“Türkiye’de Araştırma ve İnovasyon: Bilim, Yönetim ve Çözüm Önerileri”

CHP’li Gülcan Kış: TÜBİTAK’ta bilimi değil, keyfi yönetimi büyütüyorlar!

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, TBMM Genel Kurulu’nda TÜBİTAK Kanunu’nun 3. maddesi üzerine konuştu. Gülcan Kış, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği bazı düzenlemelerin yeniden yasama sürecine sokulmasını eleştirerek, AKP’nin bilime ve teknolojiye destek vermek yerine, keyfi yönetim anlayışını derinleştirdiğini vurguladı.

“TÜBİTAK’ın reddettiği projeler Harvard ve NASA’da ödül alıyor”

CHP’li Gülcan Kış, TÜBİTAK’ın ve KOSGEB’in yetki ve gelirleriyle ilgili düzenlemelerde liyakatsiz kararların bilimin önünü tıkadığını ifade etti. “TÜBİTAK’ın çeşitli gerekçelerle reddettiği projeler, Harvard ve NASA gibi dünyanın en prestijli kurumları tarafından kabul edilip ödüllendiriliyor. Sorun sadece TÜBİTAK’la sınırlı değil, eğitim sistemimiz de bilim ve teknoloji üretme amacından uzaklaştırıldı” diyerek AKP’nin 23 yıldır sürdürdüğü bilim politikalarının yanlış yönetildiğini dile getirdi.

Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik gelişimini engelleyen düzenlemelerin sadece günü kurtarmaya yönelik olduğunu belirten CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, üniversitelerin sadece diploma veren kurumlar değil, aynı zamanda araştırma ve inovasyon merkezleri olması gerektiğini söyledi. “Genç bilim insanlarımız projelerini hayata geçirmek için yurt dışına gitmek zorunda kalmamalı. Türkiye’de destek bulabilmeli, liyakatsiz hakem kurulları tarafından engellenmemelidir” dedi.

“TÜBİTAK Yönetim Kurulu’na 50 kat artırılan yetki kamu zararına yol açacak”

CHP’li Gülcan Kış, kanun teklifinde yer alan düzenlemelerin bazı maddelerinin kamu zararına yol açacağına dikkat çekerek, “3’üncü madde ile TÜBİTAK Yönetim Kurulu’na 250 bin TL’ye kadar ihtilaflarda dava açmama ve davadan vazgeçme yetkisi veriliyor. Bu sınır 2018’de sadece 5 bin TL idi. Şimdi ise 50 kat artırılmış durumda! Komisyonlarda bunun gerekçesini sorduk, ancak hiçbir yanıt alamadık” diyerek tepki gösterdi.

Ayrıca, “Maddelerde yer alan ‘yüksek mahkeme ve mercilerde incelenmesini istemekte yarar bulunmayan’ ifadesi, büyük bir muğlaklık yaratmaktadır. Yine ‘Biz yaptık, oldu.’ mantığıyla hareket ediliyor. Hukukun üstünlüğünü yok sayan bu anlayış, kamu kaynaklarının denetimsizce harcanmasına yol açacaktır” diyerek düzenlemenin denetlenemez bir keyfiyet içerdiğini vurguladı.

“İktidar bilimi desteklemek yerine hatalarını düzeltmekle meşgul”

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, AKP’nin bilim ve sanayide atılım yapmak yerine, sadece geçmişte yaptığı hataları düzeltmek için yasa çıkardığını belirtti. “Teklifte dikkat çeken diğer bir konu da KOSGEB’in yalnızca görev alanına giren konular kapsamında veri toplayabileceği belirtilmesine rağmen, bu görev alanının sınırlarının net olarak çizilmemiş olmasıdır. Yani iktidar, hangi alanda hangi verileri toplayacağını bile açıkça belirleyememiş. Bilim, sanayi ve eğitimde geri kalmamızın sorumlusu beceriksiz AKP iktidarıdır” dedi.

