ABD, general ve amiral sayısını azaltıyor
Pentagon dan yapılan yazılı açıklamada, ordunun caydırıcılığını ve savaş kabiliyetini korumak için liderlik yapısının sadeleştirilmesinin gerektiği belirtildi. Aktif görevdeki dört yıldızlı general ve amiral pozisyonlarında asgari yüzde 20 oranında azaltmaya gidileceği vurgulanan açıklamada, Ulusal Muhafız bünyesindeki general rütbesindeki personel sayısının da aynı oranında düşürüleceği kaydedildi. AA nın haberine göre; açıklamada, bu adımların gereksiz bürokratik süreçlerin yerine yenilikçiliği teşvik eden ve operasyonel mükemmeliyeti önceleyen bir liderlik yapısının oluşturulması amacıyla atıldığı ifade edildi. Yeni tedbirlerin uygulanmasıyla savunma yapısının daha çevik ve etkili hale geleceği belirtilen açıklamada, Bu önlemler sayesinde, dünyanın en etkili savaş gücü olmaya devam edeceğiz. Güç yoluyla barışı sağlayarak, verimlilik, yenilikçilik ve hazırlık seviyemizi artıracağız. denildi.
Source: Habertürk
Deniz Berktay ile Kuzeyden Notlar: En gergin bayram kutlaması
Teslim anlaşması, Orta Avrupa saatinde 8 Mayıs 1945’e denk gelirken bir saat daha ileride olan Moskova’nın saatine göre 9 Mayıs’a denk geliyordu. Bu nedenle Orta ve Batı Avrupa ülkeleri bu zaferi 8 Mayıs’ta kutlarken Rusya ve eski Sovyet ülkelerinin çoğu 9 Mayıs’ı Zafer Bayramı olarak kutlar. Ukrayna’da yakın zamana kadar Zafer Bayramı, Rusya’yla birlikte 9 Mayıs’ta kutlanırken Rusya’nın Ukrayna’nın Kırım Yarımadası’nı ele geçirdiği 2014’ten sonra Ruslar ile aynı tarihte kutlama yapmamak amacıyla bayram 8 Mayıs’a alındı. 9 Mayıs günü Kiev’de Avrupa günü olarak kutlanıyor. Bu yıl 9 Mayıs Rusya’yla Batı’nın birbirine meydan okumasına sahne olacak. Moskova’da Venezüella, Sırbistan ve Çin Halk Cumhuriyeti gibi, Rusya’ya yakın ülkelerin liderleri Sovyet Zaferi’nin 80. yıldönümü için toplanırken Rusya’yla mücadeleyi sürdürmeyi savunan Avrupalı liderler, Zelenski’nin davetiyle, Kiev’de toplanacak. Rusya’da Putin, Zafer Bayramı nedeniyle üç günlük ateşkes önerisinde bulunmuş, bu öneri Ukrayna tarafından “Rusya, ateşkes konusunda samimi ise ateşkesi üç günlük ilan etmesin, derhal ilan etsin ve en az bir aylık ateşkese razı olsun” diyerek reddedilmişti. Bunun ardından da Zelenski, Ukrayna’nın Moskova’da 9 Mayıs törenlerine katılanların güvenliğini garanti edemeyeceğini söyleyerek Moskova’ya gitmeyi planlayanlara üstü örtülü “uyarı”da bulundu. Rusya da buna sert yanıt verdi. Aslına bakarsak Ukraynalı uzmanlar da Ukrayna’nın Moskova’yı vurmayı göze alamayacağını, zira törenlere Çin Halk Cumhuriyeti lideri Cinping’in katılacağını söylüyor. Ukrayna’ya Batı’nın desteği yetersiz kaldığı için Ukrayna yönetimi en az son bir buçuk yıldır, Rusya’ya karşı Çin’in desteğini kazanmaya çalışıyor. Rusya son on gündür takviye kuvvetlerle savaşın şiddetini arttırdı ve yavaş yavaş ilerlemeye başladı. Şimdi Ukrayna, Rusya’dan şiddetli bir yaz taarruzu bekliyor. Sonbahardan itibarense müzakere sürecinin yoğunlaşabileceği değerlendirmesi yapılıyor. Tarafların kaynaklarının azalmakta olduğunu düşünürsek en azından sonbahardan itibaren müzakere sürecinin hızlanacağını ön görebiliriz. Not: Uzun aradan sonra Türkiye’de olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu cuma günü saat 17.00’de, Atatürkçü Düşünce Derneği Çankaya Şubesi’ndeki söyleşiye Ankara’daki herkesi beklerim. denizberktay@yahoo.com
Source: Deniz Berktay
İsrail ordusundan Lübnan-Suriye sınırına hava saldırısı
İsrail savaş uçaklarının Lübnan ile Suriye arasındaki sınır hattını bombaladığı belirtildi. AA nın Lübnan resmi haber ajansı NNA ya dayandırdığı habere göre, İsrail savaş uçaklarının Suriye ile Lübnan sınırındaki sıra dağlarda yer alan Beka bölgesinin Centa beldesine bir dizi saldırı düzenlediği aktarılan haberde, savaş uçaklarının Beka bölgesinde uçuşlarını sürdürdüğü ifade edildi. İsrail ordusuna ait insansız hava araçları (İHA) ve helikopterlerin güneydeki Sur kentine bağlı Dayr Harfa beldesindeki bazı konteyner evleri 4 saldırıyla hedef aldığı vurgulanan haberde, Sur kentine bağlı Srifa beldesinin de bir hava saldırısına maruz kaldığı kaydedildi. Söz konusu saldırılarda can kaybına ilişkin bilgi verilmedi. İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, X hesabından yaptığı açıklamada, Beka bölgesinde Hizbullah a ait stratejik savaş araçları depoları ve altyapılarını bombaladıklarını öne sürdü. Hizbullah ın söz konusu bölgelerde faaliyetlerini yeniden başlatma çabalarında olduğunu iddia eden Adraee, Lübnan ın güneyindeki Srifa bölgesinde de Hizbullah a ait askeri altyapısını hedef aldıklarını savundu. İsrail savaş uçakları, gün içinde Lübnan ın güneyindeki Nebatiye kırsalına da 3 saldırı düzenlemişti. İsrail ile Lübnan arasında 27 Kasım 2024 te yapılan ateşkes anlaşmasına rağmen İsrail ordusu sıklıkla anlaşmayı ihlal ediyor. *Haberin fotoğrafı AA tarafından servis edilmiştir.
Source: Habertürk
“Conscience” gemisindeki 6 Türk vatandaşı ülkeye döndü
Gazze”ye insani yardım ulaştırmak üzere yola çıktıktan sonra Malta açıklarında insansız hava araçlarının (İHA) saldırısına uğrayan Özgürlük Filosu Koalisyonu”na ait “Conscience” gemisindeki 6 Türk vatandaşının ülkeye dönüşünün sağlandığı bildirildi.Dışişleri Bakanlığı kaynakları, dün Türkiye”ye dönüşü sağlanan gemideki 6 kişinin sağlık durumlarının iyi olduğunu belirtti.Kaynaklar, gemide mürettebat olarak bulunan diğer Türk vatandaşlarının güvenli bir konuma nakli için Malta yetkilileriyle birlikte gerekli çalışmaların sürdürüldüğü bilgisini paylaştı.”CONSCİENCE” GEMİSİNE İHA SALDIRISIİsrail”in Gazze”ye yönelik saldırılarını sona erdirmek için dünyanın farklı yerlerinden kampanya ve inisiyatiflerin bir araya gelmesiyle oluşturulan ve olası tehlikelere karşı gizli tutulan Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition-FFC) yardım gemisi, 2 Mayıs”ta yerel saatle 00.23″te insansız hava araçlarının saldırısına uğramıştı.Koalisyonun yardım gemisine yapılan saldırıda geminin gövdesinde gedik açılmış, pruvasında yangın çıkmıştı.Times of Malta gazetesi, 2 Mayıs’ta Özgürlük Filosu Koalisyonu gemisinin insansız hava araçlarının saldırısına uğramasından önce İsrail”e ait bir C-130 askeri nakliye uçağının, Malta etrafında 3 saat boyunca turladığını yazmıştı.İsrail devlet televizyonu KAN da Gazze”ye insani yardım ulaştırma hedefiyle yola çıkan gemiye Malta yakınlarındaki uluslararası sularda yapılan saldırıdan yalnızca saatler önce bir İsrail askeri nakliye uçağının Malta”ya doğru gittiğini doğrulamış, ancak bu uçağın, “Conscience” gemisine İHA saldırısından saatler önce, saat dokuzda ülkenin güneyindeki hava üssüne döndüğünü bildirmişti.
Source: Mehmet Küçükkahveci
Pakistan, BMGK’yı göreve çağırdı
Hindistan”ın idaresindeki Cammu Keşmir”de 22 Nisan”da 26 kişinin hayatını kaybettiği saldırıdan Pakistan”ı sorumlu tutmasıyla bölgede yeniden alevlenen gerilim sürüyor. Pakistan ile 1960″ta imzalanan İndus Suları Anlaşması”nı askıya alan Hindistan”dan yeni bir hamle geldi. Hindistan, Chenab Nehri üzerindeki Baglihar Barajı”ndan Pakistan”a su akışını durdurdu. Öte yandan Pakistan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi”nden oturum talep etme kararı aldı.
Source: Sabah
Türkiye’den yeni bir meydan okuma! Nükleer hamle!
Türkiye’nin son yıllarda adından en çok söz ettirdiği alanlardan biri de askeri gemi projeleri… Burada sadece ihtiyaca yönelik platform üretiminden bahsetmiyoruz. Mümkün olan her noktada dışa bağımlılığı en az seviyeye indirmek isteyen bir niyeti de görüyoruz.TRT”de yer alan habere göre, geldiğimiz noktada Milli Gemi (MİLGEM) ve Milli Denizaltı (MİLDEN) projelerinde son derece değerli işlere imza atan Ankara’nın günün sonunda nükleer enerjiyle çalışan bir platform üretebilme hedefine sahip olması sürpriz değil.Ancak bunun Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu tarafından ifade edilmesi dikkat çekici. Çünkü Türkiye’nin bu hedefi en üst düzey isimlerden birinin ağzından ilk kez bu somutlaştırdı.Oramiral Tatlıoğlu, uluslararası bir yayın organına verdiği ve Türk Deniz Kuvvetleri’nin amaç ve vizyonunu anlatan röportajda “139 yıldır milli arzumuz olan dışa bağımsız denizaltıyı inşa ediyoruz. MİLDEN sonrası nükleer enerjili denizaltılar için önemli bir adım atacağız.” ifadelerini kullandı.Bu tarihi röportajı yapan isim, Türkiye’de savunma sanayiini çok yakından takip eden uzmanlardan biri olan Devrim Yaylalı. Biz de Yaylalı ile Ankara’nın ‘nükleer tahrikli denizaltı’ hedefinin detaylarını konuştuk.”TÜRKİYE SEÇKİN ÜLKELER ARASINA GİRECEK”Devrim Yaylalı’nın röportajı vesilesiyle Türk Deniz Kuvvetleri’nin 1 numaralı ismi aslında nükleer enerjiyle çalışan bir denizaltı işletilmesine yönelik resmi görüşü ilk kez açık kaynaklarda dile getirdi.Elbette nükleer enerjiyle çalışacak bir platforma sahip olmanın çok farklı dinamikleri ve her biri kendi içinde değerlendirilmesi gereken yansımaları var. Ancak en önemli soru Ankara’nın neden böyle bir talebi olduğu.Her şeyden önce nükleer enerjiyle çalışan bir denizaltının önemli bir kuvvet projeksiyonu aracı olduğunu dile getiriyor Yaylalı. Türkiye”nin bu kabiliyete sahip olmasının onu ABD, Rusya, Çin, Fransa, İngiltere ve Hindistan”ın da aralarında bulunduğu seçkin ülkeler kategorisine dahil edeceğini vurguluyor. Saydığı ülkelerin ‘bağımsız olarak nükleer güçle çalışan denizaltılar tasarlayabilen, inşa edebilen ve bakımını yapabilen’ ülkeler olduğu bilgisini de paylaşıyor.