“Uluslararası Çatışmalar Gündemi – Gazze’deki Gelişmeler ve Kahraman Şehitlerimiz”

Trump: Gazze”de anlaşmaya yakınız

Trump, bir havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze”de yakın zamanda bir anlaşma sağlanması konusunda umutlu konuştu.”GAZZE”DE BİR ANLAŞMAYA YAKINIZ””Sanırım, Gazze”de bir anlaşmaya yakınız” ifadeleri kullanan Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”nun Washington”a doğru uçtuğu saatlerde Gazze”de ateşkesin sağlanması konusundaki kararlığını vurguladı.”HAMAS İLE REHİNELERİN BİRÇOĞUYLA İLGİLİ BİR ANLAŞMAYA VARMAMIZ İÇİN İYİ BİR ŞANS VAR”ABD Başkanı, Gazze”de bir ateşkesin “bu hafta içinde” mümkün olabileceği değerlendirmesinde bulunduğu konuşmasında şu ifadeleri kullandı:”Bence önümüzdeki hafta Hamas ile rehinelerin birçoğuyla ilgili bir anlaşmaya varmamız için iyi bir şans var. Biliyorsunuz, rehinelerin çoğunu kurtardık ancak kalan rehinelerin de birçoğu çıkacak. Bunu bu hafta yapacağımızı düşünüyoruz.”Trump, cuma günü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki hafta içinde Gazze”de ateşkes sağlanacağını düşünüyoruz.” demişti. Aynı gün Hamas, Katar ve Mısırlı arabuluculara, son ateşkes önerisine ilişkin “olumlu” yanıtını iletmişti.Trump”ın, Gazze”de ateşkes sağlanması yönünde baskı yaptığı Netanyahu ile bugün ABD yerel saatiyle 18.00″de Beyaz Saray”da bir araya gelmesi bekleniyor.

Source: Muhammet Binici


Trump “anlaşmaya yakınız” dedi, katil İsrail Gazze”de sağlık merkezini bombaladı

ABD Başkanı Donald Trump, Gazze”de bir anlaşmaya “yakın” olduklarını bildirdi.Trump, bir havaalanında gazetecilere yaptığı açıklamada, Gazze”de yakın zamanda bir anlaşma sağlanması konusunda umutlu konuştu.”Sanırım, Gazze”de bir anlaşmaya yakınız” ifadeleri kullanan Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”nun Washington”a doğru uçtuğu saatlerde Gazze”de ateşkesin sağlanması konusundaki kararlığını vurguladı.ABD Başkanı, Gazze”de bir ateşkesin “bu hafta içinde” mümkün olabileceği değerlendirmesinde bulunduğu konuşmasında şu ifadeleri kullandı:”Bence önümüzdeki hafta Hamas ile rehinelerin birçoğuyla ilgili bir anlaşmaya varmamız için iyi bir şans var. Biliyorsunuz, rehinelerin çoğunu kurtardık ancak kalan rehinelerin de birçoğu çıkacak. Bunu bu hafta yapacağımızı düşünüyoruz.”Trump, cuma günü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Önümüzdeki hafta içinde Gazze”de ateşkes sağlanacağını düşünüyoruz.” demişti. Aynı gün Hamas, Katar ve Mısırlı arabuluculara, son ateşkes önerisine ilişkin “olumlu” yanıtını iletmişti.Trump”ın, Gazze”de ateşkes sağlanması yönünde baskı yaptığı Netanyahu ile bugün ABD yerel saatiyle 18.00″de Beyaz Saray”da bir araya gelmesi bekleniyor.İsrail”in Gazze”deki bir sağlık merkezine düzenlediği hava saldırısında 1″i çocuk 6 Filistinli şehit oldu, 15 kişi yaralandı.Filistin resmi ajansı WAFA”nın haberinde, İsrail”in, Gazze”de bulunan El-Vahde Caddesi”ndeki Er-Rimal Sağlık Merkezi”ne hava saldırısı düzenlediği belirtildi.Haberde, hava saldırısı sonucu 1″i çocuk 6 kişinin şehit olduğu, 15 kişinin yaralandığı kaydedildi.04.35 İsrail”in Gazze”deki bir sağlık merkezine düzenlediği hava saldırısında 1″i çocuk 6 Filistinli şehit oldu, 15 kişi yaralandı.04.26 İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”nun Washington”a gerçekleştirdiği ziyareti protesto etmek isteyen göstericiler, Beyaz Saray önünde toplandı. Filistin bayrakları ve dövizler taşıyan eylemciler, İsrail”in Gazze”de sürdürdüğü saldırıları kınayarak, ABD”nin İsrail”e verdiği desteğin sonlandırılmasını talep etti.03.06 ABD Başkanı Donald Trump, Gazze”de bir anlaşmaya “yakın” olduklarını bildirdi.00.13 İtalya”nın Napoli kentinde vatandaşlar, Filistin”e destek gösterisi düzenlendi. Filistin bayrakları ve pankartlar taşıyan göstericiler Gazze”de hayatını kaybedenlerin anısına yerde yatarak İsrail”in Filistinlilere yönelik saldırılarını kınadı.00.00 Hamas, BRICS ülkelerinin, “İsrail güçlerinin Gazze Şeridi ve işgal altındaki tüm Filistin topraklarından tamamen çekilmesi ve Gazze”de kalıcı ve koşulsuz ateşkes sağlanması” çağrısından memnuniyet duyduğunu belirtti.İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.İsrail”in Gazze Şeridi”ne 7 Ekim 2023″ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 57 bin 418 Filistinli hayatını kaybetti, 136 bin 261 kişi de yaralandı.İsrail ordusunun Gazze”de 19 Ocak”ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart”tan bu yana düzenlediği saldırılarda 6 bin 860 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 24 bin 220 kişinin de yaralandığı belirtildi.Gazze”de 27 Mayıs”tan bu yana İsrail-ABD güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 751″e, yaralıların sayısı 4 bin 931″e çıktı.İsrail ordusu, Gazze Şeridi”nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Başbakan Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi”nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.

Source: Www.star.com.tr


Başsağlığı mesajı

Beşiktaş”ın sitesinden hayatını kaybeden kahraman şehitlerimiz için bir mesaj yayınlandı: “Pençe-Kilit Herakatı bölgesinde devam eden mağara temizleme faaliyetleri sırasında metan gazına maruz kalarak şehit olan kahraman askerimize Allah”tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve milletimize başsağlığı dileriz.

Source: Fotomaç


Soykırımı durdurun

Galatasaray”da 3 yıl boyunca forma giyen ve geçtiğimiz ay emekli olduğunu açıklayan Dries Mertens”in eşi Katrin Kerkhofs, İsrail”in Gazze”ye karşı uyguladığı soykırıma tepkisiz kalmadı. Türkiye”de taraftarların çok sevdiği bir isim olan Kerkhofs, Belçika”da düzenlenen Rock Werchter festivaline katıldı. Arkadaşlarıyla konseri dinleyen ünlü yıldız, sahnede gösterilen “Soykırımı durdurun” yazısıyla Filistin bayrağını paylaştı.

