Diyanet vatandaştan kısa mesajla para istedi
130 milyar lira bütçesi olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Ramazan ayında SMS ile fitre parası istedi. Fitre kampanyasında bir SMS 180 lira olacak. “Ramazan ayında emekli ve asgari ücretliye fitre verilebilir” fetvası ile sefaleti gözler önüne seren Diyanet vatandaştan fitre parası isterken Gazze’de 250 bin kişiye iftar ve sahurda yemek dağıtacak. Yurt içinde ise 135 bin kişiye iftar verecek. Vatandaşlar ise, “Eve lazım olan camiye haramdır” diyerek Diyanet’e tepki gösterdiler.
450 MİLYONLUK YARDIM
Türkiye Diyanet Vakfı’nın 2025 yılı Ramazan yardım planlamalarına değinen Erbaş, “Yurt içi ve yurt dışında 2 milyon 500 bin ihtiyaç sahibine, gıda paketi, alışveriş yardım kartı ve bayramlık kıyafet desteği ile toplam 450 milyon liralık yardım yapılacak. Deprem bölgesindeki illerimizde de 135 bin vatandaşa iftar sofrasında yemek ikram edilecek” dedi.
Source: Haber Merkezi
Yargı kıskacı muhalefeti esir aldı, bunlar konuşulmaz oldu
AKP iktidarı önce muhalefet belediyelerini ‘’Silkeleme’’ girişimleri sonra gözaltı- tutuklamalar ve kayyumlar, ardından yeniden başlatılan İmralı süreci ve teröristbaşının Meclis’te konuşturulması, son olarak da İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki soruşturmalar ve diploma tartışması ile halkın gündemini perdeliyor. Vatandaşın ana gündemini teşkil eden pek çok sorun örtbas ediliyor.
UNUTMAYALIM
Konut, barınma, asgari ücret, mutfak yangını cabası… Tüm Türkiye’yi yasa boğan, 78 vatandaşımızın diri diri yanarak hayatını kaybettiği Kartalkaya Grand Kartal Otel yangını bile unutulmaya yüz tuttu. Belediye Turizm Bakanlığı’na, bakanlık belediyeye, herkes topu birbirine attı. Tek kişi istifa etmedi. Yazarımız Nedim Türkmen ve ailesinin de aralarında bulunduğu 78 kişinin ölümüyle sonuçlanan yangın suni gündemlerle geri plana itildi. 10 milyonu aşkın sığınmacı ile PKK ve Şam arasındaki anlaşma da geri plana atıldı. Rumların Doğu Akdeniz’deki Mavi Vatan bölgelerinde doğalgaz ve petrol aramasına da güçlü bir tepki verilmedi.
ÇARŞI PAZAR YANIYOR
Vatandaş ay sonunu nasıl getireceğini düşünüyor. Mutfak yangını her geçen gün büyüyor. Ete hasret kalan halk Ramazan yaklaşırken sabahın erken saatlerinde Et Süt Kurumu şubeleri önünde ucuz et kuyruğuna giriyor. Emekli açlık sınırının altındaki maaşları ile torunlarına harçlık bile veremiyor. Bayramlarda verilen 3 bin liralık ikramiyenin arttırılması da daha net yanıt yok. TÜİK düşük enflasyon verileri ile zamların artmasını engelliyor.
SURİYELİLER GİTMİYOR, SINIR TENHA
Esad’ın düşmesinin ardından oluşturulan “Suriyeliler vatanına dönüyor” havası bitti gitti. Ekonomik ve sosyal olarak Türkiye’ye kaldıramayacağı bir yük yükleyen mültecilerden, “denizde damla” denilebilecek kadar azı ülkesine döndü. Zaten dönmeleri için de herhangi bir organizasyon ya da teşvik yapılmadı.Yani Türkiye, kendi vatandaşları perişan haldeyken, başka ülke halkına bakmaya devam edecek.
İktidar öfkelendirdi
Asgari ücret ise son yapılan yüzde 30’luk zamla 22 bin 104 lira oldu ve yine tatmin etmedi. AKP Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın asgari ücretliye verilecek zammın mutsuzluğa neden olabileceğini öne sürmesi ve ‘’Asgari ücrete yapılacak zam enflasyona baskı oluşturur. 10 bin lira zam yapıldığında kimse 3 bin lirasını harcayayım, 7 bin lirasıyla tasarruf edeyim demez; eksik gördüğü ihtiyaçlarını bir an önce gidermeye bakar. İlk anda mutluluk yaşatır ama gelecekte mutsuzluk yaşatır” demesi ise vatandaşı öfkelendirdi.
İsrail’le komşu olduk
Suriye’de Esad rejiminin yıkılması ve Ahmet Şara başkanlığında yeni bir yönetim kurulması da Ortadoğu’daki dengeleri değiştirdi. İktidar, Suriyeli sığınmacılardan her aileden en az birinin geri dönüşünün gerçekleşeceğini bunun da ekonomik açıdan rahatlamaya neden olacağı izlenimini yarattı. Lakin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 29 Ocak’ta yaptığı açıklamada 81 bin 576 Suriyelinin ülkesine döndüğünü açıkladı. İçişleri Bakanlığı 31 Aralık 2024’te açıkladığı verilerle Türkiye’deki Suriyeli sığınmacı sayısını 2 milyon 901 bin 478 kişi olarak açıkladı. Ancak gayri resmi rakamlara göre sayı en az üç katı…
Source: Veli Toprak
İlyas Salman’ın başrolde olduğu “OY’una Geldik” filmine yasak!
19 Şubat’ta galası gerçekleştirilen ve yönetmenliğini Kazım Öz’ün üstlendiği “OY’una Geldik” filmi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın engeline takıldı. Ünlü oyuncu İlyas Salman’ın başrolünde yer aldığı yapımın vizyona girmesi, Bakanlık tarafından verilen “Eser İşletme Belgesi”nin geciktirilmesi nedeniyle ertelenmişti. Ancak yönetmen Öz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada filmin tamamen yasaklandığını duyurdu.
Kazım Öz: Hukuki Mücadelemizi Sürdüreceğiz
Tunceli’nin Ovacık ilçesinde çekimleri yapılan film, siyasi ve toplumsal taşlamalar içeren mizahi anlatımıyla dikkat çekiyordu. Ancak Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kararıyla vizyona girmesi engellendi. Yönetmen Kazım Öz, gelişmeye tepki göstererek hukuki yollara başvuracaklarını açıkladı.
