Kiracılar mutsuz ev almak imkansız
Enflasyonist ortamda hızlı yükselen kiralar, hem barınma krizini derinleştirdi hem de ev sahipliği isteğini tetikledi. İstanbul’da her 3 kişiden 1’i barınma krizinden endişeli olduğunu belirtirken, megakentin kiracıları da mutsuz. Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği’nin (KONUTDER), 18-50 yaş arası 30 bin liranın üzerinde geliri olan 1.069 kişiyle yaptığı araştırmaya göre, gençlerin yüzde 71.4’ü uygun kredi koşulları sağlanması durumunda harcamalarından kısarak ev almayı düşündüklerini söyledi. Katılımcıların yüzde 80’i kiracı olmaktan mutsuz olduğunu belirtirken, gelir durumu düştükçe kiracı olmaktan kaynaklı mutsuzluğun yükseldiği belirlendi. Katılımcıların yüzde 81.1’i konut yatırımının mantıklı olduğunu düşünürken, konutu tercih etmeyenlerin yüzde 46’sının altını yatırım aracı olarak gördüğü belirtildi.
GENÇLERİ DE ETKİLEDİ
‘Ev alma hayaliniz var mı’ sorusuna katılımcıların yüzde 55’ten fazlası uzun vadede böyle bir hayalinin olduğunu aktardı. Tasarruf ederek ev sahibi olabileceğini düşünenlerin oranı yüzde 59 oldu. Türkiye’de halkın halen konutu bir güvence ve yatırım aracı olarak gördüğü, konutun ardından en çok tercih edilen yatırım türünün altın olduğu belirlenirken, “Altın birikimleriyle konut yatırımını içeren finansman modellerine ihtiyaç olduğu” ifade edildi. KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova, “Rapora göre gençler arasında ‘gelecekte ne yapmak istiyorsunuz’ konulu 5 yıl önce yapılan araştırmada dünyayı gezme ilk sırada yer alırken, son araştırmada ilk sırada yüksek gelir, ikinci sırada ise ev sahibi olmak bulunuyor” dedi.
“Emlak Konut modelinde olduğu gibi dar gelirliler için
“Emlak Konut modelinde olduğu gibi dar gelirliler için farklı metotlar geliştirilmeli” diyen KONUTDER Başkanı Ramadan Kumova, “İstanbul’da kat karşılığı oranı yüzde 50. Oysa arsa maliyeti geliştirici için yüzde 10 olmalı. TOKİ araziyi geliştirsin, ihaleye çıksın, satış fiyatını belirlesin. Proje geliştiriciler de ihalelere girsin ve bu gelir gruplarına daha çok konut üretebilelim. Barınma krizi artmadan, kredi kampanyaları harekete geçirilmeli” ifadelerini kullandı.
Source: Hülya Keskin Oruçoğlu
Dört bir açıdan Serap Yazıcı olayı
Sadece Serap Yazıcı Özbudun’u değil, mesela Cemal Enginyurt’u da gündeme getirmemiz gerekmez mi?Serap Yazıcı Özbudun, iktidar aleyhine konuştuysa…Cemal Enginyurt da CHP’yi yerden yere vurdu.*Cemal Enginyurt’u “Nihayet doğruyu buldu. Nihayet doğru yere geldi. Yaşa Cemal Enginyurt” diye avuçları patlarcasına alkışlayanların, sıra Serap Yazıcı Özbudun’a gelince “Utanç verici bir ilkesizlik, midemiz bulandı” falan demelerinde bir tutarsızlık yok mu?*Olayın şöyle farklı bir tarafı var tabii ki:Serap Yazıcı Özbudun, CHP’den aday olmuştu.CHP’nin oylarıyla milletvekili olan birinin AK Parti’ye geçmesi, kuşkusuz CHP açısından çok can sıkıcı.*Ama durun bir dakika!Olay bundan ibaret mi?*CHP, kazanmak umuduyla Gelecek Partisi’yle de ittifak yapmadı mı?Gelecek Partisi’ne, “Gelin bizim partinin listelerinden aday olun” demedi mi?Yani “CHP’nin adayıydı, CHP’den seçildi, AK Parti’ye geçti” şeklindeki bir anlatı, Serap Yazıcı Özbudun’un öyküsüne en azından tam olarak uymuyor.*Serap Yazıcı Özbudun olayında iki önemli nokta var.- BİR: Hukuk ve demokrasi açısından kıyasıya eleştirdiği bir partiye geçmesi.- İKİ: Hukuk ve demokrasi açısından kıyasıya eleştirdiği partinin kendisini kabul etmesi.Yani geçen kadar, kabul edene de dikkat kesilmek gerekiyor.*Peki kabul eden ne diyor bu işe?Serap Yazıcı Özbudun, AK Parti’ye geçtikten sonra “Serbestiyet” adlı mecraya şu açıklamayı yaptı:*“Benim görüşlerimde bir değişiklik yok. Hâlâ hukukun üstünlüğü, hâlâ demokrasi diyorum. AK Parti’ye davette aracı olanlara ‘Beni fikirlerime rağmen mi davet ediyorsunuz, sizi çok eleştirdim, buna rağmen mi davet’ diye sordum. ‘Evet, Cumhurbaşkanımız sizi partimizde görmek istiyor’ dediler.”*Yani Serap Yazıcı Özbudun açısından asıl sınav şimdi başlıyor.Hukuk ve demokrasi açısından kıyasıya eleştirdiği partide bir şeyleri değiştirmeyi başarırsa…İlkeli bir geçiş yapmış olacak.Hiçbir şeyi değiştirmezse…İşte o zaman yandı gülüm keten helva!BU SEFER ÇOK ERKEN BAŞLADIŞöyle bir bakıyorum sağa sola.Yine aynı masallar:*- Bu son seçim.- Bundan sonra seçimi falan unutun.- İktidar bu sefer de değişmezse kesin Rusya oluyoruz.- Köprüden önceki son çıkış.*Eskiden seçime üç beş ay kala başlardı bu korku hikâyeleri.Galiba CHP’nin erken önseçiminin etkisiyle bu sefer çok erken başladı.*Gerçi henüz devreye sokmadıkları cümleler de var:- Mesela… “Artık kadınlar sokağa bile çıkamayacak” gibi.- Mesela… “Afganistan olacağız” gibi.*Ben olsam bu sefer bir değişiklik yapar, şu cümleleri de eklerdim:*- Trumpistan olacağız.- Amerika’nın başına gelen bizim de başımıza gelecek.- Bizim de bir Trump’ımız olacak.- Küçük Amerika olacağız.AK PARTİ’DE DENGELİ DEĞİŞİM- Radikal bir değişime gitmedi AK Parti. Tedricî bir değişimi tercih etti.*- MKYK’ya bakıyoruz: Yüzde 60’ı değişmiş.*- Yani formül şu: Yeni ve genç isimlere açılmak… Deneyimlilerden vazgeçmemek…*- Sil baştan yapmadı AK Parti. Topyekûn bir değişime gitmedi. Erdoğan’ın tarzında, stilinde böyle bir anlayış yok zaten.*- Ne deneyimden vazgeçer Erdoğan ne de gençleştirici değişimden. İkisini kararında götürür. İkisini dengede tutar.MESUT ÖZİL İMAMOĞLUCU OLSAYDIMesut Özil, Tayyip Erdoğan’la yol yürümeyi tercih etti.*Demediklerini bırakmıyorlar.Kişisel tarihini didik didik edip vurdukça vuruyorlar.Linç üstüne linç yani.*Peki ya Mesut Özil, Ekrem İmamoğlu taraftarı olmayı tercih etseydi.O zaman da şöyle olacaktı:- Şimdi övenler sövecekti.- Şimdi sövenler övecekti.*Türkiye’nin artık milli sporu şöyle bir şey:*Bendensen alkış kıyamet.Benden değilsen auuuuu.
Source: Ahmet Hakan
Sensin ‘beka’ sorunu Oytun!