Source: Gökhan Gökduman


Kardeşim bayrağı kızıma devretti

FETÖ”cü kalkışmanın yaşandığı gece, Ankara Gölbaşı Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı”na düzenlenen bombalı saldırıda şehit düşen komiser yardımcısı Gülşah Güler”in kendisiyle aynı adı taşıyan yeğeni 8 yaşındaki Gülşah, halası gibi polis olmak istiyor. SABAH”a konuşan Şehit Gülşah”ın ağabeyi Reşit Güler, 15 Temmuz darbe girişiminden 5 ay sonra dünyaya gelen kızına kardeşinin anını yaşatmak için Gülşah adını verdiğini anlattı. 1922 NOLU ODAYA ZİYARET 15 Temmuz gecesi kız kardeşi Ankara Gölbaşı”nda FETÖ”cü hainlerle çatışırken, kendisi de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın kaldığı Marmaris”teki otelin önüne gelerek FETÖ”cü hainlere karşı duran Reşit Güler, Cumhurbaşkanı Erdoğan”ı hedef alan FETÖ”nün suikast timinin bastığı “1922” numaralı odayı, Muğla Valisi İdris Akbıyık ile birlikte ziyaret etti. 9 yıldır o gece yaşanan çatışma izleriyle olduğu gibi duran odaya yapılan ziyaret sırasında duygusal anlar yaşandı. Reşit Güler, burada yaptığı açıklamada, “O gece Gülşah Ankara”da, biz Marmaris”teydik. Cumhurbaşkanımızın kaldığı yere direnmeye gitmiştik. Gülşah çok iyi bir insandı, sevgi dağıtan bir insandı. Gazi Üniversitesinden mezundu. Bir yandan da polis okulunda eğitim aldı. Özel harekatçı olacağım dedi. Birinci olarak bitirdi. Onunla gurur duyuyoruz” dedi. 15 Temmuz”dan 5 ay sonra dünyaya gelen kızına Gülşah ismini veren Güler, “Kızım Gülşah ismiyle geldi. Bayrak devri gibi. Herkes Gülşah”ta halasını görüyor. Onun gibi gülüyor, halası gibi resim yapıyor. Gülşah gitar çalıyordu. Kızım ise piyano çalıyor. 10 kardeşim de olsa 10″u da vatanımıza feda olsun. Devletimiz bizi yalnız bırakmadı” diye konuştu. Muğla Valisi İdris Akbıyık, 3 çocuklu Güler ailesini evinde ziyaret etti. HALAM GİBİ POLİS OLACAĞIM Kahraman şehidin ismini taşıyan Gülşah (8), evlerine ziyarete gelen Muğla Valisi İdris Akbıyık ve beraberindekilere piyano resitali sundu. Gülşah”ın parmaklarından dökülen “Bir başkadır benim memleketim” notaları, şehit halasının özlemiyle odada yankılandı. Her 15 Temmuz”da isminin verildiği halasını özlem ve gururla anan minik Gülşah, “Halam gibi polis olup vatanıma hizmet etmek istiyorum” diye konuştu. ODADA KURŞUN İZLERİ DURUYOR FETÖ”nün suikast timinin 15 Temmuz 2016″daki hain darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın Marmaris”te kaldığı otele saldırı düzenlemişti. O gece, suikast timiyle kahramanca çatışan Cumhurbaşkanlığı koruma ekibinden polis Mehmet Çetin ile Marmaris İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Nedip Cengiz Eker şehit olmuştu. Kanlı çatışmanın yaşandığı otel odası, hafızalardan silinmemesi için 9 yıldır o geceki haliyle korunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın toplantı yaptığı oda ve korumaların bulunduğu odadaki tüm izler muhafaza ediliyor. Şehit polis Mehmet Çetin”e ait olan kağıt da o günkü haliyle muhafaza ediliyor. Odadaki kurşun izleri ve kırık camlar, o geceki saldırının boyutunu gözler önüne seriyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın çalışma ofisi ve korumaların kaldığı odalardaki kapılar, duvarlar, kırık camlar, aynalar ve mobilyalar, kurşun izleriyle dolu. EN BÜYÜK TUZAK Cumhurbaşkanı Erdoğan”ın kaldığı odayı şehit Gülşah Güler”in ağabeyi Reşit Güler ile birlikte ziyaret eden Muğla Valisi İdris Akbıyık, “15 Temmuz Türkiye Cumhuriyeti Devleti”ne, Türk milletine kurulmuş tarihteki en büyük tuzaklardan birisidir. Ama Cumhurbaşkanımızın yaptığı çağrıyla tüm Türkiye”de 7″den 70″e meydanlara inerek hain darbe girişimini durdurdu. 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere tüm şehitlerimizi Allah”tan rahmet ediyoruz. Burada hem Gülşah”ı hem diğer şehitlerimizi andık” dedi.

Source: Hayrettin Şaşmaz


Mağarada metan gazı zehirlenmesi… MSB: Şehit sayısı 8″e yükseldi

MSB”nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:”6 Temmuz 2025 tarihinde, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde 852 Rakımlı Tepe”de bölücü terör örgütü mensupları tarafından kullanılan bir mağarada icra edilen arama tarama faaliyetinde, metan gazından etkilenen üç kahraman silah arkadaşımız daha şehit olmuş, şehit olan personel sayısı sekize yükselmiştir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah”tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, etkilenenlere de acil şifalar dileriz.”

Source: Www.star.com.tr


Son dakika… MSB acı haberi açıkladı: Şehit sayısı 8″e yükseldi

Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 852 rakımlı tepedeki bir mağarada 6 Temmuz 2025 tarihinde yürütülen arama-tarama faaliyeti sırasında metan gazına maruz kalan 19 askerden 5’i hayatını kaybetti.

Milli Savunma Bakanlığı, 7 Temmuz sabahı yaptığı açıklamada şehit sayısının 8″e yükseldiğini duyurdu.

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “06 Temmuz 2025 tarihinde, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 852 Rakımlı Tepe’de bölücü terör örgütü mensupları tarafından kullanılan bir mağarada icra edilen arama tarama faaliyetinde, metan gazından etkilenen üç personelimiz daha şehit olmuş, şehit olan personel sayısı sekize yükselmiştir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, etkilenenlere de acil şifalar dileriz” denildi.

Hayatını kaybeden askerlerin isimleri şöyle:

İstihbarat Üsteğmen Ege Akar

Muhabere Astsubay Kıdemli Çavuş Abdurrahman Akdoğan

Piyade Sözleşmeli Er Özkan Özkanlı

Piyade Sözleşmeli Er Mahsun Yeşildemir

Piyade Sözleşmeli Er Ahmet Kuşak

Source: Haber Merkezi


MSB”den acı haber: Mağarada metan gazı nedeniyle şehit olan asker sayısı 8″e yükseldi

Bakanlığın sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “06 Temmuz 2025 tarihinde, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 852 Rakımlı Tepe’de bölücü terör örgütü mensupları tarafından kullanılan bir mağarada icra edilen arama tarama faaliyetinde, metan gazından etkilenen üç personelimiz daha şehit olmuş, şehit olan personel sayısı sekize yükselmiştir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, etkilenenlere de acil şifalar dileriz denildi.

Source: Gazetevatan.com


Türkiye ve dünya gündemi

1- CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kartalkaya”daki otel yangını davasını takip edecek, partisinin il başkanları toplantısı ile parti genel merkezinde TBMM kapalı grup toplantısına katılacak.

(Bolu/09.00/Ankara/14.00/16.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

EKONOMİ FİNANS

1- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Seydişehir-Bozkır Devlet Yolu temel atma töreni ile Stadyum-Şehir Hastanesi Tramvay Hattı temel atma törenine katılacak, Valiliği, AK Parti İl Başkanlığını ve Büyükşehir Belediye Başkanlığını ziyaret edecek.

(Konya/11.00/14.00/15.00/16.00/17.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Hazine ve Maliye Bakanlığı, tahvil ve hazine bonosu ihalesi gerçekleştirecek.

DÜNYA DİPLOMASİ

1- Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 17. BRICS Liderler Zirvesi kapsamındaki temaslarına devam edecek.

(Rio de Janeiro) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- İsrail”in ateşkesi bozarak kalıcı işgal hedefiyle Gazze Şeridi”ne düzenlediği şiddetli saldırıların yansımaları ve yardımların girişini engellemesi sonucu yaşanan insani krize ilişkin gelişmeler izleniyor.