Öz, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“OY’una Geldik filmimizin vizyonu maalesef yasaklandı. 21. yüzyılda bir komedi filmini bile sansürlemek, iktidarın kendi tarihine sürdüğü kara bir lekedir. Yıllar süren emeğimizin seyirciyle buluşması için hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.”
Source: Haber Merkezi
Galatasaray manipüle ediyor
Fenerbahçe Asbaşkanı Acun Ilıcalı, Galatasaray derbisinde sonra yaşananların ardından İngiliz SKY”a açıklamalarda bulundu. Ilıcalı, Jose”nin söylediği “Maymun gibi zıplıyorlar” açıklamasının ırkçılık ifade etmediğini vurguladı ve konuyla ilgili şunları söyledi: “Tavşan gibi koşuyorsun dediğimde, tavşan olduğunu söylemiyorum. Yani maymun gibi zıplıyorsunuz dediğimde, bu sizin maymun olduğunuz anlamına gelmez. BİZ BUNA ALIŞIĞIZ Jose Mourinho”nun sözlerinde ırkçılık yapmak gibi bir niyeti olmadığını açıkça anlayabilirsiniz. Galatasaray yönetimi tarafından manipüle edilmeye çalışılan çok açık bir durum ve biz Türkiye”de buna alışığız. Galatasaray yönetimi maalesef son iki yıldır taraftarlarını tatmin etmek ya da camiasını memnun etmek için futbolda bazı şeyleri manipüle etmek için birçok şeyi farklı seviyelere taşıyor ve bu da aynı hikayenin bir örneği.” EN BÜYÜK DERBİ Acun Ilıcalı, “Türkiye”de futbol sadece futbol değildir. Futbol pek çok insan için bir tür hayattır ve biliyorsunuz Fenerbahçe- Galatasaray maçları Türk futbolundaki en önemli derbidir” dedi. JOSE ADİL BİRİSİ Acun Ilıcalı, “Bu yıl Jose geldi ve aynı şeyleri gördü. Ve tabii ki şok oluyor çünkü o kadar çok şey var ki, örneğin bir maçta sekiz sarı kartın verilmemesi mantıklı bir şey değil. Yani, bir, iki, üç, sonra tabii ki Jose adil bir adam, dürüst bir adam ve olağandışı bir şeyler olduğunu görüyor” dedi. MOU”NUN YANINDAYIZ Ilıcalı: “Teknik direktörümüzün yanında olacağız. Jose bizim için çok önemli ve onunla birlikte olmaktan dolayı çok mutluyuz. Ve kulüp olarak şunu açıkça söyleyebilirim ki teknik direktörümüzün arkasındayız, onu yüzde 100 destekliyoruz, bu durumun ırkçılıkla hiçbir ilgisi yok. Daha önce de söylediğim gibi bu tamamen basit bir manipülasyon çabası…” TÜRKİYE”DE BU YOK Ilıcalı, “Türk insanını tanımayan insanların bilmediği bir şey var, Türkiye”de ırkçılık yok. Hatta Türk halkı ırkçılığın ne olduğunu bile bilmiyor. Çünkü Türkiye”de, belki kültürel geçmiş ya da her neyse, şunu açıkça söyleyebilirim ki sahada hiçbir oyuncuya ırkçılık yapılmadı” dedi. AÇIKLAMALARDA ÇELİŞKİ VAR Galatasaray”ın tutarsız davrandığını belirten Ilıcalı, “Galatasaray bir video yapıyor ve bu videoda bir maymun koyuyorlar ve maymunun elinde bir kupa var ve bir kişi, bilirsiniz, hırsız maymun ve biri maymunun arkasında koşuyor ve maymunun üzerine Galatasaray logosu koyuyorlar, Galatasaray”ın açıklamalarında o kadar çok çelişki var” dedi. HAKEMLERE HIRSIZ DİYORLAR Fenerbahçe Asbaşkanı, “Türk hakemlerinin hırsız olduğunu söylüyorlar. Saygı duyuyoruz. Sonra yabancı hakem geliyor, yabancı hakem gelince de “Hayır, biz yabancı hakem de istemiyoruz” diyorlar. Yani sadece manipülasyon ve kaos peşinde koşuyorlar çünkü futbolda maalesef Türkiye”de çok fazla adaletsizlik var” diye konuştu.
Source: Fotomaç
Şili”de ülkenin yüzde 99″unu etkileyen elektrik kesintisi nedeniyle OHAL ilan edildi
Ulusal basında çıkan habere göre, ülke genelinde yaşanan elektrik kesintisi 8 milyondan fazla kişiyi etkilerken hayatı durma noktasına getirdi.
Hükümet, ülkenin neredeyse tamamının elektriksiz kalmasının ardından OHAL ilan etti ve başta başkent Santiago olmak üzere birçok bölgede sokağa çıkma yasağı getirdi.
Elektrik kesintileri, ulaşım ve günlük yaşamı sekteye uğratırken özellikle Santiago”da trafikte büyük kaos yaşandı.
Şili”de bankacılık, finans, madencilik ve ticari faaliyetler durdurulurken, kamu güvenliğinin sağlanması amacıyla binlerce polis ve asker kritik noktalarda görevlendirildi.
Yerel basında çıkan haberlerde, bazı bölgelerde elektriğin yeniden verilmeye başlandığı ancak bunun sonucunda birçok buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve diğer ev aletinin zarar gördüğü bildirildi.
Boric, elektrik kesintisinden özel sektörü sorumlu tuttu
Şili Devlet Başkanı Gabriel Boric, yaptığı açıklamada, milyonlarca insanı mağdur eden bu durumun kabul edilemez olduğunu belirtti.
Boric, “Bugün yaşananlar hepimizi öfkelendiriyor. Bir ya da birkaç şirketin sorumsuzluğu yüzünden milyonlarca insanın günlük yaşamı olumsuz etkilendi. Sorumluların hesap vermesini sağlayacağız. Ayrıca kurumların düzgün işlemesini ve bu acil durumun bir an önce sona ermesini istiyoruz.” dedi.
