“Travel Tales: From Şırnak to the Stars – Inspiring Journeys & Unique Adventures”

Şırnak”lı çiftin hayatı gazete ekiyle değişti! Yatırımlarını altına, arabaya değil bakın neye yatırdılar!

Şırnak”ın Balveren beldesinde yaşayan Taybet-Feyzullah Artuç çifti, ilham veren hikayeleriyle adından söz ettirdi. Feyzullah Ardıç, bir gazetede ekiyle başlayan hikayelerini anlattı. Eşiyle tanışmadan önce 16-17 yaşında ilk seyahatini İzmir”e yaptığını söyleyen Artuç, “Oraya gitme sebebimde orada yabancı turistlerin oraya gelmesiydi. O merakla yola çıktım. Taybet Hanımla evlendikten sonra biz Van”dan başladık, Van Kalesi, İshak Paşa Sarayı, Şanlıurfa Kalesi, Karadeniz bölgesine iki defa gittik. Çanakkale, İstanbul”un muhtelif yerleri. Türkiye”yi bitirdikten sonra hani derler ya insan kendi yöresini, kendi tarihini bilmeden başkalarının tarihini bilemez diye. Türkiye dolaştıktan sonra dış ülkelere açıldık. Daha doğrusu Türkiye bize dar geldi. İlk sene Suriye, Irak, İran”a gittik. İkinci yılımızda ise Gürcistan”dan başladık Rusya”ya kadar gittik. Japonya, Katar, Küba, Güney Amerika”ya gittik ” dedi. #r-1106096# “TAYBET”İ BIRAKAMADIM” Schengen vizesi aldıktan sonra Avrupa”da 18-20 ülke gezdiklerini anlatan Artuç, “Avrupa turunun ardından rotamızı Mısır”a çevirdik. Mısır tarihi eserler ile doludur. Piramitler olsun, Luksor”a gittik. Luksor zaten mücevher ile anılır. Ürdün”e gittik. Daha sonra ise Tayland”a gittik. Oraya gitmemizin amacı da, Tayland”a komşu ülkelere daha kolay bir şekilde gidebilmekti. Tayland”a komşu Lahos, Kamboçya, Vietnam”a hem kolay hem de rahat bir şekilde gidebildik. Vietnam özellikle merak ettiğim ülkelerin arasında yer alıyordu. Ancak Tayland”da kalırken Golan diye adlandırılan bir adaya feribotla gidip oradan da Vietnam”a gitmemiz gerekiyordu. “HAYATIMIZ GEZMEK, ONA İNANDIK” Taybet Hanım orada rahatsızlandı. Onu tek başına bırakıp Vietnam”a gitmek içime sinmedi. Bende yalnız bırakamadım. Ama sağlığımız el verirse onu da tamamlayacağız. T ayland turumuz biraz yarıda kaldı. Bu durum bizi biraz üzdü. Ama olsun orayı da mutlaka görmemiz gerekiyor. Önümüzdeki sene de Fas”a gitmeyi düşünüyoruz. Oradan da Tunus”a gitmeyi planlıyoruz. Her iki ülke de Türk vatandaşlarından vize istemeyen ülkeler. Hayatımız gezmektir. Onu amaç edinmişiz, ona inanmışız ” dedi. MASRAFLARI NASIL KARŞILIYORLAR? Gezi masraflarını evlerinin alt katında besledikleri inekleri satarak karşıladıklarını kaydeden Artuç, ” Maddi kısmını, ben ticari minibüs hem sahibiyim hem de şoförüyüm. Taybet Hanım da ek olarak hayvancılıkla uğraşıyor. Ana kaynağımız hayvancılıktır. Ben minibüs işletmeciliği ile evimizin temel ihtiyaçlarını karşılıyorum. Taybet Hanım da hayvancılık yaparak gezi masraflarımızı karşılıyor. Bu şekilde birbirimizi tamamlıyoruz. Taybet Hanımın sayesinde geziyoruz diyebiliriz. Son yıllarda ulaşımda çok fazla bir gelirimiz olmadı. Ama yılda bir inek veya bir dana satarsak gezi masraflarımız çıkıyor. Örneğin geçtiğimiz sene bir kurbanlık inek sattık. Tayland”a ortalama 20 gün kaldık ve sattığımız ineğin parası tatilimizi karşıladı. 50 bin ulaşım, 50 binde konaklama ve diğer masraflarımıza gitti. Ortalama 100 bin ile tatilimizi yaptık” diye konuştu. “ALTIN BİRİKİMİ YAPMADIK” Eşi ile iki arkadaş gibi dünyanın her yerine gittiğini ve bu durumdan oldukça mutluluk duyduğunu belirten Taybet Artuç ise, altın ve lüks araba almak yerine eşiyle ile birlikte dünyayı dolaştıklarını söyledi. Artuç, “Benim kocam gezmeyi seviyor. O istiyor, ben de onunla beraber gidiyorum. Ben onu hiçbir zaman kırmadım. Daha önce çocuklarımız küçük diye bırakmak istemiyordum. Daha sonra alıştık ve beraber gidiyor, beraber geliyorum. O da bu şekilde daha rahat daha güzel hareket edebiliyor. İki arkadaş gibi beraber her yere gidiyoruz. Mutluyum, dünyayı geziyoruz. Kocam seviyor, ben de yavaş yavaş alıştım. Birlikte dolaşmayı seviyorum, çok güzel oluyor. İnşallah herkese nasip olur öyle beraber gidip gezmek. Gezmeye gidiyoruz. Altın birikimi yapmadık. Bazen kadınlar bana diyorlar, keşke ben de gezmeye gitseydim. Ben de onlara diyorum altın almayın, lüks arabalar almayın, gezmeye gidin ” şeklinde konuştu.

Source: Çağla Çağlar


“Korksam da gideceğim”

Lauren Sanchez, milyarder nişanlısı Jeff Bezos ile İtalya da yapacağı gösterişli düğününden iki ay önce neden uzaya gideceğini açıkladı. Emmy ödüllü bir gazeteci olan 55 yaşındaki Lauren Sanchez, gazeteci Gayle King, şarkıcı Katy Perry, NASA nın eski roket bilimcisi Aisha Bowe, sivil haklar aktivisti Amanda Nguyen ve film yapımcısı Kerianne Flynn ile birlikte uzay yolculuğu yapacak. 14 Nisan da kalkışa hazırlanan Blue Origin Flight NS-31, Rus astronot Valentina Tereshkova nın 1963 teki tek başına uzay uçuşundan bu yana tamamen kadınlardan oluşan ilk mürettebat olarak tarihe geçecek. Lauren Sanchez; Biraz korkuyorum dediği uzay yolculuğuna nişanlısı Bezos un neden çıkmasını istediğini şu ifadeyle anlattı: Evimizde bir söz vardır; Hayat, korkunun diğer tarafında başlar. Sanchez ayrıca, birlikte uzaya çıkacağı arkadaşlarıyla ilgili; Bu kadınların hepsi kendi başlarına birer hikaye anlatıcısı. Uzaya çıkacaklar ve hissettiklerini farklı şekillerde yayabilecekler dedi. Yolculuğun tamamının 11 dakika sürmesi bekleniyor. Yolcular, roketle uzaya ulaştıklarında, Dünya ya geri dönmeden önce yaklaşık dört dakika roketin etrafında süzülebilecekler. Bu uçuş, Lauren Sanchez in 61 yaşındaki iş insanı Bezos ile düğün hazırlıkları esnasında gerçekleşecek. Çift, bu yaz İtalya nın Venedik kentinde evlenecek. Daily Mail in haberine göre; düğün 24-26 Haziran tarihleri ​​arasında gerçekleşecek. 2019 dan bu yana birlikte olan ikili, Mayıs 2023 te nişanlandı. Lauren Sanchez in iki eski eşinden üç çocuğu bulunuyor. Jeff Bezos daha önce yazar Mackenzie Scott ile evliydi. 1993 te evlenen çift, 2019 da boşanmıştı. 25 yıl evli kalan çiftin dört çocuğu var.

Source: Habertürk


İçerisinde yok yok! 8 ton saçılacak

Yavuz Sultan Selim in eşi, Kanuni Sultan Süleyman ın annesi Ayşe Hafsa Sultan hastalandığında dönemin ünlü hekimi Merkez Efendi tarafından 41 çeşit baharatın karışımı ile hazırlanan mesir macunu, Hafsa Sultan ın fermanıyla 485 inci kez halka saçılmak için karılmaya başlandı.Manisa yı Mesir i Tanıtma ve Turizm Derneği imalathanesinde, 15 kadın tarafından yaklaşık 5 asırlık geleneğe uygun şekilde hazırlanan mesir macunları, tek tek işlendikten sonra, özel kağıdına sarılıyor. 8 ton mesir macunu, istiflendiği çuvallarda, tarihi Sultan Camii nin kubbe ve şerefelerinden halka saçılacağı 27 Nisan ı bekliyor.İÇERİSİNDE YOK YOK 485 yıldır içeriği bozulmadan hazırlanan mesir macununun içinde tarçın, karabiber, yenibahar, karanfil, çörek otu, hardal tohumu, anason, kişniş, zencefil, hibiskus, zerdeçal, Hindistan cevizi, rezene, kebabiye, sinameki, sarıhalile, vanilya, darı fülfül, kakule, havlıcan, hıyarşembe, safran, kimyon, çam sakızı, mürsafi, meyan balı, zulumba, limon kabuğu, portakal kabuğu, deve dikeni tohumu, keten tohumu, keçiboynuzu, udi hindi, ısırgan tohumu, akbiber, üzüm çekirdeği, hayıt tohumu, biberiye, funda yaprağı, melisa otu, karahalile olduğu belirtildi. MESİR FESTİVALİ MANİSA NIN BİR BAYRAMI Manisa yı Mesir i Tanıtma ve Turizm Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Tanık, 485 inci mesir festivalini, nevruz kutlamalarının ardından Sultan Camisi nde yapılan temsili karma töreniyle başlattıklarını belirtip, Festivali 4 yıl aradan sonra geçen yıl kutlamıştık. Bu sene çok daha iyi bir şekilde 22 Nisan da başlayıp, 27 Nisan da saçımını gerçekleştireceğimiz mesir festivali çalışmalarımız başladı. Dernek olarak geçen yıl 7 ton mesir macunu hazırlamıştık, bu sene 1 ton daha arttırarak, 8 tona çıkardık. 27 Nisan da halkımızla buluşturacağız.Bu gelenek bu inanış çok farklı, dünyada örneği olmayan 500 yıla yakın geçmişi olan hem ilimiz hem de ülkemiz adına önemli bir gelenek. İçerisinde şifa, sevgiyi ve barışı barındırıyor. Dernek olarak geleneğe en yakın şekilde mesir inanışını sürdürmeye çalışıyoruz. Mesir festivali Manisa nın bir bayramı. Sosyal anlamda, kültürel anlamda, ekonomik anlamda festivallerin o şehre kazanımı çok önemlidir. Her kesime yönelik birçok faaliyetlerimiz olacak. Yabancı misafirlerimiz gelecek. Kültür alışverişinde bulunacağız. Ekonomik anlamda herkes bundan pay alacak dedi. AVRUPA BİRLİĞİ COĞRAFİ İŞARET TESCİLİNİ ALDIK İmalathanede 15 kadının eliyle geleneğe en uygun şekilde 41 çeşit baharatı kullanarak mesir macunlarını hazırladıklarını aktaran Tanık, Burada o yılın şartlarına göre ortalama 50-60 bin arası kişi şifalı mesirleri kapmak için birbirleriyle yarışıyorlar. Bu yıl da kazasız belasız bir mesir festivali geçireceğimizi düşünüyorum. Öte yandan UNESCO nun Somut Olmayan Kültürel Miras listesine girmesini sağladık. Avrupa Birliği Coğrafi İşaret tescilini aldık. Artık mesir macunu bir şekerlemenin haricinde tescillenmiş oldu. Yurt dışındaki tanınırlığı da zaman içerisinde çok fazla hale gelecek. Bunun hem sosyal hem de ekonomik anlamda geri dönüşleri de olacak. Bu çalışmalar ile güçlü bir şekilde hem mesir geleneğimize hem de festivale destek oluyoruz diye konuştu.

Source: Habertürk


Tüm dünyanın dikkati burada! 30 bin ziyaretçi ağırladı

Şanlıurfa’da 12 bin yıllık geçmişiyle “tarihin sıfır noktası” olarak nitelendirilen ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Göbeklitepe, Ramazan Bayramı’nda 30 bin ziyaretçi ağırladı.

FARKLI ŞEHİRLERDEN ZİYARETÇİ AKINI

Ramazan Bayramı’nı değerlendirmek isteyen ve Türkiye’nin farklı şehirlerinden kente gelen ziyaretçiler,görme fırsatı buldu. Ören yeri, Ramazan Bayramı sürecince 30 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptı.

Güneydoğu Anadolu’nun en önemli gezi rotası konumuna gelen bölgede, Neolitik döneme ait boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yabani hayvan figürlü “T” biçimli dikili taşlar bulundu.

DÜNYANIN EN ESKİ TAPINAK KALINTILARI

Kazılarda aynı zamanda, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli, dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler de gün yüzüne çıkarıldı.

Elde edilen buluntular üzerine ilgi toplayan ören yeri, 2 Temmuz 2018’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girdi.

TÜM DÜNYANIN DİKKATİNİ ÇEKTİ

Koruma çatısı ve çevre düzenlemesinin ardından Göbeklitepe’nin resmi açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla 8 Mart 2019’da yapıldı. UNESCO ile dünyaya açılan Göbeklitepe’ye yerli ve yabancı turistlerin ilgisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2019’u “Göbeklitepe yılı” ilan etmesiyle arttı.

“Yine büyük bir ziyaretçi akınına uğradı”

Göbeklitepe ve Karahantepe’nin içinde bulunduğu Taştepeler projesine ilginin fazla olduğunu aktaran İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, “Bu ilgiyi bugün yine görüyoruz. Özellikle bayramın üç günü toplamda 30 bin ziyaretçi alarak Göbeklitepe yine büyük bir ziyaretçi akınına uğradı. Bizim öncelikle burada bir otopark alanımız vardı, aşağıda da oluşturmuş olduğumuz iki tane otopark alanı vardı onlar dahi dolmuş durumda. Göbeklitepe sadece Şanlıurfa’nın değil bölgenin hatta ülkemizin kültür turizmi anlamında lokomotifi olma özelliğini sürdürüyor. Bu bizim için mutluluk verici.” diye konuştu.

“Rakamların 1,5-2 milyona yaklaştığını göreceğiz”

Şanlıurfa turizminin ören yerleri, inanç turizmi, gastronomi gibi birçok enstrümanını turizmde kullanabildiği müthiş bir zenginliğinin olduğunu aktaran Aslan, “Şanlıurfa her sene kendi rekorunu yeniliyor. 2025 yılı için de beklentimiz bir öncekinden daha iyi olması. Sadece 2023 yılında malumunuz deprem nedeniyle sekteye uğramış olsa da 2024 yılında çok hızlı toparlayarak yine artış durumuna geçtik. 2025 yılı 2024 yılından çok çok daha iyi olacak ve 2026-2027 yılında da biz bu rakamların 1,5-2 milyona yaklaştığını göreceğiz.” ifadelerini kullandı.

Source: Nergis Demir


Tarihin sıfır noktası bayramda rekor kırdı

Her yıl birçok yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği, “tarihin sıfır noktası” olarak nitelendirilen ören yeri, 2019″un “Göbeklitepe Yılı” olarak ilan edilmesinin ardından dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Ramazan Bayramı”nı değerlendirmek isteyen ve Türkiye”nin farklı şehirlerinden kente gelen ziyaretçiler, Göbeklitepe”yi görme fırsatı buldu. Ören yeri, Ramazan Bayramı sürecince 30 bin ziyaretçiye ev sahipliği yaptı. İlginin devam ettiği Göbeklitepe”de bu sayının 9 günlük bayram tatili sonuna kadar katlanarak devam etmesi bekleniyor.

Yoğunluk nedeniyle bölgeye gelen ziyaretçiler araçlarını yaklaşık 2 kilometre mesafede oluşturulan alana park ederek, ücretsiz ring araçlarıyla ören yerine taşınıyor. Burada giriş biletlerini alan yerli ve yabancı turistler, daha sonra 12 bin yıllık eserlerin bulunduğu alana geçiş yapıyor.

Göbeklitepe ve Karahantepe”nin içinde bulunduğu Taştepeler projesine ilginin fazla olduğunu aktaran İl Kültür ve Turizm Müdürü Aydın Aslan, “Bu ilgiyi bugün yine görüyoruz. Özellikle bayramın üç günü toplamda 30 bin ziyaretçi alarak Göbeklitepe yine büyük bir ziyaretçi akınına uğradı. Bizim öncelikle burada bir otopark alanımız vardı, aşağıda da oluşturmuş olduğumuz iki tane otopark alanı vardı onlar dahi dolmuş durumda. Göbeklitepe sadece Şanlıurfa”nın değil bölgenin hatta ülkemizin kültür turizmi anlamında lokomotifi olma özelliğini sürdürüyor. Bu bizim için mutluluk verici” diye konuştu.

Aslan, Taştepeler projesi ile bölgede önemli kazıların yapıldığına dikkati çekerek, bu kazı alanlarıyla birlikte Şanlıurfa”nın neolitik döneme ilişkin söz sahibi bir kent olduğunu söyledi.

Şanlıurfa turizminin ören yerleri, inanç turizmi, gastronomi gibi birçok enstrümanını turizmde kullanabildiği müthiş bir zenginliğinin olduğunu aktaran Aslan, “Şanlıurfa her sene kendi rekorunu yeniliyor. 2025 yılı için de beklentimiz bir öncekinden daha iyi olması. Sadece 2023 yılında malumunuz deprem nedeniyle sekteye uğramış olsa da 2024 yılında çok hızlı toparlayarak yine artış durumuna geçtik. 2025 yılı 2024 yılından çok çok daha iyi olacak ve 2026-2027 yılında da biz bu rakamların 1,5-2 milyona yaklaştığını göreceğiz” ifadelerini kullandı.

Farklı şehirlerden ziyaretçiler geliyor

Trabzon”dan Şanlıurfa”ya gelen Kadir İrenci, arkadaşlarıyla Güneydoğu turuna çıktıklarını belirterek, “Tabii en önemli noktalarımızdan biri de Göbeklitepe”ydi. Buranın tarihiyle ilgili çok fazla şey söyleniyor, biz de buraya gelerek yerinde inceleme imkanı bulduk. Herkesi burayı gelip görmeye davet ediyorum” dedi.

Manisa”dan kente gelen Aykan Orsan, Göbeklitepe”yi hep merak ettiğini ve bugün gezme fırsatı bulduğunu dile getirerek dünyanın en eski yapılarını görmenin etkileyici olduğunu ifade etti.

Batman”dan arkadaşlarıyla Göbeklitepe”yi gezmeye gelen Muhammet Işuk, bayram tatilini fırsat bilerek bölgedeki ören yerlerini gezdiklerini ifade ederek, “Bize yakın olmasına rağmen ilk defa Göbeklitepe”ye geldim. Çok beğendik, herkesin buraya gelip görmesini isterim gerçekten çok güzel bir yer” diye konuştu.

Source:


Binlerce yıl sürdü! İlk fırsatta bu şehre gidin! Herkesin kesinlikle görmesi gerekiyor

Büyük bir fay kırığı sonrasında suyun ve rüzgârın kayalarda bir nakış gibi oluşturduğu Taşyaran Vadisi, Anadolu’nun en ilginç doğal güzelliklerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Menderes masifinin doğu kanadında oluşturduğu 150 metre derinliğinde 100 metre uzunluğundaki boğazda yer alan, beyazdan turuncuya ve kızıla çalan kayalıklar inanılmaz güzellikler sunuyor.

Akarsuyun binlerce yılda aşındırarak şekillendirdiği girintili çıkıntılı, dantelimsi oluşumlar heykeltıraşlara ve ressamlara ilham verecek güzellikte.

İzmir-Uşak kara yolu Yenişehir mevkisi yakınındaki Taşvaran Vadisi’ne, kıvrımlı rampa geçilerek ulaşılabiliyor.

Ziyaretçiler, taş merdivenlerden inerek, rüzgar ve akarsuyun etkisiyle oluşmuş, bazı noktaları turuncuya, bazı noktaları kar beyazına çalan girintili çıkıntılı kayalıkları görme imkanına sahip oluyor.

Yamaçlara inşa edilmiş seyir teraslarından ve gözetleme kulelerinden vadi izlenebiliyor. Ziyaretçiler, vadiden geçen İmren Deresi’nin sularında yürüyerek bitki örtüsünün keyfini çıkarıyor.Bahar ve yaz aylarında vadideki güzel manzarayı kuş ve kurbağa sesleri dolduruyor.

Taşyaran Vadisi tabiat Parkı’nda piknik alanları, seyir terası, gözlem kulesi, tuvaletler, kamelyalar, büfe ve çay kahve içebileceğiniz alanlar var. Girişten sonra Taşyaran Vadisi’ne inmek için doğal yapıya uygun taş merdivenlerden aşağı iniyorsunuz. Vadi, yaklaşık 2 bin 500 metre uzunluğunda bir yürüyüş güzergahına sahip.

Source: Ahmet Yavuz