(Gazze/Kudüs) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi”ndeki Grand Kartal Otel”de 78 kişinin yaşamını yitirdiği, 133 kişinin yaralandığı yangına ilişkin 32 sanığın yargılanmasına başlanacak.

(Bolu) (Fotoğraflı-Görüntülü)

1- Trendyol 1. Lig 2025-2026 sezonu fikstür çekimi, Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri”nde yapılacak.

(İstanbul/14.00) (Fotoğraflı-Görüntülü)

2- Voleybol 19 Yaş Altı Kızlar Dünya Şampiyonası”nda Türkiye, C Grubu”ndaki beşinci ve son maçında ABD ile karşı karşıya gelecek.

(Osijek/22.15)

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Bakan Yerlikaya açıkladı! 15 suçlu Türkiye”ye getirildi

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Kırmızı bültenle aradığımız 13, ulusal seviyede aradığımız 2, olmak üzere 15 suçluyu 10 unu Gürcistan da, 2 sini Yunanistan dan kalanları ise Birleşik Krallık, Kuzey Makedonya ve Almanya dan ülkemize getirdik dedi. Hangi bültenle aranırsa aransın, hangi ülkeye kaçmış olursa olsun terör örgütü ve organize suç örgütü üyelerinin, zehir tacirlerinin tek tek yakalanıp Türkiye ye geri getirileceğini belirten İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: Kırmızı bültenle aradığımız 13, ulusal seviyede aradığımız 2, olmak üzere 15 suçluyu 10 unu Gürcistan da, 2 sini Yunanistan dan kalanları ise Birleşik Krallık, Kuzey Makedonya ve Almanya dan ülkemize getirdik. Bu kabine dönemimizde 398 suçlunun ülkemize iadesini sağladık. Enselerindeyiz, bizden kaçamayacaklar kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan U.Y., A.G., H.G., V.T., M.C.A., S.B., O.Y., Ç.Ö., M.Ö., C.A.K., C.M., M.G. ve S.T. ile ulusal seviyede aranan F.T. ve A.Y. isimli şahıslar yakalandı ve ülkemize iadeleri sağlandı yurt dışına kaçan ve haklarında arama kararı bulunan şahısların izini sürdük. Yapılan çalışmalar sonucu; INTERPOL veri tabanları, emniyet bilgi sistemleri, sosyal medya ve açık kaynaklardan elde edilen bilgiler, KOM, İstihbarat, Narkotik, TEM, Asayiş, Göçmen Kaçakçılığı ve Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlıklarımızın analizleriyle şahısların saklandıkları ülkeler tek tek belirlendi. Adalet Bakanlığımız koordinasyonunda; haklarında çıkarılan kırmızı bültenle uluslararası seviyede ve ulusal seviyede aradığımız bu şahıslar; ilgili ülkelerin kolluk birimleriyle kurulan operasyonel temaslar sonucu; ‘Kasten Öldürmeye Teşebbüs suçundan kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan H.G., S.B. ve Ç.Ö. isimli şahıslar Gürcistan da, ‘Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma ve Kasten Öldürme suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan U.Y. isimli şahıs Gürcistan da, ‘Çocuğun Nitelikli Cinsel İstismarı, Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan A.G. isimli şahıs Gürcistan da, ‘Hırsızlık, Konut Dokunulmazlığını İhlal Etme , ‘Banka veya Kredi Kartının İzinsiz Olarak Kullanılması Suretiyle Yarar Sağlama, Nitelikli Hırsızlık suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan V.T. isimli şahıs Gürcistan da, ‘Müstehcen Yayınların Üretiminde Çocukları Kullanmak, Özel Hayata İlişkin Görüntü ve Sesleri İfşa Etmek, Şantaj suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan M.C.A. isimli şahıs Gürcistan da, ‘Silahla Yağma, Uyuşturucu Madde Bulundurmak ve Kullanmak, Kasten Yaralama ve Hırsızlık suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan O.Y. isimli şahıs Gürcistan da, ‘Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık ve Resmi Belgede Sahtecilik, Parada Sahtecilik suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan M.Ö. isimli şahıs Almanya da, ‘Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte Yağma suçundan kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan C.A.K. isimli şahıs Yunanistan da, ‘İzinsiz Olarak Ateşli Silah ve Mermileri Ülkeye Sokma, İmal Etme, Nakletme, Satma ve Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan C.M. isimli şahıs Birleşik Krallık ta, ‘Çocuğun Cinsel İstismarı suçundan kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan M.G. isimli şahıs Kuzey Makedonya da, ‘Dolandırıcılık, Suç İşlemek Amacıyla Örgüt Kurma, Suç Uydurma ve Hırsızlık suçlarından kırmızı bültenle uluslararası seviyede aranan S.T. isimli şahıs Yunanistan da, ‘Kasten Öldürme ve Kasten Yaralama suçlarından ulusal seviyede aranan F.T. isimli şahıs Gürcistan da, ‘Kasten Öldürme ve Ruhsatsız Silah suçlarından ulusal seviyede aranan A.Y. isimli şahıs Gürcistan da yakalandı ve ülkemize iadeleri sağlandı. Türk polisinden kaçamayacaklar. Adalet Bakanlığımız ile operasyonda görev alan bakanlık çalışanlarına teşekkür ediyorum. Interpol-Europol Daire Başkanlığımızı tebrik ediyorum.

Source: Habertürk


F-35″e yeşil ışık paniğe neden oldu! “Herkes imzalasa da Türkiye kabul etmez”

İsrail basını, Türkiye”ye F-35 satışının yeniden gündeme gelmesiyle birlikte Orta Doğu”daki güç dengelerinin ciddi biçimde değişeceğini yazdı. İsrail gazetesi Maariv, Türkiye”nin F-35 savaş uçaklarını alması hâlinde hem İsrail”in hem de Yunanistan”ın hava üstünlüğünün sona ereceğini itiraf etti.ERDOĞAN: TRUMP”IN ANLAŞMAYA SADIK KALACAĞINA İNANIYORUMCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan dönüşünde uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, F-35 konusunun yeniden gündeme geldiğini ifade etmişti. Erdoğan, “F-35 konusunu aramızda konuştuk ve işin takipçisiyiz. Ben Sayın Trump”ın bu konuda yaptığımız anlaşmaya sadık kalacağına inanıyorum” demişti.Bu açıklamaların ardından gözler Washington-Ankara hattındaki gelişmelere çevrilirken, Tel Aviv cephesi dikkat çeken bir tedirginliği kaleme aldı.”TÜRKİYE F-35 ALIRSA İSRAİL HAVA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KAYBEDER”Maariv gazetesi, İsrail ile Suriye arasında yeni bir anlaşma karşılığında ABD”nin Türkiye”ye F-35 satışına onay verebileceğini öne sürdü. Ancak bu durumun, İsrail”in stratejik üstünlüğünü sarsacağı belirtildi.Haberde görüşlerine yer verilen Dayan Merkezi”nden kıdemli araştırmacı Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak, “Türkiye, 7 Ekim”den sonra İsrail”e karşı daha sert ve net bir dış politika izlemeye başladı. Bugün Hava Kuvvetleri denklemine baktığımızda, F-35″lerle donatılmış bir Türkiye, İsrail için ciddi bir meydan okumadır” ifadelerini kullandı.”YUNANİSTAN DA RAHATSIZ”Yanarocak sadece İsrail”in değil, Yunanistan”ın da endişeli olduğuna dikkat çekerek, “Yunanistan, F-35″lerle donatıldı ve bu da ona Türkiye”ye karşı hava üstünlüğü sağlıyordu. Ancak Türkiye”nin bu uçaklara sahip olması hâlinde, bu denge tamamen bozulur” dedi.”TÜRKİYE, BÖLGEDEKİ GÜÇ DENGESİNİ TEMELDEN DEĞİŞTİRİR”Yanarocak değerlendirmesinde, Türkiye”nin zaten kara ve deniz kuvvetlerinde avantajlı olduğunu, hava gücüne F-35″lerin eklenmesiyle bölgenin en güçlü askeri aktörü hâline geleceğini ifade etti: Bu, İsrail için stratejik bir kırılma olur. Türkiye”nin yükselişi yalnızca askeri değil, diplomatik olarak da etkili olacak.”İSRAİL”İN PLANLARINA TÜRKİYE”DEN ONAY ÇIKMAZ”Haberde ayrıca Türkiye”nin, İsrail ile bazı Arap ülkeleri arasında imzalanması planlanan yeni barış anlaşmalarına destek vermeyeceği de net bir şekilde vurgulandı. Yanarocak, “Ankara geçmişte İbrahim Anlaşmaları”na karşıydı, şimdi de Suriye ve Lübnan üzerinden benzer girişimlere destek vermez.” dedi.”TÜRKİYE LİDER MÜSLÜMAN GÜÇ OLARAK SAHNEDE”İran”ın zayıflamasının Türkiye”yi lider Müslüman güç konumuna getirdiği kaydedilen yazıda, Yanarocak”ın şu ifadelerine yer verildi: Bu, tüm İslam dünyasına bir mesajdır. Artık Orta Doğu”daki en güçlü Müslüman ülke, hem yumuşak güç hem de sert güç, yani ordu açısından Türkiye”dir. Dolayısıyla İsrail, Türkiye”yi Orta Doğu”daki en güçlü Müslüman ülke olarak tanımış oldu.F-35 açıklamaları komşuyu panikletti: ABD altımızı oyuyor”Türkiye”ye sattın, bize yok!”Türkiye”nin tarihi anlaşması küresel dengeleri sarstı: F-35 ve J-20 yerine KAAN”ı tercih ettiler

