AFAD, KKTC”ye derin kuyu deprem gözlem istasyonu kuracak
AFAD Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, AA muhabirine, 53 binin üzerinde vatandaşın hayatını kaybettiği Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin ikinci yılına yaklaşıldığını anımsattı.
Tatar, 6 Şubat 2023″teki depremler sonrasında çok yoğun bir iyileştirme sürecinin başladığını, bu süreçte 450 bin civarında bir hak sahipliği belirlendiğini dile getirdi.
“Asrın felaketi” olarak anılan 6 Şubat”ın herkes için dersler oluşturduğunu anlatan Tatar, birçok çalışmayı hayata geçirdiklerini, bunlardan birinin de “Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi Projesi” olduğunu söyledi.
Projeyle 485 diri faya öncelik verildiğini, 132″sinde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), AFAD, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) ve 24 üniversiteden uzmanların çalışma yaptığını belirten Tatar, elde edilecek sonuçlarla Türkiye diri fay haritası ile deprem tehlike haritasının güncelleneceğini bildirdi.
“İkincil afet” diye adlandırdıkları kaya düşmesi, heyelan, çığ ve obruk gibi afet türlerine yönelik de önlem projeleri hazırladıklarını vurgulayan Tatar, son 3 yılda özellikle Karadeniz Bölgesi”nde yoğun sel-taşkın olayları meydana geldiğini, bunları önlemek için Artvin”den Kırklareli”ne kadar 14 ildeki dere yataklarında Devlet Su İşleri (DSİ) ile yapılan işbirliği protokolü kapsamında ıslah çalışması yürütüldüğünü kaydetti.
“Kapasitemizi dost ve kardeş ülkelere de aktarmak için çaba gösteriyoruz”
Ulusal sismik ağını her geçen gün geliştirdiklerine işaret eden Tatar, Türkiye”nin 1187 istasyonuyla Avrupa”nın en büyük deprem gözlem ağına sahip ülkesi konumunda olduğunu belirtti.
2025 yılında ulusal sismik ağdaki istasyon sayısının 1200″ün üzerine çıkacağının altını çizen Tatar, şöyle devam etti:
“Bir yandan ülkemizde bu gözlem ağını geliştirirken diğer yandan da bu kapasitemizi dost ve kardeş ülkelere de aktarmak için çaba gösteriyoruz. 2024 yılında Azerbaycan”ın Şuşa kentinde büyük bir derin kuyu deprem gözlem istasyonunu kurduk ve faaliyete geçirdik. Milli deprem yazılımlarımızı Azerbaycan”a transfer ettik. Şimdi aynısını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti”ne (KKTC) aktarıyoruz. 2025″te hem yazılımlarımızı hem de derin kuyu deprem gözlemi istasyonumuzu tamamlamış olacağız. Böylece KKTC”deki istasyon sayımız 22″ye çıkacak.”
Erenköy”de kurulumuna başlanan istasyonun 0,1 büyüklüğüne kadar mikro depremleri ölçme özelliğine sahip olacağını bildiren Tatar, sistemin 100 metre derinlikte birbirinden farklı sensörlerden oluştuğunu, bu kurulumla Doğu Akdeniz”deki sismik aktivitenin daha sağlıklı izlenebileceğini sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Deniz haberleşmesinde güvenlik yerli ve milli NAVTEX sistemine emanet
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bu yıl itibarıyla yerli ve milli yeni sistem üzerinden NAVTEX (Navigational Telex) mesajlarının yayınlanmaya başlandığını belirterek, “Proje, deniz haberleşmesinin güvenliğini ve verimliliğini artırmayı hedeflerken denizcilik sektörü için de önemli bir adım oldu.” ifadesini kullandı.
Uraloğlu, yazılı açıklamasında, Deniz Haberleşme Sistemlerinin Modernizasyonu Projesi kapsamında ASELSAN tarafından yerli ve milli olarak geliştirilen NAVTEX”i devreye aldıklarını bildirdi.
Sistemin, denizcilik alanında güvenlik, seyir ve hava durumuyla ilgili kritik bilgilerin denizcilere iletilmesini sağlayan otomatik bir mesajlaşma olanağı sunduğunu vurgulayan Uraloğlu, projenin ASELSAN ile imzalanan sözleşme doğrultusunda iki faz olarak gerçekleştirildiği bilgisini verdi.