Ben geçen hafta bir yazı yazdım. “Prof. Dr. Oytun Erbaş’tan her konuştuğunda vergi alınsa” dedim… Hatta ‘konuşma yasağı getirilse’ dedim. E nasıl demeyeyim, her hafta akla mantığa aykırı açıklamalar yapıyor. ‘Türklere Covid bulaşmaz’ diye girdi hayatımıza, çıkmadı bir daha.Hafta sonu Türker Akıncı’nın sunduğu Beyaz TV’deki ‘Daha Neler’ programında bana sallamış. Diyor ki; ‘Kimsin lan sen… Hadi oradan. Keşke Orkun hiç yazı yazmasa.”Sonra da ‘Türkiye’deki bazı gazeteciler beka sorunudur’ diyor. Vallahi neşem yerine geldi o bana sallarken. Bol bol güldüm sayesinde. ‘Orkun kim ki bana CV’sini yollasın’ diyor. Hocammm hocam… Sadece ben değil, tüm Türkiye sizin nasıl profesör olduğunuzu merak ediyor. Siz koyun o CV’nizi, diplomanızı ortaya önce.Ülkece böyle açıklamaları neden yaptığınızı da çok iyi biliyoruz. Bir merakınız var ve bu merak uğruna her şeyi göze alıyorsunuz.E ağzınızdan ‘akıl hastası bir ailenin çocuğuyum’ açıklamanız var yahu sizin. Pes artık! İnsan ailesine böyle bir cümle nasıl kurar ey hocam. Ailesiyle ilgili bunları söyleyen bize neler demez… Yol verdim gitti size artık…Daha da yazmam.Kadın tam bir ‘trol’Icardi’nin belalısı Wanda Nara, İstanbul’a gelmiş. Ödül alacakmış. Sizce geldiği tarih falan çok manidar değil mi?Ben hiç şaşırmam yarın öbür gün Fenerbahçe formasıyla poz verirse Wanda… Geçen hafta bir YouTube programında gördüm, Arjantinlilerle röportaj yaparken konu Wanda Nara’ya geliyor. Arjantinliler resmen ‘ay ay ay bıktık onlardan, normal değil o kadın’ diyor.Demek ki sorun büyükmüş. Kıtalararası bir problemmiş Wanda… Neyse ‘yılın kadını ödülü’ alacakmış İstanbul’da. Ona o ödülü verenleri de sevgiyle kucaklıyorum…Kaostan besleniyorlarSon dönemlerde yasa dışı bahisle ilgili operasyonlar ve bunlarla ilgili yapılan haberler artınca sandık ki bunlar susacak. Korkacak ve kaçacak. Yok tam tersi oldu. Bir şekilde sosyal medyadan, bir şekilde telefonlardan size ulaşmaya devam ediyorlar.Üstelik dur durak bilmiyorlar. Telefonlarımızı nasıl olduysa öğrenmişler, saat bilmeden arıyorlar. Bilmem ne ‘bet’ten arıyorum diyerek darlıyorlar.Belki bu arayanlara da bir önlem almak ve tespit etmek gerekiyor. Biz 3 saniyeden sonra kapatıyoruz telefonu suratlarına ama kananlar elbette vardır. Çok açık söylüyorum dolandırılırsınız!.. Oltaya geliyorsunuz. O yüzden lütfen bu yasa dışı bahisle ilgili tedbir alın…Telefonda isimlerini duyunca hiç kibarlık yapmadan suratlarına kapatın… Belki böyle böyle vazgeçerler arayıp mesaj atmaktan!’Herkes oldu ‘kar’ uzmanıAltay karı, Karadeniz dalı, ultra kar bulutu, bıttırı bızdık kar fırtınası…Şaka değil bunları yazıyorlar bazı sosyal medya siteleri. ‘Yok’ diyor uzmanlar böyle tanımlar… Ama anlamıyor çakma fenomen hesaplar.Sırf ilgi çekmek adına zırvalarını sıralamaya devam ediyorlar. Bu meteoroloji olaylarında çok ince eleyip sık dokumak lazım… İşin uzmanlarını takip etmek ve başkalarına kanmamak lazım.Profesörler bağırıyorlar inanmayın diye. Ama yok… Neyse…Şunu gördük hiç değilse bu sefer… Her iki taraf da kendilerine düşen dersi almış.Hatırlayın geçtiğimiz senelerde bir anda bastırmıştı kar ve yollarda perişan olmuştu İstanbullular.Bu sefer görmedik bu görüntüleri. Herkes uyarıları dikkate aldı ve İstanbul’da trafik yüzde 20’lere düştü.Demek ki ‘bize bir şey olmaz’ mantığıyla hareket etmezsek sorunsuz atlatabiliyormuşuz böyle şeyleri…
Source: Orkun Ün
İstanbul tam bir aşk ve mücadele şehri
◊ Türkiye’ye hoş geldin. Normalde röportaj vermediğini biliyorum. Beni kırmadığın için teşekkür ederim.- Sevgili Yelda, ben duygularımı konuşarak değil şarkı söyleyerek anlatmayı tercih ediyorum. Beni Dr. Alban yazılı lahmacun ve çiğköfteyle karşıladın. Bana göre sen çılgın ve eğlenceli bir psikologsun. Buradan keyifli ve çılgın bir sohbet olacağını anladım. Asıl ben bu özel karşılamandan dolayı sana teşekkür ederim.◊ Yıllar sonra Türkiye’ye geldin. Seni İstanbul’a getiren sebep nedir?- Ben şarkılarımda toplumsal mesajlar vermeyi seviyorum. Beni Türkiye’ye gelmeye ikna eden isim, yazar ve sunucu Kıvılcım Kalay ile oldu. Onun sosyal farkındalık projesi olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde çıkacak şarkısının stüdyo çalışmasının hazırlıkları için geldim.Fotoğraf: Sezer Tez -Tuğçe Şen / Mekân: İstanbul Marriot Hotel Şişli◊ İstanbul’da en çok neyi sevdin?- İstanbul bana göre tam bir aşk ve mücadele şehri. İnsanları çok misafirperver ve herkes çok mücadeleci. Zaten bu mücadeleyi gördüğüm ve şarkılarımla bir parça da olsa katkım olsun diye geldim.◊ En çok hangi yemeğimizi beğendin?- İstanbul’a geldiğimde yabancılık çekmiyorum. Çünkü ben kendi ülkemde de pilav yemeden uyuyamam, o yüzden bol bol kuru fasulye ve pilav yedim. Bir de lahmacun ve çiğköftenize bayıldım.SANATÇI ŞARKILARIYLA TOPLUMSAL MESAJ VERMELİ◊ Türk müziğini ve sanatçılarını nasıl buluyorsun?- Türk sanatçı arkadaşlarımızın yaptığı şarkılara baktığımda genellikle aşk ve yalnızlık üzerine olduğunu görüyorum. Bana göre yapılan şarkılar biraz daha toplumsal mesaj vermeli!◊ Türkiye için sağlıklı ve kaliteli yaşam üzerine “No Haşhaş” gibi bir şarkı yapsaydın toplumsal mesajı nasıl olurdu?- No şeker, bol vitamin, sağlığımıza dikkat edelim! Bol kahkaha, bol vitamin. Bu hayat bir hediye, kıymet bilelim.◊ Sağlığına nasıl dikkat ediyorsun, sahneye çıkarken özel olarak yaptığın bir şey var mı?- 68 yaşındayım haftada en az 2 gün fitness yapıyorum. Sahneye çıkarken de özel bir şey yapmıyorum sadece su içiyorum. Hayatımda içki ve sigara hiç kullanmadım. Aldığım özel bir vitamin ve mineral de yok. En büyük vitaminim seyircilerimin alkışları mineral de şarkılarımın hep bir ağızdan söylenmesi!DİŞ HEKİMLİĞİ İÇİMDE UKTE KALDI◊ Sana niye Dr. Alban diyorlar?- Ben 10 çocuklu bir ailede büyüdüm. Babam da bir diş doktoruydu. Ben de babamın yolundan ilerlemek istedim. İsveç’te diş hekimliği okumaya başladım. Fakat maddi durumum okumak için yeterli değildi. Okumak için paraya ihtiyacım vardı ve ben de DJ’lik yapmaya başladım. Sahneye çıkarken aynı zaman da diş hekimliği okuduğum için bana Dr. Alban dediler. Bu isim öyle de kaldı.◊ Peki DJ’lik yaparken efsanevi bir pop star nasıl oldun?- 23 yaşında İsveç’e gittim. Okul masraflarını karşılamak Stockholm’de bir gece kulübünde Dj’lik yaparken 1990 yılında İsveçli bir DJ olan Denniz Pop ile tanıştım. Denniz ve Rap-Queen Leila’nın desteğiyle Dr. Alban sahne ismi ile “Hello Africa” albüm ve şarkısı yayınlandı ve şarkılar tüm dünyada ses getirdi. Maddi imkânsızlık bana şöhret kapısını araladı, pop star oldum ama diş hekimliği içimde hep ukte olarak kaldı.◊ Madem diş hekimliği içinde ukte kaldı, o zaman bir sürprizimiz var. Bu dişçi önlüğü ve diş maketi hediyemiz olsun.- Harika! Bu önlük, bu diş maketi beni o eski mücadele ettiğim günlerime götürdü. Gerçekten sanat hayatımda ilk kez böyle benim için özel hazırlanan bir röportaj yaptım. Çok teşekkür ederim. Bu arada resmen doktorculuk oynadık, dişlerine de baktım gayet sağlıklı gözüküyor. İyi baktığın belli, aferin sana.Türk kadınlarını çok çekici buluyorum◊ Meslek hayatında hep başarılara imza atmış biri olarak özel hayatında bu başarıyı devam ettiriyor musun?- Eşimden yeni ayrıldım, iki kızım var. Hayat mücadelesi ve mesleğime olan tutkumdan dolayı elimden geleni de yapmış olsam bir müzisyenle evlilik gerçekten zor. Çünkü ya sürekli stüdyodasın ya da yurtdışında konserlerde! Özel gün yok, özel hayat yok! Ama aşka kapılarımı kapamış değilim.◊ Dr. Alban’ı nasıl bir kadın etkiler?- Akıllı, kendinden emin ve sempatik! Benim için enerji çok önemli, bu anlamda Türk kadınlarını çok çekici buluyorum. Farklı bir auranız var.◊ Türk kadının en çok sana neyi çekici geliyor?- Enerjiniz güzel, sempatiksiniz ve anaç bir yapınız var. Ailesine kol kanat geren, mücadeleci, ayakları üzerinde duran yapınız ve tükenmeyen enerjiniz bana çok çekici geliyor.Galatasaray’da oynayan Osimhen’e hayranım◊ Doktor olmak istedin ama efsanevi bir rap doktoru, pop star oldun. Peki müzikle uğraşmasaydın başka hangi mesleği yapmak isterdin?- Müzikle uğraşmasam Nijeryalı efsanevi bir futbolcu Osimhen gibi adımı futbol tarihinde altın harflerle yazdırmak isterdim. Ona bakınca kendimi görüyorum. Onun aklına, hızına, azmine ve başarısına hayranım.
Source: Yelda Başaran
O Şimdi Bir Melek: Mattia Ahmet Minguzzi
Acılıyım! Öfkeliyim! Mutsuzum!
Ülkede gündemi o kadar çok boş siyasi söylemler dolduruyor ki bazen gözümüzün önünden kayıp gidenleri, neleri kaybettiğimi görmüyoruz…
Pırıl pırıl bir genç Kadıköy’de herkesin gözü önünde bıçaklandı, darp edildi, öldürüldü… Hayalleri vardı Ahmet’in… Ve onu çok seven bir Ailesi… Hayalleri yarım, ailesi Ahmet’siz kaldı şimdi.
Ahmet’in katilleri suçu işledikleri anda on sekiz yaşını doldurmuş olsaydı; canavarca hisle veya eziyet çektirerek aynı zamanda çocuğa ya da beden veya ruh sağlığı bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alacaklardı.
Ancak boyundan büyük suç işleyenlerin on sekiz yaşından küçük olması durumunda ne yazık ki mevcut yasal düzenlemeler kapsamında; fiili işlediği sırada on iki yaşını doldurmuş olup da on beş yaşını doldurmamaları halinde en fazla on beş yıl; yine fiili işlediği sırada on beş yaşından büyük olup da on sekiz yaşını doldurmamış kişiler hakkında en fazla yirmi dört yıl hapis cezası verilebilmekte.
Bu vahşice eylemi gerçekleştirerek Ahmet’i bu hayattan kopartan canilere hangi ceza verilirse verilsin vicdanlarımızdaki acı hiçbir zaman dinmeyecek. Sokaklarında rahat gezilebilecek, bir daha masum bir evladımızın canice katledilmeyeceği, huzurun ve adaletin hüküm saldığı bir ülkede yaşayabilmek ümidiyle…
Cennet mekânın olsun kardeşim…
Source: Mustafa Zafer
Acun Ilıcalı”dan Mourinho”nun “herkes maymun gibi zıplıyordu ” sözleriyle ilgili açıklama
Galatasaray ile Fenerbahçe derbi müsabakasında 0-0 berabere kaldı. Maçın ardından açıklamalarda bulunan Fenerbahçe teknik direktörü Jose Mourinho, Galatasaray yedek kulübesi için, “Hakeme de teşekkür etmeliyim. Bahsettiğim pozisyonda, rakip yedek kulübesindeki herkes başında maymun gibi zıplıyordu” ifadelerini kullandı. Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, Ersin Düzen’in moderatörlüğünde ekrana gelen Futbolun 100’ü programına telefonla bağlanarak açıklamalarda bulundu. Ilıcalı”nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: “Öncelikle çok beklediğimiz bir hareket. Biz Fenerbahçe camiası olarak yıllar takip ettiğimiz Galatasaray yönetiminin bu akşam ki kriz toplantısından çıkan gündem değiştirme çabasını hep beraber izliyoruz. Gerçekten bu işin içine girdiğimde şunu anladım, söylenildiği kadar varmış diyemeyeceğim bana hepsi anlatılmamış. Bir basit bir konu nasıl çarpıtılır da UEFA’ya başvuracakmış, Türk evlatlarına bunlar nasıl söylenirmiş? Bu ırkçılıkmış, gözlerimiz doldu Eray Yazgan’ı dinlerken. Tebrik ediyorum. Çok güzel konuştu. Çok duygusal bir konuşmaydı. “Gündemi ne ara ırkçılığa taşıdınız?” Maymun kelimesini siyahi bir insana karşı kullanırsan bu ırkçılıktır. Bunu beyazlara kullandığın zaman bu nasıl bir ırkçılık oluyor? “Sincap gibi zıplama, maymun gibi zıplama” dediğimde, bu nasıl ırkçılık. Jose Mourinho’nun orada kastettiği şey insanların fazla zıplaması, fazla tepki göstermesi. Yani o kulübenin rengiyle ilgili bir konu değil bu. O kulübedeki fiziksel olarak maymuna benzetmiyor. Çok basit bir konu. Diyor ki, ‘maymunlar ormanlarda zıplar ya sarı kart için maymun gibi zıplıyorlar.’ Bende bunu söyleyebilirim bu ırkçılık mı oluyor? Böyle bir komedi olabilir mi? Nereden ırkçılığı çıkardınız? Kötü oynadınız anladık, hakeme laf uzattınız anladık. Gündemi ne ara ırkçılığa taşıdınız?” “Irkçılık değildir” Irkçıların Allah belasını versin. Zaten biz ırkçı bir ülkede değiliz. Hocanın da orada zaten bahsettiği bir kulübenin aşırı tepkisini ‘maymun gibi zıplıyorlar’ demek istemiş. Hakaret bile değil. Maymun, eşek gibi değildir. Yani kaba değildir, sempatik bir hayvandır. Irkçılık nedir? Eray Bey”in bilgi eksikliğine veriyorum. Ya da senaryo yazmak istediler, o anlamda konuşuyor. Çok kırılmış… Türk hakemlerine “hırsız” diye bildiri yayınlarken, Türk hakemlerini aşağılamadınız mı? Soruyorum Galatasaray”a! Bir ay önce “hırsızlar” dediniz.
Source: Internet Haber
Birbirlerine girdiler
Yazar Sevda Türküsev, şarkıcı İrem Derici ile aynı tarifeli uçakta yolculuk yaptı. Türküsev, havaalanından yayımladığı bir videoyla Derici ve ekibine sitem etti.Sevda Türküsev, uçuş boyunca herhangi bir sorun yaşamadığını ancak uçak yere indikten sonra İrem Derici ve ekibinin yüksek sesle konuşup, gülmeleri nedeniyle çevredekileri bir hayli rahatsız ettiğini ifade etti. TOPLUM İÇİNDE NASIL DAVRANILIR ÖĞRENİN Sevda Türküsev, ayrıca Derici nin toplumsal alanlarda nasıl davranması gerektiğini bilmediğini belirterek; Şu arkadan gelen sesler İrem Derici den geliyor. Maalesef aynı uçaktaydık. Bir insanın sesi bu kadar güzel olup, toplum içinde nasıl davranacağını bilmemesi enteresan. Küfürlü konuşmalar, bağırarak gülmeler… Komple ekipçe sanki özel mekânları gibi hareket ediyorlar. Sanatçı, bir bütündür ama önce toplum içinde nasıl davranılır öğrenin ifadelerini kullandı. LÜZUMSUZ ABLA Sevda Türküsev in eleştirilerine karşılık veren İrem Derici de Sus kız mutsuz lübin! Uçağa binerken sözde bizimle gülüyordu, keko. Hay Allah, lüzumsuz abla ifadelerini kullandı. İrem Derici daha sonra bir paylaşımda daha bulunarak Dikkatimizi sana veremeyiz abla. Git kendinle oyna. Derbi var nur yüzlüm dedi.
Source: Habertürk
Nuh Albayrak yazdı: Yaşam tarzına müdahale insanlık suçudur!
Beynimizi öyle yıkamışlar ki, başlığı okuyunca aklınıza “laiklerin yaşam tarzına müdahale” geldiğinden eminim. Çünkü; çeyrek asırdır onlar bağırıyor!Çünkü bu ülkede, istediği gibi yaşama hakkı olan sadece onlardır! Bu sebeple de, ancak; laiklerin veya Kemalistlerin yaşam tarzına müdahale, “gündem” olabilir! Diğerlerinin “insan” olduğu bile tartışılır! Hatta, “diğer” kategorisine giren bu yüzde 70″lik kesimin, “inandığı gibi yaşaması”, bu laiklerin yaşam tarzlarına müdahale anlamına gelmektedir! Siyasî kariyerini, muhafazakâr ve dindarlara borçlu olan “laik Demirel” bile, “Başı bağlı okumak isteyenler Suudî Arabistan”a gitsin” demişti!HANİ ERDOĞAN “ŞERİAT” GETİRECEKTİ!Hatırlıyor musunuz? Sayın Erdoğan İBB Başkanı seçildiğinde de; AK Parti iktidara geldiğinde de, “Erdoğan yaşam tarzımıza müdahale edecek” diye ortalığı ayağa kaldırmışlardı. Hatta paranoyayı; “Gizli gündemi var; güçlenince Şeriat getirecek” noktasına bile vardırmışlardı!O Erdoğan, “Başbakan”lıktan “Cumhurbaşkanlığı”na; hatta “diktatörlük” dedikleri “Başkan”lığa kadar yükseldi.Peki… Bu yetkilerle; bu kadar zamandır kimin yaşam tarzını; ne kadar değiştirdiğinin muhasebesini yapmak gerekmez mi?Yalnız, “Karşımızdakiler, insan görünümlü hayvandır; ona göre davranıyoruz” diyen (9 Ekim 2023) İsrail Savunma Bakanı gibi “ırkçı; faşist” değilsek, bu muhasebeyi, bu ülkede yaşayan herkesi “insan” kabul ederek yapmalıyız; değil mi?O halde soruyorum…Bırakın kamusal baskıyı; içki içtiği için bir vatandaş tarafından tartaklananı duydunuz mu? Oysa “Nüfusunun yüzde 95″i Müslüman” denilen bir ülkeden bahsediyoruz ve bu Müslümanların inancına göre alkol haramdır. Üstüne üstlük “zararlı” olduğu tıbben de sabittir. Yani; çeyrek asırdır bırakın iktidarı, iktidarın gücünü arkasında hisseden dindarlar bile, kendisi için “aykırı” olan bu yaşam tarzına hiçbir müdahalede bulunmamıştır.Peki başı açık olduğu için kamusal alanda sıkıntı yaşayan veya metroda tartaklanan birini duydunuz mu?BU KESİM İNSAN DEĞİL Mİ; HAKLARI YOK MU?Meseleye bir de “sessiz çoğunluk” açısından bakalım.En mutedil bilinen CHP”liler bile “Başörtülü hakim olamaz; bunu konuşmaya bile gerek yok” diyor. Hakimi geçtik, bankadaki başörtülüye “Sen İran”a git, burası Türkiye, Atatürk kanunları geçerlidir” diye bas bas bağıranlar… Ya metrodaki tesettürlü hanımefendiye “Karafatma” diyerek hakaretini; ta “ehl-ibeyt”e kadar uzatanlar… Hatta 23 Haziran”da daha oylama yapılırken; seçmene “Başörtünü çıkar” diyen CHP”li sandık görevlileri…[1]Müslümanların çilesi sınır tanımıyor…Bir dostum anlatıyor. Mardin”de “hatırlı” bir ücretle konakladıkları “itibarlı” bir otelde, hamama gitmek isteyen hanımını, “Burası karma, size uygun değil!” diye uyarmışlar!Üsküdar Belediyesi”nin, AK Parti döneminde bütün kesimlere hitap eden havuzları da “karma” hale getirilerek Müslümanlar dışlanmış! Bazı “enfeksiyonlu tip”lerin, karma hamam ve havuza girme arzusu “insan hakkı” oluyor ama “karşı taraf” olarak gördükleri binlerce kadının, aynı imkânlardan “insan” gibi faydalanması “insan hakkı” olmuyor!Onlara sorsan kadınların bu kıyafetle sokakta dolaşması bile (tek parti diktatörlüğü dönemine göre) çok aşırı bir hak! Nitekim çeyrek asırlık “dindarlar iktidarı”nda nice kadınlar başörtüsü sebebiyle tacize uğradı/uğruyor.BU GÜNLERİ BİLE ARAYABİLİRİZ!Tesettür başta olmak üzere Müslümanların hâlâ birçok sıkıntı yaşadığı bugünkü Türkiye, laik ve Kemalistlerin dişini gıcırdatarak sabrettiği, yani Erdoğan”ın gitmesini beklediği bir manzaradır. Çünkü Erdoğan gidince, şimdi kanunî veya anayasal dayanağı olmayan ne varsa, hazır bekletilen kararnamelerle bir gecede yok olacak!Zaten Halk TV”de “Bir zamanlar “Mağduruz” diye ağlıyordunuz. Şimdi de biz mağduruz. Bunun da bir hesap günü gelecek” diye bas bas bağırmıyorlar mı?Ve o zaman; bu günleri bile mumla arayacak olan Müslümanların vebalini, “CHP”nin karşısındaki en güçlü parti desteklenmeli” altın kuralını unutarak “AK Parti”ye sandıkta mesaj verme” sevdasına düşenler ve “daha Müslüman” parti kurarak, Müslüman düşmanı CHP”ye “merdiven” olanlar taşıyacak. Tabii ki, iktidar nimetini millet için değil de, kişisel zaafları ve yakınları için kullanarak milleti küstürenler de bu vebalden payını alacak!Seçimlerde yaşanan dramatik kayıplar üzerine Sayın Erdoğan”ın “Mesajı aldık, gerekeni yapacağız” açıklamasıyla başlayan süreç sonunda oluşan “Yeni AK Parti” kadrosu, bu anlamda ciddi bir imtihanla karşı karşıyadır. Yeni MYK”ya yönelik eleştiriler anlamsızdır. Tam aksine, yelpazeyi genişletmek önemlidir. Önemli olan “94 Ruhu”nun muhafaza edilebilmesidir. Bu millet Erdoğan”ı, 1994″ten itibaren dindarlığıyla, tevazuu ve doğallığıyla, kadirşinaslığıyla; “bizden biri” diyerek bağrına basmıştır. Türkiye”nin; hatta bütün İslâm âleminin geleceği, “AK Partili” formasını giyen her yetkilinin de millete, “Bizden biri” dedirtebilmesine bağlıdır. “Hayırlı olsun” diyor, çok karmaşık ve kritik görünen 2028 yolculuğunda, her adımın bu bilinçle atılmasını diliyoruz.[1] https://www.sabah.com.tr/video/turkiye/chp-aslinda-bildiginiz-chp-23-haziran-sonrasi-basortusu-dusmanligi
Source: Nuh Albayrak
Kurtulmuş, şehit polis memuru Birol için başsağlığı mesajı yayımladı
Kurtulmuş, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, “Kayseri”de görevi esnasında geçirdiği kalp krizi nedeniyle şehit olan kahraman polis memurumuz İbrahim Birol”a Allah”tan rahmet, ailesine ve yakınlarına sabır diliyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun.” ifadelerine yer verdi.
Source: Www.star.com.tr
Dünya Galatasaray-Fenerbahçe maçını konuşuyor! “Sanki savaş gibiydi”
Galatasaray, Süper Lig”in 25. haftasındaki dev maçta sahasında Fenerbahçe ile 0-0 berabere kaldı. Dünyada 100″e yakın ülkede canlı olarak yayınlanan karşılaşma sonrası manşetler de peşi sıra atıldı.İşte dev derbi için atılan manşetler:”KARMAŞA SÜRÜYOR”Sport: Galatasaray ve Fenerbahçe derbisi büyük bir hararetle golsüz sonuçlandı. Ama Türk derbisi sonrası karmaşa sürüyor.”FUTBOLDAN ÇOK TEKMELER KULLANILDI”Marca: Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, ölüm kalım mücadelesi şeklinde olmaması dikkat çekiciydi. Ancak Futboldan çok tekmelerin kullanıldığı İstanbul derbisinde golsüz beraberlik çıktı.”KAZANAN ÇIKMADI”Koha: Kazananı olmayan zorlu derbide Galatasaray 6 puanlık üstünlüğünü koruyor. Sahada oyuncular arasında gerginlik vardı ancak çok fazla gol fırsatı olmadı. Bu sonuçla Galatasaray şampiyonluk için iyi bir konumda.”BEKLENTİLER BOŞA ÇIKTI”Goal En: Türkiye”de heyecanla beklenen maç golsüz sona erdi, ancak 7 sarı kart çıktı. Galatasaray, Mourinho”nun Fenerbahçesi”nin 6 puan önünde liderliğini sürdürüyor. Haftalardır, hatta aylardır heyecanla beklenen maç Galatasaray-Fenerbahçe oldu ama sonuçta beklentileri boşa çıkardı.”MUSLERA”DAN İKİ SÜPER KURTARIŞ”Corrieredellosport: Galatasaray ile Fenerbahçe, Süper Lig”in 25. haftasında oynanan İstanbul derbisinde beraberlikten öteye geçemedi. Jose Mourinho”nun takımı rakiplerinden daha fazla “puan” almayı hak ediyordu. Lazio”nun eski kalecisi Muslera”nın, ikinci yarıda aynı pozisyonda Djiuki ve Dzeko”ya attığı iki süper kurtarış dikkat çekici.”DERBİ BİTTİ AMA SANKİ SAVAŞ GİBİYDİ”Fanpage: Galatasaray-Fenerbahçe 0-0 bitti ama sanki savaş gibiydi. Gerilim tavan yaptı. Mourinho, Galatasaray”dan galibiyet alıp puan farkını azaltamadı.”GALATASARAY, MOURİNHO”YU “IRKÇI AÇIKLAMALAR YAPMAKLA” SUÇLADI”BBC: Galatasaray, 0-0″lık beraberliğin ardından “ırkçı açıklamalarda bulunduğu” iddiasıyla Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho hakkında “cezai işlem başlatacaklarını” duyurdu.”GERGİNLİK YENİDEN ALEVLENDİ”Footboom: Merakla beklenen derbide, kayırmacılık iddiaları arasında oynanan maç, Türk futbolu içindeki gerginliği yeniden alevlendirdi.”HAYAL KIRIKLIĞI”En.apa: Türkiye Süper Ligi”nin 25. haftasında Galatasaray, kendi sahası RAMS Park”ta Fenerbahçe”yi konuk etti. Çok beklenen derbi, her iki takımın da ağları sarsamadığı hayal kırıklığı yaratan golsüz beraberlikle sona erdi.”MOURİNHO 6 PUAN GERİDE”Tribuna: Fenerbahçe, Galatasaray ile berabere kaldı. Mourinho”nun takımı 16 maçtır yenilmiyor ama hala 6 puan geride.”ŞAMPİYONLUĞA BİR ADIM DAHA”Nogomania: Galatasaray, Fenerbahçe ile golsüz berabere kalarak 6 puanlık üstünlüğünü korudu ve Süper Lig şampiyonluğuna bir adım daha yaklaştı.Bu derbinin ardından Galatasaray puanını 64″e yükseltirken Fenerbahçe ise 58″e çıkardı. Okan Buruk”un öğrencileri, ligin 26. haftasında Kasımpaşa deplasmanına çıkacakken Fenerbahçe ise Antalyaspor”u konuk edecek.
Source: Www.star.com.tr
Fenerbahçe ve Galatasaray arasında ırkçılık polemiği! Acun Ilıcalı sert çıktı: Okan Hoca siyahi mi?
Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki ezeli rekabet, bu kez saha içi olaylardan çok ırkçılık polemiğiyle gündemde. Derbi sonrası Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho’nun, “Rakip kulübede maymun gibi zıplıyorlardı” sözleri, Galatasaray yönetimini harekete geçirdi. Sarı-kırmızılı kulüp, UEFA ve FIFA’ya suç duyurusunda bulunacağını açıkladı. Mourinho”nun sözleri krize yol açtı Portekizli teknik adam, maçın ardından yaptığı açıklamada, “Bugün hakeme de teşekkür etmeliyim. Bahsettiğiniz pozisyonda rakip kulübede herkes maymun gibi oyuncunun başında zıplıyorlardı. Çok büyük karakter. Türk hakem olsaydı 1. dakikada sarı kart verirdi ve 5. dakikada da değiştirmem gerekirdi” ifadelerini kullandı.
Galatasaray cephesi ise bu ifadeleri ırkçı söylem olarak değerlendirdi. Sarı-kırmızılı kulübün genel sekreteri Eray Yazgan, “TFF, Türk yargısı, UEFA, FIFA ve Fenerbahçe tarafından inşallah Jose Mourinho”ya hızlıca cezalar verilir. Sonrasında diğer konuları konuşuruz” dedi. Acun Ilıcalı: Irkçılık ne alaka, Okan Hoca siyahi mi? Galatasaray”ın tepkisine Fenerbahçe cephesinden yanıt gecikmedi. Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, TV100’e yaptığı açıklamada Mourinho’nun sözlerinin ırkçılık içermediğini savundu. Ilıcalı, “Çok beklediğimiz bir hareket. Fenerbahçe olarak yıllardır takip ettiğimiz Galatasaray yönetiminin herhalde kriz toplantısından çıkan gündem değiştirme kararı. Bu işin içine girince şunu anladım, söylenildiği kadar diyemeyeceğim… Bana hepsi anlatılmamış!” ifadelerini kullandı.
Asbaşkan Acun Ilıcalı, Mourinho”nun sözlerinin bir benzetme olduğunu söyleyerek, “Maymunu siyahi bir insana söylersen, ırkçılıktır. Ama beyaz birine söylersen nasıl ırkçılık oluyor? “Sincap gibi zıplama, maymun gibi zıplama” dediğimde bu nasıl ırkçılık? İnsanlar sarı kart için zıplarken, bu grup beyaz ise… Mourinho”nun orada söylediği şey insanların fazla zıplaması ve tepki göstermesi” ifadelerini kullandı. Ilıcalı, “Irkçıların Allah belasını versin. Zaten biz ırkçı bir ülkede değiliz. Jose Mourinho da “Maymun gibi zıplıyor” diyor. Bu bir benzetme, tasvir! Irkçılık ne alaka, Okan Hoca siyahi mi?” diyerek tartışmalara farklı bir bakış açısı getirdi. Tartışmalar yargıya taşınıyor Galatasaray’ın Mourinho hakkında suç duyurusunda bulunacağını açıklamasıyla birlikte, olayın hukuki sürece taşınması bekleniyor. UEFA ve FIFA’nın konuyla ilgili nasıl bir tavır alacağı merak konusu olurken, Mourinho”nun olası bir ceza alıp almayacağı ise futbol kamuoyunda büyük bir tartışma yaratmış durumda.
Source: Dünya Gazetesi
Osimhen, Mourinho”nun sözlerine sosyal medyadan tepki gösterdi
Trendyol Süper Lig’in 25.haftasındaki derbi müsabakasında Galatasaray ile Fenerbahçe 0-0 berabere kaldı. Maçın ardından Fenerbahçe teknik direktörü Jose Mourinho, “Diğer kulübede herkes maymun gibi zıplıyordu” ifadesini kullandı. Galatasaray Kulübü, Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho”yu “Irkçılık” yaptığı iddiasıyla UEFA ve FIFA”ya şikayette bulunulacağını açıkladı. Sarı-kırmızılı kulüpten konuşla ilgili yapılan açıklamada, “Türkiye”de çalışmaya başladığından beri düzenli olarak Türk insanını aşağılayıcı sözler sarf eden Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, bugün ahlak dışı ifadelerine insanlık dışı söylemleri de eklemiştir. Jose Mourinho hakkında bu ırkçı söylemleri nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunacağımızı, UEFA ve FIFA nezdinde de şikayetçi olacağımızı bildiririz. Tüm bu girişimlerimizin yanında “Ahlak timsali” rakibimizin teknik direktörlerinin bu söylemi hakkında göstereceği tavrı takip edeceğiz.” ifadeleri kullanıldı. Yaşananların ardından Galatasaray’ın Nijeryalı forveti Victor Osimhen sosyal medya hesabı Instagram üzerinden “Irkçılığa hayır deyin” paylaşımında bulundu.
Source: Internet Haber
Vahdettin İnce yazdı: Söz ola kese savaşı
Daha önce kelime, diğer bir ifadeyle söz ile su arasında benzerlik kuran oldu mu, bilmiyorum. Gerçi atalarımız farklı bir anlamı kast etseler de “söz büyüğün su küçüğün” diyerek böyle bir benzerliği kurmamıza kapı aralamışlar. Belki bu yüzdendir ben de her zaman, bir kelimenin, sözün bağlamı ile suyun içinde yer aldığı kap arasında, etki bakımından benzerlik olduğunu düşünmüşüm. Su, içine girdiği kabın şeklini aldığı gibi kelime de bağlamının şeklini alıyor çünkü. Yani duruma göre yeni ve farklı bir anlam ifade edebiliyor. Aynı kelimenin farklı adamların dilinde farklı etkiler bıraktığına siz de şahit olmuşsunuzdur. Bir adamın dilinden dökülen kelime, Yunus”un deyişiyle “kese savaşı” olurken, bir başkasının dilinde “kestire başı” olabiliyor mesela. Ayrıca kirli bir kabın, suyun tadını bozması gibi çarpık ve kirli bir bağlamın da gayet barışçıl sözü, özünden koparıp ölümcül bir silaha dönüştürdüğünün, kardeşi kardeşe kırdırdığının örnekleri çoktur.Kemalizm adı verilen tek parti sistemi, kelimeler, kavramlar, yani sözler açısından böyle bir bağlamdır. Onları özünden, kökünden koparıcı, tadını, rengini, ruhunu değiştirici, dönüştürücü bir etkiye sahiptir. Mesela tarihi, kültürel, dini ve geleneksel bağlamında bin yıllık, hatta bin dört yüz yıllık kardeşlik hikayesinin rengini, tadını, şeklini, kıvamını çağrıştıran “Türklük, Kürtlük ve Araplık”, Kemalizm bağlamında, biri kökünden koparılmışlığı, biri hainliği, biri de uzak durulası ötekiyi temsil eder hale gelmişlerdi. Bağlamın dayattığı bu algının oturması, kabul görmesi için ne müfredatlar hazırlandığının, ne tezler kotarıldığının, ne darbeler yapıldığının ve de ne ikna odaları kurulduğunun şahitleriyiz. Tarihin, tabiatın akışına ayak uyduramadığı için devre dışı bırakılınca da yeniden ihya edilmesi için ne girişimlerde bulunulduğunu ve ne süreçlerin bin yılları bulmasının temenni edildiğini de unutmadık.Kemalizmin kabına girmiş Türklük, dağa taşa adı yazıldığı halde ruh kökünden fersah fersah uzaklaşmıştı. Araplık, adı dahi duyulmak istenmeyen hain bir ötekisi olarak görülüyordu. Kürtlüğe gelince, seksen yıl boyunca adını değiştirsin diye dayak yiyip duruyordu.AK Parti 8. Olağan Büyük Kongresinde yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkler, Kürtler ve Araplar olarak hep beraber kenetlenecek, tam kırk yıldır evlatlarımızın kanı üzerinde yükselen terör duvarını yıkıp atacağız” derken bu kavramları tek parti sisteminin oluşturduğu çarpık bağlamın dışına çıkarıp kardeşlik, eşitlik bağlamına oturtmuş oldu bana göre. Ayrıca şiddeti sonlandırma iradesinin yanında Kemalizm parantezinin kapatıldığının da ilanıdır bu söz. Cumhurbaşkanı siyaset sahnesine çıktığı günden beri sözünü ettiğim tarihsel bağlamına oturtarak bu kelimeleri kullanır öteden beri. Ama bu kongrede yaptığı konuşmanın akışı içinde yer verdiği bu kelimeler, önceki kullanımlardan farklı ufuklar gösteriyor. Önceki sözleri genellikle içeriye dönük iken, bu son sözleri tamamen ülke sınırlarını aşan bir vizyona işaret ediyor. Çünkü tek parti zihniyetinin oluşturduğu bağlamda kullanmıyor. Bu kelimeleri tarihsel bağlamlarına oturtarak, olması gerektiği gibi, ülkemizin sınırları içinde olsun, olmasın, bütün Türkleri, bütün Kürtleri ve bütün Arapları kapsıyor.Bu, Selçuklu sultanı Tuğrul beyin, Osmanlı Sultanı Yavuz”un, Eyyubî sultanı Selahaddin”in gücünü İslam kardeşliğinden alan vizyonudur. Bu vizyonun da milletimizi nasıl büyüttüğüne tarih şahittir.Erdoğan”ın bu isimleri oturttuğu bağlam, kardeşler arası savaşı bitirici niteliktedir.
Source: Vahdettin İnce
Mourinho, “maymun gibi” dedi mahkemelik oldular!
Galatasaray, Fenerbahçe Teknik direktörü Jose Mourinho”nun derbinin ardından sarı-kırmızılılar için sarf ettiği “Rakip yedek kulübesindeki herkes maymun gibi zıplıyordu” sözlerine yaptığı açıklamayla sert tepki gösterdi.
GALATASARAY”DAN AÇIKLAMA: IRKÇILIĞA HAYIR!