Source: Www.star.com.tr


Türkiye 8 şehit için gözyaşı dökerken Amedspor”un paylaşımı tepki çekti

Pençe-Kilit Harekâtı kapsamında 28 Mayıs 2022’de teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit olan Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un naaşını bulmak amacıyla, terörden arındırılan 852 rakımlı tepede yer alan bir mağarada arama çalışması başlatıldı. Arama-tarama faaliyetleri sırasında mağarada görevli 19 asker metan gazına maruz kaldı. Fenalaşan askerler derhal hastaneye sevk edilirken, ne yazık ki 8 askerimiz metan gazı zehirlenmesi sonucu şehit oldu. Yaşanan bu vahim olayın ardından Amedspor”un sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım büyük tepki topladı. 8 askerimizi kaybettiğimiz gün yapılan paylaşımda, “Bizimkilerin keyfi yerinde” ifadeleri kullanıldı. Amedspor”un bu paylaşımına çok sayıda tepki yorumu geldi.

Source: Internet Haber


Pentagon belgeleri ifşa oldu! PKK”ya 130 milyon dolarlık dev bütçe

ABD Savunma Bakanlığı, önceki yıllarda bütçe ayırdığı terör örgütü PKK/YPG”yi 2026″da da es geçmedi. Pentagon”un 2026 mali yılı bütçesinde, Suriye”de SDG ismini kullanan terör örgütü PKK/YPG”nin de aralarında bulunduğu bazı örgütler için milyonlarca liralık kaynak talep edildi. PKK”ya 130 milyon dolarlık dev bütçe Irak, Suriye ve Lübnan’da DEAŞ’la mücadelede “eğit-donat” fonu talebi ve gerekçelerinin yer aldığı Pentagon belgesine göre, PKK/YPG ve Suriye’nin güneyinde konuşlu Suriye Özgür Ordusunun (SÖO) “eğitim, teçhizat ve maaş ödemelerine” 130 milyon dolar aktarılması hedefleniyor. Belgede PKK/YPG’ye eğit-donatlar dışında hafif silahlar verilmeye devam edeceği belirtilirken, DEAŞ’la mücadeleye gerekli desteğin verilmemesi halinde bu durumun DEAŞ’ın canlanarak bölge ülkeleri ve ABD’nin güvenlik çıkarlarını tehdit edebileceği öne sürüldü. 7 milyon 420 bin dolar SÖO”ye 2026 için istenen 130 milyon dolarlık kalemin 7 milyon 420 bin doları SÖO için ayrılırken, grubun faaliyetlerini Badiye Çölü’ndeki DEAŞ unsurlarına genişletebileceği ifade edildi. DEAŞ”la mücadeleye dev kaynak Pentagon’un Suriye’ye DEAŞ’la mücadele adı altında PKK/YPG ve diğer bazı grupları aktardığı toplam bütçe 2025’te 147 milyon dolar, 2024’te ise 156 milyon dolardı. Pentagon belgesinde, ilk kez Lübnan da yer aldı. Buna göre Bakanlık, Lübnan ordusunun terörle mücadele kabiliyetine destek vermek için 15 milyon dolarlık bir kalem oluşturmayı hedefliyor. Lübnan ordusunun özellikle Güney Litani bölgesinde (İsrail’le) ateşkesin uygulanmasına yoğunlaştığı bu nedenle Levant bölgesinde DEAŞ’ı kalıcı olarak yenilgiye uğratabilmek adına desteğe ihtiyaç duyduğu vurgulanan belgede, DEAŞ’ın Suriye-Lübnan sınırının geçirgen kısmından ikmal ve militan toplama kabiliyetine sahip olduğu belirtildi.

Source: Internet Haber


SON DAKİKA: MİT Başkanı Kalın, yarın Bağdat”a gidiyor

Son dakika haberleri… Terörsüz Türkiye hedefinde süreç hızlanıyor. Bugün saat 15:00″te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, DEM heyeti ile bir araya gelecek. MİT Başkanı İbrahim Kalın ise silah bırakma sürecinin koordinesi için Türkiye ve Irak arasında mekik dokuyor. Kalın, çarşamba günü Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret edecek. Görüşmenin odağında Meclis”te kurulacak “Terörsüz Türkiye” komisyonu olacak.DEM PARTİ, ERDOĞAN”I ZİYARET EDECEKDEM Parti heyetinin dünkü İmralı ziyareti sonrasında bugün DEM Parti heyetini Cumhurbaşkanı Erdoğan kabul edecek.Erdoğan ve DEM Parti”nin görüşme tarihi netleşti!KALIN, YARIN BAĞDAT”A GİDİYOR Çarşamba günü çok önemli bir görüşme daha olacak; MİT Başkanı İbrahim Kalın, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret edecek. MİT Başkanı Kalın, 8 Temmuz Salı günü bu kez Bağdat’a gidecek…PKK”NIN SİLAH BIRAKMAYLA İLGİLİ AYRINTILAR KONUŞULACAK Kalın, Erbil’de olduğu gibi Bağdat’ta da süreçle ilgili, silah bırakmayla ilgili ayrıntıları konuşacak, koordinasyonu için temaslar yürütecek. Kalın, Bağdat’ta Irak Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanlar, istihbarat servisi dahil 10’dan fazla isimle görüşecek.

Source: Ahmet Aydemir


Bakan Fidan”dan BRICS”te “İsrail” uyarısı: Sonuçları küresel ölçekte hissedilir

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Fidan, dün Brezilya”nın ev sahipliğinde Rio de Janeiro kentinde düzenlenen 17. BRICS Liderler Zirvesi kapsamında düzenlenen “Çok Taraflılığın Güçlendirilmesi, Ekonomik-Mali Meseleler ve Yapay Zeka” başlıklı oturumda konuştu.Fidan, çok taraflılıktan geri adım atmanın göze alabilecekleri bir seçenek olmadığını söyleyerek, bunun uzun süredir ilerlemenin itici gücü olduğunu; sivil havacılıktan halk sağlığı sistemlerine, adil ticaretten dijital alandaki standartlara kadar günlük yaşamı etkilediğini dile getirdi.İsrail”in Gazze”de yürüttüğü soykırımın bölgede onlarca yıl boyunca kaydedilen kalkınmayı tersine çevirdiğine dikkati çeken Fidan, “Filistin halkının yaşadığı dram, bugün çok taraflılık üzerine tartışmalarımızın merkezinde yer almaktadır. Bu durum, uluslararası barış ve güvenliği sağlamakla yükümlü kuruluşların meşruiyeti açısından ciddi bir krizdir. İsrail”in saldırganlığı ve yayılmacılığı kontrol altına alınmazsa, sonuçları küresel ölçekte hissedilecektir.” diye konuştu.Fidan, tam da bu nedenle, Türkiye”nin çabalarını barışçıl çözüme ve gerilimin azaltılmasına yönelik olarak yoğunlaştırdığına değinerek, bölgede kalıcı barışa tam destek vermeye hazır olduklarını ifade etti.Küreselleşmenin karşılıklı bağımlılığı derinleştirmesiyle, değer zincirlerinin, özellikle enerji ve kritik mineraller alanında daha kırılgan hale geldiğini kaydeden Fidan, gelişmek için büyümeye, istihdama ve serbest ticarete ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.Fidan, bunun da adil, kurallara dayalı ve öngörülebilir bir uluslararası ticaret sistemiyle güvence altına alınması gerektiğini vurgulayarak, “Dünya çok kutupluluğa yönelirken, yapay zekanın küresel yönetişimi kritik bir öncelik haline gelmektedir. Yapay zekanın yeni bir tahakküm aracına dönüşmemesi için gerekli tedbirlerin alınması şarttır.” şeklinde konuştu.

Source: Www.star.com.tr


MİT Başkanı Kalın yarın Bağdat’a gidecek

HABERLERGündem Haberleri

MİT Başkanı Kalın yarın Bağdat’a gidecek

Güncelleme Tarihi: Temmuz 07, 2025 09:26

#MİT#İbrahim Kalın#Bağdat

TwitterLinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi

Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 2025 09:26

MİT Başkanı İbrahim Kalın, yarın Bağdat’a gidecek ve Irak’taki dağları denetleyecek.

Haberin Devamı

Ayrıntılar geliyor…

Haberle ilgili daha fazlası:
#MİT#İbrahim Kalın#Bağdat

BAKMADAN GEÇME!

Source: Hurriyet.com.tr


Balkanlar ve travma çözümleri

Bu köşenin sıkı takipçileri hatırlayacaklardır. Geçen yıl Ortadoğu üzerine değerlendirmeleri içeren yazılarımızda imparatorluk sonrası travmalar üzerinde durmuştuk. Bu travmaların sadece Ortadoğu’daki ülkelerde yaşayan toplumlar üzerinde değil, Osmanlı İmparatorluğunun hüküm sürdüğü devasa coğrafyada yer alan bütün milletler üzerinde var olduğunu ifade etmiştik.

Literatürde imparatorluk sonrası travma olarak geçen bu sorunun D. Vamık Volkan’ın ifadesiyle “Seçilmiş yenilgiler”den beslendiğini rehabilitasyonu için de “Seçilmiş zaferlerin” etkili olduğunu vurgulamıştık. Yine bu yazılarımızda sorunun çözümünde asıl sorumluluğun hakim güç ve asli toplumun büyük sorumluluk taşıdığını ifade etmiştik. Zira eğer söz konusu devletler ve milletler travmalarını kendilerinin yarattıkları seçilmiş zaferler ile telafi ederler ise bu bizimle bütünleşmeyi değili ayrışmayı kolaylaştırır. Biz ise bütünleştirici bir travma çözümünü arzu ediyoruz.

İşte Balkan coğrafyası imparatorluk sonrası travmaların çok yoğun bir şekilde hissedildiği, parçalanmış bilinçlerin ve yaralı kimliklerin uzun süre çatıştığı, kanlı sonuçların üretildiği bir coğrafya olarak ayrı bir ilgiyi hak etmektedir. Zira Balkan coğrafyası Ortadoğu’dan farklı bir coğrafyadır. Bir kere imparatorluğun kuruluşundan beri ortağıdır, bir parçasıdır. Hatta Anadolu’dan önce İmparatorluk Balkanlar’da yerleşik hale gelmiştir. Daha Orhan Gazi döneminde Balkanlar’a adımını atan Osmanlı gücü Sultan I. Murat döneminde tam anlamıyla topraklarının çoğu Balkanlar’da olan bir Anadolu ve Balkan devletidir. Nitekim Halil İnalcık ve İlber Ortaylı gibi kıymetli tarihçiler bu hususu önemle vurgulamaktadırlar.

Balkanlar Ortadoğu’dan farklı bir coğrafya olmasının yanında birçok yönden ayrıcalıklı bir konuma da sahiptir. İmparatorluğun neredeyse kuruluşundan itibaren bir parçası olmasının yanında imparatorluğun asli unsuru olan ağırlıklı Türk ve Müslüman nüfustan farklıdır. Her ne kadar Bulgaristan ve bazı Orta Avrupa ülkelerinde kadim Türk anâsırı var ise de bunlar büyük ölçüde Anadolu, İran ve Orta Asya Türklüğünden farklılaşmışlardır, yerleşik nüfusa oranları yüksek değildir. Bazı ülkelerdeki nüfus ise kadim kültürlerin mirasçısıdır. Yahya Kemalin “Evladı fatihan diyarıdır” dediği ve bugün bile kültürümüzün en fazla yaşadığı Üsküp ve Makedonya’dan bir Büyük İskender geçmiştir. Osmanlı gücünün en dinamik döneminde Sırp Kralı Büyük Duşan büyük Sırp İmparatorluğunun başındadır. Ömrü uzun sürse idi Osmanlı’nın Balkanlar’da ciddi sorunlar yaşayacağı tarihçiler tarafından ifade edilmektedir.

Kendisi erken vefat ettiği gibi varisleri de o kamette olmamışlardır. Yunanistan, Arnavutluk coğrafya itibariyle çok zor dağlık bölgelerdir. “Ayrı ve idantik” kültürleri vardır. Romanya’da mukim nüfus Bizans’ı işgal eden Latin Haçlılarının artıklarıdır. Orta Avrupa’ya doğru ise Alman etkisinde savaşçı topluluklar mevcuttur.

Osmanlı gücü bu nedenlerle klıç fethi değil, gönüllülük ve anlaşma fetihlerini kabul etmiştir. Ama bu her zaman böyle olmamıştır. Zira Kılıç Sahipleri bizim ifade ettiğimiz kadar romantik olamazlar. Olamadıkları yerler de olmuştur. Diğer yandan köklü ve güçlü kültürlerini temsil eden milletler kolayca boyun eğmemişlerdir. Mesela İstanbul’un Fatihi Sultan Mehmet Han Arnavut lider İskender Bey ile yıllarca savaşmış, hatta bu savaşlarından birinde yaralanmıştır. Keza dağlık Yunan toprakları da ciddi savaşlara sahne olmuştur. Romanyalılar ise bir Fransız aydınının tabiriyle “Osmanlılar’ın Avrupa’ya girişlerini hayli geciktirmişlerdir”

Kont Vlad önemli bir adamdır.Bu fetihler sırasında bir diğer zorluk ise Avrupalı güçlerin Balkanlar üzerindeki Osmanlı ilerleyişini durdurmak üzere hazırladıkları büyük ordularla Balkan milletlerini de istihdam ederek Osmanlı ile savaşmalarıdır. Bu bağlamda, Niğbolu son Haçlı seferi olarak bilinmektedir. Eğer Milano Dükü gelen Haçlı Ordusu ve hazırlıklarından Yıldırım’a haber uçurmuş olmasa idi savaş başka bir şekilde cereyan edebilirdi demektedir Haçlı Savaşları uzmanı tarihçiler. Bilahare Yanoş gibi askeri yeteneği olan Macar kralları ve sonra Alman kökenli toplulukların Balkanlar üzerinden saldırıları bölgedeki durumu nazik hale getirmiştir.

