Engelli personele bile acımadılar
Bursa”da Mustafakemalpaşa İlçe Belediyesi”nde 31 Mart”taki yerel seçimlerin ardından koltuğa oturan CHP”li Şükrü Erdem skandala imza attı. Görme engelli annesiyle birlikte yaşayan ve kendisi de yürüme engelli olan ve 5 yıldır “Engelsiz Yaşam Merkezi”nde çalışan İsmail Tahan, kendisine gönderilen tebligatla kovuldu. Çalıştığı birimden alınarak önce belediyenin ana binasına ardından da ilçe dışındaki ulaşımı zor olan Şükrü Erdem Spor Tesisleri”ne sürülen Tahan”ın, burada da görevine bir süre devam ettikten sonra aldığı tebligatla işine son verildiği öğrenildi. Emekliliğine 18 ay kala çıkarıldığını söyleyen Tahan, “Kış günü işsiz kaldım. Kendim gibi engelli olan annemle birlikte, bir göz odadan oluşan evimizde yaşam mücadelesi veriyoruz” dedi.
Source: Muharrem Doğantez
Konak Belediyesi’nde maaş krizi
Geçtiğimiz hafta İzmir Büyükşehir Belediyesi”ne bağlı İzenerji ve İzelman Şirketlerinde çalışan yaklaşık 25 bin işçinin, maaşları zamanında yatmadığı gerekçesi ile hayata geçirdiği 2 günlük iş bırakma eyleminin yankıları hafızalardaki yerini korurken bu sefer de CHP”li Konak Belediyesi”nde maaş krizi patlak verdi. Konak Belediyesi”ne bağlı Merbel şirketinde 15 Ocak tarihinde yatması gereken maaşların sadece 15 bin liralık bölümü hesaplara yatırılınca bine yakın işçi mağdur oldu. Belediyede örgütlü DİSK”e bağlı Genel İş Sendikası İzmir 5 No”lu Şube”den konuya ilişkin açıklama geldi. Dün sabah saatlerinde Belediye binası önünde basın açıklaması yapan şube başkanı Savaş Aras maaşların geri kalan bölümünün 20 Ocak”a kadar hesaplara yatırılmaması durumunda sendikaya üye işçilerin iş bırakacağını açıkladı. 20 OCAK”TA İŞ BIRAKACAKLAR Eksik yatan maaşlar nedeniyle şirket bünyesinde çalışan işçilerin tedirgin olduğunu belirten Aras, “Bu kentin çöpünü toplayan, parklarını güzelleştiren, asfaltını döken, hizmet binasında vatandaşa güler yüzle hizmet eden emekçilerin emeği değersizleştiriliyor” diye konuştu. Aras, belediyede yaşanan mali krizin etkilerinin işçi maaşlarına kadar uzandığına dikkat çekti. Ayın 15″inde hesaplara yatırılan 15 bin liralık kısmi ödemenin işçilerin kiralarını dahi ödemeye yetmediğini belirten Aras, “Ödeme dengemiz bozulduğunda kira ödeyemez, temel ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale geliyoruz. Belediye yönetimlerinden daha hassas, çözüm odaklı bir tutum bekliyoruz” diye konuştu. Ayın 20″sine kadar işçi alacaklarının geri kalan bölümünün hesaplara yatmaması halinde eylem yapacaklarını belirten Aras, “Bizler Konak Belediyesi için alın teri döken işçileriz. Maaşlarımızı zamanında ve tam olarak almak istiyoruz. Belediyeden bu sorunu çözmesini ve biz işçileri öncelik sırasında ilk sıraya almasını talep ediyoruz. Eğer maaşların geri kalan bölümü 20 Ocak”a kadar yatmazsa iş bırakma eylemini hayata geçireceğiz” dedi.
Source: Ertan Gürcaner
İsrail uluslararası baskıyla karşı karşıya! Gazze anlaşması için iki senaryo
İşgalci İsrail güçlerinin Gazze Şeridi”nin çeşitli bölgelerine kara, hava ve denizden yürüttüğü saldırılar, ardında ölü ve yaralıların yanı sıra büyük yıkımlar bırakarak 469. gününde sürüyor.Uluslararası baskıya paralel olarak Netanyahu, iktidardaki koalisyonun varlığını tehdit eden bir iç çıkmazla da karşı karşıya.Aşırı sağcı Yahudi Gücü Partisi lideri, aynı zamanda Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve aşırı sağcı Dini Siyonizm Partisinin lideri Maliye Bakanı Bezalel Smotrich anlaşmaya karşı çıkıyor.Anlaşmayı Ben-Gvir “teslimiyet” olarak değerlendirirken, Smotrich “İsrail”in ulusal güvenliği için bir felaket” olarak görüyor.Ben-Gvir ve Smotrich, 16. ayına giren Gazze”deki yıkıcı saldırıların sürdürülmesinin yanı sıra bu saldırılarla Gazze”yi tamamen işgal etmek, burada yerleşim yerleri kurmak, nüfusunu yerinden etmek ve Hamas hareketini tamamen ortadan kaldırmak şeklindeki hedefleri gerçekleştirmek istiyor.Bu çıkmaz bağlamında Ben-Gvir perşembe akşamı, partisinin Gazze Anlaşması”nı onaylaması halinde hükümetten istifa edeceği tehdidinde bulundu.Daha önce Ben-Gvir, anlaşmanın kabul edilmesi halinde Smotrich”e hükümetten istifalarını birlikte sunma çağrısı yaptı.