Bir aile ziyareti, bir gurme turu
Geçen hafta Mersin’e ailemi ziyarete gittiğimde uzunca zamandır merak ettiğim Yeryüzü Pazarı’nı görmek üzere Tarsus’a geçtim. Mis gibi narenciye kokularının arasındaki kısa bir yürüyüşün ardından tarihi Kubatpaşa Medresesi’nin önündeki alanda iki haftada bir pazar günleri kurulan pazara ulaştım. Girişteki dükkânının önünden geçerken babamın “Ah keşke bugün açık olsaydı da uğrasaydık” dediği meşhur Humusçu Orhan’ın tezgâhını görünce sevinip koşarak yanına gittik ilk iş.Tarsus’ta humusu Suriye değil, Beyrut usulü yapıyorlar. Yani o pürüzsüz kıvamda değil de tokmakla dövüp daha taneli bırakıyorlar. Üzerine de içinde biber yaktıkları tereyağını gezdirip, kimyon ve sumak serpip az da maydanoz koyarak servis ediyorlar.Az ötede ev yapımı kerebiç ve yine dışarıda asla bulamayacağınız, bizim oraların özel şerbeti, bol baharatlı kaynar satan dünya tatlısı Mine Soydan. Hemen yanlarında kendi lavanta çiftliğinin ürünleriyle gelen Çiğdem Ünal. KARAKILÇIK UNUNDAN KARAKUŞ Bizim bölgenin bayram tatlısı olarak da bilinen karakuş yapan teyzeyi görünce gözüm dönüyor. Tezgâha yanaşınca şaşırıyorum çünkü gerçekten de eski hatta en eski usulde yapıyor karakuşu Müjgan Ay. Hibrit buğdaylardan önce yörede kullanılan karakılçık unuyla hazırlıyor karakuşun hamurunu. Sonra incecik açıp içine bolca yerli ceviz konuyor, şeker paketi gibi iki uçtan sıkıp minik kulak bıraktıktan sonra bölgenin sarıulak zeytininin yağında kızartıp sonra da şerbetliyor. Net olarak söyleyebilirim ki şimdiye kadar yediğimin en iyisiydi. Ki zaten çeşitli yarışmalardan ödülü de varmış, gururla anlatıyor hasbihal ederken.Ayşegül Doğan harnup yani keçiboynuzundan lokum yapıyor. Raziye Uysal kendi yetiştirdiği kuşkonmazları satıyor. Namrun Yaylası’nda çiftçilik yapan Hülya Hanım mayalı denen karakılçık unlu çöreği yapıp yanında zeytinyağıyla veriyor. Tüm bunlar olurken şehrin son sepet ustası Sepetçi Mustafa bir kenarda sepetlerini örmeye devam ediyor.Pazardaki tek bal tezgâhına yanaşıyorum. Hemen bal ikram ediyor Habib Kaya yurtdışında Balmut markasıyla aldıkları ödülden gururla bahsederek. “Geven ağırlıklıdır bizim ballarımız. Buraların endemik geven çeşidi diğer yöredekilerden farklıdır” diyerek de anlatıyor bir yandan. Yan tezgâhtan yayla bandırması uzatıyor Muttalip Eker tatmam için. Cevizli sucuğun buralardaki adı böyle. Şeker ilavesiz farklı meyvelerle hazırladığı pestiller de tezgâhtan göz kırpıyor. Burada satışa başladıktan sonra Dudu adında kendi markasını da kurmuş üstelik. HİKÂYELERİNİ DİNLEYİN! Yeryüzü Pazarı (Earth Market) Slow Food hareketinin bir parçası olarak dünyada hızla