“Travel Treasures: Explore Van’s Natural Wonders and Serene Getaways”

“Van”ın Pamukkale”si” yeşile bürünen çevresiyle doğaseverleri ağırlıyor

Kente 150 kilometre uzaklıktaki Dereiçi Mahallesi”nde yer alan travertenler, kireçtaşından oluşan terasları ve mineralli su havuzlarıyla öne çıkıyor.

Baharın tonlarına bürünen vadide patika yollardan yarım saatlik yürüyüşle ulaşılan travertenler, havanın ısınmasıyla doğaseverleri ağırlıyor.

Pamukkale”deki oluşumlara benzerliğiyle bilinen travertenleri ziyaret edenler, temiz havada doğayla iç içe zaman geçirme fırsatı buluyor.

Muradiye Halk Eğitimi Merkezi”nde açılan fotoğrafçılık kursunda eğitim alan kursiyerler de travertenlerin olduğu bölgeye giderek eşsiz manzarayı görüntüledi.

“Ziyaret edilmesi gereken bir yer”

Erciş ilçesinde görev yapan Kayserili öğretmen Fatma Uçtu, AA muhabirine, bölgedeki doğal oluşumların Denizli”deki travertenlere benzediğini söyledi.

Bölgeye ilk kez geldiğini belirten Uçtu, şunları kaydetti:

“Daha önce Denizli”deki travertenleri gezmiştim. Şimdi ise Başkale”nin gözde yerlerinden birindeyiz. Burası da doğal güzellikleriyle ünlü bir yer. Ekipçe ziyaret etmek istedik. Burada çok güzel vakit geçirdik. Herkese burayı görmelerini tavsiye ediyorum. Güzel fotoğraflar çektik. Burası Van”ın Pamukkale”si konumunda.”

Ziyaretçi Tuğba Memiş de “Eşimle bugün doğanın harika güzelliklerinden birine geldik. Böyle bir oluşumun sadece Pamukkale”de olduğunu düşünmüştüm. Ziyaret edilmesi gereken bir yer.” dedi.

Doğayla iç içe zaman geçirdiklerini ifade eden Esra Kartal ise “Doğa harikası travertenleri görmeye geldik. Daha önce sadece fotoğraflarda görmüştük. Burayı hep merak ediyorduk. Bugün gerçek halini gördüğüm için çok mutluyum.” diye konuştu.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Ankara ve İstanbul”dan akın akın geliyorlar! Şehre yakın sakin ve huzur sunuyor

Yüzde 65″i ormanlarla kaplı kent, özellikle yaz aylarında serin yaylaları, gölleri ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından tercih ediliyor. Abant ve Yedigöller milli parkları ile Gölcük Tabiat Parkı gibi doğa harikalarına ev sahipliği yapan Bolu”da yaklaşık 300 yayla bulunuyor.Şehir merkezinden ve çevre illerden gelenler, yemyeşil ormanlarla çevrili yaylalarda piknik yaparak, çocuklarıyla uçurtma uçurarak, spor aktiviteleri yaparak doğayla iç içe keyifli zaman geçiriyor. İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Emre Gürsoy, AA muhabirine, yayla turizminin şehir için büyük önem taşıdığını belirterek, Nisan sonu ve mayıs başı itibarıyla Bolu hareketlenmeye başladı. Aladağlar, Sarıalan, Atyaylası, Saraycık ve Yedigöller gibi yaylalar en çok tercih edilen yerlerin başında geliyor. diye konuştu.Gürsoy, Bolu”nun geçen yıl yaklaşık 2 milyon ziyaretçi ağırladığını aktararak, bir önceki yıla göre yüzde 82″lik artış yaşandığını, bunda yayla turizminin de etkisi olduğunu kaydetti. Bolu”nun Ankara ve İstanbul gibi iki metropol arasında yer aldığına işaret eden Gürsoy, Bolu, doğayla baş başa vakit geçirmek isteyenler için en yakın ve ideal lokasyon. dedi.Gürsoy, turizme yalnızca kentin doğal güzellikleriyle değil, mutfak kültürüyle de katkı sağlamayı hedeflediklerini vurgulayarak, 21 Mayıs”ta başlayacak Türk Mutfağı Haftası”na güçlü organizasyonla hazırlanıyoruz. Bolu, aşçılarıyla meşhur bir kent. Coğrafi işaretli ürünlerimizi tanıtarak, ziyaretçilere hem lezzeti hem yeşili bir arada sunacağız. ifadelerini kullandı.iDoğanın kalbinde huzur arayanları Bolu”ya davet eden Gürsoy, turizm sektörünün yıl boyunca canlılığını koruyacağına inandıklarını sözlerine ekledi.

Source: Gazetevatan.com