Türk Siyasal Yaşamı ve Şiddetlenen Kavga
19 Mart 2025, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklandığı tarihtir. O günden bugüne Türk siyasal yaşamı çok ciddi bir savaşın içindedir. AKP siyasal iktidarı, ana muhalefet partisi CHP’yi alabildiğine sıkıştırmak istiyor. Temel amaçlardan birisi CHP’yi kamuoyunda itibarsızlaştırarak zor durumda bırakmaktır. Öncelikle İBB’den ve ilçe belediyelerinden başlandı. Esenyurt, Beşiktaş, Beykoz ardından Beylikdüzü ve Şişli Belediye başkanları tutuklandı, Esenyurt ve Şişli’ye kayyum atandı. Burada önemli bir çelişki var. Siyasal iktidar bir taraftan PKK ile “terörsüz Türkiye” sloganıyla işbirliği yaparken yerel seçimlerde “İstanbul ittifakı” adı ile işbirliği yaptıkları için Esenyurt ve Şişli belediyelerine kayyum atanıyor. Bu durum tam bir “tezat” oluşturmaktadır. Bir yandan terörün kaynağı PKK ile anlaşma yapılmak isteniyor öte yandan “İstanbul ittifakı” bahanesiyle belediye başkanları hapse atılıyor, belediyelere kayyum atanıyor. Bu durum halk söylemiyle “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” gibidir. Öte yandan İmamoğlu’nun tutukluluğundan bugüne “Turpun büyüğü heybede”, “ahtapotun kolları” söylemleri bir türlü yerine getirilememektedir. Kamuoyu ve halk kitleleri yandaş basının yazdıklarına inanmamaktadır. Ancak bu konudaki dosya içeriğini doldurmak için büyük gayret sarf edilmektedir. CHP kurultayının iptal edilmesi konusu ise iktidarın son derece gayretle çalıştığı bir başka konudur. CHP kurultayının iptali için yapılan çalışmalar üzerine CHP son olarak 6 Nisan 2025 tarihinde bir kurultay daha yaptı. Bu son kurultayda Özgür Özel hemen hemen tüm delegelerin oyunu aldı. Buna karşın CHP’nin bir önceki kurultayının iptal edilmesi amacıyla çalışmalar sürdürülmektedir. AKP iktidarı CHP’nin kendi içine dönmesini amaçlıyor. CHP’nin bir yandan İmamoğlu iddiaları, öte yandan CHP kurultayı konularına eğilerek içişlerine yoğunlaşmasını istemektedir. Buna karşın ana muhalefet partisi CHP, bu saldırılar karşısında stratejisini kesin olarak belirlemiş bulunuyor. Temel strateji konuyu halka taşımak ve halk desteğini almaktır. 19 Mart 2025’te başlayan Saraçhane mitingi çok önemli bir halk hareketine dönüşmüştür. Saraçhane mitingi özellikle gençlerin katılımı ile bir hafta sürdükten sonra giderek yükselen düzeyde halkla bütünleşerek devam etmektedir. Çarşamba günü akşamları İstanbul’un bir ilçesinde (Şişli, Beylikdüzü, Başakşehir, Beyazıt Meydanı, Silivri, dün de Pendik) ve cumartesi günleri Anadolu’da (Samsun, Yozgat, Mersin, Konya, Van) ve son olarak 19 Mayıs’ta İzmir’de başarı ile sürdürülmüştür. Bu mitingler giderek çoğalarak ve halkla bütünleşerek hiçbir sıkıntı olmadan başarı ile sürdürülüyor. CHP bu iddialara açıkça karşı çıkmakta, dik duruş sergilemekte ve giderek büyük katılımlarla halk desteğini arkasına almaktadır. CHP Genel Başkan Özgür Özel, genel başkan olarak etkin ve dinamik bir liderlik sergilemektedir. Gençliğinde Manisa Eczacı Odası, Türk Eczacıları ile CHP Manisa milletvekilliği dönemindeki saha ve Meclis’teki deneyimlerini kullanmaktadır. Son kamuoyu anketleri de CHP’nin oy oranında gelişen yükselmeleri açıkça ortaya koymaktadır. AKP siyasal iktidarı bir yandan yolsuzluk söylemlerinde bulunurken bir yandan tutuklamalar, öte yandan kurultayın iptali için çalışmalar yaparken CHP’nin bu konuları arkaya atıp doğrudan halka gitmesi, gücünü halktan almak için çalışması önemlidir.
Source: Olayların Ardındaki Gerçek