Suriye”deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Şeybani, AA”nın “Yılın Kareleri” oylamasına katıldı
Şeybani, AA muhabirleri ve foto muhabirlerinin yurt içi ve yurt dışında 2024 yılı boyunca çektiği, “Roketsan, Lifebox ve Sony” katkılarıyla hazırlanan “Haber”, “Doğal Yaşam ve Çevre”, “Spor”, “Günlük Hayat” ile bu yıla özel eklenen “Özgür Suriye” kategorilerindeki fotoğrafları inceledi.
“Özgür Suriye” kategorisinde Emin Sansar imzalı iki fotoğrafı seçen Şeybani, “Her şeye rağmen” başlıklı fotoğrafı neden seçtiğini şöyle anlattı:
“Bu fotoğrafı seçtim. Çünkü Suriye halkının yüzündeki mutluluk ve sevinci anlatıyor. Ayrıca kızın elindeki çiçekler ve fotoğrafın arka planı hoşuma gitti. Aydınlığı ifade ediyor. Bu yakın gelecekte halkımızın yaşamasını istediğimiz bir gelecektir.”
Seçtiği bir diğer “Ölümcül Kanıt” başlıklı fotoğraf hakkında da, “Bunlar Suriye halkının üzerinde hayatını kaybettiği darağacı ipleri. Bunların bir daha Suriye”nin geleceğinde yeri olmadığına inanıyorum. Hedefimiz, umudumuz ve halkımıza verdiğimiz söz şu ki; bunların yeniden yaşanmasına izin vermeyeceğiz. Ayrıca bu suça ortak olanlar da adalet önüne çıkarılacak.” ifadelerini kullandı.
Şeybani, “Doğal Yaşam ve Çevre” kategorisinde Garry Lotulung imzalı “Kuyruklu yıldız ve volkan” başlıklı kareyi seçen Şeybani, fotoğrafın Endonezya”daki yanardağın volkanik hareketliliğini anlattığını belirtti.
Doğa fotoğrafının canlılığın hareketini temsil ettiğini söyleyen Şeybani, “Bu, halkımıza devamlı şekilde hizmet edebilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz bir hareketlilik. Bu doğal fotoğraf bize bu hissi veriyor.” diye konuştu.
Bakan Şeybani, “Haber” kategorisinde, İsrail”in saldırıları ve ablukası altındaki Gazze Şeridi”nde yiyecek sıkıntısı sürerken, Filistinlilerin İsrail”in kısıtlı miktarda un ve yakıtın girmesine izin verdiği Han Yunus kentinde üretim yapan tek fırının önünde ekmek alabilmek için uzun kuyruklar oluşturduğu fotoğrafı seçti. Ali Jadallah”ın “Ezilenler” başlıklı söz konusu fotoğrafına ilişkin Şeybani “Bu fotoğraflar ve trajediler insanlık tarihinde artık bitmeli. Bunları insanlık için bir utanç olarak değerlendiriyorum.” ifadelerini kullandı.
Şeybani, “Günlük Hayat” kategorisinde İsmail Aslandağ”ın “Sevginin gücü” fotoğrafını seçen Şeybani, fotoğrafın sevgiyi içerdiğini ve insanlığın fotoğraftaki gibi yakın ilişkilere ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Teknoloji dünyasının ve modern hayatın insanlar arasındaki toplumsal ilişkileri bozduğunu söyleyen Şeybani, “Özellikle sosyal medyanın etkin olduğu bu çağda, insanlar arasındaki bu yakın ilişkinin yoksunluğunu hissediyoruz.” diye konuştu.
“Spor” kategorisinde Tayfun Coşkun”un “Şov zamanı” başlıklı fotoğrafına oy veren Şeybani, Mike Tyson”un son maçında genç biriyle karşılaşmayı kabul etme kararının hoşuma gitmediğini söyledi.
Bakan Şeybani, “Tyson boks dünyasında sembolik bir imaja sahip. Bu imajı korumasını temenni ederdim. Her şeyin belli bir yaşı var. Kendi nesli ve boks maçına çıktığı kişinin nesli arasında fark var. Maddi konuları kabul etmesi yanlış anlaşıldı. Bu tartışmalara girmemesini umardım.” diye konuştu.