yayılan; üreticinin tüketiciyle doğrudan buluştuğu, endüstriyel tarımdan uzak, küçük üreticilerin alın teriyle yetiştirdiği ürünlerin satıldığı pazar alanlarına verilen ad. Satış yapacak olanlar ince elenip sık dokunup çeşitli gözlem ve kontrollerden sonra kabul ediliyor. Yerel ve sürdürülebilir üretim yapan üreticiler bir yandan da o coğrafyanın en özel malzemelerinin ve yemeklerinin gün yüzüne çıkıp korunmasına da vesile oluyor.Bu pazarlarda alışveriş yapmak demek sadece iyi ürün almak demek değil. Buraya giden herkes, o ürünün nasıl üretildiğini, hikâyesini, toprağın nasıl işlendiğini, çiftçinin emeğini bizzat dinleyebiliyor. Bu da tüketiciyi sadece bir ‘alıcı’ olmaktan çıkarıp bilinçli bir ‘katılımcı’ haline getiriyor. Ve aslında dinleme zamanının çoktan geldiğini idrak ettiriyor. Ürünün ve üreticinin hikâyesini dinleme zamanının…2020’de kurulan bu pazar Türkiye’nin ilk yeryüzü ve plastik kullanılmayan tek pazarı. Foça, Şile, Muğla ve Kastamonu’da da kuruluyormuş Tarsus Belediyesi, Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası, Tarsus Ticaret Borsası, Tarsus Ziraat Odası ve Tarsus Slow Food Derneği’nin ortaklığıyla yönetiliyor. Ama gayretin bence en büyüğü derneğin başkanı, bölge için müthiş işler yapan Yasmina Şelfun Lokmanoğlu’nun. Tam da bayram üzeri yerel hafızamı tazeleyen bu pazar ailece bize öyle iyi geldi ki… Emeği geçen herkesin eline sağlık. TARSUS USULÜ KEBAP İÇİN DEYMURİ Tarsus’a gitmişken kuşgözü lahmacunundan ve kebabından yemeden dönmemek gerek. Biz evde hazırladığımız harcı, fırınlardan birine götürdük. Ama çarşının içinde her şeyini kendi yapıp satan fırınlar da var.Tarsus’un kebabı da minicik lahmacunu gibi, alışık olduklarımızdan farklı. Tarsus usulü kebabın en büyük farkı, içinde soğan ve yeşillik kullanılması. Ben @mersindeneyenir adlı hesabın önerisiyle Deymuri’ye gittim. Buranın ustası Hamit Göktemu, Tarsus’un bilinen en eski kebap ustalarının yanında yetişmiş. Şu anda işin başında birlikte durduğu oğlu Sergen’i de o yetiştirmiş. Kızı da dahil olmak üzere burada herkes işin bir ucundan tutuyor. Kebaplar bahçedeki açık mutfakta, gözünüzün önünde hazırlanıyor. Sergen bizim siparişleri hazırlarken “Ablacım kırmızı soğan kullanmak lazım, diğer cinsler kıymayı sulandırıyor” diyerek anlatıyor. Hazırda bekletip sık sık tazeledikleri minicik doğranmış soğan, kapya biber ve maydanoz karşımını iri çekilmiş kuzu kıymasına biraz toz biber ilavesiyle karıştırarak hazırlıyor kebabı. Uzun süre marinasyonda beklettikleri dana kuşbaşı da lokum kıvamındaydı. Bu salaş ve sattığı her şeyi layıkıyla yapan aile işletmesini çok sevdim. Yolunuz düşerse uğrayın.
Source: Ebru Erke
Şehirde kalanlara…
Bayram tatillerinde İstanbul’da olmayı çok severim çünkü sokaklar nispeten sakin, yollar trafiksiz olur. Önümüzde şehrin tadını çıkarabileceğimiz günler var. Ben buralardayım, listemde de görmediğim ve çok merak ettiğim iki mekân beni bekliyor: Bebek’teki, şehrin en yeni balıkçısı Paraliaki ve Kuruçeşme’deki Pantheon. Bu arada şanslıyız; havalar da bahara yakışır olacakmış, İstanbul’da güneş yüzünü gösterecekmiş. Rahat rahat sahilde yürüyüş yapabilir, Prens Adaları’nı da gezebiliriz. Birkaç önerimi daha sizlerle paylaşayım…◊ Yeşilyurt’taki Röne Park’ta kahvaltı yapın. Restoran bölümüne dışarıdan börek, poğaça, simit götürebiliyorsunuz. Böreği Yeşilyurt Çarşı’daki Çağdaş Börek’ten, simidi Yeşilköy’deki Sarı Ekin Simit Evi’nden alın. Hazır oralardayken Yeşilköy’deki Michetta Bakery’ye uğrayın, semtin en yenilerinden. Tatlı, tuzlu çeşitli kruvasanları çok güzel. Ayrıca Serbesti Caddesi’ndeki Ciao Matcha Bar da yeni açıldı, matcha çılgınlığı buraya da uğradı. Son olarak kamp sandalyenizi alıp denizin dibine kurulun, sayfiyedeymiş gibi günü batırın.◊ Sarayburnu Aile Çay Bahçesi eski nostaljik havasından çıktı, ‘havalı’ bir çay bahçesi oldu. Koca heykeller, şık masalar… Çay molası için uğrayın. ◊ Bebek’te üç-beş tur atın. Lucca bir klasiktir, geleni geçeni seyretmek, kapı önündeki kalabalıkta sosyalleşmek eğlenceli olabilir. Ayrıca son zamanlarda ismini sıkça duyduğum Bebek Otel’e açılan balıkçı Paraliaki de listenizde olabilir, ben henüz gitmedim ama benim de bayram için listemdeki mekânlardan biri.◊ Eğlenmek istiyorsanız Kuruçeşme’ye gidin. Sahil yolu boyunca yan yana sıralanan barlara uğ- rayın. Scatola, Goose No.25, Minibar. Bir şeyler için yol üstünde sosyalleşin… Geceyi uzatıp sabaha bağ- lamak isterseniz tabii ki Korto’ya uğrayın, bayram boyunca her gece canlı müzik var. Pantheon da radarınızda olsun, Kuruçeşme’nin yenilerinden. Burası bir restoran, gecenin ilerleyen saatlerindeyse gece kulübüne dönüşüyor. Gidenlerden duyduğum kadarıyla eğlencesi de yemeği de başarılıymış…◊ Etiler’deki Cozy’ye uğrayın. Bahçesini havalar güzelken açıyorlar. Hüseyin (Kılıç) şefin lezzetli tabaklarının tadına bakın. Pancar carpaccio, kızarmış aslanbalığı, füme dil pide özellikle tavsiyemdir. ◊ Bağdat Caddesi’ni pas geçmeyin… Önce uzun bir cadde yürüyüşü yapın, çiçekçilerden bir buket alın, bahar havasına iyice girin. Karnınız acıkırsa Şaşkın Balık Efkan’ın Yeri, Basta! Neo-Bistro, Misina Balık, J. Burger listenizde olsun. ‘Oturup bir şeyler içeyim’ diyorsanız Mirror veya Folks Kitchen& Cocktail’e uğraşabilirsiniz.◊ Emirgân’da sahilde yürüyüş yaptıktan sonra Pizza Emirgan’da oturun. Ön kısmındaki koltukları tercih edin, deniz karşınızda güzel bir yemek yiyin. Eğer eğlenmek istiyorsanız geceye üst katındaki Upstairs’de devam edebilirsiniz.