Her yıl hep aynı senaryo “Adalar mı bizim kıyılar mı”
Bayram tatili yaklaşırken, bir otelin gecelik fiyatı sosyal medyada paylaşılır.Altına yorumlar dizilir.“Bu paraya Paris’te Seine kıyısında kalırım.”“Yunan adalarında üç gün tatil yaparım.”Evet, olabilir. Ama şunu söyleyen pek olmuyor.Bahsi geçen o fiyat, ultra lüks bir tesisin denize sıfır süit odası.Oysa aynı tatil beldesinde daha uygun butik oteller, pansiyonlar, evler de var.Yani mesele fiyatta değil, tercihte.Bu sizin seçiminiz.Bir şeyi net söyleyelim.Türkiye artık yalnızca “deniz, kum, güneş” ülkesi değil.Artvin’de yayla turizmi var.Kapadokya’da sıcak hava balonları, Mardin’de kültür rotaları…İstanbul zaten başlı başına bir tarih ve şehir deneyimi.Anadolu’da gastronomi turları başladı.Kars’a trenle gidip karlar içinde saray gezmek bile mümkün.Termal otelleri, dağ köyleri, yoga kampları, eko köyler derken Türkiye kendini dönüştürdü.Yani bugünün Türkiye’si, sadece yazlık otel değil; çok yönlü bir turizm ülkesi.Örneğin Çeşme Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin Başkanı Orhan Belge diyor ki…“Çeşme’nin her keseye hitap eden yapısı var. Ama lütfen burayı Yunan adalarıyla kıyaslamayın. Gastronomisi, doğası, hizmet kalitesi bambaşka.”Ve haklı.Ben Yunan adalarını da severim.Ama oranın deneyimiyle Çeşme’nin ruhu bir değil.Çok net.Bu “fiyat şoku” haberleri insanların tatile çıkma iştahını kırıyor.Oysa bu haberlerin konuşulduğu günlerde bile otelciler hala rezervasyon bekliyor.O zaman?Karar sizin; şikayet etmek mi, araştırmak mı?Beş yıldızlı lüks otel de var, samimi bir aile pansiyonu da.Küçük bir taş evde kalıp çevreyi keşfetmek de mümkün.İstanbul’dan araba ile iki saatte cennete varmak da…Bu yaz, algıya değil, gerçeklere bakın.Ve belki de en çok ihtiyacımız olan şeyi yapın.Biraz nefes alın. Kıyaslamayın bizçok daha iyiyizÇeşme Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Orhan Belge’ye sormuşlar; “Yunan adaları mı Çeşme mi, Bodrum mu?” diye…Şöyle yanıtlamış.“Yunan adalarıyla Çeşme”yi karşılaştıranlar yanlışlarını anladılar. Çeşme farklı bir destinasyon. Havası farklı, suyu farklı, insanı farklı, gastronomisi farklı. Bizim tesislerimiz Yunan adalarından çok daha güzel. Ben 2025″te Yunan adaları furyasının devam edeceğini düşünmüyorum. Çünkü insanlar gördü, yabancı turistler gördü. Bizim Çeşme”de İzmir”de, Türkiye”de verdiğimiz hizmeti kimse vermiyor. Ben bütün yurtdışı fuarlarına gidiyorum bunu net olarak görüyorum. Ben 2025″te artık bu konunun konuşulmayacağını düşünüyorum.”Belge; devletin Çeşme”nin tanıtımına daha fazla katkı sağlamasını da istiyor.Bence Çeşme bunu hak ediyor. Bodrum’da 2500 liraya lahmacunsöylemi yeniden başlamıştırGeçenlerde Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci ile sohbet ettik.Söz yine döndü dolaştı, lahmacun fiyatlarına geldi.O da benim gibi bu konunun artık magazinsel bir kalıba sıkıştığını düşünüyor.Ve çok haklı.Bakın, daha pide fırınına odun bile atılmamış, daha yaz sezonu başlamamış. Ama yine klasik senaryo…“Bodrum’da 2500 liraya lahmacun.”Evet, olabilir.Mandalinci şöyle dedi.“Bu lahmacunu yiyen kişi o fiyatı sadece kıymalı hamur için ödemiyor. O çatal bıçağı, o manzarayı, o deneyimi satın alıyor. Aslında o kişi lahmacun değil, prestiji satın alıyor.”Bir tür gösterişli hayat sahnesine bilet alıyor.Fakat mesele bu değil.Bu fiyatlar üzerinden Bodrum’a vurmak, Türkiye’nin en değerli turizm markasına zarar vermek demek.Ve açık söyleyeyim, bu söylemlerin bir kısmı bilinçli şekilde pompalanıyor.Oysa gerçek çok başka.Bugün dünyanın önde gelen otel zincirleri Bodrum’da yer kapmak için yarışıyor.Yeni yatırımlar, sürdürülebilirlik projeleri, gastronomi merkezleri; Bodrum artık sadece bir yaz tatili destinasyonu değil, dört mevsim yaşanacak bir yer olma yolunda hızla ilerliyor.Turizm çeşitleniyor.Yat turizminden agro turizme…Kültürel mirastan doğa yürüyüşlerine kadar…Bodrum “bir plajdan ibaret” değil.Aya Nikola Kilisesi restore ediliyor, kültür sanat alanları artırılıyor, yeni müzeler planlanıyor.Ve evet, Bodrum’da her bütçeye uygun tatil yapmak mümkün.Bodrum’u sadece lahmacunla tartışmak, Viyana’yı sadece bir kahveyle tanımlamaya benzer. Futbol gibi tepki versekFutbolu ben de çok seviyorum.Aksine, oyunun heyecanına, duygusuna, birleştirici gücüne hayranım.Ama artık hayatımızın çok büyük bir kısmını işgal etmeye başladı.Konuşmaların çoğu futbol, tartışmaların çoğu hakem kararı.Oysa aynı hassasiyeti bir çocuğun adaletsizliğe uğradığı bir davada göstersek…Eğitimdeki eşitsizliklere, kadın cinayetlerine, doğa katliamlarına karşı da sesimiz çıksa…Belki bu ülke bambaşka bir yere evrilirdi.Sokaktaki haksızlığa, mahalledeki adaletsizliğe, ülkenin geleceğine bir penaltı pozisyonuna verdiğimiz tepki kadar tepki versek…Hayat daha yaşanır, toplum daha umutlu olurdu.Futbol bir oyun.Hayat gerçek.Ve biz bu gerçeği fazla ıskalamaya başladık.
Source: Deniz Si̇pahi̇
2024, Türkiye ile Mısır arasındaki en iyi ticaret yılı oldu
Türkiye”nin Kahire Büyükelçisi Salih Mutlu Şen, 2024 yılının Türkiye ile Mısır arasındaki ticarette tarihi bir rekor yılı olduğunu açıkladı. En-Nehar televizyon kanalında yayınlanan “Yeni Cumhuriyet” programına konuşan Şen, iki ülke arasındaki ticaret hacminin zirveye ulaştığını belirtti.Büyükelçi Şen, Türkiye”nin sanayi sektörünün dünya standartlarında kaliteye ulaştığını ve sanayinin Türkiye”nin GSYİH’sindeki en güçlü alanlardan biri olduğunu ifade etti. Ayrıca, Türkiye”nin ihracatında sanayi ürünlerinin belirleyici rol oynadığını vurguladı.Mısır’daki yatırım fırsatlarını değerlendiren Şen, ülkenin son yıllarda özellikle altyapı, konut ve yeni şehir projeleriyle yatırımcılar için cazip hale geldiğini söyledi. El-Alameyn, yeni idari başkent ve El-Cune gibi bölgelerde birçok Mısırlının ikinci ev sahibi olduğunu belirten Şen, bu eğilimin Ras el-Hikme gibi yeni alanlara da yayılmasını beklediklerini aktardı.Yabancı yatırımcıların ilgisini çeken en önemli unsurların, limanların hızlı trenle bağlantısı, yol ağlarının gelişimi ve yeni ekonomik bölgeler olduğunu kaydeden Şen, büyük Türk müteahhitlik firmalarının da bu alanlara ilgi gösterdiğini belirtti. Şen, “Halihazırda büyük bir Türk firması stratejik bir projeyi yürütüyor ve yeni yatırımlar için altyapı, konut ve otel alanlarında fırsatları araştırıyor.” dedi.Gayrimenkul piyasasına da değinen Büyükelçi, Türkiye”de yabancılara sağlanan oturma izni kolaylıklarının yatırımcıyı cezbettiğini, benzer bir modelin Mısır”da da uygulanmasının pazarı daha cazip hale getireceğini ifade etti. Türkiye’de 2023 yılında yabancılara satılan 24 bin konutun çoğunlukla İstanbul, Antalya, Ankara, Bursa, Yalova ve İzmir’de olduğunu söyledi.Turizm ilişkilerine de değinen Şen, Mısır’ın Türklere vize kolaylığı sağlamasının turist sayısını artırdığını vurguladı. Her iki ülkenin kültürel turizmi geliştirme konusunda ortak irade ve stratejiye sahip olduğunu belirtti.
Source: Dünya Gazetesi