Elektrik kesintisinden “ISA Chile” şirketini sorumlu tutan Boric, “Bazı bölgelerde elektriğin yeniden sağlandığını biliyoruz ancak durum hala istikrarsız. Bu nedenle dikkatli hareket etmeliyiz. Askeri personel, polis ve soruşturma ekipleri sahada görev yapıyor.” ifadelerini kullandı.
Binlerce yolcu olumsuz etkilendi
Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde kesinti, sabah saatlerinde işe gitmek için yola çıkan binlerce yolcuyu mağdur etti.
Duraklarda uzun kuyruklar oluşurken, otobüs ve taksi hizmetlerinin de aksaması nedeniyle birçok kişi evlerine dönmekte zorlandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Hem Cumhurbaşkanlığı adaylığı yarışı hem pahalılık yarışı! Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş zam şampiyonu oldu
Cumhurbaşkanı adaylığı için rekabet eden Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu, halka sundukları hizmetlerde de zam yarışına girdi. Su, ulaşım ve halk ekmek fiyatlarında zirveye oynayan bu iki isim, verdikleri sözlerin aksine vatandaşlara en pahalı hizmetleri sunuyor. Başkanlık koltuğuna oturmadan önce suyu, ulaşımı ve ekmeği ucuzlatma sözü veren Yavaş ve İmamoğlu, vaatlerini unuttu. Türkiye”nin en yüksek ulaşım ücretleri, en pahalı halk ekmek hizmeti bu iki büyükşehirde! ayrıca en pahalı su listesinde de Yavaş ve İmamoğlu rekabeti var. ULAŞIM FİYATLARINDA ZAM YARIŞI! Toplu ulaşımın adeta çile haline geldiği Türkiye”nin en büyük iki kentinde yaşayan vatandaşlar, bakımsız otobüsler, yetersiz toplu ulaşım altyapısı ve hayata geçirilmeyen metro projelerine rağmen Türkiye”nin en pahalı ulaşım hizmetini kullanmak zorunda kalıyor. En pahalı ulaşımda zirvede ise Ekrem İmamoğlu var! İstanbul”da tam bilet 27 TL”ye yükselirken, Türkiye”nin en pahalı ikinci ulaşım hizmetini ise Mansur Yavaş sunuyor. Yavaş”ın başkanlığında Ankara”da ulaşım ücretleri 26 TL”ye çıkarılarak İmamoğlu”nu takip etti. Seçimlerden önce “Ankara”yı Türkiye”nin en ucuz şehri yapacağım” diyen Mansur Yavaş”ın bu vaadi de diğerleri gibi havada kalmış durumda. 30 büyükşehir belediyesi içinde en ucuz ulaşımı, 13,5 TL ile AK Partili Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi sağlıyor. Aradaki fark ise tam iki katı. HALK EKMEKTE DE EN PAHALI ONLAR! Dar gelirli vatandaşlara destek olması için kurulan halk ekmek hizmetinde bile en pahalı hizmeti yine bu iki isim sunuyor. Sürekli sosyal yardımları öne çıkaran Mansur Yavaş, Ankara”da halk ekmeği 10 TL”den satıyor. Bu, Türkiye”nin en pahalı ikinci halk ekmeği anlamına geliyor. Ekrem İmamoğlu ise 8 TL ile hemen arkasında yer alıyor. İstanbul”da halk ekmeği bile yüksek fiyatlı olurken, İmamoğlu ve Yavaş”ın halkçı söylemleri gerçeği yansıtmıyor. AK Partili Erzurum Büyükşehir Belediyesinde halk ekmek, Ankara”daki fiyatın yarısından da azına, 4 TL”ye satılıyor. “”ALLAH”IN SUYUNU”” 3 KAT PAHALIYA SATIYORLAR! Seçimlerden önce “Suyunuzu ucuzlatacağız, yüzde 40 indirim yapacağız” diyen Ekrem İmamoğlu ise vatandaşları hayal kırıklığına uğratarak İstanbul”da suya en fazla zam yapan isimlerden biri oldu. İmamoğlu yönetimindeki İBB, suyun metreküp fiyatını 62,17 TL”ye yükselterek Türkiye”nin en pahalı 6. suyunu satıyor. Göreve gelmeden önce “Ben Mansur Yavaş, size söz veriyorum, suyu ve ulaşımı ucuzlatacağım” vaadinde bulunan ve “Su Allah”ın nimeti, sudan para kazanılmaz” diyen Mansur Yavaş, şu anda Türkiye”nin en pahalı 7. suyunu satıyor. Ankara”da suyun metreküp fiyatı 50,92 TL”ye ulaşmış durumda. Yavaş ve İmamoğlu”nun önünde ise yine CHP”li belediyeler var. Muğla Büyükşehir Belediyesinde ortalama suyun metreküp fiyatı 89 TL olarak satılıyor. Muğla”yı 81,04 TL ile İzmir, 78,49 TL ile Mersin, 75,69 TL ile Tekirdağ, 71,79 TL ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi takip ediyor. Türkiye”nin en ucuz suyunu ise 19,68 TL ile AK Partili Sakarya Büyükşehir Belediyesi satıyor. Aradaki fark dudak uçuklatıyor. Halka ucuz hizmet sunma vaatleriyle seçilen Yavaş ve İmamoğlu, görev süreleri boyunca zam üstüne zam yaparak vatandaşları mağdur etmeye devam ediyor! BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN ULAŞIM FİYATLARI CHP”li Büyükşehir Belediyelerinin Ulaşım Fiyatları • İstanbul: Tam 27,00 TL – Öğrenci 13,18 TL • Antalya: Tam 27,00 TL – Öğrenci 12,00 TL • Ankara: Tam 26,00 TL – Öğrenci 13,00 TL • Bursa: Tam 26,00 TL – Öğrenci 6,50 TL • Muğla: Tam 23,00 TL – Öğrenci 12,50 TL AK Partili Büyükşehir Belediyelerinin Ulaşım Fiyatları • Kahramanmaraş: Tam 13,50 TL – Öğrenci 7,50 TL • Malatya: Tam 14,00 TL – Öğrenci 9,00 TL • Konya: Tam 17,50 TL – Öğrenci 6,75 TL • Erzurum: Tam 18,00 TL – Öğrenci 13,00 TL • Samsun: Tam 19,50 TL – Öğrenci 12,50 