İsrail Meclisinde, 7 sandalyeye sahip olan Maliye Bakanı Bezalel Smotrich”in Dini Siyonizm Partisi ile 6 sandalyeye sahip Ben-Gvir”in Yahudi Gücü Partisi işbirliği yapmaları durumunda hükümeti düşürmeye yetecek çoğunluğa erişebiliyor.İsrail siyasi sistemine göre, hükümetin iktidarda kalabilmesi için 120 sandalyeli Mecliste en az 61 milletvekiline sahip olması gerekiyor. Netanyahu”nun iktidar koalisyonu mevcut tabloda 68 milletvekili tarafından destekleniyor.Ana muhalefetteki Gelecek Var Partisi lideri Yair Lapid ise aşırı sağcı Ben-Gvir”in Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşması yürürlüğe girmesi halinde hükümetten çekileceğini duyurması üzerine Başbakan Netanyahu hükümetine siyasi destek vadetti.İsrail”de Lapid”in liderliğini yaptığı ana muhalefet partisi Gelecek Var, Mecliste 24 milletvekiliyle temsil ediliyor.İsrail”de yaşanan hükümetten çekilme ve hükümetin düşmesi senaryoları, Netanyahu”nun anlaşmanın duyurulmasından sonra gösterdiği çelişkili tutumlar ve anlaşmayı onaylayacak toplantıların ertelenmesini açıklıyor.İsrail Başbakanlık Ofisi, Hamas”ı Gazze”deki ateşkes anlaşmasında bazı maddelerden caydığını iddia edip taslağı değiştirmekle suçlayarak, “Hamas, anlaşmanın tüm maddelerini kabul ettiğini arabuluculara bildirene kadar İsrail kabinesinin toplanmayacağını” açıkladı.Öte yandan Hamas Siyasi Büro Üyesi İzzet er-Raşak, anlaşmaya bağlı olduklarını duyurdu.Raşak, Hamas”ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Hamas arabulucuların duyurduğu ateşkes anlaşmasına bağlı.” ifadesini kullandı.The Times of Israel gazetesinin haberinde, İsrail müzakere heyetinin Gazze”deki ateşkes ve esir takası üzerindeki ihtilafları Doha”da hala görüştüğü aktarılırken, serbest bırakılacak Filistinli tutukluların isimleri ve bazı detaylar üzerinde ihtilaf olduğu belirtildi.Başbakan Netanyahu”nun anlaşmanın detayları üzerine müzakereleri sürdüren İsrail heyetinin ülkeye dönmesini beklediği yönündeki kulis bilgisi İsrail basınına yansıdı. Aynı şekilde, anlaşmaya gidilmesi durumunda hükümeti devirmekle tehdit eden aşırı sağcı koalisyon ortaklarını Netanyahu”nun ikna etmeye çalıştığı yorumları yapıldı.Ben-Gvir”in kendi tutumuna kesin karar verdiği kesin gözüyle bakılırken, Netanyahu”nun hükümetin düşmemesinin Smotrich”e bağlı olduğu düşündüğü iddia ediliyor.İsrail”de muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz ise Hamas ile varılan ateşkes ve esir takası anlaşmasını memnuniyetle karşıladığını duyuran X paylaşımında bulundu.Gantz, “Daha önce de belirttiğim gibi, Ulusal Birlik bu adımı açıkça, gerekirse siyasi olarak da destekleyecek.” ifadesini kullandı.Ben-Gvir”in Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşmasına karşı yaptığı açıklamanın ardından Lapid, “Binyamin Netanyahu”ya diyorum ki korkmayın ya da gözünüzü korkutmayın, esir takası anlaşmasını yapmak için ihtiyacınız olan her türlü siyasi desteği alacaksınız.” değerlendirmesinde bulundu.İsrail devlet televizyonu KAN”ın haberinde ise, İsrail kabinesinin, Netanyahu ile Smotrich arasındaki duruma ilişkin son tabloyu netleştirmeksizin, Gazze anlaşmasını onaylamak için cuma sabahı toplanacağı belirtildi.- ANLAŞMANIN ONAYLANMASINA İLİŞKİN İKİ SENARYO1- Yalnızca Ben-Gvir”in partisinin istifası:Eğer Ben-Gvir tek başına istifa ederse ve Smotrich”in partisi hükümette kalırsa Netanyahu hala 62 sandalyeye sahip olacak. Bu da Smotrich”in parti bakanlarının muhalefetine rağmen hükümetin devamını ve anlaşmanın geçmesini sağlayacak.2- Ben-Gvir ve Smotrich partilerinin istifası:Her iki parti de birlikte çekilirse hükümet çoğunluğunu kaybedecek ve bu da düşmesine yol açacak.Ancak gözlemciler, iki partinin kitlesinin farklı öncelikleri sahip olması sebebiyle bu senaryoyu zayıf görüyor.Ben-Gvir”in kitlesi Gazze”yi yeniden işgal etmeye odaklanırken, Smotrich”in kitlesinin Batı Şeria”daki yerleşimlerin güçlendirilmesine öncelik verdiği biliniyor.Netanyahu”nun, Smotrich”in hükümette kalmasını sağlamak için Batı Şeria”ya yerleşimi teşvik etmek gibi garantiler sağlamaya çalışabileceği yorumları yapılıyor.