“Toplumsal Sorunlar Gündemi – Yemek Kartları ve Engellilik Farkındalığı”

Vahdettin İnce yazdı: Muhsin Kızılkaya”nın makes bulan çığlığı

Kürt sorunu, güvenlikçi politikaların, kan kusan namluların, terörün, şiddetin gürültüsünde boğulan bir “insan” sorunudur.Bir keresinde “Kürt sorunu nedir?” diye soran birine, “ben, Kürt sorunu olarak karşında duruyorum” demiştim. Sonra da köyde, ilkokulda, üniversiteye kadar bütün eğitim hayatımda özellikle Kürtçe ile ilgili olarak yaşadıklarımı anlatmıştım. Sonra şöyle demiştim: “İlkokula başlarken hiç Türkçe bilmiyordum. Öğretmenin, bilmediğimiz Türkçe sözlerine yine Türkçe cevap vermemiz mecburiydi. Aksi takdirde dayak yiyorduk. “Evet”, “hayır”, “buradayım”, “adım soyadım şu” gibi sözleri ezberlemiştik ki bir hata yapıp Kürtçe cevap vermeyelim ve de minnacık avuçlarımız cetvel darbeleriyle kanamasın diye. Bir gün öğretmen adımla beni çağırdı. Ben de boş bulunup “çi?” (ne? Aslında basbayağı buyurun anlamını da ihtiva eder) dedim. Öğretmenin elindeki cetvelin avuçlarıma iniş kalkışlarını sayamadım bir süre sonra. Gözlerim karardı ve yetmezmiş gibi öğretmen beni sınıfın yanındaki karanlık kömürlüğe (siz tezeklik diye anlayın) attı. Soğuk bir kış günüydü. Beni tekrar çıkardığında tir tir titriyordum (Sonraları Türkiye Yazarlar Birliğinden tercüme ödülünü alacak kadar Türkçeyi öğrendim, ama bir “çi” yüzünden yediğim dayağın zihnimin bir köşesinde açtığı yara hala kanıyor). “Kürt sorunu nedir?” diye soran adamın gözlerinin dolduğunu ve “neler çekmişsiniz öyle” dediğini hiç unutmuyorum. Meselenin “insan” boyutunu esas aldığın zaman etkilenmeyecek “vicdan” yoktur çünkü.O günden sonra karar verdim, bu sorunun insanî boyutunu Türklere anlatacağım diye. Bu konuyla ilgili olarak yazdığım ilk kitabın ismi “Kürdinsan”dır bu yüzden. Çatışmaların, şiddetin, terörün, ölümlerin arasında yükselen “insan” feryatlarını anlatmak istedim. Nitekim kitap özellikle Türk vicdanında makes bulmuş ve yaklaşık sekiz dokuz baskı yapmıştı. Hala ilgi görüyor. Ben de hala bu minvalde yazılar yazıyorum. Türk vicdanının beni anladığını da iliklerime kadar hissediyorum.Değerli dostum Muhsin Kızılkaya, vicdanların teline dokunmayı benden çok daha yetkince beceriyor ve sesi daha geniş çevrelerde yankı buluyor. İlk defa bir televizyon programında izlemiştim onu. Etkili anlatımı, vicdanlarının dışa açık kanallarını sıkı sıkıya kapatmaya çalışan muhataplarının bütün güvenlikçi söylemlerini ustaca etkisiz hale getiriyordu. Onların da milyonlar gibi tenhalarda vicdanlarına kulak verdiklerinden adım kadar emindim. Sonra Hakkarili olması hasebiyle (ben Vanlıyım) hemşerim sayılan Muhsin”le yolumuz TRT KURDÎ sürecinde kesişti. Birlikte birkaç yıl süren bir program yaptık. Neredeyse birebir aynı acıları yaşadığımızı, aynı dil yarasından mustarip olduğumuzu anlamıştım.Muhsin ilkokulu yatılı okumuş. Ben ise liseyi yatılı okumuştum. Bir kitabında anlatıyor: “Yatakhanede uyumadan evvel arkadaşlarıma Kürtçe masal anlatıyordum… Masalın en heyecanlı yerinde kapı açıldı ve eğitmen “konuşan kim?” diye kükreyerek içeri girdi… Cılız, dokunsan kırılacak gibi duran kolumdan tuttu, belinden bir kelepçe çıkardı ve beni ranzanın gri demirine kelepçeledi… zayıf baldırlarıma elindeki demir cetvelle vurmaya başladı…” Çığlıklarını hiçbir vicdan duymamış.Dil yüzünden birebir aynı acıları yaşadığımızı söylemiştim size. Lise yıllarıydı. Akşam olmuştu. Etütten sonra birkaç arkadaş yatakhanede oturmuş, onlara Kürtçe bir masal anlatıyordum (ah şu Kürtlerin masal anlatma sevdası neler getirdin başımıza!). Nöbetçi öğretmen yatakhaneye girdi ve beni odasına çağırdı. Konuşanın kim olduğunu biliyordu. Demek biri ihbar etmiş, dedim. Odasında bir öğretmen daha vardı. İkisi nöbetleşe vuruyordu. Feryadımı duyan bir vicdan olmadı tabi.Geçenlerde Devlet Bahçeli, malum süreç dolayısıyla kendisini ziyaret eden DEM parti heyetine Muhsin Kızılkaya”nın “Bir dil niye kanar” adlı kitabından söz etmiş ve kitapta anlatılan anekdotlardan etkilendiğini anlatmış.Devlet Bahçeli Türk duyarlılığını, Türk vicdanını temsil eden bir siyasetçidir. Onun meseleye yönelik bu vicdanî dokunuşu, milyonlarca vicdanın “insan” feryatlarına sahip çıkacağının ilk adımı olduğundan kimsenin kuşkusu olmasın.Sevgili dostum, çığlığının duyulmuş olması, bu memlekete dair umutları pekiştirdi.

Source: Vahdettin İnce


Yemek kartı ile market alışverişi yasaklandı mı?

Yemek kartları ile market alışverişi son durum gelişmesi, çalışanların en önemli gündem konusu oldu. Yemek kartlarını markette kullananlar için önemli gelişmeler yaşandı. Peki Yemek kartı ile market alışverişi yasaklandı mı, prim kesintisi olacak mı? YEMEK KARTI İLE MARKET ALIŞVERİŞİ YASAKLANDI MI? Yemek Kartları Derneği Başkanı Öner Piyade, SGK tarafından yapılan son düzenlemenin, bugünün ekonomik şartlarında çalışanları ve işvereni sıkıntıya sokacak, gıda alımını engelleyecek bir düzenleme olmadığını vurguladı. Piyade, düzenleme sayesinde yemek ödeneklerinin çalışan lehine artırılmasının önünün açıldığını dile getirdi. Danıştayın son kararıyla ayni yardım olan yemek kartlarından prim alınmasının önüne geçildiğini aktaran Piyade, SGK, 5510 sayılı Kanunun 80. maddesinin B bendine uygun olarak, ayni yardım kapsamında yönetmelik ve devamında genelge düzenleyerek yemek kartlarından prim alınmayacağını, ayni yardım olduğunu beyan etmiştir. ifadesini kullandı. Piyade, SGK, yemek kartlarında çalışan ve işveren lehine olan ve 2022 öncesinde geçerli olan yemek kartlarını primden tamamen istisna eden uygulamaya geçmiştir. 31 Aralık 2024 te yayınlanan genelgenin 2.1.4 maddesinde açıkça ifade edildiği gibi nakit veya nakit yerine geçecek şekilde ifadesiyle paranın ikamesi gibi tüm ödemelerde kullanılabilir olması, sınırlama olmaması, tüm banka poslarında ve tüm sektörlerde geçerli olması ifade edilmektedir değerlendirmesinde bulundu. ANLAŞMALI İŞ YERLERİNİN KAPSAMI 30 YILDIR AYNI Yemek kartlarının banka poslarında ve ATM lerde kullanılamayacağını belirten Piyade, Kapalı bir networkte yalnızca restoran, pastane, market, büfe gibi yemek ve tüketime hazır gıda noktalarının anlaşmalı olan bir kısmında geçerlidir bilgisini paylaştı. Yemek kartlarının her noktada geçmediği, yalnızca yemek ve gıdayla sınırlı olduğu için herhangi bir limite tabi olmadığının altını çizen Piyade, şunları kaydetti: Bu kapsamda elektronik kontrol alt yapısı ile kayıtlı ekonomiyi destekleyen, vergi kaybı olmadan, yüzde 100 kayıtlı bir sistemi işleten yemek kartlarının, anlaşmalı iş yerlerinin kapsamı 30 yıldır aynıdır. Yemek kartları ayni yardım kapsamında primden muaftır. Var olan kullanım alanları kapalı network ile sınırlı olan yemek kartlarının restoran, pastane, büfe, market, kafe ve benzeri noktaların kullanımında herhangi bir sınırlama söz konusu değildir.