Bölgede elbette şanslı olduğumuz konular da vardır. Mesela Bogomil mezhebine bağlı Slavlar (Boşnaklar) Osmanlı gücünün ileri karakolu ve kahraman Serhat savaşçıları olmuşlardır. Coğrafyanın uzağındaki bir başka adam Lehistan Kralı 3. Jagiellon kendisine Osmanlı’ya karşı savaşmak üzere yardım ermesini isteyen Macar kralına barışı tavsiye etmiş, barışın sağlanması için de inisiyatif almıştır. 1444 senesinde Murad’ın otağına Leh elçiler gelerek, barış görüşmelerini başlatmışlardır.

Fakat her işte olduğu gibi Balkanlardaki Osmanlı ilerleyişi de zahmetsiz olmamıştır. Dönemin fetihçi Lala, Paşa ve Beylerinin kahramanca savaşlarını unutmamak lazımdır. Ve tabi ki siyasi yapılanma ve vergi adaleti gibi konulardaki akıl dolu uygulamaları dikkatle incelemekte yarar vardır. Mesela Osmanlı devlet organigramının itibarlı bir parçası olan Hıristiyan Martolosları hatırıatalım. Keza Osmanlı Vergi sisteminin önceki Bizans veya diğer yerel sistemlere göre daha adil olması not edilmelidir. Diğer bir önemli esas ise Osmanlı imparatorluk gücünün liyakati esas alan dikey hareketlilik kapasitesidir. Bu sistem sayesinde Balkanların bir köyünden zeki ve kabiliyetli bir çocuk yükselme döneminin sadrazamı olabilmiştir. Liyakat değeriyle beslenen dikey mobilite (S. Ahmet Arvasi merhumun tabiriyle “Mahruti Hareketlilik”) her devlet gibi Osmanlı gücünü yükseltmiş, Balkan milletleri ateşli milliyetçiliği olan kavimleri kendisinin bir parçası yapmıştır. Bu denge Avrupa’nın bir küresel güç oluşumuna yöneldiği döneme kadar devam etmiştir. Fransız İhtilali Kebiri sonrası milliyetçilik akımlarının gelmesiyle de tamamen alt üst olmuştur. Rus Çarlığının yükselişe geçmesiyle Osmanlı Gücü Avrupa dışında bir düşman gücün saldırılarına maruz kalmıştır. Güney Slavlarını. Hamisi, Ortodoks Kilisesinin bağlısı bir devlet olarak Balkan politikalarını agresif bir şekilde yürütmüştür. Aydınlanma sonrası Yunan ve antikite kültürünün yüceltilmesinden Yunanlılar da paylarını almışlardır. Almanlar, İngilizler, Fransızlar ve Ruslar artık Balkanlardaki satranç ve mücadelenin büyük oyuncularıdırlar. Ve Osmanlı eski dinamizmi ve gücünden çok uzaktır. Fetih döneminden sonra diğer travmatik etkiler Balkanlar’da çıkan ayaklanmalara hala eski usullerle müdahale etme kararı alan bürokratların insiyatifleri sonucunda oluşmuşlardır. Ancak, bu uzun sürmeyecektir. Zira düveli muaazzamanın müdahalesiyle Balkanlar’da tersine bir süreç başlayacaktır.

Yabancı orduların himayesindeki Balkan milletleri içinde komitacılık faaliyetleri artacaktır. Bunun yanında artık ayaklanmalar bastırılsa bile büyük devlet müdahalesiyle karşılaşılmaktadır. Bu müdahaleler Niş ve Vidin isyanlarının bastırılması sonrası Rus ordusunun Balkanlar’a yerleşmesi gibi vahim sonuçlar doğurmaktadır. 1877-78 Osmanlı Rus Harbi sonrası yenilgi ise bizde bir travma doğuracaktır: çileli Rumeli muhacereti… Katliamlar… Anadolu’ya geri kaçış… Artık bu tarihten sonra dönemin halk tabiriyle “Gün gün beter, yevmül beter” bir süreç yaşanacaktır. Mesela 1. Balkan Savaşındaki yenilgi devlet ve ordu sistemimizde büyük travmalar açacaktır. 1. Dünya Savaşı yenilgisi sonrası Yunan ordularının Anadolu’nun bir kısmını işgal etmeleri ise yaşadığımız travmaları mühürleyen bir travma olacaktır. Zaten Yunan Bağımsızlığı sürecinde (1821- 1829) Mora’da ve Trakyada yaşanan katliamlar, Müslüman ahalinin uğradığı zulümler mahşeri vicdanda ve devlet hafızasında taze iken Yunan işgali daha aşağılayıcı bir etki yaratmıştır. Bu da bizde oluşan bir diğer ağır travmadır.

Ancak, Kurtuluş Savaşı maşeri vicdanda bir tür seçilmiş zafer işlevi görmüştür. Bunu üzerine 1974 Kıbrıs Barış Harekatı Yunan toplumunda Kurtuluş savaşı yenilgisi üzerine takviye edici yakıcı bir travma oluşturmuştur. (Bu arada ifade etmeliyim ki, Kıbrıs Barış Harekatı Karlofçadan beri toprak kazanımı ile sonuçlanan ilk ileri askeri harekatımızdır) Bugün hala Türkleri en fazla sevmeyen milletin Yunanlılar olması nedeni bu savaşların etkisinin taze oluşundan kaynaklanıyor olabilir.

Ancak, daha üstten bakarsak artık Balkanlar’daki diğer küçük devletler gibi Türkiye de büyük oyuncu değildir. Balkan devletçikleri de Türkiye gibi bağımsız değillerdir. Karşılıklı ilişkileri (Politik gerilimler, küçük çaplı kavgalar, vs) büyük devletlerin parantezinde konulardan ibarettir. Ancak bu bizi Balkanlar konusuyla ilgilenmekten alıkoymamalıdır. Zira parantez içinde bize ait sorunlar, travmalar, gelecek ümitleri, vs devam etmektedir.) Hatta bizatihi toplumumuz içinde hatırı sayılır bir Balkan göçmeni nüfus vardır. Ve bu nüfus devletimizin yönelimlerini dikkatle izlemektedir.

BALKANLAR’DA DEVAM EDEN TRAVMALAR

Çok gündeme getirmeye çalışmasak da Balkan milletlerinde bize en yakın olanlarda bile imparatorluk sonrası travma mevcuttur. “Ottoman occupation period” ortak bir kullanımdır. Bazen de “Pax Ottoman period” hasretle yadedilen bir huzur ve sükun dönemidir. Ama bu ikincisi sahipsizdir, az işlenmiştir, henüz güncel ve somut bir devlet politikasına

dönüşmemiştir. Bizim amacımız devam eden travmaları rehabilite etmeye matuf bir devlet politikası oluşturulmasına katkı sağlamaktır. Bu vesileyle uzaklaştığımız ve uzaklaştırıldığımız Balkan dünyasına tekrar giriş yapmamızı teşvik etmektir.

Özellikle 2000’lerin başlarından itibaren ama özellikle son yıllarda bazı hususlar Türkiye ile Balkanlar’ın birbirinden uzaklaşmasını tetiklemiştir. Bu uzaklaşma eski travmaları daha da azdıracak bir etki yaratabilir.

Önce Türkiye’den kaynaklanan sorunları özetleyelim: Türkiye maalesef ciddi bir ekonomik, diplomatik güç kaybı yaşamıştır. Balkan devlet ve milletleri büyük güçlerin çekim güçlerine tabi olurlar. Diğer yandan Türkiye Avrupa Birliğine girme iradesini Avrupalı güçlere empoze edememiştir. Ortadoğu ile aşırı ilgisi ve yönelimi Balkanlardaki dost topluluklarda bir reaksiyon yaratmıştır. Bu içimizi de etkilemektedir. Bunlara ilaveten son yıllarda aşırı bir bir içe kapanma yaşamış, iç politik kavgalara yoğunlaşmış, dikkati dağılmış, iç bütünlüğünü zayıflatmış, Balkan coğrafyasını yönetebilecek nitelikte kadrolar yetiştirmemiş, Balkanlar için bir ana siyaset tasavvuru ve belgesi oluşturamamıştır. Daha da kötüsü bu ciddi zemin kaybının ne anlama geldiğinin idrakinde değil görünmektedir.

Dışarıdan kaynaklanan sorunları da kısaca özetleyelim: geleneksel Balkan dünyası hamisi devletler (Almanya Hırvatları , Rusya Sırpları, Fransa Romanya’yı, destekleyici politikaları benimsemişlerdir.) ve yeni güçler Balkan coğrafyasına hızla giriş yapmışlardır. Birçok Balkan ülkesi önce NATO üyesi sonra da AB üyesi yapılmışlardır. Bazı küçük ve bizim nüfuzumuzun olduğu ülkelere ise ABD el koymuş durumdadır. Evladı fatihan diyarı Balkanlar’ın en büyükABD ve NATO askeri havaalanına sahiptir. Romanya, Bulgaristan, Yunanistan artık ABD askeri konuşlanma sahalarıdır. Orta Avrupa devletleri ise NATO ve AB şemsiyesi altındadırlar. Bu ülkelerde yaşam her geçen gün daha cazip hale gelmektedir. ABD ve NATO politikalarına toplumların elverişli bir toplumsal psikolojiye sahip olmaları için eski travmaların canlandırması teşvik edilmektedir.

TRAVMALARIN REHABİLİTASYONUNA

Doğru Her işte olduğu gibi travma rehabilitasyonu için de ilk şart bir travmanın varlığını, boyutlarını, etkilerini, vs kabul etmek, araştırmak ve travmayı tanımlamaktır. Bilahare de rehabilitasyon için neler yapılabilir konusunda bir hareket planı hazırlamaktır. Eğer Türkiye Cumhuriyeti

Devletinin güçlü bir devlet olmasını istiyorsak önce içimizde bütünleşmeli, sonra da bölgemizde bir Pax Türkiye oluşturmaktır. Bölgede Türkiye Barışçı bir güç temerküzü, ticari entegrasyon, sosyal yakınlaşma, siyasi işbirliği için elzemdir. Bütün bu beşeri zeminde yürütülecek çalışmalar ve projeler için ana konu travmaların sağaltımıdır. Seçilmiş barışlar inşa etmektir. Güven inşa etmektir.

Doğrudan ifade etmek gerekirse bu belirttiğim siyasi projeyi ve barış inşasını ve travma sağaltımını mevcut kadrolarla yapmak mümkün değildir. Bu iş için özel nitelikli insanlardan oluşmuş bir grubun böylesi bir iş için özel tematik bir formasyona tabi tutulması gerekmektedir. Bunu yapmaz isek hep başkalarının rehabilitasyon (!) projelerinin parçası olabiliriz. Bu da bizi bölgemizden hatta imparatorluk tecrübesi yaşamışlığımız ve bölgemizdeki insan varlığının içimizdeki uzantılarından dolayı kendi milletimizden koparır.

Nitekim öyle de olmaktadır. Sorunların çözümünde ilk adım paydaşları çözüme ortak etmektir. Bu çözümün ilk gönüllüsü, ilk irade edeni, ilk uygulayıcı olabilecek güçte olanı kimse ya da hangi güç ise onun açık ve içten daveti, kapsayıcı programını paylaşır. Her ülkenin, her kesimin beklentilerine ve travmalarına ilişkin genel kapsayıcı prensipler şemsiyesi altında özel ve özgün çözümler üretilir. Bu çözüm setinin bilgi ve duygu zemini yaratılır, dili belirlenir, uygulayıcı kadroları eğitilir. Travma rehabilitasyonu bir anlamda hakemlik yapmaya benzer, ikisi de ilk başta fedakarlık ve feragat gerektirir. Müzakere, iletişim, siyasi ve sosyal kaynaşma birey temelli bir inisiyatifle uygulanır. Özellikle aşırı öz benlik ve ideoloji yüklü toplum ve bireylerle ilişkilerde düşük ideolojik ton ve formasyon ama yüksek temsil kapasitesi ve inşa yeteneği etkili olabilir.

Amacım bu konuyu bütün detaylarıyla yazmak değil. Sadece bazı ipuçlarını ve esaslarını anlamaya çalışmak. Balkan milliyetçiliğini anlamak önemli bir başlangıç noktası olabiliyor. Bir arkadaşım anlatmıştı. Yurtdışında bir özel programda beraber olduğu Balkan ülkelerinden profesyonel paydaşları sık sık özel sohbetlerinde Osmanlı dönemini eleştirmeye başlamışlar.

Buna tepki gösterdiği de olmuş, bazen sükut geçip bilahare açıklama yaptığı da. Bu paydaşlarından yaşlı bir Balkan ülkesi temsilcisi kendine demiş ki “Osmanlı Dönemine dair eleştirilerimiz, politik hicivlerimiz oluyor. Bunu doğrudan kendinize saldırı olarak algılamayın. Aksine biz Osmanlı hakimiyetinde yaşadık, o eleştirdiğimiz makam sahiplerini hala bizi yönetenler olarak görüyoruz”

Yine Osmanlı dönemi yakışıksız fıkraları anlatan iki Romanyalı mühendisin kendisine yaklaşımı onlarla ilk iletişimkurduğunda büyük Romen Tarihçi Nicolae Jorga’dan bahsettiğinde tamamen değişmiş.

Milletlerin büyüklerine saygı önemli bir iletişim kolaylığı sağlayabilir. İletişim kolaylığı derken, ne kadar az iletişim kuruyoruz. Özellikle yabancı topluluklarla. Yunanistan’ın bazı şehirleri Türkiye’nin neredeyse sayfiye şehirleri haline gelmiş durumda. Ancak, Yunan toplumu ile az konuşulduğuna tanık oluyoruz. Kısa ziyaretlerimde gördüğüm şu ki, bizim yetkin bir lisan ve tutumla ilk iletişim adımımızdan sonra muhataplarımızda Türkiye’ye karşı büyük bir ilgi oluşuyor. Ne yazık ki, ne turistik gezilerde ne de Hac gibi kitlesel bir araya gelmelerde dışarıdaki platformları bizim lehimize bir kongre platformuna dönüştürmek mümkün olmuyor. Halbuki bu iletişime ne kadar da çok ihtiyacımız var.

Bu tarvma çözümleri her geçen gün önem kazanmaktadır. Zira Balkanlar’da bazı ülkelerde ciddi nüfus sorunu ortaya çıkmış durumdadır. Ülkemizin yetişmiş bir Kısım insanını yaşama imkanları daha iyi ülkelere her iki tarafa da fayda sağlayacak şekilde transfere elverişli kılmalıyız. Benzer bir durum bazı Avrupa ülkeleri için de geçerli. Ama sanırım bu konuda treni kaçırdık.