◊ Gümüşsuyu’ndaki Tere İstanbul’u çok seviyorum. Burası şık bir ocakbaşı. Uykuluğu, içliköftesi, çiğköftesi çok başarılı. Manzarası da güzel, sohbet edip güzel bir akşam yemeği için radarınızda olsun.◊ Pierre Loti’de kahve molası verin, şehre tepeden bakın.◊ Sultanahmet Meydanı ve çevresi çok klasiktir ama İstanbul’un kalbidir. İmparatorlukların ihtişamını yansıtan eserleri görün, her sokağa girip şehri keşfedin. Arasta Çarşısı’na gidin, mağazaları gezin. Kulağa çok turistik gelebilir ama çarşının içinde tasarım ürünler satan güzel butikler var. ◊ Prens Adaları’nı ziyaret edin. Bayramda kalabalık oluyor, gidiş-geliş saatlerini iyi planlayın. Gidiş için ilk sefer yerine bir sonraki seferi tercih edebilirsiniz. Dönüş için de son seferi beklemeyin. AH GECELER ◊ Bengü Beker bu gece 00.00’da Lineup Suadiye sahnesinde. (0531) 498 80 93◊ Yağmur Hızal bu gece 00.30’da The Room Live sahnesinde. (0535) 018 60 93◊ Gülşen yarın gece 23.00’te Cahide Palazzo sahnesinde. (0212) 706 78 90◊ Berkay yarın gece 23.00’te Nuit Blanche sahnesinde. (0538) 413 49 40◊ Ebru Yaşar 31 Mart Pazartesi 22.30’da Yeni Gazino sahnesinde. (0532) 500 28 69◊ Sude 1 Nisan Salı gecesi 00.00’da Rise n’Fall Suadiye sahnesinde. Rezervasyon için: @risenfallsuadiye◊ Alya 3 Nisan Perşembe 23.00’te Kuruçeşme Boaz Live sahnesinde. (0532) 154 25 87◊ Kaan Yorulmaz 4 Nisan gecesi 23.30’da Aztek’te setin başında olacak. (0212) 247 59 01 ◊ Erol Evgin ve Aşkın Nur Yengi 4 Nisan Cuma gecesi 22.00’de İstanbul Günay’da sahnede olacak. (0532) 443 33 33 ◊ Begüm Obiz bu gece 00.30’da Terzi İstanbul sahnesinde. (0531) 290 24 34 7/24 YETMEZ ◊ İstanbul’daki Dijital Deneyim Müzesi’nde ‘Dijital Yoga’ etkinlikleri düzenleniyor. YogaKioo eğitmenleri eşliğindeki derslerde müzenin duvarlarına orman görüntüleri yansıtılıyor. Büyüleyici ve huzur verici bir ortamda yoga pratiği yapabilirsiniz. 15 Nisan Salı 19.00’daki etkinliğin kişi başı katılım ücreti 770 lira. passo.com.tr ◊ Hürriyet Seyahat yazarımız, tarihçi, rehber Saffet Emre Tonguç’un meşhur Boğaz turları başlıyor. İlki 19 Nisan’da gerçekleşecek, kişi başı 3.500 lira. sacred7travel.com◊ Adana’daki Portakal Çiçeği Karnavalı bu yıl 4 ile 13 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek. Meşhur kortejin tarihiyse 5 Nisan.
Source: Hurriyet.com.tr
Tatilcilere caretta caretta uyarısı: Dokunmayın beslemeyin
Deniz Kaplumbağaları Araştırma Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi’nin (DEKAMER) Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska, “Tatilcilerimiz Caretta Caretta’lara dokunmamalı ve elle beslememeli. Onları uzaktan sevmeyi öğrenmeliyiz. Hayvan besin bulamadığında ısırabiliyor. Denizde kaplumbağa görürseniz suyun altındaki süzülüşlerini uzaktan izleyin” dedi.
Source: Hurriyet.com.tr
En iyi 10 yol üstü lezzet alışveriş durağı: ‘Yoldan çıkmaya’ değer…
1- KLASİK BİR BAŞLANGIÇ Yasa Tesisleri, Susurluk/Balıkesir Nurgül Büyükkalay “Meşhur Susurluk tostu ve ayranıyla klasikleşen bir lezzet molası verebilir, aynı zamanda alışveriş yapabilirsiniz” diyerek Yasa Tesisleri’ni hem karnınızı doyuracağınız hem de uygun alışveriş yapacağınız duraklardan biri olarak işaret ediyor. (0266) 865 67 07 2- VAZGEÇİLMEZ DURAK İkbal Dinlenme Tesisleri, Afyonkarahisar Afyon denince akla ilk gelenlerden. Hem dinlenmek hem alışveriş yapmak için ideal. Sucuğu, lokumu, kaymağıyla ün salan İkbal, ziyaretçilere valizlerini lezzetle doldurma fırsatı sunuyor. Koray Günyaşar, Saffet Emre Tonguç ve Nurgül Büyükkalay öneriyor. (0272) 252 55 00 3- TATLI BİR MOLA Koçak Baklava, Gaziantep Bu bayram Gaziantep’te ya da yakınlarında olacaksanız rotanıza Koçak Baklava’yı eklememek büyük kayıp olur. İncecik hamuru, bol fıstığı ve sadeyağıyla tam anlamıyla ustalık işi. Üç jüri üyemizin listesinde yer buluyor. 444 2 755 4- ÖNCE YE, SONRA AL Yörsan Dinlenme Tesisleri, Balıkesir Saffet Emre Tonguç’un önerisi. Tonguç “İstanbul-İzmir yolunda Susurluk çıkışındaki tesiste karnınızı doyurduktan sonra peynir ve süt ürünlerinden almayı ihmal etmeyin” diyor. (0266) 865 30 02 5- PEYNİR TUTKUNLARINA GÖRE Keçecizade, Edirne Edirne’ye yolu düşenlerin uğramadan geçmemesi gereken Keçecizade, lezzetli bir hatırayla dönmek isteyenler için birebir. Ayhan Mortepe öneriyor ve şöyle diyor: “Keçecizade, Kavala kurabiyesini bir sanata dönüştürmüş.” (0284) 225 24 81 6- KURABİYENİN USTASI Keçecizade, Edirne Edirne’ye yolu düşenlerin uğramadan geçmemesi gereken Keçecizade, lezzetli bir hatırayla dönmek isteyenler için birebir. Ayhan Mortepe öneriyor ve şöyle diyor: “Keçecizade, Kavala kurabiyesini bir sanata dönüştürmüş.” (0284) 225 24 81 7- TEL TEL LEZZET İpek Pişmaniye, Kocaeli Klasik bir yol tatlısı olan pişmaniye İpek Pişmaniye’yle bambaşka bir boyuta taşınıyor. Özel dokusu ve çikolatalı gibi çeşitleriyle hem nostaljik hem modern bir lezzet. İki jüri üyemizin de listesinde. (0262) 312 80 07 8- GERÇEK TATLAR Taste of Cevahir, Şanlıurfa Rotanızı çevirmeniz gereken adreslerden biri Cevahir Han’da bulunan Taste of Cevahir. Zeynep Kakınç “Sadeyağ, domates-biber kuruluklar, isot salçası, Urfa fıstığı ve Karacadağ pirinci için kesinlikle buraya uğramalı” diyor. (0533) 208 35 99 9- ANTEP’İN RUHU Almacı Pazarı, Gaziantep Gastronomi şehri Gaziantep’te yöresel ürünlerin kalbi burada atıyor, yolunuzu düşürmenizde fayda var. Salçadan dolmalık kuruluklara, baharattan kuruyemişe kadar her şey taptaze ve yerinden. İki jüri üyemizin listesinde. (0507) 451 95 52 10- ‘NEFASETİ YÜKSEK’ Uluova Çiftliği, Çanakkale “Filmlerden çıkmış gibi düzenli, tertemiz bir çiftlik. Ezine yolunda Üvecik Köyü, Sivritepe Mevkisi’ni işaretleyin navigasyonda. Uluslararası standartlarda, nefaseti yüksek peynirlerden mutlaka alın” diyor Gülay Barbaros Altan. (0850) 840 17 17
Source: Hurriyet.com.tr
Erkan Petekkaya teknesini Arnavutköy”e demirledi!
Erkan Petekkaya önceki gün Arnavutköy’de demirli teknesinde görüntülendi.“Tekne Göcek’teydi, oradan getirdim. Birazdan sahil turu yapacağım. Denizde olmayı seviyorum” diyen oyuncu, tatilleriyle ilgili sorular üzerine eşi Didem Petekkaya ile çıktığı sıra dışı seyahatlerden söz etti: ORADA KAFESTE OLAN BİZİZ“Afrika’ya safariye gidiyoruz fırsat buldukça. Tropik bölgelerde kabilelerin içine giriyoruz. Bambaşka bir dünya. Orada kafeste olan biziz, yırtıcı hayvanlar serbest. Vahşi doğanın içinde olmak çok zevkli ama ciddi kurallar var. Biri çiğnendiğinde, bir anda ortadan kaybolabilirsiniz!”
Source: Hurriyet.com.tr
Medeniyetler şehri Diyarbakır ve Mardin bayramda ziyaretçilerini ağırlamaya hazır
Diyarbakır”da UNESCO Dünya Mirası Listesi”nde yer alan tarihi surlar, İçkale Müze Kompleksi, Ulu Cami, Ongözlü Köprü ve Hasanpaşa Hanı, Mardin”de tarihi sokak ve caddeler, Mardin Müzesi, Kasımiye Medresesi ile Deyrulzafaran Manastırı gibi çok sayıda tarihi ve kültürel mekan, bayramda ziyaretçilerini bekliyor.
“Medeniyetler şehri” olarak nitelendirilen Diyarbakır ve Mardin”de Ramazan Bayramı ve ara tatil dolayısıyla rezervasyonlar hareketlendi.
Bayram tatilinin 9 güne çıkarılması dolayısıyla ziyaretçi yoğunluğu beklenen iki tarihi kent, bayramda Türkiye”nin dört bir yanından gelecek konuklarını ağırlamak için hazırlıklarını yaptı.
Diyarbakır”daki oteller yüzde 70 doldu
Diyarbakır Otelciler ve Turizm Derneği Başkanı Deniz Güler, AA muhabirine, Diyarbakır”da bahar mevsimiyle turizm sezonunun açıldığını belirtti.
Kültürü, gastronomisi, tarihi mekanlarıyla Diyarbakır”ın her zaman tercih edildiğini belirten Güler, Ramazan Bayramı için de kentteki otellerin, restoranların, tarihi mekanların ziyaretçilerini ağırlamaya hazır olduğunu söyledi.
Güler, “Şu anda otellerde Ramazan Bayramı dolayısıyla yapılan rezervasyon yüzde 70 seviyelerinde. Bu oranın bayramın 1. ve 2. gününde daha da yükselmesini bekliyoruz. Bayram tatilinin ara tatille birleşmesiyle ailelerimizi kentimize bekliyoruz.” dedi.
Bayram için 3 vardiya halinde burma kadayıf üretiliyor
Bir kadayıf firmasında işletmeci Mehmet Altunbay da babasının kentte 1968 yılında burma kadayıf üretimine başladığını, ondan devraldıkları mesleği sürdürdüklerini söyledi.
İl dışından gelen yerli ve yabancı misafirlerin tatlı olarak coğrafi işaret belgeli burma kadayıfı tercih ettiğini ifade eden Altunbay, misafirlerin memleketlerine dönerken de aileleri için kadayıf götürdüğünü belirtti.
Kentte 8 şubede tatlı satışı yaptıklarını anlatan Altunbay, “Ramazan ayının başından bu yana 8 ton tatlı satışı yaptık. Bayram için de yoğunluk yaşıyoruz. Üretim yerlerimizde vardiya sayımızı 3″e çıkarttık. Ramazan Bayramı boyunca ortalama 3 ton satış bekliyoruz. Diyarbakır”a gelen misafirlere burma kadayıf tattıracağız. Herkesi Diyarbakır”ı görmeye, burma kadayıf tatmaya bekliyoruz.” şeklinde konuştu.
“Kente gelen misafirlerimizi ciğer yedirmeden göndermiyoruz”
Merkez Sur ilçesinde ciğer kebap salonu işletmecisi Faik Gözalan da geçmişte seyyar arabalar üzerinde hazırlanan ciğer kebabını genellikle dar gelirli kişilerin tükettiğinden bahsetti.
Son yıllarda artan ilgiyle ciğer kebabının her kesim tarafından tercih edilir hale geldiğini anlatan Gözalan, şunları söyledi:
“Diyarbakır”a gelen misafirlerimiz muhakkak ciğer kebap tadıyor. 9 günlük tatil var, yoğunluk bekliyoruz. Onun için tüm hazırlıklarımızı yaptık. Bu süre zarfında tahmini 5-6 ton ciğeri misafirlerimize ikram edeceğiz. İster il dışından ister Avrupa”dan herkesi bekliyoruz. Kente gelen misafirlerimizi ciğer yedirmeden göndermiyoruz.”
Mardin”de oteller yüzde 100 doldu
Tarihi yapıları ve kültürel değerleriyle son yılların en önemli cazibe merkezlerinden Mardin”de oteller yüzde 100 doldu.
Mezopotamya Seyahat Acenteleri ve Turizm Otelciler Birliği Mardin Temsilcisi ve Mardin Turizm ve Otelciler Derneği (MARTOD) Başkanı Özgür Gürgör, kentte 85 otelin, konakların ve misafirhanelerin bulunduğunu, yaklaşık 20 bin yatak kapasitesiyle hizmet verdiklerini söyledi.
Bayram tatilinde Mardin”e talebin çok yüksek olduğunu vurgulayan Gürgör, “Mardin bayram tatilinde dolup taşacak diyebiliriz. Bayram tatilinin ara tatille birleşmesinden dolayı ciddi talep var. Bayramda rezervasyonlarda yüzde 100 doluyuz. Bütün tesislerimiz kontrolden geçti, bayrama hazır.” bilgisini paylaştı.
Gürgör, nisan ayı için de ciddi talep olduğunu, rezervasyonların kapanma noktasına geldiğini anlatarak, mayısa da ciddi talep gelmeye başladığını, çoğu misafir için yer bulamaz hale geldiklerini belirtti.
“Araç ve personel sayımızı artırdık, gerekli hazırlıklarımızı yaptık”
Turizm ve seyahat acentesi yetkilisi İsmail Sincar da bahar mevsiminin başlangıcı ve bayram tatili nedeniyle çok yoğun sürece girdiklerini dile getirdi.
Yoğun talebi en güzel şekilde karşılamak için hazırlıkları tamamladıklarını bildiren Sincar, “Yoğun sezon geçireceğiz. Geçmiş yıllarda bir ivme yakalandı, gittikçe de yükseliyor. Bu sene daha fazla yükseliş olacağını görüyoruz. Araç ve personel sayımızı artırdık, gerekli hazırlıklarımızı yaptık.” dedi.
“Yoğun bayram geçireceğiz”
Deyrulzafaran Manastırı Bakım Onarım ve Yaşatma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Hiçbezmez ise İslam aleminin Ramazan Bayramı”nı şimdiden tebrik ettiklerini kaydetti.
Bayram tatilinde turistlerin kente yoğun ilgi gösterdiğini anlatan Hiçbezmez, “Otellerimiz dolu, esnafımız memnun. Manastır olarak biz de hazırız. Yoğun ve güzel bir bayram geçireceğiz. Misafirlerimizi bekliyoruz, güzel şekilde onlara hizmet edeceğiz.” dedi.
Yöresel ürünlerin satıldığı işletmenin müdürü Ayhan Abrek de gelen misafirlerin badem şekeri, kahve ve kolonya gibi yöresel ürünleri beğendiğini, buna yönelik de hazırlıkları tamamladıklarını belirtti.
“Mardin hayal ettiğimden daha güzel”
Kahramanmaraş”tan gelen ziyaretçilerden Zeliha Neşeli, bayram tatilini Mardin”de geçirmek için geldiklerini söyledi.
Neşeli, “Daha önce buraya gelmeyi düşünüyorduk. Tarihi yapılarını ve mimarisini çok merak ediyorduk. Bu nedenle burayı tercih ettik. Çok beğendik.” diye konuştu.
Burdur”dan gelen Fatma Adıgüzel de Mardin”in farklı din, dil ve kültürden insanlara ev sahipliği yapmasının ilgilerini çektiğini ifade etti.
Kenti ilk kez gördüklerini anlatan Adıgüzel, “Bayram vesilesiyle geldik. Mardin hayal ettiğim gibi, hatta daha da güzel. Bu tarihi yapılar beni çok etkiledi.” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source: