Türkiye”de otomotiv fabrikası kuracak olan BYD planlarını değiştirdi
Çin”in otomotiv devi BYD, Avrupa pazarındaki dinamik talepleri dikkate alarak üretim planlarını revize etti. Türkiye”de kurmayı planladığı yeni fabrikasında yalnızca elektrikli değil, aynı zamanda şarj edilebilir hibrit (PHEV) araçlar da üretme kararı alan şirket, Avrupa”nın yükselen hibrit talebine stratejik bir yanıt veriyor. AVRUPA TALEBİ OYUN PLANINI DEĞİŞTİRDİ Başlangıçta Türkiye ve Macaristan”ı yalnızca elektrikli araç üretim üsleri olarak konumlandırmayı hedefleyen BYD, kısa sürede bu planı revize etti. Şubat ayında İtalya”nın Torino kentinde 400 tedarikçinin katıldığı önemli bir toplantının ardından, BYD her iki ülkedeki üretim tesislerinde hibrit modellerin de montajına yer vereceğini açıkladı. Bu değişimin ardında yatan temel neden: Avrupa”da hızla artan hibrit araç talebi. HİBRİT SATIŞLAR PATLADI: BYD ROTAYI GÜNCELLEDİ 2024″ün ilk çeyreğinde BYD”nin Avrupa”daki satışları geçen yıla kıyasla dört kat arttı. Dahası, bu satışların %38″ini hibrit modeller oluşturdu. Bu dramatik yükseliş, şirketin üretim stratejisinde hibrit modellere daha fazla yer açmasını zorunlu hale getirdi. BYD, 2026 ortasına kadar Avrupa”da satışa sunduğu tüm modellerin hibrit versiyonlarını da piyasaya sürmeyi hedefliyor. MANİSA, HİBRİT ÜRETİM ÜSSÜ OLMAYA HAZIRLANIYOR Türkiye, BYD”nin Avrupa”daki bu yeni yol haritasında kritik bir rol üstlenecek. Manisa”da inşa edilen, yıllık 150 bin araç kapasiteli dev fabrika, 2026 Mart ayında üretime başlayacak. Yaklaşık 1 milyar euro yatırım bedeline sahip olan tesis, yalnızca üretim değil, aynı zamanda inovasyon üssü olacak. Zira BYD, Manisa”ya bir de Ar-Ge merkezi kurmayı planlıyor. Bu adım, Türkiye”yi sadece üretim değil, teknoloji geliştirme anlamında da bölgesel bir merkez haline getirebilir. YORUM: ÇİNLİ DEV, AVRUPA”NIN NABZINI TUTTU BYD”nin bu stratejik dönüşümü, Avrupa otomotiv pazarında tek yönlü elektrikleşme yaklaşımından daha esnek bir modele geçildiğini gösteriyor. Özellikle enerji altyapısının henüz eşit düzeyde gelişmediği pazarlarda hibrit araçlar, geçiş döneminin en akılcı çözümü olarak öne çıkıyor. Türkiye ise bu dönüşümde yalnızca üretici değil, aynı zamanda Avrupa pazarına teknoloji sunan bir aktöre dönüşme potansiyeli taşıyor.
Source: Abdurrahman Yazıcı