AA muhabirlerinin dünyanın dört bir yanından kaydettiği fotoğraf karelerini genel olarak çok beğendiğini vurgulan Şeybani, “Bana fotoğraf seçimi yapılacağını söylediğinizde herhangi mesajı olmayan sıradan fotoğraflar olduğunu düşünmüştüm. Ancak gördüm ki her bir fotoğrafın ayrı bir mesajı var. Suriyeli gençler de bu kareler aracılığıyla dünyaya bazı mesajlar göndermiş oluyor.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
4 yaşında çocuğu olduğu ortaya çıkan Hacı Sabancı sessizliğini bozdu
Sosyetenin tanınmış isimlerinden ünlü iş insanı Hacı Sabancı, 2021 yılında Nazlı Kayı ile hayatını birleştirdi. Evlilikleri devam eden Hacı Sabancı, Fatma D.”nin açtığı babalık davasıyla sarsıldı. ARA ARA OTELDE BULUŞUYORLARDI İstanbul Aile Mahkemesi”ne avukat Şeyda Y. aracılığıyla açılan davaya göre; Fatma D. ile Hacı Sabancı 14 yıl önce sosyal medya aracılığıyla tanıştı. İddiaya göre sık sık bir araya gelen çift, Los Angles”ta bir otelde arkadaşlarıyla birlikte tatil yaptı. Tatilin ardından 2015 yılına kadar görüşmeyen Hacı Sabancı ile Fatma D., ara ara otelde buluşuyordu. EVİNE ÇAĞIRDI, BİRLİKTELİK YAŞADILAR Çiftin arası 2019 yılında bozulunca Fatma D., başka bir kişiyle evlenerek Belçika”ya yerleşti. Ancak bu evliliği uzun sürmedi. Dilekçedeki iddialara göre Fatma D., eşinden boşanmak için Hacı Sabancı”dan avukat bulması için yardım istedi. Vekalet ücretini kendisinin ödeyeceğini taahhüt eden Hacı Sabancı, Fatma D.”nin hesabına para gönderdi. Eşi ile ayrı yaşayan Fatma D.”ye mesaj atan Hacı Sabancı, evine davet etti ve o gece çift birliktelik yaşadı. TARAFLARIN ARASI BOZULDU Evliliği devam ederken hamile kalan Fatma D., 2 Şubat 2021 tarihinde Uzay isminde bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Fatma D.”nin sık sık doğan çocuğunun fotoğraflarını Hacı Sabancı”ya gönderdiğinin anlatıldığı dilekçede, Sabancı”nın çocuğun kendisinden olduğunu öğrenmesinin ardından tarafların arasının bozulduğu ifade edildi. BABALIK DAVASI AÇTI Dilekçede şu ifadelere yer verildi: “Fatma D.”nin eski eşi, çocuğun kendisinden olmadığı gerekçesiyle soy bağının reddi davası açmıştır. Çocuğun daha fazla mağdur edilmemesi bakımından Hacı Sabancı ile çocuk arasında soy bağının DNA incelemesi yoluyla tespitine karar verilmesini istiyoruz. Ayrıca Hacı Sabancı”nın babalığına karar verilerek nüfusa kaydının yapılmasını talep ediyoruz.” DNA TESTİ YAPTIRDILAR İstanbul Aile Mahkemesi, Hacı Sabancı”nın, Uzay isimli çocuğun babası olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu”na sevk edilmesine karar verdi. Mahkemenin bu kararının ardından ilk olarak Fatma D. ile 4 yaşındaki Uzay isimli oğlu İstanbul Adalet Sarayı”na gelerek gerekli sevk işlemlerini yaptırdıktan sonra Adli Tıp Kurumu”nda DNA örneği verdi. Hacı Sabancı da Adli Tıp Kurumu”na giderek küçük Uzay”ın babası olup olmadığının tespiti için DNA testi yaptırdı. BABASI OLDUĞU TESPİT EDİLDİ Adli Tıp Kurumu”dan gelen babalık testi sonucu, davanın görüldüğü İstanbul Aile Mahkemesi”ne ulaştı. Adli Tıp raporunda Hacı Sabancı”nın yüzde 99.99 küçük Uzay”ın babası olduğu tespit edildi. Raporda şu ifadelere yer verildi: “Uzay D.”ye ait DNA profili ile anne Fatma D.”ye ait DNA profilinin ve baba olduğu iddia edilen Hacı Sabancı”ya ait DNA profilinin karşılaştırması yapıldı. Elde edilen sonuçlar itibari ile Sabancı”nın yüzde 99.99 ihtimalle Uzay D.”nin biyolojik babası olabileceği tespit edildi.” SOSYAL MEDYADA MUTLULUK POZU DNA testi sonucu sosyal medyada da çok konuşuldu. Babalık haberine gün boyu binlerce yorum yapılırken Hacı Sabancı, Nazlı Sabancı ve Arzu Sabancı sırasıyla sosyal medyada paylaşım yaptı. Hacı Sabancı eşi Nazlı ve kızı ile birlikte Instagram hesabında kalp emojili mutluluk fotoğrafı paylaştı. ARZU SABANCI ÖNE PAYLAŞTI, SONRA SİLDİ Son olarak Hacı Sabancı”nın annesi Arzu Sabancı”dan paylaşım geldi. Arzu Sabancı paylaşımında “Bugün babaanne oluşumun yıldönümü” yazılı kendi fotoğrafını koydu. Ancak sosyal medyada tepkiler gelince kısa sürede paylaşımı kaldırdı. HACI SABANCI: YARGILAMA DEVAM EDİYOR Sosyete gündemine bomba gibi düşen bu gelişme sonrası gözlerin çevrildiği Hacı Sabancı, Hürriyet”e yaptığı açıklama “Onunla ilgili yargılama devam ediyor. Bu süreci avukatlarım biliyor. Ben bu konularla zaten ilgilenmiyorum, konuşmuyorum da. Daha yargılama devam ediyor, konu avukatlarda” dedi.
Source: Haberler
Yeniden yapılanacak ülke için çağrı yaptı: Türkiye ile çalışmalıyız
Birleşmiş Milletler (BM) Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Genel Direktörü Amy Pope, Dünya Ekonomik Forumu”nun (WEF) İsviçre”nin Davos kasabasında düzenlenen 55. Yıllık Toplantıları kapsamında Hamas ve İsrail arasında varılan Gazze Şeridi”ndeki ateşkes anlaşması ve Suriye”deki son gelişmelere ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.Gazze”de kalıcı bir ateşkes sağlanması gerektiğinin altını çizen Pope, bölgede insani ihtiyaçların “astronomik” seviyede olduğunu dile getirdi.Pope, barınma, gıda ve temiz su, ilaç ve hijyen gibi temel insani ihtiyacın çoğunun karşılanamadığını anımsatarak, “Açıkçası ateşkes olmadan bu en çok ihtiyaç duyulan yardımları ulaştırmamız mümkün değil. Taraflar müzakere halinde ve ileriye dönük bir yol bulmak zorundalar. Ancak biz, insani yardım camiasındaki diğer kuruluşlar gibi en savunmasız durumda olanların ihtiyaçlarını karşılayabilmemiz için ateşkesin sürmesi konusunda çaresiziz. Bizim işimiz her şeyden önce insani yardım sağlamak. Dolayısıyla, tarafların anlaşmalarını nasıl yürürlüğe koydukları ya da uyguladıkları bizim dahil olabildiğimiz bir konu değil.” diye konuştu.IOM”un Gazze”ye yardımları ulaştırmak için çalıştığını söyleyen Pope, “Şu ana kadar ne yazık ki ulaştırılan insani yardım, ihtiyaç duyulanın yakınından bile geçmiyor. Çatışma, güvenlik, kamyonların yağmalanması ve diğer benzeri sorunlar nedeniyle ihtiyaç sahiplerine yardımları ulaştırmak inanılmaz derecede zor.” dedi.Pope, bu kapsamda Gazze”de yapılacak çok iş olduğuna işaret ederek, “Uluslararası toplumun ateşkesi güçlü bir şekilde desteklediğinden, uygulanmasını ve devam etmesini savunduğundan emin olmalıyız çünkü ateşkes olmadan bu yardımları ulaştıramayız.” şeklinde konuştu.- SURİYE”DE YENİDEN YAPILANMA İÇİN ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRISuriye”de de insani ihtiyaçların çok fazla olduğunu vurgulayan Pope, uluslararası toplumun ülkenin yeniden inşasına yardımcı olması gerektiğini ve böylece Suriyeli mültecilerin geri dönmesi için kendini güvende hissedebileceğini aktardı.Pope, yeniden yapılandırma sürecinin kapsamlı şekilde ilerlemesi gerektiğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:”Ayrıca, Türkiye gibi yıllardır çok sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan çevre ülkelerle çalışmalıyız ki insanların evlerine dönebilmeleri için gerekli desteği alabilsinler. Dünyanın her yerinde yaşayan Suriyeli topluluklar ülkelerinde neler olduğunu görmek istiyor. Dolayısıyla, onların da gerekli değerlendirmeleri yapabilmeleri için onlarla birlikte çalışmak ve yeniden yapılanmanın gerçekleştiğinden emin olmak kritik önem taşıyor. Pek çok Suriyeli evine dönmek istiyor ve mülteciler evlerine dönmenin ne zaman güvenli olacağını bekliyor. Şimdiden pek çok Suriyelinin evlerine döndüğünü görüyoruz. Asıl soru, insanların dönebilmesi için uluslararası toplumun, durumu güvenli hale getirmek üzere ne kadar çabuk harekete geçeceği.”Suriyelilerin dönmesinin ülkenin istikrarı ve yeniden yapılanmasının hızına bağlı olacağını vurgulayan Pope, bazı tahminlerde gelecek yıl yaklaşık bir milyon Suriyelinin geri dönebileceğinin beklendiği dile getirdi.- HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA İNSAN HAREKET HALİNDEUluslararası göç dinamiklerini de değerlendiren Pope, dünyada her zamankinden daha fazla insanın hareket halinde olduğunu vurguladı.Pope, savaş, iş, eğitim, yoksulluk, doğal afetler dahil olmak üzere birçok farklı sebeple yer değiştiren yüz milyonlarca insan olduğunu belirterek, dünyanın her yerinde göçmen emeğine ihtiyaç duyan ekonomilerin oluştuğunu söyledi.Bu kapsamda insanların güvenli ve yasal şekilde hareket edebilmesi için fırsatlar oluşturulması gerektiğini dile getiren Pope, sözlerini şöyle tamamladı:”Ne yazık ki bugün var olan sistemler bu ihtiyaçları karşılamak üzere inşa edilmemiş. Davos”ta bulunma nedenimin bir parçası da bu çünkü özel sektörün ve hükümetlerin katılımına ihtiyacımız var. Bunu nasıl daha iyi yapabileceğimizi düşünmek için paydaşlara ihtiyacımız duyuyoruz. İşgücü piyasasının ihtiyaçlarını adil, hakkaniyetli, insanların yasal olarak hareket edebilmelerini ve sistemlerin düzgün çalışmasını sağlayacak şekilde nasıl karşılayabileceğimizi bulmak gerekiyor.”Dikkat çeken Suriye çıkışıTürk bayrağı göndere çekildi: Halep Başkonsolosluğu 13 yıl sonra yeniden açıldıABD bölgeden çekiliyor
Source: Www.star.com.tr
Elon Musk, Hitler selamı mı verdi? Sosyal medyayı sallayan hareket! Musk”tan ilk açıklama geldi
ABD Başkanı olarak dün yemin ederek göreve başlayan Donald Trump’ın en büyük destekçilerinden biri olan milyarder iş insanı Elon Musk, dün yaptığı el hareketiyle dünyanın gündemine adeta bomba gibi düştü. Trump’ın yemin töreni sonrası başkent Washington DC’deki Capital One Arena’da düzenlenen kutlama etkinliğinde konuşan Musk, “insanlığın uygarlaşmasına giden yol ayrıında” Trump’ı seçtikleri için kalabalığa teşekkür etti.
Elektrikli araç devi Tesla, uzay taşımacılığı şirketi SpaceX ve sosyal medya platformu X’i yöneten Musk konuşmasında, “Sadece bunu olanaklı kıldığınız için size teşekkür etmek istiyorum” ifadesini kullandı. Elon Musk Nazi selamı mı yaptı? Milyarder iş insanı elini kalbine götürdü ve avuç içi aşağı bakacak şekilde kolunu baş hizasının üzerine gelecek şekilde ileriye doğru uzattı. Musk arkasını döndükten sonra aynı hareketi arkasındaki Trump destekçilerine de yaptı. Musk tartışılan bu el hareketinin ardından “güvenli şehirler, güvenli sınırlar, mantıklı harcamalar” ve insanlığı Mars”a götürme vaadi hakkında coşkuyla konuştu.
Elon Musk, elini kalbinin üzerine koyarak “Kalbim sizinle. Uygarlığın geleceği sizin sayenizde güvence altında” dedi. El hareketi eleştiri konusu oldu Elon Musk’un bu hareketi ABD’nin yanı sıra dünyada da gündem yarattı. Musk’ın jesti faşist Adolf Hitler’in popüler kıldığı ‘faşist selamı’na benzetildi.
Hitler’in Nazi selamı başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde yasaklı durumda. Yahudi Soykırımı’ndan kurtulanlara destek veren bir vakıf olan Blue Card Direktörü Masha Pearl, Musk”ın ‘Nazi selamı’ olarak nitelendirdiği eyleminden “derin rahatsızlık” duyduğunu söyledi. The New York Times’ın haberine göre; Pearl, “Elon Musk geçmişte antisemitik olaylara karışmıştı. Bu nedenle, nefretin, şiddetin ve soykırımın açık bir sembolüydü” ifadesini kullandı. Elon Musk”tan ilk açıklama Elon Musk’ın hareketine destek veren gruplar da yok değil. Aşırı sağcı sosyal ağ Gab”in kurucusu Andrew Torba, platformunda milyarderin bu hareketi yaparken çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı ve altına “Şimdiden inanılmaz şeyler oluyor” notunu düştü. 53 yaşındaki milyarder iş insanı kutlama sırasında yaptığı bu harekete ilişkin bir açıklama yaptı. Musk, eleştirilerin ardından sosyal medya hesabından “Açıkçası daha iyi kirli oyunlara ihtiyaçları var. “Hitler” saldırısı çok sıkıcı” açıklaması yayınladı. Musk”ın küçük kardeşi Kimbal Musk X paylaşımında ağabeyinin hitabını “Musk”ın hayatındaki en iyi konuşma” olarak nitelendirdi.
Source: Dünya Gazetesi