İşin sadece askeri yönden ele alınmasının fotoğrafın bütünü adına eksik olacağını kaydediyor Yaylalı. Nükleer güçle çalışan denizaltıların tasarımı, üretimi ve kullanımı için sadece askeri veya teknolojik değil ekonomik ve beşeri alanlarda da gelişimin şart olduğunun altını çiziyor. Ankara’nın nükleer güçle çalışan bir denizaltıya sahip olarak aslında küresel prestijini de artıracağını belirtiyor. Hatta uçak gemisi inşa etme hamlesini de bu gözle okumak gerektiğini söylüyor.TECRÜBELER PROJELERE AKTARILACAKTürkiye”nin nükleer güçle çalışan denizaltı arayışını değerlendirirken mevcut işlere de ayrı bir parantez açılması gerektiğini düşünüyor Devrim Yaylalı. MİLGEM ve MİLDEN projelerinde izlenen yol haritası ve elde edilen kazanımların geleceğe ışık tutacağına inanıyor.Ancak konu gelişmiş nükleer tahrik teknolojileri olduğunda bunu yapabilme kabiliyetine sahip ülkelerle iş birliğinin mecbur olduğunun da altını çiziyor. Ardından da ‘Ankara neden bu yolu tercih ediyor?’ sorusuna en genel haliyle şu yanıtı veriyor:“Nükleer enerjiyle çalışan denizaltılar yiyecek ve mürettebat ihtiyaçları dışında neredeyse sınırsız dayanıklılığa sahip. Yakıt için yüzeye çıkmalarına gerek kalmadan dünyanın herhangi bir yerinde faaliyet gösterebilirler.Bu stratejik erişim Türkiye”ye kuvvet projeksiyonu, keşif ve küresel etki açısından daha fazla esneklik sağlayacak. Böyle bir kabiliyet kazanımı Türk Deniz Kuvvetleri’ni Doğu Akdeniz, Karadeniz ve Hint Okyanusu gibi yüksek riskli alanlardaki bölgesel operasyonların ön saflarına yerleştirebilir.”YENİ BİR MEYDAN OKUMADevrim Yaylalı, Türkiye”nin nükleer enerjiyle çalışan bir denizaltıyı tasarlamak, inşa etmek ve bakımını yapmak için ciddi teknolojik zorlukların üstesinden gelmesi gerekeceğini de sözlerine ekliyor. Ve bununla birlikte Ankara’nın farklı alanlarda ciddi sınamalardan geçeceğini anlatıyor:“Türkiye”nin denizaltı operasyonlarının zorlu koşullarına dayanabilecek nükleer reaktörleri inşa etmek, işletmek ve bakımını yapmak için gerekli bilgiyi geliştirmesi veya edinmesi gerekecek.Nükleer reaktörlerin denizaltılarda çalıştırılması yüksek eğitimli personel gerektirir. Tasarımın da operasyonel güvenliğinin sağlaması şart. Bu da reaktör tasarımı ve yakıt döngüsü yönetimi, radyasyon kalkanı ve acil durum protokollerinde uzmanlaşmayı gerektiriyor.Aklımızdan çıkarmamız gereken bir husus daha var… Türkiye, bir nükleer araştırma programına ve bir miktar nükleer enerji deneyimine sahip olmakla birlikte, deniz sınıfı bir nükleer reaktör üretmek için gereken uzmanlık ve altyapıya henüz sahip değil.Bunu aşabilmek için Türkiye’nin ortaklıklar veya teknoloji transferi anlaşmaları arayışına girmesi gayet anlaşılır bir durum olur. Unutmayalım ki, nükleer enerjiyle çalışan bir denizaltı geliştirmek kısa vadeli bir proje değil.Ayrıca, böylesine iddialı bir projeyi sürdürmek stratejik ve mali riskler de taşır. Uygun şekilde kaynak ayrılmadığı ve aşamalandırılmadığı takdirde önemli gecikmelere veya batık maliyetlere yol açabilir. Ki bu da diğer ülkelerdeki benzer programları zora sokmuştur.Bununla birlikte, doğru siyasi irade, teknolojik yatırım ve uluslararası iş birliği ile Türkiye bu vizyonu eninde sonunda gerçekleştirebilir. Bu uzun ve zahmetli bir yol. Ancak Türk Deniz Kuvvetleri kendi vizyonunu net bir şekilde ortaya koydu. Sürecin nereye evrileceğini görmek için zamana ve atılacak adımları daha net görmeye ihtiyaç var.”
Source: Mehmet Küçükkahveci
Mossad”ın bombalı tuzağına MİT darbesi! Son zamanların en büyük operasyonu
Geçtiğimiz yıl 17 Eylül”de dünya kamuoyu, Lübnan”da gerçekleşen eş zamanlı patlamalarla sarsıldı. Hizbullah mensuplarının kullanımında olan çağrı cihazlarında eş zamanlı patlamalar meydana geldi. Patlamalarda 2″si çocuk 12 kişi hayatını kaybetti, 300 kadarı ağır yaklaşık 2 bin 800 kişi yaralandı. 18 Eylül”de de yine aynı şekilde telsizlerin patlatılması sonucu da 25 kişi öldü, 450″den fazla kişi yaralandı.Çağrı cihazlarına gelen mesaj sonrası yaşanan patlamaların arkasında ise İsrail istihbarat servisi Mossad vardı. İddiaya göre Mossad, Hizbullah”ın satın alacağı çağrı cihazlarına önceden ulaşarak çok sayıda patlayıcıyı bu çağrı cihazlarına yerleştirdi. Tayvan merkezli Gold Apollo şirketi, patlatılan çağrı cihazlarını üreten firma olarak Macar ortağı “Bac Consulting KFT” isimli firmayı işaret etti. Ancak bu firmanın da İsrail tarafından paravan bir şirket olarak kurdurulduğu iddia edildi.MİT”İN RADARINA GİRDİİşte bu çağrı cihazlarıyla aynı marka ve model bomba yüklü bin 300 adet çağrı cihazı ve 710 adet şarj aleti dolusu kargonun patlamalardan sadece birkaç gün sonra Lübnan”a gitmek üzereyken İstanbul Havalimanı”nda MİT”in radarına takıldığı ortaya çıktı. SABAH, son yılların en büyük MİT operasyonunun ayrıntılarına ulaştı.HER ŞEY MİT”İN ULAŞTIĞI O İSTİHBARATLA BAŞLADIMİT, 20 Eylül”de Lübnan”daki patlamalardakine benzer nitelikte çağrı cihazlarının İstanbul”dan Lübnan”a gönderileceği istihbaratına ulaştı. MİT, hemen devreye girerek havalimanları ve limanları mercek altına aldı. Lübnan”daki patlamalardan bir gün önce 16 Eylül”de Tayvan menşeli SMT Global Lojistik Limited firması tarafından lojistiği sağlanan 4 paletlik kargo malzemesi, TK6141 sefer sayılı Hong Kong- İstanbul Kargo uçağı ile İstanbul Havalimanı”na geldi. Bu paletlerde toplam 61 koli 850 kilogramlık yük bulunuyordu. Kargonun, 27 Eylül tarihinde TK830 İstanbul- Lübnan/Beyrut 06.50 kalkışlı sefer sayılı kargo uçağı ile Lübnan”a gidecek şekilde gönderildiği tespit edildi.BOMBA İMHA EKİPLERİ AÇTIKargonun 235 HKG 92890070 sayılı düzenlenen konşimento içeriği kontrol edildi. Ürün bilgisinin “Food Chopper” (Yiyecek Parçalayıcısı) olduğu görüldü. Güvenlik birimleri harekete geçti ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü”ne bağlı Bomba İmha Şube Müdürlüğü personeli ile birlikte kargolar tek tek incelenmek üzere açıldı.BİN 300 ADET ÇAĞRI CİHAZI 710 ADET ŞARJ ALETİ VE BATARYAYapılan incelemelerde bin 300 adet, 26 koli Gold Apollo 924 R3 GP Model 450-470 MHz çağrı cihazı ve buna bağlı şarj kablosu, 710 adet Desktop Charger BC-144N ibareli masaüstü telsiz şarj aleti ve bu alete ait kablolar ve batarya ele bulundu. Kargo içeriğinde ayrıca konşimentoda geçerli ürün olan 144 adet Mini Hand Blender marka el blenderi, 8 adet Ağ çoklayıcı (Port) ve bu cihaza ait kablolar, 4 adet Ağ Cihazı ve bu cihaza ait kablolar, 3 adet kamera kayıt cihazı ve bu cihaza ait kablolar, 1 adet havalı kablo sıkıştırma makinesi ve bu cihaza ait ayak pedalı olduğu tespit edildi.KRİMİNAL LABORATUVAR”DA İNCELENDİGüvenlik güçleri hemen elde ettikleri bu bilgileri Terör Suçları Soruşturma Bürosu Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı”na aktardı. Bulunan tüm malzeme ile alakalı olarak gerekli el koyma kararları alındı. Ele geçirilen kargo içeriğindeki telsizlerin ve materyallerin, İsrail”in Lübnan”daki çağrı cihazlarını patlattığı eylemde kullanılan çağrı cihazlarına birebir benzemesi üzerine, cihazlarda bomba olup olmadığı gerekli incelemelerin yapılması üzerine Kriminal Laboratuvar”a gönderildi.AYNI ÇAĞRI CİHAZI AYNI BOMBA SİSTEMİKriminal Laboratuvar”da tüm ele geçirilen ürünler tek tek incelendi. Özellikle çağrı cihazları ve telsizlerin şarj aletleri üzerinde özel bir teknik olan sondajlama tekniğiyle bomba arandı. Bin 300 adet 26 koli Gold Apollo 924 R3 GP Model, 450-470 MHZ çağrı cihazı ve buna bağlı şarj kablolarının ön incelemesinde, çağrı cihazının çalışması için kullanılan metal gövdeli sağlam batarya bloğu içerisinde yanıcılığı ve yanma hızı yüksek, ağırlığı 3 gram, beyaz renkli patlayıcı olarak değerlendirilen madde bulundu. Ayrıca bu cihazlara yoğun sinyal ya da cihaza gelen