TL Not: AK Parti döneminde ücretsiz olan aktarmalar, Mansur Yavaş döneminde 12,50 TL olmuştur. BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN HALK EKMEK FİYATLARI CHP”li Büyükşehir Belediyelerinin Halk Ekmek Fiyatları • Muğla: 11 TL • Ankara: 10 TL • Balıkesir: 10 TL • Eskişehir: 9 TL • İstanbul: 8 TL AK Partili Büyükşehir Belediyelerinin Halk Ekmek Fiyatları • Erzurum: 4 TL • Konya: 6 TL • Malatya: 6,5 TL • Kayseri: 7 TL • Kahramanmaraş: 7,5 TL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN SU FİYATLARI CHP”li Büyükşehir Belediyelerinin Su Fiyatları • Muğla: 89,00 TL • İzmir: 81,04 TL • Mersin: 78,49 TL • Tekirdağ: 75,69 TL • Balıkesir: 71,79 TL • İstanbul: 62,17 TL • Ankara: 50,92 TL AK Partili Büyükşehir Belediyelerinin Su Fiyatları • Sakarya: 19,68 TL • Hatay: 19,74 TL • Malatya: 22,22 TL • Erzurum: 25,20 TL • Trabzon: 29,14 TL • Kayseri: 29,59 TL • Kahramanmaraş: 30,36 TL
Source: Tolga Özlü
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde skandal iddia: Yemekten kullanılmış prezervatif çıktı
Akkuyu Nükleer Güç Santrali”nde çalışan İçtaş şirketi bünyesindeki işçiler, maaşlarının Ocak ayından itibaren düzensiz ödenmesi ve çalışma koşullarının kötüleşmesi nedeniyle iş bırakma eylemi başlattı. İşçiler, her gün yüzlerce kişinin işten çıkarıldığını, yemeklerde ise hijyen sorunları yaşandığını ileri sürerek, çalışma şartlarının insanlık dışı olduğunu belirtti.
YEMEKTEN KULLANILMIŞ PREZERVATİF ÇIKTI
İşçiler, yemeklerin hijyenik olmadığını ve daha önce yedikleri yemeklerde saç, böcek ve hatta kullanılmış prezervatif gibi yabancı maddeler bulduklarını söyledi. Bir işçi, yoğurt içinde kullanılmış prezervatif bulduklarını, “Bu nasıl bir vicdansızlık?” sözleriyle isyan etti.
“Köpek muamelesi görüyoruz” diyerek çalışma koşullarına karşı sert eleştirilerde bulunan işçiler, daha iyi şartlar ve düzenli ödeme talep ediyor.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali yönetimi, işçilerin taleplerine ilişkin henüz bir açıklama yapmadı.
Source: Haber Merkezi
Nadide Sultan gözyaşlarına boğuldu: Babamla görüşmüyorum
Nadide Sultan, Gel Konuşalım”da çocukluğunu anlattı. Engelli kız kardeşinin bipolar hastası olduğunu ve babalarının ona şiddet uyguladığını söyleyen şarkıcı, yaşadıkları travmaların kendisini derinden etkilediğini ifade etti.”Konyalım” şarkısıyla tanınan Nadide Sultan, şimdilerde eskisi kadar gündemde yer almıyor. Müzik çalışmalarına devam eden ve sosyal medyadan aktif bir şekilde paylaşım yapan ünlü isim, bir televizyon programında yaşadıklarını anlattı. “BABAMLA ARTIK GÖRÜŞMÜYORUM” Çocukluk fotoğrafları ekrana yansıtılınca duygularına hakim olamayan Nadide Sultan, “Annem hayatta ama babamla artık görüşmüyorum. Babam, engelli kız kardeşime şiddet uyguluyordu ve o yüzden sürekli kriz geçiriyordu. Babamla sadece biyolojik bir bağım var, duygusal olarak bir ilişkimiz yok. Allah bana onların acısını göstermesin. Kız kardeşimin yaşadığı zorlukları görmek beni çok yıprattı” dedi. Babasının kız kardeşine yaptıklarından bahsederken gözyaşlarına boğulan Nadide Sultan”ın bu anları sosyal medyada gündem oldu.
Source: Haberler
Metruk binayı ateşe verdi: Gelenlere “evime izinsiz giriyorsunuz” dedi
Olay, Fevzi Çakmak Mahallesi Acele Sokak’ta saat 22.00 sıralarında meydana geldi. Metruk binada çöplerden ateş yakan kişi, binayı yoğun dumanın sarması üzerine çevredekileri harekete geçirdi. Nefes almakta güçlük çeken adamı çevredeki vatandaşlar binadan çıkarmak için ikna etmeye çalıştı. Ancak bu kişi, “Evime izinsiz giriyorsunuz, beni rahat bırakın” diye bağırarak yardımları kabul etmedi.
İhbar üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekibi sevk edildi. Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri tarafından ikna edilen kişi, binadan çıkarılarak polis merkezine götürüldü. İtfaiye ekipleri ise ateşi kısa sürede söndürdü. Şüphelinin yalnız yaşadığı ve psikolojik problemleri olduğu öğrenildi.
‘20 GÜNDÜR BURADA’
Mahallede yaşayan Umut Yılmaz, “15-20 gündür burada içeri giriyor. Polise haber verildi, GBT’sine bakıldı. Bir sorun olmadığı için problem olmuyordu. Bugün de lastik yaktı. Daha önce yakmamıştı. Dışarıdan biri, tanımıyorum. Mahalleden de herhangi birisi tanımıyor” dedi
Source:
Bu 5 ifade narsist ebeveynleri ifşa ediyor!
Çocuğun duyduğu ilk sesler ebeveynleridir. Dünyaya yankı uyandıran kelimeleri onlar koyar. Kimisi köprüler kurar, kimisi duvarlar. Ebeveynler, çocuklarını değil de kendi yansımalarını sevdiklerinde, cümlelerinde kendilerini ele verirler. Psikolog Christine Geschke, Stern ile birlikte narsistik bir ebeveynin içsel senaryosunu ortaya koyan 5 cümleyi ortaya koydu.
1. “Ben olmadan sen bir hiçsin”
Narsistik ebeveynler, kendilerini tüm başarının kaynağı olarak sunar. Kendisinin yalnızca ebeveynlerinin lütfu sayesinde değerli olduğuna inanan bir çocuk, kendi kimliğini bulma konusunda cesaret edemez. “Bensiz sen bir hiçsin” gibi klasik cümleler, değersizleştirmeyi amaçlar.
Psikolog Christine Geschke, “Bu tür ifadeler, çocuğun özsaygısını zedeler” diyor. Çocuğun kendi başına bir değeri yoktur; ancak yanında birinin bulunması onu değerli kılar. Bu değersizlik duygusu, bağımlılığa yol açar: Kendini değersiz hisseden bir kişi, bu değersizliğin kaynağına daha çok ihtiyaç duyar.
Uzman, “Bu durum, yalnızca özgüven eksikliğine değil, aynı zamanda güçlü bir bağımlılık duygusuna da neden olur” şeklinde açıklıyor.
Kendini özgürleştirmek isteyen herkesin, önce şu düşünceden vazgeçmesi gerektiğini vurguluyor: Değer, başkaları tarafından verilen bir hediye değildir.
2. “Hayal ediyorsun”
Narsistik ebeveynler, çocuklarının gerçeklik algısını bulanıklaştırır. Çocukluk, keşiflerin diyarıdır, ancak bu ebeveynler, açık yolları bir labirente dönüştürür. Duygular inkar edilir, anılar yeniden yazılır ve algılar parçalanır. Narsistik ebeveynler, gerçek ile hayal arasındaki çizgiyi siler.
Psikolog Christine Geschke, “Böyle bir durum yaşayan çocuk, derin bir huzursuzluk hisseder ve kendine olan güvenini kaybetmeye başlar” diyor.
“Çocuk, bir şeylerin yanlış olduğunu hisseder, ancak anne ya da baba bunun tamamen farklı olduğunu iddia ederse, çocuğun algısı sorgulanır” diye açıklıyor.
Ebeveynler, çocuğun duygularını onaylamadıklarında ve dolaylı yoldan bunların yanlış olduğunu belirttiklerinde, çocuğun kendi gerçekliğini inkar etmiş olurlar. “Ben öyle bir şey söylemedim” veya “Hiç de öyle değildi” gibi klasik cümleler, bu etkiyi pekiştirir. Bu durum, çocuk için son derece zordur çünkü artık kendi duygularına ve anılarına inanmayı öğrenir.
3. “Minnettar olmalısın”
Ebeveynler, çocuklarına yiyecek, barınak ve giyim sağlarken, narsistik ebeveynler bunu bir görev değil, bir lütuf olarak görürler.
Yeterince “geri veremediği” için sürekli suçluluk duyan çocuk, kendi ihtiyaçlarını karşılama hakkını kaybeder.
Psikolog Christine Geschke, “Ahlaki baskı burada başlar ve bu durum ebeveynlerden geldiğinde daha da güçlenir. Bir arkadaşınız böyle bir şey söylediğinde bile stresli olursunuz, ancak kendi anne veya babanız bunu yaptığında baskı özellikle güçlü olur” şeklinde açıklıyor.
Bu tür bir baskı, kişilerin ahlaki olarak yükümlü hissetmelerine, boyun eğmelerine ve zamanla kendi karar özgürlüklerini kaybetmelerine yol açar.
4. “Bana bunu neden yapıyorsun?”
Narsistik ebeveynler, çocukları kendi isteklerine göre davrandığında kendilerini kurban olarak görürler. Senaryolarına uymayan her karar, ihanet olarak algılanır. Psikolog Christine Geschke, “Bu durum, ahlaki baskının uygulandığı ve suçluluk duygusunun yaratıldığı anlamına gelir” diyor.
Suçluluk hissi, kişinin hareket etme yeteneğini kısıtlar ve kendini bir tür bağımlılık içinde, telafi etme baskısı altında bulmasına neden olur. Ayrıca, suçluluk duygusu, insanların bağlanmalarını sağladığı ve itaatkâr hale getirdiği için narsisizmde önemli bir rol oynar.
5. “Ben sadece senin için en iyisini istiyorum”
Narsistik ebeveynler için “en iyisi” genellikle kontrol, uyum ve ebeveynin iradesine boyun eğmek anlamına gelir. Kaçan veya karşı çıkan çocuk, nankör olarak görülür.
Psikolog Christine Geschke, burada amaçlanan şeyin kötü bir vicdan yaratmak ve dolayısıyla suçluluk duygusu uyandırmak olduğunu belirtiyor. Sonuç olarak, çocuk, ebeveynin ihtiyaçlarını karşılamak dışında bir seçenek bulamaz. Uzman, “Bu durum, kendini inkar etmeye ve “Benden beklediğini yaparım” kalıbına yol açar,” diyor. Ancak, “en iyisi” anne babanın istediği değil, çocuğun kendi mutluluğu olarak gördüğü şeydir.
Source: Haber Merkezi
Necla Teyze”nin ölümünde itfaiye raporu çıktı: Yangın sobadan çıktı
Ankara”nın Altındağ ilçesi Gültepe Mahallesi”nde yaşayan ve mahalle arasında “Necla Teyze” olarak bilinen 81 yaşındaki Ülker Güleryüz”ün yaşadığı gecekonduda 18 Şubat”ta yangın çıktı. Gecekondudan yükselen alevleri gören çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucunda yangın söndürülürken evde mahsur kalan Güleryüz hayatını kaybetti. Yangını ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından olaya ilişkin soruşturma başlatıldı. KUNDAKLANDIĞI İDDİA EDİLMİŞTİ Öte yandan sokak hayvanlarına bakmasıyla tanınan Güleryüz”ün bu nedenle baskı gördüğü ve evinin kundaklandığı iddiası öne sürülmüştü. Güleryüz”ün ölümünün ardından açıklama yapan Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu ve Doğa İnsan Hayvan Hakları Korumu ve Bilgilendirme Federasyonu ile komşuları tarafından Güleryüz”ün sokak hayvanlarına baktığı, görüntülerinin sosyal medyada paylaşılarak hedef haline getirildiği ve evinin bu nedenle kundaklandığına ilişkin açıklamalar yapılmıştı. YANGIN SOBADAN ÇIKTI Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı”nın hazırladığı raporda, sobanın ısısından sobanın yakınında bulunan yanmaya müsait ve kolay tutuşabilen halı, kilim, battaniye, yatak, yorgan ve plastik malzemeler gibi eşyaların tutuşma sıcaklığına ulaşarak yanmaya başladığı kaydedildi. Raporda, çıkan alevlerin çatıya ve yan odada bulunan kanepenin üzerinde ve arkasında tavana kadar yığılı kıyafet ve ev eşyalarına sıçrayarak genişlediği, yangının bu şekilde çıktığı anlatıldı.
Source: Dilhan Dumanoğlu
“Beni küçük düşürdün” davası açacak
Yazar Sevda Türküsev, şarkıcı İrem Derici ile geçtiğimiz günlerde aynı uçakta yolculuk yapmıştı. Türküsev, uçak yere indikten sonra havaalanından yayımladığı bir videoyla Derici ve ekibine sitem etmişti. resim#1227314# TOPLUM İÇİNDE NASIL DAVRANILIR ÖĞRENİN DEMİŞTİ Sevda Türküsev, ayrıca İrem Derici nin toplumsal alanlarda nasıl davranması gerektiğini bilmediğini belirterek; Şu arkadan gelen sesler İrem Derici den geliyor. Maalesef aynı uçaktaydık. Bir insanın sesi bu kadar güzel olup, toplum içinde nasıl davranacağını bilmemesi enteresan. Küfürlü konuşmalar, bağırarak gülmeler… Komple ekipçe sanki özel mekânları gibi hareket ediyorlar. Sanatçı, bir bütündür ama önce toplum içinde nasıl davranılır öğrenin ifadelerini kullanmıştı. İREM DERİCİ DEN KARŞILIK Sevda Türküsev in eleştirilerine karşılık veren İrem Derici de Sus kız mutsuz lübin! Uçağa binerken sözde bizimle gülüyordu, keko. Hay Allah, lüzumsuz abla ifadelerini kullanmıştı. DAVA AÇIYOR İrem Derici ayrıca avukatı Ayşegül Mermer aracılığı ile yaptığı açıklamada Sevda Türküsev e dava açacağını duyurdu. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: Basın ve kamuoyuna;Müvekkilim İrem Derici 24 Şubat 2025 günü İstanbul Havalimanı nda hiç tanımadığı isminin sonradan Sevda Türküsev olduğunu öğrendiği şahıs tarafından izni olmadan cep telefonu kamerasıyla kayda alınıp asılsız iddialara maruz kalmıştır. Sevda Türküsev, müvekkili bir yandan kameraya çekip bir yandan da duyacağı şekilde yüksek sesle “Şu arkadan gelen İrem Derici ve ekibi. Bir insanın sesinin bu kadar güzel olup toplum içinde nasıl davranacağını bilmemesi ne kadar acı bir olay. Sanki uçak onların havalimanı onların kaka kikiki bağırarak konuşma anormal anormal davranışlar. Ayıp be! Sanatçı, her şeyiyle bir bütün, tek başına bir sesle de olmuyor işte! şeklinde sözlerle ithamlarla bulunmuştur.Sevda Türküsev kamera kaydını tüm sosyal medya hesabından paylaşarak kamuya mâl olmuş bir sanatçı olan müvekkili küçük düşürücü asılsız ve mesnetsiz ithamlarını etkileşim kazanmak için takipçileri ile paylaşmıştır.Daha önce benzer şekilde kaotik bir ortam yaratmak ve bundan beslenmek saiki ile gerçek dışı haberlere taraf olan ve bu tip süreçlerin içinde yer alan şahsın müvekkil İrem Derici hakkındaki iddiaları tamamen gerçek dışı ve mesnetsiz bir nitelik taşımaktadır. Bu hususu kamuoyunun bilgisine sunarız. Ayrıca uçak içerisinde hava yollarının çalışanlarına herhangi bir şikâyetini intikal ettirmeyen şahsın uçaktan indikten sonra bu şekilde bir paylaşım yapmasından beklediği menfaati de kamuoyunun takdirine sunuyoruz.İrem Derici Vekili Av. Ayşegül Mermer.
Source: Habertürk
Mourinho”nun “maymun” ifadesi UEFA”ya taşınıyor! İşte disiplin talimatnamesi ve olası ceza
Süper Lig”in 25. haftasında oynanan Galatasaray – Fenerbahçe derbisinin ardından her iki teknik adamın da yapmış olduğu açıklamaların yankıları sürüyor. Özellikle Sarı Lacivertliler”in teknik direktörü Jose Mourinho”nun Okan Buruk ve Galatasaray yedek kulübesini hedef alan sözleri çokça tartışıldı ve Sarı Kırmızılılar”dan büyük tepki geldi. “HERKES MAYMUN GİBİ ZIPLIYORDU” Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho”nun, “Rakip yedek kulübesindeki herkes maymun gibi zıplıyordu” sözleriyle Galatasaray”ı hedef alması olay yarattı. Sarı-Kırmızılı kulüp konuyla ilgili açıklama yaparak, “Türkiye”de çalışmaya başladığından beri düzenli olarak Türk insanını aşağılayıcı sözler sarf eden Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, bugün ahlak dışı ifadelerine insanlık dışı söylemleri de eklemiştir. Jose Mourinho hakkında bu ırkçı söylemleri nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulunacağımızı, UEFA ve FIFA nezdinde de şikayetçi olacağımızı bildiririz. Tüm bu girişimlerimizin yanında “Ahlak timsali” rakibimizin teknik direktörlerinin bu söylemi hakkında göstereceği tavrı takip edeceğiz” dedi. “CEZA VERMEK ZORUNDALAR” Yönetici Abdullah Kavukcu da “Jose Mourinho ile ilgili gerekli her şeyi yapacağız. Resmen ırkçılık yaptı, kime maymun diyorsa açıklayacak. Sanki burası muz cumhuriyeti! Her şeyi konuşuyor, Acun da çıkıyor, onu savunuyor. Maçtan sonra hakem odasına gidiyor ve tebrik ediyor! Biz yapmadan önce TFF ırkçılıkla ilgili gerekeni yapmalı! Her şeyi yapıyorlar, sonra üste çıkıyorlar! Biz yapsak, neler yaparlardı. TFF bu konuyla ilgili bir şey yaparsa, zaten adama ırkçılıktan ceza vermek zorundalar” açıklamasını yaptı. MOURINHO 10 MAÇ CEZA ALABİLİR Konu Avrupa basınında da geniş yankı uyandırdı. İngiltere”den İspanya”ya İtalya”dan Almanya ve Fransa”ya tüm Avrupa ülkelerindeki spor programlarında Mourinho”nun “Maymun” sözü ırkçılık olarak değerlendirildi. UEFA”nın ise bu konuda çok katı kuralları var. UEFA Disiplin Talimatnamesi”nin 14. maddesine göre spor müsabakalarında bir kişiye “Maymun” demek ırkçılık olarak kabul ediliyor ve duruma göre cezası en az 10 maçtan başlıyor.
