Harp veya sulh
Uzun zamandır ve halen özellikle askeri bakımdan dünyanın en güçlü devleti ABD’dir. ABD’nin ikinci büyük gücü ABD dolarıdır. Yılda 900 milyar dolar cari açık vermesine rağmen Amerika’nın yabancı para cinsinden “borcu” sıfırdır. Çünkü cari açığını herkesin her yerde “geçer akçe” kabul ettiği kendi parasıyla finanse etmektedir. Anlaşılması zor ama bu imkan, ABD’nin dünya milletlerinden her yıl cari açığı kadar “senyoraj vergisi” saldığı anlamına gelir. Trump dünya siyasetinde ve ekonomisinde iki önemli değişiklik yapma peşindedir. 1. Avrupa Birliği devletlerini, bütçelerinden savunmaya daha çok kaynak ayırmaya zorlamaktır. ABD, AB’nin savunma giderlerine katkı yapmak zorunda değildir demektedir. 2. ABD’nin dış ticaret açığı daralmalıdır. Yani ABD’ye karşı dış ticaret fazlası veren AB dahil tüm devletler, ya Amerika’ya daha az mal ihraç etmeli ya da Amerika’dan daha çok ithalat yapmalıdır. Trump, gerek ABD’nin trilyon dolara ulaşan cari açığını, gerekse bugünkü devasa savunma harcamalarını “sürdürülemez” bulmakta ve “Önce Amerika” demektedir. Bu iki mayın infilak etmeden, o bunları kendi eliyle patlatmak istemektedir.
UKRAYNA SAVAŞI
Ukrayna konusunda bilgim sınırlıdır. Kiev’e kısa bir ziyaretim olmuştu. Ukrayna’dan bahsedilince, aklıma hep Stalin’in “Her harpte, yanımda mutlaka Ukrayna olsun isterim. Verimli Ukrayna toprakları sayesinde savaşta gıda sıkıntısı çekmeyiz” sözü gelir. Putin 2012’de Bükreş’te yapılan bir toplantıda, Ukrayna’nın Batı blokuna (NATO ve AB) katılmasına asla izin vermeyiz. Ukrayna buna teşebbüs ederse harp çıkarır, Ukrayna’yı “harabeye” çeviririm demişti. Hatta NATO yetkililerine, şaka ile karışık “Ukrayna’yı değil Rusya’yı NATO’ya alın, bitsin bu NATO’nun genişleme davası” diyerek, Ukrayna’yı Rusya’nın ayrılamaz bir parçası olarak ilan etmişti. Bunu söylemeye hakkı vardı denemez. Ama açık tavrı buydu. Batı bu tehdidi ciddiye almadı Ukrayna’yı Rusya’dan ayırma faaliyetini sinsice sürdürdü. Ruslardan nefret eden Musevi Zelenski, Ukrayna Devlet Başkanı olunca Biden, projeyi bir oldu bittiyle gerçekleştirmek istedi. Putin de Rus ayısı gibi Ukrayna’ya taarruz başlattı. Bu sıcak savaşı Ukrayna’nın kazanması imkansızdı. Batı, ekonomik yaptırımlarla Rusya’yı içten çökerterek harbi Ukrayna lehine çevirme stratejisi uyguladı. Rusya, Çin ve Hindistan gibi iki devi yanına alınca strateji istenen sonucu vermedi. Rusya çökmedi.
BU SAVAŞI ANCAK ‘DELİ’ TRUMP BİTİREBİLİR
Savaşları başlatmak kolay, bitirmek zordur. Kayıplar ne kadar büyük olursa olsun taraflardan biri kazanma ümidini kaybetmeden savaş bitmez. Barışın önündeki en büyük engel, savaşı başlatanlardır. Efsane Başkan Kennedy’in başlattığı ABD-Vietnam savaşını sevilmeyen Başkan R. Nixon bitirdi. Kuzey Vietnam’a atom bombası atalım diyen şahinlere rağmen ABD, 58 bin askerini kaybettiği Vietnam’dan mağlup olarak çekildi. ABD benzeri bir yenilgiye Afganistan’da da uğradı. ABD Ukrayna’da bunu tekrar yaşamak istemiyor. Mağlubiyeti kabul etmeyen Zelenski “İsterse Üçüncü Dünya Savaşı çıksın yeter ki savaşı Rusya kazanmış olmasın” Fransız Makron da “Tepesine nükleer bomba atalım Rusya diz çöksün” diyor. Dünya aydın kamuoyu Zelenski’yi “cesur”, Makron’u “kibar” buluyor. Türk kamuoyu da barışa razı olsun diye Zelenski’yi “savaşacaksan kendin savaş, istersen Avrupa’yı yanına al; Amerika’yı bu savaşın içine çekme” diye haşlayan Trump’a “deli” diyor.
SON SÖZ: Mevzubahis olan sulhsa, gerisi teferruattır.
Source: Ege Cansen
İsrail, işgal altındaki Batı Şeria”da 5 Filistinliyi gözaltına aldı
Filistin”in resmi ajansı WAFA”nın haberine göre, İsrail ordusu, Batı Şeria”nın güneyindeki El Halil kentinin güneyinde yer alan Dura kasabasına çok sayıda askeri araçla baskın düzenledi.
Baskın sırasında Filistinlilere ateş açan ve göz yaşartıcı gaz bombası atan İsrail askerleri, 2 genci gözaltına aldı.
Aktivistler de İsrail askerlerinin kasabanın ortasında rastgele ateş açtığını ve 2 gencin gözaltına alındığını gösteren görüntüler yayınladı.
İsrail ordusunun El Halil”in kuzeyindeki Beyt Emr kasabasına düzenlediği baskın sırasında da Filistinlilerle aralarında olaylar çıktı.
İsrail askerlerinin olaylar sırasında gerçek ve plastik mermiyle ateş açması, ses ve gaz bombası kullanması sonucu çok sayıda kişi gazdan etkilendi.
İsrail güçleri, baskın sırasında 23 yaşındaki İbrahim Ahmed Sami Sabarina”yı feci şekilde darp ederek gözaltına aldı.
İsrail ordusunun Batı Şeria”nın güneyindeki Beytüllahim”in güneyinde yer alan El-Hıdır kasabasına düzenlediği baskın sırasında ise gerçek ve plastik mermiyle ateş açılması, ses ve gaz bombası kullanılması sonucu çok sayıda kişi gazdan etkilendi.
Ordu, ayrıca Beytüllahim”in güney kırsalında bulunan köylerin girişlerine kurduğu demir bariyerleri de kapattı.
Batı Şeria”nın kuzeyinde ise İsrail ordusu, Tulkerim kentinin doğusundaki Zinaba banliyösüne baskın düzenleyerek 2 genci gözaltına aldı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
DEM Parti ikinci tura başlıyor
İMRALI Cezaevi’nde tutuklu olan PKK elebaşı Öcalan’ın çağrısı ve terör örgütünün buna yanıtının ardından gerçekleşecek ikinci tur görüşmelerini DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları yürütecek. Ziyaretlere heyetten diğer üyelerin de katılabileceği belirtildi.İLK GÖRÜŞME ÖZGÜR ÖZEL’LEDEM Parti Eş Genel Başkanları yarın ilk olarak EMEP’li yöneticiler ile Meclis’te görüşecek. Ardından CHP Genel Merkezi’ne gidecek olan heyet, Genel Başkan Özgür Özel ve diğer yöneticilerle bir araya gelecek. DEM Parti Başkanları, 12 Mart’ta Meclis’te Türkiye İşçi Partisi (TİP) yöneticileri ve 15 Mart’ta Yeniden Refah Partisi yönetimiyle görüşecek.AK PARTİ VE MHP’YLE 17 MART’TAMHP Genel Merkezi ise DEM Parti’ye 17 Mart Pazartesi için randevu verdi. Görüşmenin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli veya kurmaylarıyla mı yapılacağı konusunda henüz bilgi verilmedi. Bahçeli’nin nekahat sürecine göre bu konuda ilerleyen günlerde açıklama yapılması bekleniyor. Randevunun ileri tarihe verilmesi, Bahçeli’nin bizzat kabul etme niyeti olarak değerlendirildi. Heyet aynı gün AK Parti’yi de ziyaret edecek.ERDOĞAN’DAN RANDEVU TALEBİDEM Parti Eş Genel Başkanları’yla genişleyen İmralı Heyeti, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile de görüşmek istiyor. Arka kapı diplomasisi ile buna yönelik ön görüşmelerin yapıldığı, Erdoğan’dan olumlu işaret alınırsa randevu isteneceği öğrenildi. Erdoğan’ın programında yer almazsa, ilk turda olduğu gibi DEM Parti yönetimini AK Parti Genel Başkan Vekilleri ve Grup Başkanı Abdullah Güler’in ağırlaması öngörülüyor.