Uraoğlu, projenin ilk fazı olan Operasyon Merkezi ve NAVTEX istasyonlarının kurulumunun Mayıs 2023″te başladığını anımsatarak, “2024 yılı sonunda ise projenin geçici kabul testleri başarıyla tamamlandı ve 2025 yılı itibarıyla yerli ve milli yeni sistem üzerinden NAVTEX mesajları yayınlanmaya başladı. Proje, deniz haberleşmesinin güvenliğini ve verimliliğini artırmayı hedeflerken denizcilik sektörü için de önemli bir adım oldu.” değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Uraloğlu, 2025″in sonunda tamamlanacak ikinci fazda ise üç istasyonun modernizasyonunun gerçekleştirileceğini ifade etti.
Tehlikeli ve acil durumlarda hayati önemde
NAVTEX”in, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından belirlenen standartlara uygun olarak uluslararası 518 kHz ve ulusal 490 kHz frekans bandında metin mesajları gönderebildiğini aktaran Uraloğlu, sistemin denizcilerin güvenli seyir yapabilmesi için önemli bilgilere erişim sağladığını bildirdi.
Uraloğlu, duyuruların Türkiye”deki 4 NAVTEX istasyonundan yayınlandığını belirterek, şunları kaydetti:
“Sistem denizcilere kurtarma operasyonları veya tehlikeli durumlar için acil durum mesajları, fırtına ve benzeri durumlar için meteorolojik uyarılar, sahil güvenlik ve kanal durumu gibi seyir uyarıları, denizcilik ve güvenlikle ilgili bilgilendirmeler yapmaktadır. NAVTEX mesajları, otomatik alıcı cihazları ile deniz araçlarında alınıyor ve alıcılar, önceden belirlenen bölgelerdeki tüm önemli mesajları almak için sürekli olarak bu verileri dinliyor. Proje kapsamında yapılan güncellemelerle yeni altyapıyla daha güvenli, verimli ve hızlı bir NAVTEX hizmeti sağlanıyor.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Türk İHA”lara yurt dışında yeni görev! Başarının ardından talep patlaması yaşanıyor
İHA teknolojilerinden Türkiye”de geliştirilen çözümler yurt içinde ve dışında yeni görevler üstleniyor.Döner kanatlı ve değişken hacimli insansız hava araçlarıyla dikkati çeken Zyrone Dynamics, iki farklı ürünle ihracat başarılarına yeni bir halka ekledi. Bu kapsamda döner kanatlı insansız hava araçları ZD100 ve ZD200, Afrika”daki bir ülkeye ihraç edildi. Bu kapsamda, insansız hava araçları, afet durumlarında arama kurtarma çalışmaları ve kritik noktalara kargo sevkiyatı gibi hayati görevlerde kullanılacak.ZD100 ve ZD200, sahip oldukları teknik özellikler ve geniş uygulama alanlarıyla öne çıkıyor. ZD100, 80 dakika uçuş süresi, 3 kilogram faydalı yük taşıma kapasitesi ve saatte 130 kilometre hızıyla sınıfındaki araçları geride bırakıyor. Kompakt ve kullanıcı dostu tasarımı, yüksek performansı ile tercih edilen ZD100, monokok karbon gövdesi sayesinde dayanıklı ve zorlu hava koşullarına uyumlu şekilde farklı coğrafya ve şartlarda başarıyla görev yapabiliyor.ZD200 ise daha geniş kapsamlı görevler için tasarlanmış bir model olarak dikkati çekiyor. Maksimum 20 kilogram faydalı yük taşıma kapasitesine sahip ZD200, 10 kilogram yükle 25 kilometreyi aşan uçuş menziline ulaşıyor. ZD200, kritik altyapı denetimlerinden kıyı şeridi haritalama ve maden gözetimine kadar birçok farklı alanda kullanılabiliyor. Modüler yapısı, özel ekipman entegrasyonunu kolaylaştırarak termal kameralar, LIDAR sensörleri ve çevresel izleme cihazları ile donatılmasına imkan tanıyor. Dayanıklı karbon gövdesi ve saatte 40 kilometreye kadar rüzgar direnci ile zorlu çevre koşullarında güvenilir bir seçenek sunuyor.- GLOBAL PAZARDA EMİN ADIMLARZyrone Dynamics Kurucu Ortağı Murat Kanber, AA muhabirine, İHA”ların kullanımının farklı alanlarda yaygınlaştığını ve çeşitli ülkelerde bu teknolojilerden yararlanmak için arayışlar olduğunu söyledi.Geliştirdikleri hava araçlarıyla yurt içinden ve dışından gelen talepleri karşıladıklarını, geçen yıl çeşitli teslimatlar yaptıklarını anlatan Kanber, şöyle konuştu:”Daha önce Hindistan”a gerçekleştirdiğimiz ZD100 teknoloji ve ürün ihracatlarının ardından ZD100 ve ZD200 model hava araçlarımızın Afrika coğrafyasına ihracatını gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz. Araçlarımız görev yaptıkları bölgelerde özellikle afet sonrası arama kurtarma, medikal destek ve kritik kargo taşımacılığı gibi alanlarda başarıyla kullanılıyor.Zyrone Dynamics”in bu ihracatı, teknolojik kabiliyetlerimizi global ölçekte gösterirken, afet bölgelerindeki insani yardım çalışmalarına katkıda bulunma misyonumuzu da pekiştiriyor. Ayrıca ZD200″ün esnek ve ileri düzeydeki entegrasyon kapasitesiyle, doğal kaynakların korunmasından kritik altyapının izlenmesine kadar pek çok farklı sektöre katma değer sağlayacak yeni fırsatlar yaratmayı hedefliyor.Farklı coğrafyalarda görev yaparak elde edilen tecrübeyle daha performanslı ve daha güvenli hava araçları geliştirme açısından önemli kazanımlar elde ediyoruz. Amacımız performans ve yeteneklerini artırdığımız araçlarla kullanıcıların değişen ihtiyaçlarına cevap vermek. Bunu başarıyla yaptıkça yurt dışı talebin de arttığını görüyoruz. Bugüne kadar teslimatını yaptığımız yurt dışı talepler dışında farklı coğrafyalarda çeşitli görüşmelerimiz de var. Sınıfından dünyada en iyiler arasında yer alan ürünler geliştirdiğimizi biliyoruz. Bu güvenle global alanda önde gelen, tercih edilen bir çözüm ortağı olmak için emin adımlarla ilerliyoruz.”
Source: Www.star.com.tr
Milli Gözetim Radarı Türk hava sahasında güvenliği artıracak
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Milli Gözetim Radarı”nın (MGR), havacılık sektörünü ileriye taşıyacak ve dışa bağımlılığı azaltacak önemli bir kazanım olduğunu belirterek, “Türkiye, yerli ve milli teknolojilerle hava sahasında güvenliği artırmaya ve geleceğini inşa etmeye devam ediyor.” ifadesini kullandı.
TÜBİTAK BİLGEM ve DHMİ iş birliğiyle geliştirilen, Gaziantep Havalimanı’nda kurulu Türkiye’nin ilk yerli ve millî sivil gözetim radarının testleri başarıyla tamamlandı. Uluslararası Havacılık Standartları (ICAO ve EUROCONTROL) ile uyumlu radarımız, hava sahamızdaki yoğun… pic.twitter.com/nPdq5EpvZU— Mehmet Fatih KACIR (@mfatihkacir) January 12, 2025
Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, TÜBİTAK BİLGEM ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) işbirliğiyle geliştirilen, Gaziantep Havalimanı”nda kurulu Türkiye”nin ilk yerli ve milli sivil gözetim radarının testlerinin başarıyla tamamlandığını bildirdi.
Uluslararası Havacılık Standartları (ICAO ve EUROCONTROL) ile uyumlu radarın, hava sahasında yoğun trafiği güvenle yöneteceğini ve Gaziantep”ten sonra diğer havalimanlarında da devreye alınacağını vurgulayan Kacır, birincil gözetim radarının 112, ikincil gözetim radarının 370 kilometreye kadar hedefleri takip edebildiğini, donanımı ve yazılımı yerli sistemle ülkenin sivil havacılıkta yeni bir eşiği geçtiğini kaydetti.
Kacır, MGR”nin Türk hava sahasını daha güvenli ve verimli hale getirecek bir radar sistemi olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:
“MGR, hava trafik kontrol sistemlerimizle tam uyum içinde çalışarak uçuş güvenliğini artıracak, yoğun hava trafiğinde hızlı ve doğru kararlar alınmasına olanak tanıyacak. Aynı anda 1000 hava aracını izleme kapasitesine sahip, 7 gün 24 saat kesintisiz çalışan sistem, her türlü hava koşulunda yüksek doğrulukla görevini yerine getirebiliyor. MGR”miz, havacılık sektörümüzü ileri taşıyacak ve dışa bağımlılığı azaltacak önemli bir kazanım. Türkiye, yerli ve milli teknolojilerle hava sahasında güvenliği artırmaya ve geleceğini inşa etmeye devam ediyor.”
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Milli Gözetim Radarı Türk hava sahasında güvenliği artıracak
Kacır, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, TÜBİTAK BİLGEM ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) işbirliğiyle geliştirilen, Gaziantep Havalimanı”nda kurulu Türkiye”nin ilk yerli ve milli sivil gözetim radarının testlerinin başarıyla tamamlandığını bildirdi.Uluslararası Havacılık Standartları (ICAO ve EUROCONTROL) ile uyumlu radarın, hava sahasında yoğun trafiği güvenle yöneteceğini ve Gaziantep”ten sonra diğer havalimanlarında da devreye alınacağını vurgulayan Kacır, birincil gözetim radarının 112, ikincil gözetim radarının 370 kilometreye kadar hedefleri takip edebildiğini, donanımı ve yazılımı yerli sistemle ülkenin sivil havacılıkta yeni bir eşiği geçtiğini kaydetti.Kacır, MGR”nin Türk hava sahasını daha güvenli ve verimli hale getirecek bir radar sistemi olduğuna dikkati çekerek, şu değerlendirmede bulundu:”MGR, hava trafik kontrol sistemlerimizle tam uyum içinde çalışarak uçuş güvenliğini artıracak, yoğun hava trafiğinde hızlı ve doğru kararlar alınmasına olanak tanıyacak. Aynı anda 1000 hava aracını izleme kapasitesine sahip, 7 gün 24 saat kesintisiz çalışan sistem, her türlü hava koşulunda yüksek doğrulukla görevini yerine getirebiliyor. MGR”miz, havacılık sektörümüzü ileri taşıyacak ve dışa bağımlılığı azaltacak önemli bir kazanım. Türkiye, yerli ve milli teknolojilerle hava sahasında güvenliği artırmaya ve geleceğini inşa etmeye devam ediyor.”
Source: Www.star.com.tr
Kuzey Denizi Rotası”nda 2024″te kargo rekoru
Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, 2024 yılı boyunca Kuzey Denizi Rotası (NSR) üzerinde gerçekleştirilen sevkiyat miktarının toplamda 37,9 milyon tona ulaştığını duyurdu. Bu rakam, bir önceki yıl olan 2023’e göre 1,6 milyon tonluk bir artış anlamına geliyor. Yeni bir nakliye rotası oluşturma görevi Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Nükleer buzkıran filosunun 65. yıldönümü sadece kargo taşımacılığında yeni rekorların kırıldığı bir yıl değildi. Ocak ayında buzkıran Leningrad”ı ve kasım ayında Chukotka”yı denize indirdik. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”in her iki törene de katılması, bu gelişmelerin ülke için ne kadar önemli olduğunu kanıtlıyor. Yeni yıldan birkaç gün önce buzkıran Yakutia”ya bayrak çekildi. 2024 yılındaki bir diğer önemli gelişme ise Putin’in, Büyük Kuzey Denizi Rotası konseptini desteklemesiydi. Bu konsept, önümüzdeki birkaç on yılda Arktik’de gelecekteki çabalarımızı yönlendirecek. Kaliningrad”dan Vladivostok”a kadar nehir limanları ve demiryollarıyla bağlanacak ilgili altyapıyla birlikte yeni bir nakliye rotası oluşturma göreviyle karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı. Rekor sayıda transit sefer ve artan talep 2024 yılında NSR üzerinde gerçekleştirilen transit sefer sayısı rekor düzeyde artarak 92’ye ulaştı. Bu seferlerde toplamda 3 milyon tonun üzerinde transit kargo taşındı ve bu, 2013 yılındaki kargo hacminin yaklaşık 1,5 katına denk geliyor. Kuzey Denizi Rotası’na olan ilgi ve talep de aynı şekilde yükseliş gösterdi. GlavSevmorput (Kuzey Denizi Rotası Başmüdürlüğü), 2024 yılında NSR sularında seyir izni için 1.312 başvuru alarak tarihî bir seviyeye ulaştı. Bir önceki rekor, 1.228 başvuru ile kırılmıştı. Dev konteyner gemisinin tarihi geçişi 2024 yılında NSR’yi kullanan en büyük konteyner gemisi, 11 Eylül’de Zhelaniya Burnu’ndan rotaya girerek 17 Eylül’de Dezhnev Burnu’ndan çıktı. Gemi, bu rotayı altı günden kısa bir sürede tamamladı ve bu tarihi geçiş büyük yankı uyandırdı. Rosatom’un bağlı kuruluşu Atomflot’un nükleer buzkıran gemileri, GlavSevmorput uzmanlarının desteğiyle 976 gemiye eşlik etti. Bunun yanı sıra, 72 gemiye seyrüsefer desteği ve bilgi sağlandı. NSR üzerindeki bu operasyonlar, bölgenin güvenliğini artırırken rotanın önemini bir kez daha vurguladı.
Source: Dünya Gazetesi