Source: Fadıl Aslan
Google”a haber payı cezası! Bir ülke daha isyan bayrağını açtı! Türk yayıncılar da haklarını istiyor
Güney Afrika Rekabet Komisyonu, Google”a rekabete aykırı uygulamalarından dolayı yerel medya şirketlerine zarara uğrattıkları gerekçesiyle ceza verdi. Medya ve Dijital Platformlar Pazarı Soruşturması (MDPMI) raporunu hazırlamak 16 aydır soruşturma yürüten komisyon, Google”ın yerel haber kuruluşlarına yıllık 300 ila 500 milyon rand (Yaklaşık 16 milyon ila 27 milyon dolar) ödemesi tavsiyesinde bulundu. Bu ödemenin de 3 ila 5 yıl boyunca devam edeceğini vurguladı. Komisyon, Google”ın algoritmasının, Güney Afrika”daki küresel haber medyasını arama ve en önemli haberler için aşırı temsil etmesi ve yerel dil ve topluluk medyasını yetersiz temsil etmesi nedeniyle haber medya kuruluşları arasındaki rekabeti bozduğunu, bu adaletsizliğin son 14 yıldır Güney Afrika”daki medyanın aşınmasına önemli ölçüde katkıda bulunduğunu belirtti. 11 MİLYON DOLAR ZARAR Milliyet”ten İsmail Şahin”in haberine göre; Google”ın bu algoritma değişikliği sayesinde Güney Afrika”da haber içeriklerinden 800 ila 900 milyon rand (yaklaşık 43 ila 49 milyon dolar) gelir elde ettiğine dikkat çeken komisyon, arama motoru devinin bu kazancı elde ederken Güney Afrika medyasına 8 ila 11 milyon dolar gelir kaybına neden olduğunu ifade etti. Komisyon üyesi Paula Fray, “Toplam paydaki dengesizliğin yıllık 300 ila 500 milyon rand civarında olduğunu değerlendiriyoruz” dedi. Raporda Güney Afrikalıların çoğunluğunun sosyal medyayı birincil haber kaynağı olarak kullandığına da vurgu yapıldı. Komisyon önerisiyle yerel medyanın içeriklerinin önceliğini geri kazanmayı ve bu sayede azalan gelirlerini yeniden eski seviyeye çıkarmayı hedefleniyor. Ancak bu rapor nihai değil. İlgili tarafların, nihai raporun 4-5 ay içinde yayınlanmasından önce görüşlerini sunmaları için 6 haftalık süreleri bulunuyor. X, META VE DİĞER DEVLERE UYARI Komisyon, Google”ın yanı sıra X, YouTube, TikTok ve Meta gibi diğer teknoloji şirketlerine de yerel haberleri öncelikten çıkarma uygulamasını durdurma talimatı verdi. MDPMI Başkanı James Hodge, aksi taktirde yerel medyayı desteklemek amacıyla kazançlarından yüzde 5-10 oranında vergi alınması yönünde baskı yapabileceğini belirtti. Hodge ayrıca Google”ın arama algoritmalarını Güney Afrika haber medyasını destekleyecek ve yabancı platformlara yönelik önyargıyı azaltacak şekilde ayarlaması gerektiğini açıkladı. “HABERLER İÇİN TELİF GÜNDEMİMİZDE” Meclis Dijital Mecralar Komisyonu Başkanvekili Nazım Elmas: Gündemimizde haberlerin telifiyle ilgili bir konu var. Haber, içerik üretenin, ürettikleri içeriklerin çok beğeni alması ve daha fazla kişiye ulaşması anlamında ortaya bir değer çıkıyor. Bu değerin üreten kişiye de maddi olarak akışının olması gerekiyor. Sosyal medya platformları, dijital mecralar kâr ediyor, reklam alıyor. Bu içerikler büyük ekonomiye dönüşüyor, bu değerin haberi üretene de yansıması gerekir. Haber sadece alt alta cümlelerin yazılmasından ibaret değil, sanatsal bir faaliyet. Kazancın bir kısmının üretene yansıması emek takdiridir. Türkiye”de dijital mecraların temsilcileri var. Vergi yasalarına tabi olarak yayınlarını yapıyorlar. Vergilerini ödüyor ve kayıt altına giriyorlar. Temsilcilikleri de bunun için çok önemsiyoruz. Yeni ilave vergi Maliye Bakanlığımızın uhdesinde olan konu, ihtiyaç duyulursa yapılır. BU İLK DEĞİL Google”a yerel medyada reklam zararına neden olduğu için bir çok ülke tarafından dava açıldı ve para cezasına çarptırıldı. Bu davalardan bazıları: – Şubat 2024″te Google”a aralarında Axel Springer ve Schibsted”in de bulunduğu 32 medya grubu, haksız rekabet ile gelirlerinin düştüğü gerekçesiyle 2.1 milyar euro”luk dava açıldı. – İspanya”daki 83 medya şirke- tini temsil eden The Information Media Association (AMI), reklam pazarında haksız rekabete yol açtığını gerekçe göstererek Facebook”un çatı şirketi Meta”ya karşı 550 milyon euro”luk dava açtı. AMI, Meta”nın sahip olduğu Facebook, Instagram ve WhatsApp sosyal medya platformları aracılığıyla kullanıcıların kişisel verilerini sistematik olarak topladığını, haksız avantaj elde ettiğini belirtti. – Fransa Rekabet Kurumu, Mart 2024″te Google”a, içeriklerini kullandığı Fransız yayıncılara yeterli ücret vermediği için 250 milyon euro ceza kesti. – 5 Ocak 2025 Google, Çevrimiçi Haberler Yasası”ndan muaf tutulmak amacıyla, Kanada Gazetecilik Kolektifi aracılığıyla medya kuruluşlarına ödeme yapmayı kabul etti. Şirket, kâr amacı gütmeyen Kanada Gazetecilik Kolektifi”ne 100 milyon Kanada dolar aktardı.
Source: Sabah
Yasak aşkla suçlanan diş hekiminin annesi konuştu, kafalar daha da karıştı
İzmir”in Konak ilçesinde eski ortağının yasak aşkla suçlayıp başından tabancayla vurduğu diş hekimi Mustafa Emrah Düşmez”in annesi Aysel Düşmez konuştu.Alsancak Kültür Mahallesi Ali Çetinkaya Bulvarı”ndaki bir apartmanın 2″nci katındaki dairede 21 Şubat günü meydana gelen olayda ağız ve diş sağlığı merkezinde diş hekimi olarak görev yapan Mehmet Emrah Düşmez”in oturduğu daireye, husumetli olduğu Mustafa Ercan geldi. KANLAR İÇİNDEKİ GÖRÜNTÜSÜNÜ ANNESİNE GÖNDERDİ Taraflar arasında çıkan tartışma, kavgaya dönüştü. Mustafa Ercan, tabancayla Düşmez”in başına ateş etti. Mustafa Ercan, daha sonra Düşmez”in telefonunu alıp, kanlar içindeki görüntüsünü çekerek annesine gönderip, kaçtı. Oğlunun vurulduğunu gören anne, durumu polise bildirdi. İhbarla adrese sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi”nde hayatını kaybeden Mehmet Emrah Düşmez”in cenazesi, Elazığ”a götürüldü. Düşmez”in cenazesi, dün Harput Aile Mezarlığı”nda toprağa verildi. BİYOLOJİK BABA İDDİASI Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği, SAM Büro Amirliği, Motosikletli Polis Timler Amirliği, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri de olay günü Mustafa Ercan”ı yakaladı. Şüphelinin olaydan sonra bir süre caddede yürüyüp, ardından taksiye bindiği anlar güvenlik kamerasına yansırken; Mustafa Ercan, polisteki sorgusunda, 10 yıl önce ortak diş malzemeleri ve araç kiralama işi yaptığı Düşmez”in kendisini dolandırdığını belirterek, bu nedenle aralarında alacak meselesinden husumet bulunduğunu söyledi. Mustafa Ercan, diş hekimini, 2 yıl önce boşandığı eşinden olan 7 ve 9 yaşlarındaki 2 çocuğunun biyolojik babaları olduğunu DNA testi sonucunda öğrendiği için vurduğunu öne sürdü. Ercan, “Bunun üzerine Düşmez”i vurdum. Hırsımı alamayıp, videosunu çekip annesine attım” dedi. Adliyeye sevk edilen şüpheli tutuklandı. “KONU, DNA YALANIYLA YÖN DEĞİŞTİRD” Düşmez”in annesi Aysel Düşmez, olayla ilgili konuştu. Mustafa Ercan”ın verdiği ifadenin yalan olduğunu savunan Düşmez, “Vahşice işlenen cinayetin altında farklı bir neden aranmamalı. Kötü ruhlu bir insanın işlediği ve bir kişinin hayatına, itibarına ve gençliğine mal olan bir eylem olarak değerlendirmek gerek. Mustafa Ercan ifadesinde, önce “alacak meselesi” dedi. Sonra konu, DNA yalanıyla yön değiştirdi. Her şeyden önce cinayeti işleyen katilin normal bir davranış içerisinde olmadığı, eylemi gerçekleştirdikten sonra videoyu bana göndermesiyle de net olarak anlaşılmalı. Tam bir ruh hastası tavrıyla gerçekleşen bu cinayetin, bir madde bağımlısının ya da şizofren yapıda olan birinin düşünce haliyle yapıldığını kamuoyunun malumudur. Şunu rahatlıkla ve içtenlikle söyleyebiliriz ki DNA olayı tamamen bir uydurma. Konunun belgeleri ise gerekli tetkikler sonrasında kamuoyu ile paylaşılacak. Ne çocuklarının babası rahmetli oğlumdur ne de karşı tarafa borcu olan oğlumdur. Her yönüyle mağdur olan taraf ailemizken, işlenen suç farklı bir noktaya kaydırıldı. Kısa süre sonra sizlere konunun tam nedenini ve hangi saiklerle cinayetin işlendiğini aktaracağız” dedi.
Source: Haberler
ABD Temsilciler Meclisi, 10 yılda 4,5 trilyon dolarlık vergi indirimini öngören bütçe planını onayladı
BBC”nin haberine göre, savunma ve sınır güvenliği için yaklaşık 300 milyar dolarlık artış ve 10 yıl içerisinde 4,5 trilyon dolarlık vergi indirimi sağlaması hedeflenen bütçe planı, Temsilciler Meclisinde oylandı.
Oylama sonucunda bütçe planı, 215 “hayır” oyuna karşı 217 “evet” oyuyla kabul edildi.
Bütçe planının yasalaşabilmesi için Senato”nun bütçe taslağıyla birleştirilmesi de dahil olmak üzere bir dizi aşamadan geçmesi gerekiyor.
Connecticut”ın Demokrat Senatörü Chris Murphy, ABD Kongresinin bulunduğu Capitol Hill binasında düzenlenen mitingde, söz konusu vergi indiriminden en çok zenginlerin faydalanacağını savundu.
Murphy, bütçe tasarısının “yoksuldan alıp zengine vermek” olduğunu belirterek, “ülke tarihindeki en büyük servet ve kaynak transferi” değerlendirmesinde bulundu.
Bütçe planı, federal harcamalarda yaklaşık 2 trilyon dolarlık harcama kesintisi yapılmasını da içermesi nedeniyle Demokratlar tarafından eleştirilmişti.
Demokratlar, düşük gelirli bireylere sağlık hizmeti sağlayan Medicaid programı gibi sosyal güvenlik desteklerine yönelik kesintiler yapılmasından endişelendiklerini ifade etmişti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source: