Uluslararası Çatışmalar – Güncel Gelişmeler ve Analizler

ABD-Ukrayna ilişkilerinde yeni gelişme! İstifa ettiğini açıkladı

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, ABD”nin Ukrayna Büyükelçisi Bridget Brink”in görevinden istifa ettiğini açıklayarak, “Büyükelçi Brink görevinden ayrılıyor. Üç yıldır bir savaş bölgesinde görev yapıyordu ve bu uzun bir süre” dedi. Görevden kendi isteğiyle ayrıldığı aktarılan Brink, ABD”nin eski Başkan Joe Biden tarafından Mayıs 2022″de söz konusu göreve atanmıştı. Brink”in yerine kimin geleceği henüz belli değil fakat adı açıklanmayan kaynaklar, ABD Dışişleri Bakanlığı”nın Avrupa ve Avrasya İşleri Bürosu”nda Doğu Avrupa”dan Sorumlu Bakan Yardımcısı Vekili Christopher Welby Smith”in adının ön plana çıktığını ifade etti. ZELENSKİY, BRİNK”İ ELEŞTİRMİŞTİ Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, memleketi Krivoy Rog”da 9″u çocuk toplam 20 kişinin öldüğü Rus saldırısı sonrası Brink”i yaptığı paylaşımda saldırıdan açıkça Rusya”yı sorumlu tutmaması nedeniyle eleştirmiş, “Bu kadar güçlü bir ülke, bu kadar güçlü bir halk, ama bu kadar zayıf bir tepki. “Rus” kelimesini söylemekten bile korkuyorlar” demişti.

Source:


Dimitri’nin, adalarımızda egemenlik ve bayrak gösterisi

Yunan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dimitrios (Dimitri) Choupis, 3 Nisan 2025’te Aydın il sınırlarımız içindeki Bulamaç, 4 Nisan 2025’te Muğla’nın Kalolimnoz ve Keçi adalarına geldi ve Yunan bayrağı altında Türkiye’ye meydan okudu. Buna ilişkin görüntüler Yunan Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi internet sitesi ile Kalymnos-news.gr internet haber sitesinde yayımlandı.

Bulamaç Adası’na askeri helikopterle gelen General Dimitri, adada bulunan Yunan Askeri Üssü’nün önünde işgalci Yunan askerleri ile birlikte egemenlik ve bayrak gösterisi yaptı. General Dimitri geceyi Bulamaç Adası’nda geçirdi. General Dimitri, 4 Nisan’da Muğla Kalolimnoz ve Keçi Adası’na Yunan askeri helikopteri ile geldi ve Türk hava sahasını ihlal etti. Yunanistan’ın 2004’ten itibaren işgal ettiği 20 Türk adası arasında bulunan Bulamaç, Kalolimnoz ve Keçi adaları 6 millik Türk kara sularının içinde bulunuyor.

BULAMAÇ, TÜRK KARASULARINDABulamaç, Kalolimnoz ve Keçi adaları Lozan’a göre 6 millik Türk karasularının içinde bulunuyor.

TÜRK HAVA SAHASINDA

Adalarımızın işgalini belgelerle gündeme getiren Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri, Kutlu Parti Güvenlik Politikaları ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı emekli Kurmay Albay Ümit Yalım, “Yunanistan, Ege Denizi üzerinde Türk hava sahasında uçan savaş uçağımızı, deniz karakol uçağımızı ve helikopterlerimize sürekli olarak önleme yapıyor ve önlemeleri Yunan Genelkurmay Başkanlığı resmi internet sitesinde yayımlıyor” dedi. Yalım, şu iddialarda bulundu:

“Türk hava sahasına girmeye çalışan, giren Yunan uçak ve helikopterleri, Genelkurmay Başkanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Eskişehir Birleştirilmiş Hava Harekât Merkezi’nde mevcut NATO ICC, Hvbs sitemleri ve radarlar üzerinden önceden tespit ediliyor. Yunanistan, Türk hava sahasında uçan uçak ve helikopterlerimize haksız ve hukuksuz olarak önleme yaparken Türkiye, Türk hava sahasında uçan Yunan savaş uçakları ve helikopterlerine önleme yapmıyor. Yunanistan, 1923 Lozan Antlaşması, 1947 Paris Antlaşması, NATO Antlaşması ve Helsinki Nihai Senedini ihlal ediyor.”

ŞOV YAPTI, MEYDAN OKUDUGeneral Dimitri, Yunan askeri helikopteri ile birlik teftişine geldi ve Türk Hava Sahası’nı ihlal etti.

İŞGALLER, 2004’TE BAŞLADI

Yunanistan, 1923 Lozan Antlaşması ile Türkiye’nin egemenliğinde kalan 20 Türk Adası ve 2 Türk Kayalığını 2004’Ten itibaren işgal etmeye başladığını öne süren Yalım, Lozan Antlaşması’nın metin bölümünde ve 15. Maddesine ek olarak konulan 2 no’lu haritada bu durumun açıkça görüldüğünü söyledi. Yalım, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“ABD Dışişleri Eski Bakanı Antony Blinken’ın Kongreye Şubat 2024’te gönderdiği mektup ve mektuba ekli Ege haritasında da Yunanistan’ın işgal ettiği adaların ve General Dimitri’nin 3-4 Nisan 2025’te geldiği adaların Yunanistan’a ait olmadığı açıkça belirtilmiştir.

NATO Antlaşması’nın 5. maddesine göre taraflardan birine yapılan silahlı saldırı ittifaka yapılan saldırı sayılıyor. 6. maddesine göre de Türkiye topraklarına veya Yengeç Dönencesi’nin kuzeyindeki adalara yapılan silahlı saldırı ittifaka yapılan saldırı olarak kabul ediliyor. Yengeç Dönencesi, yeryüzünün kuzey yarımküresinde Ekvator’un 23° 27’ kuzeyinden geçen enlem. Yunanistan’ın işgal ettiği 20 ada ve 2 kayalık Türkiye toprağı olup Yengeç Dönencesi’nin kuzeyindeki adalardır. Yunanistan, NATO Antlaşması’nın 5. ve 6. maddelerini açık bir şekilde ihlal ediyor.”

ADALARIMIZDA 6 BİN YUNAN ASKERİ

Türkiye ile birlikte Yunanistan da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) üyesi. 1975 Helsinki Nihai Senedi’ne imza atan devletler arasındadır. Helsinki Nihai Senedi’ne göre Uluslararası ilişkilerde uygulanması gereken 10 temel ilke arasında ‘Güç kullanmaktan kaçınma, Sınırların ihlal edilmezliği, devletlerin toprak bütünlüğünün korunması’ gibi ilkeler var. Türkiye’nin 20 adasını ve 2 kayalığını işgal eden ve adalara 6 bin Yunan askeri yerleştiren Yunanistan, Helsinki Nihai Senedi’ndeki temel ilkeleri açık bir şekilde ihlal ediyor.

Kanuni Sultan Süleyman ve Sultan IV. Mehmet döneminde fethedilen, yüzlerce yıl işgal edilmeyen ve 1923 Lozan Antlaşması ile Türkiye’nin egemenliğinde kalan adalarımız, 2004’ten itibaren işgal edilmeye başlandı. Mevcut durum itibarıyla 20 Türk adası ve 2 Türk kayalığı Yunan işgali altındadır. Erdoğan, 3 Eylül 2022’de Samsun’da yaptığı konuşmada adalarımızdaki Yunan işgaline dikkat çekmişti.

GÖRÜNTÜLER SERVİS EDİLDİYunan komutanın görüntüleri; genelkurmayın resmi sitesi dışında TV kanallarında da yayınlandı.

KESKİN DÖNÜŞ

Kutlu Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Yalım, gelişmelerle ilgili şunları söyledi:

“Atatürk ve silah arkadaşları 3 yıl 3 ay 21 gün sonra 9 Eylül 1922’de, Anadolu’daki Yunan askerlerini İzmir’de denize döktü. 2004’ten itibaren adalarımızı işgal eden 6 bin Yunan askeri ise tam 21 yıldır Türkiye’de elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ve en büyük toprak kaybı AKP hükümetleri döneminde yaşanmıştır. Türkiye, 2004-2020 yılları arasında, Ege Denizi’nde, Lozan Antlaşması’ndan Sevr Antlaşması’na keskin bir dönüş yapmıştır.”

Adalarımızı her fırsatta dile getiriyoruz. Bu konuyu Milli Savunma Bakanlığı yetkililerine de soruyoruz. Ancak, bakanlık bu konuda sessiz kalmayı tercih ediyor.

Source: Saygı Öztürk


İsrail”in PKK korkusu! Trump hüsrana uğrattı! Son umut olarak rotayı Fransa”ya çevirdi

Suriye’de ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerine ait karargâhlar hareketlendi. Suriye’de bulunan 18 koalisyon üs ve geçici üssünden Irak’a sevkiyat yapılıyor.Trump’ın Orta Doğu ekibinin, PKK-YPG’nin siyasi temsilcileri Sinem Muhammed ve İlham Ahmed’e “Şam’la ve Türkiye ile anlaşın” demesi üzerine PYD yöneticisi Salih Müslim yaptığı açıklamada “Gelinen nokta itibarı ile ABD yönetimyle siyasî bağ kopma noktasında. Washington idaresine güvenmiyoruz” dedi.Bağımsız Suriye Kürtleri Rabıtası Başkanı Abdulaziz Temo, PKK-YPG kanadının çabalarına rağmen ABD üslerinde taşınma faaliyetlerinin başladığını söyleyip “Koniko ve el-Omar Askerî Üsleri dışında Tabka, Şeddadi, Rimeylan, Haseke ve Kamışlı dâhil bütün üs ve geçici üslerdeki güçlerini bu iki ana merkeze taşıyacaklar. Ardından da bölgeyi tamamen boşaltma süreci başlayacak. Bu takvim PKK-YPG’ya bildirildi. PKK-YPG yöneticileri CENTCOM’dan 50 kişilik (Mazlum Abdi ve örgüt yönetimini) koruma ekibi istedi. ABD’den umutları kalmadı. Şu an İsrail ve Fransa ile yoğun bilgi alışverişi içerisindeler. Mart ayından bu yana ana stratejilerini Tel Aviv belirliyor.PKK’nın Şam, Dürziler ve Nusayrilerle yol haritası İsrail tarafından belirleniyor.İsrail rejimi DEAŞ üzerinden yeni bir dizayn peşinde. ABD’yi de yeniden sahada tutacak senaryolar üretmeye çalışıyor. Türkiye bu hazırlığı bildiği için DEAŞ’a karşı Suriye ordusuyla birlikte operasyon yapmayı planlıyor. Bir anlamda stratejiler çarpışıyor” dedi.Fransa ve özellikle İsrail’in süreci sabote ettiğini kaydeden Temo “Netanyahu, Suriye’deki eş-Şara yönetimini DEAŞ’la paralel bir örgüt olarak gösteriyor. Bunu son Trump görüşmesinde de tekrarladı. Yeni yönetimi cihatçı terörist olarak nitelendiriyor. Ancak Trump kurmayları ve Ankara arasında birçok konuda olumlu mesafe alındı ve ciddi bir mutabakat zemini oluştu. İsrail’in korkusu PKK-YPG’nin tasfiyesi. Şu an DEAŞ’ı Dürzi bölgeleri ya da kuzeye saldırtarak kendisi de kurtarıcı olarak sahaya inmenin hesabını yapıyor. ABD’nin olmadığı bir vasatta İsrail’in hareket alanı sınırlıdır. Hiçbir şey yapamazlar” dedi.KÜRTLERİ APARAT YAPACAKİsrail’in Batılı güçler tarafından kullanıldığına vurgu yapan araştırmacı yazar Ilgaz Zorlu “Ancak bu ülke yıkıldığında hiçbir Batılı devlet bizi kabul etmez. Bunu biliyoruz. İsrail ya iç savaşla ya da Batılı istila ile yıkılacak. Tüm Museviler bunun hazırlığını yapmak zorunda” dedi. Kürtlere de bir çağrıda bulunan Zorlu “Netanyahu ve diğer siyonistler size hiçbir zaman devlet olma hakkı tanımaz. Sadece Fırat’a ulaşma hayallerinde sizi basamak olarak kullanmak istiyorlar. İnanın Kürtler o coğrafyalarda bağımsız bir devlet kursa İsrail arzımevud gereği o devleti kendisi yıkar” dedi.

Source: Mehmet Küçükkahveci


Tel Aviv”de isyan: Netanyahu anlaşmaları sabote ediyor

Ateşkesi bozarak Gazze”ye şiddetli saldırılarını sürdüren İsrail”de, savaşın sona ermesi çağrısında bulunan mektubu imzalayan askerler, Gazze Şeridi”ndeki İsrailli esirler için bu talepte bulunduklarını açıkladı.İsrail devlet televizyonu KAN”ın haberine göre, Hava Kuvvetlerine mensup 1000″e yakın emekli ve aktif görevdeki yedek asker ve pilotun imzaladığı mektubun başlatıcısı olan emekli askerler, Tel Aviv”de bir basın açıklaması yaptı.Emekli askerler, Gazze”ye saldırıların yeniden başlamasının siyasi kaygılarla İsrailli esirlerin terk edilmesi anlamına geldiğini ifade etti.Yayınladıkları mektubun içeriğinin çarpıtıldığını söyleyen emekli subay Guy Foran, “Sorun, uzun zaman önce serbest bırakılmaları gereken 59 esirin olması ve çoğu insan gibi, savaşın sona ermesi pahasına bile olsa, şimdi geri verilmeleri gerektiğini düşünmemizdir.” diyerek Gazze”deki İsrailli esirler için kaygılandıklarına işaret etti.Bir diğer yedek subay Uri Arad ise İsrail”de halkın yüzde 70″inden fazlasının esirlerin geri dönmesi için saldırıların durmasını talep ettiğini, buna karşın siyasi kaygılarla saldırıların sürdürüldüğünü belirterek şunları söyledi:”Netanyahu, esirlerin serbest kalmasını sağlayacak anlaşmaları sabote ediyor. Netanyahu, iki ay önce İsrailli tüm esirlerin serbest kalacağı ve herkesin Seder gecesi (Yahudilerce kutsal Hamursuz Bayramı”nın ilk gecesi) evinde oturacağı anlaşmayı ihlal etti.”İsrail hava kuvvetlerinde bir kısmı emekli 960 pilot ve yedek asker, Gazze”ye yönelik saldırıların sonlandırılması için bir mektup yayınlamıştı.İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir”in, Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar”ın Gazze”ye saldırıların sona erdirilmesini isteyen mektubu imzalayan askerlerin ordudan atılması yönündeki kararını onayladığı bildirilmişti.05.56 İsrail ordusunun Gazze Şeridi”ne yönelik düzenlediği saldırılarda 5 Filistinli şehit oldu.00.47 ABD”de Donald Trump yönetimi, Filistin”e destek gösterilerine öncülük ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan Filistinli aktivist Mahmud Halil”in sınır dışı edilmesini gerektiren deliller için mahkemeye sadece ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio”nun iki sayfalık notunu sundu.00.44 ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron”un, Filistin devletini tanıyabileceklerine yönelik açıklamasıyla ilgili soruyu geçiştirdi.00.33 İngiltere”de Greenpeace aktivistleri, ABD”nin İsrail”e silah satışını protesto etmek amacıyla ABD”nin Londra Büyükelçiliği önündeki havuza kan kırmızısı boya attı.00.22 Filistin STK”ler Ağı (PNGO), Gazze Şeridi”nin “kıtlık” durumuna girdiğini belirtti ve uluslararası müdahale çağrısında bulundu.00.07 Ateşkesi bozarak Gazze”ye şiddetli saldırılarını sürdüren İsrail”de, emekli ve aktif görevdeki yedek askerler Tel Aviv”de basın açıklaması yaptı. Yedek subay Uri Arad, “Netanyahu, esirlerin serbest kalmasını sağlayacak anlaşmaları sabote ediyor. Netanyahu, iki ay önce İsrailli tüm esirlerin serbest kalacağı ve herkesin Seder gecesi evinde oturacağı anlaşmayı ihlal etti.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.00.06 ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin, “antisemitizm” gerekçesiyle daha önce fonlarını iptal ettiği Columbia Üniversitesini federal denetime alma hazırlığı yaptığı iddia edildi.İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başlattı.Ateşkesi bozan İsrail, yeni ateşkes tekliflerini reddettiği gerekçesiyle Hamas”a karşı “gittikçe artan askeri güçle” hareket edeceğini duyurdu.Hamas ise “İsrail”in verdiği sözlere uymadığını ve ateşkese arabulucu ülkelerin gözü önünde sorumluluklarını yerine getirmeyerek Gazze Şeridi”nde Filistin halkına karşı soykırımı yeniden başlattığını” açıkladı.İsrail ordusunun Gazze”ye saldırıları yeniden başlattığı 18 Mart”tan bu yana çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 1522 Filistinli hayatını kaybetti, 3 bin 834 Filistinli yaralandı.

Source: Www.star.com.tr


İsrail ordusu Gazze’de yine katliam yaptı

Gazze’de sivillere yönelik katliamlarını hız kesmeden sürdüren İsrail ordusu, bu kez Han Yunus şehrinin Şeyh Nasır mahallesinde bulunan bir evi hedef aldı. Filistin basınında yer alan haberlere göre, Farra ailesinin evine gerçekleştirilen saldırıda 3’ü çocuk en az 8 kişi hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de yaralandı. Saldırı sonrasında yaşanan dehşet anları amatör kameralara yansırken, İsrail ordusundan saldırının amacına dair açıklama yapılmadı.BİLANÇO AĞIRLAŞIYORFilistin Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan son açıklamada 7 Ekim 2023’ten bu yana devam eden İsrail saldırılarında en az 50 bin 886 Filistinlinin hayatını kaybettiği, yaralı sayısının ise 115 bin 875’e ulaştığı bildirilmişti. Gazze”deki Hükümet Medya Ofisi de enkaz altında kaybolan yüzlerce kişinin öldüğünün varsayıldığını belirterek ölü sayısının en az 61 bin 700 olduğunu duyurmuştu.

Source: Mehmet Küçükkahveci


Antalya Diplomasi Zirvesi başlıyor: Suriye lideri Şara da katılacak

Dünya liderleri ve hükümet yetkilileri, 11-13 Nisan tarihlerinde “Ayrışan Dünyada Diplomasiyi Sahiplenmek” ana temasıyla düzenlenecek 4. Antalya Diplomasi Forumunda (ADF2025) bir araya gelecek.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın Antalya’ya ulaştığı forumda, açılış konuşmasını da Cumhurbaşkanı Erdoğan yapacak. Diplomatik kaynaklara göre foruma, 20’yi aşkın devlet ve hükümet başkanı ile 70’i aşkın bakanın yanı sıra 50’den fazla dışişleri bakanı ve yaklaşık 60 uluslararası kuruluş temsilcisinin katılması bekleniyor.

Toplam katılımcı sayısının 4 bini aşacağı öngörülüyor.
Forum kapsamında düzenlenecek 50’yi aşkın oturumda, Orta Doğu, Asya-Pasifik, Afrika ve Latin Amerika’dan güncel başlıklar ele alınacak. İklim değişikliği, terörle mücadele, insani yardım, dijital dönüşüm, gıda güvenliği ve yapay zekâ gibi küresel gündem maddeleri tartışılacak.
ADF2025’in oturumları, forumun resmi internet sitesi ve sosyal medya hesapları üzerinden eş zamanlı olarak yayımlanacak. Bazı oturumlar TRT tarafından da canlı yayınlanacak.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın ise forum kapsamında İslam İşbirliği Teşkilatı-Arap Birliği Gazze Temas Grubu Toplantısı, Türkiye-Bosna Hersek-Hırvatistan Üçlü Danışma Mekanizması Dışişleri Bakanları Toplantısı ile Türkiye-Irak Yüksek Düzeyli Güvenlik Mekanizması Toplantısı’na katılması planlanıyor.
Ahmet Şara da zirveye katılacak
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, geçtiğimiz günlerde yaptığu açıklamada, “Suriye Devlet Başkanı Şara, cuma günü Türkiye”ye gelecek. Antalya Diplomasi Forumu çerçevesinde Türkiye”de olacak” ifadelerini kullanmıştı.

Source: Dünya Gazetesi


Netanyahu”dan Gazze”de ateşkes toplantısı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu nun Gazze’de ateşkes ve esir takası müzakereleri üzerine değerlendirme toplantısı yaptığı bildirildi. İsrail basını, Başbakan Netanyahu nun, İsrailli müzakere heyeti ve güvenlik temsilcileriyle Gazze’de ateşkes ve esir takası müzakerelerini ele aldığını aktardı. Öte yandan, İsrailli esirlerin aileleriyle bir araya gelen ABD Başkanı Donald Trump ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Trump ın kapsamlı bir anlaşma teklifi üzerine çalıştığını ileterek, Masada çok ciddi bir anlaşma var. Sadece gün meselesi. ifadelerini kullandı. Diplomatik kaynaklar ise, ABD Başkanı Trump ın 7 Nisan da Beyaz Saray da bir araya geldiği Netanyahu ya Gazze ye saldırılarını sona erdirmesi için birkaç hafta süre tanıdığını aktardı. İsrail, 19 Ocak ta yürürlüğe giren anlaşmayı bozarak Gazze Şeridi ne 18 Mart sabahı yeniden şiddetli saldırılar başlatmıştı.

Source: Habertürk


İsrail”in Gazze”ye yönelik düzenlediği saldırılarda 5 Filistinli hayatını kaybetti

Sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi kuzeyinde el-Benna ailesine ait bir evi hedef alması sonucu 1 çocuk öldü, bazı kişiler de yaralandı.

İsrail”in, insansız hava aracıyla (İHA) Deyr el-Belah kentinin doğusundaki Ebul Acin bölgesinde sivillerin toplandığı alana düzenlediği saldırıda 2 Filistinli hayatını kaybetti.

Gazze Şeridi”nin güneyindeki Han Yunus kentinde de bir eve yönelik gerçekleştirilen İsrail hava saldırısında, 1″i çocuk 2 Filistinli yaşamını yitirdi.

İsrail ordusunun, dün (perşembe) sabah saatlerinden bu yana Gazze Şeridi”nin farklı yerlerine düzenlediği saldırılarda, ilk belirlemelere göre 25 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.

Saldırıların tekrar başlatılmasından itibaren çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuk olmak üzere 1522 Filistinli hayatını kaybetti, 3 bin 834 kişi yaralandı.

İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana düzenlediği saldırılarda ise yaşamını yitiren Filistinlilerin sayısı 50 bin 886″ya, yaralıların sayısı ise 115 bin 875’e yükseldi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Yunanistan”dan PULS hamlesi! İsrail destekli hava savunma sistemi kuruluyor

Yunanistan”ın Fransa ile imzaladığı ‘savunma ve iş birliği’ anlaşması sonrası Akdeniz’de hareketlilik başladı.

Fransız uçak gemisi “Charles de Gaulle” Girit Adası’nın güneyine geldi. İki ülkenin, bölgede hava ve deniz tatbikatı yapacağı öğrenildi.

Akdeniz’deki tatbikat, Fransa’nın bölgedeki varlığına ilişkin bir mesaj olarak yorumlandı.

Yunanistan -Güney Kıbrıs elektrik bağlantısı projesi de raftan indirildi.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Gerapetritis deniz altından elektrik kablosu döşeme projesine devam edeceklerini söyledi.

Yunan medyası, Akdeniz’de yaşanan bu son gelişmeyi “Atina’nın sakin suları bulandırma adımı” diye eleştirdi.

Source: Yaşar Anter


Tutuklu değişimi: Ünlü isim serbest bırakıldı

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Rusya”da 12 yıl hapis cezası alan balerin Ksenia Karelina”nın serbest bırakıldığını duyurdu.Karelina”nın 1 yıldan fazla süredir haksız yere tutulduğunu ifade eden Rubio, ABD Başkanı Donald Trump”ın bu serbest bırakma sürecinde rol oynadığını vurguladı. Rubio, tüm Amerikalıların kurtarılması için çalışmaların süreceğini kaydetti.Karelina”nın avukatı Mikhail Mushailov, müvekkilinin tutuklu değişimi kapsamında ABD”ye teslim edildiğini doğruladı. Mushailov, 2 yıldır tutuklu bulunan Karelina”nın ailesiyle iletişim kurduğunu açıkladı.Değişim süreci Birleşik Arap Emirlikleri”nin Abu Dabi kentinde gerçekleşti. CIA Direktörü John Ratcliffe, operasyonun başarıyla tamamlandığını duyurdu.ABD, Karelina karşılığında 2023″te Kıbrıs”ta tutuklanan Alman-Rus vatandaşı Arthur Petrov”u serbest bıraktı. CIA Direktörü Ratcliffe, bu süreçte arabuluculuk yapan BAE hükümetine teşekkür etti.Karelina”nın, Ukrayna”ya yardım sağlayan bir kuruluşa bağış yaptığı için vatana ihanet suçlamasıyla yargılandığı belirtildi. Mahkeme, Karelina”ya 12 yıl hapis cezası vermişti.

Source: Erkan Talu


Trump’ın telefon hatası krize dönüştü: Yanlışlıkla aradığı eski danışmanına küfretti

CBS News”in haberine göre olay, Trump’ın Güney Carolina Valisi Henry McMaster’ı aramak isterken, danışmanlığını geçmişte sert şekilde eleştirdiği H.R. McMaster’ı yanlışlıkla aramasıyla başladı. Eski Kara Kuvvetleri Korgenerali olan McMaster, telefonu açtıktan sonra “Sayın Başkan, bu H.R. McMaster” dedi. Bunun üzerine Trump’ın, “Neden H.R. McMaster’la konuşayım ki?” diyerek öfkesini kontrol edemediği ve telefon görüşmesinde McMaster’a sert sözler söylediği aktarıldı. Söz konusu telefon görüşmesi, Trump’ın bir gün önce McMaster için “zayıf ve tamamen etkisiz bir ezik” ifadesini kullandığı bir döneme denk geldi. McMaster’ın, Trump’ın Beyaz Saray’daki dönemini anlattığı “Kendimizle Savaşta” adlı kitabında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Trump üzerindeki “hakimiyetinden” bahsetmesi, eski başkanın tepkisini çekmişti. Beyaz Saray kaynaklarına göre Trump, telefonda “F-bombası” olarak nitelenen ağır bir küfür kullandı. #r-1104369# BEYAZ SARAY”DAN AÇIKLAMA GELDİ: MCMASTER KENDİNİ REZİL ETTİ Trump’ın iletişim direktörü Steven Cheung, olayla ilgili yaptığı yazılı açıklamada McMaster’a sert ifadelerle yüklendi. “H.R. McMaster kendini tamamen rezil etmiştir. Kitabı, yalanlarla dolu üçüncü sınıf bir kurgu eseridir. İtibarını kurtarma çabası nafiledir.” ifadelerini kullanan Cheung, kitabın McMaster’ın düşen imajını kurtarmak için yazıldığını öne sürdü. TRUMP EKİBİNDE İKİNCİ İLETİŞİM KRİZİ Trump cephesindeki iletişim hataları bununla sınırlı kalmadı. Kısa süre önce, mevcut Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Waltz’ın, Yemen’deki Husilere yönelik bir askeri operasyonun görüşüldüğü özel Signal sohbet grubuna yanlışlıkla Atlantic dergisinin editörü Jeffrey Goldberg’i eklediği ortaya çıktı. Skandal sonrası, Pentagon Genel Müfettişliği, Savunma Bakanı Pete Hegseth’in ticari bir mesajlaşma uygulaması üzerinden yürütülen görüşmeye dahil olmasının ardından soruşturma başlattı. Soruşturmada, bakan ve diğer yetkililerin Savunma Bakanlığı politikalarına uyup uymadıkları incelenecek. Beyaz Saray ise konunun “kapanmış” olduğunu duyurdu.

Source: Muzeyyen Bıyık


İsrail”le Suriye gerilimi: Ankara nerede, Tel Eviv nerede duruyor?

Türkiye ile İsrail arasında Suriye üzerinden gelişen gerilim ve çatışma riski, geride kalan hafta içerisinde Beyaz Saray’a kadar taşındı.

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Washington’a gidiş sebeplerinden birinin de bu mesele olduğu, yapılan basın toplantısında kendini belli etti.

Basın karşısında Netanyahu, Türkiye ile arabuluculuk talebini ABD Başkanı Donald Trump’a ilettiğini söyledi.

Trump’da Türkiye ile İsrail arasındaki bu ihtilafı çözebileceğini söyledikten sonra Netanyahu’yu “Makul olmaya” davet etti.

Sonrasında Türk ve İsrailli güvenlik yetkililerinin Suriye’de bir çatışma ihtimaline karşı ‘senkronize’ hareket etme hedefiyle Bakü’de bir araya geldiği bilgisi yayıldı.
Önceki akşam katıldığı televizyon programında bunu doğrulayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Türkiye ile İsrail arasında, Suriye’de muharip unsurların birbirlerini yanlış anlamasını önleyici teknik temasların olduğunu söyleyebilirim.” Dedi.

Fidan sözlerinin devamında da bunun nasıl bir mekanizma olduğuna dair biraz daha detay verdi:

“Suriye”de de biz birtakım operasyonları yaparken gerek havadan gerek başka türlü, burada o bölgede uçak uçuran İsrail”le belli bir noktada çatışmasızlık mekanizması tıpkı Amerikanlarla yaptığımız gibi, Ruslarla yaptığımız gibi olması gerekiyor.”

ÇATIŞMA RİSKİ DÜŞTÜ AMA BİR ANLAŞMA YOK

Bakü’deki temas sonrası taraflar arasında Suriye sahasında bir çatışma ortamına sürüklenme riski taşıyan hareketlerden uzak durma anlamında bir zeminin yakalandığı anlaşılıyor.

‏Dün İsrail Başbakanlık Ofisi adına yapılan açıklamada, “İsrail ve Türkiye heyetleri iki ülkenin çıkarlarını gözden geçirdi ve diyaloğu sürdürme konusunda mutabakata vardı. “ Denildi.

‏Diyaloğun sürdürme konusunda mutabakata varılmış olması, Suriye sahasında Türkiye ile İsrail arasında bir anlaşmaya varıldığı anlamına gelmiyor tabi

İsrail uçakları, geçen hafta, Türkiye’nin askeri üs kuracağını düşündüğü bölgeleri bombaladığı gibi

Tel Aviv makamlarından, Türkiye’yi tehdit olarak gördüklerini beyan eden (Netanyahu dahil) çok sayıda açıklama geldi.

Tel Aviv’den gelen son haberlere göre, İsrail Başbakanı Kabine toplantısında bakanlara hitaben, “İsrail, Türkiye ile yüzleşmek istemiyor, ancak kendini savunmak için gerekirse harekete geçmekten çekinmeyecek.” Şeklinde içeriğinde yine tehdit ifadeleri bulunan sözler sarf etti.

İSRAİL SURİYE’DE NE İSTİYOR? TÜRKİYE YAPMAK İSTEDİKLERİNDEN VAZGEÇTİ Mİ?

İsrail’in Suriye’de ne istediğine dair İsrail basınından bir haber yansıdı.

Maariv’deki habere göre “İsrail, Türkiye ile çatışmasızlık mekanizması kapsamında Suriye’nin güneyinin tamamen silahsızlandırılması ve Suriye ile Lübnan üzerinde hava faaliyeti özgürlüğünün sağlanması şartlarını öne sürüyor.”

Peki Ankara yeni gelişmeler muvacehesinde, İsrail’in Suriye topraklarındaki saldırganlığına karşı yeni bir tutum belirledi mi?

Dışişleri Bakanı Fidan, CNN’deki yayında Hande Fırat’ın “Türkiye Suriye’ye Askeri Üs Kuracak Mı?” Şeklindeki sorusuna cevap verirken, “Bizim deklare ettiğimiz bir üs yeri yok. Sayı da yok.” dedikten sonra şöyle devam etti: “Ama şunu deklare ediyoruz: Biz askeri iş birliği ve terörle mücadele başta olmak üzere buna bizim bir hazırlığımız var.”

Sonra bir eklemede daha bulundu Hakan Fidan, şu sözlerle:

“Sadece Türkiye, Suriye değil bölge ülkeleriyle beraber ama Suriye bağımsız bir ülke olarak bizimle beraber askeri bir anlaşmaya girdiği zaman buna vereceğimiz tabii ki bir destek olayı varsa ona da girmeye biz hazırız.”

Ankara’nın şöyle bir kırmızı çizgisi var:

Suriye topraklarından Türkiye’ye, bir güvenlik yetkilisinin tabiriyle ‘Fatal/hayati’ nitelikte yeterince tehdit yöneldi.

Bütün yaşanmışlıklar ve ödenen bedeller karşısında aynı türden tehditlerin yeniden ufukta belirmesine izin verilemez.

Bu bağlamda önce yine Hakan Fidan’ın sözlerine, devamında da Milli Savunma Bakanlığı kaynaklarından yansıyan görüşlere başvuracağız.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan:

“Suriye”nin tekrar Türkiye”nin milli güvenliğini tehdit edecek bir iç karışıklığa, bir operasyona, bir provokasyona maruz kalmasını izleyemeyiz.
Sadece bakmakla yetinmeyiz.”

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları:

“Türkiye olarak, Suriye’deki yeni hükümetin talepleri doğrultusunda, savunma kapasitelerinin artırılması ve başta DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütleri ile mücadelelerine destek sağlıyoruz. Bu kapsamda eğitim maksatlı üs kurulmasına yönelik değerlendirmeler devam etmektedir. Türkiye’nin yegâne amacı Suriye’nin toprak bütünlüğünün, istikrar ve güvenliğinin sağlanması ile terörden temizlenmesine yardımcı olmaktır. Türkiye’nin bunu yapmaya niyeti, kapasitesi ve vizyonu vardır. Bu amaçla yapılan ve yapılacak tüm faaliyetler iki devlet arasında varılan mutabakat kapsamında, uluslararası hukuka uygun ve üçüncü ülkeleri hedef almadan icra edilmekte ve edilecektir.”

MSB kaynaklarından yansıyan görüşler arasında İsrail’in Türkiye’ye dönük hasmane yaklaşımına tepkiler de var.

O sözleri de aktaralım:

“Türk Silahlı Kuvvetleri gittiği her yere istikrar ve barış götürmektedir ve kendisine tehdit olmayan kimse için tehdit değildir. Buna karşın İsrail, çatışmacı dış politika anlayışı ile hareket ederek Türkiye’yi haksız ithamlarla hedef göstermektedir. Provokatif açıklamalarla da iki ülke arasında sözde bir tansiyon/gerilim varmış gibi uluslararası kamuoyunda algı oluşturmaya, kafa karışıklığı yaratmaya çalışmaktadır.
İsrail’in hukuksuz eylemlerini örtbas etmek amacıyla seçtiği bu yolu daha fazla sürdürebilmesi mümkün değildir.”

Mehmet Acet – Haber7

Source: Mehmet Acet


23 ilde DEAŞ terör örgütüne operasyon: 105 kişi yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 23 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik operasyon düzenlendiğini açıkladı. “Terör örgütlerine yönelik yılın 365 günü, gece gündüz yürüttüğümüz operasyonlarımız aralıksız devam ediyor” diyen Bakan Yerlikaya, 105 şüphelinin yakalandığını söyledi. Bakan Yerlikaya paylaşımında şu ifadeleri kullandı: “23 ilde DEAŞ Terör Örgütüne yönelik Emniyetimiz ve Jandarmamız tarafından düzenlenen operasyonlarımızda; 105 şüpheli terör örgütü mensubu yakalandı.Ülkemizin her bölgesinde huzuru ve istikrarı sağlamak için terör örgütlerine yönelik yılın 365 günü, gece gündüz yürüttüğümüz operasyonlarımız aralıksız devam ediyor.Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı TEM Daire Başkanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Emniyet Müdürlükleri ve İl Jandarma Komutanlıklarınca 19-27 Mart 2025 tarihleri arasında yapılan çalışmalar sonucu; Aksaray, Ankara, Batman, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Kırıkkale, Kilis, Mardin, Mersin, Muğla, Osmaniye, Samsun, Şanlıurfa, Uşak, Adana, Hatay, İstanbul ve Yalova”daDEAŞ terör örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda yakalanan şüphelilerin;DEAŞ Terör örgütüne üye oldukları,Terör örgütüne finans sağladıkları veSosyal medya hesapları üzerinden DEAŞ terör örgütünün propagandasını yaptıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucunda; çok sayıda örgütsel doküman ve dijital materyal ele geçirildi. Valilerimizi, operasyonları koordine eden Cumhuriyet Başsavcılıklarımızı ve operasyonları gerçekleştiren Kahraman Polislerimiz ile Kahraman Jandarmamızı tebrik ediyorum.”

Source: Haberler


Sudan Ordusu BAE”yi Savaşa Müdahale ile Suçladı: Dava Lahey”de

Derbenin arından HDK güçleri ile çatışmalara giren Ordu birliklerinin iddiası yetkililer tarafından yalanlanırken, pek çok uluslararası kuruluş tarafından Sudan ordusunun belgelenmiş savaş suçları dikkate alındığında, davanın açılması hamlesi büyük ölçüde tartışmalar barındırıyor. Eski Sudan Adalet Bakanı’ndan Sert Eleştiri Eski Sudan Adalet Bakanı Nasredeen Abdulbari , Burhan liderliğindeki ordunun BAE”yi soykırımı desteklemekle suçlamasını sert şekilde eleştirdi. Bu suçlamayı, Sudan halkının kanıyla lekelenmiş bir kurumun “insan hakları savunucusu” gibi davranmaya çalışması olarak niteledi ve “ahlaki inandırıcılığı olmayan siyasi bir manevra” olarak değerlendirdi. Abdulbari’ye göre bu dava, ordunun uzun savaş suçu sicilinden kaçış çabasıdır. Davanın Ahlaki ve Hukuki Çelişkileri neler ? Davayı açan ordu yönetimi, geniş çaplı savaş suçlarıyla itham ediliyor. Daha önce ABD yönetimi ordu komutanı Burhan’a yaptırım kararı açıklamıştı. BM temsilcisi Volker Türk’de Hartum’un ele geçirilmesinden sonra yapılan katliamlardan orduyu sorumlu tutumuştu. Ordu Mart 2025’te Hartum’un bazı bölgelerini ele geçirdikten sonra, Cezire Eyaleti’nde binlerce kişiyi “HDK ile işbirliği” bahanesiyle topluca tutukladı. Aktivist Hişam Abbas, bu uygulamaları “ordu subaylarının devleti tehdit eden terörist zihniyeti” olarak niteledi. Bu geçmiş, ordunun insan hakları savunucusu olarak kendini sunma çabasını zedeliyor. Siyasi Hedefler Taşıyan Dava Süreci Analistler, davanın amacının BAE’yi yargılatmak değil, kamuoyunun dikkatini Burhan’ın başarısızlıklarından uzaklaştırmak olduğunu söylüyor. Aktivist Yusuf İbrahim Adam’a göre, “hedef BAE değil, kamuoyunun bilinç yapısını yeniden şekillendirmek.” Benzer şekilde, analist Vesim Sadeddin de sosyal medya üzerinden “Burhan, herkesin savunmada kalmasını sağlamak için büyük iddialar ortaya atıyor” yorumunu yaptı. BAE Davayı ve İddiaları NEt Bir Şekilde Reddetti BAE Dışişleri Bakan Yardımcısı Yardımcısı Reem Ketit yaptığı açıklamada, “Bu dava sadece Sudan ordusunun belgelenmiş suçlarından dikkatleri saptırmak için kullanılan siyasi bir manevradır. BAE, Sudan halkına insani yardım sağlamaya kararlıdır ve bu iddialara hukuki zeminde karşılık verecektir” dedi. Tutarsız Hukuki Anlatı Davanın içeriği de hukuki açıdan tutarsızlıklar barındırıyor. Bir yandan BAE’nin HDK”ya “doğrudan ve açık destek” verdiği iddia edilirken, başka bir bölümde bu destek “dolaylı saldırı” olarak tanımlanıyor. Bu çelişkiler, davanın sağlam hukuki temellerden yoksun olduğunu gösteriyor. Uluslararası Yargının Siyasi Amaçlar İçin Kullanımına Örnek Sudan hükümeti, bu davayla iç savaşı uluslararasılaştırmayı hedefliyor ancak asıl amacı çatışmayı çözmek değil, iç ve dış muhaliflerine baskı kurmak. Uluslararası ilişkiler uzmanı Dr. Arabi Salih Cenşi, “Hartum yönetimi, HDK’yı karalamak ve kendi baskılarını meşrulaştırmak için mahkemeyi araçsallaştırıyor” yorumunda bulundu. Dikkati Başka Yöne Çeken Zayıf Bir Dava Sudan ordusunun, içeride ve dışarıda zayıflayan konumunu güçlendirmeye yönelik bu dava, insan hakları sicili nedeniyle inandırıcılıktan uzak. Aktivist Abbas’ın da belirttiği gibi, “ordu artık toplum için bir tehdit haline geldi.” BAE”nin net yanıtı, bu suçlamaların mesnetsizliğini ortaya koyarken, davanın gerçek amacının adalet değil, uluslararası kamuoyunda kaos yaratmak olduğunu gözler önüne seriyor. Bu dava, Uluslararası Adalet Divanı’nda büyük ihtimalle kendi çelişkileri ve kötü niyeti yüzünden çökecektir.

Source: Internet Haber


23 ilde operasyon: 105 kişi yakalandı

İçişleri Bakanı Yerlikaya yaptığı açıklamada, “”23 ilde DEAŞ terör örgütüne yönelik Emniyetimiz ve Jandarmamız tarafından düzenlenen operasyonlarımızda 105 şüpheli terör örgütü mensubu yakalandı.” ifadelerini kullandı.

Source: Mehmet Küçükkahveci


23 ilde DEAŞ operasyonu! 105 şüpheli terörist yakalandı

Cumhuriyet Başsavcılıklarının talimatları doğrultusunda, Jandarma Genel Komutanlığı TEM Daire Başkanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü TEM Daire Başkanlığı koordinesinde, İl Emniyet Müdürlükleri ve İl Jandarma Komutanlıkları tarafından DEAŞ terör örgütüne yönelik geniş çaplı bir operasyon gerçekleştirildi. Aksaray, Ankara, Batman, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Elazığ, Eskişehir, Gaziantep, Kayseri, Kırıkkale, Kilis, Mardin, Mersin, Muğla, Osmaniye, Samsun, Şanlıurfa, Uşak, Adana, Hatay, İstanbul ve Yalova olmak üzere 23 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda 105 şüpheli yakalandı. FİNANS SAĞLADILAR, PROPAGANDA YAPTILAR Yürütülen soruşturmalarda, gözaltına alınan şüphelilerin DEAŞ terör örgütüne üye oldukları, örgüte finans sağladıkları ve sosyal medya hesapları üzerinden propaganda yaptıkları belirlendi. Operasyonlarda çok sayıda örgütsel doküman ve dijital materyal de ele geçirildi. BAKAN YERLİKAYA: “TERÖRE GEÇİT YOK” İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonlara ilişkin yaptığı açıklamada, “Ülkemizin her bölgesinde huzuru ve istikrarı sağlamak için terör örgütlerine yönelik yılın 365 günü, gece gündüz yürüttüğümüz operasyonlarımız aralıksız devam ediyor” dedi.

Source: Ömer Çeti̇n