Türkiye’nin bilimsel kurumlarının siyaset ve bürokrasi kıskacından kurtarılması gerektiğini ifade eden CHP’li Gülcan Kış, “Bilim insanlarının özgürce çalışabileceği, projelerin liyakat esasına göre değerlendirileceği bir yapıyı oluşturmak zorundayız. Ancak AKP, bu sorumluluğu yerine getirmek yerine, bilimi engelleyen düzenlemelerle meşgul” ifadelerini kullandı.

“Demokrasi ve hukuk baskı altına alınamaz”

Konuşmasında sadece bilim politikalarına değil, Türkiye’deki ifade özgürlüğü ve demokrasi sorunlarına da değinen CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, hükümetin baskıcı politikalarının toplumun her kesimini susturmaya yönelik olduğunu belirtti. “Ülkemiz zor günlerden geçiyor. Gazeteciler, siyasetçiler, muhalifler baskı altında, hukukun üstünlüğü değil, iktidarın üstünlüğü görev almış durumda. Eleştiriye tahammülsüzlük öyle bir noktaya geldi ki TÜSİAD bile hedef alınıyor” diyerek iktidarın demokrasi karşıtı uygulamalarını eleştirdi.

Adalet Bakanı’nın “Sivil toplum kuruluşları görüş belirtebilir ama yargıyı etkilemeye yönelik ifadeler hukuka aykırıdır” sözlerini de eleştiren CHP’li Gülcan Kış, “Peki, soruyorum: Kayyım atamak, muhalifleri yargı yoluyla susturmak, basını baskı altına almak hukuka uygun mu? Türkiye, hukuk ve demokrasi açısından karanlığa sürükleniyor, iş dünyasını bile susturma çabanız nafile” diyerek hükümetin baskıcı politikalarına sert tepki gösterdi.

“Erken seçim değil, hemen seçim!”

CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Türkiye’nin bu kayıplara daha fazla tahammülü olmadığını belirterek, seçim çağrısı yaptı. “Türkiye’nin kaybedecek vakti yok. Erken seçim değil, hemen seçim diyoruz! Gerçek reformlarla, uzun vadeli bilim ve teknoloji politikalarıyla beyin göçünü durduracak ve Türkiye’yi teknoloji üreten bir ülke haline getireceğiz” dedi.

CHP’nin bu çürümüş düzene karşı mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan CHP’li Gülcan Kış, “Bu kanunu bu haliyle kabul etmiyoruz ve bilime, hukuka, demokrasiye sahip çıkmaya devam edeceğiz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Source: Mehmet Serbes


