“Uluslararası Çatışmalar Güncesi – Krizler, Ateşkesler ve Diplomasi”

Öcalan ne zaman çağrı yapacak

İmralı’da Öcalan’la görüşen DEM heyeti, siyasi partilerle görüşmelerini tamamladı. Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti. Birilerinin zehirleme çabalarına rağmen süreç iyi gidiyor. DEM heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk’ün geçmiş süreçlerin hafızası olmaları ve güven verici kişilikleri de buna olumlu katkı yapıyor. Sırrı Süreyya Önder’in “Bu çatışmalı süreçte hayatını kaybeden, sağlığını kaybeden bütün şehitler ve gaziler bütün ülkemizin onurudur” sözleri çok önemliydi.Bu dil doğru bir dil. Bu dil sağlıklı bir dil.MÜSAVAT DERVİŞOĞLUSürecin bir yol kazasına kurban gitmemesi için hepimizin dikkatli olması gerekiyor. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu hem DEM heyetiyle görüşmüyor hem de çıkıp ‘İki devlet, iki dil, iki bayrak isteyecekler’ diyor. Ne istediklerini merak ediyorsan, çağır konuş. Hadi İmralı heyetiyle görüşmüyorsun, devletin ilgili birimleri ile görüş.Kılıç hakkını kullanacakmış.SIRADA NE VAR Sabote etme çabalarına rağmen süreç olumlu yönde ilerliyor. Peki o zaman bundan sonra sırada ne var?Herkesin merak ettiği soruya gelince; Öcalan ne zaman çağrı yapacak? Öcalan’ın çağrısı etkili olacak mı?ACELE ETMELİBu süreci dikkatli bir şekilde takip etmeye çalışıyorum. Geçmiş süreçlerden edindiğimiz deneyimler ışığında hayırlı işlerde acele etmek gerektiğini düşünüyorum. Süreç uzadıkça birileri devreye girip sabote edebilir. Bir yol kazası yaşanabilir.O nedenle acele etmekte yarar var. Ama daha önemlisi doğumun sağlıklı olması gerekiyor. Çocuk sağlıklı doğsun. Adı barış olsun.KANDİL’DEN GELEN SİNYALLERÖcalan’ın çağrısının ne kadar etkili olacağını göreceğiz. Kandil’den olumlu sinyaller gelmiyor. Bu süreçte Öcalan ile Kandil karşı karşıya gelebilir. Ama Türkiye’nin elindeki tek enstrüman Öcalan değil. Türkiye terörü bitirmekte kararlı. 2025 yılında terörsüz Türkiye hedefinden en ufak bir sapma söz konusu değil.Kan akmadan bu sorunun çözülmesi için Öcalan’a silah bırakma çağrısı yapması yönünde bir fırsat tanınıyor.Ama bu iş ya barışla ya da savaşla çözülecek. Ama çözülecek. İkinci bir alternatif yok.ÇAĞRI TAKVİMİPeki Öcalan’ın çağrısı için bir takvim var mı?Çok gecikmesi beklenmiyor. Ocak sonu, şubat ayı içinde bir çağrıdan söz ediliyor.DEM heyeti, siyasi partilerle görüşmelerini tamamladı. Edirne’de Selahattin Demirtaş ile görüştü. Demirtaş’tan sürece güçlü bir destek geldi.DEM heyetinin geç olmayan bir süre zarfında yeniden İmralı’ya gitmesi bekleniyor. Ocak ayının sonuna kalacağını sanmıyorum.NET BİR ÇAĞRIOndan sonra ocak ayı sonu ya da şubat ayı içinde Öcalan’ın silahların bırakılması konusunda net ve güçlü bir çağrı yapması bekleniyor.Öcalan’ın çağrısının sadece PKK’ya değil KCK çatısı altında faaliyet gösteren YPG dahil tüm silahlı unsurları kapsaması bekleniyor. Yoksa PKK silah bıraksın ama YPG kalsın gibi bir mantık kabul edilemez.AYDINLIK GELECEKTürkiye, 40 yıldır akan kanı durdurmak için tarihi bir süreç yürütüyor. 2025 yılında terörsüz Türkiye’yi başarabilirsek aydınlık bir gelecek bizi bekliyor demektir. O zaman geçen 40 yılın acılarını değil, gelecek yüzyılı konuşacağız.TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNİ SABOTE ETMEYE ÇALIŞIYORLARBu süreçle ilgili olarak umutluyum ama aynı zamanda ihtiyatlıyım. İhtiyatlı bir iyimserlik içindeyim diyebilirim.Bu sürecin sonunda ne olur onu tam kestiremiyorum ama 2025 yılında terörsüz Türkiye hedefine ulaşılacağına inanıyorum.İKİ YOL VARBurada iki yöntem var. Birinde silah bırakılacak. Böylece kan akmadan terörsüz Türkiye hedefine ulaşılacak. Ya da büyük bir askeri harekât yapılacak.Bu topraklarda barışa ulaşmanın ne kadar zor olduğunu bilecek tecrübeye sahibim. 1984 yılında PKK’nın ilk eylemi olan Şemdinli-Eruh baskınından sonra Özal’la birlikte Şemdinli’ye giden gazetecilerden biriyim. 40 yıldır bu süreçleri takip ediyorum. PKK’nın İsrail ile, ABD ile, İran ile, İngiltere ile, Almanya ile, Fransa ile, Rusya ile yatağa giren bir terör örgütü olduğunu çok iyi biliyorum.ERDOĞAN KARARLIAma bildiğim bir şey daha var, bu kez uluslararası konjonktür lehimize. Türkiye çok güçlü. Erdoğan çok kararlı, “Devletimizin kadife eldivenine sarılı demir yumruğu kullanmaktan çekinmeyiz” dedi.ESED ÖRNEĞİKadife eldiven içindeki el, Esed’e uzatıldı. Esed uzatılan eli sıkmadı, sonuç ortada. Şimdi aynı süreç terör örgütü için yürüyor. Yeni dönemin mottosu “Ya barışarak ya savaşarak”; hangisini tercih ederseniz.BARIŞTAN KORKANLARYeni sürece ilişkin kaygıların olmasını normal karşılıyorum. Bu kaygıların giderilmesi gerekiyor. Çünkü bu tür süreçlerin başarılı olabilmesi için kamuoyu desteği çok önemli.Bu işin bir yüzü. Diğer yüzünde ise yeni süreci sabote etmek için olağanüstü bir çaba sarf ediliyor. Süreci zehirlemek için milletin sinir uçlarına dokunan ne varsa yapılıyor. Bu millet, bayrağı ve vatanı için savaşmış bir millet. Bu millet, Türkiye bölünmesin diye şehitler verme pahasına 40 yıldır PKK ile mücadele eden bir millet. Eğer siz bu sürecin sonunda iki devlet, iki bayrak olacağı yalanını uydurursanız bu terörsüz Türkiye hedefine vurulmuş bir darbe olur.SABOTE ETMEYE ÇALIŞIYORLARTerörsüz Türkiye hedefini sabote etmek isteyenler ne diyor?- İki devlet isteyecekler, iki bayrak isteyecekler, iki dil isteyecekler.- Sadece Öcalan çıkmayacak. Öcalan, cezaevinde bulunan bütün PKK’lıların affedilmesini istiyor. Sadece onlar da değil, Öcalan örgütün dağ kadrosunda bulunan teröristlerin de koşulsuz bırakılmasını istiyor.- Musul’u, Halep’i Türkiye’ye bağlayacaklar, sonra bunların bağımsızlığını ilan edip Büyük Kürdistan’ı kuracaklar.- Anayasa’nın 66. Maddesi’ni değiştirip Türklük ifadesini çıkaracak, 42. Madde’yi değiştirecekler.SİLAH KADAR TEHLİKELİYeni süreci başından itibaren takip ediyorum. Ne devletin kafasında bu var ne Öcalan’ın bu yönde bir talebi var. Tam aksine Türkiye, 50 yıllık sorunu çözüp PKK’yı bitirmeye çalışıyor. Bunlar ise tam aksine PKK’ya devlet kurduruyorlar. Bunlar silah bırakan PKK’yı değil, Kandil’deki PKK’yı tercih ediyorlar. Bu dil silah kadar tehlikeli, silah kadar zarar verici.

Source: Abdulkadir Selvi̇


Süreçte ilk aşama geride kaldı, ikinci aşamadan sonuç çıkar mı

Açıklama yapsalar da yapmasalar da ikinci aşamaya geçilmek üzere. İkinci aşama, DEM’in İmralı’da Öcalan’la görüşmesiyle başlayacak. İkinci aşama ve yol haritasına geçmeden önce, ilk turda yapılan görüşmelerden bazı çarpıcı anları sizlerle paylaşmak isterim.‘YEPYENİ BİR DEVLET BAHÇELİ GELMİŞ’* DEM Heyeti’nin siyasi parti ziyaretlerinde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin süreci başlatan ilk çıkışı hep gündemde oldu. İşte o ziyaretlerden birinde Ahmet Türk, MHP Genel Başkanı ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine şu sözleri söyledi:* “Eski Devlet Bey gitmiş, yepyeni bir Devlet Bey gelmiş.”* Ev sahipliği yapan siyasi parti temsilcilerinin gözlemi, DEM’in en çok MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye güvendikleri oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrının ise bizzat heyet tarafından merak edildiği belirtildi.* Görüşmelerde siyasi partiler Öcalan’ın KCK yapılanması çatısı altındaki terör örgütlerine silah bıraktırmaya gücünün yetip yetmeyeceğini de sordu. DEM Heyeti’nin yanıtı, “Bu gücü görmeseydik biz bu sürece dahil olmazdık. Sözünün dinleneceği konusunda bir tereddütümüz yok” şeklinde oldu.İKİNCİ AŞAMANIN ŞİFRELERİDEM’in ikinci İmralı ziyareti ile ikinci aşamaya geçilecek. Burada Ankara’daki beklentilerden yola çıkarak bazı hususların altını çizmek gerekiyor:* Sürecin uzaması istenilmiyor. Geçmişteki örnekler de uzayan süreçlerin başarı şansını azalttığını gösteriyor.* DEM’in İmralı ziyaretinin ardından beklenen, vakit kaybetmeden Abdullah Öcalan’ın açık, net, kısa ve herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak bir açıklama yapması.* Öcalan’ın çağrısının KCK yapılanması ve altındaki tüm terör örgütü unsurlarını kapsaması isteniliyor. Yani başta KCK yapılanması olmak üzere, PKK/YPG/PYD dahil tüm unsurları silah bırakacak ve kendini lağvedecek.* Ankara bu konuda hiçbir pazarlığa açık değil. Üstelik silah bırakma ve kendini lağvetme konuları hayata geçmeden bir başka konu ya da atılacağı iddia edilen adımlar konuşulmuyor, konuşulmayacak.* Bu süreçte terör örgütleriyle kararlılıkla mücadelenin devam edeceği de zaten bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından birçok kez açıklandı. Erdoğan son olarak Diyarbakır’da, “Sırtını kime yaslarsa yaslasın artık hiçbir terör örgütü Türkiye Cumhuriyeti karşısında herhangi bir şansının olmadığını biliyor. Gerçekleşen çalışmaların tek bir amacı var, terör örgütünün kendini feshetmesi, silahların teslim edilmesi, örgütün siyaset üzerindeki vesayetinin tamamen kaldırılması, bir Türkiye partisi olma vasfını kazanamayan siyasi yapıya bu yönde kendini geliştirme fırsatı verilmesi, bölgemizde artan çatışmalar karşısında iç cephemizin güçlendirilmesi, yarım asırlık bölücü terör parantezinin kapatılması, tüm boyutlarıyla tarihe gömülmesidir” dedi. DEM, ‘ÖCALAN’IN SÖZÜNÜ DİNLERLER’ DEDİ AMA YA OLMAZSA DEM Heyeti’nin siyasi partilere verdiği mesaj; “Örgüt Öcalan’ın sözünü dinler” olsa da; yapılan açıklamalar farklı senaryolar yaşanabileceğini de gündeme getiriyor.* Ankara’nın talebi, KCK yapılanması ve altındaki tüm örgütlerin lağvedilmesi. Örneğin Kandil bu karara uymazsa ne olacak? Aslında hem hükümet hem de MHP bu sorunun yanıtını net bir şekilde verdi: “Silah bırakanla barış yaparız, silah bırakmayanla savaşırız.”* Tabii şunu da unutmamak lazım, Öcalan’ı dinlemeyenler artık Öcalan’ın kurduğu örgüt olmadıklarını da net bir şekilde ortaya koymuş olacaklar. Bu durumda eğitilip donatıldığı ABD ya da özellikle son dönemde değişik bağlantılar kurduğu İsrail’in terör örgütü konumuna düşecekler.* Türkiye ise çağrıya uyanlarla siyasi süreci konuşacak, uymayanlara karşı ise terörle mücadele konusunda tavizsiz savaşını sürdürecek. ARTIK GÖZLER YENİ ABD YÖNETİMİNDE Bölgedeki gelişmeler ve Türkiye’nin hamleleri üzerine ABD’nin mevcut yönetiminden her ne kadar ziyaret, telefon da gelse; bundan süreçteki Trump Başkanlığı’ndaki yeni yönetim belirleyici olacak. ABD’nin SDG çatısı altındaki terör örgütünü NATO müttefiki Türkiye’ye rağmen silahlandırmasının kendince gerekçeleri; DEAŞ ile mücadele, İsrail’in güvenliği ve Suriye’deki Rusya ve İran varlığı idi. Kısacası artık bu gerekçelerin de ortadan kalktığı söylenebilir. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Yeni yönetimin DEAŞ’la etkin bir şekilde mücadele etme kapasitesini güçlendirmek için birlikte çalışabiliriz. Türkiye olarak Suriye halkının önündeki zorlu yolu kolaylaştırmak için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Türkiye, Suriye’nin kuzeydoğusundaki kampların kontrolü konusunda daha fazla sorumluluk üstlenmeye hazırdır” ifadelerini kullandı. Kısaca DEAŞ konusunda şu hususların altını çizmek gerekiyor:* Yeni Suriye hükümeti, DEAŞ’ın kamp ve hapishanelerinin yönetimini devralmaya hazır.* Ankara da, yeni hükümete bu konuda her türlü desteği vereceğini zaten bizzat Dışişleri Bakanı tarafından söyledi.* El-Hol kampında yaklaşık 50 bin kadın ve çocuğun, hapishanelerde ise farklı ülkelerden 7 bine yakın erkek mahkûmun bulunduğu biliniyor.* Iraklıların Irak, Suriyelilerin Suriye, az sayıdaki Türklerin Türkiye hapishanelerine geçişinin ardından bu köşede daha önce yazdığım gibi geriye Avrupalılar kalıyor.* Avrupalı DEAŞ mensuplarının da uluslararası hukuk çerçevesinde kendi ülkelerindeki hapishanelere alınmaları gerekiyor. Avrupalıların bakış açısı almamaktan yana. Bu durumda yeni Suriye hükümeti, Türkiye’nin lojistik desteği ile hapishanelerden sorumlu olmayı da masaya taşıdı.

Source: Hande Firat


Kuzey Kore”den 2 ülkeyi alarma geçiren balistik füze denemesi

Son zamanlarda Rusya ile sürdürdüğü askeri işbirliği ile gündeme gelen Kuzey Kore, bir kez daha Güney Kore ve Japonya”yı alarma geçirdi. Güney Kore Genelkurmay Başkanlığı”ndan (JCS) yapılan açıklamada, Kuzey Kore”nin Japon Denizi istikametine doğru birden çok kısa menzilli balistik füze fırlattığı bildirildi. 250 KİLOMETRE MESAFE KAT ETTİ Saat 09.30 dolaylarında Kuzey Kore”nin Jagang eyaletindeki Ganggye bölgesinden ateşlenen füzelerin yaklaşık 250 kilometre mesafe kat ettikten sonra denize düştüğü aktarılırken, fırlatılan füze sayısına ilişkin net bir bilgi paylaşılmadı. Japonya hükümeti hasar rapor edilmediğini açıkladı. JAPONYA HÜKÜMETİ DOĞRULADI Öte yandan Japonya hükümeti de Pyongyang”ın son füze denemesini doğruladı. Japonya Baş Kabine Sekreteri Yoshimasa Hayashi gerçek zamanlı veri paylaşımı da dahil olmak üzere Japonya, ABD ve Güney Kore arasındaki 3″lü işbirliğinin sürdüğünü belirterek, “Bu noktada kesin bir değerlendirme yapamıyoruz. Ancak, Japonya topraklarına veya münhasır ekonomik bölgesine herhangi bir füze düştüğü doğrulanmadı ve herhangi bir hasar raporu da alınmadı” ifadelerini kullandı. “FÜZE DENEMELERİ BÖLGENİN GÜVENLİĞİNİ TEHDİT EDİYOR” Kuzey Kore”nin devam eden füze denemelerinin Japonya”nın, bölgenin ve uluslararası toplumun barış ve güvenliğini tehdit ettiğini vurgulayan Hayashi, “Gerekli bilgileri toplamak ve analiz etmek için ABD, Güney Kore ve diğer ülkelerle yakın bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz ve gözetim faaliyetlerini sürdürmek için elimizden geleni yapacağız” dedi. TRUMP”A GÖZDAĞI Kuzey Kore”nin son füze denemesi, ABD”de 20 Ocak”ta yönetimi devralmaya hazırlanan Donald Trump ve hükümetine gözdağı olarak yorumlandı. Son füze denemesini 6 Ocak”ta gerçekleştiren Pyongyang yönetimi, ses hızının 12 katına ulaşabilen orta menzilli hipersonik balistik füze test ettiğini açıklamıştı.

Source: Haberler


Venezuela”da Maduro”ya tehdit: İktidardaki günleri sayılı

Venezuela”da muhalif lider Maria Corina Machado, 10 Ocak”ta devlet başkanı olarak yemin eden Nicolas Maduro”yu tehdit ederek, “İktidardaki günleri sayılı.” ifadelerini kullandı. “PARANOYAKLAR VE UYUMUYORLAR” X sosyal medya platformundan açıklama yapan Machado, Maduro hükümetini hedef aldı. Machado, “Rejimdekiler az olduklarını ve izole edildiklerini biliyorlar, iktidardaki günleri sayılı bunu da biliyorlar. Bu yüzden paranoyaklar ve uyumuyorlar. Sonlarının yakın olduklarını biliyorlar ve etrafındaki herhangi biri tarafından satılmaktan korkuyorlar.” ifadelerini kullandı. “İPLERİNİ ELİMİZDE TUTUYORUZ” Maduro yönetiminin, 28 Temmuz 2024″teki seçimleri kendilerinin “ezici farkla” kazandığına dair tutanakları asla gösteremeyeceğini iddia eden Machado, “Bunun en zor an olduğunu biliyoruz, riskleri biliyoruz ve bu yüzden ringdeyiz, mücadele ediliyoruz, vuruyoruz, birinci rauntta kazanmazsak üçüncü veya dördüncü rauntta kazanacağımız kararlılığıyla yumruklar atıyoruz, ama kazanacağız çünkü onların iplerini zaten elimizde tutuyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.Machado, Maduro yönetimini yendiklerini ve herkesten kararlı şekilde mücadeleden kopmamalarını istedi. MADURO, YENİ DÖNEM İÇİN YEMİN ETMİŞTİ Venezuela”da 28 Temmuz 2024″teki devlet başkanı seçimini yüzde 52 oyla 3. kez kazanan Nicolas Maduro, yeni dönemi için 10 Ocak”ta yemin etmişti. Muhalefet koalisyonunun adayı olarak yarışan Edmundo Gonzalez, Maduro”nun halkın iradesine darbe yaptığını ileri sürmüştü. G7 ülkelerinden yapılan ortak açıklamada, Maduro”nun yemin ederek göreve başlaması, “demokratik meşruiyetten yoksun” olduğu gerekçesiyle kınanmıştı.

Source: Ekim Devrim Manduz


Gazze”de ateşkes umudu! Anlaşmanın detayları belli oldu

İşgalci İsrail güçlerinin Gazze Şeridi”nin çeşitli bölgelerine kara, hava ve denizden yürüttüğü saldırılar, ardında ölü ve yaralıların yanı sıra büyük yıkımlar bırakarak 466. gününde sürüyor.Filistinli kaynaklar, Gazze Şeridi”ndeki ateşkes ve esir takası anlaşmasının “neredeyse hazır olduğunu ve 17 Ocak Cuma günü ya da daha önce imzalanabileceğini” belirtti.Katar”ın başkenti Doha”da İsrail ile Hamas arasında yürütülen müzakere sürecinin hassasiyeti nedeniyle ismini vermek istemeyen Filistinli kaynaklar, gelişmelere ilişkin bilgi verdi.Filistinli kaynaklar, ateşkes ve esir takası anlaşmasının neredeyse hazır olduğunu ifade etti.Ayrıca, sürecin şu andaki gibi devam etmesi halinde büyük ihtimalle 17 Ocak Cuma günü ya da daha önce anlaşmanın imzalanabileceği kaydedildi.Anlaşmanın 3 aşamada uygulanacağı ve ilk aşamanın 40 ila 42 gün süreceği belirtildi.Kaynaklar, “Bu aşamada İsrail, Netzarim ve Philadelphi koridorlarında kalmaya devam edecek. Bir hafta sonra Hamas”tan İsrailli esirlerin listeleri teslim alınacak, ardından İsrail, Gazze”nin kuzeyine geri dönüşlere izin verecek.” bilgisini verdi.İsrail”in, dönüş düzenlemeleriyle ilgili Gazze”nin kuzeyine geçişlere izin vermek için Netzarim Koridoru”nun bir kısmından çekileceği de belirtildi.Kaynaklar ayrıca, yaya olarak dönenlerin aranmayacağını ancak araçlarla dönenlerin silah kaçakçılığı veya kuzeye silahlı kişilerin geçişinin engellenmesi amacıyla uluslararası bir kuruluş tarafından getirilen cihazlarla aranacağını belirtti.Tampon bölgenin genişliğiyle ilgili bir anlaşmazlık olduğunu aktaran kaynaklar, İsrail”in bölgenin 1500 metre olmasını istediğini ancak 1000 metre olarak anlaşmaya varıldığını açıkladı.Kaynaklara göre, birinci aşamanın ardından İsrail”in Netzarim Koridoru”ndan tamamen çekilerek tampon bölgenin sınırlarına kadar gerilemesini sağlamak sağlamak amacıyla ikinci ve üçüncü aşama üzerinde müzakereler yapılacak, İsrail, Philadelphi bölgesinde kalmaya devam edecek.Kaynaklar, İsrail”in Hamas”a teslim ettiği 34 kişilik listede 8 askerin yer aldığını ve basında Hamas”ın bunu kabul ettiği yönünde iddialar yer aldığını ifade etti.İsrail”in, Hamas”ın bu listeyi reddedeceğini tahmin ettiğini ancak Hamas”ın listeyi kabul ettiğini dile getiren kaynaklar, bu askerler için farklı bir karşılık belirleneceğini aktardı.Kaynaklar, 7 Ekim”den sonra alıkonulan tüm sivil esirlerin serbest bırakılması karşılığında bu 8 askerin serbest bırakılması önerisi bulunduğunu ve bunun kabul edilme olasılığının yüksek olduğunu kaydetti.Katar, Mısır ve ABD”nin arabuluculuğunda Hamas ve İsrail arasında yürütülen dolaylı müzakereler, esir takası ve saldırıların durdurulmasıyla ilgili nihai bir anlaşmanın şekillendirilmesi için yoğun şekilde devam ediyor.İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, üst düzey İsrail müzakere heyetini Gazze”de ateşkes ve esir takası görüşmelerinin yürütüldüğü Katar”a gönderme kararı almış, aralarında İsrail Dış İstihbarat Teşkilatı Mossad Direktörü David Barnea ve İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) Direktörü Ronen Bar”ın da bulunduğu heyet Doha”ya gitmişti.İsrail basınında yer alan haberlerde, İsrail ile Hamas arasındaki esir takası anlaşmasının ayrıntılarının yüzde 90″ı üzerinde anlaşmaya varıldığı öne sürmüştü.06:20 İsrail ordusunun Gazze Şeridi”nde iki eve düzenlediği hava saldırıları sonucu 4 sivilin hayatını kaybettiği, çok sayıda kişinin yaralandığı bildirildi.05:05 Küba”nın, Güney Afrika”nın İsrail”e karşı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açtığı soykırım davasına “müdahil olma” talebinde bulunduğu bildirildi.02:46 İngiliz polisi, 18 Ocak”ta yapılması planlanan Filistin”e destek yürüyüşü için göstericilerin BBC binası önünde toplanmasını engellemek amacıyla yetkilerini kullanmayı sürdüreceğini bildirdi.02:30 İsrail ordusunun, işgal altındaki Batı Şeria”da düzenlediği baskınlarla 22 Filistinliyi gözaltına aldığı bildirildi.02:15 Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) Başkanı Mirjana Spoljaric Egger, İsrail”in saldırıları altındaki Gazze Şeridi”ne ulaştığı bildirildi.01:35 İsrail kabinesinin Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşmasını onaylamak üzere bugün toplanmasının muhtemel olduğu bildirildi.01:22 İsrail”in Gazze Şeridi”nin farklı bölgelerine sabah saatlerinden bu yana düzenlediği saldırılarda 53 Filistinlinin hayatını kaybettiği bildirildi.00:58 Filistinli kaynaklar, Gazze Şeridi”ndeki ateşkes ve esir takası anlaşmasının “neredeyse hazır olduğunu ve 17 Ocak Cuma günü ya da daha önce imzalanabileceğini” belirtti.00:20 Filistin Yerel Yönetim Bakanı Sami Ahmed Arif Hicavi, Türkiye”nin desteğini övdü ve iki ülke arasındaki ortak çalışma alanlarının genişletilmesi çağrısında bulundu.00:10 ABD Başkanı Joe Biden, Gazze”de ateşkes anlaşmasına kısa zamanda varılacağına inandığını vurgulayarak, “Aylar önce ortaya konulan ateşkes önerisinin nihayet gerçekleşmesine çok yakınız.” dedi.Hamas”ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme” gerekçesiyle İsrail”e 7 Ekim 2023″te kapsamlı saldırı düzenledi.İsrail, 7 Ekim”deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin yaralandığını açıkladı.İsrail”in 7 Ekim”den bu yana Gazze Şeridi”ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 841″i çocuk, 12 bin 298″i kadın olmak üzere 46 bin 6 Filistinli öldü, 109 bin 378 kişi yaralandı.Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.İsrail ordusu, Gazze Şeridi”ne saldırılarının başladığı 7 Ekim”den bu yana 393″ü karadan işgal sürecinde olmak üzere 828 askerinin öldüğünü duyurdu.Çatışmalara 24 Kasım 2023″te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan “insani ara”da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs”te de 7 Ekim 2023″ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 167″si çocuk 837 Filistinli hayatını kaybetti.

Source: Www.star.com.tr


Husiler”den olay iddia: İsrail Savunma Bakanlığı”nı süpersonik füzeyle vurduk

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail Savunma Bakanlığını “Filistin 2” adını verdikleri süpersonik füzeyle vurduklarını öne sürdü. “SÜPERSONİK FÜZE HEDEFE BAŞARIYLA ULAŞTI” İsrail hava savunma sistemlerinin başarısız kaldığı ve süpersonik füzenin hedefe başarıyla ulaştığını iddia eden Seri, bunun son 12 saatte İsrail”e yönelik gerçekleştirdikleri üçüncü saldırı olduğunu belirtti. ÜLKENİN BİRÇOK YERİNDE SİRENLER ÇALDI Öte yandan İsrail ordusunun X hesabından yapılan paylaşımda, Yemen”den atılan balistik füze nedeniyle ülkenin birçok bölgesinde siren seslerinin çaldığı bildirildi. Yemen”den fırlatılan füzenin hava savunma sistemlerince imha edildiğine dikkati çekilen paylaşımda, herhangi bir can kaybının olmadığı kaydedildi. YEMEN”DEN FIRLATILAN İHA”YI İMHA ETTİLER İsrail ordusu, dün Yemen”den ülkenin güneyine doğru fırlatılan insansız hava aracının imha edildiğini duyurmuştu. Husiler, İsrail”e yönelik sık sık füze ve İHA saldırıları düzenliyor.

Source: Ekim Devrim Manduz


Bir ülke daha İsrail”e karşı harekete geçti! Kararı resmen duyurdular

Küba”nın, Güney Afrika”nın İsrail”e karşı Uluslararası Adalet Divanında (UAD) açtığı soykırım davasına “müdahil olma” talebinde bulunduğu bildirildi.Küba hükümeti, Güney Afrika”nın 1948 tarihli Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kapsamında İsrail aleyhinde başlattığı hukuki sürece katılma kararı aldığını açıkladı.Küba hükümetinden yapılan açıklamada, İsrail”in on yıllardır Filistin halkına karşı sürdürdüğü soykırım politikalarına dikkati çekildi.Açıklamada, “Bir devletin, kendi kaderini tayin etme hakkını isteyen ve İsrail tarafından yasa dışı olarak işgal edilen topraklarda bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını isteyen Filistinlilere yönelik soykırım politikasıyla karşı karşıya olduğumuz açıktır.” ifadesine yer verildi.Gazze Şeridi”nde süren saldırılara da değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:”Uluslararası insancıl hukukun ihlali ya da İsrail”in uyguladığı apartheid rejimi, başlı başına bir suçtur. Ancak bu eylemler, İsrail”in işgalci bir güç olarak sürdürdüğü genel soykırım politikasının bir parçasıdır.”Birleşmiş Milletler sisteminin Filistin halkına yönelik hak ihlallerine karşı yıllardır yetersiz kaldığı vurgulanan açıklamada, Uluslararası Adalet Divanının, Filistin halkı için son umut olduğu ve bu davanın, sözleşmenin güvencesi olarak görülmesi gerektiği belirtildi.Türkiye”den talebini açıkladıGazze”de ateşkes umudu! Anlaşmanın detayları belli olduSoykırımcı İsrail ordusu duyurdu! Gazze”de biri subay 5 asker daha öldü

Source: Www.star.com.tr


Türkiye ve dünya gündemi

1- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin Meclis Grup toplantısında konuşacak.

(TBMM/13.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)

YASAMA YÜRÜTME SİYASET

1- Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Valiliği ziyaret edecek, Aslan Selim Anadolu Lisesi Açılış Töreni”ne katılacak.

(Adıyaman/09.30/11.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- TBMM”den

– MHP ve DEM Parti Meclis Grup toplantıları düzenlenecek.

– Genel Kurul, Türkiye Adalet Akademisi Kanunu Teklifi”ni ele alacak.

(TBMM/10.45/12.45/15.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

EKONOMİ FİNANS

1- Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Sanayide Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik Lansmanı ile Protokol İmza Töreni”ne iştirak edecek.

(Ankara/15.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkez Müdürlüğüne ziyarette bulunacak.

(Ankara/10.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

3- Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye-Slovenya Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) Toplantısı ve İş Forumu”na katılacak.

(Ankara/14.30) (Fotoğraflı-Görüntülü)

4- Türkiye İstatistik Kurumu, Kasım 2024″e ilişkin kümes hayvancılığı ile süt ve süt ürünleri üretim istatistiklerini açıklayacak.

(Ankara/10.00)

5- Hazine ve Maliye Bakanlığı, iki devlet tahvili ihalesi gerçekleştirecek.

DÜNYA DİPLOMASİ

1- Suriye”de Baas rejimi ve Esed ailesi iktidarının devrilmesinin, geçici yönetimin kurulmasının ardından ülkedeki gelişmeler takip ediliyor.

(Şam/Halep) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2 – ⁠İsrail”in Gazze Şeridi”ne saldırılarına ilişkin gelişmeler izleniyor.

(Gazze/Kudüs) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- THY Avrupa Ligi”nin 21. haftasında Anadolu Efes, Fransa”nın Paris Basketbol ekibiyle deplasmanda karşılaşacak.

(Paris/22.30) (Fotoğraflı)

2- BKT Avrupa Kupası”nın 15. haftasında Beşiktaş Fibabanka, Litvanya”nın Wolves ekibini ağırlayacak.

(İstanbul/20.00) (Fotoğraflı)

3- Basketbol Şampiyonlar Ligi play-in etabı ikinci maçlarında Aliağa Petkimspor, İsrail”in Hapoel Netanel Holon takımına Macaristan”da, Manisa Basket ise Almanya”nın Niners Chemnitz takımına konuk olacak.

(Szombathely/20.00/Chemnitz/22.00) (Fotoğraflı)

4- Vodafone Sultanlar Ligi”nin 16. haftası, Aras Kargo-VakıfBank maçıyla başlayacak.

(İzmir/18.00) (Fotoğraflı)

5- Dakar Rallisi Suudi Arabistan”da sürecek. (Fotoğraflı)

6- Sezonun ilk Grand Slam tenis turnuvası Avustralya Açık”a devam edilecek.

(Melbourne) (Fotoğraflı)

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Suriye”den Türkiye”ye üst düzey ziyaret

İSTANBUL 9°C / 6°C

Parçalı bulutlu, güneşli

14 Ocak 2025 Salı / 15 Recep 1446

Gündüz modu

İSTANBUL00:00

Afyonkarahisar

Kahramanmaraş

BİLİM-TEKNOLOJİ

FOTO GALERİ

VİDEO GALERİ

CANLI YAYIN

FOTO GALERİ

VİDEO GALERİ

SOSYAL GÜVENLİK

KÜLTÜR SANAT

HAVA DURUMU

NAMAZ VAKİTLERİ

İLETİŞİM VE KÜNYE

Bizi Takip Edin

Suriye”den Türkiye”ye üst düzey ziyaret

Suriye”den Türkiye”ye üst düzey ziyaret

Suriye Dışişleri ve Savunma Bakanları ile İstihbarat Başkanı yarın Ankara”ya geliyor.

14 Ocak 2025 Salı 09:09 – Güncelleme: 14 Ocak 2025 Salı 09:09

Suriye Dışişleri ve Savunma Bakanları ile İstihbarat Başkanı yarın Ankara”ya geliyor.

Popüler Haberler

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Suriye yönetiminin içerisinde olmaları beklentimizdir

Gazze”de ateşkes umudu! Anlaşmanın detayları belli oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeleri peş peşe sıraladı: Türkiye geneline yayacağız

Türkiye ültimatomu verdi! Yeni patron arayışları beyhude

MİT”ten sınır ötesi operasyon! Reyhanlı saldırısının faili Suriye”de yakalandı

Namaz Vakitleri

Hava Durumu

Güncel Haberler

Bilim – Teknoloji

Şirket – Kobi

KÜLTÜR SANAT

Necip Fazıl Ödülleri

FETÖ darbe girişimi

MYS Ve LGS Sınavı

E-Devlet Giriş

E-Okul Giriş

SGK sorgulama

Milli Piyango Bilet Sorgulama

Cumartesi Eki

© 2025 Star.com.tr

İletişim Ve Künye

Bilgi Toplum Hizmetleri

Çerez Politikası

Gizlilik Politikası

Sitemizde yayınlanan haberlerin telif hakları gazete ve haber kaynaklarına aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.

Source: Www.star.com.tr


Suriye”den Türkiye”ye üst düzey ziyaret

TBMM Başkanı Kurtulmuş: Suriye yönetiminin içerisinde olmaları beklentimizdir

Gazze”de ateşkes umudu! Anlaşmanın detayları belli oldu

Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeleri peş peşe sıraladı: Türkiye geneline yayacağız

Türkiye ültimatomu verdi! Yeni patron arayışları beyhude

MİT”ten sınır ötesi operasyon! Reyhanlı saldırısının faili Suriye”de yakalandı

Source: Www.star.com.tr


DEM, “Öcalan”ın sözünü dinlerler” dedi ama ya olmazsa… Konuşulan senaryo

Bahçeli”nin Öcalan”a terör örgütü PKK”yı lağvetme çağrısı yapmasıyla başlayan sürecin ilk aşaması tamamlandı. İkinci aşama öncesi son durumu Hürriyet yazarı Hande Fırat, bugünkü yazısında aktardı. Öcalan”ın yapacağı çağrı çin Ankara”nın pazarlığa açık olmadığını belirten Fırat, “kendini lağvetme konuları hayata geçmeden bir başka konu ya da atılacağı iddia edilen adımlar konuşulmuyor, konuşulmayacak.” ifadelerine yer verdi. DEM heyetinin ziyaret ettiği partilere “Örgüt Öcalan’ın sözünü dinler” dediğini hatırlatan Fırat, olası olumsuz durumlara ilişkin konuşulan senaryoları da paylaştı: “Örneğin Kandil bu karara uymazsa ne olacak? Aslında hem hükümet hem de MHP bu sorunun yanıtını net bir şekilde verdi: “Silah bırakanla barış yaparız, silah bırakmayanla savaşırız.” * Tabii şunu da unutmamak lazım, Öcalan’ı dinlemeyenler artık Öcalan’ın kurduğu örgüt olmadıklarını da net bir şekilde ortaya koymuş olacaklar. Bu durumda eğitilip donatıldığı ABD ya da özellikle son dönemde değişik bağlantılar kurduğu İsrail’in terör örgütü konumuna düşecekler. * Türkiye ise çağrıya uyanlarla siyasi süreci konuşacak, uymayanlara karşı ise terörle mücadele konusunda tavizsiz savaşını sürdürecek.”

Source: Internet Haber


Tunceli”de faaliyet gösteren “Mahir Serhat” kod adlı terörist yakalandı

Tunceli kırsalında 2016-2017 yıllarında faaliyet gösteren terör örgütü PKK/KCK üyesi “Mahir Serhat” kod adlı terörist, jandarmanın operasyonuyla Antalya”da yakalandı.Tunceli Valiliğinden yapılan açıklamaya göre, İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, terör örgütlerine yönelik operasyonlar gerçekleştirdi.Ekipler, bu kapsamda 2016-2017 yıllarında kent kırsalında faaliyet gösterdiği belirlenen terör örgütü PKK/KCK mensubu “Mahir Serhat” kod adlı terörist M.A”yı Antalya”da yakaladı.Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen terörist, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.

Source: Www.star.com.tr


Türkiye yurt dışında mühimmat fabrikası kuruyor: Savunma Bakanlığından resmi açıklama

Moğolistan, savunma sanayi üretimi kapsamında Türkiye ile yapılan bir anlaşmayı açıkladı. Konu hakkında konuşan Savunma Bakanı Byambatsogt Sandag, “Yakında ülkemize Türkiye tarafından bir mühimmat fabrikası kurulacak. Artık ateşli silahlar ve mühimmat, yurtdışından satın almaya gerek kalmadan yurt içinde üretilecek. Sivil ve askeri mühimmat Moğolistan”da üretilecek. Personellerimiz, mühimmat üretiminde çalışmak üzere eğitildi.” ifadelerini kullandı. DRONE ÜZERİNE ÇALIŞMALAR BAŞLADIÖte yandan ülkenin savunma sektörü için ayrıca drone üretimi üzerine de çalışmalara başladığı öğrenildi. Dışa bağımlılığı bitirmek için çalışmalara hız veren Moğolistan Savunma Bakanlığı, 2025″i vatansever Moğolistan yılı ilan etmişti. Ayrıca Bakanlık, asker adayları için eğitim programını güncelleyecek ve 2025″te İngilizce, bilgisayar okuryazarlığı ve sürücü kursları başlatacak.

Source: Www.star.com.tr


Trump”tan Gazze açıklaması: Ateşkes için tarih verdi

ABD”de başkanlık koltuğuna oturmasına 6 gün kalan Donald Trump, Newsmax kanalına röportaj verdi. Trump, İsrail ile Hamas arasında Katar”ın arabuluculuğunda dolaylı olarak yürütülen ateşkes görüşmelerine ilişkin, “Bunu başarmaya çok yakınız. Bunu başarmaları gerekiyor. Bunu yapmazlarsa orada çok fazla sorun olacak, daha önce hiç görmedikleri kadar çok sorun. Bunu başaracaklar. Bir el sıkışma olduğunu ve bunu bitireceklerini, belki de haftanın sonuna kadar bitireceklerini anlıyorum, bunun gerçekleşmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı. Trump”ın Orta Doğu Temsilcisi olarak görevlendirdiği Steve Witkoff, son günlerde İsrailli ve Katarlı yetkililerle bir araya gelmişti. Witkoff, birkaç gündür Katar”ın başkenti Doha”da bulunan ABD Başkanı Joe Biden”ın Orta Doğu temsilcisi Brett McGurk ile yakın koordinasyon halinde çalışıyor. BEYAZ SARAY”DAN AÇIKLAMAABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Gazze”de ateşkes olasılığı hakkında konuştu. Sullivan, Orta Doğu”da İsrail”e güçlü destek verdiklerini ve ateşkesin bu hafta tamamlanabileceğini söyledi.ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Gazze”de ateşkese çok yakın olduklarını ve anlaşmanın bu hafta sağlanabileceğini açıkladı. Sullivan açıklamasında, “Eğer (Biden yönetiminin) kalan 5 gün içinde bu gerçekleşmezse, muhtemelen buna en az şaşıran kişi ben olacağım. Ancak bu anlaşmayı sonuçlandırma şansımızın çok yüksek olduğunu düşünüyorum” dedi. Sullivan, ateşkes anlaşmasıyla esirlerin evlerine döneceğini, Gazze”ye yardım girişinin rahatlayacağını ve bundan sonra siyasi sürecin önünü açabilecek daha olumlu bir atmosferin mümkün olacağını ifade etti.

Source: Www.star.com.tr


Suriye”de yeni yönetimden Türkiye”ye ilk ziyaret

61 yıllık Baas rejiminin sona ermesi ve Beşar Esad”ın ülkeyi terk etmesiyle Suriye”de yeni dönem başladı.MİT Başkanı İbrahim Kalın”ın Şam”a ziyareti ile başlayan ve sonrasında Türkiye”nin Şam Başkonsolosluğu”nu yeniden açmasıyla yeni bir dönem başlatılan Suriye”den ilk hamle geldi. SURİYELİ YENİ YÖNETİMDEN İLK ZİYARET Suriye”de yeni yönetimde yer alan Dışişleri Bakanı Asaad Şibani, Savunma Bakanı Mirhaf Ebu Kisra ve İstihbarat Başkanı Enes Hattab”ın, yarın Türkiye”ye resmi ziyarette bulunmaları öngörülüyor. Bu ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi adına önemli bir adım olarak görülüyor. Görüşmelerde en önemli gündem maddelerinde birisinin de Suriye”nin kuzeyinde yer alan terör tehdidi olması bekleniyor. Türkiye, terör örgütü PKK-YPG”ye karşı operasyon öncesi Şam hükümetinin yetkilileriyle büyük operasyonun detaylarını görüşecek. ERDOĞAN: YA SİLAHLAR GÖMÜLECEK YA DA SİLAH DOĞRULTANLAR GÖMÜLECEK Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, “Ya namlusu ülkemize dönük o silahlar gömülecek ya da Türkiye”ye silah doğrultanlar gömülecek. Bunun haricinde üçüncü bir yol yok.” ifadelerini kullanmıştı.Türkiye”den üst düzey isimlerin Suriye”deki yeni yönetimin lideri Ahmed Şara ile görüşmesinin ardından Avrupalı bürokratlar da Şam ziyaretlerine başlamıştı.

Source: Haberler


İskoç öğrenci, savaş bölgelerine götürdüğü ambulanslarla hayatları kurtarıyor

Glasgow Caledonian Üniversitesinde Uluslararası Turizm ve Etkinlik Yönetimi programında yüksek lisans yapan Javaid, yürüttüğü çalışmaları ve 15 ambulans alma hedefiyle yapılacak festivali AA muhabirine anlattı.

Javaid, savaş bölgelerine yardım olarak ambulans gönderme fikrini ilk olarak 2014″te katıldığı bir Gazze”ye yardım konvoyunda düşünmeye başladı.

O gün gördüklerini anlatan Javaid, “Bir minibüs dolusu tıbbi ekipmanla Gazze”ye yardım konvoyuna katıldım. O zaman gençtim ve ehliyetimi yeni almıştım. Bir konvoyun parçasıydım ve insanlara yardım malzemesi ulaştırmaya çalışıyorduk. Konvoyda birkaç ambulans gördüm ve orada ambulansların çok büyük bir fark yarattığını anladım.” ifadelerini kullandı.

Gittiği savaş ve çatışma bölgelerinde insanların tahliye, tedavi ve taşınma amacıyla ambulansları kullandığını kaydeden Javaid, şunları söyledi:

“Dünyanın farklı yerlerine 40″ın üzerinde ambulans gönderdim. Geçen yıl 41″inci ambulansı Gazze”ye götürdüm. Suriye, Irak, Myanmar, Gazze ve Afrika”ya ambulanslar götürdüm. Savaş bölgelerinde yüz binlerce kişinin yardıma ihtiyacı oluyor ve bir ambulans ancak birkaç yüz kişinin hayatını değiştiriyor. Çok büyük bir önemi yok. Ancak bazı insanların hayatını ufak da olsa değiştirebiliyor. Bir masum sivil, uzun bir hayat yaşayabilir, ailesini görebilir. Bu yüzden çalışmaya devam ediyorum.”

Ambulansları kendisi sürerek savaş bölgelerine götürüyor

Javaid, bağışladığı ambulansların bir çoğunu kendisi kullanarak savaş bölgelerine götürdüğünü, Ukrayna”ya götürdüğü ambulansları 4 günde bu ülkeye ulaştırırken Gazze için aldığı ambulansları ise 6 haftada bölgeye sokabildiğini anlattı.

Özellikle Gazze”ye ambulans sokarken birçok prosedür ve izin sürecinden geçildiğinin altını çizen Javaid, Yunanistan”dan Mısır”a geçen bir gemiye bindirdiği ambulansı, Refah Sınır Kapısı”nda Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu”daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) yetkililerine teslim ettiğini söyledi.

Javaid, bir ambulansı bir noktaya ulaştırmanın zor olduğuna dikkati çekerek, “Evet zor ancak kararlı olmalısınız. Görüştüğünüz herkese karşı nazik olmalısınız ve onlara, “Bu ambulanslar hayat kurtaracak.” demelisiniz.” diye konuştu.

Ambulansları satın alma süreçlerini de paylaşan Javaid, “Uzun zamandır savaş bölgelerine ambulans götürdüğüm için artık Britanya”da bağlantılarım var. Birçok hasta taşıma, ambulans ve tıbbi destek hizmeti veren şirket bana çok indirimli fiyata ambulans satıyor.” dedi.

İngiltere”de direksiyonların sağda olmasının da bir sorun olmadığını kaydeden Javaid, “Bir keresinde Hollanda”dan direksiyonu solda olan bir ambulans aldım. Buna alışmam birkaç dakika sürdü. Birkaç saat sürenler buna alışıyor.” şeklinde konuştu.

15 ambulans almak için festival düzenleyecek

Savaş bölgelerine bağışladığı ambulansları kendi bütçesiyle aldığını dile getiren Javaid, bazı ambulansları 500 sterlin (Yaklaşık 22 bin lira) gibi düşük fiyatlara aldığını söyledi.

Javaid, babasının da kendisine ambulans alma konusunda destek verdiğini ancak buna devam etmenin zorlaştığını vurgulayarak, “Özellikle Gazze”ye gönderdiğimiz ambulans 2021 modeldi ve gönderdiğimizde 3 yaşından küçüktü. Buna devam edebilmek için bir festival düzenlemek aklıma geldi. İskoçya”da 15 bin kişinin katılabileceği, performansların, spor müsabakalarının ve komedi gösterilerinin yapılacağı bir festival olacak.” ifadelerini kullandı.

Glasgow”da 2 Ağustos”ta düzenlenecek festivalin geliriyle 15 ambulans alacaklarını anlatan Javaid, bunların 14″ünün Suriye, Gazze, Ukrayna ve Afrika”ya gönderileceğini, 1 elektrikli ambulansın ise İngiltere içinde kullanılacağını belirtti.

Javaid, 1 gün sürecek festivalin bir benzerini gelecek yıl 3 günlük olarak gerçekleştireceklerini de aktararak, bu girişimin aynı zamanda eğitimini aldığı alanda kendi kariyeri için önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Suriye”de devrik rejimin en kötü hapishanelerinden Tedmur görüntülendi

AA, Suriye”de 61 yıllık Baas rejiminin devrilmesi sonrası ülkedeki iç savaşın başlamasının ardından alıkonulanların tutulduğu, sistematik insan hakları ihlalleri ve işkencelere maruz kaldığı cezaevlerini kayıt altına almaya devam ediyor.

Görüntülerde, devrik lider Esed”in amcası Rıfat Esed”in komutasındaki birliklerin, 1980″de büyük çoğunluğu Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) mensubu silahsız 1000 kişiyi öldürdüğü yer olarak bilinen Tedmur Hapishanesi”nin artık harabeye döndüğü görülüyor.

Birçok yapının yıkıldığı hapishane yerleşkesinde, iç mekanlar da bu yıkımın izlerini taşıyor. Bazı alanlarda hala ayakta kalan yapılar bulunuyor.

Daha önce İran tarafından karargah olarak kullanılan hapishanenin ofislerinde yere saçılmış çok sayıda doküman görüntülere yansıdı.

Terör örgütü DEAŞ, 2015″te Tedmur”u ele geçirmiş, daha sonra Tedmur (Palmira) Hapishanesi”ni patlayıcılarla yıkmıştı.

İsrail güçleri de Humus”a bağlı Tedmur ilçesine hava saldırıları düzenlemişti.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


AB”ye Suriye çağrısı: Yaptırımlar kaldırılmalı

Suriye”de 61 yıllık Baas rejiminin yıkılması ve geçici hükümetin kurulmasıyla ülke ekonomisinin yeniden toparlanması için başta ABD ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin olmak üzere uygulanan yaptırımların kalkması önem taşıyor.Suriye”deki iç savaş, sivillere yönelik şiddet, insan hakları ihlalleri, savaş suçları ve terör örgütlerinin desteklenmesi gibi nedenlerle Baas rejimine karşı alınan çeşitli yaptırım kararları, ülkedeki rejimin şiddeti durdurmasını ve reform sürecine yönelmesini amaçlıyordu.Esed rejimini zayıflatmayı ve insan hakları ihlallerini cezalandırmayı amaçlayan bu yaptırımlar, aynı zamanda Suriye halkı üzerinde de büyük bir yük yarattı.Çok sayıda ülke ve uluslararası kuruluş tarafından alınan tedbirler, Suriye”nin ekonomik ve siyasi durumunu ciddi ölçüde etkilerken, ülkenin yeniden kalkınması ve toparlanmasını da zorlaştırıyor.Esed rejiminin çöküşünün ardından Batı ülkelerinin Suriye”ye uyguladıkları çeşitli kısıtlayıcı tedbirlerin kaldırılmasına yönelik tartışmalar ve çağrılar yoğunlaşıyor.Avrupa”nın birçok başkentinde faaliyet gösteren düşünce kuruluşu ECFR”nin Orta Doğu ve Kuzey Afrika Direktörü Barnes-Dacey, yeni Suriye yönetimi ile AB arasındaki ilişkiler ve AB”nin Suriye”ye yaptırımları hakkında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.- “AVRUPA DAHA HIZLI DAVRANMALI”Avrupa”nın Suriye”de yaşanan gelişmelere dikkatini vermesi gerektiğini vurgulayan Barnes-Dacey, “Avrupalılar Suriye”de olup bitenlere odaklanmalı ve son 10 yılda yaşanan kargaşa ve Suriye”nin ne derece istikrarsızlık, mülteci, terörizm ve sorun kaynağı olduğu göz önüne alındığında bunu gerçekten büyük bir stratejik fırsat olarak görmelidir.” dedi.Suriye”de istikrarın sağlanmasının Avrupa”nın çıkarına olduğunu belirten Barnes-Dacey, öte yandan AB”nin “şimdiye kadar yavaş hareket ettiğine” dikkati çekti.Barnes-Dacey, şöyle devam etti:”Avrupa”nın bugüne kadar verdiği tepkiye bakacak olursak, bu tepkinin daha çok Suriye hükümetinin Avrupalıları mutlu etmek için ne yapması gerektiğine odaklandığını ve Avrupalıların anlamlı ve olumlu bir geçişi nasıl destekleyebileceklerine daha az odaklandığını görüyoruz. Bence Avrupalıların olumlu bir geçişi teşvik etmek için yaptırım muafiyetleri, ekonomik desteğin arttırılması, siyasi destek ve angajman gibi adımlar üzerinde daha hızlı düşünmeleri gerekiyor.”- “AB ÇOK FAZLA TEREDDÜT YAŞIYOR”Suriye”nin istikrarı için ülkeye yönelik yaptırımların kaldırılmasının taşıdığı öneme işaret eden Barnes-Dacey, “Benim görüşüm, Avrupalıların çok daha hızlı hareket etmesi gereken ekonomi, insani durum ve yaptırım muafiyetleriyle ilgili bazı acil ihtiyaçlar olduğu, ancak çok fazla tereddüt yaşandığı ve 27 üye ülke arasında fikir birliği sağlamanın zor olduğu yönünde.” diye konuştu.Avrupa ile Suriye arasında uzun vadeli siyasi ve ekonomi ortaklığın ise geçiş sürecinin “kapsayıcılığına” bağlı olacağı görüşünü paylaşan Barnes-Dacey, öte yandan ekonomik desteğin gecikmesinin kimi riskleri doğurduğu konusunda uyardı.Barnes-Dacey, “Avrupa olumlu bir geçişi teşvik etmek için sahip olduğu kozu kullanmak isteyecektir. Ancak bu, mevcut zorlukların üstesinden gelmek için acil destek sağlamamak, durumun sahada istenenden çok daha hızlı bir şekilde başarısızlığa uğraması ve Avrupalıların istediklerini iddia ettikleri geçişi destekleyememesi riskini de beraberinde getirecektir.” ifadelerini kullandı.- AŞAMALI VE KOŞULLU YAPTIRIM MUAFİYETLERİ “OLABİLİR”ABD yaptırımları başta olmak üzere Batı”nın Suriye”ye uyguladığı kısıtlayıcı tedbirlerin olumsuz yansımalarından bahseden Barnes-Dacey, “Yaptırımlar nedeniyle insani yardım kuruluşları Suriye”ye çok daha az erişebildi, iş yapabildi. Merkez Bankası ve bankacılık sektörü üzerindeki yaptırımlar finansal kanallar büyük ölçüde kısıtlandı. Suriye dışından ve içinden finansal katılım büyük ölçüde sınırlı oldu.” şeklinde konuştu.Barnes-Dacey, yaptırımların kaldırılmasının bu olumsuz seyri tamamıyla değiştireceğini kaydederek, “Suriyeli diasporanın Suriye”de daha fazla faaliyet göstermesini sağlayacaktır. İnsani yardım kuruluşlarının Suriye”de daha fazla faaliyet göstermesini sağlayacaktır. Aynı zamanda KİK ülkeleri gibi ülkelerden gelecek mali ve insani kalkınma yardımlarını da kolaylaştıracaktır.” dedi.AB”nin ilerleyen günlerde Suriye”ye yönelik bazı yaptırım muafiyetleri getireceği tahmininde bulunan Barnes-Dacey, aşamalı ve koşullu olarak bazı kısıtlayıcı tedbirlerin kaldırılmasının ihtimaller dahilinde olduğunu söyledi.- “EKONOMİK İYİLEŞME OLMADAN ÇOK AZ SURİYELİ EVİNE DÖNMEK İSTEYECEK”AB”nin iç savaş başladıktan sonra ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyeli mültecilerin dönmesi konusuna özel önem verdiğine işaret eden Barnes-Dacey, bunun mümkün olmasının da ülkede istikrarın sağlanmasıyla doğrudan ilişkili olduğuna dikkati çekti.Barnes-Dacey, “Bu, ekonomik iyileştirmelere duyulan ihtiyacı gösteriyor. Yaptırımların hafifletilmesinin bu kadar önemli olmasının nedenlerinden biri de bu çünkü sahadaki ekonomik koşullarda bir iyileşme olmadan çok az Suriyeli evine dönmek isteyecektir.” diye konuştu.- “AVRUPA”DA HTŞ”YE KARŞI İHTİYATLI İYİMSERLİK VAR””Avrupa”da Heyet Tahrir Şam”a (HTŞ) ilişkin bir dereceye kadar ihtiyatlı bir iyimserlik var.” yorumunu yapan Barnes-Dacey, Avrupa genelinde “HTŞ”nin evrim geçirerek daha ılımlı politikalar izlemeye başladığına ilişkin yaygın kanı olduğunu” aktardı.Barnes-Dacey, “(AB”de) Suriye”yi daha iyi bir yöne taşımak için HTŞ ile çalışma konusunda bir isteklilik ve HTŞ”nin daha ılımlı bir yolda ilerlediğine dair memnuniyet verici bir his var.” ifadelerini kullandı.- “İSRAİL, SURİYE DEVLETİNİN MEVCUT ZAYIFLIĞINDAN FAYDALANIYOR”Suriye”de işgalini sürdüren İsrail hakkında, “İsrail”in kendi güvenlik gündemini ilerletmek için Suriye devletinin mevcut zayıflığından açıkça faydalandığını düşünüyorum.” yorumunu yapan Barnes-Dacey, bu durumun da Suriye”yi “temelden zayıflatmaya çalışmak” anlamına geldiğini dile getirdi.Barnes-Dacey, “İsrail”de Suriye”de bundan sonra ne olacağına dair bazı endişeler var ve ülkeyi bir güvenlik tehdidi olarak zayıflatmak için mevcut zayıflık ve belirsizlikten faydalanmak istiyorlar.” şeklinde konuştu.Suriye”nin bütünlüğü ve güvenliğinin desteklenmesinin “başarılı bir geçiş süreci için” elzem olduğunun altını çizen Barnes-Dacey, bu doğrultuda AB”nin ülkeye yönelik askeri saldırılara karşı çıkması gerektiğini kaydetti.

Source: Www.star.com.tr


İran destekli grupların, Irak-Lübnan koridoru merkezindeki Deyrizor”da kullandığı tüneller görüntülendi

Suriye”nin stratejik bölgelerinden Deyrizor”da bulunan tüneller, İran destekli grupların yeraltından hareket etmesine ve hava saldırılarından kaçmalarına yardımcı oluyordu.

İran destekli gruplar, Suriye”nin Humus, Hama ve Şam bölgelerine kadar uzanan bu yeraltı geçiş yollarını kullanarak Lübnan”a güvenli giriş çıkış yapabildi.

Gruplar, bu tüneller aracılığıyla mühimmat taşıyarak bölgedeki operasyonlarını genişletti, böylece buradaki etki alanlarını artırdı.

Tüneller depo ve sığınak olarak da kullanılıyor

AA muhabirlerinin çektiği görüntülere göre, tünellerin birden fazla giriş ve çıkış noktası bulunuyor.

Bazılarının girişleri inşaat alanı yakınına, bazılarının ise özel mülkiyet olan evlerin bahçelerinde bulunan depolara veya odaların zeminlerine açılıyor.

Yerin metrelerce derinliklerine kadar kazılarak oluşturulan tünellerin girişleri basit yöntemlerle düzenleniyor. Borular özenle yan yana dizilerek üzeri toprakla örtülüyor ve demir parçalarıyla desteklenen küçük bir çatı yer alıyor.

Ancak tünelin derinliklerindeki bölümlerde ise sıvayla kaplı ve boyanmış duvarlar ve zemini ile duvarları tamamen fayanslarla döşenmiş odalar mevcut.

Girişinde demir kapı bulunan bu odalar, tünellerin yalnızca geçiş değil aynı zamanda depo veya sığınak olarak da kullanıldığını gösteriyor.

Tünelin bazı bölümlerinde elektrik kabloları ve aydınlatma sistemlerinin varlığı da dikkati çekiyor.

Dar geçitli tünelin bazı bölgelerinde, giriş ve çıkışları kolaylaştırmak amacıyla demir merdivenler yer alıyor.

Tünellerden birinde, üzerinde eski Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah”ın fotoğrafı bulunan ve “Kanınız yakında bize zafer getirecek” yazılı bir poster ile seccade de görülüyor.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Türkiye-Azerbaycan diplomatik ilişkilerinin 33. yılı

Azerbaycan”ın Sovyetler Birliği”nden bağımsızlığını ilan etmesinin ardından 14 Ocak 1992″de Bakü”deki Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu”nun büyükelçiliğe dönüştürülmesiyle başlayan diplomatik ilişkiler, aradan geçen 33 yılda her geçen gün “bir millet, iki devlet” ilkesiyle geliştirilerek müttefiklik düzeyine çıkarıldı.

Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerinin tarihi aslında 33 yıl önceye değil, Azerbaycan”ın bağımsızlığını ilan ettiği 1918″e dayanıyor. 28 Mayıs 1918″de bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan”ı ilk tanıyan ülke de Osmanlı oldu, Kafkas İslam Ordusu ismi verilen Osmanlı ordusu Bakü”yü Ermeni ve Bolşevik çetelerden kurtardı.

Azerbaycan”da 1920″de Bolşevikler iktidarı ele geçirince Türkiye ile ilişkiler devam ettirildi. Azerbaycan, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki TBMM hükümetine Kurtuluş Savaşı için yardımlarda bulundu. Fakat sonraki yıllarda Moskova yönetimi Azerbaycan”ın bağımsız hareket etmesini engelledi ve Türkiye ile ilişkiler sekteye uğradı.

İki kardeş ülke, 70 yıl aradan sonra Sovyetler”in dağılması ve Azerbaycan”ın ikinci kez bağımsızlığını ilan etmesiyle yeniden bir araya geldi. Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu 9 Kasım 1991″de Azerbaycan”ın bağımsızlığının tanınması yönünde karar aldı. Böylelikle Türkiye, bu kez de Azerbaycan”ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülke oldu.

Cumhurbaşkanları Ayaz Mutallibov ve Ebülfez Elçibey dönemlerinde Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için birtakım adımlar atıldı, anlaşmalar imzalandı ancak ilişkiler Haydar Aliyev”in iktidara gelmesiyle yeni gelişme evresine girdi. Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev”in Türkiye ile Azerbaycan için kullandığı “bir millet, iki devlet” sözleri ilişkilerde temel prensip oldu. Haydar Aliyev ile Süleyman Demirel”in dostluğu da ilişkilerde etkin rol oynadı.

Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de Haydar Aliyev”in siyasi çizgisini sürdürdü ve Türkiye ile ilişkilerin her alanda geliştirilmesi yönünde yürütülen politika önceliğini korudu.

İkili ilişkilerin daha da güçlendirilmesi amacıyla 16 Eylül 2010″da Cumhurbaşkanları düzeyinde Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizması tesis edildi. Her yıl toplanan konseyde hem ilişkilerin geleceği için önemli kararlar alındı hem de anlaşmalar imzalandı.

Ortak enerji ve ulaştırma projeleri imzalandı

Türkiye ve Azerbaycan, kardeşlik ilişkilerini ortak enerji ve ulaştırma projeleri gerçekleştirerek daha da güçlü bir yapıya kavuşturdu.

İki ülke, Azerbaycan petrolünü dünya piyasalarına ulaştıran Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı”nı, Türkiye ve Avrupa”ya doğal gaz iletimini sağlayan TANAP”ı ve Bakü-Tiflis-Kars demir yolu hattını hayata geçirdi.

Türkiye ve Azerbaycan”ın yeni hedefi ise iki ülkeyi Ermenistan üzerinden kara ve demir yoluyla birleştirecek Zengezur Koridoru”nun hayata geçirilmesi.

İki ülke, karşılıklı yatırımlarla ekonomik olarak birbirlerine güç kattı. Azerbaycan 20 milyar doların üzerinde bir yatırımla en büyük yurt dışı yatırımını Türkiye”ye yaptı, Türkiye ise Azerbaycan”a 13 milyar dolardan fazla sermaye desteği sağladı.

Silahlı kuvvetler arasında iş birliği gelişti

Türkiye, her alanda olduğu gibi askeri alanda da Azerbaycan”a destek verdi. İki ülke arasında 1992″den bu yana askeri konuları içeren yaklaşık 100 anlaşma ve protokol imzalandı.

Anlaşmalar doğrultusunda Türkiye, savunma sanayinin geliştirilmesi, askeri uzmanların yetiştirilmesi konularında Azerbaycan”a yardım sağladı. Çok sayıda Azerbaycanlı Türkiye”de harp okullarında eğitim gördü, Azerbaycan harp okulu da Türkiye”nin katkılarıyla NATO standartlarında eğitim veren kurum haline geldi. Haydar Aliyev”in adını taşıyan Azerbaycan Yüksek Harp Okulunun programı Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Üniversitesinde okutulan programla uyumlu hale getirildi.

İki ülke, 2013″te imzalanan muhtıra gereği her yıl atışlı ortak tatbikatlar yapmaya başladı.

Her yıl düzenlenen TurAz Kartalı ve TurAz Şahini tatbikatlarıyla iki ülke hava kuvvetleri arasında koordinasyon ve işbirliği pekiştirildi.

Süreç içerisinde Türkiye ile Azerbaycan arasında savunma sanayi alandaki işbirliği de gelişti. Daha çok Rus yapımı silahlar ve askeri araçlara sahip Azerbaycan, Türk savunma sanayi şirketlerinin ürettiği silah ve mühimmattan da alarak savaş gücünü artırdı.

Türkiye, 2. Karabağ Savaşı”nda Azerbaycan”ın yanında oldu

Yaklaşık 30 yıl süren işgal döneminde tüm platformlarda Azerbaycan”ın haklı tutumunu destekleyen ve Ermenistan”a işgale son vermesi çağrısı yapan Türkiye, 2. Karabağ Savaşı”nda Azerbaycan”a siyasi ve manevi destek verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın “Azerbaycan yalnız değildir.” şeklindeki açıklaması, üçüncü güçlerin Azerbaycan”ın operasyonuna müdahil olmasını engelledi.

Azerbaycan ordusunun envanterindeki Türk yapımı SİHA”lar ise savaşta etkin rol oynadı.

İlişkiler müttefiklik düzeyine çıkartıldı

Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkiler, 2021″de daha da geliştirilerek bir üst düzeye çıkartıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Haziran 2021″de Karabağ”ın sembol şehri Şuşa”yı ziyaret ederek burada Aliyev”le bir araya geldi. Cumhurbaşkanları Erdoğan ve Aliyev, iki ülkenin ilişkilerinin müttefiklik düzeyine çıkartıldığı “Şuşa Beyannamesi”ne imza attı.

Yıllardır konuşulan Türkiye ile Azerbaycan arasında kimlik kartlarıyla seyahat konusu da gerçeğe dönüştü. İki ülke vatandaşlarının yeni tip çipli kimlik kartlarını kullanarak diğer ülkeye 90 gün kalış süreli vizesiz turistik seyahat gerçekleştirebilecekleri uygulama 1 Nisan 2021″de yürürlüğe girdi.

İlişkilerde Erdoğan ve Aliyev dostluğunun etkisi

Türkiye ile Azerbaycan arasında yoğun şekilde devam eden karşılıklı üst düzey ziyaretler, ilişkilerin arkasındaki en önemli itici güçlerden birini oluşturuyor. İki ülke devlet yetkililerinin göreve geldikten veya sembolik önemi haiz gelişmelerden sonra diğer ülkeyi öncelikli olarak ziyaret etmeleri şeklinde bir gelenek yerleşti.

İlişkilerin en önemli itici güçlerinden biri de Cumhurbaşkanları Erdoğan ve Aliyev”in dostluğudur.

Cumhurbaşkanı Aliyev, son yaptığı açıklamalardan birinde Türkiye ile ilişkilerine yönelik, “Türkiye”nin çıkarına olanlar bizim de çıkarımızadır. Güvenliğimiz de çıkarlarımız da geleceğimiz de birdir. Orta Doğu”da tamamen yeni durum oluştu. Güçlü Türkiye faktörü burada başlıca rol oynayacak. Biz de onun yanındayız. Yani gücümüz daha da artacaktır. Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye ve Azerbaycan kadar birbirine bu kadar bağlı başka ülkeler göremezsiniz.” değerlendirmesinde bulundu.

Azerbaycan, Türkiye”nin Suriye politikalarına da destek verdi

Suriye”de Beşşar Esed rejiminin çökmesinin ardından Cumhurbaşkanı Aliyev, Erdoğan”ı telefonla arayarak kutladı ve Türkiye”nin yanında olduklarını bildirdi.

Azerbaycan, Türkiye”nin lojistik desteğiyle İdlib”te dağıtılmak üzere Suriye”ye 200 ton gıda yardımı gönderdi. Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yalçın Refiyev, yine Türkiye”nin lojistik desteğiyle Şam”da Suriye geçici hükümetinin Dışişleri Bakanı Esaad Hasan Şeybani ile görüştü.

Cumhurbaşkanı Aliyev yine bir konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:

“Biz Suriye”ye katkı sunmak istiyoruz ki Türkiye”nin en azından bu sınırında teröre son verilsin. Bunun çok ciddi jeopolitik değişim olacağını düşünüyorum. Türkiye”nin diğer tüm sınırlarında da teröre yer olmamalıdır. Biz de Türkiye”nin müttefiki olarak her zaman onların yanındayız.”

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


ABD”nin seçilmiş başkanı Trump”a göre, Biden döneminde ülke tarihinin en kötü dönemi yaşandı

Trump, Newsmax kanalına verdiği mülakatta, Biden”ın dün yaptığı ve ABD”nin kurumsal diplomasisinden dış politika önceliklerine, Çin ile rekabetten Rusya-Ukrayna Savaşı”na ve Orta Doğu”daki güncel duruma kadar birçok başlığı ele aldığı basın toplantısını değerlendirdi.

Biden yönetiminin dış politikasını “korkunç” bulduğunu kaydeden Trump, “Bu son 4 yılın olaylarını göz önünde bulundurunca, bu dönemin ülke tarihimizin en dip noktası olduğunu düşünüyorum. Her şey çok kötüydü.” dedi.

Mecvut başkandan devralacağı 4 yıllık dış politika mirasının “daha kötü olamayacağını” belirten Trump, Biden yerine başkan seçilmiş olsaydı Rusya ve Ukrayna arasında savaş çıkmayacağını, İsrail”in Gazze”ye saldırılarının başlamasıyla Orta Doğu”da yaşanan krizlerin olmayacağını savundu.

Afganistan”dan çekilme süreci hakkında “övgüyle” bahseden Biden”a tepki gösteren Trump, kaosla sonuçlanan çekilmeye ilişkin ABD kurumlarının koordinasyonsuzluğuna işaret etti.

Trump, Afganistan”dan ayrılma sürecinde yaşanan “beceriksizlik ve yetersizliğin” daha geniş çaplı küresel krizlere yol açtığını söyledi.

Sınır güvenliği Trump”ın öncelikli konularından

Başkanlığı döneminde “ülke tarihinin en güvenli sınırlarına” sahip olduklarını savunan Trump, sınırların tıpkı eskisi gibi “daha güvenli” hale getirilmesinin önem verdiği konulardan biri olduğunu ifade etti.

Biden yönetiminin 4 yılda yaptığı “en kötü” şeylerden birinin de düzensiz göçmenlerin ülkeye girişine izin vermek olduğunu aktaran Trump, “Yapılanlar arasında en kötüsü, çoğu suçlu ve katil 21 milyon ya da daha fazla kişinin ülkeye girişine izin vermekti. Bu ülkemizi yok edecek.” değerlendirmesinde bulundu.

Trump, 20 Ocak”ta göreve başlayacağı gibi düzensiz göçmenler konusunda “anında sınır dışı etmek” gibi sert önlemler alacağını kaydetti.

Trump”a göre Gazze”de ateşkes anlaşması “oldukça yakın”

Gazze”de esirlerin serbest bırakılmasını sağlayacak bir ateşkes anlaşmasına ne zaman varılabileceği sorusuna karşın Trump, aylardır gündemde olan ateşkesin nihayet gerçekleşmesine çok yakın olunduğunu aktardı.

Trump, “Anladığım kadarıyla bir el sıkışma oldu ve bunu bitirecekler. Belki hafta sonuna kadar bitmiş olur.” dedi.

Orta Doğu”daki güncel krizlerin fitilini ateşleyen İsrail-Gazze olaylarında, başkan olsaydı bunların asla yaşanmayacağını savunan Trump, göreve başlar başlamaz dünya genelindeki krizleri çözebilmek için ivedilikle adımlar atacağını belirtti.

Rusya-Ukrayna Savaşı”na da değinen Trump, bu savaşı sona erdirmek istediğini ve bunun için her şeyi yapacağını vurguladı.

Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin”in kendisiyle görüşmek istediğini belirterek, “Ben de onunla hemen görüşeceğim.” ifadesini kullandı.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


DEAŞ”la mücadelede asıl aktör neden yeni Suriye yönetimi olmalı?

Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanı Dr. Tolga Sakman, Suriye topraklarındaki terör örgütü DEAŞ sorununu neden PKK/YPG”nin değil yeni Şam yönetiminin çözmesi gerektiğini AA Analiz için kaleme aldı.

Ahmed Şara liderliğindeki yeni Şam yönetimi, Esed rejimini deviren son operasyondaki hızını Suriye”nin kamu yönetiminin yeniden organize edilmesi, toplumsal yapının güçlendirilmesi, istikrarlı bir devlet yapısının yeniden inşa edilmesi ve ülkenin uluslararası sistemde yerini alması için de devam ettirmeye çalışıyor. Yeni Şam yönetimi bu sürecin gerçekleşebilmesi için Suriye”nin toprak bütünlüğünü, birliğini ve egemenliğini ön planda tutuyor. Esed yönetimini deviren farklı örgütlerin kendilerini lağvederek üniter bir Suriye”de modern devlet şartlarını yerine getirecek bir tekilliği kabul etmesi de bu açıdan değerlendirilmelidir. Bu anlayışın hayata geçirilmesinde en önemli engellerden biri ülke topraklarının bir kısmını işgal eden, toplum-siyaset-güvenlik alanlarında istikrarı bozan ve tehdit faktörü olarak varlığını sürdüren terör örgütü PKK/YPG”nin Suriye”nin kuzeydoğusundaki yapısıdır.

Suriye”nin kuzeyindeki bu yapı yeni Şam yönetiminin toprak bütünlüğü, tek ordu kurulması ve Suriyeli kimliğinin toplumun her parçasınca kabulü doğrultusunda tasarladığı devlet modeline aykırı duruyor. Bu noktada planlanan istikrarlı yapının kurulması güçleşirken diğer yandan terör örgütü PKK/YPG”nin Suriye’deki tehditleri de hem asayiş hem de ulusal güvenlik yapısını bozuyor. Özellikle Esed rejiminin düşmesiyle kendilerine yönelik tehditlerin bertaraf olduğuna inanan Fırat’ın doğusundaki Arap sakinler PKK/YPG”nin baskısını daha fazla yaşamaya başladı. Örgütün elindeki silah envanteri, verilen uluslararası desteklerle birleştiğinde tehdit kapasitesi artıyor. Bu desteğin somut nedeni olan terör örgütü DEAŞ ile mücadele ise Batı”nın yeni Şam yönetimini yeterli görmediği bir konu olarak masanın üzerinde duruyor.

DEAŞ ile mücadele yeni Şam yönetimine bırakılmalı

Oysa DEAŞ, öncelikle Suriye’nin ulusal güvenliğine ve yeni yönetimin istikrarına tehdit oluşturan bir örgüttür. DEAŞ gibi hem Suriye’de hem de başka bölgelerde terör eylemlerinde bulunacak bir örgüt yapılanması, devletin yeniden inşası sürecini de olumsuz etkiler. Uluslararası sistemde başarılı bir devlet profili oluşturulması için böyle bir güvenlik açığının yurtiçinde ve yurtdışında olmaması önemli görülüyor. Üstelik DEAŞ gibi bir örgütün uluslararası nüfuz ve müdahalelere zemin hazırladığı da bilindiğinden varlığı Suriye’nin istikrarı için elzem bir konu haline geliyor.

DEAŞ ile mücadele ise sahada sürdürülen mücadele ve militanların cezaevlerinde tutulması konuları olarak ikiye ayrılıyor. PKK/YPG kontrolündeki Haseke bölgesindeki kamplarda kalan DEAŞ tutukluları içerisinde Suriye ve Irak dışından gelen 10 bin kadar militanın olduğu biliniyor.[1] Üstelik PKK/YPG farklı nedenlerle DEAŞ militanlarını gruplar halinde salıveriyor. Bu kampların yönetim ve denetiminin yeni Şam yönetimine geçmesi ile daha şeffaf ve adil bir denetim söz konusu olabilir. PKK/YPG”nin keyfi uygulamaları nedeniyle tutuklamalar DEAŞ ile etkin mücadelede fayda vermez hale gelebilir.

Diğer taraftan, PKK/YPG”nin bölgedeki silahlı varlığının temel nedeni DEAŞ’ın sahada hala varlık gösterdiği iddiasıdır. Yeni Şam yönetimi, farklı yapıların askeri kapasitelerini birleştirerek oluşturacağı milli orduyla DEAŞ’a karşı etkin bir şekilde mücadele edebilir. Bu noktada, PKK/YPG’ye verilen silah ve istihbarat desteğinin mücadele kapsamında Suriye’nin meşru ve milli ordusuna verilmesi tüm aktörlerin samimiyet testi olacaktır. Tam bu süreçte DEAŞ’ın, Şiilerce önemli kabul edilen Şam”daki Seyyide Zeyneb Türbesi”ne saldırı planlaması ancak Şam yönetiminin bu saldırıyı engellemesi örgütün Suriye’de çıkarmak istediği karmaşa ve Şam yönetiminin bununla mücadele niyetini somutlaştırdı.

Türkiye, terörün bitirilmesi için hazır

Türkiye”nin Orta Doğu’da genel olarak öngördüğü barış ve güvenlik düzeni için hükümetlerin güçlü şekilde inisiyatif alarak ortak çıkarlar üzerinde hareket etmesi planını benimsediği görülüyor. Özelde ise Suriye, Türkiye için güvenlik açığı haline gelen coğrafyalardan biridir.

Bu güvenlik açığı öncelikle Türk sınırının hemen ötesinde PYD”nin konuşlandığı ve hem Türkiye”yi hem de Suriye”yi tehdit eden sözde toprak hakimiyetinden kaynaklanıyor. Bu durum ayrıca ikinci hassas konu olan Suriye’nin toprak bütünlüğünü sağlamış istikrarlı bir siyaset yürütebilecek olan yeni Şam yönetimin ihdasında da etkili. Suriye kendi iç güvenliğini sağlayabilecek toplumsal barış ve güç kapasitesinin yanında bölgesel ve küresel çapta da kabul edilmiş ve sisteme entegre olmuş bir devlet yapısına ihtiyaç duyuyor. Böylece yeni Suriye yönetimi hem terör örgütü PKK/YPG hem DEAŞ hem de daha sonra farklı aktörlerin motivasyonuyla oluşabilecek tehditleri bertaraf edebilir.

Türkiye”nin yeni Şam yönetimine tüm bu süreçlerde destek verdiği açık. Daha fazla kabul ve entegrasyon için bölge ülkelerini de süreçlere dahil etmeye çalışan Ankara, güvenlik sorununu ilk çözülmesi gereken konu olarak görüyor. Bölgedeki YPG/PYD yapılanmasının bitirilmesi çağrısını desteklemek üzere, örgütün varlık nedeni olarak gösterilen DEAŞ gibi konuların da halledilmesi için politika geliştiriyor. Türkiye’nin DEAŞ’a karşı mücadelede önceki başarısına atfen Suriye yönetimiyle birlikte çalışarak terörle mücadele kapasitesini artırabileceklerini teklifi de Ankara’da dillendirildi. Bugün kuzeyde Türkiye’nin desteklediği Suriye Milli Ordusu (SMO), YPG/PYD ile mücadele noktasında Şam yönetimine büyük destek veriyor. Bununla birlikte, SMO’nun ulusal ordu ihdasında da önemli bir rol alacağı ve PYD veya DEAŞ gibi tehditlerde etkili olacağı açık.

Tüm bunların yanında Türkiye, uluslararası hukuktan doğan haklarıyla sınır güvenliğini sağlamak için Suriye’nin kuzeyinde operasyon başlatabileceğini teyit etti. Bu noktada Ankara, güvenlik açığı oluşturmamak ve diplomatik ve ekonomik adımlar atabilmek için yol haritası oluşturmaya başlamış görünüyor. Bunların ardından Türkiye, Şam yönetiminin de isteğiyle bölgede somut varlık gösterebilir ve sürecin tamamlanmasına destek olabilir.

[1] https://www.hrw.org/news/2023/01/27/revictimizing-victims-children-unlawfully-detained-northeast-syria

[Dr. Tolga Sakman, Diplomatik İlişkiler ve Politik Araştırmalar Merkezi (DİPAM) Başkanıdır.]

* Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Saldırı hazırlığı yapan örgüt bozguna uğratıldı! Çok sayıda terörist etkisiz hale getirildi

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Terörü kaynağında yok etmeye azimliyiz, kararlıyız. Kahraman Mehmetçiklerimiz, Suriye”nin kuzeyinde saldırı hazırlığı yapan 9 PKK/YPG”li teröristi etkisiz hale getirdi. Teröristler bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar mücadelemiz devam edecek.” ifadesine yer verildi.Terörü kaynağında yok etmeye azimliyiz, kararlıyız! Kahraman Mehmetçiklerimiz, Suriye”nin kuzeyinde saldırı hazırlığı yapan 9 PKK/YPG”li teröristi etkisiz hâle getirdi. Teröristler bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar mücadelemiz devam edecek!#MillîSavunmaBakanlığı pic.twitter.com/MM3YjcC7w2— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) January 14, 2025 PKK/KCK”lı terörist Antalya”da yakalandıTürkiye ültimatomu verdi! Yeni patron arayışları beyhudePKK/YPG”den Suriye”de kirli oyun

Source: Www.star.com.tr


MSB: Saldırı hazırlığındaki 9 terörist etkisiz hale getirildi

MSB”den yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:Terörü kaynağında yok etmeye azimliyiz, kararlıyız!Kahraman Mehmetçiklerimiz, Suriye”nin kuzeyinde saldırı hazırlığı yapan 9 PKK/YPG”li teröristi etkisiz hâle getirdi.Teröristler bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar mücadelemiz devam edecek!Terörü kaynağında yok etmeye azimliyiz, kararlıyız! Kahraman Mehmetçiklerimiz, Suriye”nin kuzeyinde saldırı hazırlığı yapan 9 PKK/YPG”li teröristi etkisiz hâle getirdi. Teröristler bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar mücadelemiz devam edecek!#MillîSavunmaBakanlığı pic.twitter.com/MM3YjcC7w2— T.C. Millî Savunma Bakanlığı (@tcsavunma) January 14, 2025

Source: Hurriyet.com.tr


Suriye”nin kuzeyinde 9 PKK/YPG”li terörist etkisiz hale getirildi

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “Terörü kaynağında yok etmeye azimliyiz, kararlıyız. Kahraman Mehmetçiklerimiz, Suriye”nin kuzeyinde saldırı hazırlığı yapan 9 PKK/YPG”li teröristi etkisiz hale getirdi. Teröristler bu coğrafyadan yok olup gidinceye kadar mücadelemiz devam edecek.” ifadesine yer verildi.

Source: Internet Haber