“Türkiye Girişimcileri – Lüks Sermaye, Eğitim Destekleri ve Asgari Ücret Tartışmaları”

GSO’da yeni lüks entelektüel sermaye konuşuldu 

Güneş DOĞDU / GAZİANTEP
Gaziantep, “Yeni Lüks Entelektüel Sermaye” konulu toplantıya ev sahipliği yaptı. Türkiye’nin ilk ve tek lüks içerik sitesi OGGUSTO’nun kurucusu Özlem Güsar’ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıya GSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emine Ferhan Sağım, TOBB Gaziantep KGK Başkanı Ayşen Ahi, Kurul Üyeleri ve sivil toplum kuruluşlarının başkanları katılım sağladı.
“Lüks artık entelektüel sermayeye, deneyime ve inovasyona dayalı”

Gaziantep iş dünyası ve lüks tüketim anlayışına yeni bir perspektif kazandırmanın amaçlandığı toplantının açılış konuşmasında entelektüel sermayenin işletmelerin rekabet gücünü artırmadaki rolüne dikkat çeken TOBB Gaziantep KGK Başkanı Ayşen Ahi, “Bilgi ve deneyimin, şirketlerin en değerli varlıkları haline geldiği günümüzde kadınlarımızın bilgi ve deneyimlerini artırarak, iş dünyasında daha güçlü bir konuma gelmeleri gerekiyor, bu anlamda kadın girişimcilerimiz daha aktif olmalarını hedefliyoruz’’ dedi.
Ahi, ‘’Eskiden lüks denildiğinde maddi varlıklar akla gelirdi; ancak günümüzde lüks artık entelektüel sermayeye yani bilgiye, deneyime ve inovasyona dayalı hale geldi. Özellikle kadın girişimciler için bu kavram: İleri seviye bilgi ve yetkinlik kazanımı, güçlü iş ağları ve stratejik bağlantılar oluşturma, teknoloji ve inovasyona yatırım yapma, marka itibarı ve özgünlük yaratma gibi unsurlar içermektedir. Kadınlarımızın kendi bilgi sermayelerini artırmaları, dijital dünyaya uyum sağlamaları ve uzun vadeli düşünmeleri büyük önem arz etmektedir’’ diye konuştu.
Açılış konuşmasının ardından OGGUSTO Kurucusu Özlem Güsar, yeni lüks, sürdürülebilir başarı, yeni müşteri, yeni başarı formülü, entelektüel sermaye gibi konularda katılımcılara bilgiler verdi.

Source: Dünya Gazetesi


Meslek lisesi mezunlarına 28.736 TL cep harçlığı!

İşbaşı Eğitim Programı başvuru ekranı, şartları ve süresi hakkında araştırmalar hız kazandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, İşbaşı Eğitim Programları nda katılımcılara aylık 22.104 TL cep harçlığı öderken, meslek lisesi mezunlarına kendi alanlarında katıldıkları programlarda cep harçlıklarını %30 daha fazla ödüyoruz. dedi. Bakan Işıkhan ın paylaşımına göre, meslek lisesi mezunlarına 28 bin 736 TL cep harçlığı ödemesi yapılıyor. Peki, İşbaşı Eğitim Programı nedir, şartları neler, süresi ne kadar, başvuru nasıl yapılır?BAKAN IŞIKHAN DAN İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI AÇIKLAMASI Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, sosyal medya hesabından istihdamın desteklenmesi için getirilen İşbaşı Eğitim Programları hakkında paylaşımda bulundu. İşbaşı Eğitim Programları nda meslek liselilere tanınan ayrıcalıkları aktaran Bakan Işıkhan, Meslek lisesi mezunlarının Aktif İşgücü Programları ile bilgi ve tecrübe açısından uzmanlaşmasını sağlıyoruz. açıklamasında bulundu.MESLEK LİSESİ MEZUNLARINA 28 BİN 736 TL CEP HARÇLIĞI İşbaşı Eğitim Programları nda katılımcılara aylık 22 bin 104 TL cep harçlığı ödendiğini belirten Bakan Işıkhan, meslek lisesi mezunlarına ise kendi alanlarında katıldıkları programlarda yüzde 30 daha fazla cep harçlığı ödendiğini belirtti. Meslek lisesi mezunlarına ödenen tutarın 28 bin 736 TL olduğunu vurgulayan Işıkhan, Bu alanda hem işgücü piyasamızın ihtiyaçlarına göre şekillenen politikalarımızı sürdürecek hem de mezunlarımızı maddi açıdan destekleyecek çalışmalarımıza devam edeceğiz. dedi.Bakan Işıkhan ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şöyle; Meslek lisesi mezunlarının Aktif İşgücü Programları ile bilgi ve tecrübe açısından uzmanlaşmasını sağlıyoruz. İşbaşı Eğitim Programları nda katılımcılara aylık 22.104 TL cep harçlığı öderken, meslek lisesi mezunlarına kendi alanlarında katıldıkları programlarda cep harçlıklarını %30 daha fazla ödüyoruz. Bu alanda hem işgücü piyasamızın ihtiyaçlarına göre şekillenen politikalarımızı sürdürecek hem de mezunlarımızı maddi açıdan destekleyecek çalışmalarımıza devam edeceğiz. İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI NEDİR? İŞKUR a kayıtlı işsizlerin mesleki deneyim kazanmalarını sağlamak ve istihdam edilebilirliklerini artırmak amacıyla işbaşı eğitim programı düzenlenmektedir. İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI BAŞVURU EKRANI İÇİN TIKLAYINIZİŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI YARARLANMA ŞARTLARI İŞKUR a kayıtlı işsiz olmak, 15 yaşını tamamlamış olmak, İşverenin birinci veya ikinci derece kan hısımı veya eşi olmamak, Emekli olmamak, Programa başladığı tarihten önceki bir yıl içerisinde program düzenlenecek işverene ait vergi numarası altında yer alan işyerlerinde sigortalı olmamak, Kurumca aynı meslekte düzenlenen kurs/programı tamamlamamış olmak, Programa katılmama yönünde yaptırım uygulanmıyor olmak, İş ve meslek danışmanlığı hizmetlerinden faydalanmak şartlarının sağlanması gerekmektedir. Ayrıca düzenlenen mesleki eğitim kursundan veya işbaşı eğitim programından bir kişi en fazla ikişer kere yararlanabilmekte olup kişilerin kurs ve programlardan toplam yararlanma sayısı ise üçü geçemeyecektir.İŞBAŞI EĞİTİM PROGRAMI SÜRESİ Program günde en az 5 en fazla 8 saat olmak üzere ve haftada 6 günü aşmamak kaydıyla haftalık 45 saati geçmeyecek şekilde planlanabilmektedir. Program süresi bilişim ve imalat sektörlerindeki işyerleri ve mesleklerde en fazla 6 ay, diğer sektörlerde ise en fazla 3 aydır.Siber güvenlik, bulut bilişim, oyun geliştirme uzmanı ve kodlama gibi çağımızın ve geleceğin meslekleri olarak görülen alanlarda düzenlenecek olan işbaşı eğitim programlarına katılan 18-29 yaş arası gençler için işbaşı eğitim programlarının süresi en fazla 9 ay olarak uygulanmaktadır. Tehlikeli ve çok tehlikeli mesleklerde MEB Hayat Boyu Öğrenme modüllerinin veya üniversite eğitim modüllerinin asgari sürelerinden az olmamak kaydıyla program düzenlenmektedir. Program günde en az 5 en fazla 8 saat olmak üzere ve haftada 6 günü aşmamak kaydıyla haftalık 45 saat ve günlük 240 günü geçmeyecek şekilde planlanabilmektedir.

Source: Habertürk


İTO Başkanı Avgadiç”ten “bölgesel asgari ücret” açıklaması

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, çağı yakalamanın, bir adım önde olmanın tek yolu olduğunu belirterek, “Bütün sanayi dallarının teknolojilerini belli dönemlerde yenilememiz gerekiyor. Bunun için uygun şartta finansmana ihtiyaç var” dedi.

Avdagiç, iş dünyasının gündemindeki konu başlıklarına ilişkin gazetecilere değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye”de Türk lirası kaynağın hala çok pahalı olduğunu belirten Avdagiç, “Reeskont kredilerinin ve Eximbank kredilerinin maliyeti biraz daha avantajlı ama hala çok pahalı. Yabancı kaynaklı, döviz kaynaklı kredilerin kullandırılmasıyla ilgili kısıtlamalar devam ediyor. Dolayısıyla bütün bunlara baktığımız zaman, Türkiye”de ihracatçının finansa ulaşması hala sıkıntılı bir konu” ifadelerini kullandı.

Avdagiç, iş dünyasının 2025″ten beklentilerine ilişkin değerlendirmede bulunarak, enflasyonun bu yıl Merkez Bankasının koyduğu hedeflere uygun olarak belirlenen patikanın içinde kalmasıyla ilgili beklentileri olduğunu bildirdi.

Türkiye”nin kredibilitesiyle ilgili sağlanan iyileştirmelerin en azından aynı kalması, mümkünse daha iyi bir noktaya taşınması hedefleri olduğuna değinen Avdagiç, “CDS”lerin azalmasına bağlı olarak hem özel sektörün hem de kamunun döviz bazlı borçlanma maliyetinin düşürülmesiyle ilgili beklentimiz var. Buna bağlı olarak son 1,5 yılda yaşanan kur makasının üretici ve ihracatçı tarafından yönetilebilme noktasına gelmesi için politikaların mutlaka öncelikli olarak gözden geçirilmesinin çok net beklentisi içerisindeyiz” diye konuştu.

Avdagiç, ihracatçının ve üreticilerin finansmana ulaşamamasının bir açmazı bulunduğunu kaydederek, mevcut kur politikası ile rekabetçiliğin gerilediğini bu sebeple daha düşük karlarla üretim ve ihracat yapıldığını söyledi.

Çağı yakalamanın, bir adım önde olmanın tek yolu olduğunu aktaran Avdagiç, şunları kaydetti:

“Bütün sanayi dallarının teknolojilerini belli dönemlerde yenilememiz gerekiyor. Bunun için uygun şartta finansmana ihtiyaç var. Şu anda böyle bir kaynağa ulaşmak mümkün değil. Bu kaynaklara erişim maliyeti, bilahare yapacağınız yatırımın size sağlayacağı katma değerden daha yüksek olduğu için iş adamları için bir cazibesi, rasyonalitesi yok. Yatırımı tekrar cazip hale getirecek önlemler iş dünyasının önünü açacaktır” dedi.

Avdagiç, asgari ücretin yılın ikinci yarısında artırılıp artırılmayacağına ve bölgesel asgari ücret tartışmalarına değinerek, “Asgari ücrete ne sadece 1 Ocak 2025 rakamıyla bakmak lazım, ne de Türkiye”de sloganik düzeyde eşitlikçi, karşılığı, temeli olmayan bir yaklaşımla bakmak lazım. Her iki konuyu da dikkatlice inceleyip, süreci daha yönetilebilir bir noktaya taşımamız lazım diye düşünüyorum” diye konuştu.

BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

“Anayasaya aykırıdır, insan haklarına aykırıdır diye eleştiri getirenler oldu, şimdi onları biz izliyoruz. Şu anda onlar bunu gündeme getiriyorlar. Halbuki eğer bu anayasaya, insan haklarına, eşitliğe aykırıysa, o zaman teşviklerde uygulan farklılıklar, 1″inci bölgeden 6″ncı bölgeye kadar farklılıklar aykırı olmuyor mu? Yani ben İstanbullu yatırımcı olarak sıfır teşvik alıyorum, İstanbul”da hiçbir sektörün teşviki yok ama teşvik alan bölgeler var. O zaman bu da İstanbullu yatırımcıya karşı bir eşitsizlik değil mi? Bunu böyle dar kalıplarla, sloganik yaklaşımlarla ele almak asla doğru değil. Türkiye”nin gerçeklerini dikkate almak lazım” dedi.

Avdagiç, Türkiye”nin belli bölgelerinde, özellikle geleneksel iş kollarında çalışan, çok yoğun istihdam bulunduğunu ve o istihdamın korunması gerektiğini belirterek, “Türkiye”nin gelişmekte olan bölgelerindeki bir tekstil yatırımında çalışan 2-3 bin kişi, o şehirdeki sosyal dengeyi, huzuru sağlayan en önemli unsurların başında geliyor. Dolayısıyla İstanbul”da belli bir ücretle çalıştıramadığınız insanlara, orada o ücreti verdiğiniz zaman hem onlar bu ücretle çalışmaya devam edebiliyorlar hem de o şehrin huzuruna, sosyal hayatına olumlu katkı sağlayabiliyorlar. İşletmeler süreçlerini devam ettirebiliyorlar. Buna biraz daha geniş bir spektrumda bakmak lazım diye düşünüyorum” diye konuştu.

“Yatırımın Çin”den geleni için de Avrupa ve Amerika”dan geleni için de aynı şeyi söylüyoruz”

Avdagiç, portföy yatırımlarının önemli olduğunu ama greenfield (sıfırdan) yatırımların daha da değerli olduğunu vurgulayarak, “Yatırımın Çin”den geleni için de Avrupa ve Amerika”dan geleni için de aynı şeyi söylüyoruz. Burada önemli olan yeni yatırım yapacak firmaların Türkiye”yi sadece bir “ara istasyon” olarak değil, gerçekten belli somut üretimlerini yaptıkları ve üretim kabiliyetlerini gerçek anlamda kullandıkları, Türkiye”de onlara hizmet verecek tedarik sanayinin kapsamlı bir şekilde devreye alınacağı bir politikanın devreye girmesi ve bu yatırımlara teşvik verilirken Türkiye”de faaliyet gösteren firmaların bu süreçten zarar görmemesine özen göstermek doğru olacaktır” diye konuştu.

Suriye”nin yeniden yapılanma sürecine ilişkin de değerlendirmede bulunan Avdagiç, “Türkiye”de Suriyeli misafirlerimizin önemli bir kısmı sığınmacı olarak değerlendirildi ve ucuz iş gücü olarak görüldü. Halbuki gözden kaçan bir durum var. Türkiye”de faaliyet gösteren Suriye asıllı insanların Türkiye”de kurduğu firmaların burada Türkiye adına üretim yaptıklarını, dünyanın dört bir yanında fuarlara katıldığını görüyoruz. İstanbul ve diğer illerdeki Suriyeli iş insanlarının kurduğu firmalar, sahip olduğu ticari bağlantılar önümüzdeki dönemde Suriye ile ilişkilerimizin geliştirilmesinde çok ciddi bir katma değer sağlayacaktır. Onların bir kısmı Türkiye”deki üretim araçlarını, üretim kabiliyetlerini Suriye”ye taşıyacaklardır. Ülkemizdeki Suriyeli müteşebbisler Suriye’de Türkiye’nin gücü ve güvenilir partnerleri olacaklardır” açıklamasını yaptı.

Avdagiç, Suriye”nin mevcut girişimci grubuyla çok hızlı bir şekilde ekonomisini toparlama kabiliyetine sahip olacağını belirterek, “Suriye”ye birkaç boyutlu bakmak gerek. Özellikle oraya, hızlı bir geri dönüş olacak. Dolayısıyla bu dönüşe bağlı olarak tüketimde bir artış olacak. Bu tüketimi karşılamak için mutlaka üretimle ilgili önemli atılımlar yapılacak. Suriye dışında Türkiye, Lübnan, Irak ve diğer komşu ülkelerde yaşayan, hatta şu anda Avrupa”da bulunan 1,5 milyona yakın Suriye vatandaşı var. Dolayısıyla bunların büyük bir katkısı olacağına eminim” diye konuştu.

Suriye”ye geçiş kapılarının hızlıca iyileştirildiğini ve kapasitelerinin artırıldığını kaydeden Avdagiç, Türkiye”de özellikle son 15 yılda yaşamış olan Suriyeli girişimcilerin yapacağı yatırımlarla iki ülkenin ticaret hacminin artabileceğini söyledi.

Avdagiç, söz konusu yatırımların yalnızca Suriye ile ticareti artırmakla kalmayacağını, Suriye üzerinden komşu ülkelere de daha fazla mal satma imkanı sağlayacağını sözlerine ekledi.

Source: