“Traffic Watch: Radar Controversies, Assaults on Buses, and Global Unrest”

Bayramda hız sınırlarının sık değiştiği yollarda kesilen radar cezaları tartışma yarattı: Tuzak mı, güvenlik mi?

Kurban Bayramı boyunca otoyol ve karayollarında hız sınırlarının sıkça değiştirildiği güzergâhlarda yerleştirilen radarlar, milyonlarca sürücüyü doğrudan etkiledi. İlk günde 2 milyonu geçen denetim yapılan araçlardan 12 bin 407’sine radar cezası kesilirken sadece bir günlük ceza tutarı en az 26.9 milyon TL’ye ulaştı. Bu durum, kamuoyunda iktidarın “Radar cezaları bir tuzak mı yoksa yeni devlet gelir kapısı mı” sorusunu gündeme getirdi. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, radar uygulamalarının amacının “trafik kazalarını önlemek ve can kayıplarını azaltmak” olduğunu belirtti. Sürücülerin eleştirileri devam ederken AKP içerisinde de uygulama çatlaklara neden oldu. CHP’li vekil İnan Akgün Alp, 2023’te 68 milyar TL’ye ulaşan trafik cezası gelirlerinin, yeni dönemde 1 trilyon TL’yi bulabileceğini öne sürdü. Siyasal iktisatçı İnan Mutlu da son beş yılda ölümlü ve yaralanmalı trafik kazalarının yüzde 77.6 oranında arttığını belirterek “Bu tablo, kamuoyunda güvenlik politikalarının etkinliğini sorgulatıyor. Aynı dönemde trafik cezalarının reel tahsilatı ise yüzde 61.5 arttı. Ancak bu artışın kazaları azaltmakta etkili olmadığı ortada. Cezaların bir caydırıcılıktan ziyade gelir kapısı olarak kullanıldığı izlenimi yaygınlaşıyor” dedi. “VERGİ DIŞI GELİR” Mutlu’ya göre trafik cezalarının genel bütçedeki payı düşük görünse de devletin bu alana ilgisi artıyor. Mutlu, “2021’de ceza gelirlerinin bütçedeki payı binde 4.9 iken 2024’te bu oran binde 5.1’e, 2025’in ilk dört ayında ise binde 6.4’e çıktı. 2023’te 21 milyar liralık hedefin yerine 43.5 milyar lira toplandı. 2024’te hedef yüzde 168 artırılarak 55 milyar lira yapıldı ve yılın ilk dört ayında 53.5 milyar liraya ulaşıldı” diye konuştu. Mutlu, bu verilerin devletin cezaları vergi dışı bir gelir kalemi olarak gördüğünü açıkça ortaya koyduğunu vurgulayarak “Seçimsiz bir yılın getirdiği rahatlıkla, yurttaş üzerindeki mali baskı artırılmış durumda. Ekonomik daralma içindeki bütçe, küçük kalemlerden maksimum tahsilat arayışında. Faiz ödemeleriyle ezilen kamu maliyesi için trafik cezaları da artık ‘sinekten yağ çıkarma’ politikasının parçası haline gelmiş durumda” ifadelerini kullandı. 2024’ün Kurban Bayramı’nda, ilk dört gün içinde toplam 2 bin 993 trafik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 26 kişi hayatını kaybetti, 5 bin 345 kişi ise yaralandı. 2025 Kurban Bayramı’nın ilk dört gününde ise 2 bin 960 trafik kazası yaşandı. Bu kazalarda 32 kişi yaşamını yitirdi, 4 bin 817 kişi yaralandı.

Source: Ufuk Sepetci


Tur otobüsüne saldıran 5 şüpheli gözaltına alındı

Akbük Mahallesi”nde tur otobüsünün önünün kesilip taşlanmasına ilişkin soruşturma sürüyor.Aydın İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, bu kapsamda 1 şüpheliyi daha gözaltına aldı. Böylece olayla ilgili gözaltına alınanların sayısı 5″e yükseldi.Aydın Valiliğinden yapılan açıklamada, “Olayda tur otobüsünün önünü kesen araç ve sürücülerine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu”nun ilgili maddeleri uyarınca toplam 11 adet trafik cezası uygulanmış, 61 bin 741 lira idari para cezası kesilmiştir. Suça karışan 3 araç ise 15 gün süreyle trafikten menedilerek Didim otoparkına çekilmiştir. Bu tür zorbalıklarla ve magandalıklarla, kamu düzeninin, trafik güvenliğinin ve halkın huzurunun bozulmasına ve vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini tehlikeye atan hiçbir eyleme asla müsaade edilmeyecektir.” ifadelerine yer verildi.Akbük Mahallesi”nde dün, içinde yabancı turistlerin olduğu tur otobüsünün sürücüsü K.E., henüz belirlenemeyen nedenle Akbük Mahallesi”nde trafikte otomobildeki kişilerle tartışmıştı.Daha sonra otomobildekiler, otobüsün önünü kesmiş, otobüs sürücüsüne küfür eden zanlılar, aracı taşlamıştı.Hafif yaralanan K.E, ambulansla Didim Devlet Hastanesine kaldırılmıştı.

Source: Mehmet Küçükkahveci


ABD'de kaos büyüyor! Halk karşı karşıya gelmeye başladı

Chicago Sun-Times gazetesinin haberine göre olay, düzensiz göçmenlere destek amacıyla bir araya gelen binlerce kişinin şehir merkezinde yürüyüş düzenlediği sırada, Chicago”nun işlek bölgelerinden biri olan Loop”ta meydana geldi. ARACINI KALALIĞIN ARASINA SÜRDÜ, POLİS ENGEL OLAMADI Görgü tanıklarının ifadelerine göre, State Caddesi”nde polis araçları arasında sıkışan bir sürücü, kalabalıktan uzaklaşmak amacıyla Monroe Caddesi”nden sağa dönmesi söylenmesine rağmen aracıyla göstericilerin arasına hızla daldı. Bir polis memuru, sürücüyü durdurmaya çalışarak aracın kapı kolunu çekti ancak sürücü kaçtı. Aracını kalabalığın arasına süren sürücünün çarptığı kadının yere düştüğü görüldü.Öte yandan Chicago polisi, henüz olayla ilgili resmi bir açıklama paylaşmadı.Chicago”daki binlerce kişinin katıldığı gösteriler, bazı noktalarda otobüs seferlerini durma noktasına getirirken, trafikte büyük çaplı aksamalara yol açıyor. LOS ANGELES”TA ICE KARŞITI PROTESTOLAR ABD”nin Los Angeles kentinde Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) tarafından gözaltına alınan düzensiz göçmenlere destek amacıyla yapılan gösteriler devam ederken, Trump yönetimi olaylara sert tepki göstermişti.ICE karşıtı protestolarda çok sayıda gösterici gözaltına alınmış, zaman zaman güvenlik güçleriyle protestocular arasında çatışmalar yaşanmış ve çok sayıda araç bazı göstericiler tarafından yakılarak kullanılamaz hale getirilmişti.ABD Başkanı Trump, Los Angeles”taki durumu kontrol altına almak amacıyla önce 2 bin civarında Ulusal Muhafızı bölgeye görevlendirdiğini açıklamış, daha sonra ilaveten 2 bin muhafızın ve 700 deniz piyadesi askerin daha görevlendirildiğini duyurmuştu.

Source: Haberler


Tek standardımız para!

Yazının başlığını ben değil, bir okuyucum attı.

Manisa Büyükşehir Belediye başkanı Ferdi Zeyrek’in trajik ölümü üzerine X hesabımdan “bu facia yaşamımıza egemen olsan kalitesizliği, gösteriyor. Anlıyoruz ki ülkemizde milyonlarca liraya satılan en lüks konutlar bile, asgari güvenlik gereklerine sahip değiller.” diye yazmıştım. Okuyucumuz, başlıktaki ifadeyi işte buna yanıt olarak yazmış.

Yerden göğe haklı. Bu sorun en çok da standartlarımız ile ilgili. Yaşama dair standartlarımızı can ve mal güvenliğimizi, sağlığımızı ve konforumuzu gözeterek koymamız gerekir. Oysa biz en başa ticaret ilişkilerini ve maliyetleri koyuyoruz. Yönetmeliklerimiz yapılırken bilimsel gereklerden çok üretici/ithalatçı firmaların kar hesabı etkili oluyor. Uygulamaya gelince de kendi hırsımız devreye giriyor. Üç kuruş tasarruf etmek için tüm tedbirleri ihmal edebiliyoruz.

Standartlar kadar önemli olan şey ise kalifiye insan kaynağı. Eskiden çıraklıktan, kalfalıktan geçmiş, yaptığı için tahsilini hem zihni hem bedeni ile yapmış gerçek ustalar vardı. Şimdi ise eline çekiç alanın usta, keser alanın marangoz olduğu bir devirdeyiz. Her şehirde bir üniversitemiz var, sayısız işletmeci, iktisatçı, avukat ve sair yetiştiriyoruz ama, en çok ihtiyaç duyduğumuz meslek erbabının yetiştirilmesi umurumuzda değil.

Sonuçta cehalet ile niteliksizlik, görgüsüzlük ile hesapsızlık, tamahkarlık ile sahtekarlık birbirini çok çabuk buluyor… Ve kalitesizlik tüm yaşama egemen oluyor. Onun maliyeti ise sadece para pul değil, yaşamın baharında kaybettiklerimiz oluyor.

KENDİ KAHRAMANLARIMIZI NEDEN GÖRMÜYORUZ?

Gazze ablukasına ve soykırıma karşı sembolik bir direniş eylemi olan Özgürlük Filosu, faşist İsrail’in engellemesi ile karşılaştı. Eylemcilerin bazıları sınır dışı edildi, bazıları Siyonist katillerin elinde rehin tutulmaya devam ediyor.

Küçük Madleen teknesi ile onurlu bir yolculuğa çıkan Özgürlük Filosu, her tür övgüyü hak eden muhteşem bir girişim. Gözü dönmüş soykırımcılara karşı insanlık değerlerini böylesine cesurca savunan insanlar sadece alkışı hak eder. Var olsunlar.

Ancak öte yandan, burnuma feci şekilde bir çifte standart kokusu geliyor. Aylardır Siyonist bombaları altında insanlık için mücadele eden sayısız yerli teşkilatımız ve kahramanlarımız var. Hiçbir karşılık beklemeden malını mülkünü, dahası hayatlarını ortaya koyuyorlar. Sadece bir örnek olsun diye söylüyorum, alın işte Volkan Okçu. Depremde arı gibi çalıştı, daha teri kurumadan Gazze mazlumlarının yardımına koştu. İlla bir kahraman arıyorsak işte burada, kendi aramızda duruyor.

Özgürlük Filosu’na gösterdiğimiz ilgiyi neden bu kahramanlardan esirgiyoruz anlamak mümkün değil.

Birini alkışlayınca öbürünü reddetmek zorunda değilsiniz ki!

MEĞER EHLİYETİ KASAPTAN DAĞITMIŞIZ!

Bayram tatili boyunca radardan dert yanarak video çekenlerin hiçbirinin trafik kurallarını bilmediğini gördük. Trafik denetiminden şikayet eden adamlar hız tabelalarının anlamını okumaktan bile acizler ama, “usta sürücü” gibi caka satıyorlar!

Adamların “illa kuralları çiğneyeceğiz” ısrarına mı yanarsın, trafik levhalarını yanlış okumalarına mı bilemiyoruz. Cehalet 10 puan. Cahil cesareti… o da 10 puan!

Açık söylüyorum, bunlara Avrupa’da el arabası bile sürdürmezler. Ehliyet verme sistemimizi sil baştan gözden geçirmemiz lazım.

Gaffar Yakınca / Haber7

Source: Gaffar Yak