Gazze için tarihi buluşma! Onbinler namaz sonrası Galata”ya akın ediyor
Türkiye Gençlik Vakfının (TÜGVA) öncülüğünde, “Dünyayı uyandırıyoruz”, “Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa” ve “Bir güneş doğuyor” sloganlarıyla yapılacak eyleme katılan vatandaşlar, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ile Sultanahmet, Fatih, Süleymaniye ve Eminönü Yeni Camisi”nde sabah namazını kılmalarının ardından cami önlerinde toplandı.Katılımcılar, daha sonra gruplar haline Galata Köprüsü”ne yürümeye başladı.Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi ve Sultanahmet Camisi”nden köprüye yürüyenler arasında Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, eski TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu da yer aldı.Yürüyüşte, “Dün Ayasofya, Bugün Emevi, Yarın Aksa, Bir Güneş Doğuyor” yazılı pankart da taşındı.Ellerinde Türk ve Filistin Bayrakları olan vatandaşların Gazze”ye destek için kefiye taktıkları görüldü.”Kudüs bizimdir”, “Çocukların büyümediği yer Gazze” ve “Kudüs işgal altında” yazılı döviz ve pankartlar taşıyan katılımcılar meşaleler de yaktı.Sık sık tekbir getirerek, “Katil İsrail hesap verecek”, “Şehitler ölmez”, “İstanbul”dan Aksa”ya direnişe bin selam” sloganları atan katılımcılar Galata Köprüsü”ne ulaştı.Katılımcılar, polis kontrol noktalarından geçirilerek alana alınıyor.Çeşitli yardım kuruluşlarınca vatandaşlara simit, çay ve çorba ikram ediliyor.Polis ekiplerince köprü ve cami çevrelerinde yoğun güvenlik önlemi alındı.
Source: Www.star.com.tr
Yeni yılın ilk bebeği! Bakan Memişoğlu, kucağına alarak sevdi
Bakan Memişoğlu, hastanede suda doğumla dünyaya gelen yeni yılın ilk bebeği Kerem Ali Demir”i ziyaretinde, aileye tebriklerini iletti.Memişoğlu, yeni doğan Kerem Ali Demir”i kucağına alarak sevdi.Bebek ve annenin sağlık durumuyla ilgili bilgi alan Memişoğlu, anneye çiçek takdim ederek, bebeğe de çeyrek altın taktı.Anne Fatma Demir, bebek Kerem Ali Demir”in dördüncü çocukları olduğunu söyledi.Ayrıca Memişoğlu, doğum yapan diğer anneleri de ziyaret ederek, çiçek takdiminde bulundu, çeyrek altın taktı.- “ESENLER KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTANESİ”NDE NORMAL DOĞUM YÜZDE 90 ORANINDA”Gazetecilere açıklamada bulunan Memişoğlu, 2025″in millete, dünyaya hayırlar getirmesi, 2024″ten daha iyi, mutlu, huzurlu bir dünya olması, herkesin sevdikleriyle beraber nice mutlu günler yaşaması temennilerinde bulundu.Memişoğlu, 2023-2024 yıllarında dünyada çok fazla üzüntülü olay yaşadıklarını dile getirerek, “Özellikle Gazze gibi insanların çoluk çocuk öldürüldüğü bir dünya düzeninin maalesef hüküm sürdüğü bir zaman dilimi geçiriyoruz. Elimizden geldiğince bizler Türk milleti olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde barışın, huzurun gelmesi için çabalıyoruz.” dedi.Bakan Memişoğlu, 2025 yılında ilk doğan bebekleri ve annelerini ziyaret ettiklerini belirterek. “İstanbul”da ilk doğan bebeğimiz Kerem Ali, annenin 4″üncü çocuğu ve hepsi normal doğum şeklinde doğmuşlar. Hatta ilk bebeğimiz suda doğdu. Bu da bizim için gurur meselesi.” ifadelerini kullandı.Esenler Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi”nde, Türkiye”nin primer sezaryen denilen ameliyatla doğum oranının düşük olduğunu belirten Memişoğlu, şöyle konuştu:”Burada daha çok ebeler gözetiminde, eşliğinde, doktorun kontrolünde normal doğum yapılıyor. Yüzde 90 oranında. Ebeler, gebeleri takibine, onların doğum eylemlerini gerçekleştirmesine yardım ediyorlar. Hepsine teşekkür ettim. Başta başhekimimiz olmak üzere, sayın valim, belediye başkanımızla beraber onları tebrik ettik. Dört bebeğimizi ve ailesini ziyaret ettik. Türkiye”de maalesef primer sezaryen oranlarımız daha yüksek. Anne adaylarımızın bu konuda normal olan doğal doğumu tercih etmesini bekliyoruz. Tabii ki eğer tıbbi olarak ihtiyaç varsa sezaryenle ameliyatla çocuk dünyaya gelebilir. Ama bu Dünya Sağlık Örgütünün sadece yüzde 10-15″inde endikasyon dediğimiz gerekliliği olan bir şey. Onun için biz normal doğumun bu sene özellikle eylem planını hazırladık ve Sayın Emine Erdoğan”la beraber faaliyete geçirdik. İnşallah bu eylem planı başarılı olur. 2025″te buna çabalayacağız.”- “TÜRKİYE ARTIK SAĞLIKLA İLGİLİ DÜNYANIN SÖZ SAHİBİ OLAN BİR ÜLKESİ”Sağlık Bakanı Memişoğlu, Türkiye”de 2025″in doğurganlık oranıyla beraber obezite ve bağımlılıkla mücadele için de önemli bir yıl olacağını vurgulayarak, “Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi koruyan, geliştiren ve üreten sağlık modelimizle inşallah sağlıklı Türkiye Yüzyılı”nı çok daha fazla hastalıktan korunarak, bedenimize ve sağlığımıza dikkat ederek geçireceğiz. Onun için aile hekimliklerini, birinci basamağı, koruyucu hekimliği önemsiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.Türkiye”de dünyaya örnek olan bir sağlık hizmeti sunduklarını belirten Memişoğlu, “Bugün baktığınız zaman gerçekten hem ulaşılabilirlik anlamında hem ekonomik olarak insanlara yük getirmeyen bir sağlık sistemimiz var. İnşallah bunu hem üreten hem de teknolojik ve bilim olarak geliştiren bir yapıya da dönüştüreceğiz. Türkiye artık sağlıkla ilgili dünyanın söz sahibi olan bir ülkesi. Bunu bilim, teknoloji üreterek de liderliğe hazırlanma aşamasında elimizden gelen çabayı harcıyoruz. Gece gündüz çalışıyoruz.” diye konuştu.Başta hekimler ve hemşireler olmak üzere 1,5 milyon sağlık çalışanının yeni yılı kutlayan Memişoğlu, topluma da bedenlerini, sağlıklarını koruyarak, öncelikli olarak hastalanmadan sağlık ve bedenlerinin kıymetini bilmeleri tavsiyesinde bulundu.Kemal Memişoğlu”na, İstanbul Valisi Davut Gül, Esenler Kaymakamı Süleyman Özçakıcı, İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Abdullah Emre Güner ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu da eşlik etti.Vali Gül ve Esenler Belediye Başkanı Göksu da çocuklara çeyrek altın takarak hediye takdiminde bulundu.- BAKAN MEMİŞOĞLU”NDAN ESENLER 4 NO”LU ACİL YARDIM İSTASYONU”NA ZİYARETArdından Esenler 4 No”lu Acil Yardım İstasyonu”nu ziyaret eden Bakan Memişoğlu, sağlık çalışanlarının yeni yılını kutladı.Burada açıklama yapan Memişoğlu, sağlık çalışanlarının dünyaya Türkiye”deki sağlık hizmetlerinin ne kadar iyi olduğunu gösterdiklerini ve onlar sayesinde daha da iyi olacaklarını söyledi.Sağlık sisteminin gelişmesi için ulaştırmadan acil tıp teknisyenlerine ve UMKE”cilere kadar herkesin çok emeği olduğunu ve elinden geleni yaptığını belirten Memişoğlu, “Daha iyi yerlere geleceğiz, sağlıklı Türkiye Yüzyılı diyoruz artık.” dedi.Basın mensuplarının da yeni yılını kutlayan Memişoğlu, şu ifadeleri kullandı:”Bütün Türk milletinin yeni yılını kutluyorum, hayırlar getirmesini diliyorum. Üç aylarımızı kutluyorum. Ramazan”a mutluluklar ve huzur içinde kavuşmayı Allah bize nasip etsin. İnsanların birbirlerini katletmediği, sarılıp dostane yaşadığı, kötülük değil iyiliğin hüküm sürdüğü bir dünya diliyorum. Biz elimizden geleni yapacağız Türk toplumu ve Türkiye olarak. Cumhurbaşkanımızın “Dünya beşten büyüktür.” iddiasının arkasında duracağız. İyiliği yeniden dünyaya hakim kılacağız.”Bakan Memişoğlu”na İstanbul İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Güner ve Esenler Belediye Başkanı Göksu eşlik etti.
Source: Www.star.com.tr
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping”den ekonomiye güven vurgusu
Devlet medyası tarafından yeni yıl mesajı yayımlayan Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 2024″te ekonominin toparlanma yoluna girdiğini kaydetti.
Şi, gayrisafi yurt içi hasılanın 130 trilyon Yuan”a (yaklaşık 18,08 trilyon dolar) ulaşmasının beklendiğinin de altını çizdi.
Çin Devlet Başkanı, 14. Beş Yıllık Kalkınma Planı”nın son yılı olan 2025″te, Çin”in daha etkin ve ileriye etkili politikalarla yüksek nitelikli kalkınmayı, bilimde ve teknolojide güçlenmeyi ve kendine yeterliliği destekleyeceğini, ekonomik ve sosyal kalkınmanın temelini koruyacağını vurguladı.
“Ekonomik operasyon yeni zorluklarla karşı karşıya”
Çin ekonomisinin bazı yeni koşullarla karşı kaşıya olduğunu vurgulayan Şi, şöyle devam etti:
“Mevcut ekonomik operasyon, dış çevredeki belirsizlikler ve eski büyüme etkenlerinden yenilerine geçiş baskısı gibi yeni zorluklarla karşı karşıya. Ancak sıkı çalışmamızla üstesinden gelebiliriz. Her zaman olduğu gibi, rüzgarda ve yağmurda büyüyoruz ve zor zamanlarda daha da güçleniyoruz. Kendimize güvenmeliyiz.”
Şi ayrıca, zamanın eğilimine uygun olan reform ve dışa açılma sürecinin devam edeceğini, Çin”in modernleşmesiyle kendine yeni ufuklar belirleyeceğini de vurgu yaptı.
“Halkın geçimini iyileştirmeye yönelik adımlar atıldı”
Hükümetin halkın geçimini iyileştirmeye yönelik de adımlar attığına dikkati çeken Şi, temel emeklilik maaşının yükseltildiğini, mortgage oranlarının düşürüldüğünü, sağlık bakımı maliyetlerini eyaletler arasında paylaşılmasına yönelik plan sayesinde ülkenin her yerinde tedavi olmanın kolaylaştığını aktardı.
“Tek ülke, iki sistem”
Çin lideri, yeni yıl mesajında egemenlik ihtilafı yaşadıkları Tayvan”ın ana kara ile yeniden birleşmesini kimsenin durduramayacağını belirterek “Tayvan Boğazı”nın iki yakasında yaşayan Çinliler tek ve aynı ailenin parçasıdır. Aramızdaki akrabalık bağını kimse koparamaz.” ifadelerini kullandı.
Şi, Hong Kong ve Makau Özel İdari Bölgelerinde de “tek ülke, iki sistem” anlayışını ödünsüz uygulamayı sürdürerek bölgelerin uzun dönemli refahı ve istikrarını koruyacaklarını dile getirdi.
“Küresel Güney ülkeleri arasında dayanışma derinleşti”
Çin lideri, dünyanın dönüşüm ve çalkantılarla karşı karşıya olduğu bir dönemde Çin”in sorumlu büyük ülke olarak küresel yönetimde reformu aktif olarak teşvik ettiğini, “Küresel Güney” ülkeleri arasında dayanışma ve iş birliğini derinleştirdiğini vurguladı.
Çin”in 2024″te yüksek kalite “Kuşak ve Yol” işbirliğinde ilerlemeler kaydettiğini, Çin-Afrika İşbirliği Forumu”na (FOCAC) ev sahipliği yaptığını, ikili ve çok taraflı forumlarda yer aldığını ve bu yolla dünyada barışın ve istikrarın korunmasına katkı sağladığını belirten Şi, şöyle devam etti:
“Çin, dostluğu ve iş birliğini güçlendirmek, farklı kültürler arasında karşılıklı öğrenmeyi teşvik etmek ve insanlık için ortak geleceği paylaşan topluluğu inşa etmek için tüm ülkelerle birlikte çalışmayı sürdürecektir. Dünya için daha iyi bir geleceği birlikte inşa etmeliyiz.”
Source: Dünya Gazetesi
Sosyal tesis, kreş ve misafirhane ücretleri değişti
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ, Resmi Gazete nin 5. mükerrer sayısında yayımlandı. Tebliğle merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri, kamu bankaları ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufunda bulunan eğitim, dinlenme tesisi, misafirhane, kreş, çocuk bakımevi, spor tesisi, benzeri sosyal ve destek amaçlı tesislerden dinlenme amacıyla veya diğer amaçlarla yararlanacaklardan alınacak yemek, konaklama ve diğer hizmet bedellerinin tespitinde ve elde edilen gelirlerin kullanımında uyulacak usul ve esaslar belirlendi. Buna göre, kamu kurum ve kuruluşlarınca işletilen eğitim ve dinlenme tesislerinden yararlanacak kurum personeli, tesisin özelliklerine göre yemek ücreti olarak kişi başına günlük 191 lira, 160 lira veya 125 lira ödeyecek. Konaklama bedeli ise söz konusu özelliklere göre 73 lira, 66 lira veya 58 lira olarak belirlendi. Kararlaştırılan konaklama bedelleri 1 Temmuz-15 Ağustos döneminde ise 96 veya 86 lira olacak. Konut veya bağımsız bölümde buzdolabı ve televizyon bulunanlarda her bir özellik için günlük en az 32 lira, klima bulunanlarda günlük en az 46 lira konut başına ilave bedel alınacak. Misafirhanelerden yararlanan kurum personeli kişi başına her gece için en az 96 lira ödeyecek. Buradan yararlanacak geçici görevli kamu personelinden alınacak konaklama bedeli, geçici görevlendirmenin ilk 10 günü için gündeliklerinin yüzde 60 artırımlı miktarının tamamını, daha sonraki günler için ise artırımsız gündeliklerinin yarısını, geçici görevli denetim elemanlarından alınacak konaklama bedeli ise yurt içi gündeliklerinin yüzde 75 artırımlı miktarının tamamını geçemeyecek. KREŞ VE ÇOCUK BAKIMEVLERİ ÜCRETİ Kamu kurum ve kuruluşlarına ait kreş ve çocuk bakımevlerine kabul edilecek devlet memurları ile diğer kamu personelinin her çocuğu için aylık bakım ücreti asgari 1416 lira olarak tespit edildi. Belirlenen asgari aylık ücretlerin kreş ve çocuk bakımevi hizmetlerinin karşılanmasında yeterli olmadığı durumlarda, kurum ve kuruluşlar belirlenen ücretin üzerinde bedel tespit etmeye yetkili kılındı. SPOR TESİSLERİ Kurum personeli de dahil olmak üzere, her türlü futbol, basketbol, voleybol salon ve sahalarından, tenis kortlarından, yüzme havuzlarından, su ve kış sporlarının yapıldığı yerlerden veya diğer spor tesislerinden yararlananlardan, bir saatlik yararlanma karşılığı olarak spor alet ve malzemelerinin yararlananlar tarafından temin edilmesi halinde kişi başına en az 66 lira, spor alet ve malzemelerinin tesisten temin edilmesi halinde kişi başına en az 96 lira alınacak. Hamam, sauna ve kaplıcalardan bir saatlik yararlanma karşılığı kişi başına en az 118 lira olarak belirlendi.
Source: Habertürk
Suriye”de coşkulu yılbaşı
13 yıllık iç savaşın Esad rejimin devrilmesiyle sonlandığı Suriye de binlerce Suriyeli yeni yıla coşkulu kutlamalarla girdi. 8 Aralık günü 61 yıllık Baas, 53 yıllık Esad rejimin devrilmesinin ardından Suriyeliler hem yeni yılı hem de rejimin düşüşünü kutladı.Şam ın Bab Tuma da akşam saatlerinden itibaren meydanlara gelen çok sayıda Suriyeli, üç yıldızlı özgür Suriye bayraklarını dalgalandırdı. Suriyeliler, farklı müzik aletleri çalarak devrim şarkılarını hep bir ağızdan söyledi. Suriye deki geçici hükümetin İçişleri Bakanlığı görevlileri, bu bölgeye çıkan yollarda bariyer kurarak yolu trafiğe kapattı. Saatler gece yarısına geldiğinde meydanda havai fişek atılması Suriyelilerin sevinç çığlıklarıyla karşılandı. Meydanda toplananlar bu anları cep telefonlarıyla kaydetti.
Source: Habertürk
Spor camiasından yeni yıl mesajları
Türk spor camiası, resmi internet siteleri ve sosyal medya hesapları üzerinden yeni yıl mesajları yayımladı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF), Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF), Türkiye Güreş Federasyonu (TGF), Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF) ve kulüplerden yapılan paylaşımlar şöyle:TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU”2025″in herkese sağlık, mutluluk ve huzur getirmesi dileğiyle! Mutlu yıllar.”TÜRKİYE BASKETBOL FEDERASYONU BAŞKANI HİDAYET TÜRKOĞLU”Herkesin yeni yılını kutluyorum! 2025″in sağlık, huzur ve barış getirmesini diliyor; sevdiklerinizle birlikte sporla dolu, keyifli bir yıl geçirmenizi temenni ediyorum.”TÜRKİYE VOLEYBOL FEDERASYONU”2024 yılında hep birlikte tarih yazdık, sahada ve tribünde birlikte kocaman bir aile olduk. Şimdi gözlerimiz daha büyük hedeflerde: 2025 bizim yılımız olacak. Filede aynı tutku, aynı azim ve aynı kararlılıkla buluşmak dileğiyle. Mutlu yıllar.”TÜRKİYE GÜREŞ FEDERASYONU”Türkiye Güreş Federasyonu olarak, yeni yılın dünyaya barış, sağlık ve mutluluk getirmesini diliyoruz. Spora olan ortak tutkumuzun 2025 yılında da güçlenerek devam etmesini temenni ediyoruz.”TÜRKİYE ATLETİZM FEDERASYONU”Yeni yılda sevdiklerinizle birlikte sağlık, mutluluk, huzur ve başarı dolu bir yıl geçirmeniz dileğiyle.”GALATASARAY”Galatasaray”ın adına yakışır başarılarla geçen bir senenin ardından büyük hedefler ve hayallerimizle birlikte 2025″e merhaba diyoruz. Dünyada ve ülkemizde barışın ve sevginin egemen olduğu, sağlıklı ve mutluluk dolu yeni bir yıl diliyoruz.”FENERBAHÇE”Mutlu yıllar. 2025 yılının ülkemize ve büyük Fenerbahçe ailemize sağlık, başarı, huzur ve mutluluk getirmesini temenni eder; savaşların son bulduğu, adaletin ve özgürlüğün hüküm sürdüğü bir dünya dileriz. Yeni yılımız kutlu olsun.”BEŞİKTAŞ”Hoş geldin 2025! Mutlu yıllar büyük Beşiktaş ailesi.”TRABZONSPOR”2025″in ülkemiz ve camiamız için sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini temenni ediyoruz. Yeni yılınız kutlu olsun.
Source: Www.star.com.tr
Evsiz sanılan adamın sahip oldukları şaşırttı
Isparta”nın Yalvaç ilçesinde sokakta yaşadığı düşünülerek yardım edilen 65 yaşındaki adamın aslında iki dairesi olduğu ve birinden kira geliri elde ettiği ortaya çıktı. İKİ DAİRESİ OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI Isparta”nın Yalvaç ilçesinde sosyal medyada “evsiz” olarak gündeme gelen Hamdi Vural”ın (65) hikâyesi duyanları hayrete düşürdü. Yalvaç Belediyesi”ne ait Kültür Merkezi İş Hanı”nda yere serdiği kartonlar üzerinde yaşayan Vural”ın aslında Kaşyukarı Mahallesi”nde iki dairesinin olduğu ortaya çıktı. BERBERE GÖTÜRÜLDÜ Kültür Merkezi İş Hanı”nda kalan Vural”ı gören Kaşyukarı Mahallesi Muhtarı Aziz Altıparmak ve Yalvaç Belediyesi ekipleri, Vural”a önce yemek ikramında bulundu. Ardından belediye hamamında temizlenip berbere götürülen Vural, yeni kıyafetler giydirilerek ilçe merkezindeki bir otele yerleştirildi. Ancak gerçek durum, yapılan inceleme ile ortaya çıktı. BELEDİYEDEN YARDIM İSTENDİ Kaşyukarı Mahallesi”nde bir apartmanda zemin kat dairesi ve Boncuk Sokak”taki kira gelirli dairesi olan Vural”ın kendi evini çöp ev haline getirdiği belirlendi. Zemin kattaki dairenin kapısına kadar çöp yığan Vural”ın evinin adeta bir çöplüğe dönüştüğü görüldü. Bunun üzerine mahalle muhtarı Aziz Altıparmak, daha önce iki kez boşaltılan evin tekrar temizlenmesi için belediyeden yardım istedi. 13 KİŞİLİK EKİP TEMİZLİK YAPTI Polis ekiplerinin güvenlik önlemleri eşliğinde sokak trafiğe kapatılarak başlatılan temizlik çalışmasında, Yalvaç Belediyesi bir kepçe, bir kamyon ve 13 kişilik ekiple hummalı bir temizlik yaptı. Çöp yığınlarının oluşturduğu yoğun kokudan etkilenerek maskelerle çalışmak zorunda kalan ekibe muhtar Altıparmak ayran ikram etti. Muhtar Altıparmak, Vural”ın psikolojik sorunları nedeniyle bu duruma düştüğünü belirterek, yetkililerden bu sorunun bir daha tekrar etmemesi için kalıcı çözümler üretilmesini talep etti. KIZLARI YURT DIŞINDA 3 kız babası olan Hamdi Vural”ın kızlarının yurt dışında yaşadığı öğrenildi.
Source: Haberler
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş”tan üç aylar ve Regaip Kandili mesajı
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, yayımladığı mesajında, mübarek üç ayların ve Regaip Gecesi”nin hayırların fethine, şerlerin define, Müslümanların birlik ve beraberliğine, yeryüzünün barış ve huzuruna vesile olmasını Allah”tan diledi.
Rahmet, bereket ve mağfiret iklimi üç aylara yeniden kavuşmanın sevinç ve heyecanını yaşadıklarını ifade eden Erbaş, 2 Ocak Perşembe gününü cumaya bağlayan gecede mübarek Regaip Kandili”ni idrak edeceklerini belirtti.
Hayatın insana bahşedilen büyük nimet, zamanın ise eşsiz sermaye olduğunu vurgulayan Erbaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İnsanı varlık sahnesine çıkaran yüce Allah, Kur”an-ı Kerim”de defaatle hayatın ve zamanın önemine dikkat çekmiş, bunların kadrini bilme ve gerektiği gibi değerlendirme hususunda insanları uyarmıştır. Esasen her anı değerli olan zamanın insana farkındalık, bilinç ve motivasyon kazandıran bazı özel dilimleri vardır. Bu bağlamda üç aylar olarak bilinen recep, şaban ve ramazan ayları, söz konusu hususiyetleriyle öne çıkmaktadır. Recep ayının ilk cumasını karşılayan Regaip Gecesi, peygamberimizin mucizevi yükselişini hatırlatan Miraç Gecesi, müminler için af, mağfiret ve arınma vesilesi olan Berat Gecesi, hayat rehberimiz Kur”an-ı Kerim”in indirilmeye başlandığı Kadir Gecesi ise üç ayların ihtiva ettiği müstesna vakitlerdir.
Gerek üç aylar gerekse bu ayların içinde barındırdığı mübarek geceler, rıza-i Bari”ye uygun bir hayata yeniden başlamak adına müminlere ikram edilmiş büyük lütuflardır. Bu sebeple Resul-i Ekrem, bu aylara ulaştığında “Allah”ım, recep ve şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi ramazana kavuştur.” diye dua ve niyazda bulunmuştur.”
“Bu eşsiz vakitleri en güzel şekilde ihya edelim”
Erbaş, manevi bunalımların ruhları yorgun düşürdüğü, haksızlık, kin, öfke, nefret ve fitnenin körüklendiği, haram, günah ve kötülüklerin hayatı kuşattığı, zulüm, şiddet ve savaşların yaygınlaştığı bir çağda yaşanıldığına dikkati çekti.
İnsanlığın, inanç, ahlak, hukuk alanında devasa sorunlarla, anlam ve medeniyet krizleriyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:
“Hayatı anlamsızlaştıran, zorlaştıran ve yozlaştıran bu cendereden çıkabilmek için insanın öncelikle kendisiyle yüzleşmesine, bütün kötülüklerden arınarak Rabb”ine yönelmesine ihtiyaç vardır. İşte idrak ettiğimiz üç aylar, Müslümanlara böyle bir imkan ve fırsat sunmaktadır. Bu bereket ikliminde hep birlikte ellerimizi Rabb”imize açarak, ondan affımızı isteyelim. Kitabımızla olan bağımızı, nimetlere karşı şükrümüzü, helal ve harama karşı duyarlılığımızı, ömrümüzle arzularımız arasındaki ilişkiyi bir kez daha gözden geçirelim.
Ailemize, akrabalarımıza, çevremize ve hayatı paylaştığımız tüm varlıklara karşı sorumluluklarımızı yeniden tefekkür edelim. Rabb”imize imanımızı ziyadeleştirecek, sadakatimizi pekiştirecek, kulluğumuzu güzelleştirecek, muhabbet ve kardeşliğimizi güçlendirecek amellerle bu eşsiz vakitleri en güzel şekilde ihya edelim. Bu vesileyle milletimizin ve tüm İslam aleminin üç aylarını ve Regaip Gecesi”ni tebrik ediyorum. Bu mübarek vakitleri hayırların fethine ve şerlerin define, Müslümanların birlik ve beraberliğine, yeryüzünün barış ve huzuruna vesile kılmasını yüce Rabb”imizden niyaz ediyorum.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Erbaş”tan, Regaip Kandili mesajı
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan üç ayların başlaması ve Regaip Kandili ile ilgili mesaj yayımladı. Erbaş, yayımladığı mesajda, inanç, kültür ve medeniyette özel bir anlamı bulunan rahmet, bereket ve mağfiret iklimi üç aylara yeniden kavuşmanın sevinç ve heyecanını yaşadıklarını belirtti. Kur an-ı Kerim de, Ramazan ayının faziletine, Kadir gecesinin önemine dikkat çekildiğini hatırlatan Erbaş, üç ayların, her şeyden önce bir arınma ve yenilenme mevsimi olduğunu ifade etti. Hayatın insana bahşedilen büyük bir nimet, zamanın ise eşsiz bir sermaye olduğunu kaydeden Erbaş, insanı varlık sahnesine çıkaran Allah’ın Kur’an-ı Kerim’de defalarca hayatın ve zamanın önemine dikkat çektiğini, bunların kadrini bilme ve gerektiği gibi değerlendirme hususunda insanları uyardığını belirtti. Erbaş, zamanın insana farkındalık, bilinç ve motivasyon kazandıran bazı özel dilimleri olduğunu vurgulayarak, “Bu bağlamda üç aylar olarak bilinen Recep, Şaban ve Ramazan ayları, söz konusu hususiyetleriyle öne çıkmaktadır. Recep ayının ilk Cuma’sını karşılayan Regaip Gecesi, Peygamberimizin mucizevi yükselişini hatırlatan Miraç Gecesi, müminler için af, mağfiret ve arınma vesilesi olan Berat Gecesi, hayat rehberimiz Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı Kadir Gecesi ise üç ayların ihtiva ettiği müstesna vakitlerdir. Gerek üç aylar gerekse bu ayların içinde barındırdığı mübarek geceler, rıza-i Bari’ye uygun bir hayata yeniden başlamak adına müminlere ikram edilmiş büyük lütuflardır. Bu sebeple Resul-i Ekrem, bu aylara ulaştığında ‘Allah’ım! Recep ve Şaban aylarını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur’ diye dua ve niyazda bulunmuştur” ifadelerini kullandı. Bu kutlu iklimin hatırlattığı değerlerin insanlığın hasret kaldığı güzellikler olduğunu belirten Erbaş, bugün manevi bunalımların ruhları yorgun düşürdüğü, haksızlık, kin, öfke, nefret ve fitnenin körüklendiği, haram, günah ve kötülüklerin hayatı kuşattığı, zulüm, şiddet ve savaşların yaygınlaştığı bir çağda yaşanıldığını söyledi. Erbaş, bugünün insanlık, inanç, ahlak, hukuk alanında devasa sorunlarla, anlam ve medeniyet krizleriyle karşı karşıya olduğunu belirtti. Hayatı anlamsızlaştıran, zorlaştıran ve yozlaştıran bu cendereden çıkabilmek için insanın öncelikle kendisiyle yüzleşmesine, bütün kötülüklerden arınarak Allah’a yönelmesine ihtiyaç olduğunu ve üç ayların Müslümanlara böyle bir imkan ve fırsat sunduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, şunları kaydetti: “Bu bereket ikliminde hep birlikte ellerimizi Rabbimize açarak O’ndan affımızı isteyelim. Kitabımızla olan bağımızı, nimetlere karşı şükrümüzü, helal ve harama karşı duyarlılığımızı, ömrümüzle arzularımız arasındaki ilişkiyi bir kez daha gözden geçirelim. Ailemize, akrabalarımıza, çevremize ve hayatı paylaştığımız tüm varlıklara karşı sorumluluklarımızı yeniden tefekkür edelim. Rabbimize imanımızı ziyadeleştirecek, sadakatimizi pekiştirecek, kulluğumuzu güzelleştirecek, muhabbet ve kardeşliğimizi güçlendirecek amellerle bu eşsiz vakitleri en güzel şekilde ihya edelim. Bu vesileyle milletimizin ve tüm İslam aleminin üç aylarını ve Regaip Gecesi’ni tebrik ediyorum. Bu mübarek vakitleri hayırların fethine ve şerlerin define, Müslümanların birlik ve beraberliğine, yeryüzünün barış ve huzuruna vesile kılmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyorum.”
Source: Habertürk
Kolide bulunan maymun yavrusu “Fıstık” yaşam parkının maskotu oldu
Antalya”da Büyükşehir Belediyesi Şehirlerarası Otobüs Terminali”nde Ankara”dan otobüsle gönderilen bir koli, x-ray cihazından geçirilirken içinde “Rhesus” türü maymun yavrusu olduğu fark edildi.
Maymun yavrusu, veteriner kontrolünün ardından Antalya Büyükşehir Belediyesi Doğal Yaşam Parkı”na teslim edilerek karantinada tutulmaya başlandı.
Kendisine ayrılan özel alanda ziyaretçilerin uzaktan izleyebildiği 3-4 aylık dişi maymun, veterinerler tarafından yakından takip ediliyor.
Sebze, kuruyemiş ve yumurtadan oluşan özel diyetle beslenen yavru maymunun fiziksel gelişimi için de karantina kafesine ipli merdivenler ve kütüklerden oluşan küçük parkurlar konuldu.
Ziyaretçilerin merakını çeken yavrunun özellikle sabah saatlerinde beslendiği anlar ilgi odağı haline geldi. Maymun yavrusu, sevimli hareketleriyle doğal yaşam parkının gözdesine dönüştü.
Maymunun fotoğrafını çekmek isteyen ziyaretçiler, kafesin çevresinde uzun süre vakit geçiriyor.
Çocuklar, oynaması için pelüş oyuncak getiriyor
Antalya Doğal Yaşam Parkı Müdürü Aygül Arsun, AA muhabirine, maymuna daha önce verilen “Minik” adını, fıstığı çok sevmesi nedeniyle “Fıstık” olarak değiştirdiklerini söyledi.
Gelen ziyaretçilerin neredeyse hepsinin maymunun durumunu sorduğunu belirten Arsun, “Sosyal medyada oldukça fazla paylaşıldığı için çok ilgi çekiyor. Hayvanat bahçemizin adeta maskotu haline geldi. Onun için özel alan hazırladık. Kaloriferli odası var. Güneşli havalarda bahçesine çıkıyor, güneşte sevimli hareketleriyle ilgi topluyor.” dedi.
“Fıstık”ın iştahının çok iyi olduğunu dile getiren Arsun, karantina sürecinin bitmesinin ardından Rhesus maymunu sürüsüyle birleştireceklerini ve orada daha mutlu bir hayat yaşayacağını kaydetti.
Maymunun bulunduğu bölümün ziyaretçiler tarafından uzaktan görülebildiğini ifade eden Arsun, “Ona rağmen ziyaretçiler görmek için çaba gösteriyor. Çocuklar oynaması için yanlarında pelüş oyuncaklar getiriyor. Biz de odasına koyuyoruz. Bazen oyuncakların üzerinde yatıyor, sarılıyor.” diye konuştu.
Arsun, rehabilitasyon sürecinin ardından “Muko” isimli maymunun “Fıstık”ı sahiplenerek ona anne şefkatiyle yaklaşacağına inandığını belirterek, “Bu maymunumuz daha önce de bu şekilde el konulan iki yavruya annelik yapmıştı. “Fıstık”ı da şefkat göstererek büyütecektir.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Eve bağımlı engellinin hayatı basketbolla değişti
Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Ligi”nde mücadele eden Şanlıurfa Büyükşehir Belediyespor”un 40 yaşındaki oyuncusu Aziz Göçeber, 2 yaşında çocuk felci geçirince engelli oldu.
Engelinden dolayı içine kapanan ve dışarı çıkmayan, eğitim hayatını da yarıda bırakan Aziz Göçeber”in hayatı, Şanlıurfa Engelliler Derneği ile bir anda değişti.
Dernek Başkanı Serdar Yıldırım”ın teklifi ile daha önce hiç bilmediği tekerlekli sandalye takımının kuruluşunda yer alarak basketbol ile tanışan Göçeber, yaklaşık 22 yıldır sporcu ve yönetici olarak takımının başarısı için mücadele ediyor.
“Takımın kuruluşundan beri oynuyorum”
Aziz Göçeber, AA muhabirine, küçük yaşta engelli olduktan sonra yaklaşık 15 yıl boyunca zorunlu haller dışında evden dışarıya çıkmadığını söyledi.
Bir arkadaşının ısrarı ve desteğiyle 17 yaşında ziyaret ettiği Şanlıurfa Engelliler Derneği sayesinde tekerlekli sandalye basketbol ile ilk kez tanıştığını aktaran Göçeber, şöyle konuştu:
“Dernek Başkanı Serdar Yıldırım, basketbol takımı kuracaklarını ve benim de takımda oynamamı istedi. “Tamam oynarız” dedim ama basketbol nasıl oynanır hiçbir bilgim yoktu. Eve gittiğimde babama basketbol oynayacağız dediğimde o da bilmediği için engelimden dolayı oynamamın mümkün olmayacağını söyledi. Sonradan öğrendim ki tekerlekli sandalye ile oynanıyor. 2002 yılında kulübümüzü kurduk, antrenmanlara başladık ve aynı yıl içinde 2. Lig”de mücadele etmeye başladık. İlk senemizde çok zorlandık ama sonraki yıllarda daha çok çalışarak başarıyı yakaladık, önce 1. Lig”e, sonra da Süper Lig”e yükseldik. Takımın kuruluşundan beri yaklaşık 22 yıldır hem takımda oynuyorum hem de yönetici olarak yardımcı oluyorum. Bundan sonra oynayabildiğim kadar oynayacağım sonra ise yönetici ve antrenör olarak takımıma desteğimi sürdüreceğim.”
“Basketbol ile tanıştıktan sonra hayatım düzelmeye başladı”
Basketbol oynamaya başladıktan sonra eğitim hayatının da başladığını aktaran Göçeber, “Antrenman ve eğitimimi aynı anda yürütmeye çalıştım. İlk, orta ve son olarak lise diplomamı aldım. Basketbol sayesinde eğitim hayatımı tamamladım, işe girdim ve evlendim, bunların hepsi basketbol sayesinde oldu. Yani basketbol ile tanıştıktan sonra hayatım düzelmeye başladı. Şu anda antrenörlük kurslarına başladım, inşallah birkaç yıl daha oynadıktan sonra takımıma yönetici ve antrenör olarak hizmet vermek istiyorum.” ifadelerini kullandı.
Kendisi gibi engellilere de seslenen Göçeber, eve kapanmamalarını ve muhakkak bir sporla ilgilenmeleri tavsiyesinde bulundu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
“Sokaklar Unutmuyor”, Esenler”in büyüme ve değişim sürecine, halkın ve sokağın gözünden bakıyor
Cihan Aktaş, Esenler”in bir köyden ilçeye dönüşüm sürecini, bölge sakinlerinin bakış açısıyla anlattığı çalışması “Sokaklar Unutmuyor” ile Esenler”in serüvenini kayıt altına aldı.
Esenler Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren, Prof. Dr. Sadettin Ökten Şehir Düşünce Merkezi Yayınları tarafından okuyucuya sunulan çalışma, Esenler”in sorunlarının çözülmesi yönündeki çabaları ele alırken, mekansal dönüşümlerden halkın gündelik hayatına kadar birçok ayrıntıya odaklanıyor.
Çalışmanın temel nedeninin, tarihi derinliği olan bir semti yakından tanımak olduğunu kaydeden Aktaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mimarlık eğitimi gördüğünü ve bu çalışmayla mimarlık mesleğine borcunu bir nebze ödemeyi umduğunu aktardı.
“Kabuğunu kırmaya çalışan, devinim içinde bir yerleşimi yakından tanıma fırsatı benim için çok değerliydi”
Aktaş, çalışmanın ortaya çıkmasında Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu”nun önemli bir rolü olduğunu vurgulayarak, “Tevfik Bey, Şehir Tutulması isimli kitabımı okumuş ve “Cihan Aktaş”a Esenler”in hikayesini yazdıralım.” diye düşünmüş. Esenler iyi tanıdığım bir ilçe değildi. Bununla birlikte çeşitli sorunları olan ve karmaşık nüfusa sahip bir yapısı olduğunu da biliyordum. Kabuğunu kırmaya çalışan, devinim içinde bir yerleşimi yakından tanıma fırsatı benim için çok değerliydi. Üstelik fikri bağımsızlığımı koruyabileceğim bir ortam vardı. Şehircilik bağlamında kitaplar yazma fikrine sıcak baktım ve bu teklifi kabul ettim.” dedi.
2017″den bu yana Esenler Prof. Dr. Saadettin Ökten Şehir Düşünce Merkezi”nin çatısı altında sürdürülen çeşitli faaliyetlere katıldığını aktaran Aktaş, şu bilgileri verdi:
“İlk kitabım, 2018″de yayımlanan Rüzgarla İyi Geçinmek”te halkla ve kamusal aktörlerle konuşarak, çeşitli kaynaklardan yararlanarak Esenler”in uzun tarihini ele aldım. Esenler, o dönemde hala, mevcut varoş algısına karşılık, derin bir tarihe sahip, bunu gösteren eserlerle bezeli, mübadil, muhacir ya da Anadolu göçmeni olsun, çeşitli diyarlardan Osmanlı ahalisini bir araya getiren, ancak yoğun göçlerle kötü bir yapılaşmaya maruz kalmış bir yerleşimdi. Bu ilginç yerleşimi bugünlere getiren hikayeler eşliğinde tanımak ve birlikte ortaya koydukları varlığı keşfetmek istedim. Evinin planını kendi yapan bir Satı Kadın varmış. Ben ona ulaşmalıydım. Kolera yüzünden üstü kapatılan bir Mimar Sinan köprüsü varmış, Çinçin Deresi üstünde, onu bulmalıydım. Yıkık bir kilise binasından uyarlanan Dijital Kütüphane çok eskiden kervansaraymış. Bu değişimin de izini sürmeliydim.”
Cihan Aktaş, şehir tarihi üzerine yazmanın uzun zamana yayılan, yorucu bir çalışma olduğuna dikkati çekerek, “Böylesi bir çalışma ancak bir çatı altında gerçekleştirilebilir. Esenler Belediyesinden böyle bir teklif almasaydım yine şehir üzerine yazardım ama bu tür bir çalışma, istesem de mümkün olmazdı. Sayısız minör unsuru dikkate alan çalışmalar, her şeyden önce, şehirde olup bitenlerin bir süreklilik içindeki anlamının farkını göstermesi bakımından önemlidir. Ancak çok yönlü ve yorucu bir çalışma talep ettiklerinden, sırf araştırmacının gösterdiği çabayla nadiren derinleşebilirler.” ifadelerini kullandı.
“Esenler”in arkasında derin bir tarihi olan Litros ve Avas köyleri var”
Araştırma için görüşülen semt sakinlerine ulaşmada Şehir Düşünce Merkezinin önemli katkı sunduğunun altını çizen Aktaş, şunları kaydetti:
“Bu çalışma için 2017″den 2020″ye kadar Küçükyalı”dan, daha sonra ise Kartal”dan, haftada iki kez Esenler”e gittim. Aradığım kitapları Şehir ve Düşünce Merkezi vasıtasıyla temin edebildim. Ayrıca hep iyi editörlerle çalıştım. Şehir Düşünce Merkezinden Cihan Dinar”ın metne katkısı büyük. Asım Öz, 2008″den bu yana bütün kitaplarıma editör olarak büyük emek verdi ve bundan dolayı çok şanslıyım. Esenler varoş muamelesi görmeye alışmış bir semtti. 1990″lardan önce, göçe açık olduğu halde, belediye hizmetlerinden yoksunluğu yüzünden çamur problemi yaşıyordu ve bu çamur kuşakların bilincinde, “hizmet almaya değer olan veya olmayan” şeklindeki bir ayrımın göstergesi olarak yer etmişti. Genç kuşakların, yaşadıkları semti, anne ve babalarından duydukları çamurlu mazinin ötesine geçen yönleriyle öğrendikten sonra daha bir benimsediklerini fark ediyorum. Esenler”in arkasında derin bir tarihi olan “Litros” ve “Avas” köyleri var. Bu köy isimleri 1939″da “Esenler” ve “Atışalanı” şeklinde değiştirildi. “Litros”, Yunan çağında kralların sayfiyesiydi. Osmanlı çağında, Suyolcu ve Sürsat vergisine tabi bir köy olduğu için özel bir konuma sahipti. Zaten Davutpaşa Kışlası hemen yanı başında yer almaktadır.”
Yazar Aktaş, 1960″lardan itibaren sanayileşme planına bağlı olarak göçün teşvik edildiğinin altını çizerek, söz konusu göçle birlikte, tası tarağı toplayıp şehre gelen taşralının kendi haline terk edildiğini aktardı.
Prof. Dr. Çağlar Keyder”in İstanbul başta olmak üzere Anadolu”dan büyük şehirlere yapılan göçlere ilişkin “himayeci aldırmazlık” tanımlamasını kullandığını aktaran Aktaş, “Esenler, etrafındaki komşu ilçeler gibi sanayileşme planına dahil edilmedi. Oysa göçe öylesine açıktı ki Bayrampaşa arazisinde yer alan “Büyük İstanbul Otogarı” onun adıyla çağrılmaktaydı. Göçler, Esenler”in yine himayeci aldırmazlık kapsamında değerlendirebileceğimiz bodrum kat atölyelerine yönelmesi sonucunu doğurdu. Bu, kervanı yolda düzene sokma alışkanlığı kadar bile olamayan umursamazlık nedeniyle de hazine arazilerine gecekondu furyası başladı. Bir sonraki dönemde söz konusu gecekondular kalfalar eliyle palas pandıras apartmana çevrildi. Rahmetli Turgut Cansever, yetkililerin bu çarpık yapılaşmaya göz yummasının ranttan sonraki sebebinin “suçluluk psikolojisi”ni dengelemek olduğunu düşünüyordu: “İnşa sürecinde suç işlemesine göz yumulan vatandaş, ömür boyu devlete hesap soramaz hale gelir. Çünkü kendisi de suç işlemiştir.” dedi.
Aktaş, Esenler”de yaşayanların, gecekonduları bir dayanışma halinde, birlikte yaptığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Gündüz işe gitmiş, akşamları ve hafta sonları çalışmışlar. İlçenin yerlileri mübadiller de Anadolu göçmenlerini, yurtlarını terk edip gelme tecrübesinin olgunluğuyla karşılamış. Orada, evini kendi elleriyle yapan, ustayı “Ev benim, temeli sağlam olsun.” diye uyaran kadınlar tanıdım. Belediyenin öylece getirip yola bıraktığı su borularını yerleştirmek için kanal kazan kadınlarla tanıştım. Yürüyerek gittikleri komşu semtlerdeki okullarda çamurlu pantolonlarıyla alay edilmesin diye, yollarda rastladıkları çeşmelerin buz gibi sularında paçalarını temizlemeye çalışmış, bu gidip gelmelerle baş edemeyip okulu bırakmış yaşlı adamlarla konuştum. Esenler, 15 yaşında okumak için evden kaçıp işçilik hayatının ağır merhalelerinden geçip iş kadını, iş adamı konumu kazanan erkekler ve kadınlara kucağını açmış bir semt. Sular akmamış, çöpler dağ gibi yığılmış, çamur, çevredeki okullara giden çocukları canından bezdirmiş. İnsanlar el birliğiyle sorunlarını çözümlemeye çalışmış. Belediyeli dönemlerde, yıllar akıp giderken karşımıza bambaşka bir manzara çıkıyor: Hizmet almaya alışkın halk, her işi belediyeden bekler hale geliyor. Semti için çaba gösteren, sorumluluk alan şehirli bilincine sahip ilçeliler azınlıkta kalıyor.”
“Anadolu şehirlerinin geri göçle nüfus kazanması için acil planlama yapılmalı”
Yaşanan göçlerin temel sebebinin şehirler arasındaki farktan kaynaklandığının altını çizen Aktaş, “İstanbul”un şartları Anadolu”ya götürülmediği için Anadolu İstanbul”a geliyor. Her yer İstanbullaştırılıyor, dahası bir metropol parçası olmaya zorlanıyor. Böylelikle hasıl olan vahşi yığılma hem Anadolu”ya hem de İstanbul”a yapılan bir haksızlık. Ne Anadolu şehirleri kıymetsiz, ne İstanbul, sonsuzca taşıma kapasitesine sahip. İstanbul”a yönelik yığılma, İstanbul halkının da enerjisini tüketiyor. Bu gidişat ise işsizlik ve gizli işsizliğe yol açıyor. İrili ufaklı bütün sektörlerin İstanbul”da toplanmasının mantıklı bir yanı yok. Anadolu şehirlerinin boşalmaması, dahası geri göçle nüfus kazanması için acilen planlamalar yapılmalı.” diye konuştu.
Aktaş, Esenler”in tarihi derinliğini temsil eden unsurların ilçede yeterince bulunmadığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
“1950”lerin başında mübadil kökenli, dul bir kadın olan Emine Sunal, iki katlı evini erkek pantolonu giyen kızlarıyla inşa etmişti. O ahşap evi son dönemlerinde gidip gördüm. Ne yazık ki müze yapılacak yerde, arsası istimlak edildiği için yıkıldı. Maziye bu kadar az kıymet veriyoruz. Mazi tahripkarlığı, yüksek modernizmin alameti farikasıydı. “Yüksek modernizm”in sembol ismi La Corbusier bile yeni bir İstanbul planı için davet edildiğinde, bu daveti şehrin kadim dokusunun korunması konusundaki hassasiyet nedeniyle kabul etmemişti. Yazı hayatımın başladığı 1990″larda mütedeyyin ve muhafazakar kesimler, keskin betonlaşma eleştirileri yapardı. Oturmuş dokuların barındırdığı hatıralar artık kimsenin umurunda değil. Oysa köklü bir mazisi olan yerleşimlerde yapılacak önemli değişiklikler, hatıra alanları korunacak şekilde gerçekleştirilmeli. Bu yapılmadığı takdirde bütün semtler birbirine benziyor. Değerler eğitimi dersliklerde değil hayatın akışında verilir. Kendi tecrübeleri ve birikimlerine karşı bu denli tahripkar davrananların, evlatlarına vefa, sadakat ve komşuluk gibi değer ve kavramları öğretmesi hiç kolay değil. Küreselleşmenin şiarları tüketim, güvenlik, yenilikti. Ne yazık ki oturmuş dokular, beton kulelerin gölgesinde solmaya başladı. İnsanlar türdeşleriyle yüksek duvarların arkasına çekiliyor. Toplumsal sağırlık, duvarların bu tarafında kalanları birer tehdit olarak gösteriyor.”
Esenler”deki çalışmanın 7 yıl sürdüğünü söyleyen Aktaş, bu süreçte farklı deneyimlere sahip insanlarla temas ettiğini sözlerine ekledi.
Aktaş, insanın varlığının biricik olduğuna ve buna karşı gösterilecek ihtiramın önemine dikkati çekerek, “İnsan haysiyetinin korunmasına yönelik bir sorumluluk hissi taşımadığınızda, ondaki mevcut cevherleri de fark edemezsiniz. Kendi varlığına gerçek bir değer vermek de ötekine yönelik bir anlama, dinleme çabası, bir kavrayışı geliştiriyor. Sokaktaki kalabalığa karışmak, ayak bastığımız mekanlarda insanlarla bağ kurmaya çalışmak, kısacası selam hitabının hakkını gözetmek, metropol uğultusu içinde sorunlarımıza şifa olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Sıradan insanların mucizelerine inanmasaydım, birçok konuda umudumu yitirirdim”
Bölgenin mübadiller, Balkan muhacirleri, Anadolu göçmenleri, Romanlar ve Suriyeli sığınmacılardan oluşan bir nüfusa sahip olduğunu ve bu durumun güçlü bir devinime yol açtığını kaydeden Aktaş, şunları söyledi:
“Beni bu çalışmaya çeken ilk sebeplerden biri devinimin sergilediği ilham verici olay ve durumlardı. Şüphesiz göç ve yerleşme, bir peri masalı havasında okunacak ışıltılı bir süreç değil. İnsanlar, belde zamanlarında ev yaparken de ev ararken de itilip kakıldı, merkeze özgü hizmetlerin dışında tutuldu. Su kuyruklarında beklediler kış günlerinde. Kendilerini evlerinde hissetmek için ellerinde avuçlarında olanı bir araya getirerek yaptırdıkları camiler bazen mimarisi bazen ismi nedeniyle hor görüldü, engellerle karşılandı. İmece ruhuyla, komşu dayanışmasıyla zorlukları aştılar. Yıllar akıp giderken hikayeleri bambaşka bir yön kazandı. Sonraki kuşaklar, hizmete alışkın kentli tavrı içinde ne yazık ki. Oysa kentler giderek daha çok bakım ve özen istiyor.”
Cihan Aktaş, taşralıların şehri tanınmaz hale getirdiğini düşünen kentlilerin, taşralıların kentleşmesi yönünde de en küçük bir sorumluluk almadığını dile getirdi.
Bu tavrın şehirli olmanın önündeki engellerin başında geldiğini sözlerine ekleyen Aktaş, “İşte, böyle şehirli de medeni de olunmuyor. Fakat giderek yerleşen göçmenlerin çocukları da benzeri bir sorumsuzluk sergiliyor. Bu da sivil hayatın can çekiştiği izlenimine yol açıyor. Her şey devletten beklenemez. Esasında devleti eksik hizmetler konusunda yönlendiren de kamunun bilinçli talepleridir. Daha fazla iletişime ve açık yürekli, süreklilik arz eden muhasebelere ihtiyacımız var. Farklıklarımız olsa da bu ülke hepimizin, şehirler de öyle.” dedi.
Yaptığı çalışmanın kendisi için önemli dersler taşıdığına da işaret eden Aktaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sıradan insanların mucizelerine inanmasaydım, birçok konuda umudumu yitirirdim. Bu, sanat ve edebiyatın sağladığı umut için de öyle. Bazen hayat sanatlaşır veya hayat öne çıktığında sanat geri çekilir. Esenler dersleri: Eşi işsiz kalınca, kayınpederinden öğrendiği bıçakçılık işiyle evi geçindirmeyi bir çare bilen Ebru Altın”ı, Fatih Mahallesi”nde yaşadığı apartmandaki komşuları teras çatıda atölye açması için teşvik etti. Kendi halinde genç bir ev kadını, kızının elinden tutarak, çantasındaki bıçakları satmak için dolaştığı sokaklarda anlayış buldu, destek gördü. Nene Hatun Mahallesi sakini Mehmet Ali Kazan, dar gelirli bir emekli olduğu halde 100 metrekarelik dükkanını hasta kedi ve köpeklerin bakımına tahsis etti. İnsanlık ölmüş müdür gerçekten? Esenler, pek çok ilçemizde de olduğu şekilde, benzeri sayısız hikaye barındırıyor. Esenler ötekileştirme konusunda olumlu tecrübeler edinmesini sağlayan bir nüfus çeşitliliğine sahip. Kaynaşma, komşuluğun tesisi, iyi geçimi getiriyor. Yalıtım ise şüpheleri besleyip huzursuzluğa kapı açıyor.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Antalya”da kapanan köy okulu bakır müzesine dönüştürüldü
Akseki ilçesinde Toros Dağları”nın yamacına kurulu Kuyucak Mahallesi”ndeki ilkokul, ailelerin turizme ilgi duyup şehre göç etmesiyle öğrenci bulamaması nedeniyle kapatıldı.
Kaderine terk edilen okul binası yıllarca atıl bir şekilde bekledi. Bu sırada emekli olduktan sonra köyüne dönen 62 yaşındaki Taylan Özer, baba ocağındaki bakır eşyaları evinin bodrum katında sergilemeye başladı.
Köylerini turizme kazandırmak ve köyden şehre göçü engellemek isteyen mahalle muhtarı Şeref Erdoğan ve Kuyucak Yardımlaşma Derneği Başkanı Muzaffer Yüzyıl, Özer”in bakır koleksiyonunu kişisel müzeye çevirmek için kolları sıvadı.
Atıl durumdaki okul binası temizlenip, düzenlendikten sonra müzeye çevrildi.
Özer”e ait bakır eşyaların yanı sıra mahalle sakinleri de evlerindeki eski bakır eşyaları müzeye bağışladı.
Yaklaşık 3 yıl önce açılışı yapılan Kuyucak Köyü Bakır Eşyalar Etnografya Müzesi”nde sergilenen 1500 parça bakır tabak, tencere, ibrik, kazan, tas, tepsi, sürahi, güğüm ve eski tarım aleti, ziyaretçileri geçmişe yolculuğa çıkartıyor.
Müze kurucularından Taylan Özer, AA muhabirine, çocukluk yıllarının köyde geçtiğini ancak iş nedeniyle yıllarca Manavgat”ta çalıştığını söyledi.
Emekli olduktan sonra doğduğu topraklara geri döndüğünü anlatan Özer, “Atalarıma ait tarihi eşyaları saklayıp sergilemeye başladım. Müze fikri ortaya çıktı. Köylülerle el ele vererek müzeyi oluşturduk. Her geçen gün yeni bağışlarla müze envanteri genişliyor.” dedi.
Müzenin tanınırlığının her geçen gün arttığını belirten Özer, “Türkiye”nin her yerinden ziyaretçiler müzeyi görmeye geliyor. Küçük bir mahallede böyle bir müzenin olmasının şaşkınlığını yaşıyorlar. Yöre halkının kültürel bir zenginliğe sahip çıktığını görenler mutlu oluyor.” diye konuştu.
Müzeyi gezen 8 yaşındaki Duru Polat da müzedeki bakır eşyaları çok beğendiğini ifade etti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Trabzonsporlu taraftar, Kadıköy Boğa Heykeli”nde atkı açıp bağırdı
Süper Lig devlerinde Fenerbahçe ve Trabzonspor arasındaki rekabet devam ediyor. Trabzonsporlu bir taraftar, Kadıköy”ün en önemli simgelerinden biri olan Kadıköy Boğa Heykeli”nin üzerine çıkarak, alanın en yoğun olduğu saatlerde Trabzonspor atkısı açtı. “2010-2011 Şampiyonu Trabzonspor” diye bağıran taraftara çevredekilerden de tepki geldi.
Source: Alper Kızıltepe
Tarihi çarşının maskotu Rafa
Süleymapaşa daki tarihi çarşının esnafı, 10 gün önce dükkanlarının önüne gelmeye başlayan saksağanı beslemeye başladı. Bir süre sonra iş yerlerinin içine giren saksağan, esnafın elinden beslenmeye alıştı. habericionecikanlar#100#left# Çarşıda bıçakçılık yapan Murat Bıçakçı, dükkanına gelen saksağan ile dostluk kurduklarını söyledi. Saksağanın korkusuzca dükkanına girdiğini belirten Bıçakçı, İçeriye girdi, karnını doyurup suyunu verdik. Bir haftadır beraberiz onunla, aramızda bir yakınlık oluştu. Sürekli gidip geliyor, dışarıda geziyor. Daha sonra karnı acıktığında geliyor dedi. Bıçakçı, insanlara yakınlığı nedeniyle görenlerin saksağana hayran kaldığını dile getirdi. KAPI KAPALIYSA CAMI TIKLATIYOR Saksağanın geldiğini cama vurmasından anladığını ifade eden Bıçakçı, Havalar soğuk ve dükkanın kapısı kapalıysa geldiği zaman kendisini belli ediyor. Camı tıklatıyor. Kapıyı açıyoruz ve içeriye giriyor. Görenlerin tepkisi çok güzel. Bir saksağanın insana alışmasını herkes hayretle karşılıyor. Zor olacak bir şey ama bir dostluğumuz onunla oluştu diye konuştu. Zaman zaman saksağanla birlikte gezdiklerini aktaran Bıçakçı, şunları kaydetti: Omzumda gezmeye başladı. Bıçakçılık yapıyoruz. Bıçak bilerken omzuma geliyor. Bu dostluğumuzu 10 güne kadar daha da ilerleteceğiz herhalde. Çocuklar muhabbet kuşlarına alışmış, ilk gördüklerinde biraz çekiniyorlar ama ondan sonra hemen alışmaya başlıyorlar. BİZE YENİ YIL SÜRPRİZİ GİBİ GELDİ Esnaf Hakkı Işıksal da Rafa nın esnafın maskotu haline geldiğini ifade etti. Saksağan Rafa nın, sosyal medyada da adını duyurduğunu ifade eden Işıksal, Bu güzel kuşumuz buralara alıştı. Sanki evde beslenip doğaya salınmış gibi bir hali var. Bir sabah baktık buralarda geziyor. Dükkanlar açık içerilere girip, çıkıyor. Murat la güzel bir dostluk kurdular. Buranın sembolü oldu. Bize yeni yıl sürprizi gibi geldi. İnşallah uğurlu gelir ve bize şans getirir. Çok tatlı ve insancıl. Korkmuyor ve herkesin yanına gidiyor. Sosyal medyada görenler sırf onu seyretmeye ve arkadaşımızla olan ilişkisini izlemeye geliyorlar ifadelerini kullandı.
Source: Habertürk
Güvenlik görevlisi aracını “yayla” gibi süsledi
Tonya Devlet Hastanesi nde 12 yıldır güvenlik görevlisi olarak çalışan Ali Yavuz İnce, yayla, çiçek ve süs tutkusunu hayatının her alanına yansıtıyor. Yayla güzelliklerinden ilham alan İnce, çiçek tutkusunu yapay çiçeklerle süslediği otomobilinde yaşatıyor. Otomobilini, Karadeniz yöresine ait Keşan örtüleri, bel kuşakları, çiçekler ve renkli kurdelelerle süsleyen İnce, evinde ise antika bakraçlar ve tepsileri sergiliyor. Gündelik yaşamında sadeliğe yer vermeyen İnce nin çiçeklerle dolu renkli aracının yanı sıra yöresel süslü motiflerle donattığı evi ilgi odağı oluyor. İnce, kendi emeğiyle süslediği aracını evlendiğinde ise eşine hediye etmeyi planlıyor. EŞİME ARMAĞAN EDECEĞİM Çiçekleri çok sevdiğini anlatan İnce, Sade şeyleri değil, çiçek ve gülleri sevdiğim için evimi ve arabamı çiçeklerle donattım. Yayla güzelliklerini arabama ve evime taşıdım; bu benim hayalimdi. Hayalimi gerçekleştirdim.Çok memnunum. Kadınlar çok değerli. Evlenmeyi düşünüyorum, hayırlı birini bulursam arabamı, eşime armağan edeceğim. Ben de başka araba alacağım dedi. BU ARAÇ ÇOK ZAMANIMI ALDI Aracı süslemesinin çok zamanını aldığını söyleyen Ali Yavuz İnce, Bu bir takıntı değil, çiçekleri ve süsü çok seviyorum. Arabanın içinde bel kuşakları, güller, fotoğraflarım ve renkli kurdeleler var. Hayatımda ilk kez fotoğraf çekilip, çerçeveletilip koltuğa koydum. Bu araç çok zamanımı aldı, çok uğraştım. Gece gündüz kendim süslendim. Çevredekiler Benim arabamı da yap, seninki çok güzel oldu diyor. Herkes tarafından beğenildi. Başka bir araç alırsam da yine aynı süslemeleri ona da yapacağım diye konuştu. GÖRDÜĞÜMDE ÇOK ŞAŞIRMIŞTIM Daha önce böyle bir araca rastlamadığını belirten Temel Karabulut da Arabayı güzel buluyoruz. O da süslemeyi çok seviyor. Süsler biraz fazla ama kendi öyle beğeniyor. Böyle süsleme yapana hiç rastlamadık. Çok ilginç, gördüğümde çok şaşırmıştım dedi.
Source: Habertürk
İBB”den 1 TL”ye tesis hizmeti!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, emekli ve 65 yaş üstü vatandaşlardan belediyeye ait spor tesislerini kullanmasına karşın 1 TL alacak. Hareketli yaşamı teşvik etmek amacıyla yapılan uygulama İBB bünyesindeki 71 tesiste geçerli olacak. Peki, nasıl kayıt yaptırılır ve hangi tesisler var? İşte, detaylar…EMEKLİLER VE 65 YAŞ ÜZERİ İSTANBULLULAR HİZMETTEN YARARLANABİLECEK Spor İstanbul tesislerinde, emekliler ve 65 yaş üstü vatandaşlar her gün 06:30-15:30 saatleri arasında yalnızca 1 TL ücret ödeyerek yüzme ve fitness hizmetlerinden yararlanabilecek. Bu kapsamda yüzme için 12 kontörlük paket 12 TL ye, fitness içinse 18 kontörlük paket 18 TL ye satın alınabilecek.NASIL KAYIT YAPTIRILIR? – Vatandaşlar, e-Devlet üzerinden barkodlu emeklilik belgesi alarak https://online.spor.istanbul web adresinden üyelik oluşturabilecek. – 60 yaş üstü bireyler ise doğrudan tesislere giderek başvuru yapabilecek. – Üyelik işlemleri tamamlandıktan sonra ek bir belge getirilmesine gerek kalmayacak.1 TL YE YÜZME VE FİTNESS HİZMETİ VEREN İBB TESİSLERİ Fıtness Hizmeti Sunan İbb Tesisleri 75. Yıl Yüzme Havuzu Arnavutköy (Boğazköy) Spor Tesisi Avcılar Spor Kompleksi Bahçelievler Spor Kompleksi Bayrampaşa Spor Kompleksi Beylikdüzü Beykent Spor Eğitim Merkezi Beyoğlu Spor Tesisi Büyükçekmece Mimaroba Spor Eğitim Merkezi Cemal Kamacı Spor Kompleksi Çekmeköy Spor Kompleksi Fatih Spor Kompleksi Gaziosmanpaşa Spor Kompleksi Güngören Spor Eğitim Merkezi Hakkı Başar Spor Kompleksi Haldun Alagaş Spor Kompleksi Haliç Su Sporları Merkezi Halkalı Yüzme Havuzu Hamza Yerlikaya Spor Kompleksi Hidayet Türkoğlu Spor Tesisi Kartal Atalar Spor Eğitim Merkezi Kartal Hasan Doğan Spor Kompleksi Kartal Yakacık Spor Eğitim Merkezi Maltepe Sahil Spor Tesisi Mehdi Sancak Spor Tesisi Metin Oktay Spor Tesisi Otogar Spor Eğitim Merkezi Pendik Çamlık Spor Tesisi Pendik Kurtköy Spor Kompleksi Sefaköy Yüzme Havuzu Silivri Müjdat Gürsu Spor Tesisi Silivrikapı Buz Pisti Ve Spor TesisiSultanbeyli 100, Yıl Spor Kompleksi Sultanbeyli Mehmet Akif Spor Eğitim Merkezi Şile Spor Kompleksi Taha Akgül Spor Kompleksi Tevfik Aydeniz Spor Tesisi Tuzla Kafkale Spor Kompleksi Ümraniye Çakmak Kapalı Yüzme Havuzu Yeşilpınar Yüzme Havuzu Yüzme Hizmeti Sunan İbb Tesisleri 75. Yıl Yüzme Havuzu Arnavutköy (Boğazköy) Spor Tesisi Avcılar Spor Kompleksi Bahçelievler Spor Kompleksi Bayrampaşa Spor Kompleksi Beykoz Spor Tesisi Beyoğlu Yüzme Havuzu Cemal Kamacı Spor Kompleksi Çekmeköy Spor Kompleksi Esenler Spor Kompleksi Fatih Spor Kompleksi Gaziosmanpaşa Spor Kompleksi Halkalı Yüzme Havuzu Hamza Yerlikaya Spor Kompleksi Hidayet Türkoğlu Spor Tesisi Kartal Hasan Doğan Spor Kompleksi Pendik Kurtköy Spor Kompleksi Sefaköy Yüzme Havuzu Şile Spor Kompleksi Taha Akgül Spor Kompleksi Tuzla Kafkale Spor Kompleksi Ümraniye Çakmak Kapalı Yüzme Havuzu Yenidoğan Yüzme Havuzu Yeşilpınar Yüzme Havuzu
Source: Habertürk
Asya ve Pasifik”te 2025 gündemini seçimler belirleyecek
Asya, Pasifik ve Uzak Doğu ülkelerinde 2025″in, liderlik ve genel seçimlerin etkisinde geçmesi bekleniyor.
Japonya, Avustralya, Filipinler ve Singapur”daki genel ve yerel seçimler 2025″in gündemleri arasında yer alıyor
İkinci Dünya Savaşı”nın sona ermesinin 80. yıl dönümü ve Vietnam Savaşı”nın bitişinin 50. yıl dönümünde hayatını kaybedenler birçok ülkede anılacak.
Expo 2025, Japonya”nın güneybatısındaki yapay Yumeşima Adası”nda “Hayatlarımız için geleceğin toplumunu tasarla” mottosuyla gerçekleşecek.
G7 Zirvesi Kanada”da, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) Zirvesi Malezya”da, G20 Zirvesi ise ilk kez Afrika kıtasında düzenlenecek.
ABD, Avustralya, Hindistan ve Japonya”nın yer aldığı ve Çin”e karşı gayriresmi stratejik forum olarak bilinen Dörtlü Güvenlik Diyaloğu (QUAD) 2025 Zirvesi”ni, yılın ikinci yarısında Hindistan”da düzenleyecek.
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin”in kurucuları arasında yer aldığı 9 üyeli “BRICS” Zirvesi için liderler yıl içinde Brezilya”da buluşacak.
AA muhabiri, bu yılın Asya, Pasifik ve Uzak Doğu ülkelerinde öne çıkan ve sıcak gündem maddelerini derledi.
ASEAN Dönem Başkanlığını 1 Ocak”ta Malezya devralacak. Birliğin gündeminde, Güney Çin Denizi anlaşmazlıkları ile askeri rejimin yönettiği Myanmar”ın siyasi geleceği yer alıyor. Malezya”nın liderliğinde birlik ve dayanışmasını güçlendirmeyi hedefleyecek ASEAN”ın Liderler Zirvesi ekimde düzenlenecek.
Küresel bazda en büyük tüketici elektroniği etkinliği “CES 2025” Nvidia, Panasonic, Hisense, Samsung dahil çok sayıda üretici ve geliştiricinin katılımıyla 7-10 Ocak”ta ABD”nin Las Vegas kentinde başlayacak. Etkinlikte, yapay zeka ve sanal gerçeklik ürünleri öne çıkacak.
Performans ve satış sonrası parçaların sergilendiği yıllık ünlü modifiye otomobil fuarı “Tokyo Auto Salon”, 10-12 Ocak”ta Japonya”nın başkenti Tokyo”nun doğusundaki Makuhari Messe fuar alanında otomobil severlere açılacak.
Pasifik Deprem Kuşağı”nda yer alan Japonya”da, son 50 yıl içinde yaşanan en yıkıcı deprem olarak kayıtlara geçen Kobe Depremi”nin (Büyük Hanşin Depremi) 30. yıl dönümünde, hayatını kaybeden 6 bin 400″ü aşkın kişi 17 Ocak”ta anılacak.
Hindistan”ın önde gelen otomobil fuarı “Auto Expo 2025”, 17-22 Ocak”ta başkent Yeni Delhi”de düzenlenecek. Suzuki, Hyundai, Tata dahil büyük otomobil üreticileri yeni modellerini sergileyecek. Hindistan, dünyanın en büyük 3. otomobil pazarı kabul ediliyor.
ABD”nin başkenti Washington”da 20 Ocak”ta düzenlenecek törende Donald Trump, ülkenin 47. Başkanı olarak yemin edecek. Törene, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de davet edildi.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) yıllık toplantısı İsviçre”nin Davos kasabasında 20-24 Ocak”ta düzenlenecek. Hükümet, iş dünyası, uluslararası örgütler, sivil toplum ve akademiden 2 bin 500″den fazla temsilciyi buluşturacak forumda acil küresel sorunlar ele alınacak.
Endonezya, ülke çapında yaklaşık 400 bin okulda 80 milyona yakın öğrenciye ücretsiz öğle yemeği ve süt tedariki programı başlatacak. Ekim 2024″te göreve gelen 8. Devlet Başkanı Prabowo Subianto”nun seçim vaatleri arasında yer alan program, yetersiz beslenme azaltmayı hedefliyor.
Singapur, tutarsız vergilendirmeyle mücadele amacıyla çok uluslu şirketler için “yerel ek vergi” programını başlatıyor. Şirketlerin minimum yüzde 15 vergiyle karşı karşıya kalacağı yeni programın, “uygun vergi oranlarıyla” tanınan Singapur”un “bölgesel yatırım üssü” cazibesinin tehdit edebileceği tartışılıyor.
1 Şubat, Myanmar”da ordunun iktidarı ele geçirmesi ve seçimle başa gelen Aung San Suu Çii”nin tutuklanmasının 4. yıl dönümü. Askeri yönetime karşı çıkan direniş grupları 2024″te ülke içinde stratejik toprak kazanımları elde ederken, yeni yılda ülke yönetiminin akıbeti merak ediliyor.
Müzik dünyasının “Oscar”ı olarak bilinen 67. Grammy Ödülleri, 2 Şubat”ta ABD”nin batısındaki Los Angeles kentinde sahiplerini bulacak.
Fransa”nın başkenti Paris, 10-11 Şubat”ta devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getirmesi beklenen “Yapay Zeka Eylem Zirvesi”ne” ev sahipliği yapacak.
Almanya”nın Münih kentinde 14-16 Şubat”ta düzenlenecek yıllık Münih Güvenlik Konferansı”na (MSC) Asya, Avrupa ve Afrika bölgesi ülkelerden hükümet ve iş dünyası temsilcileri iştirak edecek.
Geçit törenleri ve açık hava performanslarıyla ünlü, dünyanın en büyük karnavallarından Rio Karnavalı, Brezilya”nın Rio de Janeiro kentinde 28 Şubat-8 Mart”ta düzenlenecek.
Sri Lanka Devlet Başkanlığını Eylül 2024″te üstlenen Anura Kumara Dissanayake, hükümetinin ilk ulusal bütçesini şubat içinde sunacak. 2022″de iflasını ilan eden ve bölgenin kırılgan ekonomileri arasında gösterilen Sri Lanka, Uluslararası Para Fonundan (IMF) dört yıllığına 3 milyar dolarlık bir kurtarma paketi kabul etmişti.
Samsung Electronics Başkanı Lee Jae-yong, hisse senedi fiyat manipülasyonu ve muhasebe dolandırıcılığı gerekçesiyle olası hapis cezasıyla karşı karşıya. Seul Yüksek Mahkemesinde mahkum olması halinde Lee, Anayasa Mahkemesine başvuru hakkına sahip. Güney Kore ekonomisinde “kilit rolleriyle” tanınan iş dünyasının ileri gelenleri, sert yasal cezalardan kaçınma ve Devlet Başkanlığı affı elde etme geçmişiyle tanınıyor.
Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisince 1929″dan bu yana verilen ünlü “Oscar Ödülleri”, 2 Mart”ta ABD”nin California eyaletinde sahiplerini bulacak.
Küresel iletişim teknolojileri sektöründe en büyük sanayi fuarı kabul edilen “Dünya Mobil Kongresi”, 3-6 Mart”ta İspanya”nın Barselona kentinde toplanıyor. Üretken yapay zekanın öne çıkacağı kongrede mobil çip, telekom, bağlantılı otomobiller, bulut ve altyapı teknolojileri ile yeni bilgisayar ve akıllı telefon modelleri tanıtılacak.
Çin”de yıllık Ulusal Halk Kongresi 5 Mart”ta başkent Pekin”de toplanacak. Kongre marjında 2025 ulusal bütçesinin kesinleştirilmesi ve Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) dahil ekonomik hedefleri ile yılın sosyoekonomik önceliklerinin belirlenmesi hedefleniyor. Yaklaşık 3 bin milletvekillinin haftalık oturumun son gününde yasa tasarılarını geçirmesi bekleniyor.
Modern Çin”in kurucu lideri olarak görülen ve 20. yüzyılın ilk çeyreğinde siyasi faaliyette bulunan ve 1912″de Çin Cumhuriyeti”ni kuran devlet adamı ve devrimci Sun Yat-Sen”in ölümünün 100. yılı münasebetiyle 12 Mart”ta anma töreni düzenlenmesi bekleniyor.
Formula 1 yarışlarının Asya-Pasifik bölgesi kapsamlı takvimi açıklandı. Buna göre 14-16 Mart”ta Avustralya”da Melbourne, 21-23 Mart”ta Çin”de Şanghay, 4-6 Nisan”da Japonya”da Suzuka ile sonbahar dönemine denk gelen 3-5 Ekim”de Singapur yarışa ev sahipliği yapacak.
Dünyanın en değerli şirketleri arasında gösterilen California merkezli çip üreticisi Nvidia ev sahipliğinde San Jose kentinde, 17-21 Mart”ta “GPU Teknoloji Konferansı” düzenlenecek. 2024″teki konferansa sektör temsilcisi 20 bine yakın kişi katılmıştı.
“Asya İçin Boao Forumu” (BFA) yıllık konferansı, 25-28 Mart”ta Çin”in Haynan eyaletinde düzenlenecek. Asya ve Avrupa ülkelerden hükümet ve iş dünyası temsilcilerinin foruma katılması bekleniyor.
EXPO 2025, Japonya”nın Osaka kentinin kıyısındaki yapay Yumeşima Adası”nda “Hayatlarımız için geleceğin toplumunu tasarla” mottosuyla 13 Nisan-13 Ekim”de düzenlenecek. 160″tan fazla ülke ve bölgenin teknolojileri ile iş fikirlerinin sergileneceği pavilyonlara deniz aşırı 3,5 milyon, toplamda 28 milyon kişinin katılması bekleniyor. Bazı ülkelerin, yükselen inşaat maliyetleri nedeniyle, fuardan çekilme kararı alabileceği ve bu sürecin küresel etkinliğe gölge düşürebileceği ifade ediliyor.
18 Nisan, Endonezya”nın ev sahipliğinde 1955″te düzenlenen ve ilk büyük ölçekli Afro-Asya Konferansı kabul edilen Bandung Konferansının 70. yıl dönümü. Endonezya”nın olası bir zirve düzenleyebileceği bildiriliyor.
Dünya otomotiv endüstrisinin en eski fuarlarından kabul edilen New York Uluslararası Otomobil Fuarı, 18-27 Nisan”da düzenlenecek. Sektör lideri üretici firmalar, lansman otomobillerini vitrine çıkaracak.
Dünyanın en büyük otomotiv pazarlarından Çin, iki otomobil fuarına ev sahipliği yapacak. “Şanghay Otomobil Fuarı 2025”, 23 Nisan-2 Mayıs”ta “Pekin Otomobil Fuarı 2025” 25 Nisan-4 Mayıs”ta düzenlenecek.
Güneydoğu Asya ülkesi Vietnam”da 30 Nisan, “Kurtuluş ve Yeniden Birleşme Günü” olarak kutlanıyor. Vietnam”da, Kasım 1955-Nisan 1975 döneminde 19,5 yıl süren, asker ve sivil dahil ölü sayısının 1,3 milyon olarak tahmin edildiği Vietnam Savaşı”nın sona ermesinin 50. yıl dönümü için anma töreni düzenlenecek.
Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Dönem Başkanı Güney Kore, APEC üyesi ülkelerin Ticaret Bakanlarını 15-16 Mayıs”ta bir araya getirecek. APEC Enerji Bakanlarının ağustosta, Maliye Bakanlarının ekimde toplanması planlanıyor.
Filipinler”de Senato, Temsilciler Meclisi ile belediye meclisleri dahil yerel ve ulusal düzeyde 18 bini aşkın sandalye için 12 Mayıs”ta ara seçimler düzenlenecek.
Okyanusya ülkesi Avustralya, mayıs ortasına kadar federal seçimler için sandık başına gidecek. Artan konut fiyatları dahil yaşam maliyetlerinin seçim sonucuna etki etmesi bekleniyor.
Diplomasi zirvelerinden “Shangri La Diyaloğu”nun (SLD) 30 Mayıs-1 Haziran”da Singapur”da düzenlenmesi bekleniyor. İngiltere merkezli “International Institute for Strategic Studies” düşünce kuruluşuna ait zirveye, ABD ve Avrupa”dan savunma bakanları dahil bürokrasi ve sektör liderleri katılacak.
Birleşmiş Milletler (BM) ev sahipliğinde 2-4 Haziran”da, New York”ta “Filistin Sorununun Barışçıl Çözümü ve İki Devletli Çözüm için Üst Düzey Uluslararası Konferansı” düzenlenecek.
BM Okyanus Konferansı (UNOC3) 9-13 Haziran”da, Fransa ve Kosta Rika”nın ev sahipliğinde, “sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını korumak” mottosuyla Fransa”nın Nice kentinde düzenlenecek.
G7 Liderler Zirvesi, Dönem Başkanı Kanada”nın ev sahipliğinde Alberta eyaletinin Kananaskis bölgesinde, 15-17 Haziran”da yapılacak. Zirveye, Güney Kore, Avustralya ve Hindistan liderlerinin de katılması bekleniyor.
Dünyanın önde gelen ekonomi forumları arasında gösterilen ve “Rusya”nın Davos’u” olarak bilinen “St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) 18-21 Haziran”da düzenlenecek. Foruma geçen yıl 130 ülkeden üst düzey hükümet ve şirket yetkilileri katılmıştı.
Doğu Asya”nın kıyı komşuları Güney Kore ve Japonya, ikili diplomatik ilişkilerin kurulmasını sağlayan “1965 Japonya ve Kore Cumhuriyeti Temel İlişkiler Antlaşması” imzalanmasının 60. yıl dönümünü 22 Haziran”da kutlayacak.
Hollanda”nın Lahey kenti, 24-26 Haziran”da NATO Liderler Zirvesi”ne ev sahipliği yapacak. Avrupa-Atlantik askeri ittifakının yeni dönemde Asya-Pasifik”i dikkate alan daha kapsamlı bir yaklaşıma yönelebileceği belirtiliyor.
Çokuluslu kredi kuruluşu Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB), 10. yıllık toplantısını Çin”in başkenti Pekin”de haziranda düzenleyecek. AIIB, gelişen ülkelerdeki altyapı projelerinin finanse etmesiyle bilinen Çin”in “yurt dışında nüfuzunun artırılmasında” önemli görülüyor. AIIB, “Dünya Bankası” dahil Batı destekli kredi kuruluşlarına alternatif olarak tanımlanıyor.
ASEAN üyesi ülkelerin Dışişleri Bakanları, Dönem Başkanı Malezya”nın ev sahipliğinde 8-11 Temmuz”da, başkent Kuala Lumpur”da bir araya gelecek.
Pekin, 8-11 Temmuz”da “Dünya Yüksek Hızlı Tren Konferansı”na (UIC High Speed 2025) ev sahipliği yapacak. Konferansta, yeni demir yolu teknolojilerinin sergilenmesi ile uluslararası işbirliklerinin teşvik edilmesi bekleniyor.
Rusya”nın askeri saldırılarını sürdürdüğü Ukrayna”nın yeniden yapılanmasına yönelik uluslararası çabaların eşgüdümü amacıyla “Ukrayna”nın Yeniden İnşası Konferansı” (URC2025) İtalya”nın başkenti Roma”da, 10-11 Temmuz”da düzenlenecek.
G20 ülkelerinin Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları, 17-18 Temmuz”da Dönem Başkanı Güney Afrika”nın doğu kıyısındaki KwaZulu-Natal bölgesinde toplanacak.
Japonya”da Danışman Meclisi (Sangiin) seçimlerinin temmuzun son haftasına kadar düzenlenmesi planlanıyor. Ülkede, Ekim 2024″te Temsilciler Meclisinde çoğunluğu kaybeden iktidardaki Liberal Demokrat Parti (LDP) ile koalisyon ortağı Komeito”nun yeni seçim karnesi merak ediliyor.
Güneydoğu Asya ülkesi Endonezya, bağımsızlığa kavuşmasının 70. yıl dönümünü olan 17 Ağustos”ta anma törenleri düzenleyecek. Ülkede her yıl 17 Ağustos “Ulusal Devrim ve Kurtuluş Günü” olarak kutlanıyor.
Japonya hükümeti 20-22 Ağustos”ta başkent Tokyo”nun doğusundaki Yokohama kentinde, Afrika”dan birçok ülkenin katılımıyla “9. Tokyo Uluslararası Afrika Kalkınma Konferansı”na (TICAD) ev sahipliği yapacak. Konferansa, Afrika ülkelerinden hükümet yetkilileri ile iş dünyası temsilcilerinin katılması planlanıyor.
İnsanlık tarihinin en büyük felaketlerinden biri kabul edilen ve 60 ülkenin katıldığı İkinci Dünya Savaşı”nın sona ermesinin 80. yıl dönümü dolayısıyla ağustos ve eylül aylarında birçok ülkede hayatını kaybedenler için anma törenleri düzenlenecek.
Japon İmparatorluğu, Ağustos 1945″te Hiroşima ve Nagazaki”ye atılan yıkıcı atom bombalarının ardından 2 Eylül 1945″te resmen ABD”nin yer aldığı müttefik kuvvetlere teslim olmuştu. Eylül 1939-Eylül 1945″te meydana gelen savaşta yaklaşık 80 milyon kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
Rusya”nın doğusunda yer alan Vladivostok kentinde, 3-6 Eylül”de “Doğu Ekonomi Forumu” düzenlenecek. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dahil çok sayıda ülke liderinin foruma katılması bekleniyor.
Çip endüstrisinde dünya çapında üretici ve geliştiricileri bir araya getirecek “Semicon Taiwan” fuarı, 10-12 Eylül”de Tayvan”ın başkenti Taipei”de düzenlenecek. Dünyanın en büyük çip üreticileri Taiwan Semiconductor Manufacturing Co. (TSMC) ile Applied Materials ve Tokyo Electron da fuara katılacak.
Pasifik Adaları Forumu (PIF) Liderler Zirvesi, Güney Pasifik”teki Solomon Adaları”nın başkenti Honiara”da eylül içinde düzenlenecek. Zirvede, başta Okyanusya bölgesi olmak üzere hükümetler arası işbirliği fırsatları hedefleniyor. Çin”in nüfuzunu artırdığı bölgede, ABD, Avustralya ve Japonya”nın jeopolitik reaksiyonları yakından izleniyor.
Dünyanın önemli elektronik fuarlarından CEATEC 2025, Tokyo”nun doğusundaki Makuhari Messe fuar alanında 14-17 Ekim”de düzenlenecek. Sony, Panasonic dahil bilgi teknolojileri ve elektronik firmaları, fuar marjında son ürün ve hizmetlerini sergileyecek.
ASEAN Zirvesi, Dönem Başkanı Malezya”nın ev sahipliğinde 24-26 Ekim”de, başkent Kuala Lumpur”da düzenlenecek. Zirvede Güney Çin Denizi anlaşmazlıkları, Myanmar”daki iç savaş ile blok dayanışmasının güçlendirilmesi gündemde olacak.
Güney Kore 26 Ekim-1 Kasım”da 2025 APEC Liderler Zirvesi”ne ev sahipliği yapacak. Asya-Pasifik bölgesi ülkeleri arası küresel ticaret, tedarik zinciri ve iklim değişikliği konuları zirve gündeminde.
Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) üyesi ülkelerin liderleri, yıllık zirve için Tacikistan”ın başkenti Duşanbe”de ekim içinde bir araya gelecek.
BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30), 10-21 Kasım”da Brezilya”nın Belem bölgesinde düzenlenecek. Yaklaşık 200 ülkeden hükümet temsilcisini bir araya getirecek konferansta yeni iklim hedefleri müzakere edilecek.
Afrika, dünyanın en büyük ekonomilerinin liderlerinin müzakereler için buluşacağı, kıtanın ilk G20 Zirvesi”ne ev sahipliği yapacak. Zirve, 22-23 Kasım”da Güney Afrika”nın en kalabalık kenti Johannesburg”da düzenlenecek. G20, küresel ekonominin yaklaşık yüzde 85″ini ve dünya ticaretinin yüzde 75″ini temsil ediyor.
Singapur kasım sonunda genel seçim için sandık başına gidecek. İktidardaki Halkın Eylem Partisi (PAP) 2020 seçimlerinde oyların yüzde 61,3″ünü elde etmişti. Mayıs 2024″te Singapur Başbakanlığını üstlenen Lawrence Wong, bu görevdeki ilk siyasi sınavını verecek.
Güney Kore”nin güneyinde 29 Aralık 2024″te meydana gelen “Jeju Air 7C2216” kazasında hayatını kaybedenler için kazanın yıl dönümünde anma töreni düzenlenecek. 179 kişini öldüğü trajik olay, “son 6 yılın en ölümcül uçak kazası” olarak kayda geçmişti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Başkan Erdoğan”dan geçmiş olsun telefonu! Kaza geçiren Gök”e moral verdi
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Göktaş, Gök”ü tedavisinin devam ettiği Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesinde ziyaret ederek, sağlık durumu hakkında bilgi aldı.Göktaş, ziyarette telefonla aradığı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ı, Gök ile görüştürdü.Bakan Göktaş, “Hastanede AK Parti Ankara Gençlik kollarından kızımız Ayşenur”un yanındayım. Size selam vermek onun moralini yükseltecektir. Şu anda morali gayet yerinde.” diyerek, telefonu Gök”e uzattı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, telefon görüşmesinde, Gök”e nasıl olduğunu sorarak, “Ben de İstanbul”dayım, inşallah Ankara”ya döndüğümde senin ziyaretine geleceğim.” dedi. Gök”ün sağlık durumu ile yakından ilgilenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ailesine de selamlarını iletti.Ayşenur Gök de görüşmeden duyduğu mutluluğu ve heyecanı dile getirerek, sağlık durumu hakkında Erdoğan”a bilgi verdi. Fizik tedavi sürecinin devam ettiğini aktaran Gök, “Kendimi iyi hissediyorum. Çalışacağım, iyi olacağım Sayın Cumhurbaşkanı”m inşallah.” ifadelerini kullandı.Bakan Göktaş, ziyarete ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:”Geçirdiği kaza sonrası tedavisi devam eden Ankara İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcımız Ayşenur Gök kızımızı hastanede ziyaret ettim. Bu davanın her bir ferdiyle kendi evladı gibi ilgilenen Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Ayşenur ile telefonda görüşerek hem moral verdi hem de sağlık durumu hakkında bilgi aldı. Güzel kızımızın taburcu olmasını sabırsızlıkla bekliyoruz.”
Source: Www.star.com.tr