmayı başardı. Her maçta olduğu gibi takımlarını yalnız bırakmayan taraftarlar galibiyeti büyük bir sevinçle kutladı.
Source: Fotomaç
Önder’in kızından duygusal paylaşım: Seni çok özledim ya
İstanbul’daki evinde 15 Nisan’da geçirdiği kalp rahatsızlığının ardından aort damarının yırtıldığı tespit edilen ve götürüldüğü hastanede 12 saatlik ameliyatın ardından yoğun bakıma alınan TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in tedavi süreci devam ederken kızının yaptığı paylaşım duygulandırdı. Yoğun bakımda tutulan Önder için sevenleri tarafından hastane önünde açılan pankartları ve babasıyla çekilmiş çocukluk fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşan Ceren Önder Kandemir’in, “Kurbağa gibi yatıp uyudum koynunda 33 sene. Uyuyamadığımda gelip kocaman ellerinle kulaklarımı kapatmanı özledim. Gecenin bir yarısı uyandırıp ‘Bana bir kahve yap sana keman çalayım’ demeni özledim. Karşına oturtup Onat Kutlar, Gülten Akın okumanı özledim. Seni çok özledim ya” sözleri yürekleri burktu. DUA İSTEDİLERYoğun bakımda tutulan Önder’i sanatçılar Oktay Kaynarca ve Yavuz Bingöl ziyaret etti. Kaynarca, “Hepimizin duası onunla. Kalkacak ve o sevimli yüzüyle, umut veren tavrıyla herkese el sallayacak diye umuyoruz” dedi. Bingöl de “Sırrı Süreyya Önder yattığı yerde bütün Türkiye’yi birleştirdi, herkes onun için dua ediyor. Bu kadar duayla ayağa kalkacağını düşünüyorum. Bu ülke barışa kavuşmadan bizi bırakacağını düşünmüyorum. Herkes dua etsin” diye konuştu. Önder’i KKTC Meclis Başkanı Ziya Öztürkler de ziyaret etti. EFKAN ÂLÂ VE MEHDİ EKER ZİYARET ETTİAK Parti Grup Başkanvekili Efkan Âlâ ile eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker tedavinin devam ettiği hastaneyi ziyaret etti. Önder’in kardeşi Ali Önder ve DEM Partililer ile görüşen heyet, geçmiş olsun dileklerinde bulunarak Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumuyla ilgili bilgi aldı. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan Efkan Âlâ, “Bütün sevdiklerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Başından beri bütün Türkiye yüreğini ortaya koydu, bütün duamız kendisiyle birlikte. Sırrı Süreyya Önder’in bugüne kadar hep başkalarını hayata tutundurmak için çarptığı kalbinin bundan sonra da kendisini hayata tutundurmak için atmasını temenni ediyoruz. Stabil durumu devam ediyor. Sağlık çalışanlarımızın değerlendirmelerini takip etmek lazım. Dualarımız da temennimiz de kısa zamanda sağlığına kavuşması ve hayata devam etmesi. Kalbinin bundan sonrasında kendi hayatını devam ettirmesi için atmaya devam etmesi en büyük temennimizdir” dedi.
Source: Emin Mert Kirarslan
Bahçeli Tarkan’a başsağlığı diledi
Türkgün Gazetesi’nin haberine göre Bahçeli, annesinin vefatından dolayı Tarkan’a taziyelerini iletti. Tarkan’ın annesi Neşe Tevetoğlu, üç gün önce geçirdiği kalp krizi sonucu 68 yaşında vefat etmişti.
Source: Hurriyet.com.tr
Para mal mülk hepsi geçici önemli olan iyi insan olmak
BURAK YÖRÜK Sustalı Ceylan dizisi bir baba oğlunun böbreğini satar mı? sorusu konuşuluyor. Oluyor böyle olaylar maalesef, şaka değil bu. İnsanların hayatları kararıyor Yaşanan şeyler bunlar. Bunu işlemekten korkmamalıyız, cesur olmalıyız. Bunların kötü olduğunu anlamamız gerekiyor. Bu konuyu işleyerek farkındalık yaratıyoruz. Kötü ile iyiyi ayırt ettiğimiz sürece bunları işlemek gerek. İşimi de en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Hiç kötü yorum girmedim. İzleyen herkes beğeniyor. Güzel yorumlar alıyoruz. Yapım ve yönetmen çok uğraştı bu iş için. Ferhat karakteri önceki karakterimden farklı. Hayat görüşüyle etiğiyle bana yakın biri. İyilik yapmayı seven biri. Ben de öyle olmak için yaşıyorum. İyilikten besleniyorum. Annem beni materyal hedefinden uzak büyüttü. Ev araba para ödül hepsi insan icadı. Bunlar hep gelip geçici, kalıcı olan sohbet muhabbet iyilik… Paranın ikinci planda olduğu bir hayat sürdük hep. Kendi paramı kazandığımdan beri her zaman kendimi zengin hissettim. Annemden çok büyük feyz aldım, her durumda mutlu olmayı öğretti bana. Çok iyi durumumuz olmadı, ben normal bir ailenin çocuğuyum. Ben de bu hırs yapmadı ama. Hiçbir kötü alışkanlığım yok kabalık sofraları severim, yemek yemeye harcıyorum daha çok. Para bağımlı olmak işimi aksatır gibi geliyor. Parayı en son konuşuruz mesela işe girerken. İnsan benim için önemli. Para araçtır. Çıplak kiremitli, doğalgazsız, sıvasız evde yaşıyordum. TV”de zengin birini gördüğümde “Allah daha çok versin” derdim. Ne oldum değil ne olacağım demek önemli. O yüzen kimseyi kırmadan güzel yaşamak lazım. Güzel yaşamanın parayla alakası yok. Galeride araba yıkarken az kazanıyordum. Ama yine de mutluydum. Çok kazık yedim ama unutuyorum. O kadar umurumda değil ki, kimse bana zarar veremez. İyilikten maraz doğar derler ya, doğsun, kötülükten doğacağına iyilikten doğsun. 6 yaşında başladım oyunculuğa. Babamla annem TV dünyasından oldukları için o dünyaya girmek çok ulaşılmaz gelmiyordu bana. Onların işinin hiç katkısı olmadı ama annem beni hep oyuncu seçmelerine götürürdü. Nazar değer diye hiç istemezdi ama benim eğlence sektöründe bir şeyler yapacağım belliydi. Ergenlikte bıraktım, ara verdim oyunculuğa. Farkındalığı yüksek biriyim. O dönemde hep bir sürü işlerde çalıştım. Paramın yetmediği yerlerde annem bana harçlık verdi, hayatı öğreneyim diye. Küçük yaşta TV”ye çıkınca bu tehlikeli bir şeye dönüşebiliyor. Böyle bir olumsuz durum yaşamadım. 16 yaşında geri döndüm. Ajansa başvurdum, kabul ettiler. 20 Dakika diye bir dizide oynadım ilk olarak. Sonra hemen atv”de Ben Onu Çok Sevdim dizisinde oynadım. Boş olduğum dönemde müzik yaptık. Hiç boş durmadım. Ünlü olmak nasıl bir his bilmiyorum. Çok da umurumda değil açıkçası. Saygı görüyorum, ünlü olmadan önce nasıl yaşıyorsam öyle yaşıyorum. Hatta ünlü olduğumu unutuyorum hiç hatırlamak istemiyorum. Kıvanç Tatlıtuğ”a benzetiyorlar, çok memnun oluyorum. Çok değer verdiğim bir büyüğüm. Onun kariyerini göz önünde bulundurunca gururlanıyorum. Farklı işlerde yer almayı istiyorum. Çok besliyor beni. Beni örnek almak isteyenler için kendinizin farkında olun diyebilirim. Ne istediğini bilen biri olun. İLİŞKİMİZ MÜKEMMEL GİDİYOR Hayatım eğitimle geçiyor. Oyunculuk okuluna girmeden önce hep eğitim aldım. Gastronomiye girdim ama bitiremedim. İş yoğunluğundan. Yemek yapmayı hazırlamayı toplamayı dâhil çok seviyorum. Mutfakta mutu oluyorum. Çok iyi hamburger yaparım. Her şeye kendimden bir şeyi katıyorum. Tuana ile ilişkimiz mükemmel gidiyor. Ferah bir insan çok klas bir kadın. Fazla eğitimli bana göre, İTÜ birincisi, aynı zamanda müzisyen fazla donanımlı biri. Çok iyiyiz. Hayatımın üzerinde kimsenin etkisi yok. Düzgün bir hayat yaşıyorum. Yanlış veya ayıp bir şey yapmıyorum. Kimsenin yorumu umurunda değil. Çok donanımlı harika bir kadınla birlikteyim. Bu benim, canım da dahil, neyime mal olacaksa olsun. Sustalı Ceylan”ı okuttum, çok sevdi. Bayıldı. KOREL CEZAYİRLİ KENDİ GİTARIMI KENDİM YAPIYORUM Kaktüs Çiçeği”nde bayrak devri zamanı. Bayrağı biz teslim aldık, ileriye taşımaya çalışacağız: Öncekinden farklı bir yorum olacak. Bu oyunda tanıştık, bayılıyorum Eylem”e. Çok iyi ikili olduk bence. Müzik tutkum tiyatrodan da önce. Kendim, bildim bileli gitar yapardım. Sonra lastiklerle kendi gitarımı yaptığımı görünce bana gitar aldılar. Gitar sevdası başladı. Dedem Ethem Özen, Türkiye”nin ilk lutiyesi, yani enstrüman yapımcısı. Onun AKM”deki lutiye odasında geçirirdim tatillerimi. Orada çok şey öğrendim. Sonra kendi gitarlarımı yapmaya başladım. 21 tane oldu. Sadece kendim için yapıyorum. Dedemin babası da Cezayirli, soy isim de oradan. Devlet tiyatrolarının ilk dönem sanatçılarından, Adana Şehir Tiyatrosu”nun kurucusu, Hepsinden çok fazla öğrendiğim şey var. Onların sanata bakış şekliyle bugün hiçbirimiz bakamıyoruz açıkçası. Farklı felsefeleri vardı. Basketbol ve yüzmede milli sporcu oldum. Artistik Buz Pateni sporu yaptım. Yeterince kıvrak ve estetik değildim, çok ilerleyemedim. EYLEM ŞENKAL HAYATIMDA NEŞE OLSUN DİYE TİYATRO YAPIYORUM Kaktüs Çiçeği”nin prömiyerini izlemiştim. Çok güzel bir oyun seyrettim. Yılın yapımı ödülünü aldılar. Hak ediyorlardı. Kemal Başar rejisi muhteşem. O ilk versiyon biraz daha romantikti. Bizim versiyon ise daha komik eğlencesi bol oldu. Başka kimya oluşturduk. Daha komik olduk bence. Vaat ettiğimiz komedi. Yani 7 kişiden 4 oyuncu değişince başka bir şey çıkması normal zaten. 11 oyun oynamışlardı. Aslında benim amacım oyunculuğa geri dönmek değildi. Ben Ölünce Ara diye tek perdelik bir komedi oyununda oynuyorum. Hayatımda neşe yoktu, onun için tiyatroda olmak istedim. Kemal abi arayınca boynum kıldan ince. Ondan çok şey öğreneceğim diye düşündüm ve kabul ettim. Korel”le de bu oyunla tanıştık ama enerjimiz tuttu. Ben eski milli Voleybolcuyum o da sporcu. O disiplin sebebiyle iyi anlaştık. Bu akşam Salihli”de oynayacağız ÜMİT YILMAZ TÜM ÇOCUKLARA HEDİYEM OLSUN Edalı isimli enstrümantal bir eser yaptım. Kızım adına yaptık. Tamamen doğaçlama ile yola çıktık sonra canlı kayda girdik. Hatta kliplendirdik. Ümit Yılmaz Ensamble”ın ilk teklisi oldu. Bu vesileyle hem kızıma hem de 23 Nisan Ulusal Egemenlik Çocuk Bayramı haftasında tüm çocuklara armağan olsun. Annesi Seda da akademisyen konserlere çıkıyor şeflik yapıyor. Dolayısıyla kızımız anne karnında çok duydu, müzikle aşina. Şarkı duyunca hoparlörü gösteriyor. Her akşam müzikle uyur. İleride bir enstrüman çalmasını çok isterim. Kız babası olmak özel bir durummuş gerçekten. Aynı zamanda pazartesi akşamı UCİM, yani Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği yararına Kozyatağı”nda konser vereceğim. Tüm geliri onlara kalacak. Bilet satışları da güzel gitti. Baba olunca bu tür sosyal sorumluluklara daha farklı yaklaşıyor insan. Öte yandan Kültür Yolu festivallerinde sahne alacağım. “Ahmet Abimin Şarkıları” diye bir projem de var. 16 Kasım ölüm yıldönümünde AKM”de anacağız onu.
Source: Sabah
Gazi Meclis çocuk bahçesine dönüşecek
TBMM”nin açılışının 105″inci yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Gazi Meclis”te çocukları odağına alan kapsamlı programlar düzenlenecek. 21-25 Nisan”da yapılacak kutlamalar kapsamında, çocukların bilim, sanat, kültür ve teknolojiyle iç içe olacağı bir program yapılacak. Milli Eğitim ile Gençlik ve Spor bakanlıkları, Ankara Üniversitesi Çocuk Bilim Merkezi, TRT, TÜBİTAK, TUA, HAVELSAN, ROKETSAN, KDK, TİHEK ve ilgili diğer paydaş kurumların katkılarıyla düzenlenecek “Meclis Bahçesi Çocuk Bahçesi” etkinliklerinde, bu yılın teması “yapay zekâ” olarak belirlendi. Etkinlikler kapsamında çocuklar, gelişmiş robotlar “Ada 7” ve “Mini Ada” ile tanışacak, yapay zekâ destekli dijital boyama uygulaması NVIDIA Canvas ile hayal güçlerini renklere dönüştürecek, planetaryum sayesinde uzayın derinliklerine heyecan verici bir yolculuk yapacak, labirent oyun alanında eğlenceli vakit geçirecek. Çocuklar ayrıca Dijital Akvaryum ve Kral Şakir İnteraktif Tiyatro ile teknoloji ve sanatın buluşmasına tanıklık edecek, yapay zekâ destekli fotoğraf teknolojisi sayesinde dijital dünyanın renkli ve yaratıcı yönlerini ortaya koyacak. DOLU DOLU KUTLANACAK Mini robot araba yarışları, sanal gerçeklik gözlüğü deneyimleri, hologram gösterileri, geleneksel oyunlarla teknoloji ve eğlenceyi bir araya getirecek etkinlikler kapsamında, sportif faaliyetlerle de çocukların okçuluk, lazer run atışları, floor curling ve masa tenisi gibi fiziksel aktiviteler aracılığıyla aktif, eğlenceli ve sağlıklı vakit geçirmeleri sağlanacak. Etkinlikler boyunca Meclis”te olacak Bilim Otobüsü de uzay terazisi, meteoroloji istasyonu, interaktif topoğrafya ve plazma küresi gibi 35 farklı deney düzeneğiyle çocuklara uygulamalı bilim eğitimi sunacak. Çocukların bilişsel ve kültürel gelişimlerine katkı sağlanacak.
Source: Ankara
Cumhuriyet Pazar bu hafta da dopdolu!
Pazarın keyfi Cumhuriyet Pazar’la çıkar. İşte bu haftaki içeriklerimiz…- Dünyanın en genç kadın orkestra şefi Nil Venditti CRR Senfoni orkestrası daimi şefi olarak sürdürdüğü kariyerinin dönüm noktalarını Deniz Ülkütekin’e anlattı.- Mehmet Alev Coşkun’un kaleminden Atatürk’ün kültürel kökenleri…- Çocukları koruyan ruh Mehmet Fuat Umay’ın 23 Nisan’ı çocuklara adamak için çalışmaları Tolga Aydoğan’ın kaleminden.- Prof Dr. Üstün Dökmen Atatürk’ün kız çocuklarına verdiği önemi kaleme aldı.- Bitkilerin bilgeliğini inceleyen bilim dalı etnobotanik Ayça Ceylan’ın kaleminden.- Reşat Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisinden esinlenen diziyi Başak Bıçak izledi ve yazdı.- Burçak Şener mutfaktaki şehir efsanelerini araştırdı ve bilimsel verilerle karşılaştırdı.- Otizmli bireylerin atlarla kurduğu olağandışı iletişimin ayrıntıları Alara Baykent’ten.- Alican Elkorek, kadınların nasıl doğum yapacağı hakkında konuşanları ele aldı.- Doğa Taşlardan tarihten bugüne zaman algısını irdeliyor.- Berrin Karadeniz’le Kültür Rotası…Gazeteniz Cumhuriyet’le birlikte istemeyi unutmayın.
Source: Haber Merkezi
Ev hanımlarının vazgeçilmeziydi, artık hayal oldu! Tek tek çekiliyorlar
Ülkemizde kadınlar, özellikle de ev hanımları arasında geleneksel olarak uzun yıllardır sürdürülen “altın günü” artık rafa kalkmak üzere. Kadınların sosyalleştiği ve aynı zamanda kadınlara finansal anlamda destek sağlayan günler, enflasyondaki yükseliş ve değişen yaşam koşullarıyla yeniden şekilleniyor. “GÜN”LER ARTIK FİNANSAL YÜK Inside Turkey”in haberine göre; Kadınlar için bir tür “tasarruf” ve “birikim fonu” işlevi de gören altın günleri, ekonomik koşullara takıldı. TÜİK ’e göre, Mart 2025″te yıllık enflasyon yüzde 38,1 oldu. Un, yağ ve peynir gibi temel gıda maddelerinin maliyetindeki artış ise “gün” buluşmalarını finansal bir yük haline getirdi. Prof. Dr. Serap Durusoy, gıda fiyatlarındaki artışın ve enflasyondaki yükselişin misafirperverlik geleneklerini etkilediğini belirtti. Durusoy, “Nüfusun yarısından fazlası açlık sınırının altında gelir elde ediyor. Bu nedenle, misafir ağırlamak bile lüks gibi algılanabiliyor” dedi. KADINLAR BULUŞMALARDAN ÇEKİLİYOR Sosyolog Dr. Gökben Demirbaş ise “altın günü” kökenlerinin erken Cumhuriyet dönemine dayandığını, temelinin o dönemde üst ve orta sınıf kadınlar arasında popüler olan “kabul günü”ne dayandığını belirtti. Günümüzdeyse özellikle orta sınıftaki kadınlar bu buluşmalardan çekiliyor. Demirbaş bunu şu şekilde açıklıyor: “Nedenler basit: finansal baskı ve iş gücüne katılım.” ARTIK DİJİTAL PLATFORMLARDA Bu buluşmalardan vazgeçmek istemeyenler ise geleneği tamamen terk etmek yerine dönüştürmeyi tercih ediyor. 68 yaşındaki bir ev hanımı, “altın günleri”nin artık daha seyrek düzenlendiğini ve katılımcı sayısının azaldığını belirtti. Kimileri de bu buluşmaları dijital platformlara taşıyor.
Source: Sinem Eryılmaz
Binlerce kişiyi mağdur eden patroniçeden skandal video
Adana’da binlerce kişiyi mağdur eden ve ardından yurt dışına kaçan güzellik merkezinin sahibi Sinem Çekinmez, kendisinin mağdur olduğunu iddia ederek, “AVM’deki mağazaya 200 milyon liranın üzerinde yatırım yaptım. Dolandırıcı olsam o şubeyi açmazdım, yatırım yapmazdım. Kemik kadrom dediğim insanlar İstanbul’a indiğimde tefecilere haber verip iş yerimin önüne kamyon yığdırdılar, yağmalama yaptılar” dedi.
KENTTE 3 ŞUBESİ BULUNAN GÜZELLİK MERKEZİ YÜZLERCE MÜŞTERİYİ MAĞDUR ETTİ
Kentte 3 şubesi olan Bellapais Güzellik Merkezi’nin sahibi Sinem Çekinmez, müşterilerine piyasa değerinden daha ucuza yüklü miktarda hizmet paketi sattı. Çalışanlarına 5 aydır maaş ödemediği öne sürülen Çekinmez’in, bankalardan ve esnaf kooperatifinden de krediler çekip, tedarikçilerine de borçlarını ödemeden yurt dışına kaçtı. Geçtiğimiz gün sabah haberi alan çalışanlar, erken saatlerde güzellik merkezinin şubelerine gitti. Alacaklarına karşılık iş yerini yağmalayan çalışanlar, işlemlerde kullanılan cihazlar başta olmak üzere bilgisayar, tablo, saksı, masa-sandalye gibi tüm eşyaları çalıp, araçlarına yükledi. Çalışanlar, dolandırıldıklarını belirterek Sinem Çekinmez hakkında suç duyurusunda bulundu.
“OTURDUĞUM VİLLA KİRA”
Adı dolandırıcılık olaylarına karışan Bellapais Güzellik Merkezi’nin sahibi Sinem Çekinmez, sosyal medya üzerinden video mesaj yayınlayıp kendisinin mağdur edildiğini iddia etti. Çekinmez, “Son 3 gündür yaşadıklarımı anlamaya çalışıyorum. Asla sağlıklı şeyler yaşamadım ve gördüklerime inanamadım. Her şirkette olacağı gibi zor bir 3 ay geçirdik. Bu sadece bizim başımıza gelmedi. Türkiye zorlu bir süreçten geçiyor. Allah’ım herkesin işini gücünü rast getirsin ama patır patır batan esnaflar var. Ben 2 buçuk ay boyunca maaş ödeyemedim bu doğru. Hep birbirimizi idare ede ede ilerledik. Bellapais 23 yıllık bir kurum ve her zaman işimi nasıl geliştiririm bunun için çalıştım. Kendime bir ev bile almadım. O oturduğum villa kira. Her zaman işimi nasıl geliştiririm, Adana’ya neler katabilirim onun hesabını yaptım. Yaşadıklarımı düşündükçe, benim kemik kadrom dediğim insanların yaptıklarını gördükçe şok yaşadım. Benim evimden 7 gün 24 saat ayrılmayan Canan, Sevgi ve benim ailem dediğim kemik kadrom. Ben her zaman tek başıma mücadele ettim. Kızlara maaşla ilgili söz verdim ve onu yapamayınca utandım. Ben eğer dolandırıcı olacak olsaydım o şirketin yağmalanmasına izin vermez öncesinde ben düzenlerdim. O şirketi ben boşaltırdım ve kimsenin haberi olmazdı” dedi.
“ZİHNİMİ TEMİZLEMEK İÇİN ADANA’DAN UZAKLAŞMAK İSTEDİM”
Kafa toplamak için Adana’dan gittiğini anlatan Çekinmez, iş yerinin kemik kadrosu tarafından yağmalandığını ileri sürerek, “Kafa toplamak için biraz zihnimi temizlemek için Adana’dan uzaklaşmak istedim. Bunu benim kemik kadrom biliyor. Uçağa binip İstanbul’a gittiğimde ben kameradan gördüm ki kemik kadrom iş yerimi yağmalamaya başlamış. Polisi arayıp kendim ihbar ettim ve iş yerimi yağmalıyorlar dedim. Ben dolandırıcı olsam polisi neden kendim arayayım. İnsanları dolandırmak istesem 23 sene bekleyip yapmam. İtibarımı toplayıp yapmam” ifadelerini kullandı.
“200 MİLYON LİRANIN ÜZERİNDE YATIRIM YAPTIM”
AVM’deki şubesine 200 milyon liranın üzerinde yatırım yaptığını belirten Çekinmez, kendisinin dolandırıcı olmadığını savunarak, “AVM’deki mağazaya 200 milyon liranın üzerinde yatırım yaptım. Dolandırıcı olsam o şubeyi açmazdım, yatırım yapmazdım. Biraz mantıklı düşünün. O gün benim ana kemik kadrom dediğim insanlar İstanbul’a indiğimde tefecilere haber verip iş yerimin önüne kamyon yığdırdılar, yağmalama yaptılar. Ben gördüklerime halen inanamıyorum. Ben bu insanlara hayatımı güvendim ve evimi güvendim. Bu insanları yurt dışı tatillerine götürdüm, her şeyi yaptım. Ben hayatımda bu kadar yanılmadım. Bu kadar yanılmış olamam diyorum. Yaşayan zombi gördüm ben. İnsanların niyetlerini, içinin pisliklerini dışa yansırken gördüm. Hayatta her şer olur, insan yeter ki sağlıklı olsun. Bir cihaz için insanın neler yapabildiğini gördü bu gözler” diye konuştu.
Source: Haber Merkezi