Toplum önderleri
Toplumsal aydınlığın kaynağı, toplum önderleridir. Demokratik düzenlerde toplumsal atılımların gücü, sesi ve etkinliği, kendini toplumu için görevli sayan özverili aydınlardır. Ülkemizde Atatürk Cumhuriyeti ile başlayan çağdaşlık yürüyüşünde kadın-erkek birçok Türk aydını halkına önderlik etmiş, sorunları çözümlemede, güçlükleri yenmede, ileri aşamalar kazanmada büyük yararlar sağlamışlardır. Tarihimiz her alanda başarılarıyla örnek olan nice aydınımızın süslediği sayfalarla doludur.
Kadınlarımız
Tarihsel konumları her zaman bize kıvanç veren kadınlarımızın anne, bilim insanı, eğitimci, hekim, sanatçı, siyasetçi, sporcu, işçi, işveren, bankacı, teknisyen, yazar, her alanda tanınan, başarılı, seçkin örnekleri var.
Savaşlarda, cephede ve cephe gerisinde hizmetleri övgülerle anlatılanlar yanında aile yaşamlarındaki özgünlükleriyle adlarından saygıyla söz edilen büyüklerimiz hepimizin andığı değerlerdir.
Zübeyde Hanım, Sabiha GÖKÇEN, Makbule Hanım, Âfet İNAN, Mevhibe İNÖNÜ, Türkân SAYLAN her zaman andığımız saygın kadınlarımızdan ilk akla gelenlerdir. Bilim ve sanat kadınlarımızdan nicelerinin tartışılmaz kişilikleri ve değerlerini anlatmaya sayfalar yetmez.
Günümüzün alacakaranlık ve çalkantılı ortamında yurttaşlık görevlerini ellerinden geldiğince yerine getirmeye çalışan öncü kadınlarımızı beğeniyle izliyoruz. Bilgili, düzeyli, yürekli konuşmalarıyla etkin olmakta, toplumsal bağlamda Atatürk, lâik cumhuriyet, hukuk devleti ve demokrasi konusundaki özlemleri doyuracak çabalar sergilemektedirler.
Anayurdumuzda esenlik ve mutluluk içinde yaşama hakkımız, ülkemize ve ulusumuza karşı görevlerimizi özenle yerine getirmekle geçerlik kazanır. Yurttaşlık yükümlülüklerimizi yadsıyarak, ulusal ilkelerimize ve değerlerimize duyarsız kalarak, kişisel beklentilerle günü gün ederek bir yere varamayız. Sorunlara çözüm aramak, olumlu her şeye katkıda bulunmak, çabalara destek vermek bırakınız yurttaşlığı, insanlık gereklerinin başında gelir.
Source: Yekta Güngör Özden
Suriyeli Kürtler sokaklara döküldü anlaşmayı kutladı
Suriye Geçici Hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında imzalanan sekiz maddelik anlaşma, ülkenin kuzeydoğusunda sevinçle karşılandı. YPG kontrolündeki Kamışlı’da sokaklara dökülen halk, anlaşmayı kutladı. Arabalarla kentin caddelerinde dolaşan Kürtler, Suriye’nin petrol zengini kuzeydoğusunun büyük bölümünü kontrol eden SDG ile yapılan anlaşmayı PKK bayrakları ve Öcalan posterleriyle kutladı.
ŞAM SÖZÜNÜ TUTACAK MI?
New York Times’a konuşan 35 yaşındaki Kürt Naleen Mohammed, “Şam ile anlaşma yapmak savaşmaktan çok daha iyi. Lazkiye’de Alevilere yapılanları görüyoruz, aynı şeyin burada olmasını istemiyoruz” ifadesini kullandı. Gazete “Şimdi gözler, anlaşmanın nasıl uygulanacağına çevrildi. Bölge halkı için bu ya kalıcı barışın başlangıcı olacak ya da yeni bir çatışmanın zemini. Şam yönetiminin verdiği sözleri tutup tutmayacağı ise zamanla belli olacak” diye yazdı!
Source: Haber Merkezi
Asgari ücret komisyonuna Alman modeli
Asgari Ücret Tespit Komisyonu 15 üyeden oluşuyor. Komisyonda işçileri TÜRK – İŞ Konfederasyonu, işvereni de Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) 5’er üye ile temsil ediyor. Beş üye de hükümet temsilcilerinden oluşuyor. Komisyonda kararlar oy çokluğu ile alınıyor. Oybirliği sağlanamayan yıllarda hükümetin birlikte hareket ettiği tarafın oylarıyla asgari ücret tespit ediliyor. SORULARINIZ İÇİN: akivanc@haberturk.com TÜRK – İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, 2025 yılı asgari ücretinin belirlendiği aralık ayındaki toplantıların ardından yaptığı açıklamada, tespit komisyonunun adil olmadığını, böyle olmaya devam ettiği sürece artık komisyonda olmayacaklarını söyledi. Atalay, “Bu komisyon adil değil ve anti demokratik. Adil olmayan bu komisyonda bir kez daha yer almayacağız” dedi. HAK – İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan’ın önceki akşam gazetecilerle yaptığı iftar buluşmasının temel konusu asgari ücret tespit komisyonu oldu. Arslan, HAK – İŞ olarak kuruluştan itibaren komisyonun yapısına itiraz ettiklerini, itirazlarının uzun süre ciddiye alınmadığını söyledi. Her sene asgari ücret belirlenirken bir komedi oynandığını ifade eden Arslan, asgari ücretin beklentileri karşılayamamasının sorumluluğunun komisyon üyelerine de yüklenemeyeceğini vurguladı. Asgari ücretin Türkiye’de yaşam ücretine dönüştüğünü, Avrupa’da çalışanların yaklaşık yüzde 10’u asgari ücret alırken Türkiye’de asgari ücretle çalışanların her geçen yıl arttığını, şu an çalışanların yaklaşık yüzde 40 – 50’sinin asgari ücret aldığını söyledi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek başta olmak üzere bazı yetkililerin asgari ücretlilerin oranının yüksek olduğuna inanmadıklarını, ücretlerin düşük gösterilmesinden dolayı oranın yüksek olduğunu savunduklarını kaydeden Arslan, eğer böyle ise bu sorunu çözmenin kendilerinin işi olmadığını dile getirdi. ASGARİ ÜCRETE ALMAN MODELİ Mahmut Arslan, Almanya’daki asgari ücret tespit modelini gündeme getirdi. Almanya’da asgari ücretin bağımsız bir kişi başkanlığında işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan komisyonca belirlendiğini söyledi. Türkiye’de asgari ücretle çalışanların tamamı özel sektörde yer almasına karşın komisyonda asgari ücreti belirleyici olanın kamu olduğunu kaydeden Arslan, Kamunun asgari ücret tespitinden uzaklaşması gerekiyor. Cezaları, engelli maaşını ve diğer birçok kalemi asgari ücrete bağlayıp, bu sorunu çözemeyiz. Asgari ücret müstakil olarak tartışılmalı. Bunu da bizim çoğulcu bir yapıyla gerçekleştirmemiz gerekiyor dedi. “TÜRK – İŞ’İN YERİNE BİZİM OLMAMIZ BİR ŞEY DEĞİŞTİRMEZ” Komisyonun yapısının demokratik olmadığını, daha katılımcı ve dengeli bir şekilde yeniden belirlenmesi gerektiğini kaydeden Arslan, “TÜRK – İŞ bu yıl toplantıya katılmazsa siz katılır mısınız” şeklindeki bir soru üzerine şöyle dedi: Asgari Ücret Tespit Komisyonu nun bugünkü yapısı devam ettiği müddetçe biz asla orada yer almayacağız. Çünkü o zaman iddialarımızla çelişiriz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu nda kimin olduğundan ziyade, komisyonun yapısına itirazımız var. Orada, TÜRK – İŞ’in yerine bizim olmamız çok bir şey değiştirmez. Asgari Ücret Tespit Komisyonu nun yapısının tümden değişmesi gerekiyor. Buradan hükümete de çağrı yapıyorum; önümüzdeki yıl hükümetin sadece işveren ile oturup asgari ücreti belirlemesi Türkiye ye ve Türkiye’nin endüstri ilişkiler sistemine yakışmaz. ALMANYA ASGARİ ÜCRET NASIL BELİRLİYOR? Almanya’da asgari ücret işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan bağımsız bir komisyon tarafından belirleniyor. Üyelerin beş yılda bir yeniden atandığı komisyonda bir başkan, oy hakkı olan 6 daimi üye ve oy hakkı olmayan bilim çevresinden iki daimi üye görev yapıyor. Oy hakkı olan 3’er üye işçi ve işveren sendikalarınca atanıyor. Komisyon başkanı ise işçi ve işveren sendikalarının ortak önerisiyle hükümetçe belirleniyor. Sendikalar ortak bir isim öneremezse işçi ve işveren kesimi birer başkan seçiyor. Bu iki başkan dönüşümlü olarak görev yapıyor. İşçi ve işveren kesimi komisyonda görev yapmak üzere birer danışman üye belirliyor. Danışman üyelerin sendikalarla hiçbir şekilde ilişkisinin olmaması gerekiyor. Kararlar, toplantıya katılan üyelerin basit çoğunluğu ile alınıyor. İlk başta başkan oy kullanmıyor. Başkan, çoğunluk sağlanamazsa önce uzlaşma teklifinde bulunuyor. Uzlaşma görüşmesinden sonra da çoğunluk sağlanamazsa oy kullanıyor. Komisyon yaşam koşulları, sosyal güvenlik koşulları, çalışanların ve ailelerinin ihtiyaçları, ülkedeki ortalama maaş seviyesi, büyüme, üretkenlik ve istihdam gibi ekonomik unsurları dikkate alarak asgari ücreti tespit ediyor. Asgari ücretten etkilenen kesimler davet edilerek görüşleri alınabiliyor.
Source: Habertürk
Denetim yapan başkan şaştı kaldı! Kasaptan “pes” dedirten savunma
Gaziantep Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, zabıta ekipleriyle birlikte esnaf denetimlerine katıldı.
Bir kasaba giren Yılmaz, işletmede kokmuş kırmızı etlerin satışa sunulduğunu tespit etti. Duruma tepki gösteren Başkan Yılmaz, kasap işletmecisine, “Bunu evinde yapar mısın? Neden satıyorsun? Kokmuş eti nasıl savunabilirsin?” diyerek sert bir şekilde uyarıda bulundu…
“BİZ ONU SURİYELİLERE SATIYORUZ”
Denetim sırasında, donmuş tavukların uygunsuz şekilde çözdürüldüğünü fark eden Belediye Başkanı Umut Yılmaz, işletme sahibine “Donmuş ürünü bu şekilde çözdüremeyeceğini bilmiyor muydun?” diye sordu. Kasap ise tepki çeken bir yanıt vererek, “Biz onu Suriyelilere toptan satıyoruz.” dedi.
Ayrıca, denetimde fatura ibraz edemeyen kasap hakkında cezai işlem başlatıldı.
BAŞKAN O ANLARIN GÖRÜNTÜLERİNİ PAYLAŞTI
Sosyal medya hesabından o anların videosunu paylaşan Başkan Yılmaz, “Esnaf denetimlerimizi aralıksız sürdürüyoruz. Bir kasapta, halk sağlığını riske atabilecek unsurlara karşı gerekli müdahaleyi ve ilgili işletmeye gerekli cezai işlemleri yaptık. Temiz, güvenilir ve sağlıklı gıda herkesin hakkı. Hemşehrilerimizin sağlığını korumak için denetimlerimize kararlılıkla devam edeceğiz. Siz de şüpheli bir durumla karşılaşırsanız bize bildirebilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Source: Haber Merkezi
Masum bir öpücük 2 yaşındaki çocuğu kör etti
Henüz 2 yaşında olan Juwan, bir yakını tarafından öpüldükten sonra herpes simpleks virüsü kaptı ve sol gözünü kaybetti. Virüs, gözünde kabarcık oluşmasına ve ardından korneasında 4 mm”lik bir delik açılmasına yol açtı. Bu yara enfeksiyonlara neden oldu ve doktorların tüm çabalarına rağmen göz tamamen işlevini yitirdi. Gözünü korumak için kapakları dikildi.