Source: Hurriyet.com.tr
Özel kadınlara seslendi: Gelin seçin tarihe geçin
CHP Kadın Kolları’nın genel merkezde düzenlediği “Kadın Varsa, Yaşam Var” etkinliğinde konuşan CHP Lideri Özgür Özel, özetle şunları söyledi:İSTANBUL SÖZLEŞMESİ“Biz hukuka, kuvvetler ayrılığına, güçlü bir parlamentoya, halkın seçtiklerinin yönetmesine, seçenlerin yarısı kadın, yarısı erkek olduğuna göre, yönetenlerin de yarısının kadın, yarısının erkek olmasına inanıyoruz. Kadınlar hayatın yarısıysa siyasetin de yarısı olacak. Biz ‘Gençlerin ve kadınların siyasetteki temsilini artıracağız’ dedik. Bununla ilgili parti kendi içindeki süreçlerini zorlu ama çok sağlıklı bir biçimde işletiyor.23 Mart’ta cumhurbaşkanı adayımızı 1 milyon 750 bin üyemizin sandık başına koşacağı devinim ile seçeceğiz. Kapılar açık; kapılar, kadınlara, gençlere, bütün vatandaşlara açık. Bugün cumhurbaşkanı adayını, yarın milletvekili adaylarını belirleyeceksiniz. Kendiniz aday olacaksınız. Kadınların dayanışması ve eşitlikçi erkeklerle birlikte en önemli görevlere sizler geleceksiniz. Geleceksiniz, bir cumhurbaşkanı seçeceksiniz, tüm eşitsizlikleri tarihe gömeceksiniz. İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden imzalayacak, Meclis’e yollayacak bir cumhurbaşkanını seçmek için, eşitlik, mücadele için gelin, seçin, tarihe geçin.” CHP’DEN SURİYE HEYETİÖzgür Özel, Suriye’de Alevi sivilleri hedef aldığı iddia edilen çatışmalarla ilgili olarak Hatay’a gitmek üzere heyet görevlendirdi. Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ve Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut’un başkanlığındaki heyet, Suriye’de yaşanan olaylar ve akrabalarıyla ilgili kaygı duyan vatandaşların olduğu Hatay’ın tüm ilçelerini ziyaret ederek görüşmelerde bulunacak, konuyla ilgili kapsamlı bir rapor hazırlayacak ve sınırın sıfır noktasında kamuoyuna açıklama yapacak.
Source: Hurriyet.com.tr
Robotlarda bile cinsiyet eşitliği yok: Erkekler savaşçı kadınlar hizmetçi
Öğrencilere ‘Kadına şiddete karşı olunması ve cinsiyet eşitliği’ konulu ders veren İngilizce öğretmeni robot Ada, “Kadına şiddet asla kabul edilemez. Toplum olarak karşı olmamız gereken bir durum. Şiddet yerine sevgi, saygı ve eşitliği desteklemeliyiz. Herkesin güven içinde yaşama hakkı vardır. Kadına yönelik şiddetle karşılaştığınızda sessiz kalmayın. Güvendiğiniz bir yetişkine ya da yetkililere haber verdin. Kadınlara saygılı davranın” dedi.ROBOT SEKTÖRÜ ERİLOkulun kurucu müdürü Hakan Karataş hem öğrencilerin hem öğretmenlerin Ada ile iyi iletişim içinde olduğunu söyledi: “Dünyadaki robot sektörü de eril şekilde ilerliyor. Yapılan robotlara bakınca kadın robotlar hizmetçi, erkek robotlar ise savaşçı şeklinde tasarlanmış. Ada bu anlamda bu yargıyı da kırsın istedik. Öğrencilerimize kadına karşı şiddetle karşılaştıklarında bu duruma ‘dur’ demeleri ve her zaman kadınlara karşı saygı ve sevgiyle yaklaşmaları gerektiğini anlattı.”BEYAZ KITA’DAKİ KADINLARDAN MESAJ VAR: SAHADA DA MASADA DA GÜÇLÜYÜZ Antarktika Bilim Seferi’ne katılan kadın araştırmacılar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ve Türkiye’de her yıl 8-14 Mart’ta kutlanan Bilim ve Teknoloji Haftası’nda kara tahtaya yazdıkları “merak”, “özgürlük”, “yaşam”, “ışık”, “mücadele”, “dirayet” ve “kalp” sözcükleriyle mesajlarını tüm dünyaya duyurdu. Bilim Seferi Koordinatörü Burcu Özsoy, artık kadınların sahada olduklarını gördüklerini belirterek, “Kadınlar, kendilerini ispatladı ve sahada da güçlü olduklarını gösterebildiler. İster masada olsun ister sahada kadının varlığı önemli. Bu, Türkiye’de de çok ciddi hissedilmeye başlandı” dedi. 110 YIL SONRA AYNI ROTADAKocaeli Gölcük’te 2011’de aslına uygun inşa edilen ‘TCG Nusret’ mayın gemisi, 110 yıl önce Çanakkale Deniz Savaşları’nın kaderini değiştiren rotayı izledi. Çanakkale Şehir İskelesi’ne bağlı olan gemi, dün 07.15’te mayın dökülen alana doğru yol aldı. 110 yıl önce mayınların dökülmeye başlandığı Erenköy mevkisinde tören yapıldı. Törene; Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Amfibi Kolordu Komutanı Tümamiral Serhat Sözbir, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale Savaşları Enstitüsü Müdürü Utkan Emre Er, askeri personel, davetliler katıldı. Milli Savunma Bakanlığı’nın davetiyle bu yılki törende Siirt Şirvan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nden 9 öğrenci de vardı. Öğrenciler, “İlk defa Çanakkale’ye geldik. Buraları ilk defa gördük. Çok mutluyuz” dedi. EMİNE ERDOĞAN: KADIN YARINLARI KURANDIRCumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, sosyal medya hesabından Kadınlar Günü için yaptığı paylaşımda özetle şu mesajları verdi: “Kadın; adaletiyle medeniyeti şekillendiren, merhametiyle insanlığa yön veren, gücüyle yarınları kurandır. Onun emeği toprak gibi bereketli, sözü tarih kadar kuvvetlidir. Bugün ülkemiz; bilimde, sanatta, siyasette, ekonomide ve hayatın her alanında kadınların varlığıyla yükseliyor. Bütün kalbimiz ve desteğimizle kadınlarımızın yalnızca bir gün değil her gün güçlü olması için gayret ediyoruz. Çünkü bir toplumun yarısı sustuğunda, tamamı eksik kalır. Emeğiyle geleceği inşa eden tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü’nü tebrik ediyorum.” Emine Erdoğan, önceki gün katıldığı Türkiye İş Kadınları Derneği’nin (TİKAD) ‘Hayata Bağlayan İlmekler’ projesi tanıtım programına ilişkin paylaşımında da “İnanıyorum ki hayat; ektikçe, işledikçe güzelleşen bir bahçedir. İşin içine diğerkâmlığı katan incelikli fikirler, vakti gelince çiçek tarlalarına dönüşür. Bu düşüncenin bir nişanesi olarak doğan ‘Hayata Bağlayan İlmekler Projesi’nin nice yeniden ayağa kalkma hikâyesine vesile olmasını diliyorum” dedi.
Source: Hurriyet.com.tr
ABD yardımı kesti Rusya’ya gün doğdu: Ukrayna cephede can çekişiyor
ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya silah yardımıyla uydu istihbarat verileri aktarımını durdurması üzerine Ukrayna ordusu cephede ciddi problemler yaşamaya başladı.GERİ Mİ ÇEKİLECEKÖnceki gece Ukrayna’nın işgal ettiği Rusya’nın Kursk bölgesinde geniş çaplı harekat başlatan Rus birliklerinin 10 bin Ukrayna askerini kuşatma altına almak üzere oldukları aktarıldı. Kursk bölgesinde yaşanan kritik gelişme üzerine Ukrayna lideri Volodimir Zelenski’nin önümüzdeki iki gün içinde Rusya’nın Kursk bölgesinden geri çekilme emri vereceği söyleniyor. Rusya Savunma Bakanlığı, Kursk bölgesinde Viktorovka, Nikolayevka ve Staraya Soroçine yerleşim birimlerinin ele geçirildiğini duyurdu. Neredeyse Ukrayna sınırına kadar ilerleyen Rus birliklerin stratejik önemdeki Suca şehrini ablukaya aldığı belirtildi. Suca şehrinde Rus Gazprom şirketinin Avrupa istikametinde doğalgaz gönderdiği pompa istasyonu bulunuyor.DONETSK’E İSKENDER FÜZESİTrump kararları ardından Ukrayna açısından ikinci trajik gelişme Donetsk bölgesinde yaşandı. Erken uyarı sisteminin çalışmaması nedeniyle Rusya’nın fırlattığı iki “İskender-M” tipi balistik füze Dobropolye kasabasında sivil yerleşim bölgesini vurdu. Ukrayna Acil Durum Bakanlığı, beş katlı dört apartmanın etkilendiği hava saldırısında aralarında iki çocuğun da bulunduğu 11 sivilin öldüğünü, 30 kişinin de yaralandığını bildirdi.ZELENSKİ’DEN YENİ ÇAĞRISosyal medya hesabından açıklama yayınlayan Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, “Dün gece Dobropolye kasabasına yönelik Rusların füze saldırısı hedef ve planlarının değişmediğini gösteriyor. Halkımızın hayatını korumak için hava savunmamızı güçlendirmemiz gerek. Saldırılarını sürdüren Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar uygulanmalı” ifadelerini kullandı. Rus ordusu Donetsk’in yanı sıra Karadeniz kıyısında yer alan Ukrayna’nın peş peşe üçüncü gece füze ateşine tuttu. Saldırıda elektrik dağıtım trafoları ve doğalgaz dağıtım istasyonu zarar gördü.TRUMP: PUTİN İLE ANLAŞMAK DAHA KOLAYOval Ofis’te önceki gün gazetecilere açıklamalarda bulunan ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile çalışmayı Ukrayna ile çalışmaktan “daha kolay” bulduğunu ve Rusya lideri Vladimir Putin’in “savaşı sona erdirmek istediğini” söyledi. Trump, “Açıkçası Ukrayna ile anlaşmayı daha zor buluyorum. Ve kartlar da onlarda değil. Nihai bir çözüme ulaşmak açısından Rusya ile anlaşmak daha kolay olabilir” dedi. Trump, ABD’nin Kiev’e yaptığı istihbarat paylaşımı ve askeri yardımı kesmesinden günler sonra Rusya’nın Ukrayna’ya büyük bir füze ve insansız hava aracı saldırısı başlatmasının ardından Putin’in “herkesin yapacağını yaptığını” söyledi. ABD ALMANYA’DAKİ ASKERLERİNİ MACARİSTAN’A ÇEKECEKİngiliz The Telegraph gazetesi, ABD Başkanı Trump’ın Amerikan askerlerini Almanya’dan çekmeyi düşündüğünü iddia etti. Askerlerin Avrupa Birliği ülkesi olmasına rağmen Rusya’ya yakın tavır içinde olan Macaristan’a kaydırılacağı öne sürülüyor. Telegraph gazetesine konuşan yönetime yakın kaynaklar, Avrupa’nın savunma kapasitesine daha fazla katkıda bulunması gerektiği konusunda defalarca uyarıda bulunan ABD Başkanının, kıtanın “savaş için bastırmasından” giderek daha fazla hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Perşembe günü Brüksel’de yapılan acil AB zirvesinde Macaristan başbakanı Viktor Orban, diğer tüm üye devletler tarafından imzalanan Ukrayna’ya destek taahhüdünü veto etmişti.
Source: Nerdun Hacioğlu
Ülkede 4 gündür yüksek tansiyon… 3 soruda yeni kriz: Suriye’de neler oluyor
Suriye’de Esad rejiminin yıkılmasının ardından Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif güçler, başkent Şam’da anayasal kurumlarıyla devlet otoritesini yeniden inşa etmeye çalışırken, ülkenin batı kesimindeki Lazkiye ve Tartus kentlerinde, eski rejim yanlıları ile yeni yönetim arasında patlak veren ve dört gündür devam eden çatışmalar yeniden iç savaş mı endişesine yol açtı. Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), perşembeden bu yana devam eden çatışmalarda 340’ı sivil Nusayri olmak üzere toplamda 500’den fazla insanın hayatını kaybettiğini iddia ederken uluslararası haber ajansları ise sivil ölümlere dair rakamları doğrulayamadığını belirtiyor.1- BU NOKTAYA NASIL GELİNDİ?Suriye’de 61 yıllık eli kanlı Baas rejiminin 8 Aralık’ta devrilmesiyle Esad rejimine bağlı birçok subay ve milis grubu, Esad ailesinin mensup olduğu Nusayri toplumunun kalesi olarak da bilinen Lazkiye ve Tartus kırsalına çekilmişti. Eski rejimin kalıntıları olarak nitelenen bu yapıların harekete geçebileceği, Suriye Devrimi’nin ilk gününden itibaren güçlü bir ihtimal olarak değerlendiriliyordu. Çatışmaların başlamasıyla eski rejimin generallerinden Giyas Süleyman Dalla liderliğinde ilan edilen ‘Suriye’nin Kurtuluşu İçin Askeri Konsey’ bu sebeple uzmanları şaşırtmadı.2- DIŞ MÜDAHALE Mİ VARMisyonunu, yeni rejimin devrilmesi ve Suriye topraklarının tamamının kurtarılması olarak açıklayan Esad yanlısı grubun Lübnan’daki Hizbullah ve Iraklı milislerden mali destek, PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’den de lojistik destek aldığı öne sürüldü. Hizbullah’ın basın ofisinden yapılan açıklamada ise destek iddiaları “kesin bir dille” reddedildi. Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 9’unu oluşturan Nusayriler, Esad ailesinin 50 yıllık iktidarı boyunca askeri ve güvenlik kurumlarında yoğun temsil ediliyordu. Devrimin ardından bölgede, Esad rejiminin acımasız yönetimi nedeniyle Nusayri toplumuna misilleme yapılabileceği korkusu yaşanıyordu. Öte yandan çatışmaların başlamasından bir gün önce İran’ın üst düzey isimlerinden Ali Ekber Velayeti, Şam yönetimini iç savaşla tehdit etmiş, “Suriye’de her an bir iç savaş çıkabilir” diye konuşmuştu.3- SON OLAYLAR NASIL BAŞLADI?Dört gündür devam eden olaylar, eski rejimin üst düzey askerleri tarafından kurulan ve Rusya’da sürgünde bulunan Beşar Esad ile koordinasyon içinde olduğu ileri sürülen ‘askeri konsey’in perşembe günü Lazkiye’nin Ceble ilçesinde, bölgede faaliyetlerde bulunan emniyet güçlerine pusu kurarak saldırması sonucu başladı. Yeni Suriye yönetimine bağlı en az 15 askerin öldürüldüğü saldırı sonrası Esad yanlısı ‘askeri konsey’, Şam’a bağlı güçlerin Tartus ve Lazkiye’den çekilmesini talep ederken aksi takdirde rehin aldıkları güvenlik güçlerini öldürecekleri tehdidinde bulundu. İran’a yakınlığıyla bilinen Dalla, daha sonra müzakerelere açık olduğunu duyurdu. Sosyal medyada Nusayri toplumuna yakın hesaplar da grubun, Şam yönetimine tutuklu takası için müzakere talebinde bulunduğunu aktardı. Suriye’deki yeni yönetimi hedef alan saldırı sonrası Şam’ın ise yanıtı sert oldu.İNFAZ İDDİALARIDron ve helikopterler ile bölgedeki silahlı gruplara karşılık verilirken Lazkiye merkezli operasyonlara katılmaları için takviye güç sevk edildi. Şam yönetimine yakın haber kaynakları harekatta sadece silahlı isyancıların hedef alındığını aktarsa da Nusayri kökenli sivil Suriyelilerin infaz edildiği iddia edildi. SOHR, yüzlerce silahsız Nusayri vatandaşın öldürüldüğünü öne sürdü. Uluslararası ajans ve medya kuruluşları ise sosyal medyada dolaşan görüntülerin bağımsız olarak teyit edilemediğini bildirdi.ŞAM KRİZE NASIL YAKLAŞIYOR?Suriye’de geçici Cumhurbaşkanı Ahmed Şara önceki akşam yayımladığı görüntülü mesajla, ulusal birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Mesajında, bazı rejim kalıntılarının bilmedikleri yeni Suriye’yi sınamaya kalkıştığına işaret eden Şara, devrik Baas rejimi güçlerine seslenerek “Biz, sizin harap ettiğiniz bu ülkeyi yeniden inşa etmek isteyen bir halkız ve kimsenin kanını dökmek gibi bir amacımız yoktur. Çok geç olmadan silahlarınızı bırakın” ifadelerini kullandı.ACİL DURUM KOMİTESİ Şara ayrıca askerlere komutanların emir ve talimatlarına uyması çağrısında bulundu. Suriye Savunma Bakanlığı da son olaylarla birlikte askeri ve güvenlik operasyonları sırasında yaşanan olası ihlalleri soruşturmak ve sorumluları yargılamak üzere acil durum komitesi kurulduğunu duyurdu. Öte yandan Suriye Nusayri toplumunun önde gelen isimlerinden Şeyh Salih Mansur, yayımladığı video mesajda itidalli olma ve devletin yanında durma çağrısında bulundu.HANGİ ÜLKE NE DİYORSuriye’deki son gelişmeler uluslararası gündem de yakından takip ediliyor. Türkiye başta olmak üzere bazı ülkelerin dışişleri bakanlıklarının verdiği tepkiler şöyle:- Türkiye: Suriyelilerin barış ve refah içinde yaşama hakkını hedef alan her türlü eylemin karşısındayız. Bu tür kışkırtmaların, Suriye’nin ve bölgemizin huzuruna karşı bir tehdit haline gelmesine izin verilmemelidir.- Rusya: Suriye’nin geçiş döneminin zorlu koşullarında, ulusal birliğin korunması, vatandaşların güvenliğinin sağlanması ve etnik veya dini kökenlerine bakılmaksızın yasal haklarının savunulması son derece önemlidir.- İran: Suriye’de şiddet ve istikrarsızlıktan derin endişe duyuyoruz. Ülkedeki tüm etnik ve dini grupların barış içinde bir arada yaşamasının teşvik edilmesinin önemini vurguluyoruz.
Source: Necdet Burak Özyurt
Dünya Müslüman Alimler Birliğinden “Suriye” çağrısı
Birlik tarafından yapılan yazılı açıklamada, Suriye halkının tüm bileşenleriyle birlik olması, ortak bir irade doğrultusunda birleşmesi ve yıllardır süren çatışmalarda hayatını kaybeden milyonlarca insanın fedakârlıklarının boşa gitmemesi gerektiği vurgulandı.Arap ve İslam dünyası ile uluslararası topluma, Suriye halkının yanında durma çağrısı yapılan açıklamada, Suriye halkının kazanımlarının korunması gerektiği ifade edildi.- SURİYE HALKINA BİRLİK ÇAĞRISIAçıklamada, Suriye halkına yönelik yeni tehditlerin ortaya çıktığı belirtilerek eski rejimin kalıntılarının ve destekçilerinin ülkede kaos çıkarmaya çalıştığına, bu grupların bazı dış güçler tarafından desteklendiğine dikkat çekildi.Özellikle İsrail”in ve bölgedeki müttefiklerinin bu sürece müdahil olduğu, Suriye”de “fitne çıkarmaya” çalıştığı belirtilen açıklamada, Suriye halkının birliğinin hem dini bir zorunluluk hem de ulusal bir gereklilik olduğu vurgulandı.Açıklamada ayrıca, “Suriye halkı, birlik olup bu oyunları boşa çıkarmalıdır.” ifadesine yer verildi.- “GAZZE”DE YAŞANANLARA BENZER BİR TEHDİT SÖZ KONUSU”Suriye”deki gelişmelerin Gazze”de yaşananlara benzerlik gösterdiğine dikkat çekilen açıklamada, “Suriye halkı, 60 yıldan uzun süredir zulüm, diktatörlük, işkence ve katliamlarla karşı karşıya kaldı. Bugün hâlâ ülke içinde ve dışında büyük acılar yaşanıyor. Bu durum, Filistin”in Gazze bölgesinde İşgalci İsrail”in işlediği suçlarla büyük benzerlik göstermektedir.” denildi.- İSLAM DÜNYASI VE ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRIAçıklamada, İslam dünyasının liderlerine, âlimlerine ve yetkililerine, Suriye halkına destek verme çağrısında bulunularak “İslam dünyasının önde gelen isimleri ve devlet yetkilileri, Suriye halkının yanında durmalı, barışı ve özgürlüğü desteklemelidir.” ifadesi kullanıldı.Ayrıca Birleşmiş Milletler, uluslararası kuruluşlar ve dünya genelindeki özgür toplumların da Suriye halkının barış, güvenlik ve istikrar içinde yaşaması için harekete geçmesi gerektiği vurgulanarak “Uluslararası toplum, Suriye halkının özgürlüğünü kazanması ve güvenli bir geleceğe sahip olması için elinden gelen tüm çabayı göstermelidir.” ifadelerine yer verildi.- LAZKİYE VE ÇEVRESİNDEKİ OLAYLARSuriye”nin Lazkiye ilinde güvenlik güçlerine düzenlenen saldırının ardından devrik rejim güçlerine yönelik arama tarama faaliyetleri genişletiliyor.Suriye ordusu, Lazkiye”nin Ceble ilçesindeki sıcak noktalara top ve tank sevk ederken ilçede devrik rejim güçleriyle çatışmalar sürüyor.Devrik rejim güçlerinin dün Lazkiye”nin Ceble ilçesinde düzenlediği saldırıda en az 11 güvenlik görevlisi yaşamını yitirmişti.Şam, İdlib, Humus, Hama, Lazkiye, Dera, Kuneytra ve Halep”te meydanlarda toplanan binlerce kişi, güvenlik güçlerine yapılan saldırıyı protesto etmişti.
Source: Www.star.com.tr
Avrupa savaş bitirecek güçte mi?
Ekonomisi y�llard�r durgunluk seviyesinden kurtulamam��, NATO deste�i olmadan anlams�zla�an zay�f ordulara sahip, sava�ma cesaretinden ama �ok daha �nemlisi politik alanda g��l� lider profilinden yoksun bir Avrupa”n�n Ukrayna”da ya da herhangi bir yerde bir sava�� bitirmesini beklemek beyhude bekleyi�tir.
Do�. Dr. Bekir G�ndo�mu�/ Siyaset Bilimci/USKAM Ba�kan Yard�mc�s�
Oval Ofis”ten d�nyaya servis edilen tart��ma g�r�nt�leri, yak�n d�nem siyasi tarih olaylar� aras�nda kendisine unutulmaz bir yer a�arak haf�zalara kaz�nmay� ba�ard�. Olay�n i�erik itibariyle bir ilki muhteva etmesi elbette �nemli. Bununla birlikte k�resel siyasetin sa�-sol pop�lizmin k�skac�na nas�l mahk�m edildi�inin esasl� bir �rne�i olmas� bak�m�ndan da olduk�a manidar bir enstantane olarak kay�tlara girdi. Bu foto�raf�n bir yan�nda as�l mesle�i tiyatroculu�u dahi ba�ar�s�zca siyasete uyarlayan Zelensky, di�er yan�nda ise �nc�lleri gibi Hak �l��s�n�n kuvvet, �o�unluk, menfaat ve imtiyaz oldu�unu rahats�z edici bir hoyratl�kla a�ikar eden Trump ve y�netimi yer ald�. �yle ki, bas�n mensuplar�n�n bile d�elloya (belki de kimilerinin iddia etti�i gibi iyi kurgulanm�� bir tiyatroya) dahil edildi�i diplomatik nezaketten yoksun, devlet adaml��� ciddiyetinden uzak olabildi�ince h�r��n ve kaba bir siyaset anlay��� t�m d�nyaya ayn� anda servis edildi.
Trump liderli�indeki ABD”nin, Ukrayna-Rusya gerilimi kar��s�nda taraflar� ikna edecek adil bir bar�� aray��� yerine Amerikan ��karlar� �zerinden hamle yapt���n�n g�r�lmesi olduk�a pragmatist bir yakla��m olarak de�erlendiriliyor. Esas�nda bug�ne kadarki ABD liderlerinin de benzeri ama�larla hareket etti�ini s�ylemek pekala m�mk�nd�r, ancak Trump”� bu denli �ne ��kartan husus; onun politikalar�n�, diplomatik nezaketten ya da a��rl�ktan uzak adeta g�ze sokarcas�na bir �slupla uygulamas�d�r.
Fakir ama gururlu duru�
Elbette bu olay, Trump-Zelensky aras�ndaki ki�isel s�z d�ellosundan �te, yak�n gelecekte de�i�mesi muhtemel dengelerin ve olas� ad�mlar�n do�um sanc�s� say�lmaktad�r. Zelensky”nin m�stekbir muhatab� kar��s�nda fakir ama gururlu bir gen� edas�yla �nce direni�, hatta ba�kald�r� g�r�nt�s� vermesi ama hemen arkas�ndan �ok h�zl� manevra yapmas� bu dengeler ile ilgili ipucu say�labilir.
G�ncel g�r�n�m �zerinden de�erlendirildi�inde ABD”nin Ukrayna”da istediklerini elde edece�i ama bunu yaparken Rusya”y� da rahats�z etmeyecek bir s�re� takip edece�i �ng�r�l�yor.
Zaten Zelensky”nin Trump kar��s�nda ortaya koydu�u tutumun alt zemininde ABD”ye ve Trump”a duydu�u g�vensizlik yat�yor. Zelensky kendisinin ve �lkesinin ABD taraf�ndan Putin”e sat�laca��na inan�yor.
�lgin�tir ki, benzer duygular� Trump”�n da ya�ad���n� s�ylemek m�mk�n. Trump da Zelensky”yi i� bilmez, birlikte yola ��k�lmaz bir ki�ilik olarak resmediyor. Oval Ofis tart��mas�nda Zelensky”nin do�rudan y�z�ne kar�� kendisine yap�lan yard�mlara kar��n yeteri �l��de m�te�ekkir olmad���n�n s�ylenmesi bundan kaynaklan�yor.
Ukraynal�lar�n sava� motivasyonu �rselendi
Bu y�zdendir ki, ABD y�netimi Ukrayna”n�n nadir element i�eren madenlerini ikna yoluyla de�il bask�, zor ve tehditle ele ge�irme y�ntemini tercih etti. �n�m�zdeki g�nlerde Riyad zirvesinde ortaya konulacak g�r�nt� de belki �nem arz edecek ancak Oval Ofis tart��mas� ve devam�ndaki yakla��mlar Ukrayna y�netimini ve Ukraynal�lar�n gururunu, sava� motivasyonunu b�y�k �l��de �rselemi� oldu.
Ama �ok daha �nemlisi Ukrayna ac� bir ger�ek ile sert ve belki de beklenmedik bir �ekilde y�zle�mi� oldu.
Ukrayna y�netimi ve halk�, ABD ve Avrupa Birli�i”nin yard�mlar� ve hatta te�vikleriyle Rusya”ya kar�� giri�tikleri sava�ta asl�nda yaln�z olduklar�n� fark ettiler.
Ukrayna”ya en fazla yard�m eden ABD”nin bug�n adeta Rusya ile sava� nedeniyle Ukrayna”y� sorgulamas�, “Ukrayna asl�nda Avrupa”n�n g�venli�i i�in sava��yor” diyen AB �lkelerinin Oval Ofis tart��mas�n�n ard�ndan ne yapaca��n� bilemez hale gelerek Zelenksy”yi yeniden Trump”�n elini �pmeye mecbur b�rakmas� Ukrayna”da derin bir sorgulamaya neden oldu.
Mevcut durumda ortaya ��kan manzara, Trump”�n Ukrayna krizi kar��s�nda Putin ile yak�nla�aca��na i�aret ediyor. Bunun olmas� demek, k�resel dengelerin ba�tan a�a�� de�i�mesi demek. Tahminlere g�re, �in tehdidine odaklanan Trump y�netimi Putin ile yak�nla�arak �in”i kontrol alt�na almaya �al��acak.
Ama bu durum uzunca bir s�redir s�kl�kla kendi vatanda�lar�na sava� haz�rl��� uyar�s� yapan Avrupa �lkelerine sirayet etmi� g�r�len Rus korkusunun anksiyete seviyesini daha da derinle�tiriyor.
ABD, Rusya ile yak�nla�t�k�a Avrupa da kendi ba��n�n �aresine bakma yollar�n� ar�yor. Bunun muhtemel bir AB-�in yak�nla�mas�na d�nmesi bug�n i�in uzak gibi g�r�nse de en az�ndan bu husus olas� ihtimaller aras�na dahil edilmi� olacak.
Tam da bu durumda d�nya kamuoyunda �nemli bir sorunun cevab� merak edilmeye ba�land�. Olu�acak bu muhtemel yeni denklemler g�z �n�ne al�nd���nda Avrupa Birli�i, Ukrayna krizinde Trump”a ra�men bir s�re� y�r�tebilecek mi? Avrupa, Ukrayna”da bar��� sa�layabilecek mi?
Oval Ofis krizi sonras�nda Londra ve Br�ksel”den verilen mesajlar AB”nin savunma konusunda ABD”ye ba��ml�l�ktan kurtulmas� y�n�nde bir i�erik kazanm�� g�r�n�yor. AB liderlerinin Ukrayna”ya 800 milyar dolarl�k deste�i onaylamas�n�n yan�nda ulusal savunma b�t�elerini art�rmalar� gerekti�i y�n�nde pe�i s�ra gelen a��klamalar Avrupa”n�n g�venlik odakl� savunmac� bir siyasete odakland���n� ispat ediyor. Bug�n net bir �ekilde ifade edilmektedir ki, Avrupa �ncelikli tehdit s�ralamas�nda Rus tehdidini ilk s�raya yerle�tirmi� durumdad�r.
B�t�n bu netli�e ra�men, Ukrayna krizinden co�rafi konum nedeniyle en fazla etkilenen �lke olarak Polonya”n�n sert a��klamalar� d���nda AB liderlerinin inisiyatif al�c� bir g�r�n�m vermemesi de dikkatlerden ka�mamaktad�r.
Bu zay�f siyasi irade g�r�nt�s�n�n ger�ek nedenleri do�ru bir �ekilde anla��ld���nda AB”nin Ukrayna”da ��z�m getirip getiremeyece�i sorusunun cevab� da daha kolay verilmi� olacakt�r. Bunun i�in Avrupa Birli�i”nin siyasi ve ekonomik g�r�n�m�ne k�saca odaklanmakta yarar vard�r.
Ekonomi alarm veriyor
�ubat ay� sonunda a��klanan 2024 y�l� verileri (Eurostat) Avrupa ekonomilerinin alarm verdi�ini ortaya koymaktad�r. D���k b�y�me ve enflasyon oranlar� ekonomideki durgunluk krizinin uzun s�redir g�ndemden d��memesine neden olmamaktad�r. Enerji ithalat� ba�ta olmak �zere d�� ticarette ABD, �in ve Rusya”ya ba��ml�l�k d�zeyi AB �yesi �lkelerin siyasi denklemlerini de do�rudan etkilemektedir. Son olarak Almanya”da se�im sonu�lar�nda a��r� sa�c� AfD”nin en y�ksek oy ald��� b�lgenin eski Do�u Almanya s�n�r�ndaki eyaletler olmas� ve bu b�lgenin Almanya”n�n ekonomik a��dan en zay�f kalan b�lgesi olmas� bunun g�ncel bir �rne�i olarak d���n�lebilir.
Politik sahada g��l�, karizmatik, kitlelere g�ven veren bir lider profilinin olmay��� da Avrupa”n�n kar�� kar��ya kald��� di�er �nemli ve esasl� sorundur. En son Angela Merkel”in belli �l��de kar��layabildi�i d���n�len bu profil eksikli�i yaln�zca �lkelerin ulusal liderli�i bak�m�ndan de�il AB”nin kolektif liderli�i a��s�ndan da ciddi bir ihtiya�t�r ve bug�n Avrupa b�yle bir liderlikten yoksun durumdad�r. Oval Ofis krizi sonras�nda Tusk”�n ya da Macron”un ��k��lar� Avrupa”da beklenen sinerjiyi ortaya ��karamaz durumdad�r. ��nk� AB �yesi �lkelerin liderleri bile bu ��k��lar� ciddiye almamaktad�r. Bulu�abildikleri tek ortak nokta, ulusal savunma b�t�elerinin art�r�lmas� olmaktad�r ki, bu da politik bir stratejiden ziyade korku psikolojisinden kaynaklan�yor g�r�lmektedir.
Sonu� olarak; ekonomisi y�llard�r durgunluk seviyesinden kurtulamam��, NATO deste�i olmadan anlams�zla�an zay�f ordulara sahip, sava�ma cesaretinden ama �ok daha �nemlisi politik alanda g��l� lider profilinden yoksun bir Avrupa”n�n Ukrayna”da ya da herhangi bir yerde bir sava�� bitirmesini beklemek beyhude bekleyi�tir. Sava� bitirebilmek, nihayetinde bir g�� g�sterisidir. Avrupa”n�n bug�n buna ne mecali ne de cesareti bulunuyor. O y�zdendir ki, Avrupa Birli�i”nden Ukrayna krizinde Trump”�n yol haritas�na entegre olman�n �tesinde bir hamle beklemek yan�lt�c� olacakt�r. Ancak bu durum, g��men korkusuyla Rus korkusu aras�nda s�k��arak psikolojisi bozulan Avrupa”n�n kendi i� ekonomi-politik dengelerinin izlenmesini gerekli k�lmaktad�r.
Source:
Mesele Alevi-Sünni meselesi değil!
Eski rejim artıkları rejimin destekçisi güçlerin teşvik ve tahrikiyle buldukları ilk fırsatta yeni yönetime karşı silahlı saldırıya geçtiler.Suriye”de gücünü milletten alan bağımsız bir yönetimden en fazla çekinen İsrail, bir taraftan Dürzileri diğer taraftan SDG/YPG”yi açıktan desteklemeye ve silahlı direnişe teşvik etmektedir.PKK”nın silah bırakmasının İsrail”in güvenliğine zarar vereceğini açıkça belirten Siyonist cephe, YPG”nin Şam yönetimiyle anlaşmasını engellemeye çalışan bir taktik uyguluyor. Türkiye”de başlayan silah bırakma sürecinde YPG”nin muhatap olmadığı iddiasının arkasındaki güç de aynı!İsrail Suriye”nin kuzeyinde kurmayı planlığı ancak Türkiye”nin müdahalesiyle engellenen koridoru şimdi güneye taşımaya, güneyde Dürzilere otonom bir bölge oluşturup Fırat”ın doğusuyla birleştirerek YPG”yi doğrudan İsrail”e sınır yapmaya çalışıyor. O yüzden hem Dürzileri hem YPG”yi açıktan destekliyor!Öte yandan sahil bölgesinde eski rejimin artıkları, şebbihalar, Hizbullahçı milisler denklem dışı kalan İran”ın tahrikleriyle silahlı saldırıya geçtiler.Son günlerde Türkiye”deki seküler kesimin “Alevi katliamı yapılıyor!” dediği bölgede yaşananlar, aslında silahlı saldırıya geçen rejim kalıntılarıyla güvenlik güçleri arasındaki çatışmalardır.Tıpkı PKK”nın çözüm sürecinde bazı ilçelerde özerk bölge ilan edip hendek ve çukurlarla silahlı saldırıya geçtikleri gibi Suriye”nin Lazkiye ve Tartus gibi sahil bölgesinde rejim kalıntıları şehirlerin girişine toprak taş yığarak bariyer oluşturmakta, güvenlik güçlerine pusular kurmakta, askeri noktalara saldırmakta ve güvenlik güçleriyle isyancılar arasında kanlı çatışmalar cereyan etmektedir.Çünkü ortada bir darbe girişimi vardı.Suriye kaynaklarının verdiği bilgiye göre senaryo şöyleydi: Rejim kalıntıları 24 saat içinde Lazkiye”yi ele geçirecek, o sırada İsrail destekli Dürzi unsurlar Süveyda”dan başlayarak Şam”a, YPG unsurları da Halep merkezine doğru ilerleyecek, şebbihalar Humus”u kontrol altına almaya çalışacak, ülke kaosa sürüklenecek, rejimin eski subayları ortaya çıkıp yönetimi devralacaktı. Fiilen harekete geçtiler. Ancak Suriye ordusunun hızlı ve kararlı müdahalesiyle bu senaryo bozuldu.O yüzden mesele Alevi Sünni meselesi değildi, darbe girişimini engellemekti!”Siviller öldürülüyor, Aleviler katlediliyor!” söylemi, tıpkı hendek çukur eylemlerinde Türk güvenlik güçleri aleyhine yürütülen, teröristleri destekleme amaçlı hamlede olduğu gibi bir kara propagandadır ve maalesef bunun başını DEM çekmekte CHP de onun kuyruğuna takılmaktadır.Suriye”de milyona yakın insan varil bombalarıyla, kimyasal silahlarla öldürülürken sesini çıkarmayan, tam tersine Esed”le görüşmeyi yeğleyen DEM ve CHP, yeni yönetime karşı isyan eden rejim kalıntılarının silahlı saldırılarına karşı yapılan mücadeleyi “Alevilere soykırım uygulanıyor!” şeklinde tersyüz ederek kullanıyorlar. Yani resmen teröristleri savunuyorlar.Hadi DEM bunu yeni yapmıyor, Peki ya CHP?Bölgeyle ilgili bilgiden yoksun olan CHP, kimi medya organlarının ve sosyal medya yayınlarının etkisiyle olsa gerek, Alevi Sünni gerginliği çıkarmaya çalıştığının farkında değil mi?!Halk desteğine sahip olan güvenlik güçleri duruma el koyunca kimi rejim artıkları ve sivil halktan bazıları aileleriyle birlikte Hmeymim Rus askeri üssüne sığınıyorlar!Şam yönetiminin rejim kalıntılarını adalete teslim olmaya çağırırken sivillerin devletin güvencesi altında olduğunu açıklayarak temkinli davrandığını gelişmeleri yakından takip edenler gayet iyi biliyor.Güvenlik güçlerinin silahlı isyancılara karşı müdahalelerinde sivillere karşı dikkatli olmaları ve ihlallerden kaçınmaları hususunda ikazlar da yapılıyor.Hatta rejim artıklarının adil bir yargılanmaya tabi tutulacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, “Güvenlik güçlerini halka karşı ihlallerden kaçınmaya ve tepkilerinde aşırıya gitmemeye çağırıyorum.” mesajını da içeren görüntülü açıklama yapıyor.Suriye Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Hasan Abdulğani de isyan bölgesinde kontrolün sağlandığı, isyancıların takibinin devam ettiği, yakalananların yargıya sevk için güvenlik güçlerine teslim edildiği, endişeye mahal olmadığı, silahlarını devlete teslim etmeyenlere asla izin verilmeyeceğini açıkladı.Suriye”deki mesele, kimi etnik guruplara soykırım meselesi değil tam aksine kimi etnik grupların devlet aleyhine isyan ettirilmesine karşı güvenlik güçlerinin görevlerini yapmasından ibarettir.Elbette ki sivillere karşı ihlaller savunulmaz.Bu bağlamda Albay Abdulğani, darbeye karşı silahlanarak harekete geçen halk güçlerine bağlı bir askeri grubun yönetimin talimatlarına aykırı davrandığı ve sivillere yönelik ihlallerde bulunduğu gerekçesiyle tutuklandığını açıkladı.Olayların sorumlusu da Şam yönetimi değil denklem dışı kalan Rusya ve İran”ın tahrik ve teşvikleriyle İsrail”in Siyonist politikalarıdır.Türkiye”yi yakından ilgilendiren asıl muhtemel gelişme Fırat”ın doğusundaki YPG”nin saldırıya geçirilmesidir ki eğer geçerlerse silahlarıyla gömülecekleri gündür!Hülasa, Türkiye, Suriye halkının ve yönetiminin yanında olduğunu ilan ederek tarihin doğru yerinde duruyor.Suriye”deki nüfuzlarını Türkiye”ye kaptıran Rusya, İran ve İsrail ise bu durumdan son derece rahatsızlar.Mesele Alevi Sünni meselesi değil bu devletlerin nüfuz politikalarının araziye yansımasıdır.Ve maalesef zarar gören Suriye, faydalanan ise İsrail oluyor!Suriye devriminin simge isimlerinden Sufan Ebu”l-Bera”nın sözleriyle noktalayalım: “Suriye”yi bölmeyi ve güvenliğini sarsmayı hayal eden herkese şunu söylüyoruz: Aklınızı başınıza alın, sağduyuya dönün ve sizi boş hayallerle kandıranlara güvenmeyin. Çünkü bu işin sonrası var. Biz Suriye”yi sizin ellerinizde oyuncak haline gelsin diye kurtarmadık.
Source: Resul Tosun
Terör örgütü PKK”nın fesih süreci netleşiyor! Türkiye, Suriye ve Irak takip edecek
Terör örgütü PKK’nın fesih takvimi netleşmeye başladı. PKK elebaşı Öcalan ile devlet görevlileri arasında yapılan görüşmelerde PKK’nın kongresine yönelik değerlendirmeler yapıldı. Uzun zamandır İHA ve SİHA’lar sebebiyle başta örgüt yöneticileri olmak üzere teröristler neredeyse ‘Burnunu dışarı çıkaramaz’ hâle gelmişti. Bu sebeple kongreye katılacak olanların ‘güvenliğinin sağlanması’ konusunda Kandil’den ve örgütün Avrupa kanadından bazı talepler geliyor. Kongre Erbil veya Süleymaniye’de yapılırsa bu konudaki tedbirlerin Irak yönetimi tarafından alınabileceği ifade ediliyor. AK Parti kaynakları, kongre sırasında süreci baltalamak isteyen bazı ülkelerin istihbarat örgütlerinin yapacağı saldırılara karşı Irak yönetiminin teyakkuzda olacağını dile getiriyor. Türkiye, Suriye ve Irak takip edecek Türkiye Gazetesi”nde yer alan habere göre kongreden fesih kararının çıkmasından sonra başlayacak silah bırakma süreci ise Türkiye, Irak ve Suriye yönetimi tarafından takip edilecek. ‘İzleme ve denetleme süreci’ olarak adlandırılan bu süreçte, silahların tek tek menşei ve kaydı tutulacak. Silahların nereye teslim edileceği, nasıl teslim edilecekleri ve sonrasında bu silahların ne olacağı konusunda üç ülkenin istihbarat birimlerinin oluşturacağı ortak bir mekanizmada görüşülerek karar verilecek. Adımlar tek tek atılacak DEM Parti’nin Meclis’te bu süreçle ilgili bir komisyon kurulması önerisine ise AK Parti şu anda soğuk bakıyor. AK Parti kaynakları “Şu anda silah bırakma ve fesih dışında ikinci bir gündemimiz yok. Bu işler aşama aşama olur. Takibi olur. Her aşamada ortaya çıkan atmosfere göre yeni kararlar alınır. Önce bütün bileşenler silah bırakacak. Tasfiye süreci tamamlanacak. Bu kalıcı olacak. Her şey tamamlandıktan sonra oturup hep birlikte oturup konuşacağız” dedi. Çağrı örgütün tamamını kapsıyor Öte yandan, DEM Partili bazı isimlerin AK Partililerle yaptıkları görüşmelerde Öcalan’ın çağrısının örgütün Avrupa, Irak, Suriye ve İran kolu olmak üzere tüm bileşenleri kapsadığını söyledikleri dile getiriliyor. DEM Parti içinde bu konuda farklı düşünenler olsa da, üst düzey güvenlik kaynaklarına göre, hangi isim altında olursa olsun çağrının örgütün tamamını kapsadığı konusunda bir tereddüt bulunmuyor. AK Parti kaynakları: “Bu son fırsat” Bu arada, örgütün en büyük gelir kaynağı olan uyuşturucu ticareti sebebiyle PKK içinde özellikle Avrupa kanadında yeni sürece itirazların yükselebileceğine dikkat çekiliyor. AK Parti kaynakları “Şu anda 40 milyar dolarlık uyuşturucu silah kaçakçılığından gelen para yönetiliyor. Bu sebeple örgüt içinde bu parayı bırakmak istemeyenler olabilir. Farklı sesler de çıkacaktır. Ama bu sesler, sonucu değiştirecek kadar yüksek olmaz. Çünkü herkes biliyor ki, artık bu son fırsat” değerlendirmesini yaptı. Kaynak: Türkiye Gazetesi
Source: Internet Haber
Lazkiye”deki “olası ihlaller” için komite kuruldu
SANA nın haberine göre, komitenin, operasyonlar sırasında komutanlık talimatlarına uyulup uyulmadığını titizlikle inceleyeceği, ihlal tespit edilen durumlarda sorumluların askeri mahkemeye sevk edileceği belirtildi. Savunma Bakanlığından bir kaynak, Bakanlık olarak, tüm askeri operasyonlarımızın uluslararası hukuk ve insan haklarına uygun olarak yürütülmesine büyük önem veriyoruz. Bu komite, olası ihlallerin tespiti ve soruşturulması konusunda önemli bir rol oynayacak. ifadelerini kullandı. Komitenin, operasyonlar sırasında sivillerin korunması, gereksiz güç kullanımının önlenmesi ve askeri etik kurallarına uyulması gibi konuları da inceleyeceği, ardından çalışmaların sonuçlarının kamuoyuyla paylaşılacağı kaydedildi. Savunma Bakanlığı Sözcüsü, operasyon bölgesini ziyaret etti Savunma Bakanlığı Sözcüsü Albay Hasan Abdülgani de bugün operasyon bölgesini ziyaret ederek vatandaşlarla görüştü. Abdülgani, yerel halktan, Savunma Bakanlığına bağlı birliklerin komutanlığın emirlerini ihlal etmesi durumunda kendilerine derhal haber vermelerini istedi. Sözcü Abdülgani, vatandaşlara ihbar için iletişim numaraları da verdi. Tartus ve Lazkiye de okullar yarın ve pazartesi günü tatil edildi Diğer yandan, Tartus ve Lazkiye illerinde okullar yarın ve pazartesi günü tatil edildi. Eğitim Bakanı Nazir El-Kadri, Tartus ve Lazkiye deki güvenlik durumu nedeniyle eğitim müdürlüklerine bu illerde okulların pazar ve pazartesi günleri tatil edilmesi talimatını verdi. Yağmalama olayları Operasyonlar sırasında bazı kişilerin yağmalama olaylarına karıştığı da duyuruldu. Genel Güvenlik İdaresi, Lazkiye ve çevresindeki istikrarsızlıktan faydalanan fırsatçıların çaldığı eşyaları ele geçirdi. Vatandaşlara, herhangi bir hırsızlık veya saldırı durumunu, bilinen iletişim numaraları üzerinden ihbar etmeleri ya da en yakın güvenlik noktasına bildirmeleri çağrısında bulunuldu. Ceble saldırısı ve Lazkiye deki olaylar Suriye de devrik Esad rejimi unsurlarının 6 Mart ta Lazkiye nin Ceble ilçesinde düzenlediği saldırıda en az 11 güvenlik görevlisi hayatını kaybetmişti. Saldırının ardından Suriye ordusu, tank, zırhlı personel taşıyıcı, çok namlulu roketatar gibi ağır silahların da bulunduğu yüzlerce araçtan oluşan takviye birlikleri Lazkiye ve Tartus illerine sevk etmiş, bölgede devrik rejim unsurlarının yakalanması için operasyon başlatmıştı. Operasyonlarda en az 50 güvenlik görevlisi hayatını kaybederken, uluslararası basına ve sosyal medyaya, bazı silahlı grupların bölgede çok sayıda sivili hedef aldığı haberleri ve görüntüleri yansımıştı. Cumhurbaşkanı Şara nın uyarısı Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara da devrik rejim unsurlarının 6 Mart taki saldırıda kendilerini test etmeye çalıştığını söylemiş, birlik ve beraberlik mesajı vermiş, ülkeyi yeniden inşa etmek istedikleri ve kan dökme amaçlarının olmadığını ifade etmişti. Şara, bölgedeki güvenlik güçlerini devrik rejim unsurlarına hızlı müdahaleleri ve performansları için tebrik ettikten sonra şunları kaydetmişti: Güvenlik güçlerine kimsenin aşırılığa ve tepkide ölçüsüzlüğe izin vermemesi gerektiğini vurguluyor ve bunu önlemek için çalışmaları gerektiğini söylüyorum. Bizi düşmanlarımızdan ayıran şey, ilkelerimize olan bağlılığımızdır. Ahlakımızdan vazgeçtiğimiz anda, düşmanlarımızla aynı düzeye ineriz. Düşmüş rejimin kalıntıları, bir provokasyon peşinde koşuyor; bu provokasyon, aşırılıklara yol açarak onların işine yarayacak bir durum yaratmayı amaçlıyor. Arama tarama faaliyetlerinde ele geçirilenlere de iyi muamele edilmesini isteyen Şara, şöyle konuşmuştu: Size şunu hatırlatırım: Allah, esirin mertebesini yetim ve yoksulun mertebesine eş tutmuştur. Onlar, kendi istekleri ne kadar çok olursa olsun, muhtaçlara, yetimlere ve esirlere yedirirler (Kur an-ı Kerim ayeti). Allah, esiri iyilik ve merhamet gösterilecek bir konuma yerleştirmiştir. Bu nedenle esirin aşağılanması veya dövülmesi uygun değildir. Bu, Allah ın emrine ve ardından ülkenin yasalarına aykırıdır.
Source: Habertürk
Fransız basını Türk savunma sanayisinin göz kamaştıran yükselişte olduğunu yazdı
son yıllarda dışa bağımlılığını azaltan Türkiye”de silah sektörünün “göz kamaştıran” bir yükseliş içinde olduğunu belirtti. Haberde, savunma sanayisinde “Made in Türkiye” imzasıyla birçok grubun kurulduğu vurgulandı.Le Monde gazetesi, “Türkiye”de Silah Sektörünün Göz Kamaştıran Yükselişi” başlıklı haberinde, Türk savunma sanayisini güçlendirmek için son yıllarda atılan adımlara dikkati çekti.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın teşvikiyle, Türk ordusunun yabancı malzemelere bağımlılığının yüzde 70″ten yüzde 30″a gerilediğine işaret edilen haberde, 2 bin firmadan oluşan Türk savunma sanayisinin 100 bin kişiye istihdam sağladığı ve yaklaşık 170 ülkeye ihracat yaptığı kaydedildi.Türkiye”nin en iyi silah üreticilerinden biri olarak gösterilen Baykar”ın İstanbul”daki merkezinde çalışan 4 bin kişinin yaş ortalamasının 29 olduğu belirtilen haberde, firmanın ürettiği Silahlı İnsansız Hava Aracı”nın (SİHA), Rusya-Ukrayna Savaşı, Karabağ ve Libya”da kullanıldığı aktarıldı.”TÜRKİYE”NİN SERT GÜCÜNÜN ÖNCÜ SİMGESİ HALİNE GELDİ”Haberde, Baykar firmasının gözde SİHA”sı TB2″nin, Fas, Burkina Faso, Etiyopya, Mali gibi yaklaşık 30 ülkede kullanıldığı kaydedilerek, “(TB2) Her seferinde başarılı görünüyor. Ukraynalılar onu onurlandırmak için ona bir şarkı adadı.” ifadelerine yer verildi.Türk ordusunun, 2010″lu yıllarda bu SİHA”ları Irak”ın kuzeyinde terör örgütü PKK”ya karşı da kullandığı belirtilen haberde, “2016”dan bu yana Baykar, Türkiye”nin sert gücünün öncü simgesi haline geldi. Sadece çatışmaların doğasını değiştirmekle kalmayıp, aynı zamanda ülkenin uluslararası arenadaki yükselişini de sağladı.” değerlendirmesi yapıldı.Haberde, Baykar ve Avrupa”nın en büyük savunma firmalarından İtalyan Leonardo”nun 6 Mart”ta anlaşma imzaladığı ve iki firmanın İtalya”da insansız hava aracı (İHA) üreteceği kaydedildi.”SAVUNMA ALANINDA ÜRETİLMEYEN BİR ŞEY KALMADI”Son birkaç yılda Türk savunma sanayisinin hızlı büyüme gösterdiğine işaret edilen haberde, SİHA”lardan savaş uçaklarına kadar savunma alanında Türkiye”de neredeyse üretilmeyen bir şey kalmadığı vurgulandı.Orduların durumunu raporlayan Global Firepower (Küresel Silah Gücü) verilerine göre, Türkiye”nin dünyadaki en güçlü 9. orduya sahip olduğu belirtilen haberde, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ABD”nin uyguladığı silah ambargosunun ardından Türkiye”de milli savunma sanayisinin gelişmeye başladığı ifade edildi.Haberde, Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın yönetiminde Türkiye”de milli savunma sanayisinin gelişiminin hızlandığı ve Baykar”ın SİHA”larının başarısıyla bu sürecin daha da ivme kazandığı kaydedildi.Önceki hükümetlerin yıllık 5 milyar dolar bütçeli savunma projelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan döneminde 60 milyar dolara ulaştığına işaret edilen haberde, savunma sanayisinde “Made in Türkiye” imzasıyla birçok grubun kurulduğu vurgulandı.Radar ve hava savunma sistemleriyle Türkiye”nin en büyük savunma elektroniği şirketi ASELSAN”ın sektörde uzmanlaşmış firmalardan biri olduğu ifade edilen haberde, Türk askeri malzemelerinin en büyük alıcılarının Yakın Doğu ve Afrika ülkeleri olduğu ancak artık Doğu Avrupa”dan da siparişlerin geldiği belirtildi.
Source: Abdurrahman Yazıcı