- İSRAİL İLE HAMAS ARASINDAKİ ATEŞKES VE ESİR TAKASI ANLAŞMASIArabulucu ülkelerden Katar, 15 Ocak”ta İsrail ile Hamas arasında Gazze”de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu.Anlaşma, 19 Ocak Pazar günü itibarıyla yürürlüğe girecek. 3 aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasının ilk 42 gününde İsrailli 33 esir salınacak.Anlaşma, Gazze Şeridi”ne insani yardımların kapsamlı şekilde ulaşmasının yanı sıra yerinden edilen Filistinlilerin bölgelerine geri dönebilmelerini içeriyor.İkinci ve üçüncü aşamaların detayları, birinci aşamanın tamamlanmasıyla açıklanacak.06:59 ABD”nin New York kentindeki Times Meydanı”nda Filistine destek gösterisi düzenlendi. Gazze”deki Filistinlilerle dayanışma göstermek için bir araya gelen göstericiler, ateşkesin ilanının ardından İsrail”in Filistin işgaline son vermesini talep etti.05:12 Bolivya, Honduras, Meksika ve Şili, Gazze”de ateşkese varılmasının memnuniyet verici bir gelişme olduğunu bildirdi.05:02 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hükümeti, 15 Ocak”ta duyurulan ve 19 Ocak”ta yürürlüğe girmesi beklenen Gazze”deki ateşkes ve esir değişimi anlaşmasını onaylaması yönünde giderek artan uluslararası baskıyla karşı karşıya bulunuyor.03:56 Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Gazze”de sağlanan ateşkesin Filistin”de barışın önünü açabileceğini söyledi.03:41 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi, Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşmasının oylanarak yürürlüğe girmesi durumunda hükümetten çekileceğini açıklayan aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir”e “sağ hükümeti devirenin tarihe hain olarak geçeceğini” belirtti.03:34 Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY), Gazze Şeridi”nde İsrail ile Hamas arasında ateşkes anlaşmasına varılmasını memnuniyetle karşıladı.03:21 ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken”in görevdeki son basın toplantısına, gazetecilerin Gazze protestosu damga vurdu. Blinken”i İsrail”in Gazze”de gerçekleştirdiği soykırıma destek vermekle eleştiren 2 gazetecinin salondan zorla çıkarıldığı anlar ise kameralara yansıdı.03:14 İsrail askerlerinin işgal altındaki Batı Şeria”da ateş açtığı 1″i çocuk 3 Filistinli yaralandı.00:37 İsrail”de aşırı sağcı gruplar, hükümetin Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşması için Hamas ile uzlaşıya varmasını protesto etti.00:04 Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, İsrail kabinesine, Hamas ile varılan Gazze”de ateşkesin sağlanmasına ilişkin anlaşmayı onaylamaları çağrısı yaptı.00:03 Gazze Şeridi”ndeki hükümet, pazar günü ateşkesin uygulanmasıyla birlikte, yerinden edilerek Gazze Şeridi”nin merkezi ve güneyine gelen kişilerin Gazze kent merkezi ve kuzeydeki evlerine dönüşünü kolaylaştıracak bir “planı” yayınlama sürecinde olduğunu duyurdu.00:00 İsrail”de ana muhalefetteki Gelecek Var Partisi lideri Yair Lapid, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir”in Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşması yürürlüğe girmesi halinde hükümetten çekileceğini duyurması üzerine Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetine siyasi destek vaat etti.
Source: Www.star.com.tr
Mescid-i Aksa İmam Hatibi İkrime Sabri: Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın Filistin davasına verdiği desteği takdir ediyoruz
İsrail”in geçen ağustos ayında 6 ay süreyle Mescid-i Aksa”dan uzaklaştırma kararı verdiği Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri, “Aksa”dan vazgeçmeyeceğini” söyledi.Sabri, işgal altındaki Doğu Kudüs”te bulunan Mescid-i Aksa”da 2 Ağustos”ta verdiği cuma hutbesinde Hamas lideri İsmail Heniyye için dua ettiği gerekçesiyle gözaltına alındı. İsrail daha sonra Sabri”ye 8 ay Mescid-i Aksa”ya giriş yasağı getirerek serbest bıraktı.Heniyye için dua ettiği cuma hutbesinin ardından Sabri aleyhinde İsrail medyası ve aşırılıkçı örgütler tarafından da kışkırtıcı kampanyalar yürütüldü.Sabri AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mescid-i Aksa”da 2 Ağustos”ta verdiği cuma hutbesinde İran”da ölen Hamas lideri Heniyye için dua ettiği gerekçesiyle gözaltına alındığını hatırlattı.Bu adımı “Filistin direnişine destek ve işgale karşı bir provokasyon” olarak değerlendirdiklerini kaydeden Sabri, hiçbir gerekçe göstermeden İsrail”de kendisine karşı haksız bir karalama kampanyası yürütüldüğünü aktardı.Sabri, “6 ay boyunca Mescid-i Aksa”ya girişim engellendi. Bu yasak bir ay sonra sona eriyor. 