komutla, bataryaların belirli bir dereceye kadar ısınması sonucunda patlama gerçekleşebileceği, ölüme ya da yaralanmaya sebebiyet verebileceği sonucuna varıldı.TELSİZ BATARYALARINA DA BOMBA ENJEKTE EDİLMİŞ710 adet Desktop Charger BC-144N ibareli masaüstü telsiz şarj aleti ve bu alete ait kablolar ve bataryaların içinden de benzer bomba düzeneği çıktı. Normal şartlarda kullanılan telsiz bataryalarından farklı olarak, batarya şarj devresine bağlı batarya bloğunun bulunduğu, 2 adet pilden oluştuğu ve bu bloğun sağlam metal gövde malzemesi içerisine yerleştirildiği saptandı. Koyu kahverengi renkte, yanıcılığı yüksek olan patlayıcı olarak değerlendirilen maddenin sıvı metal gövde içerisine sonradan enjekte edildiği belirlendi.YOĞUN SİNYAL YA DA KISA DEVREYLE PATLATILABİLİRTıpkı Lübnan”da gerçekleşen saldırılar gibi bu koyu kahverengi renkteki patlayıcı malzemenin pillerin etrafını sardığı, pil grubuna kısa devre yaptırılarak ya da yoğun şekilde cihaza sinyal gönderilmesi sonucu ısınmaya bağlı olarak patlamanın gerçekleşebileceği yaralanma ya da ölüme sebebiyet verebileceği saptandı. Tüm ele geçirilen bomba yüklü çağrı cihazı ve şarj aletleri güvenlik birimlerince imha edildi.İKİNCİ UÇAK DA RADARA GİRDİTespitler sonrası Havalimanı görevlilerince yapılan kontrollerin üst düzeye çıkarıldı. TK6091 Hongkong uçağı içerisinde Tayvan-Lübnan seferi yapan bir uçakta da benzer nitelikte malzeme olabileceği değerlendirmesiyle aranmaya başlandı. Bu uçağın içerisindeki malzemelerle ilgili hazırlanan konşimento içeriğinde de ürün bilgisi olarak ses, görüntü veya diğer bilgileri almaya, çevirme ve yeniden oluşturan nitelikte makineler olduğu saptandı.Gönderici firma yine Çin”de bulunan “Guangzou Maoteng Yu Trading” olurken, aracı firma da yine SMT Global Logistics Limited isimli ilk uçakta bulunan patlayıcı maddelere aracılık yapan firmayla aynıydı. Alıcı firma ise bu sefer “Aramex Lebanon S.A.L.” ve “H. Nehme Trading” isimli Lübnan firmalarıydı.O MALZEMELERDE BOMBAYA RASTLANMADIBu uçakta da el telsizleri, batarya ve şarj kabloları, araç telsizleri, mini el blenderi gibi malzemeler bulundu. Bomba İmha ekipleri yaptıkları ön incelemede bu malzemelerde herhangi bir patlayıcı/yanıcı maddeye rastlamadı.GÖNDERİCİ ÇİN ALICI LÜBNANLI FİRMAİçerisinde bomba bulunan şarj cihazlarının olduğu kargoyla ilgili konşimento üzerindeki bilgilerde, kargonun gönderici firmasının, “Guangzhou Maoteng Yu” isimli uluslararası lojistik ve dağıtım firması olarak Çin”de faaliyet gösteren bir şirket yazılıydı. Aracı firma ise “SMT Global Logistics Limited” isimli firma olarak gözüküyordu. Bu firmanın İstanbul Zeytinburnu”nda bulunan “SMT Global Gümrük Müşavirliği A.Ş.” olabileceği değerlendirilince şirketin sahibi mercek altına alındı. Şirket sahibi Gürkan G. hakkında yapılan incelemede, herhangi bir adli ve istihbari kaydına rastlanmadı. Alıcı firma ise evraklar üzerinde, Lübnan”da faaliyet gösteren Trade Mania LLC isimli, ev aletleri ve elektrikli ve elektronik eşya toptancısı satışı yapan bir firma olarak görülüyordu.İSİM BENZERLİĞİ ÇIKTISöz konusu şirketin sahibi Gürkan G., sorguya alındı. Gümrük Müşavirliği işlemleri yaptıklarını, herhangi bir taşıma ya da taşımaya aracılık etmediklerini, Türkiye”ye gelen ithal ürünün ülkeye giriş işlemlerini, gümrükten çekme işlemlerini ya da ihracat yapılan ürünün gümrükleme ve yurttan çıkış işlemlerini yaptıklarını anlattı. Konşimento üzerinde yazan “SMT Global Logistics Limited” isimli firmayı uluslararası taşımacılık işi yapan bir firma olarak bildiklerini, aralarında herhangi bir bağ olmadığını, isim benzerliği bulunduğunu söyledi. Gürkan G. ifadesinin ardından serbest bırakıldı.MİKATİ VE ERDOĞAN GÖRÜŞMESİNİN ANA GÜNDEM MADDESİYDİBu dev operasyonun, Lübnan Cumhurbaşkanı”nın geçtiğimiz yıl aralık ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”la görüşmek üzere yaptığı ziyaretin de ana gündem maddesini oluşturduğu ortaya çıktı. Lübnan Cumhurbaşkanı Necip Mikati”nin, Lübnan”a gitmek üzereyken ele geçirilen ve imha edilen çağrı cihazları operasyonu nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan”a teşekkür ettiği öğrenildi. Görüşmede, Erdoğan”ın bu operasyonla ilgili Lübnanlı mevkidaşını bilgilendirdiği elde edilen bilgiler arasında yer aldı.
Source: Mehmet Küçükkahveci
Sudan Limanı”nda peş peşe patlamalar
Sudan Limanı”nda peş peşe patlama sesleri duyulduğunu bildirdi. İtfaiye ekipleri, limanda çıkan yangını söndürmeye çalışıyor.AFP”nin haberine göre, bölgeden gelen görüntülerde, itfaiye ekiplerinin limanda çıkan büyük bir yangına müdahale etmeye çalıştığı görüldü. Olay yerine çok sayıda polis, itfaiye ve sağlık ekibinin nakledildiği belirtildi.
Source: Www.star.com.tr
Gazze planı sonrası uyardı: Başarısızlık ve felaket getirecek
Harel, “Haaretz” gazetesi için kaleme aldığı makalede, Tel Aviv yönetiminin onayladığı Gazze”de işgalin genişletilmesi planına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.Askeri uzman Harel, İsrail”in Gazze”de saldırıları genişletme planının “Hamas”ı ortadan kaldırma hedefine ulaşamadan, büyük ihtimalle askeri başarısızlık ve felaketin yanı sıra askerler ve esirlerden kayıplarla sonuçlanacağını” ifade etti.”Şunu açıkça söylemek daha doğru; Gazze”de yeni bir felakete doğru gidiyoruz.” ifadelerini kullanan Harel, ABD Başkanı Donald Trump”ın Körfez ülkelerine yapacağı ziyaret sonrası müdahale kararı almadığı takdirde İsrail”in Gazze”ye işgalinin genişletme operasyonunu başlatacağını kaydetti.Harel, İsrail”in işgal planı çerçevesinde Gazze”deki bölgelerin uzun süre kontrol altında tutulabileceğine dikkati çekerek, bu durumda İsrailli esirler ve askerlerin hayatını kaybedebileceğini, Gazze”de insani felaketin kötüleşebileceğini vurguladı.- İSRAİL GÜVENLİK KABİNESİ, GAZZE”DE İŞGALİ GENİŞLETME PLANINI ONAYLADIİsrail güvenlik kabinesinin Gazze Şeridi”nde işgali genişletmeyi de amaçlayan saldırı planını onayladığı aktarılmıştı.Söz konusu planının ilk aşamasının Gazze”de daha fazla bölgenin işgali ve “tampon bölgelerin” genişletilmesini içerdiği ifade edilmişti.İsrail askerlerinin kara saldırılarıyla ele geçirilen bölgelerden öncekilerin aksine geri çekilmeyeceği ve bu yerlerde işgali sürdüreceği kaydedilmişti.Ayrıca Gazze”de Filistinlilerin bir kez daha zorla yerinden edilmesinin amaçlandığı aktarılmıştı.07.28 Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, İsrail”in Gazze saldırılarına değinerek, Filistin halkına karşı bir imha savaşının yürütüldüğünü söyledi.05.21 ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Gazze Şeridi”ndeki durumu ve bölgesel konuları görüştü.02.50 Ürdün Kralı 2. Abdullah, Gazze”de ateşkesin derhal sağlanması ve insani yardımların girişine izin verilmesi çağrısında bulundu.01.25 Hamas, İsrail”in Yemen”e yönelik saldırılarının Husileri (Ensarullah Hareketi), “soykırım savaşı” yürütülen Gazze Şeridi”ne verdiği destekten vazgeçiremeyeceğini vurguladı.00.43 Gazze”ye insani yardım ulaştırmak üzere yola çıktıktan sonra Malta açıklarında insansız hava araçlarının (İHA) saldırısına uğrayan Özgürlük Filosu Koalisyonu”na ait “Conscience” gemisindeki 6 Türk vatandaşının ülkeye dönüşünün sağlandığı bildirildi.00.23 Filistin hükümeti, İsrail”in Gazze Şeridi”ndeki insani yardımların dağıtımına ilişkin önerdiği planı reddettiğini belirterek, bunu Birleşmiş Milletler (BM) kurumlarını devre dışı bırakmaya yönelik bir manevra olarak değerlendirdi.00.09 ABD”de Filistin”e destek veren akademisyen ve öğrencilerin gözaltına alınması Columbia, Georgetown ve Tufts üniversitelerinde koordineli şekilde protesto edildi.00.05 Filistin hükümeti, İsrail”in Batı Şeria”daki Cenin ve Tulkerim mülteci kamplarına yönelik uygulamalarına tepki olarak haftalık kabine toplantısını her zaman yapılan Ramallah kenti yerine Cenin kentindeki binasında gerçekleştirdi.00.00 İsrailli askeri uzman Amos Harel, İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana devam eden saldırıları genişletmesinin “başarısızlık ve felaket getireceğini” belirtti.İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.İsrail ordusunun saldırıları yeniden başlatmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 2 bin 459 Filistinli hayatını kaybetti, 6 bin 569 kişi yaralandı.İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 52 bin 567″ye, yaralıların sayısının da 118 bin 610″a yükseldi.
Source: Www.star.com.tr
İsrail ve ABD savaş uçakları Yemen”e saldırdı çok sayıda hedef vuruldu
Husilere ait “El-Mesira” televizyonunda yayınlanan haberde, ABD ve İsrail savaş uçaklarının Hudeyde”deki Bacil çimento fabrikasına düzenlediği saldırılarda 2 kişinin öldüğü, 42 kişinin yaralandığı bilgisine yer verildi. Yaralı ya da ölü sayısının artabileceği belirtilen haberde, yaralıların durumuna ilişkin ayrıntı verilmedi. Husiler: Hudeyde Limanı 6 hava saldırısıyla hedef alındı Yemen”deki Husiler ise ülkenin batısında yer alan Hudeyde Limanı’nın ABD ve İsrail tarafından düzenlenen 6 hava saldırısıyla hedef alındığını duyurdu. Husilere ait El-Mesira televizyon kanalının Telegram hesabında paylaştığı haberde, Hudeyde Limanı’nın ABD ve İsrail tarafından 6 hava saldırısıyla hedef alındığı belirtildi. Hudeyde kentindeki Bacil ilçesinde yer alan Bacil çimento fabrikasının de İsrail saldırısında vurulduğu kaydedildi. Husilere ait Sağlık Bakanlığından daha önce yapılan açıklamada, Bacil çimento fabrikasına düzenlenen hava saldırılarında 21 sivilin yaralandığı duyurulmuştu. Husiler, ülkenin batısındaki Hudeyde kentine yönelik saldırılara karşılık olarak İsrail”e, “nitelikli saldırılar” düzenleme tehdidinde bulunmuştu. Petrol krizine karşılık “acil durum planı” uygulamaya koyuldu Husiler, ABD”nin Hudeyde”deki Ras İsa Limanı”nda petrol tesislerine yönelik saldırılarının ardından akaryakıt istasyonları için acil durum planını uygulamaya koyduklarını açıkladı. Husilere ait Yemen Petrol Şirketinden yapılan açıklamada, başkent Sana dahil olmak üzere pek çok kentte yaşanan akaryakıt krizinin ardından mevcut stokların iyi yönetilmesi amacıyla akaryakıt istasyonlarında acil durum planının devreye sokulduğu kaydedildi. Plana ilişkin ayrıntı verilmeyen açıklamada, planın ABD”nin Ras İsa Limanı”ndaki kritik tesislere yönelik mükerrer saldırıları sonucu uygulamaya konulduğu dile getirildi. Limandaki tesislerde 17 Nisan”da düzenlenen saldırılarda meydana gelen büyük hasara rağmen teknik ekiplerin 5 gün içinde tesislerin yeniden faaliyete geçmesini sağladığı vurgulanan açıklamada, tesislere yönelik 25 Nisan”da tekrar saldırı gerçekleştirildiği aktarıldı. Açıklamada, ABD”nin o tarihten bu yana söz konusu limanı “neredeyse gün aşırı” hedef aldığı ve faaliyete geçmesi için yürütülen çalışmaları sabote ettiği bildirildi. ABD”nin Ras İsa Limanı”na 17 Nisan”da düzenlediği şiddetli saldırılarda en az 74 kişinin yaşamını yitirdiği, 171 kişinin yaralandığı bildirilmişti. Husiler, ABD”nin Ras İsa Limanı”na yönelik saldırıları nedeniyle Kızıldeniz”e büyük çaplı petrol sızıntısı olduğunu duyurmuştu. Hudeyde”de 1980″li yılların ortasında faaliyete geçen Ras İsa Limanı, Yemen”in ham petrol ihracatı için inşa edilen ilk liman olma özelliğini taşıyor.
Source: Internet Haber
İsrail”de büyük kaos! Karar sonrası binlerce kişi mahsur kaldı
Uluslararası hava yolları şirketleri, Yemen”de İran destekli Husilerin 4 Mayıs”ta İsrail”deki Ben Gurion Havalimanı”nı balistik füzeyle vurmasının ardından Tel Aviv uçuşlarını askıya alma kararını uzattıklarını duyurdu.İsrail merkezli internet sitesi Calcalist”in haberine göre, Lufthansa Grubu”na bağlı hava yolları Eurowings, Swiss, Austrian Airlines ve Brussels Airlines, Tel Aviv uçuşlarının askıya alındığı tarihi 11 Mayıs olarak güncelledi.İtalyan Hava Yolları (ITA) uçuşların askıya alınma kararının 11 Mayıs, Amerikan hava yolu United Airlines 9 Mayıs, Macar hava yolu şirketi Wizz Air ise 8 Mayıs”a kadar uzatıldığını duyurdu.Aegean Airlines (Yunanistan), British Airways (İngiltere), Delta Air Lines (ABD) ve Ryanair (İrlanda) ise İsrail”e uçuş yasağını 6 Mayıs”a kadar uzattı.Öte yandan, İsrail”deki Yedioth Ahronot gazetesi, hava yolu şirketlerinin İsrail”e uçuşları askıya almasının ardından binlerce İsraillinin yurt dışında mahsur kaldığını belirtti.Yemen”deki Husiler, 4 Mayıs”ta, Tel Aviv”deki Ben Gurion Havalimanı”nı balistik füzeyle vurmuştu.Saldırı sonrasında limanda uçak iniş ve kalkışları askıya alınırken, füzenin düştüğü bölgede 15 metre çapında bir çukur oluştuğu aktarılmıştı.Aynı gün Husiler, İsrail”e dönük olarak kapsamlı bir hava ablukası uygulayacaklarını duyurmuş ve uluslararası hava yollarını İsrail”e uçuşlarını iptal etmeye çağırmıştı.İsrail ise 5 Mayıs”ta Yemen”in batısındaki Hudeyde Limanı ile Bacil çimento fabrikasına saldırı düzenlemişti. Husiler, söz konusu saldırılarda 2 kişinin öldüğünü, 42 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
Source: Www.star.com.tr
Maduro”dan dünyaya sert tepki: Ebedi suç ortağı olacaklar
Özel bir televizyonda gündeme ilişkin değerlendirmede bulunan Maduro, Filistin”e yönelik devam eden saldırılar nedeniyle uluslararası topluma “sert” tepki gösterdi.Maduro, “Filistin halkına karşı bir imha savaşı yürütülüyor. Tüm aile bireylerini hedef alan bu yıkım karşısında sessiz kalan herkes, tarihe kaydedilmiş en ağır suçlardan birinin ebedi suç ortağı olacaktır.” ifadelerini kullandı.MARADONA AÇIKLAMASIArjantinli futbol efsanesi Diego Maradona”nın ölümüne ilişkin davayı hatırlatan Maduro, “Bunu ilk kez söylemiyorum. Maradona”yı öldürdüler. Kendi yöntemleriyle onu ortadan kaldırdılar ve yürütülen dava da bunu açıkça ortaya koyuyor. Sessizlerin ve mazlumların sesini susturmak için onu öldürdüler.” yorumunda bulundu.Bu arada Maduro, ülkenin Ulusal Elektrik Sistemi”nin (SNE) 1 Mayıs”ta aşırı sağcı gruplar tarafından hedef alındığını belirtti.”Comanditos” adlı suç örgütünün elektrik altyapısına sabotaj düzenlemeyi amaçladığını vurgulayan Maduro, bu girişimle ülkenin yarısını elektriksiz bırakmanın hedeflendiğini söyledi.İsim vermeden muhalefete tepki gösteren Maduro, “Bu insanların elinde kalan şey nedir? Zarar vermek. Çünkü yenildiler, gittikçe daha fazla batıyorlar. Halkın barış ve huzur hakkını ihlal etmeye cüret eden herhangi bir şiddet yanlısı grup yasalar çerçevesinde demir yumrukla karşılaşacak. Şiddet yanlısı Nazi-faşist grupların ülkede yeniden sahneye çıkmasına asla izin vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
Source: Mehmet Küçükkahveci
Son dakika… 7 ilde IŞİD operasyonu… Çok sayıda gözaltı kararı var!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen 2 ayrı soruşturma kapsamında, Suriye ve Irakta IŞİD adına faaliyette bulundukları tespit edilen 5i Türk vatandaşı 27 şüpheli belirlendi.IŞİD terör örgütüne maddi kaynak sağlamak suretiyle Terörizmin finansmanı suçunu işledikleri belirlenen şüphelilerin yakalanmasına yönelik Ankara merkezli 7 ilde, eş zamanlı operasyon başlatıldı.Operasyon, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince sürdürülüyor.
Source:
7 ilde eş zamanlı baskın! DEAŞ’a maddi destek iddiasıyla 27 kişi gözaltına alındı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, terör örgütü DEAŞ’a maddi kaynak sağladıkları tespit edilen 27 şüpheli hakkında gözaltı kararı verdi.Başsavcılığın açıklamasına göre, Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekipleri ortak bir operasyon başlattı.Söz konusu şüphelilerin, Suriye ve Irak’ta DEAŞ adına faaliyet yürüttükleri, örgütsel amaçla açılan banka hesapları üzerinden nakdi yardımlarda bulunarak terörizmin finansmanına katkı sağladıkları iddia edildi. Bu kişilere ilişkin MASAK raporları ve başka deliller doğrultusunda işlem başlatıldı.Aralarında 5 Türk vatandaşı varAralarında 5 Türk vatandaşının da bulunduğu toplam 27 şüpheli, Ankara merkezli olmak üzere 7 farklı ilde eş zamanlı operasyonlarla gözaltına alınmak üzere tespit edildi.Şüphelilerin yakalanmasına ve adli işlemler için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı”na sevk edilmelerine yönelik çalışmalar, İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı Terörle Mücadele şubeleri tarafından sürdürülüyor.
Source: Dünya Gazetesi
7 ilde DEAŞ operasyonu: 27 gözaltı kararı
Ankara da DEAŞ terör örgütüne yönelik 2 ayrı soruşturma kapsamında 5 i Türk vatandaşı, 27 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi. Ankara merkezli 7 ilde eş zamanlı operasyon başlatıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen 2 ayrı soruşturma kapsamında, Suriye ve Irak ta DEAŞ adına faaliyette bulundukları tespit edilen 5 i Türk vatandaşı 27 şüpheli belirlendi. DEAŞ terör örgütüne maddi kaynak sağlamak suretiyle Terörizmin finansmanı suçunu işledikleri belirlenen şüphelilerin yakalanmasına yönelik Ankara merkezli 7 ilde, eş zamanlı operasyon başlatıldı. Operasyon, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince sürdürülüyor.
Source: Habertürk
Başsavcılık kararıyla harekete geçildi! Ekipler 27 kişinin peşine düştü
Başsavcılıktan yapılan açıklamaya göre, Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen iki ayrı soruşturma kapsamında, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığınca terör örgütü DEAŞ”a maddi kaynak sağlayanlara yönelik çalışma başlatıldı. Bu kapsamda, Suriye ve Irak”ta DEAŞ adına faaliyette bulundukları, örgütsel amaçlarla açılan banka hesapları üzerinden nakdi yardımlarda bulunarak terör örgütüne maddi kaynak sağlamak suretiyle “terörizmin finansmanı suçu”nu işlediklerine dair MASAK raporlarıyla deliller elde edilen 5″i Türk vatandaşı 27 şüphelinin, Ankara merkezli 7 ilde eş zamanlı olarak gözaltına alınmalarına karar verildi. Şüphelilerin yakalanması ve başsavcılığa sevklerine yönelik işlemlere, İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı Terörle Mücadele şubeleri ekiplerince devam ediliyor.
Source: Internet Haber