Forbes”tan ABD”ye Türkiye önerisi! “Örnek çözüm” olarak gösterildi

Forbes, ABD”deki 1.4 trilyon dolarlık kayıt dışı ekonomiyi masaya yatırdı. Türkiye”nin bu alanda önemli adımlar attığına dikkat çeken dergi, Maliye”nin uyguladığı taşıt tanıma sistemini örnek gösterdi.DİJİTAL ÇÖZÜM ŞARTHaberde kayıt dışı ekonominin, devletlerin vergi gelirlerini azalttığı gibi organize suç yapılarının finansmanını da sağlayan önemli bir tehdit unsuru olarak öne çıktığı vurgulandı. Forbes, bu sorunun çözümü için dijital dönüşümün kritik bir rol oynayabileceğini belirtirken, Gelir İdaresi Başkanlığı”nın uygulamaya koyduğu UTTS”nin sorunun özüne iyi bir örnek teşkil ettiği yorumunu yaptı.Forbes”in analizine göre günümüzde organize suç grupları, geleneksel yasadışı gelir kaynaklarının ötesine geçerek, yasal görünen sektörlerde de faaliyet gösteriyor. Bu noktada özellikle akaryakıt kaçakçılığı ve enerji sektöründe organize suç yapılarının büyük bir paya sahip olduğu belirtilen haberde, Brezilya ve Meksika gibi ülkelerde organize suç gruplarının yakıt kaçakçılığından milyarlarca dolar gelir elde ettiği ve bu durumun bahsi geçen ülkeleri büyük vergi kaybına uğrattığı kaydedildi.ŞİMŞEK”İN ADIMIForbes, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından 2023 yılında duyurulan ve 2025 yılında yürürlüğe giren UTSS”nin akaryakıt alımlarını dijital olarak takip etmeyi ve bu sayede vergi kaçakçılığını önlemeyi amaçlayan bir sistem olarak tanımladı. Dergi UTTS”de radyo frekans tanıma teknolojisi (RFID) ile aracın yakıt deposuna yerleştirilen etiket ve akaryakıt pompasına entegre edilen okuyucu sayesinde, yakıt alımlarının otomatik olarak kaydedildiğini belirtti.1.4 TRİLYON DOLARLIK BÜYÜKLÜKHaberde kayıt dışı ekonominin ABD için de büyük bir tehdit olduğu, yaklaşık 1.4 trilyon dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı belirtildi. Dergi, ABD”nin kayıt dışı ekonomiye karşı daha etkin bir mücadele yürütebilmesi için dijital dönüşümü benimsemesi gerektiğine vurgu yaptı. ABD”nin UTTS benzeri bir sistem geliştirerek kayıt dışı ekonomiyle mücadelesini dijital dönüşüm üzerinden yürütebileceği ifade edildi.KAYIT DIŞI İLE MÜCADELEDE DEVRİMYazıda UTTS sayesinde; araç plaka bilgilerinin otomatik olarak yakıt istasyonlarındaki elektronik kasa sistemlerine aktarıldığı, yakıt alımına dair bilgilerin gerçek zamanlı kayıt altına alınarak manipülasyonun önüne geçildiği, son olarak da vergi kayıplarının önlenmesiyle devletin gelirlerinin arttığı vurgulandı.Dergi UTTS”nin ayrıca yapay zekâ destekli analitik sistemleriyle yakıt tüketiminde anormal hareketlilikleri tespit ederek potansiyel vergi kaçakçılığı girişimlerini de belirleyebildiğini belirtti. Forbes, bu yeniliğin kayıt dışı ekonomiyle mücadelede devrim niteliğinde bir adım olduğunu ve ABD dahil olmak üzere birçok ülke için de örnek teşkil edebileceği yorumunu yaptı.

Source: Www.star.com.tr


Antarktika Türk Bilimsel Araştırma Kampı”nda çalışmalar başladı

9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi, Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı uhdesinde, TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü koordinasyonunda devam ediyor.

Türk bilim insanları, Horseshoe Adası”na gelerek buradaki Türk Bilimsel Araştırma Kampı”nda çalışmalara başladı.

Bilim insanlarını taşıyan Şili bayraklı Betanzos gemisi, King George Adası”ndan yola çıkarak yaklaşık 5 gün sonra Lystad körfezi açıklarında demir attı.

Ekip, sert fırtına ve kar yağışlı hava koşullarında çalışmalara başlamak için botlarla Türk Bilimsel Araştırma Kampı”na ulaştı. Sonrasında, 20 kişilik bilim ekibi, Türk bayrağını göndere çekerek, İstiklal Marşı okudu.

9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi Lideri Prof. Dr. Hasan Hakan Yavaşoğlu, “Horseshoe Adası”nda her sene çalışmalarımıza İstiklal Marşımızı okuyup, bayrağımızı göndere çekerek başlıyoruz ki bu sene de kampımızı açıp İstiklal Marşımızı okuduk, bayrağımızı göndere çektik.” dedi.

Yavaşoğlu, bu yıl ada üzerinde ve denizde toplam 19 proje icra edileceğini, 20 kişilik ekipte 16 Türk, 4 yabancı bilim insanı bulunduğu belirterek, “Antarktika”nın iklimsel değişimi, yer bilimlerindeki farklı sunmuş olduğu mekanizmaların anlaşılması, tektonik mekanizmalar, izostatik değişimler, deformasyonlar, canlıların incelenmesi, yeni türlerin kayıt altına alınması gibi çalışmaların tamamını bu seneki projelerimiz için de ilerletmekteyiz.” ifadelerini kullandı.

Projelerin canlı, yaşam, fiziki ve yer bilimlerini içerdiğini aktaran Yavaşoğlu, “Adamızın üzerinde bulunan meteoroloji istasyonumuz, GNSS istasyonlarımız ve küresel güneşlenme istasyonlarımız vasıtasıyla adamızın ve Antarktika”nın en güney bölgesindeki bu alanda yapılabilecek çalışmaların birçoğuna altlık sunacak parametreleri toplamaktayız.” diye konuştu.

Yavaşoğlu, Seyir Hidrografi Oşinografi Dairesi Başkanlığı”nın deniz haritaları üretmeye devam ettiğinin altını çizerek, “Aynı zamanda denizden alınacak örnekler, bentik bölgeden alınacak örneklerle yapılan çalışmalarımız bulunuyor. Bu sene adanın dört bir yanına dağılmış çalışmalarla birçok projeyi icra edeceğimizi söyleyebilirim.” şeklinde konuştu.

AFAD İlk kez Antarktika Bilim Seferine katıldı

Jeoloji Yüksek Mühendisi Turgay Kuru, 9. Ulusal Antarktika Bilim Seferi”nde araştırmalarını yapmak üzere Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı”nın (AFAD) ilk defa görev aldığını vurgulayarak, “Antarktika”nın Horseshoe Adası”nda depremselliğinin nasıl olduğunu anlayabilmek adına bölgeye AFAD tarafından da yeni bir geçici deprem gözlem istasyonumuzu kurduk.” şeklinde konuştu.

Kuru, “Bölgenin genel jeolojisi diğer araştırmacılar tarafından etraflıca incelenmiş olsa da sismik aktiviteler, gözlemler anlamında istasyon sayısında eksikliklerin olduğunu düşündüğümüz için bölgeye ilk etapta bir deprem cihazı getirip kurduk. Bu da bölgedeki tektonik kökenli veya buzul tektonizmasına bağlı aktiviteyi izlemek üzere kuruldu. İlerleyen yıllarda depremselliğin sürdürülebilir olarak izlenebilmesi adına bölgeyi daha hassas cihazlarla gözlemeyi planlıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Horseshoe Adası”nda flora ve faunanın korunması için önlemler alındı

1960″lı yıllarda tanımlanan ve sürekli değişim gösteren kuş gribi dönem dönem ölümcül salgınlara yol açıyor. Son salgın ise 2020 sonlarında H5N1 suşu ile Kuzey Yarımküre”de başlamış olup, çok sayıda kuşun ölümüne neden olmuştu. Hastalığın, kuşların doğal göçleri sonucunda Güney Yarımküre”ye de ulaşması ile Antarktika”da yayılma riski gündeme geldi.

Bu sebeple beyaz kıtada çalışma yapacak bilim insanları için Kutup Eğitim, Emniyet ve Sağlık Çalışma Grubu kapsamında İstanbul Tıp Fakültesi Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Anabilim Dalı tarafından yüksek patojenli kuş gribi protokolü hazırlandı.

Bu kapsamda, bilim insanları gemiden karaya çıktıklarında ve geri geldiklerinde botlarını ve kıyafetlerini, Antarktika”nın flora ve faunasının korunması ve kıtaya ait olmayan türlerin taşınmasını önlemek amacıyla özel solüsyonlarla dezenfekte etti.

Ayrıca bu protokol kapsamında canlılarla yakın temas ile çalışan araştırmacılar sahada maske, eldiven, gözlük ve koruyucu elbise kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source: