TR-YÖS başvuruları başlıyor
6 DİLDE SINAVTürkiye’deki üniversitelere daha nitelikli ve daha fazla uluslararası öğrenci kazandırmak amacıyla düzenlenen TR-YÖS, 60 ülkede 88 sınav merkezinde düzenlenecek. Sınav, Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca, Arapça ve Rusça olmak üzere 6 dilde uygulanacak. Türkiye’de öğrenim görmek isteyen uluslararası adayların girecekleri TR-YÖS’e başvurular 12 Mart’a kadar ÖSYM’nin internet sitesinden yapabilecek. Geç başvurular ise 18-20 Mart’ta. KİMLERİ KAPSIYORYÖS’e lise son sınıfta olmaları veya mezun durumda bulunmaları koşuluyla yabancı uyruklular, Türk vatandaşlığından çıkan yabancı uyruklular ya da mavi kartlılar, yabancı uyruklu iken sonradan kazanılan vatandaşlık ile T.C. vatandaşlığına geçenler ya da çift uyruklular, lise eğitimlerinin tamamını yurtdışındaki liselerde (KKTC liseleri hariç) gören T. C. uyruklular ile uyruğundan biri T.C. olan çift uyruklular ve KKTC uyruklu olup ortaöğreniminin (lise) tamamını yabancı bir ülkede tamamlayanlar başvurabiliyor.
Source: Hurriyet.com.tr
Özel okullara yeni düzenleme: Fahiş ücretler ve marka kullanımına sınırlama
Son dönemde fahiş kayıt ücretleri ile gündeme gelen özel okul zincirleri için Millî Eğitim Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık eğitimin ticarileşmesini öncelemeye yönelik kuruma marka vermek için aynı türden 5 okul şartı ve en az 5 yıl faaliyet zorunluluğu getirdi. Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği”nde düzenlemeye giden Millî Eğitim Bakanlığı, 81 ilin valisine ayrıntılı yazı gönderdi. Türkiye Gazetesi”nde yer alan yeni düzenlemeye göre; özel öğretim kurumunun marka adını başka kişilere kullandırabilmesi için, aynı türde en az 5 kurumu bulması gerekiyor. ‘Aynı tür’ ibaresi okul, özel öğretim kursu, özel muhtelif kurs, özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi, sosyal etkinlik ve gelişim merkezi gibi farklı alanlarda faaliyet yürüten kurum türlerini ifade ediyor. 3 KATINA KADAR İZİN Ayrıcı kurumların her birinin en az 5 yıl boyunca faaliyette olması şartı da geldi. Bunları sağlayan kurumlara 3 kat sınır ile müsaade edilecek. 15″den fazlası için yeni kurumlar açarak başka markasını kullandırabilecek. Daha önce açılmış ve marka lisans sözleşmesi yapmış olanların yaptıkları marka lisans sözleşmesi sayıları yeni düzenlemede de dikkate alınacak. Yani kurucunun daha önce verdikleri ile yeni düzenlemeye göre artık yeni sözleşme yapma hakkı kalmamış olabilir. Burada belirleyici olan kişinin aynı marka adıyla sahip olduğu kurum sayısı. Bakanlık bu adım ile özel öğretim kurumlarının eğitimi kazanç sağlamak amacıyla, salt ticari kaygı ile hareket etmelerinin önüne geçmek istiyor. YEREL MARKALAR GÜÇLENEREK Düzenleme ile, bir marka olabilmek için niteliksel ve niceliksel gereklilikleri yerine getirmiş ve aynı zamanda kendi kurumları da olan ve markasını o kurumlarda tebarüz ettirmiş kurucuların marka lisans sözleşmesi yapmalarına imkân sağlandı. Yerel markaların da bu düzenlemeden güçlenerek çıkması bekleniyor.
Source: Internet Haber
TÜSİAD’dan dikkat çeken tasarruf çağrısı! “Vatandaş ile birlikte kemer sıkması şart”!
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras, TÜSİAD Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ekonomik geleceği ve yapısal reform ihtiyacına dikkat çekti. Aras, mevcut ekonomik sistemde güvensizlik ortamı oluştuğunu belirterek, denetim eksikliği ve yatırım yetersizliğinin önemli sorunlar yarattığını ifade etti. “Kamunun da kemer sıkması şart” Ömer Aras, ekonomik istikrarın sağlanması için sadece vatandaşların değil, kamunun da fedakârlık yapması gerektiğini vurguladı. “Devletin bütçe disiplinine uyması, kamuda tasarrufu artırması gerekiyor. Kamunun da vatandaşlarla eşit düzeyde kemer sıkması şart” dedi.
2024 yılında yatırımcı güveninin sağlanamadığını belirten Aras, 2025’te enflasyonla mücadelenin kararlılıkla sürdürülmesi ve ihracatçıların pazar kaybının önlenmesi gerektiğini dile getirdi. “Eğitim ve liyakat, en önemli reform” Aras, sürdürülebilir büyüme için en önemli yapısal reformun eğitim sistemi olduğunu belirtti. “Gençlerimizi iyi yetiştirmek ve iş gücünü yeniden eğitmek şarttır. Okul öncesi eğitim zorunlu ve ücretsiz olmalı. Müfredat değişimlerini şeffaf ve katılımcı bir anlayışla gerçekleştirmeliyiz” dedi. Eğitim sisteminin dini yapıların etkisinden arındırılması gerektiğini vurguladı. Vergi adaleti ve kayıt dışılıkla mücadele Aras, kamu gelirlerini artırmak için kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele gerektiğini ifade ederek, “Gelir dağılımındaki eşitsizlik artıyor. Yüksek enflasyon aslında bir vergidir. Serbest piyasa koşulları işlemeli, ihalelerde ve kredilerde eşitlik ilkesi gözetilmelidir” dedi. 2025 için fırsatlar ve riskler
Ömer Aras, 2025 yılının hem fırsatlar hem de riskler barındırdığını belirterek, “Bu kavşağı çok iyi geçirmeliyiz. Hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı, güven ortamını güçlendirecek. Liyakatli insanlarla bu reformları gerçekleştirebiliriz” ifadelerini kullandı.
Source: Dünya Gazetesi