Ailesi, Juwan”ın görme yetisini geri kazanması için sinir nakli ve ardından kornea nakli planlıyor. Ancak, görme yetisinin tamamen geri gelip gelmeyeceği belirsiz. Juwan’ın annesi, bebeklerin öpülmesinin ciddi sağlık riskleri taşıdığını söyledi.
Aile, Juwan’ın tedavi masrafları için bağış toplarken, diğer ebeveynleri de bu konuda bilinçlendirmek için uyarıda bulundu. Aile, “Bebeğinizi kimsenin öpmesine izin vermeyin. Küçük bir virüs, büyük travmalara yol açabilir.” diyerek ebeveyn uyardı.
HERPES VİRÜSÜ NEDİR?
Herpes virüsü yetişkinler için basit bir uçuk olabilirken, bebeklerde organ yetmezliği, nöbetler ve hatta ölüme neden olabilir. Ebeveynler, özellikle bağışıklık sistemi gelişmemiş yeni doğanları korumak için hijyen kurallarına dikkat etmeli ve enfekte bireylerin bebekleri öpmesini önlemelidir.
Source: Haber Merkezi
Canlı yayında skandal sözler: AKP”li isim Atatürk ile Öcalan”ı kıyasladı!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli”nin terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan için “kurucu önder” ifadesi kullanması gündemdeki yerini korurken dün akşam canlı yayında skandal anlar yaşandı. Metiner, Türkiye Cumhuriyeti”nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk ile teröristbaşı Abdullah Öcalan”ı kıyaslayınca sert tepki gördü. İYİ Partili Özatıcı, Metiner”e, “Allah aşkına kendinize gelin ya. Abdullah Öcalan ile aynı cümlede kullanamazsınız, ben men ederim sizi. Böyle bir saygısızlık olur mu?” dedi.
AKP”li Mehmet Metiner katıldığı canlı yayında, “Ne var yanlış bir şey değil ki o yani. PKK”nın kurucu önderi kim, Abdullah Öcalan. Yani Atatürk için de önder dediğimiz için artık önder kelimesini başkaları için kullanamayacak mıyız?” diye konuştu.
İYİ PARTİLİ ÖZATACI”DAN SERT TEPKİ: MEN EDERİM SİZİ
İYİ Partili Cenk Özatıcı, Metiner”in sözlerine tepki gösterdi. Özatıcı, “Mustafa Kemal Paşa ile kimi kıyaslıyorsunuz hocam? Allah aşkına kendinize gelin ya. Abdullah Öcalan ile aynı cümlede kullanamazsınız, ben men ederim sizi. Böyle bir saygısızlık olur mu?” dedi.
Özatıcı şunları kaydetti:
-Türkiye Cumhuriyeti devletinin banisi ile 50 bin Türk vatandaşının katili alçağı aynı cümlede önder olarak nasıl kullanıyorsunuz? Böyle şey olur mu ya?
Metiner”in “PKK”nın kurucu önderi Abdullah Öcalan, teknik olarak böyle” sözlerine Özatıcı, “Bebek katilidir ne önderi ya, adamı barış güvercini yaptınız yazık” ifadesini kullandı.
“BAHÇELİ”NİN SÖYLEDİĞİ DOĞRU”
Metiner tepki sonrası, “PKK”nın kurucu önderi Abdullah Öcalan”dır. Teknik olarak böyledir. Sayın Bahçeli”nin de söylediği doğrudur, bu kelimeye neden olumsuz anlam yükleniyor, onu anlamıyorum. Hele hele bunu söyleyen MHP gibi Türk milliyetçiliğinin bilge lideri bir insana hadsizliğin ötesidir yani” dedi.
Özatıcı da “Hadsizliği yapan sizsiniz. Siz Mustafa Kemal Paşa ile Öcalan”ı aynı cümle içerisinde kullanıyorsunuz önder olarak. Bundan büyük hadsizlik olur mu” düşüncesini dile getirdi.
Source: Haber Merkezi