51 yıldır Mescid-i Aksa”da vaaz veriyorum, şüphesiz Mescid-i Aksa”dan uzak olmak acı verici bir durum.” dedi.İslam dünyasına Kudüs ve Mescid-i Aksa”ya sahip çıkması ve bu konuda üzerine düşen sorumluluğu üstlenmeleri çağrısı yapan Sabri, Aksa”dan asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Mescid-i Aksa”yı asla terk etmeyeceğini vurgulayan Sabri, Aksa”daki olayları günbegün takip ettiğini belirtti. – İSRAİL”İN YAYILMACI SİYASETİFilistin topraklarındaki gelişmelere ve İsrail”in buradaki yayılmacı girişimlerine ilişkin ise Sabri, “Bilindiği gibi İsrail yayılmacı ve kontrol ettiği topraklarla yetinmeyen bir politika izlemekte ve her gün Batı Şeria”da geniş alanları ele geçiriyor.” diye konuştu.İsrail”in ayrıca herhangi bir sınırının olmadığının bilindiğine dikkati çeken Sabri, “İsrail devleti sınırlarını açıklamadı. Neden peki? Çünkü plan, genişleyebileceği, uzanabileceği her alana yayılmak.” ifadesini kullandı.- “MESCİD-İ AKSA TÜM MÜSLÜMANLARINDIR”9 Ocak”ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi”nde basına kapalı gerçekleştirilen görüşmeye dair Şeyh Sabri, “Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmem çok olumlu geçti.” dedi.Sabri, sözlerine şöyle devam etti:”(Erdoğan), Kudüs kenti ve Mescid-i Aksa”daki mevcut koşullar hakkında bilgi almak istiyordu. Aşırılık yanlısı Yahudilerin Mescid-i Aksa”ya yönelik ihlalleri ve işgalcilerin Müslümanların Mescid-i Aksa”ya girmesini engellemesi, Cumhurbaşkanı ile aramızda konuşulan konulardandı.Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın Filistin davasına verdiği desteği takdir ediyoruz ve Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa için her zaman duyarlı olan Türk halkını selamlıyoruz.” Mescid-i Aksa İmam Hatibi, “İslam alemi de üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir çünkü Mescid-i Aksa sadece Filistin halkının değil, dünyadaki tüm Müslümanların mabedidir. Allah, Kudüs”ü ve Mescid-i Aksa”yı ihmal eden herkesten hesap soracaktır.” diye konuştu.Türklere Mescid-i Aksa çağrısı
Source: Www.star.com.tr
Bakanlıktan acil müdahale! Narin”in kuzenleri koruma altına alındı
Narin Güran cinayeti, TBMM”nin de gündemindeydi. Çocukları her türlü şiddetten koruma ve gereken tedbirleri alma amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu toplandı. Komisyon toplantısında hem Narin hem de Sıla bebek cinayetlerine ilişkin bilgi verildi. Narin”in yaşadığı köyde nasıl önlemler alındığı sorusuna cevap veren Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Özge Aydiş Toy, “Tavşantepe Köyü”nde 158 çocuk tespit ettik. Güran Ailesi”nden 50 küsur çocuk tespit ettik. Bir kısmı için mahkemeden tedbir kararları aldık” dedi. Narin Güran cinayeti davasında yeni gelişme! Avukatı anne için itiraz ettiYastık kılıfında yeni DNA”Narin”in annesi itiraf etti
Source: Www.star.com.tr
Yeni fon Resmi Gazete”de yayımlandı! AB”den Türkiye”ye 66.8 milyon Euro”luk mülteci desteği
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Alman Kalkınma Bankası (KfW) arasında imzalanan ve “Özel Sektörün Güçlendirilmesi II” projesine ilişkin hibe ve proje uygulama anlaşması Resmi Gazete’de yayımlandı. Sosyal ve ekonomik uyumun artırılması hedefi Buna göre Avrupa Birliği (AB), Alman Kalkınma Bankası aracılığıyla Türkiye’de mülteci krizinden etkilenen 20 ilde hem yerel yararlanıcıları hem de mültecileri desteklemek amacıyla 66,8 milyon euro tutarında hibe sağlayacak. Milletlerarası andlaşma niteliğindeki karar, sosyal ve ekonomik uyumu artırmayı hedefliyor. Hibe en çok etkilenen 20 ilde kullanılacak
Andlaşma kapsamında sağlanan hibe, Suriye mülteci krizinden en çok etkilenen 20 ilde kullanılacak. Hibe, acil durum sosyal güvenlik ağı yararlanıcıları, geçici ve uluslararası koruma altındaki yabancılar, özellikle geçici koruma altındaki Suriyeliler için KOBİ’lerde yeni istihdam olanakları yaratılması veya mevcut istihdamın korunmasına yönelik projelerde değerlendirilecek.
Source: Dünya Gazetesi
Hayali bir yazı
Unuttuğumuz kelimelerden biri de “Şahsiyet” kelimesidir. Para ve makam için her yolun mübah görüldüğü bir zaman diliminde tabii ki “Şahsiyet” kelimesini kullanmaya ihtiyaç kalmıyor!Kubbealtı Lugatı”ndan “Şahsiyet” kelimesinin mânâsı:1. Bir kimsenin şahsına ve nefsine âit özelliklerin, rûhî ve mânevî niteliklerin bütünü, kişilik.2. Yüksek ve değerli kimse, kişi.Şahsiyet sâhibi: Kendine has özellikleri olan ve bunlardan tâviz vermeyen, şahsiyetli.Günümüzde pek de geçerli akçe olmayan hususiyetler barındırıyor “Şahsiyet” kelimesi.Üstad Necip Fazıl Kısakürek”in “İdeolocya Örgüsü” adlı eserinde Büyük Doğu”nun 9 temel prensipleri arasına “Şahsiyetçilik” de yer alır. Büyük Doğu”nun 9 temel prensibi: 1- Ruhçuluk 2- Keyfiyetçilik 3- Şahsiyetçilik 4- Ahlâkçılık 5- Milliyetçilik 6- Sermaye ve mülkiyette tedbircilik 7- Cemiyetçilik 8- Nizamcılık 9- Müdahalecilik.Üstad “Şahsiyet” bahsinde İdeolocya Örgüsü adlı eserinde şunları yazıyor:”· Bütün insanlığı tek sıra üzerinde hizaya getirseler, o sıranın yüksekliği bakımından ulaşacağı en dik had içinde en uzun boylu tek şahsiyetin irtifaıdır.· 100 milyonluk bir cemiyetin, 100 milyon köşeli bir yıldız gibi, ruh ve akılda en ileri zirvesi, köşeler içinde en fazla çıkıntılı, en ziyade fırlak olanıdır; yâni tek şahsiyet üzerinde düğümlenmiş bulunanı…· Şu kadar ki, insan ve cemiyet hayatının nâmütenahî çapraşık ve girift oluş sırları içinde ve şahsiyetler arasında, şube şube, bu teki veya tekleri sıhhatle tartacak hiçbir terazi bulunmayacağına göre, dâva, bu teki veya tekleri ele geçirip geçirmemekte değil; bütün bir zümre adına, sıhhatle benimsenmesi pek kolay olan ana gayeyi ele geçirmekte… Gaye yerinde olsun da isterse her zaman ona varmak mümkün olmasın.· İşte, bir cemiyette bütün temsil hakkı; mutlak olarak, fikirde, san”atta, ilimde, fende, siyasette, idarede hülâsa yapıcı ve kurucu insanî verim şubelerinin hepsinde, en uzun çıkıntılı yıldız köşelerinin, dolayısiyle en üstün şahsiyetlerindir.· Dünya fikir tarihi boyunca çile doldurmuş her soylu kafa, bir bedahet kolaylık ve zerafetiyle hemen kestirir ki, cemiyet için belli başlı bir sınıfa istinat etmeyen hiçbir fikir sisteminin mimarî temeli atılamaz. Öyleyse bizim sınıfımız, o cemiyet içinde, bir bahçenin ağaçları gibi, en olgun ve örnekli ruh ve kafa yemişiyle yüklü, üstün şahsiyetler manzumesi…(…)· Gelen her inkılâp, hakkın kendisinde olduğunu iddia edecektir. Bütün tarih boyunca hiç kimse hakka zıd olduğunu söylemiş ve söyleyecek değildir. Hakka mahkûmiyet ise hâkimiyetin tâ kendisi olduğuna gör, bizim şahsiyetçiliğimiz, hakkın en üstün kaza ehliyetini temsil edenleri hâkim kılma dâvasından başka bir şey değildir.”Üstad”ın sistemleştirdiği devlet nizamı bir şahsiyetler topluluğudur. Dünyevî çıkar için Allah ve Resûlü”nün yolundan taviz vermeyen şahsiyetler topluluğu. O şahsiyetler topluluğunun 1 kişide de tecelli etmesi de yeterlidir. Halk ona tâbi olur.
Source: Yakup Köse
Uzmanından “Yarıyıl tatilini aile içi iletişimi güçlendirmek için iyi değerlendirin” önerisi
Kastamonu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitimin Felsefi, Sosyal ve Tarihi Temelleri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kamer, AA muhabirine, yarıyıl tatilinin hem öğrenciler hem de aileler açısından önemli fırsat olduğunu vurguladı.
Ailenin toplumun çekirdeği olduğunu vurgulayan Kamer, “Dolayısıyla toplumun çekirdeğinin bozulmaması adına ailelerin belli düzenlemeler yapması gerekiyor. Özellikle günümüz dijital dünyasında aile ilişkileri, aile bireyleri arasındaki iletişim, işbirliği ve dayanışmanın giderek azaldığını gözlemliyoruz.” dedi.
Dijitalleşmenin aile içi iletişimde bozulmalara neden olduğuna dikkati çeken Kamer, “Çocukların dijital tehlikelerden korunması noktasında ebeveyn rollerini tartışırken burada açığa çıkan önemli unsurlardan bir tanesi, aile içi iletişimin giderek eşler arasında veya ebeveyn ve çocuklar arasında bozulduğunu gözlemliyoruz. Çocukları dijital tehlikelerden korumaya çalışırken aslında biz yetişkinler olarak kendimizi de korumak noktasında ciddi problemleri yaşıyoruz.” şeklinde konuştu.
Sosyal medyanın kişiler arası iletişime zarar verdiğini, insanları yalnızlaştırdığını, boşanma oranlarını dahi etkilediğini aktaran Kamer, Türk aile yapısının da bundan zarar gördüğünü dile getirdi.
Kamer, ara tatilin, çocukları dijital ve sosyal medyadan uzak tutmak, birlikte değerli vakit geçirmek için önemli fırsat olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Malum 20 milyona yakın öğrenci ara tatile giriyor. Ebeveynlerin çocuklarıyla daha iyi vakit geçirebilmeleri için bunun fırsata çevrilmesi lazım. Dolayısıyla aile içi ilişkilerinin, işbirliği, dayanışma gibi faaliyetlerin ara tatilde daha yoğun yapılması gerekmekte. Türk aile yapısının işte dijitalleşme aracılığıyla bozulmasının en azından bir nebze de olsa önüne geçilmesi için harika fırsat. Bu fırsatın ebeveynler tarafından iyi değerlendirilmesi lazım.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın himayelerinde 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edildiğini hatırlatan Kamer, “2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesinin temel mantığı, aslında boşanma oranlarının artması gibi son dönemde yaşanan bazı olumsuzluklar. Bunun için çözüm olarak aile ilişkilerinin artması gerekiyor. Çocuklara güvenli ve bilinçli teknoloji kullanımı kazandırmak istiyoruz. Çocukların ileride iyi vatandaş olmasını istiyoruz. Bunun için iyi rol model olmamız gerekiyor. Bu rol model olmayı da bu ara tatilde çocuklarımıza göstermemiz gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Kanada”da çocuk mezarlığı! Eski yatılı kilise okulunda 114 çöküntü tespit edildi
McIntosh Kızılderili Yatılı Okulu”nda araştırmalar yapan Wiikwogaming Tiinahtiisiiwin Proje Ekibi, ulaştıkları bulgulara ilişkin basına açıklamada bulundu.Açıklamada, radarla toprak altında ve üstünde yapılan incelemelerde eski McIntosh Kızılderili Yatılı Okulu”nun sahasında çocuk mezarı olduğu düşünülen 114 işaretsiz noktanın tespit edildiği bildirildi.Okula ait arazi ve mezarlık alanındaki mezara benzeyen çöküntülerin 70″inden fazlasının 140 santimetre ya da daha kısa olduğu ve muhtemelen çocuk mezarı olabileceği kaydedildi.Ekip, ayrıca tarihi araştırmaların eski McIntosh Kızılderili Yatılı Okulu”nun arazisinde gömülü 165 kişinin isimlerini ortaya çıkardığını hatırlattı.McIntosh Kızılderili Yatılı Okulu, 1800″lerin başında hükümet tarafından kurulan ve çoğu Katolik Kilisesi tarafından yönetilen yaklaşık 130 Kızılderili Yatılı Okulundan biriydi.- 150 BİNDEN FAZLA YERLİ ÇOCUK, AİLELERİNDEN ZORLA KOPARILARAK YATILI KİLİSE OKULUNDA ALIKONULDUYatılı kilise okullarında yaşanan trajedilerin tüm boyutlarıyla ortaya çıkarılması için 2008″de Kanada Hakikat ve Uzlaşma Komisyonu kurulmuştu.İlki 1840″ta Katolik Kilisesi tarafından Kanada hükümeti adına açılan ve sonuncusu 1997″de kapatılan toplam 139 yatılı kilise okulunda faaliyet gösterdikleri yıllarda 150 binden fazla yerli çocuğun ailelerinden zorla koparılarak alıkonulduğu ifade edilmişti.
Source: Www.star.com.tr
İmam Gazal: Lazkiye”de intikamsız fethin etkilerini yaşıyoruz
Esed rejiminin devrilmesinin ardından yeni döneme ilişkin Anadolu Ajansı (AA) muhabirine konuşan, Lazkiye ilinin Zekzakani Mahallesi”ndeki İmam Elhasan Al Askeri Camisi”nin imam hatibi Gazal, vatan, güçlü devlet sevgisi ile millet sevgisinin aynı bayrağın gölgesinde olmasını istediğini söyledi.Gazal, insanları bir araya getiren, farkındalığı yayan, bilinçlenmeyi güçlendiren çalışmalarla millete hizmet etmenin en samimi niyet olduğuna inandığını vurgulayarak, “Suriye”de 2011″de olaylar başladığında ülkenin arzu etmediğimiz sonuçlara varmasını, vatanın bölünmesini ve herkesi mahvetmesini istemedik. Suriyelileri birleştiren şeylerin kutsallığı ve sevgisi konusunda inandıklarımızı hayata geçirme çağrısında bulunduk.” dedi.Vatan sevgisi, tek yürek mücadele ve samimi niyetler olduğunda devlet ve milletin güçlü olacağına işaret eden Gazal, “Aslında bizi dinleyen, takip eden, nasihat ve vaazlarımızı dinleyen herkese şunu söylüyoruz: Gaza, vatan ve vatan sevgisinin bütün mezheplerin koruyucusu olduğu ve her projenin, planın, onun üzerine inşa edilmesi gerektiğini. Tek bir mezhep olmalıdır ki o da aşk mezhebidir.” ifadelerini kullandı.- “SUÇUN VE SUÇLUNUN MEZHEBİ ÖNEMLİ DEĞİL”Suçun ve suçlunun mezhebinin önemi olmadığının her zaman göz önünde tutulması gerektiğini vurgulayan Gazal, “Suç işleyen herkes hesap vermeli ve hesap vermenin ilk adımı da onu ifşa etmek ve yanlışlığını açıklamak olmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.Gazal, “Canilerin bir daha katliam yapmaması, iğrenç ve çirkin eylemlerde bulunmaması için hesap vermesi gerekiyor.” dedi.- “LAZKİYE”DE İNTİKAMSIZ FETHİN ETKİLERİNİ YAŞIYORUZ”Suriye”de Esed sonrası dönemde tüm kesimler arasında fikir birliği ve diyalogla karara bağlanan konuların olduğunu ifade eden Gazal, “yeni dönemde halkına zulmetmeyen, aynı hatalara düşmeyecek bir devlet kurmak istediklerini” dile getirdi.Gazal, devletin halkla bütünleşerek güçleneceğini vurgulayarak “Biz Lazkiye”de intikamsız fethin, intikamsız zaferin etkilerini yaşıyoruz.” dedi.Mezhepsel farklılıklara rağmen vatandaşlık bağının kapsayıcılığına işaret eden Gaza, “Vatandaşlığı yaşayın. Tüm insanların tek güç, tek mezhep ve bütünleşmiş bir çoğunluk olduğu, tek yürek, tek yapı olduğu, vatanı inşa eden vatan aşkında eriyin.” çağrısında bulundu.- GAZAL, YENİ DÖNEMDEN UMUTLUYeni dönemi sağlıklı şekilde inşa etmek için herkesin tek yürek ve tek çabada olduğunu dile getiren Gazal, sözlerini şöyle sürdürdü:”Yeni yetkililer, yaklaşımlarında dürüstler. İster güvenlik olsun, ister tüm idari işlerimizi organize eden görevliler olsun, her yerde bu örneklerle karşılaştık. Şehrin dışındaki kontrol noktalarında da onlarla karşılaştığımızda hoşgörülü yüzlerini ve içten gelen sevgilerini görüyoruz.”Gazal, bölgesindeki yöneticilerle ilgili, “İyi ilişkiler, incelik, ahlak, bütünleşme ve sevgiden başka bir şey bulamadık ve bunun en güzel örneğini de mahallemizde yaşıyoruz. Lazkiye”de de durum bu, Suriye”nin her yeri için temenni ediyoruz. Bu da zaman gerektiren bir şey, korku bariyerlerinin kaldırılması gerekiyor.” değerlendirmesinde bulundu.Valilikte kendilerine muhatap bulabildikleri için yaşadığı şaşkınlığı dile getiren Gazal, 18 Aralık”tan bu yana minarelerden ezan seslerinin eksik olmadığını sözlerine ekledi.
Source: Www.star.com.tr
Anıt heykel üzerinde çıplak poz veren kadın, gözaltına alındı
Meksika”da Çıplak Fotoğraf Çekimi Yapan Kadın Gözaltına AlındıMeksika”nın La Paz şehrinde 30 yaşındaki Olga Larrea, turistlerin yoğun ilgi gösterdiği İnci Heykeli”nde çıplak fotoğraf çekimi yapınca başını derde soktu.Olay şöyle gelişti: Cumartesi günü öğleden sonra Larrea, yanındaki fotoğrafçıyla birlikte açık bir midye kabuğu şeklindeki İnci Heykeli”nin önüne geldi. Heykelin kaidesine çıkan kadın, çevresinde onlarca insan varken aniden elbisesini çıkarıp fotoğrafçıya fırlattı. Ardından tamamen çıplak bir şekilde heykelin üzerine tırmanarak poz vermeye başladı.Bu sırada sahil yolundaki araçlar yavaşladı, çevredeki insanlar şaşkınlıkla olayı izledi. Fotoğraf çekimi bittikten sonra Larrea, fotoğrafçıdan elbisesini isteyerek heykelden indi. Ancak olay yerine gelen polisler kendisini hemen gözaltına aldı.Mexico City”de yaşayan Larrea, karakola götürüldükten sonra 3,365 peso (yaklaşık 163 dolar) para cezası ödeyerek serbest kaldı.Olayın ardından Facebook”ta çekim fotoğraflarını paylaşan Larrea, gelen tepkiler üzerine fotoğrafları sildi. Ancak sosyal medyada yaptığı açıklamada pişman olmadığını belirterek şunları yazdı:”Sadece var olduğum için tutuklandım. İnsan bedeni neden sansürlenirken şiddet sansürlenmiyor? Çıplaklık doğaldır, rahatsız edici değildir. İnsana dair olan her şeyi normalleştirmeliyiz.”Larrea”nın bu davranışı sosyal medyada büyük tepki topladı. Kullanıcılar, “Çıplak fotoğraf çekmek istiyorsa bunu özel alanlarda yapabilir. Tarihi bir heykeli bu şekilde kullanması kabul edilemez” yorumlarında bulundu. Bazı kullanıcılar ise sadece para cezasıyla kurtulmasının yeterli bir ceza olmadığını savundu.Yerel yetkililer, benzer olayların yaşanmaması için sahil şeridindeki güvenlik önlemlerini artıracaklarını açıkladı.
Source: Abdullah Teymur
Aldatıldığını İddia Eden Kadın, Eşini Testisinden Yaraladı
İSTANBUL”da yaşayan iki çocuk annesi G.D (37), kendisini aldattığını iddia ettiği eşi D.D. (39) ile tartıştı. Telefon dükkanı işleten D.D. ile G.D. arasındaki tartışma büyüyerek, kavgaya dönüştü. Kavga sırasında eşinden kaçmak için mutfağa koşan G.D., eline bıçak aldı. Çıkan arbedede D.D. testisinden yaralandı. D.D”nin şikayeti üzerine G.D. kasten yaralama suçundan tutuklandı. G.D., avukatının itirazının ardından 5 gün sonra serbest bırakıldı. İstanbul”da yaşayan ve 7 ve 12 yaşlarında iki kız çocuğu bulunan 13 yıllık evli çift arasında aldatma iddiasıyla tartışma çıktı. Eşinin kendisini defalarca aldattığını öne süren G.D. isimli kadın, eşi D.D”nin iş telefonunda başka kadınlarla mesajını yakaladı. G.D, olayın ardından iddiaya göre D.D.”nin telefonunu alarak, sosyal medya hesabından “Karımı çok kez aldattım. Pişman değilim çünkü suratına pişkin pişkin bakabiliyorum” paylaşımı yaptı. Olay üzerine evde çıkan tartışma büyüyerek kavgaya dönüştü. O sırada, G.D.”nin evde bulunan kayınvalidesi de çıkan tartışmaya dahil oldu. G.D. daha sonra, hem kayınvalidesi hem de eşi tarafından darbedilmeye başladığı sırada, mutfağa koşarak eline bıçak aldı. Ardından arbede esnasında G.D. yere düştü. Çıkan arbedede G.D. bıçakla eşi D.D.”yi testisinden yaraladı. Üst katta bulunan ve kavga seslerini duyan G”D”nin annesi de olaya dahil olarak, kızının elinden bıçağı aldı. Olay yerine polis ve ambulans ekipleri sevk edildi. Ardından, polislerin incelemesinde 27.5 cm bıçak ile G.D.”nin, D.D”yi yaraladığı belirtildi. D.D.”nin şikayeti üzerine, G.D. 20 Aralık 2024 tarihinde kasten yaralama suçuyla tutuklandı. D.D.”nin tutukluluk sürecinde, avukatı Burak Aylı”nın itirazı sonucunda 25 Aralık 2024″te serbest bırakıldı. “EŞİNİN GÜNLÜK EV KİRALAYARAK, KENDİSİNİ DEFALARCA ALDATMASI ÜZERİNE AİLE İÇİ BİR TARTIŞMA YAŞANIYOR”G.D.”nin avukatı Burak Aylı, “Müvekkilim, eşinin telefonunu karıştırdığında, uzun yıllardır aldatıldığını öğreniyor. Eşinin çalıştığı ilçede günlük ev kiralayarak, kendisini defalarca aldatması üzerine aile içi bir tartışma yaşanıyor. Bu tartışmada müvekkilim eşi tarafından darbediliyor. Darp seslerini duyan adamın annesi de aşağı inerek olaya dahil oluyor. Bunun üzerine olay daha da büyüyerek kavgaya dönüşüyor. Müvekkilim bu kez de kayınvalidesi ve eşi tarafından darbediliyor. Müvekkilim de bu esnada kendisini korumak için eşine bir küllük fırlatıyor. Küllük karşı tarafın omzuna isabet ediyor. Ardından karşı taraf darbın şiddetini artırarak devam ediyor. Müvekkilim de kendini kurtarmak için mutfağa koşuyor. Mutfaktan bir bıçak alıyor. Kavga tekrar devam ediyor. Bunun üzerine müvekkilim yere düşüyor, kocası ve kayınvalidesi tarafından darbı devam ediyor. Müvekkilim de canını kurtarmak için bıçağı üstün körü sallıyor. Bıçak bu esnada kocasının cinsel bölgesine denk geliyor. Burada adamın testisinde bir kesi oluşuyor. Müvekkil kadının kendisiyle aynı evde yaşayan annesi de olaya dahil olarak, kızının elinden bıçağı alıyor” dedi.”MÜVEKKİLİM, ADALETİN TECELLİ ETMESİYLE, HUKUKA UYGUN ŞEKİLDE TAHLİYE EDİLDİ”Hastaneye kaldırılan D.D”nin olay ardından karakola giderek şikayetçi olduğunu bildiren Aylı, “Daha sonra olay yargıya intikal ediyor. Hastane tarafından düzenlenen rapor ile olay savcılığa bildiriliyor. Savcılık soruşturmayı genişletiyor. Müvekkilimizin tutukluluk talebiyle, savcılık tarafından Sulh Ceza Hakimliği”ne sevk ediliyor. Maalesef katıldığımız duruşmada, “hukuka uygunluk” hallerinden, “meşru müdafa” durumu gözetilmeden ve “daha az cezayı gerektiren haksız tahrik” hükümleri gözetilmeden hukuka aykırı biçimde tutuklanmıştır. Müvekkilim, Marmara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu”na sevk ediliyor. Salı günü yaptığımız itiraz neticesinde; çarşamba günü müvekkilim, adaletin tecelli etmesiyle, hukuka uygun şekilde tahliye ediliyor. Savcılık soruşturması devam ediyor. Müvekkilimin herhangi bir kaçma ve delilleri karartma şüphesi olmadığından, olaya ilişkin soruşturma kapsamında tekrar tutuklanacağını düşünmüyoruz. Umuyoruz ki adalet tekrar tecelli edecek” diye konuştu.Savcılık soruşturmasının hala devam ettiğini belirten Aylı, “Savcılığın olayı iddianameye dönüştürüp, mahkemeye sevk etme ihtimali yüksek. Fakat biz mahkemenin de hukuka uygun şekilde, meşru müdafaa halinin getirdiği, cezasızlık nedeninden ve haksız tahrik hükümlerine dayanarak, bir ceza verilecekse de en alt hadden olmasını bekliyoruz. Öncelikle tabii ki bu aile içi şiddet vakasının en büyük mağduru müvekkilimizin beraat etmesi, beraat etmeyecekse de hakkında verilecek kararın en alt hadden olmasını bekliyoruz. Bu tarz yaralama olaylarında eğer silahla yaralama gerçekleştiyse, her ne kadar şikayetçi taraf şikayetinden vazgeçse de bir kamu davasına dönüşmüş oluyor. Fakat yargı, buradaki hukuka uygunluk hallerini değerlendirip, yine müvekkil için beraat kararı verebilir.Müvekkilimiz şu anda 7 ve 12 yaşındaki iki kız çocuklarının başında, onlara tekrar kavuştu. Şu anda kocasıyla yaşadığı aile evindedir. Müvekkilin tutukluluk sürecinde kayınvalidesi ve annesi çocuklara bakmıştır. Her ne kadar aile içinde ciddi bir şiddet olayı yaşansa da şu an birlikteler. Umuyorum ki aralarında herhangi bir sorun ve kavga tekrar yaşanmayacaktır. Ülkemizde son yıllarda artarak devam eden kadına şiddet vakaları ve aile içi şiddet vakalarının son bulmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Source: Çağla Taşçı