Türk Akademisi, bu yıl 30″dan fazla projeye imza attı
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ile Türkiye”nin öncülüğünde kurulan ve merkezi Kazakistan”ın başkenti Astana”da bulunan Türk Akademisi, Türk dünyasına yönelik bilimsel araştırmalarla faaliyetini sürdürüyor.
Akademi, bu yıl Türk dünyasında büyük ses getiren “Ortak Türk Alfabesi” başta olmak üzere 30″dan fazla projeyi hayata geçirdi.
Bilimsel yayınların sayısını önemli oranda artıran Akademi, uluslararası düzeyde çok sayıda bilimsel konferans düzenledi. Akademi, Türk tarihine ışık tutacak önemli arkeolojik kazılar da gerçekleştirdi.
Bunun yanı sıra Akademi, Türk devletlerinin ekonomik, eğitim ve bilimsel işbirliği potansiyelleri, gıda ve su güvenliğiyle ilgili araştırma raporlarını da yayımladı.
Türk dünyasının bilim ve araştırma merkezi olarak kurulduğu 2010″dan bu yana Türk dünyasıyla ilgili dil, edebiyat, tarih, arkeoloji, sosyoloji ve folklor alanlarında akademik çalışmalar yürütün Türk Akademisi, böylece projeleriyle Türk devletleri arasındaki ortak kültürel ve tarihsel bağları güçlendiriyor.
Türk Akademisi, bu yıl 34 harften oluşan “Ortak Türk Alfabesi”nin kabul edilmesinde öncü rol üstlenerek Türk dünyasında İsmail Gaspıralı”nın “Dilde, işte, fikirde birlik” idealinin gerçekleşmesi yolunda önemli gelişmeye imza attı.
Bunun yanı sıra “Türk Dünyasının Kutsal Coğrafyası: Mimari ve Arkeolojik Anıtlar”, “Eski Türk Taş Heykelleri Kataloğu”, “19. ve 20. Yüzyılın Başlarında Türk Aydınlanması: Düşünürler ve Fikirleri Hakkında Biyografik Bilgiler”, “Eski Türk Runik Yazıtları Kataloğu”, ekonomi, tıp ve askeri alanda “Türk Dillerinin Terminolojik Sözlükleri”, “Türk Dünyası Çocuk Atlası” gibi projeleri de faaliyete geçirdi.
Türk dünyasının ortak tarihine katkıda bulunanların hikayeleri kitaplaştırıldı
Ayrıca “Türk Dünyasının Büyük Şahsiyetleri” projesiyle özellikle Türk dünyasından gençlere ulaşmayı hedefleyen Akademi, bu kapsamda bu yıl da Türk toplumlarını şekillendiren ve Türk dünyasının ortak tarihine katkıda bulunan şahsiyetlerin hikayelerini kitaplaştırdı.
Akademi, bu yıl Türkoloji alanında araştırma yapan 32 genç Türkoloğu bir araya getiren “Türkoloji Yaz Okulu” ve Türk devletlerinden enerji alanında çalışan genç akademisyenleri bir araya getiren “Yeni Enerji Teknolojileri Yaz Okulu” programlarını gerçekleştirdi.
Türk Akademisi, 2024″te, Türk devletleri akademik kuruluşlarıyla işbirliği içerisinde bir dizi uluslararası kongre, konferans, sempozyum ve yuvarlak masa toplantıları düzenlendi.
Bu kapsamda Bakü”de “UNESCO Perspektifinden Türk Dünyasının Tarihi ve Kültürel Mirasının Araştırılması ve Korunması Konferansı”, Bişkek”te “Yazılışının 950. Yıl Dönümünde Divanu Lugati”t-Türk: Türk Dünyasının Ortak Değeri” Uluslararası Konferansı, Almatı”da “II. Türk Devletçilik Tarihi Kongresi”, Akademi tarafından düzenlenen önemli bilimsel etkinlikler olarak kayıtlara geçti.
Moğol Bilimler Akademisi ve Moğolistan Arkeoloji Enstitüsü işbirliğinde 2022″de Moğolistan”ın Ötüken bölgesinde yürüttüğü arkeolojik kazı çalışmaları sonucunda Göktürk Devleti”nin hükümdarları Bilge Kağan ve Kül Tigin”in babası İlteriş Kağan”ın külliyesi ile yazıtını keşfeden Akademi, bu kazı faaliyetini 2024″te de devam ettirdi. Bu kazı çalışmalarında ise Nomgon-2 Anıt Külliyesi”nden bitig taşın alt kısmı bulundu.
Akademi, bu yıl ayrıca Kazakistan sınırları içinde yaptığı kazı çalışmaları kapsamında Tarihi İpek Yolu”nun önemli düğüm noktalarından biri olan Mangıstau bölgesindeki Oğuz-Kıpçak dönemine ait tarihi ve kültürel eserlerin keşfedilmesine yönelik “Mangıstau”nun Tarihi Mirası: Oğuz-Kıpçak Dönemi Anıtları” başlıklı geniş katılımlı bilimsel keşif gezisi ve Kızılorda eyaleti Jankent kasabasında bulunan arkeolojik anıt üzerinde keşif çalışmalarına öncülük etti.
Türk Akademisi, 2024″te, Azerbaycan”ın ünlü aydınlarından Abbaskulu Ağa Bakühanov, Kırım-Tatar Türkolog Bekir Çobanzade eserlerini Kazakçaya, Mahmud Kaşğari”nin “Divanu Lugati”t-Türk” eserini Azerbaycan diline, Türk dünyasının önemli tarihçilerinden Prof. Dr. Ziya Bünyadov”un “Orta Asya”daki Eski Türk Yazıtları” eserini Türkçeye, Ahmet Buran”ın ünlü Türkmen şair Mahtumkulu hakkında yazdığı “Sözü Kanatlandıran Şair” eserini Kazakçaya, Azerbaycan”ın önemli fikir ve siyaset önderlerinden Muhammet Emin Resulzade”nin “Azerbaycan Cumhuriyeti” eserini Kazakçaya, Azer Turan”ın Türk dünyasının büyük düşünürü Ali Bey Hüseynzade”nin hayatını, toplumsal-siyasi faaliyetlerini, eserlerini tanıtan “Ali bey Hüseynzade” eserini Kazakça ve Özbekçeye kazandırdı.
Türk Akademisi, bu yıl yeni araştırma alanlarına ekonomi, gıda ve su güvenliği konularını dahil etti. Bu çerçevede Akademiye üye ülkelerin ilgili kuruluşlarının uzmanlarıyla “Türk Ekonomileri 2024 Raporu: Türk Devletleri Arasında Ulaşım ve Enerji Bağlanırlığının Güçlendirilmesi”, “Türk Devletlerinde Gıda Güvenliği”, “Sürdürülebilir Kalkınma”, “Türk Devletlerinde Su Kaynaklarının Sürdürülebilirliğine İlişkin Bölgesel Perspektifler” temasıyla 4 ayrı rapor yayımladı.
Bunun yanı sıra Akademi, Türk devletlerinde temel sosyoekonomik ve kültürel eğilimleri ölçmek amacıyla periyodik olarak yürüttüğü Türk Barometresi araştırma projesi kapsamında “Türk Barometresi 2024” raporunu da yayımlayarak Türk devletleri arasındaki mevcut eğitim ve bilimsel işbirliklerine yönelik güncel yaklaşımlar inceledi.
“Türk dünyasına büyük bir ivme kazandırılacak”
Türk Akademisi Başkanı Prof. Dr. Şahin Mustafayev, Türk dünyasında bilim alanında araştırma, işbirliği ve koordinasyon faaliyetlerini “Türk Dünyası-2040 Vizyon Belgesi”nin hedefleri doğrultusunda sürdürdüklerini söyledi.
Mustafayev, Türk Akademisi çalışmalarının nitelik ve nicelik açısından her geçen gün daha da değer kazandığına dikkati çekti.
Türk devletleri arasında bilimsel işbirliğini geliştirmeye yönelik projelerin ülkeler arasındaki ilişkileri güçlendirme açısından stratejik öneme sahip olduğunu dile getiren Mustafayev, “Akademik çalışmalar ve bilimsel işbirlikleri ekonomik kalkınma, sosyal refah ve kültürel güçlenme açısından Türk dünyasına büyük bir ivme kazandıracaktır.” ifadesini kullandı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Elektromanyetik kalkanlama ve radar emme özelliğine sahip endüstriyel boya üretildi
Mühendislik Temel Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Muhammet Fatih Kılıçaslan ve araştırma görevlisi Bekir Akgül”ün, “Camsı (Amorf) veya Nanokristalin Yumuşak Manyetik Malzemelerle Katkılanmış Elektromanyetik Kalkanlama Özelliğine Sahip Endüstriyel Boya ve Boyanın Üretim Yönetimi” projesi, yaklaşık 2 yıl süren incelemenin ardından Türk Patent ve Marka Kurumunca “buluş” kategorisinde tescillendi.
Elektromanyetik kalkanlama özelliğine sahip endüstriyel boya, zararlı radyasyonların içeriye girmesini engellemesinin yanı sıra kaplama malzemesi olarak kullanıldığında radar emme özelliği taşıyor.
Prof. Dr. Kılıçaslan, AA muhabirine, Hızlı Katılaştırma Laboratuvarı”nda çeşitli manyetik malzemeleri geliştirmeye yönelik çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Çeşitli malzemelerden şerit ve toz formu elde ettiklerini anlatan Kılıçaslan, üretilen tozu çeşitli yüzeylerde boya katkı maddesi olarak kaplamada kullandıklarını dile getirdi.
Geliştirdikleri malzemeler üzerinde testler yaptıklarını belirten Kılıçaslan, “Yaptığımız çalışmalarda bunların bir kısmını uluslararası literatürde yayımladık. Aldığımız patent de endüstriyel ve evsel uygulamalarda kullanılabilecek bir elektromanyetik kalkanlama özelliği olan boya.” dedi.
Oda kaplamasında da kullanılabilecek
Kılıçaslan, patent alınan ürünün kullanım alanı hakkında şu bilgileri verdi:
“Baz istasyonlarından, Wi-Fi antenlerinden ya da cep telefonlarından kaynaklı zararlı radyasyonların içeriye girmesini, nüfuz etmesini istemediğimiz bir odanın kaplanmasında bunu kullanabiliriz. Ebeveynler bebeklerini bu tarz zararlı radyasyondan korumakta bayağı istekli, radyasyondan endişe duyuyorlar. Bir bebek odasının bu tarz bir boyayla kaplanabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca sadece sivil amaçlı değil, birçok askeri amaçlı uygulamaları da olabilir. Çünkü bazı test çalışmalarını 8-12 gigahertz aralığında frekanslarda yaptık. Bu bant aralığında gerçekten çok ciddi elektromanyetik kalkanlama kabiliyeti gösterdi. Aynı zamanda dikkate değer ölçüde radar emme kabiliyeti de gösterdi. Dolayısıyla bu malzeme, askeri ya da savunma sanayisi uygulamalarında veya endüstriyel çeşitli elektromanyetik kalkanlama istenen alanlarda kullanılabilecek. Daha geniş veya alçak frekanslarda çalışmalar yapılabilir. Bunları da planlamamıza aldık ve bu çalışmaları da yapacağız. Üniversitemizde milli imkanlarla bu alanda gerçekten gelecek vadeden bir malzemeyi geliştirdiğimize inanıyoruz.”
“Savunma sanayisi alanında da kullanımı konusunda umutluyuz”
Savunma sanayisinin ülkenin gözbebeği olduğunu vurgulayan Kılıçaslan, “Geliştirdiğimiz malzemelerin, özellikle kobalt esaslı olanların, savunma sanayisinde kullanılabilir olduğuna inanıyoruz. Testlerde bunların radar emici ve etkin bir elektromanyetik kalkanlama özelliğine sahip malzemeler olduğunun işaretlerini görüyoruz. Dolayısıyla savunma sanayisinde kullanımından gerçekten umutluyuz. İHA ve SİHA”lar, gemiler, uçaklar gibi askeri araçlarda kaplama malzemesi olarak kullanıldığında elektromanyetik kalkanlama ve radar emici malzeme olarak çalışacağına inanıyoruz.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Türkiye”den Suriye”ye yeni destek! Bakan Bolat: Gümrük rejimlerimiz hazırlanıyor
Bilişim Vadisi”nde Kimya ve Teknoloji Merkezinin açılışında konuşan Bolat, İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından yapılan ve Bakanlıkça finansal olarak desteklenen merkezden ihracatçıların üst seviyede istifade edeceğini söyledi.Bolat, kimya sektörünün önemine işaret ederek, “Son 20 yılda inanılmaz büyük atak yaptı ihracatta, en çok ihracat yaptığımız ilk 3 sektörden biri haline geldi. Kimya sektörü başarıyla üretim, istihdam, ihracat ve döviz kazandırmakta, ekonomimize çok büyük katkı sağlamaktadır.” ifadelerini kullandı.Merkezle laboratuvar çalışmalarının hızlanacağını dile getiren Bolat, “Merkez 12,5 milyon dolar dövizin ülkemizde kalmasını sağlayacak ve yine çok önemli olarak zamandan kazandıracak. İhracat faaliyetlerinin hızlanmasını sağlayacak. Teslimatların hızlanması, imalatın daha hızlı dönmesi açısından yine çok önemli katkı yapacak. Kuluçka merkeziyle teknolojinin gelişmesini sağlayacak.” diye konuştu.Bolat, Türkiye olarak ticareti artırmak, ihracatı artırıp döviz kazanmak için gece gündüz demeden çalıştıklarını vurgulayarak, “Bütün dünyada hiçbir pazar ayırt etmeden ihracatımızı artırmak için koşturuyoruz. İhracatçı birliklerimiz bir yandan, Ticaret Bakanlığı ekipleri bir yandan, ticaret diplomasisi bir yandan, Sayın Cumhurbaşkanı”mızın yurt dışına yaptığı temaslar, gittiği zirveler, toplantılar bir yandan, hepsi bir katma değer sağlıyor ülkemize. Bunları artırarak devam ettireceğiz.” dedi.”Ulaşamadığınız yer sizin değildir.” sözünü hatırlatan Bolat, bu nedenle dünyanın her noktasına, 240 ihracat noktasına gitmek için 140 bin ihracatçıyla bu çabayı gösterdiklerini kaydetti.Bolat, dün Merkez Bankasının politika faiz oranını 2,5 puan düşürdüğünü, 22 ay sonra ilk kez düşüş trendi başladığını dile getirerek, bunun gelecek adına iyimser beklentileri artıracak bir gelişme olacağını ve enflasyondaki düşüş hızlandıkça gelecek aylarda Merkez Bankasının da gerekli aksiyonları alacağına inandıklarını belirtti.- “İHRACATÇILARIMIZIN HER DAİM ARKASINDA VE YANINDAYIZ”İhracatı destekleme ve ihracatçıların finansmana erişimi konusunda da hükümetin son 19 ayda büyük hamleler yaptığını anlatan Bolat, şöyle devam etti:”Günlük 300 milyon lira olan ihracat, reeskont kredi limitleri, Merkez Bankasından alınarak Eximbank ve Ticaret Bankaları üzerinden veriliyor, 4 milyar liraya yükseltildi. Son 1 milyar liralık günlük artış, emek yoğun sektörlere veriliyor, tekstil, giyim, deri, ayakkabı, mobilya gibi. Bu amaçla Eximbank”ın sermayesi son 19 ayda 13,8 milyar liradan 55,3 milyar liraya yükseltildi. Yaklaşık 4 kat artış oldu.Bunun yanında dün yine çok önemli iki müjdeli karar daha alındı. Bu çerçevede Merkez Bankasından alınan bu ihracat reeskont kredilerinin maliyeti 6 puan düşürüldü ve yüzde 29,93″e indirildi. Son bir karar, yabancı para reeskont kredisi tahsisi de kararlaştırıldı. Aylık 150 milyon dolara kadar yabancı para reeskont kredisi verilecek ihracatçılarımıza. Firma başına azami 1,5 milyon dolara kadar verilecek. KOBİ”lerin de faydalanabilmesi için bu öncelikli hale getirildi ve 360 gün vadeyle yabancı para, ihracat, reeskont kredisi de kullandırılacak. Bunu daha fazla ihracat yapabilmek için yapıyoruz.”Bolat, dünyada adeta bir “kıyamet savaşı” olduğuna ve herkesin daha fazla mal, hizmet satmak için her pazara hücum ettiğine dikkati çekerek, ticaret savaşlarının büyük hızla sürdüğünü söyledi.Bakanlık olarak ihracatçıların her daim arkasında ve yanlarında olduklarını vurgulayan Bolat, şu ifadeleri kullandı: “Kovid, Ukrayna-Rusya Savaşı, İsrail”in soykırımının devam etmesi, Suriye”deki sıcak savaş gibi çok çalkantılı süreçleri ve iki büyük deprem gibi felaketleri en az hasarla Cumhurbaşkanı”mızın vizyonu ve liderliğiyle atlatmayı başardık. 2024 yılında büyük bir dayanışma içine girdik. Sabırla ve fedakarlıkla zorlu bir süreçte depremin yaralarını hızla sararken, ekonomimizin de büyüme, istihdam, ihracat artışı gibi ana makro göstergelerde 2024″ü başarıyla geçirmesini sağladık. Reel büyüme 9 ayda yüzde 3,2 gerçekleşti ve 1,9 puanlık katkı net mal ve hizmet ihracatından geldi. İhracatımızın yüzde 93″ü sanayi ürünlerimiz. Sanayicilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. 31 milyar dolar da tarım ürünlerimizden geldi. Onlara da şükranlarımızı sunuyoruz. Madencilerimiz de 5,5 milyar dolarla katkı yapıyor. Onlara da teşekkür ediyoruz.”Bolat, bu yıl 11 ayda dış ticaret açığının 27 milyar dolar azaldığını, bunun ihracat artışı ve ithalatın azaltılması sayesinde olduğunu belirterek, şunları kaydetti:”Merkez Bankamız döviz bolluğu içinde Allah”a şükür. Daha da artırmamız lazım, rahat etmemiz lazım. Türkiye ekonomisinde döviz konusu her zaman en ciddi konudur. Halkımızın nezdinde de döviz konusu en ciddi konuların başında gelir. O yüzden dövizdeki istikrarlı süreç ve döviz yeterliliğinin artması, para ve mali piyasalarda öngörülebilirliği artırmakta, fiyatlama davranışlarında daha uzun vadeli bakışları ve öngörülebilirlikleri artırmakta, bu anlamda da dünya piyasaları açısından da firmalarımızın rekabetinin artması için ve ihracat pazarlarını kovalamaları için önemli fırsatlar sağlamaktadır. Ticaret Bakanlığı olarak bütçemizin yüzde 60″ını ihracatçılarımıza destek olarak tahsis ediyoruz. Geçen yıl 38 milyar liralık bütçemizde 21,5 milyar lira belirlenmiş destek limitini dahi aşarak ihracatçılarımızı son nefesine kadar destekledik.”Öncelikli konulardan birinin de Suriye ile ticaretin artırılması olduğuna değinen Bolat, “Suriye ile ticaret konusunda hazırlıklarımızı tam gaz ilerletiyoruz. Zaten ihracat bazı ürünler hariç serbestti ve biz Suriye”ye 2 milyar dolara yakın ihracat yapıyorduk. Yeni dönemde inşallah Suriye”de yeni yönetimin de ülkeyi ayağa kaldırması noktasında, Türk sanayicileri ve imalatçıları, ihracatçıları olarak, yatırımcılar olarak, hep birlikte bir takım çalışması yapacağız. Gümrük rejimlerimiz ona göre hazırlanıyor. Suriye masası, Ticaret Bakanlığında 7/24 çalışıyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Source: Www.star.com.tr