Source: Habertürk


Emine Erdoğan”dan “Görme Engelliler Haftası” mesajı

Emine Erdoğan, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:Unutmayalım ki gerçek engeller, farkındalıktan yoksun kalplerde saklıdır.Erişilebilir bir dünya, yalnızca bir hayal değil, hepimizin çabasıyla gerçeğe dönüşebilecek bir hedeftir.Görme engelli kardeşlerimizin karşılarına çıkan engelleri, sevgi, anlayış ve dayanışmayla aşalım.Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası’nın empatiyi büyütmeye ve toplumsal duyarlılığımızı pekiştirmeye vesile olmasını diliyorum.Unutmayalım ki gerçek engeller, farkındalıktan yoksun kalplerde saklıdır. Erişilebilir bir dünya, yalnızca bir hayal değil, hepimizin çabasıyla gerçeğe dönüşebilecek bir hedeftir. Görme engelli kardeşlerimizin karşılarına çıkan engelleri, sevgi, anlayış ve dayanışmayla… pic.twitter.com/4ct3CiUv7P— Emine Erdoğan (@EmineErdogan) January 7, 2025

Source: Hurriyet.com.tr


MHP lideri Devlet Bahçeli”den önemli açıklamalar

MHP lideri Bahçeli”nin konuşmasından satır başları şöyle:Hem inançlıyız hem de başarıda sınır tanımıyoruz. Doğruları haykırmaktan korkmayacağız. İftira ve yalan gemisi her yerinden su almaktadır. Toptancı mantıkla reddiye içinde olmaları hazin bir talihsizliktir. Yeni yüzyılda bozgunculuğun esamesi okunmayacaktır. Ayrışmanın ufalanmanın, etnik bloklaşmaların adından bahsedilemeyecektir. Devir değişti; eski çanlar şimdi bardak olmuş, zincirler kırılmış, huzur ve istikrar döneminin kapıları ardına kadar açılmıştır. Hep birlikte Türkiye olmaktan başka seçenek kalmadı.Toplumsal ayrışmada konu kapanacaktır. Yıkmak kolay yapmak zordur. Muhalefeti ülkesine karşı icra edenlerin suyu ısınmıştır. Boşa geçirecek bir saniyemiz yok, yeni yüzyıl barışın yüzyılı olacaktır. Kronik sorunlar çözülecektir. Bundan rahatsız olanları, sinekli mevzilerinde fesatlık yapanları görüyor, acınacak hallerini ibretle seyrediyoruz.Milliyetçi ülkücü harekette yer bulup itibar kazanan, çevre yapan bir avuç ahmağın çıkarları kesildi diye ileri geri konuşmaları edepsiz hezeyandır. Bu ilkesizlerin gazel okumaları boş varilin çıkardığı ses kadar anlamlıdır. Kurnazca kendilerini saklayan, insicamımızı sakatlama çabasında olanların maskesi düşünce aramızdan sıvıştıkları bilinen gerçektir. Türk milletini meşgul eden, meselelere kalıcı çözüm getiremeyenlerin, küçük partilerde ayağımıza dolanmaları kişilik yetersizliğinin sancısıdır.Bizim bir görev kapsamında hareket ettiğimizi iddia edenler, içimizdeyken siyasetimize en küçük katkı veremiyorlardı. Kedinin aynada aslan görmesi neyse bunların durumu aynı. Kurt kurdu tanır ama biz bunları tanımıyor ve hiç de takmıyoruz. Bizim dava ve vatan sevdamızı tartıya çıkaracak bir siyasi fırıldağı henüz hiçbir kundak sarmamıştır.Terör bitecek, kardeşlik bilenecek, Türk milleti rahat bir nefes alacak. Milli birliğimizin sancağı herkesi gölgesinde toparlayacak. Eller birleşecek kem gözler def edilecek.Teröristlerin sonu ise ya toprağa düşmek ya da demir parmaklıkların ardına düşmektir. Her yerin Gazze olacağını söyleyenlere hatırlatırım ki Gazze zaten içimizdedir.Türk milletinin gördüklerini biz düşünüyor, tatbik etmek için uğraşıyoruz. Tuzaklarla çembere alınmış zorlu yolculuk seferindeyiz. Ön yargıları aşmak stratejik gayemizdir. Amacımız beşeriyet aleminde kutup yıldızı gibi parlamaktır. Kavga ile gideceğimiz bir yer yoktur.Çevremizde oynanan oyunları görmeyen kalmamıştır. 8 Aralık”ta zulüm yönetimi ortadan kalkmıştır. Şimdi vakit Suriye”nin ihya vaktidir. Geçiş hükümetinin aldığı kararlar anlamlıdır. Temkini elden bırakmadan, rehavete kapılmadan yeni yönetimin eşitlikçi, yapıcı siyasetine destek vermek isabetli bir yaklaşımdır. Mezhebi kavgayı amaçlayan tahrik mekanizması işletilmekte, buna karşı dikkatli olunmalı.Büyük resme baktığımızda gördüğümüz emperyalist komplonun üzerimize geldiğidir. Biz sınırlarımızda kanlı terör örgütü istemiyoruz. Bu vatan hepimizindir. Türkiye Cumhuriyeti devleti Türk milletinin egemenlik hükmüdür. Ne devletsiz yaşarız ne de esarete tahammül ederiz. Biz birlikte çok güçlüyüz.Değişim dinamikleri kaçınılmaz ihtiyaçtır. Milletlerin çağın gerisine düşmesi aklın doğasına aykırıdır.Arabesk müzik devamlı horlanmış, küçümsenmiş, bununla da kalmamış bir dönem yasaklanmıştır. Yitik sevdalara ses olan sanatçılarımız öcü gibi gösterilmiştir. İnsanımızın ruh köküne inemeyen, acılarını hissedemeyenler arabeski çağ dışı bulmuştur. Arabesk bizim geleneğimizin süsü, sedasıdır. Milyonlarca vatandaşımızın kalbinde taht kuran, değerli kardeşim, Allah vergisi sesi ile gönüllere su serpen, hatırası ile herkese yetecek olan Ferdi Tayfur”a Allah”tan rahmet diliyorum.

Source: Hurriyet.com.tr


Emine Erdoğan: Gerçek engeller, farkındalıktan yoksun kalplerde saklıdır

Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şu ifadeleri kullandı:”Unutmayalım ki gerçek engeller, farkındalıktan yoksun kalplerde saklıdır. Erişilebilir bir dünya, yalnızca bir hayal değil, hepimizin çabasıyla gerçeğe dönüşebilecek bir hedeftir. Görme engelli kardeşlerimizin karşılarına çıkan engelleri, sevgi, anlayış ve dayanışmayla aşalım. Beyaz Baston Görme Engelliler Haftası”nın, empatiyi büyütmeye ve toplumsal duyarlılığımızı pekiştirmeye vesile olmasını diliyorum.”

Source: Www.star.com.tr


Iraklı doktor, Gazzeli küçük kızın İsrail saldırısında 3 gün önce kopan kolunu yerine dikti

Gazze”deki Sağlık Bakanlığı, İsrail saldırılarında yaralanan Sabah”ın enkaz altında kalan koluna yeniden kavuştuğunun anlatıldığı bir video yayımladı.

Videoda konuşan Iraklı Periferik Sinir Cerrahisi Uzmanı Muhammed Tahir, Gazze Şeridi”nin orta kesimine yönelik ağır bombardımandan sonra bölgedeki Aksa Şehitleri Hastanesine çok sayıda yaralının getirildiğini belirtti.

Hastanedeki acil serviste yaralılarla ilgilendiği sırada kolu kesilmiş 9 yaşında bir kız çocuğunu fark ettiğini aktaran Iraklı doktor, çocuğun babasına konuyu sorduğunu, babasının da “kolu enkaz altında kaldı” şeklinde yanıt verdiğini anlattı.

Doktor Tahir, “Ben de bulup getirebilir misiniz diye sordum. Çocuğun babası anlam veremeden getirmeye çalışırız dedi. Çocuğun ailesi bir süre sonra kopmuş kolunu getirdi ve yeniden kaynayabilecek durumdaydı.” ifadelerini kullandı.

İsrail”in 3 gün önce düzenlediği saldırıda enkaz altında kalan organın durumuna dikkati çeken Tahir, “Bölgede dondurucu bir hava söz konusu ve kesilmiş kol da soğuktu. İnceledim ve yeniden kaynayabilecek durumda olduğunu gördüm.” diye konuştu.

Başarılı bir operasyonla kız çocuğunun koluna kavuştuğunu belirten Tahir, İsrail”in saldırılarda kullandığı kimyasal maddelere işaret ederek, ameliyatla dikilen uzvun iltihap tutabileceğini söyledi.

Iraklı Cerrah, 5 ay boyunca Gazze”de hizmet yaptı

Gazze”deki Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre, Iraklı Cerrah Muhammed Tahir, İsrail”in abluka ve bombardımanı altındaki Gazze Şeridi”nde 5 aydan beri hayat kurtarmaya çalışıyor.

Iraklı doktorun, Gazze”deki çalışmalarının sonuncusunu da İsrail”in evlerine düzenlediği saldırıda kolunu kaybeden kız çocuğunu yeniden koluna kavuşturan bir operasyonu başardığı vurgulandı.

Açıklamada sözlerine yer verilen Doktor Tahir, Gazze”de görev yaptığı süre zarfında çok zor durumlarla karşılaştığını, tıbbi malzeme veya personel eksikliği nedeniyle insanların hayatını kaybettiğine dikkati çekti.

Gazze”de açık hastanelerin de oldukça kısıtlı imkanlarla hizmet vermeye çalıştığını aktaran Tahir, dünyadaki meslektaşlarına ve sağlık kuruluşlarına Gazze Şeridi”nde hayat kurtarmaya gelmeleri çağrısında bulundu.

İsrail”in 7 Ekim”den bu yana Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 818″i çocuk, 12 bin 287″si kadın olmak üzere 45 bin 854 Filistinli öldü, 109 bin 139 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Sudan”da çatışmalardan kaçan siviller “tekke” isimli yerlerde sıcak yemeğe ulaşıyor

Doğu Afrika ülkesinde ordu ve HDK arasındaki çatışmalar, 15 Nisan 2023″ten bu yana başkent Hartum başta olmak üzere birçok eyalette sürüyor.

Dünyanın en büyük yerinden edilme krizine neden olan çatışmalar nedeniyle altyapı, ekonomi, eğitim ve sağlık gibi alanlar ciddi şekilde zarar gördü.

Birleşmiş Milletlere (BM) göre, çatışmalar sonucu 20 binden fazla kişi hayatını kaybetti, ülkeden ayrılanların sayısı 3 milyonu geçti, yaklaşık 9 milyon kişi ülke içinde yerinden edildi.

Bazı kuruluşlar, ülkede kıtlık olduğu yönünde raporlar yayınlarken, bunları reddeden Sudan hükümeti ise ülkede kıtlık olmadığını ancak halkın çatışmalar sebebiyle yoksul kaldığını ifade etti.

Çatışmalar nedeniyle gıda sıkıntısı yaşayan Sudanlılar, hükümet, yerel ve uluslararası yardım kuruluşlarının yaptığı desteğin yanı sıra halkın dayanışması sayesinde hayata tutunmaya çalışıyor.

Ordunun kontrolünde olan ve ülkenin farklı yerlerindeki çatışmalardan kaçanlara ev sahipliği yapan Hartum”un kuzeybatısındaki Umdurman”da yüzlerce kişiye sıcak yemek dağıtan avukat Suhenda Abdulvahap, AA muhabirine konuştu.

“Kendi hayrınla başkasını doyur”

Abdulvahap, Hartum”daki bir “tekke”de “Kendi hayrınla başkasını doyur” şiarıyla, ihtiyaç sahiplerine sıcak yemek desteği sağladıklarını söyledi.

Çatışmalar nedeniyle milyonlarca kişinin ekonomik zorluk çektiğine işaret eden Abdulvahap, “Çatışmaların ardından bu girişimimizi başlattık ve ihtiyaç sahibi Sudanlıların sıcak yemek ihtiyaçlarını karşılıyoruz.” dedi.

Abdulvahap, çatışmaların ilk günlerinde ulaşımdaki zorluklar nedeniyle yemekleri evlerde yaptıklarını, her gün 10 kazan yemek hazırladıklarını belirterek, “Güvenli alanların oluşması sonrası yemekleri burada yapmaya başladık.” ifadesini kullandı.

Yaptıkları yardımdan her gün 7 ila 10 bin kişinin istifade ettiğini, günde 30 bin ekmek dağıttıklarına dikkati çeken Abdulvahap, “Facebook sayfamda neye ihtiyacımız olduğunu yazıyorum ve yardımsever Sudan halkı da sağ olsun gerekli desteği veriyor. Kim olduklarını da bilmiyorum.” şeklinde konuştu.

“Sudan halkı, dayanışmacı ve yardımsever”

Sudan halkının dayanışmacı ve yardımsever olduğunu vurgulayan Abdulvahap, bayramda çocuklara kıyafet desteği sağladıklarını, ihtiyaç sahibi yetimlere, Kur”an-ı Kerim kurslarına ve hastanelere de kurban eti dağıtıklarını bildirdi.

Abdulvahap, Sudan halkının ordunun yanında durduğunu, her pazartesi günü ordunun ön cephelerinde savaşanlara da sıcak yemek desteğinde bulunduklarını kaydederek, bunun “Tek ordu, tek halk” sloganını yansıttığını dile getirdi.

Hartum”un merkezinde, Mavi Nil”in içindeki Tuti Adası”nda HDK”nin yaptığı “ihlaller” nedeniyle Umdurman”a sığınan Visal el-Hac el-Mübarek de güvenliğin sağlanması durumunda evine dönmeyi istediğini belirterek, “Umdurman”da güvenlik var. (Buraya geldikten sonra) Rahat uyumaya başladık.” dedi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Elon Musk”a “Siyaset zenginlerin oyuncağı olamaz” tepkisi

Tesla ve sosyal medya platformu X”in sahibi Musk”ın İngiltere”yi hedef alan paylaşımlarını sert şekilde eleştiren İngiliz milletvekili Burgon, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.Richard Burgon, süper zenginlerin kontrolden çıktığını ve siyaseti yönetebileceklerini düşündüklerini dile getirdi.Zengin kişilerin, parlamentolarda siyaset yapması için halk oyuyla seçilmediğinin altını çizen Burgon, bu kişilerin sahip oldukları parayı da siyasetten uzak tutmaları gerektiğini belirtti.Burgon, demokratik yaklaşıma ihtiyaç olduğunu anlatarak, “Sosyal medya platformunda aşırı sağcı saçmalıklar yayan dünyanın en zengin adamından herhangi bir ders almamız gerektiğini düşünmüyorum.” diye konuştu.Elon Musk”ın “demokrasi karşıtı” olduğu görüşünü paylaşan Burgon, sözlerini şöyle sürdürdü:”Dünyanın en zengin adamı olarak demokratik sistemimizin kendi oyuncağı olduğunu düşünemez. Onun ABD için kötü bir haber olduğu görüşündeyim. Aynı zamanda, burası (İngiltere) için de kötü bir haber. Eğer toplumlarımızda nefreti körüklüyorsa, bu sorunlarla yüzleşmeliyiz. Siyaset, dünyadaki zenginlerin oyuncağı olmaz.”- MUSK, X HESABINDA SIKLIKLA İNGİLTERE”Yİ HEDEF ALAN PAYLAŞIMLAR YAPIYORElon Musk, son dönemde İngiltere Başbakanı Keir Starmer ve iktidardaki İşçi Partisi başta olmak üzere birçok konuda İngiltere”yi hedef alan paylaşımlar yapmıştı.Musk sahibi olduğu X”teki hesabında yaptığı ankette, “ABD”nin İngiliz halkını “zalim hükümetten” kurtarıp kurtarmaması” gerektiği sorusunu yöneltmişti. Elon Musk ayrıca, “İngiltere”nin özgürleştirilmesi gerektiği” şeklinde paylaşımlar da yapmıştı.Başbakan Starmer, dün bu paylaşımlara ilişkin gazetecilerin kendisine yönelttiği sorulara verdiği yanıtta, isim vermeden Musk”ı işaret ederek “yalan ve yanlış bilgi yaydığını” ifade etmişti.İngiltere Parlamentosundaki Liberal Demokratlar partisinin lideri Ed Davey de Musk”ın ülkesi hakkında hiçbir şey bilmediği halde demokrasisine müdahale ettiğini belirterek, ABD”nin Londra Büyükelçisi Jane Hartley”nin Dışişleri Bakanlığına çağrılmasını istemişti.- ALMANYA VE FRANSA DA MUSK”IN PAYLAŞIMLARINA TEPKİ VERMİŞTİMusk X”te yaptığı paylaşımında aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisini överek “Almanya”yı sadece AfD kurtarabilir.” ifadesini kullanmıştı.Daha sonra bu görüşünü genişleten Musk, Axel Springer medya grubuna ait Welt am Sonntag gazetesinde misafir köşe yazarı olarak kaleme aldığı makalede AfD”yi destekleyerek partiyi “Almanya için son umut kıvılcımı.” olarak nitelendirmişti.Elon Musk”ın bu ifadeleri Almanya başta olmak üzere Avrupa”da tepki çekmişti.Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Musk”ı eleştirerek Almanya”da gelecekte ne olacağını vatandaşların belirleyeceğini ve buna sosyal medyanın sahiplerinin “karar veremeyeceğini” söylemişti.Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Musk”ı seçimlere müdahale etmekle suçlamıştı.

Source: Www.star.com.tr


Görme engellilerden TİHEK”e en fazla başvuru “hissedilebilir yol” için yapıldı

TİHEK”in internet sitesinde yer alan bilgilere göre, görme engelli vatandaşların, ayrımcılığa maruz kaldıkları gerekçesiyle 2022-2024 yıllarında yaptığı 13 başvuruda ihlal kararı alındı.

Ulaşım, eğitim, noter ve bankacılık işlemleriyle ilgili yapılan başvurularda en fazla ihlal kararı verilen konu, görme engellilerin ulaşımlarında kolaylık sağlayan “hissedilebilir kılavuz yol”la ilgili oldu.

“Engelli bireyler, sorun yaşamadan ulaşım sağlayabilmeli”

TİHEK”in engellilik temelinde ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine hükmettiği kararlarında, Anayasa”nın 10. maddesinde herkesin kanun önünde eşit olduğunun hüküm altına alındığına dikkat çekilerek, devlet organları ve idare makamları dahil bütün işlemlerde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmenin zorunlu olduğu ifade ediliyor.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu”nda da her türlü ayrımcılığın yasaklandığına işaret edilen kararlarda, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ihlalin sona erdirilmesi, sonuçlarının giderilmesi, tekrarlanmasının önlenmesi, adli ve idari yoldan takibinin sağlanması amacıyla gerekli tedbirleri almakla yükümlü oldukları belirtiliyor.

Ulusal ve uluslararası düzenlemeler gereğince mevcut tüm açık alanların engellilerin erişilebilirliğine uygun yapılması veya uygun hale getirilmesi gerektiği kaydedilen kararlarda, engellilerin, bağımsız yaşayabilme ve topluma dahil olma hakkı çerçevesinde erişilebilirlik zinciri kırılmadan, bir yerden diğerine sorun yaşamadan ulaşım sağlayabilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.

Kararlarda, “Kentsel yaşamın engellilerin erişilebilirliğine uygun olarak düzenlemesi yasal olarak zorunludur. 5378 sayılı Kanun kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmi yapıların, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel altyapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapıların engelli bireylerin erişilebilirliğine uygun olması zorunludur.” ifadeleri yer alıyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Suriyeli Abdulkadir ülkesine Türk bayrağıyla döndü

Kilis”teki Öncüpınar Gümrük Kapısı”nda yoğunluk oluşturan Suriyeliler, Gönüllü Geri Gönderme Birimi”ndeki işlemlerinin ardından ülkelerine gidiyor.

Ülkesine dönmek üzere Öncüpınar Gümrük Kapısı”na Türk bayrağıyla gelen Halepli Abdulkadir Alloughlaz (22), AA muhabirine, Türk halkını çok sevdiğini söyledi.

Suriye”deki iç savaş sonrasında 13 yıl önce ailesiyle Türkiye”ye sığındıklarını, İstanbul”da kuyumcu atölyesinde çalıştığı belirten Alloughlaz, “Türk halkını çok seviyorum. Ben bu bayrağın altında 13 yıl ekmek yedim. Bize kapısını açan tek ülke Türkiye oldu ve Türkiye”yi hiç unutmayacağım. İstanbul”dan yanımda getirdiğim bu bayrağı Suriye”deki evimin ortasına asacağım. Biz bu bayrağı o kadar seviyoruz. Biz Türk bayrağını sevmezsek yanımızda taşımayız. Biz bu bayrağı kendi namusumuz gibi görüyoruz. Bayrağı her zaman yanımızda taşıyacağız.” dedi.

Türk bayrağından asla vazgeçmeyeceğini dile getiren Alloughlaz, şunları kaydetti:

“Biz bu bayraktan vazgeçersek namert olalım. Çünkü bu bayrağın altında 13 yıl ekmek yedik, yaşadık, bizlere kapıyı açtılar, iş verdiler. Bunu bize hiçbir ülke yapmadı. Arap ülkeleri çok ama hiçbir ülke yapmadı bize, sadece bunu yapan Türkiye oldu. Allah Türk halkından razı olsun. Türk halkı bize çok iyi davrandı, biz onları seviyoruz. Rabbim onları bizi sevindirdiği gibi sevindirsin.”

Elinde Türk bayrağıyla ülkesine geçti

Suriye”deki insanların savaştan değil zulümden kaçtıklarını ifade eden Alloughlaz, “Ülkede savaş yoktu zulüm vardı. Bu millet zulümden kaçtı. Sednaya Hapishanesi”ni gördük. 16 yaşında hapse giren kişi 46 yaşında hapisten çıkıyor. Bunu çok iyi bilenler var. Kapılarını açarak bu iyiliği bize sadece Türkiye yaptı. Allah Türk halkından razı olsun. Türk bayrağını hiçbir zaman unutmayacağız. Biz ayrımcılık yapan taraf değil bu bayrağı seven tarafız. Türk halkına teşekkür ediyorum.” diye konuştu.

Alloughlaz, daha sonra elinde Türk bayrağını sallayarak Öncüpınar Gümrük Kapısı”ndan ülkesine geçti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Aile Yılı”na özel logo tasarlandı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca, aile kurumunun bütünlüğünü ve işlevselliğini güçlendirmek, aile bireylerinin huzur, mutluluk ve refahını sağlamak amacıyla birçok çalışma yürütülüyor.Türkiye”deki sosyal sorunların tespiti ve çözümü ile ailenin korunması, güçlendirilmesi ve sosyal refahının artırılması yönünde Bakanlığın çalışmalarına katkıda bulunmak amacıyla 81 ilde Aile Çalıştayları düzenlendi. Ayrıca, aile içinde yaşanan sorunlara hızlı ve kalıcı çözümler üretmek üzere bireylere Aile Danışmanlığı Hizmeti veriliyor.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan kararname ile kurulan Aile Enstitüsü, aile yapısının ve değerlerinin korunması ve güçlendirilmesi, ailenin sosyal refahının artırılması, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit yakını, gazi ve gazi yakınları ile ilgili politikalarla veri oluşturmaya yönelik tüm Bakanlık faaliyetlerini kapsayan araştırmalar yürütecek.- DEVLETİN HİMAYESİNDE VE AY YILDIZIN GÖLGESİNDECumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi”ndeki Kabine Toplantısı”nın ardından yaptığı konuşmada, “Güçlü toplum, güçlü ailelerle mümkündür. Toplumun tüm kesimlerinde farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini “Aile Yılı” ilan etmeyi kararlaştırdık.” ifadelerini kullandı.Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın Aile Yılı ilanının ardından, aile kurumunun önemine dikkati çekmek için Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca bu yıla özel logo tasarlandı.Bakanlıktan edinilen bilgiye göre, logo, anne, baba ve 3 çocuktan oluşan, ailenin devletin himayesinde ve ay yıldızın gölgesinde, güvenli, huzurlu ve sağlıklı bir yaşam sürmesini temsil ediyor. Logo, yıl boyunca düzenlenecek etkinliklerin afişlerinde ve sosyal medya paylaşımlarında sıkça kullanılacak.Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Ocak”ta Aile Yılı”nın detaylarını açıklayarak, vatandaşlara birçok müjde verecek. Aynı zamanda yıl boyunca aile kurumunun önemine dikkati çekmek için çok sayıda etkinlik düzenlenecek.Ayrıca bu yıl, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının koordinasyonunda, aile yapısının korunması, güçlendirilmesi ve gelecek nesillere sağlam bir miras olarak aktarılması için devletin tüm kurumlarıyla kapsamlı çalışmalar yürütülecek.

Source: Www.star.com.tr


Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Ocak”ta vatandaşın hayatına dokunacak müjdeler verecek

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi”ndeki Kabine Toplantısı”nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Aile Yılı”nın ilk kez 1994″te Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası ölçekte ilan edildiğini ve 15 Mayıs”ın da Uluslararası Aile Günü olarak 30 yıldır kutlandığını anımsatan Göktaş, bu kapsamda yapılan çalışmaları anlattı.Göreve geldiği günden bu yana yaptıkları çalışmalarla “aile” konusuna gösterdikleri önemin altını çizen Göktaş, 8″inci Aile Şurası”nı gerçekleştirdiklerini ve şura çıktılarını kullanarak “Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı”nı yürürlüğe koyduklarını aktardı. Göktaş, 2024-2028 yıllarını kapsayan bu eylem planının Cumhuriyet tarihinde ilk olma özelliğini taşıdığına dikkati çekerek, “Cumhurbaşkanı”mızın BM kürsüsünde “Aileye sahip çıkmak, insana ve insanlığın istikbaline sahip çıkmaktır” ifadeleriyle, ailenin korunmasının önemine işaret eden ilk lider olmasını takiben, biz de böyle bir ilki gerçekleştirdik. Bu yıl yine Sayın Cumhurbaşkanı”mızın Kabine sonrası açıkladığı gibi ailenin korunması ve güçlendirilmesi için bir ilki daha gerçekleştiriyoruz” diye konuştu. “AİLE BAĞLADI VE DAYANIŞMASI GÜÇLÜ BİR MİLLETİZ” Bakan Göktaş, Türk milletinin “aile” konusuna özel bir hassasiyeti olduğunun altını çizerek, “Aile bağları ve dayanışması güçlü bir milletiz. Fakat özellikle son dönemlerde küresel bazı dinamiklerin de etkisiyle sosyal bazı değişimler yaşadığımız, bu değişimlerden ailemizin de etkilendiği bir gerçek. Ailemizin birliğini, bütünlüğünü, refahını etkileyen ve toplumumuzun geleceğini doğrudan ilgilendiren bu gelişmelere karşı devlet olarak gereğini yapmamız gerektiğine şüphe yok. Dolayısıyla aile kurumunun bütünlüğünü ve işlevselliğini güçlendirmek, aile bireylerinin huzur, mutluluk ve refahını sağlamak geleceğimiz açısından kritik önem arz ediyor” ifadelerine yer verdi. SAĞLIKLI AİLELERİN KURULMASI TEŞVİK EDİLECEK Türkiye”de evlenme oranları ve doğurganlık hızı azalırken, boşanma, ilk evlenme yaşı, ilk anne olma yaşı, tek ebeveynli aile sayısı, yalnız yaşayan birey sayısı ve yaşlı nüfus oranının arttığına dikkati çeken Göktaş, “Evlenme oranları azalırken hiç evlenmeyenlerin sayısı da belirgin ölçüde artıyor. Nüfus ile ilgili bu kritik tablo, diğer başka hususların yanında, ailemizi güçlendirmemizin de önemini ortaya koyuyor. Ailemizi güçlendirmek, içinde sağlıklı nesillerin yetişeceği, sağlıklı aileler kurulmasını teşvik etmek Bakanlık olarak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Tüm bunlardan hareketle aile konusundaki her türlü çalışmamızı zirveye taşıyacağımız bir süreç olarak 2025″i Cumhurbaşkanı”mızın yüksek takdirleriyle “Aile Yılı” olarak ilan ediyoruz” dedi. ERDOĞAN, 13 OCAK”TA MÜJDELER AÇIKLAYACAK Sözlerinin devamında “Aile Yılı”nda vatandaşlarımızın hayatına doğrudan dokunacak müjdelerimiz olacak” diyen Bakan Göktaş, şöyle devam etti: “Ailenin, aile olmanın, bir aile içinde güvenle yaşamanın mutluluğunu hissedecekleri bir yıl olması için devletimizin tüm kurumlarıyla vatandaşlarımızın yanında olacağız. 13 Ocak”ta Sayın Cumhurbaşkanı”mız tarafından detaylarının açıklanacağı Aile Yılı”nda vereceğimiz müjdelerin ve yıl boyunca yapacağımız etkinliklerin ülkemiz ve milletimiz için şimdiden hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Toplumumuzun tüm kesimlerini bu anlamlı yılın mutluluğunu aileleriyle birlikte paylaşmaya davet ediyorum.”

Source: Ayşe Şensoy Boztepe


Ayrımcılığa uğrayan Türk öğrenci hukuk mücadelesini devam ettirecek

Yaşadıklarını AA muhabirine anlatan Fatma Zehra Solmaz, İsveç Ayrımcılık Ombudsmanının (DO) yaptığı başvuru sonucunda geçen hafta üniversiteyi ayrımcılıktan suçlu bulmasının haklı olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.İstanbul İbn Haldun Üniversitesi Psikoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisiyken 23 Kasım 2022″de staj başvurusunda bulunduğunu belirten Solmaz, “Erasmus+ bursu kazandığım için Avrupa”da farklı üniversitelere başvuru yapıyordum ve Stockholm Üniversitesi bunlardan birisiydi. Stockholm Üniversitesinde farklı hocalara başvurularda bulundum. Bunlardan birisi olumlu diğeri olumsuz sonuçlandı.” dedi.Solmaz, olumsuz sonuçlanmasını beklediğini dile getirerek, olumsuz sonuçlanan başvurunun nedenini öğrenince çok şaşırdığına dikkati çekti.Stockholm Üniversitesinden Profesör Per Carlbring”in kendisine “ayrımcı” bir ret mektubu gönderdiğini ifade eden Solmaz, şöyle devam etti:”Bana mail olarak, “Sevgili Fatma, seni misafir etmek isterdim ancak Türkiye, İsveç”in NATO”ya girmesini engellediği için başvurunu reddetmek zorundayım. Üzgünüm.” cevabını görünce çok oldum. Şaşırdım. İlk başta ne yapacağımı bilemedim. Hocaya cevap veremedim ve üniversiteye şikayette bulundum. Üniversite şikayeti işleme aldıklarına ve duruma göre aksiyon alacaklarına dair bir cevap gönderdi. Ancak bu süreç iki ay kadar sürdü ve herhangi bir gerekli aksiyon ya da şeffaf bir süreç yürütülmedi. Ben sormadığım sürece herhangi bir cevap gelmedi.”Solmaz, Stockholm Üniversitesinin kendisinden özür dilediğini ama ayrımcılığı yapan Profesör Carlbring”in herhangi bir özür dilemediğini aktararak, üniversite yönetiminin Profesör Carlbring”in ayrımcılık eğitimi alacağını ilettiklerini bildirdi.Bu durumun tekrar yaşanmayacağına dair bir teminatın tarafına bildirilmediğine işaret eden Solmaz, şunları söyledi:”Böyle bir olayın tekrar yaşanmaması için ben bu olayı bir üst seviyeye taşımak istedim ve İsveç Ayrımcılık Ombudsmanı”na başvurdum. İki senenin sonunda dosya benim haklı olduğum yönünde sonuçlandı. Yani üniversitenin bir ayrımcılık yaptığı yönünde sonuçlandı. Ombudsmanlık dosyayı mahkemeye taşımadan kapatmaya karar verdi.”Bireysel olarak hukuki mücadelesini sürdürdüğünü vurgulayan Solmaz, “Bireysel olarak bir aksiyon almaya çalışıyorum, bu olayı kapatmamayı seçtim. Çünkü bu sadece bana olmuyor. İleride bir başkasının da başına gelebilir. Şu anda kendim bu yasal süreçleri devam ettirmek için uğraşıyorum. Gerekli yasal organlar tarafından uygun bulunan yaptırımların yapılmasını bekliyorum. Yasal organlara olan inancım yüksek.” diye konuştu.- NE OLMUŞTU?İstanbul İbn Haldun Üniversitesi Psikoloji Bölümü 3. sınıf öğrencisi Fatma Zehra Solmaz, Avrupa Birliği (AB) hibe programı Erasmus+ kapsamında staj yapmaya hak kazandığı Stockholm Üniversitesine 23 Kasım 2022″de başvurmuştu.Üniversitenin öğretim görevlilerinden Profesör Per Carlbring”in yönettiği araştırma projesinde yer almak istediğine dair akademisyene e-posta gönderen Solmaz, Carlbring”den “Sevgili Fatma, seni misafir etmek isterdim ancak Türkiye, İsveç”in NATO”ya girmesini engellediği için başvurunu reddetmek zorundayım. Üzgünüm.” yanıtını almıştı.Stockholm Üniversitesi, 5 Aralık 2022″de DO”ya şikayet eden Fatma Zehra Solmaz”a, üniversitenin Psikoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Torun Lindholm Ojmyr özür mektubu göndermiş, Profesör Carlbring”in davranışının uygunsuz ve yanlış olduğunu kabul etmişti.İsveç Ayrımcılık Ombudsmanı, geçen hafta öğrenciye etnik ayrımcılık yapıldığının tespit edildiğini açıklamış, Stockholm Üniversitesinin ayrımcılıktan suçlu bulunduğunu bildirmişti.

Source: Www.star.com.tr


Yeşil ve gri pasaporta vize uygulanacak mı? AB Türkiye Delegasyonu”ndan açıklama

Son günlerde Avrupa Birliği ülkelerine yeşil ve gri pasaport ile girişte vize şartı getirildiğine yönelik iddialar gündeme geldi. Konu ile ilgili Dezenformasyon ile Mücadele Merkezi”nin (DMM) ardından Avrupa Birliği”nden de bir açıklama geldi. AB Türkiye Delegasyonu”nun sosyal medya hesabından paylaşılan açıklamada, “Türkiye ETIAS”ın parçası olmayacak ve vizesiz giriş hakkına sahip Türk yolcuların ETIAS”a başvurmaları gerekmeyecek.” ifadeleri kullanıldı. Türkiye”nin vizeden muaf bir ülke olmadığı için bu kapsamında olmadığı aktarıldı. Yeşil ve gri pasaport sahibi Türk vatandaşlarının izin gerekmeksizin seyahat edebileceği bildirildi. Dezenformasyonla Mücadele Merkezi de geçtiğimiz günlerde, “Bazı basın yayın organlarında yer alan “Yeşil ve gri pasaport sahipleri Avrupa seyahatlerinde 7 Euro ödeme yapacak, red alanlar AB’ye giremeyecek” iddiası doğru değildir.” açıklamasını yapmıştı. ETIAS nedir? Avrupa Seyahat Bilgi ve Yetkilendirme Sistemi (ETIAS), AB tarafından yürürlüğe konulan bir seyahat izni sistemidir. ETIAS, Schengen Bölgesi”ne vizesiz seyahat eden vatandaşlar için önceden bir güvenlik taraması yapmayı amaçlar. Sistem, Schengen Bölgesi”ne seyahat etmek isteyen yolcuların giriş izni almadan önce çevrimiçi bir başvuru yapmasını gerektirir.

Source: Internet Haber


Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, sosis sandviç satışını yasakladı

Kuzey Kore lideri Kim Jong Un”un son aldığı kararlar ülkede yeni tartışmalara yol açtı. 40 yaşındaki liderin sosis sandviç (hot dog) satışını yasakladığı ve boşanan çiftleri hapis cezasına çarptırdığı bildirildi.Lidere göre fast food kültürü fazla Batılı ve bu tür yiyeceklerin satışı vatana ihanet olarak değerlendirilecek. Sokaklarda sosis sandviç satan ya da evinde bu yemeği pişiren herkes çalışma kamplarına gönderilebilecek.Ryanggang eyaletinden bir satıcı, “Pazarda budae-jjigae satışı durdu” dedi. Budae-jjigae, Kore-Amerikan füzyon mutfağından et, fasulye ve sosisli baharatlı bir yemek. 2017″de Güney Kore”den ithal edilen bu yemeği satanların dükkanları kapatılacak.Boşananlara Ağır CezaKim Jong Un”un yeni kararlarından biri de boşanan çiftlere yönelik. Boşanma “anti-sosyalist” bir eylem olarak görülüyor ve her iki tarafa da 6 aya kadar çalışma kampı cezası veriliyor. Kadınların daha uzun cezalar alabileceği belirtiliyor.Ryanggang”dan bir vatandaş, “Mahkemede boşanan 12 kişi hemen çalışma kampına gönderildi. Geçen yıla kadar sadece boşanmayı başlatan taraf ceza alıyordu” açıklamasında bulundu.Yeni Lider Adayı mı?Öte yandan, Kim Jong Un”un sağlığıyla ilgili endişeler halefinin kim olacağı sorusunu gündeme getirdi. Lider, yeni yıl kutlamalarında 12 yaşındaki kızı Kim Ju Ae ile görüntülendi. Devlet medyası tarafından “büyük rehber kişi” olarak tanımlanan Ju Ae”nin, babasının halefi olabileceği konuşuluyor.

Source: Abdullah Teymur


FETÖ”de “karar alma” ve “maddi kaynak” sıkıntısı

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen”in ölümünün ardından örgüt yönetimini ele alan 12 kişilik “İcra Heyeti”nde, karar alma aşamasında aksaklıklar ve örgüt tabanında “İcra Heyeti”ne olan güvensizlik nedeniyle maddi sıkıntılar yaşandığı öğrenildi.Güvenlik kaynaklarının aktardığı bilgilere göre; FETÖ elebaşı Fetullah Gülen”in ölümünün ardından örgütte hareketli günler yaşanıyor. Gülen”in ölümü ile örgüt içinde oluşan grupların güç mücadelesi, Gülen”in koltuğuna oturma ihtimali olan isimler arasında gizli kavgaya dönüştü. Örgüt üst yönetiminde yaşanan bu gerginlik, tabanda da etkisini gösterdi, dağılmalar artmaya başladı. FETÖ”nün üst kademesindeki isimler, örgüt tabanındaki dağılmaları engellemek için yönetim şeklini revize etti. Bir süreliğine örgütün tek bir isim tarafından değil, “İcra Heyeti” tarafından yönetilmesine karar verildi. 12 kişilik heyette Abdullah Aymaz, Naci Tosun, Şerif Ali Tekalan, Barbaros Kocakurt, Mehmet Vehbi Yavuzlar, Cevdet Türkyolu, İsmet Aksoy, Muhammed Çetin, Ekrem Dumanlı, Said Kaya, Adem Kalaç ve Talip Büyük yer aldı. Bu isimler arasında, örgütün tek hakimi olmak isteyenler ve o isimleri ayrı ayrı destekleyenler var. “İcra Heyeti” olumlu bir görünüm çizmeye çalışsa da yönetimdeki gruplaşmalar, örgüt genelinde hissedilir hal aldı. Kararlar, 12 kişilik heyet tarafından alınıyor gibi gözükse de heyette asıl etkiyi Abdullah Aymaz”ın başını çektiği Mehmet Vehbi Yavuzlar, İsmet Aksoy, Adem Kalaç, Muhammed Çetin ve Talip Büyük gösteriyor.KARARLAR SORGULANIYORYönetimdeki çatlaklar, karar alma aşamasında aksaklıkları gün yüzüne çıkardı. Elebaşı Gülen”in ölümünden önce söz konusu heyet tarafından alınan kararlar son kertede Gülen tarafından onaylanıyordu. Ancak, şimdi alınan kararlar heyetteki her bir isim tarafından sorgulanıyor. Bu da karar alma aşamasında aksaklıklara neden olmaya başladı. “İcra Heyeti” içindeki sıkıntılar sadece alınacak yeni kararlarla da sınırlı değil. Ne kadar birlik mesajı verilse de örgüt tabanında heyete karşı oluşan güvensizlik, üst yönetimin maddi kaynak bulmasında problem haline geldi. Bu nedenle “İcra Heyeti”nin güçlü gözüken kanadı yani Abdullah Aymaz ve ekibi “Himmet” oranlarında artışa gidilmesini istedi.GÜLEN”İN İSTEĞİ YERİNE GETİRİLMEDİÖrgüt elebaşı Gülen, ölmeden önce “İcra Heyeti”nde değişikliğe gidilmesini söylemişti. Heyetin gençleştirilmesi, farklı milliyetlerden insanların heyette yer alması talimatını vermişti. Ancak, 12 kişilik heyetin tek ortak düşüncesi gücü elinden bırakmamak oldu. Gülen”in ölümünden sonraki sürecin geçiş dönemi olduğu bahanesi ile heyette değişiklik yapılmaması kararı alındı. Heyete en son dahil edilen isimlerden biri de kapatılan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı oldu. Dumanlı”nın katılması ile örgüte katılımın artması bekleniyordu. Ancak, Dumanlı beklenen etkiyi yaratmadı. FETÖ”nün üst kademesindekiler Dumanlı”nın pasif bir profil çizdiği düşüncesinde. Dumanlı”nın tabandan itibar görmediği için heyette yer alabilecek seviyede olmadığı düşüncesi hakim.SÖZDE SORUMLU ATAMALARI TARTIŞMA YARATTIFETÖ”nün üst düzey örgüt mensuplarından olan Mustafa Özcan ise 12 kişilik “İcra Heyeti”ne girmedi. Özcan, Abdullah Aymaz ve ekibinin etkili olduğu heyette ön planda olamayacağı düşüncesi ile yer almak istemedi. Ayrıca, örgüt içerisinde 2025 yılı için sözde ülke sorumlularının ataması da tartışma konusu haline geldi. Atamalarının “İcra Heyeti” tarafından yapılacağı duyuruldu. Bununla birlikte “İcra Heyeti”nde de Şubat 2025″te değişiklikler yapılması bekleniyor. Halihazırdaki örgüt sorumluları arasında kendilerine yakın isimlerin atanmaları konusunda da bir çekişme var. Hatta çekişmenin boyutu toplantılarda gerginlik yaşanmasına bile neden olacak şekilde. “İcra Heyeti”ndeki kimi isimler yerlerini garantiye almak için kendilerine yakın isimleri Avrupa alanında çalışma yapmaya gönderdi.

Source: Ekim Devrim Manduz


CHP Genel Başkanı Özgür Özel, DEM Parti heyetiyle görüştü Özel”den süreç açıklaması

Özel”in Meclis”teki makamında gerçekleşen görüşmeye, DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan ve İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ile DEM Parti”li Ahmet Türk katıldı. Özgür Özel”in yanı sıra CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ve CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın”ın da yer aldığı basına kapalı görüşme, yaklaşık 1 saat 35 dakika sürdü. Görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özel, “Türkiye”nin 50 yıldır süren bir sorununu ortadan kaldırmak, annelerin gözünün yaşını dindirmek, yeni şehitlerimizle sarsılmamak, daha fazla kayıplar vermemek adına atılacak her türlü adıma CHP olarak katkı sağlayacağımızı daha önce ifade etmiştik.” dedi. Sürece ilişkin görüşlerini, DEM Parti heyetiyle paylaştıklarını belirten Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugüne kadar ve bundan sonrasıyla ilgili beklentilerimizi, endişelerimizi, eleştirilerimizi büyük bir açıklıkla dile getirdik; bundan sonrasına yönelik olarak da CHP olarak önerilerimizi, tavrımızı ifade ettik. Bizim tarihsel tutarlılığımız, böyle bir sürecin Meclis odaklı, Meclis”in öncülüğünde, önderliğinde ve denetiminde ilerlemesi gerektiğidir. Bu konuda herhangi bir şüphemiz, farklı düşüncemiz yok. Bundan sonraki süreçte atılacak tüm adımlar için Meclis”te tüm siyasi partilerin içinde olduğu, güçlü bir komisyon çalışmasına ihtiyaç olduğunu açık yüreklilikle ifade ettik.” Özel, toplumsal mutabakatın da göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, özellikle şehit aileleri ve gazilerin rencide edilmeyeceği, onların da korkularını ve endişelerini dile getireceği mekanizmaların oluşturulmasına yönelik eleştirileri de aktardıklarını söyledi. Hiçbir siyasi çıkar, pazarlık, beklenti olmaksızın, Türkiye”deki bütün vatandaşların gelecek umutlarını yükseltmek, akan gözyaşlarını ve kanı durdurmak noktasında ifade edilen iradeyi önemsediklerinin altını çizen Özel, “Buradan sonra atılacak tüm adımların hem demokratik hem yasal adımlar olması ve şeffaf yürütülmesi gerektiğini önemsiyoruz. Toplumun da “Acaba birtakım siyasi çıkar ilişkileri mi var, bu iş bir anayasa değişikliğinin ilk adımları mıdır” gibi bu ihtimali dışlayan bir sürecin içinde olunması gerektiği noktasındaki mutabakatımızı da memnuniyetle görmüş noktadayız. Önemli olan kanı, gözyaşını ve Türkiye”nin bir bütün olarak kaybetmesini engelleyip, hep beraber yarınlara umutla bakabilmek. Biz bu umudu muhafaza ediyoruz.” dedi. “Bu, dar bir kesimin siyasi manevrası değil” DEM Parti”li Önder, davetleri için Özel ve heyetine teşekkür etti. Kapsamlı bir görüşme yaptıklarını söyleyen Önder, “Önerilerini, katkılarını ve endişelerini dinledik. Hepsi birbirinden kıymetliydi. Özellikle endişe ve itirazlar, verilen destekler kadar, hatta ondan daha fazla anlamlı. Bu, dar bir kesimin siyasi manevrası değil, bütün toplumun geleceğini ilgilendiren bir şey olduğu için hepsini dikkate almak, kulak kesilmek, hepsi için çare ve çözüm bulmak zorundayız. Evlatlarımıza, torunlarımıza barış içinde bir ülke borcumuz var. Bu borçtan kaçamayız. Bu sorumlulukla yaklaşıyoruz.” diye konuştu.

Source: Internet Haber


En düşük SSK ve Bağ-Kur emekli aylığı 14 bin 469 liraya yükseltildi

Gözler bu tarihe çevrildi! Erdoğan, önemli müjdeler verecek

Bahçeli”den DEM Partili ismin “Her yer Gazze olur” tehdidine yanıt

Merakla beklenen görüşme sona erdi! İlk açıklama CHP lideri Özel”den

Beşik gibi sallanan ülkede bilanço her saat ağırlaşıyor

Ayrıntılar geliyor…

Erdem Aksoy

Haberler.com – Ekonomi

Ekonomi Güncel Ssk

Sıcak Gelişme:

En düşük SSK ve Bağ-Kur emekli aylığı yüzde 15,75 artırılarak 14 bin 469 liraya yükseltildi.

Terra davasındaki mağdur sayısı milyonu geçti

Arda”nın şov yaptığı maçta gözlerden kaçan detay

Tan Sağtürk ve Rus eşinin 15 yıllık evlilikleri bitti

Yorumlar (11)

Anil Oflaz:

Dükkan kapandı tadilat var yaklaşık 4 yıl ??

Ugur Cicek:

inşallah o paralarla geçinmek zorunda kalır,bu kararı verenler

Tarik Ardic:

oh ne güzel hadi iyisiniz vallahi çok bile size

Anıl İzmirli:

bozdur bozdur harca

harca harca bitmez

Mustafa MORCA:

Yaşasın zam geldi :)))))

murat özkan:

Çok güzel oy verdiğiniz adamı alkışlayın fakir fukaralar garibanlar size layığıyla güzel zam verdi sonuna kadar hak ediyorsunuz

Orhan Azar:

ölün kurtulun diyo adamlar

Süleyman Savci:

emekliler ülkeye zarar veriyor kesin atın en başta beni kesin atın Allah sizleri bizim gibi emeklere muhtaç eylesin inşallah

Alpmurat İpek:

zaten o kadar olur enflasyon zammiyla Beraber. sen zam mı vermiş sayıyorsun. yarin bir gün milletvekilleri zammi için 2 dk oturum yaparsınız % 60 70 zam alırsınız utanmadan

Tüm 11 yorumu okumak için tıklayın Haberler.com”da yer alan yorumlar, kullanıcıların kişisel görüşlerini yansıtır ve haberler.com”un editöryal politikası ile örtüşmeyebilir. Yorumların hukuki sorumluluğu tamamen yazarlarına aittir.

Uzun yol şoförünün yasak aşk vahşeti

Cemal Enginyurt”un maaşını duyan sunucu şaştı kaldı

Aysun Kayacı sosyal medyanın gündeminde

Reha Muhtar vasiyetini açıkladı: O isim cenazeme gelmesin

Kerimcan Durmaz gözaltına alındı

İsrail Hükümeti”ne Türkiye uyarısı: Savaşa hazırlanın

Son Dakika Haberleri

Kızılcık Şerbeti 83. Bölüm fragmanı izle! Büyü nasıl bozulur? Üzerimde büyü olduğunu nasıl anlarım? Büyü bozmada hangi dualar okunur? Bu akşam Bahar var mı? Bahar yeni bölüm neden yok? 7 Ocak Show TV yayın akışı! Kerimcan Durmaz neden gözaltına alındı? Kıdem tazminatı tavanı ne kadar oldu 2025? SSK, BAĞ-KUR emekli maaşına ne kadar, kaç TL zam geldi? GEL KONUŞALIM TV8 CANLI İZLE || 7 Ocak Gel Konuşalım canlı izleme linki var mı? MEMUR VE MEMUR EMEKLİSİ ZAM HABERLERİ! Memur ve memur emeklisi zam oranı netleşti mi? En düşük memur maaşı ne kadar olacak? İSKİ BARAJ DOLULUK ORANI 7 OCAK | Baraj doluluk oranı seviyesi nedir? Resmi Gazete bugün (7 Ocak Salı) atama kararları neler? Resmi Gazete atama kararları 2025! 15 TATİL NE ZAMAN? 15 tatil hangi tarihte başlıyor? MEB sömestr tatili!

Gelişmelerden Anında Haberdar Olun!
Masaüstü bildirimlerimize izin vererek en son haberleri, analizleri ve derinlemesine içerikleri hemen öğrenin.

Source: Erdem Aksoy


Sözleri Avrupa”da gündem oldu! Jose Mourinho yine manşetlerde

Fenerbahçe”nin Hatayspor”u 2-1 mağlup ettiği karşılaşmanın Jose Mourinho, yayıncı kuruluşa ses getiren açıklamalarda bulundu.Portekizli çalıştırıcı, “Puan farkının kapanıp kapanmayacağı” ile ilgili soruya sinirlenirken, “Gerçeği söylemeyi neden korkuyorsunuz? Bu soruyu bana sorup neden gerçeği saklamaya çalışıyorsunuz? Bu ülkede insanlar neden korkuyorlar? Sizce puan farkı sadece oynanan futboldan mı kaynaklı? O zaman gerçeği söyleyin.” ifadelerini kullanmış ve röportajı terk etmişti.Mourinho”nun açıklamaları ve röportajı terk etmesi Avrupa basınında da büyük ses getirdi.İngiltere”den The Sun, Mourinho”yu manşetlerine taşırken, “Jose Mourinho, sıra dışı bir nutukla “skandala” tepki gösterdi: “İnsanlar neden korkuyor?”” ifadelerini kullandı.Haberde Jose Mourinho”nun Türk medyasına gerçeği çıkarması için meydan okuduğu belirtildi.İtalyan basınından Tuttosport”ta ise Mourinho”nun röportajı terk etmesine yer verildi.Tuttosport ayrıca Mourinho”nun “Neden korkuyorsunuz” ifadesini manşetine taşıdı.

Source: Www.star.com.tr


DEM Parti İmralı heyeti, CHP ile görüştü, geçen süre dikkat çekti

İmralı”da terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan”ı ziyaret eden DEM Partili Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk”ten oluşan heyet, siyasi parti ziyaretleri kapsamında CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığındaki CHP heyetini TBMM”de ziyaret etti. Özel, “Türkiye”deki bütün vatandaşların hep birlikte gelecek umutlarını yükseltmek, akan gözyaşlarını durdurmak, kanı durdurmak noktasında ifade edilen iradeyi önemsiyoruz” dedi. Özel, bu sürecin bir anayasa değişikliği ihtimalini dışlaması gerektiği konusunda DEM Parti heyetiyle mutabık olduklarını bildirdi.28 Aralık 2024″te İmralı”da terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşen DEM Partili TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder, Van Milletvekili Pervin Buldan ve eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk siyasi parti ziyaretlerini sürdürüyor. DEM Parti İmrali heyeti bugün ilk olarak CHP ile görüştü. CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığındaki heyette Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ve Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen yer aldı. Saat 10.30 itibarıyla Özel”in TBMM”deki makam odasında başlayan görüşme, yaklaşık 1 saat 35 dakika sürdü.Özel: “Endişelerimizi, eleştirilerimizi dile getirdik”Görüşmenin ardından heyetler adına CHP Lideri Özel ve TBMM Başkanvekili Önder açıklama yaptı. Özel, “Kendilerini dinledik ve içinde bulunduğumuz sürece yönelik olarak ilk baştan beri Türkiye”nin 50 yıldır süren bir sorununu ortadan kaldırmak, annelerin gözünün yaşını dindirmek, yeni şehitlerimizle sarsılmamak, daha fazla kayıplar vermemek adına atılacak her türlü adıma CHP olarak katkı sağlayacağımızı daha önce ifade etmiştik. Bu görüşlerimizi, değerli heyetimizle paylaştık. Bugüne kadarki ve bundan sonrasıyla ilgili beklentilerimizi, endişelerimizi, olumlu-olumsuz gördüğümüz yönleri, eleştirilerimizi büyük bir açıklıkla dile getirdik. Bundan sonrasına yönelik olarak CHP olarak önerilerimizi, tavrımızı ifade ettik. Bizim tarihsel tutarlılığımız böyle bir süreci Meclis odaklı, Meclis”in öncülüğünde, önderliğinde ve denetiminde ilerlemesi gerektiğidir. Bu konuda herhangi bir şüphemiz, herhangi bir farklı düşüncemiz yok. Bundan sonraki süreçte atılacak tüm adımlar için Meclis”te tüm siyasi partilerin içinde olduğu güçlü bir komisyon çalışmasına ihtiyaç olduğunu açık yüreklilikle ifade ettik” dedi. Özel, şunları kaydetti:”Hiçbir siyasi çıkar olmaksızın akan kanı durdurmak noktasında ifade edilen iradeyi önemsiyoruz””Toplumsal mutabakatın önemli olduğunu, toplumun en hassas duygularının gözardı edilmeden adımlar atılması gerektiğini ifade ettik. Daha önce de söylemiştik: Biz, toplumsal mutabakat dediğimizde tüm toplumun kendini dışlanmamış hissettiği, içinde olduğu bir süreci kastediyoruz. Özellikle şehit aileleri ve gazilerin bu süreçte rencide edilmeden, dışlanmadan endişeleri, korkuları, duyguları göz önüne alınarak ve onların da sürecin içinde sözlerini söyleyebildikleri mekanizmaların oluşturulmasına yönelik önerilerimizi ifade ettik. Ben hem ziyaretleri için hem bundan sonra Türkiye”nin barışına yönelik atılacak adımlarda hiçbir siyasi çıkar, pazarlık, beklenti olmaksızın, esas olanın Türkiye”deki bütün vatandaşların hep birlikte gelecek umutlarını yükseltmek, akan gözyaşlarını durdurmak, kanı durdurmak noktasında ifade edilen iradeyi önemsiyoruz. Buradan sonra atılacak tüm adımların hem demokratik hem yasal adımlar olması gerektiğini, şeffaf yürütülmesi gerektiğini önemsiyoruz.”Anayasa değişikliği ihtimalini tamamen dışlayan bir sürecin içinde olunması noktasında mutabıkız”Ayrıca toplumun da “Acaba birtakım siyasi çıkar ilişkileri mi var? Bu iş bir anayasa değişikliğinin ilk adımları mıdır” gibi bir noktada da bu ihtimali tamamen dışlayan bir sürecin içinde olunması gerektiği noktasındaki mutabakatımızı da memnuniyetle görmüş noktadayız. Önemli olan kanı, gözyaşını ve Türkiye”nin bir bütün olarak kaybetmesini engelleyip hep beraber yarınlara umutla bakabilmek. Biz bu umudu muhafaza ediyoruz.”Sırrı Süreyya Önder: “Evlatlarımıza barış içinde bir ülke borcumuz var”Önder ise yaptığı açıklamada, “Çok kapsamlı bir görüşme imkanı bulduk. Sayın Başkanın da aktardığı gibi önerileri, katkıları ve endişelerini dinledik. Hepsi birbirinden kıymetliydi. Özellikle endişe ve itirazlar bizim açımızdan verilen destekler kadar hatta ondan daha fazla anlamlı. Çünkü bu dar bir kesimin siyasi bir manevrası değil, bütün toplumun geleceğini ilgilendiren bir şey olduğu için hepsini dikkate almak, hepsine kulak kesilmek, hepsi için çareler ve çözümler bulmak zorundayız. Çünkü evlatlarımıza, torunlarımıza barış içinde bir ülke borcumuz var. Bu borçtan kaçamayız. Bu sorumlulukla yaklaşıyoruz ve bunu da hep birlikte toplum olarak sağlayacağımıza olan güvencimizle hepinizi selamlıyoruz” diye konuştu.

Source: Ekim Devrim Manduz


DEM Partili Hatimoğulları”ndan muhalefete çağrı

DEM Parti İmralı heyetinin siyasi temasları sürerken DEM Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları”nın “Ya barışı inşa edeceğiz ya da negatif yönde kırılmalar gerçekleşecek, her yer Gazze olacak” şeklindeki sözleri tartışılmaya devam ediyor. TEPKİLERİN ARDINDAN AÇIKLAMA YAYINLADI Sözleri tepki çeken Hatimoğulları, yazılı bir açıklama yayınlamıştı. Hatimoğulları açıklamasında “Son söyleyeceğimi öne alarak başlamak istiyorum: Hiç kimsenin gücü bizlerin barış ısrarını ve sözünü çarpıtmaya yetmeyecektir. Tüm çabamız onurlu bir barış içindir. Nokta” ifadelerini kullanmıştı. “ESAS MESELEMİZ ÇÖZÜMÜN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN ADIMLAR ATILMASIDIR” Böyle bir dönemde tepki veya tehdit dili ile herhangi bir çözüm elde edilemeyeceğini tecrübelerle bilen bir parti olduklarının altını çizen Hatimoğulları, açıklamasında “Esas meselemiz, en sağlıklı şekilde barışçı ve demokratik çözümün gerçekleşmesi için adımlar atılmasıdır. Kamuoyuna saygılarımla sunarım.” ifadelerine yer vermişti. GRUP TOPLANTISINDA DA AYNI KONUYA DEĞİNDİ DEM Parti”nin grup toplantısında da tepki çeken açıklamasıyla ilgili konuşan Tülay Hatimoğulları şunları söyledi: “Diyarbakır”da yaptığım açıklama bazı kaynaklarca, çarpıtılmıştır. Belli ki barış istemeyen bazı kaynakların bu tarz dezenformasyonları devam edecek. Bu kaynaklara biz buradan diyoruz ki savaşı körükleyecek, barış karşıtı hareketlere hiçbir şekilde girilmemelidir” MUHALEFETE ÇAĞRI Grup toplantısında İmralı görüşmeleri ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Hatimoğulları, muhalefetin önemli bir bölümünün şimdiye kadar sağ duyu gösterdiğini ve çözüm odaklı açıklamalar yaptığını söyledi. Hatimoğulları konuşmasının devamında “Bu Türkiye toplumuna sunulmuş çok önemli bir katkıdır. Tutumunuz kıymetli, tutumunuz çok önemli. Gelin bu tutumu daha da güçlendirerek barış için bu parlamentonun çatısı altında ve toplumun içinde hep birlikte çalışmaya devam edelim” diye konuştu.

Source: Haberler