Galatasaray”dan söz konusu sözler için yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı;
“Türkiye”de çalışmaya başladığından beri düzenli olarak Türk insanını aşağılayıcı sözler sarf eden Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, bugün ahlak dışı ifadelerine insanlık dışı söylemleri de eklemiştir. Jose Mourinho hakkında bu ırkçı söylemleri nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunacağımızı, UEFA ve FIFA nezdinde de şikayetçi olacağımızı bildiririz. Tüm bu girişimlerimizin yanında “Ahlak timsali” rakibimizin teknik direktörlerinin bu söylemi hakkında göstereceği tavrı takip edeceğiz”
“MOURINHO CEZA ALMALI”
Öte yandan Portekizli teknik adamın maç sonrasında sarı-kırmızılıları hedef alan sözlerine bir tepki de Galatasaray Sportif A.Ş. Başkan Vekili Abdullah Kavukçu”dan geldi. Beyaz TV”ye konuşan Kavukcu, “Jose Mourinho ile ilgili gerekli her şeyi yapacağız. Resmen ırkçılık yaptı, kime maymun diyorsa açıklayacak. Sanki burası muz cumhuriyeti! Her şeyi konuşuyor, Acun da çıkıyor, onu savunuyor. Maçtan sonra hakem odasına gidiyor ve tebrik ediyor! Biz yapmadan önce TFF ırkçılıkla ilgili gerekeni yapmalı! Her şeyi yapıyorlar, sonra üste çıkıyorlar! Biz yapsak, neler yaparlardı. TFF bu konuyla ilgili bir şey yaparsa, zaten adama ırkçılıktan ceza vermek zorundalar” sözlerini sarf etti.
MOURINHO NE SÖYLEMİŞTİ?
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Galatasaray maçının ardından, “Yusuf Akçiçek”i Raphiel Varene ile kıyaslayamam. Kusursuz değil ama olacak. Varane birçok kupa kazandı, onu bu yaşlarda Şampiyonlar Ligi”nde oynattı. Hakeme de teşekkür etmeliyim. Bahsettiğim pozisyonda, rakip yedek kulübesindeki herkes başında maymun gibi zıplıyordu. Türk hakem olsa, 1. dakikada kartı verirdi ve 5. dakikada çıkarmam gerekirdi. Onun için harika maç oldu. Vincenzo Montella”nın elinde çok isim var ama umarım o da performansından mutludur. Kaleci de fena değil.” ifadelerini kullanmıştı.
Source: Haber Merkezi
Deli deliyi görünce sopasını saklarmış
Zenginlerin derbisini fakirler konuşuyor, kavgasını da fakirler veriyor artık. Tarihin görmediği kadroların çıktığı derbide tarihin görmediği rezaletleri yaşadık yine.
İki camianın bu kısır çatışması bize düzenli ve istikrarlı ayıplardan başka bir şey vermiyor artık.
Dün Seyrantepe’de bir futbol maçına değil de güvenliği sağlanmış bir liseli kavgasına gitmiş gibiydim.
Avrupa’da soluğu kesilen horozların kafası futbola çalışmadığı için sahada ve tribünlerde ha patladı ha patlayacak bir çatışmanın ortasında 95 dakika geçirdik.
Bu 95 dakikanın sadece 49’unda top sahada kalmış, maçın yarısı oynanmamış. Tebrik etmek lazım 6-7 dakika iyileşme var.
Dünyanın en balon, en şişirilmiş derbisine kalkıp bir de yabancı hakem lütfettik. Vincic herhalde hayatı boyunca unutamayacağı bir maç yönetti dün. Saygısız ve gereksiz önyargıların ne kadar boş olduğunu, bu kör dövüşünün bile ne kadar iyi yönetilebileceğini gösterdi Türk hakemlerine.
Okan Buruk’un maç boyu süren tacizlerine rağmen işini layıkıyla yapmış bir hakem olarak ayrıldı sahadan.
Kimse kusura bakmasın… Sezon boyu Anadolu’nun adeta üzerine basarak yürüdüğü bu iki kulüp birbirlerine gelince futbol özürlüsü oluyorlar ne hikmetse!
Adına derbi dedikleri şey Beşiktaş ve Trabzonspor maçları olduğunda çok daha fazla heyecan veriyor. Hal böyleyken onların da yabancı hakem istemeleri kadar rasyonel bir durum yok.
Deli deliyi görünce sopasını saklarmış. Onca tantana bunun için miydi? Fenerbahçe bunun için mi 2 maçta da Galatasaray’ı sindirecek bir sonuç alamıyor? Galatasaray bunun için mi git gide kaybediyor Avrupa’daki itibarını? Sonuç: koca bir borç batağı.
Türk insanının afyonu oldu bu kör dövüşü. Tüm yıl bu vasatlık için kavga ettirilen yaşamsal statüsü düşmüş insanlar gerçeği görmemekte maalesef fazla ısrarcı. 6 ay taksitle derbi bileti alan insanlar dün az daha birbirlerini yakıyordu statta. Durum vaziyet bundan ibaret.
Source: Ümit Genç
Büyük iddia: AFAD”ın depremzedeler için gönderdiği yatakta fuhuş!
Kahramanmaraş merkezli depremlerin büyük yıkıma neden olduğu Hatay”da depremzeler için gönderilen yatak, battaniye gibi yardımların fuhuş yapılan bir masaj salonunda kullanıldığı ortaya çıktı.
Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, yazısında, “AFAD’ın depremzedelere dağıtması için gönderdiği yatak, battaniye ve diğer yardımlar; Hatay/Altınözü ilçesinde hem de kendisine AFAD yetkilisi diyen kişinin marifeti ile fuhuş yapılan masaj salonunda kullanıldı” ifadesini kullandı.
AFAD”IN MALZEMELERİ MASAJ SALONUNDA!
Savcılığa verilen dilekçede de AFAD’a fatura edilerek ödemesi yaptırılan ürünlerin, spor müdürü olarak görev yapan A.Z’nin ilçe merkezinde bulunan, sahibi olduğu lokantaya monte ettiği belirtildi.
Ağırel yazısında şu ifadeleri kullandı:
-Bu sırada bir gelişme olmuş. Ö.K. isimli şahsın işlettiği D.D. isimli masaj salonunda fuhuş yapıldığına dair il ve ilçe savcılıklarına ihbarlar yapılmış.
-Bu masaj salonu ile ilçedeki bir savcının bağı olduğundan delil yok denerek bir soruşturma açılmamış. Kolluk güçleri işlem yapmak istediğinde ise arama yapılması engellenmiş.
TAHLİL SONRASI AİDS KARANTİNASINA ALINDILAR
Fuhuş yapıldığı belirtilen masaj salonunda yabancı uyruklu 8 kadın da bulundu. Çalışma izni olmayan kadınlar Kayseri geri gönderme merkezine gönderilirken AIDS şüphesiyle karantinaya alındılar.
EVİNDE VE İŞ YERİNDEN YÜZLERCE AFAD MALZEMESİ VAR
AFAD, söz konusu kişinin kadrosunun AFAD”da olmadığını belirtti. İlçe spor müdürünün evine yapılan baskında yüzlerce AFAD malzemesi de çıktı.
Ağırel, “D.D. isimli masaj salonu merkezi sahibi Ö.K. isimli şahıs ile savcının ve ilçe spor müdür vekili A.Z’nin bağları bence çok iyi araştırılmalı.Bu kişilerin Kıbrıs’a birlikte tatile gittiği, aynı otelde tatil yaptıkları ve bu tatil ücretinin masaj salonu sahipleri tarafından ödendiği kaynağım tarafından iletildi.” değerlendirmesini yaptı.
Source: Haber Merkezi
Dilan Çıtak ile Levent Dörter boşanıyor
İbrahim Tatlıses”in 23 yıl sonra kabul ettiği kızı Dilan Çıtak ile arası geçen temmuz ayında bozulmuştu.
Dilan Çıtak sosyal medya hesabında babasının kendisine psikolojik şiddet uyguladığını söyleyerek, “Bir kız çocuğuna yapılan şiddeti, psikolojik baskıyı, psikolojik tacizi herkes bilmeli ve görmeli” ifadelerini kullanmıştı.
“EVLATLARIMDAN RAZIYIM, BİRİ HARİÇ”
İbrahim Tatlıses de “Evlatlarımdan razıyım, biri hariç. Bana ne yaptıysa aynısını evlatları onlara versin. Kim paramı çalıyor, bana kötülük yapıyorsa belasını bulur. Ben mağaradan çıktım, köpek gibi çalışıp bugünlere geldim” demişti.
Babasıyla küslüğü devam eden Dilan Çıtak şimdi ise 2022 yılında dünya evine girdiği eşi Levent Dörter ile boşanma kararı aldığı haberleriyle gündeme geldi.
Levent Dörter, eşi Dilan Çıtak ile olan pozlarını sildi ve “Sevdiğiniz birini bırakmak yapacağınız en zor şeydir ama aynı zamanda özgürleştiricidir. Kendinizi gerçekten bulmak için bazı insanları kaybetmeniz gerekir” paylaşımı yaptı.
Dilan Çıtak da “Uyan güzel kız seni yepyeni başlangıçlar bekliyor” diye yazdı.
Source: Haber Merkezi
Darbide “maymun” kavgası! Acun Ilıcalı ırkçılık değil dedi, geçmişteki sözleri tam tersi
Süper Lig”in 25. haftasında oynanan ve golsüz tamamlanan Galatasaray – Fenerbahçe derbisinin ardından Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho”nun açıklamaları büyük yankı uyandırdı. Mourinho”nun, “Diğer kulübede herkes maymun gibi zıplıyordu” ifadeleri, Galatasaray tarafından ırkçı söylem olarak değerlendirilerek yargıya taşınmak istendi. Sarı-kırmızılı kulüp, savcılığa suç duyurusunda bulunacağını ve UEFA ile FIFA”ya şikâyette bulunacağını duyurdu. ACUN ILICALI”DAN SERT YANIT Bu gelişmelerin ardından Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, TV100 canlı yayınında konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ilıcalı, Galatasaray yönetiminin bu açıklamaları “gündem değiştirme çabası” olarak nitelendirerek şu ifadeleri kullandı:”Biz, Fenerbahçe camiası olarak Galatasaray yönetiminin kriz toplantısının ardından gündemi değiştirme girişimlerini izliyoruz. Olayın nasıl UEFA”ya taşınacak bir noktaya getirildiğini anlamak mümkün değil.” “BU IRKÇILIK OLARAK DEĞERLENDİRİLEMEZ” Mourinho”nun kullandığı ifadenin ırkçılık olarak yorumlanamayacağını belirten Ilıcalı, şunları söyledi:”Maymun kelimesini siyahi birine söylersen bu ırkçılık olur. Ancak beyaz insanlara yönelik böyle bir ifadeyi kullanmak nasıl ırkçılık olarak değerlendirilebilir? Mourinho burada, kulübedeki aşırı tepkileri kastederek bir benzetme yapıyor. Bu açıklamanın ırkçılıkla ilişkilendirilmesi mantıklı değil.”Ilıcalı ayrıca, Galatasaray yönetiminin geçmişte hakemler hakkında yaptığı açıklamalara da göndermede bulunarak şu sözleri dile getirdi:”Irkçılık insanlık suçudur ve bu konuda kimse hassasiyetimizi sorgulayamaz. Ancak bir ay önce Türk hakemlerine “hırsız” diyerek eleştiride bulunanların bugün ırkçılık suçlamasında bulunması, büyük bir çelişkidir.” ACUN ILICALI”NIN GEÇMİŞTEKİ TEPKİSİ GÜNDEM OLDU Öte yandan, Ilıcalı”nın sahibi olduğu televizyon kanalında yayınlanan Survivor yarışmasında geçmişte yaşanan bir olay yeniden gündeme geldi. Ilıcalı, bir yarışmacının “Maymun” kelimesini kullanmasına sert tepki göstermiş ve “Sen nasıl kalkıp da “Maymuna cevap ver” diyebiliyorsun?” sözleriyle çıkışmıştı.Bu gelişmelerin ardından tartışmalar futbol camiasında olduğu kadar sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı.
Source: Abdullah Karlıdağ
“Maymun” kavgası Avrupa basınına yansıdı
Süper Lig”de haftalardır beklenen Galatasaray-Fenerbahçe derbisi 0-0 tamamlanırken mücadele sonrası sarı-lacivertlilerin teknik direktörü Jose Mourinho”nun açıklamaları gündem oldu.
Portekizli teknik adamın “Rakip yedek kulübesindeki herkes maymun gibi zıplıyordu” sözlerini ırkçılık olarak nitelendiren sarı-kırmızılı camia, tartışmaları farklı bir boyuta taşıdı.
“IRKÇILIK TARTIŞMASI BÜYÜDÜ”
Dev derbi sonrası yaşanan “maymun kavgası” Avrupa basınına da yansıdı. İspanyol basınından Marca, “Türkiye”de büyük yangın” başlığı ile olayları okuyucularına duyurdu.
Türkiye”de hakemlik konusunda neredeyse her gün yaşanan büyük tartışmalar sonucunda olayların büyüdüğünü ifade eden Marca, Mourinho”nun Galatasaray için kullandığı “Onların amacı 20. saniyede 18 yaşındaki oyuncuya sarı kart göstermekti. Bu tür gizli stratejilerde çok güçlüler. Türk hakem olsaydı Yusuf”a sarı kart gösterirdi. Bahsettiğim durumda, karşı takım yedek kulübesindeki herkes maymun gibi zıplıyordu” sözlerinin sarı-kırmızılılar tarafından tepki çektiğini belirtti.
Galatasaray”ın Mourinho”yu Türk halkını aşağılamak ve Türkiye”ye hakaret etmekle suçladığını ve Portekizli hocanın ırkçılık yaptığını iddia ettiğini okuyucularına duyuran Marca, iki takımın simge isimlerinin düşüncelerine de yer verdi.
Volkan Demirel”in “Siyahi birine “maymun” derseniz bu ırkçılıktır ancak beyaz birine “maymun” demek ırkçılık değildir. Sincap gibi zıplamak, maymun gibi zıplamak ifadeleri ırkçılık değildir” sözlerine yer verilen haberde, fikir ayrılıklarının olduğu ve her iki takımın da birbirini algı yapmakla suçladığı aktarıldı.
Marca ayrıca Osimhen”in ırkçılık karşıtı paylaşımına da haberinde yer verdi.
Source: Haber Merkezi
Uçakta karşılaşan Sevda Türküsev ile İrem Derici arasında kriz çıktı!
Ünlü şarkıcı İrem Derici ile sık sık tartışmalı çıkışlarıyla gündeme gelen AKP”li Sevda Türküsev, aynı uçakta karşılaştı. Yolculuk boyunca herhangi bir sorun yaşanmazken, uçak yere indikten sonra Derici ve ekibinin yüksek sesle konuşması ve gülmesi Türküsev’i rahatsız etti.
Türküsev, bu durumu sosyal medya hesabından paylaştığı bir videoyla dile getirerek, Derici’nin toplum içinde nasıl davranması gerektiğini bilmediğini öne sürdü.
“SUS KIZ MUTSUZ LÜBÜN!”
“Bir insanın sesi bu kadar güzel olup toplum içinde nasıl davranacağını bilmemesi ne kadar acı bir olay. Ayıp be!” ifadelerini kullanan Türküsev”e yanıt gecikmedi.
İrem Derici, Türküsev’e alaycı bir şekilde sosyal medya üzerinden yanıt verdi.
Sosyal medya hesabından paylaşım yapan ünlü şarkıcı, “Sus kız mutsuz Lübün! Uçağa binerken sözde bizimle gülüyordu, keko. Ay Allah, lüzumsuz abla.” ifadelerini kullandı.
Source: Haber Merkezi