Balkanlardaki Osmanlı bakiyesi eserleri bugünün yüksek kapasiteli Türkiye markalı işletim sistemlerinin ikonları haline gelecek şekilde canlandırabilir isek tarihi varlığımız önem kazanacaktır.

Herşey öyle değil mi? Kendi başına bir hiç olan hammasi sözler ve belagat bir dilden başka bir kalbe girdiğinde canlanmıyor mu? Sözler, semboller, değerler inşa ve pratik mahiyeti kazandığında kıymetlenmiyor mu ?

Mehmet Ali BAL / Haber7

Source: Mehmet Ali Bal


Trump ve Netanyahu görüşmesi bugün Beyaz Saray”da gerçekleşecek

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’yu bugün Beyaz Saray’da ağırlayacak.BEYAZ SARAY”DA TOPLANACAKLARABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile başkanlık görevine 2’nci kez başladığı ocak ayından bu yana Beyaz Saray’da 3’üncü kez bir araya gelecek. İki liderin bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray”da buluşması bekleniyor.İsrail”den Gazze”ye saldırı! 53 Filistinli hayatını kaybettiaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaasssssssssssssssssssssss

Source: Şeyma Akman


Metan gazı nedeniyle şehit olan 8 askerimizin kimlikleri belli oldu

Milli Savunma Bakanlığı, Pençe-Kilit Harekatı bölgesinde şehit olan Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt”un naaşını arama faaliyetleri esnasında metan gazına maruz kalarak şehit olan 8 askerimizin isimlerini açıkladı. ŞEHİTLERİMİZİN KİMLİKLERİ BELLİ OLDU İstihkam Uzman Çavuş Ümit ÜzümPiyade Sözleşmeli Er Celalettin Uyanıkpiyade sözleşmeli Er Ahmet Gültekinİstihkam Üsteğmen Ege AkarAstsubay Kıdemli Çavuş Abdurrahman Akdoğan,Piyade Sözleşmeli Mahsun YeşildemirPiyade Sözleşmeli Özkan ÖzkanlıPiyade Sözleşmeli Ahmet Kuşak METAN GAZI NEDENİYLE 8 ASKERİMİZ ŞEHİT OLDU Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Pençe-Kilit Harekatı kapsamında 28 Mayıs 2022″de mağara arama-temizleme faaliyetleri esnasında teröristlerin açtığı ateş sonucu şehit olan Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt”un naaşını arama faaliyetleri esnasında 19 askerin bir mağarada metan gazına maruz kaldığını duyurdu. BAKANLIK YAŞANANLARIN DETAYLARINI AÇIKLADI Öte yandan bakanlık açıklamasında yaşananların detaylarına da yer verdi. MSB”den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Pençe-Kilit Harekâtı kapsamında 28 Mayıs 2022 tarihinde icra edilen mağara arama-temizleme faaliyeti sırasında, teröristlerin açtığı ateş sonucu P. Ütğm. Nuri Melih Bozkurt şehit olmuş, yoğun ateş nedeniyle naaşına ulaşılamamıştır. Bölge kontrol altına alınmış, teröristler etkisiz hâle getirilmiş ancak tüm aramalara rağmen şehidimizin naaşına henüz ulaşılamamıştır. Arama çalışmalarında, naaşın bulunabileceği tüm alanlar özel teşkil edilen ekiplerce titizlikle taranmaktadır. Devam eden arama faaliyetleri kapsamında; Pençe-Kilit Harekât bölgesinde bulunan, önceden hastane maksadıyla kullanıldığı bilinen, teröristlerden temizlenmiş olan 852 rakımlı tepedeki bir mağarada 6 Temmuz 2025 tarihinde yapılan arama-tarama faaliyeti sırasında 19 personelimiz metan gazına maruz kalmış, derhâl hastaneye sevk edilmiş; yapılan tüm müdahalelere rağmen beş kahraman personelimiz şehit olmuştur.” 3 ASKERİN ŞEHİT HABERİ SABAH GELDİ MSB sabah saatlerinde hastanede tedavi gören 3 askerin daha şehit olduğu ve şehit sayısının 8″e yükseldiği bildirildi.MSB”nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:”6 Temmuz 2025 tarihinde, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 852 Rakımlı Tepe”de bölücü terör örgütü mensupları tarafından kullanılan bir mağarada icra edilen arama tarama faaliyetinde, metan gazından etkilenen üç kahraman silah arkadaşımız daha şehit olmuş, şehit olan personel sayısı sekize yükselmiştir. Bizleri derin bir acı ve üzüntüye boğan bu olayda hayatını kaybeden aziz şehitlerimize Allah”tan rahmet, kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır, etkilenenlere de acil şifalar dileriz.”

Source: Abdullah Karlıdağ


Mağarada neler yaşandı? 8 askerimiz böyle şehit düşmüş…

Irak”ın kuzeyinde bir mağarada yapılan arama tarama faaliyeti sırasında yaşanan acı olay Türkiye”nin yüreğini yaktı. Metan gazından etkilenen 19 askerden 8″i tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu.

Acı haberle birlikte Türkiye”nin dört bir yanına şehit ateşi düşerken; yaşanan olayın perde arkasını Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, anlattı.

AĞAR: “MAĞARANIN İÇİNDE BUNLAR YAŞANDI”

Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Ağar, “Üzülerek söylemek zorundayım. Kavrayabildiğim kadarıyla büyük olasılıkla mağaranın içinde bunlar yaşandı.” diyerek acı olayın detaylarını aktardı.

Metan gazının sinsi, renksiz, kokusuz ve emaresiz olduğunu söyleyen Ağar, “Anladığım kadarıyla olay şöyle gelişti” diyerek paylaştı;

“İSTİHBARAT ALINDI”

“Şehit Üsteğmenimizin kayıp naaşı, şehit olduğundan beri aranıyordu. Naaşın o meşhur Hastane Mağarasında gizlendiği/gömüldüğüne dair bir duyum/istihbarat alındı.

“MAĞARANIN YAPISI BOZULMUŞ, MÜHÜRLENMİŞTİ”

Zap’ın doğusu, Avaşin bölgesindeki 852 rakımlı tepeye teröristlerce inşa edilmiş Hastane Mağarası daha önce hikayesiyle birlikte mühürlenmişti. Yani hem içeriden, hem dışarıdan müdahalelerle/patlatmalarla girişleri ve mazgalları kapatılmış, böylece teröristler tarafından bir daha kullanılmasını engellenecek şekilde “yapısı bozulmuş” ve mühürlenmişti.

Doğal olarak içinde kalanlarla birlikte. Bildiğiniz gibi, teröristler bir mağaraya birkaç yıllık gıda, su, akaryakıt, ilaç, barınma, ısınma malzemesi, silah ve mühimmat stokluyor. Mehmetçik silah ve mühimmatı alıyor. Geriye kalanı yerinde imha ediyor. Şimdi siz bu imhaya hayvansal artıkları da dahil edin.

METAN GAZI NASIL OLUŞTU?

Metan mağarada işte böyle oluşuyor:
Oksijensiz (anaerobik) ortamlarda (mühürlenmiş mağaralarda örneğin) yaşayan metanojenik bakteriler, organik maddeleri parçalayarak metan gazı üretiyor. Bu süreç temelde yeraltındaki bataklık alanlarda, mağaralarda ya da kömür yataklarında gerçekleşiyor. Özellikle çürüyen bitki ve hayvan kalıntılarının bulunduğu nemli, havasız mağaralarda metan oluşuyor. Hastane Mağarasında biriken metanın hikayesi bu.

“ŞEHİT DÜŞEN İSTİHBARAT ÜSTEĞMENİMİZ BAŞTAYDI…”

Bizim sonu acı dolu görevimizde, işte, ilk defa karşılaşacağımız bu metanik ortamda başlıyor. Şehit düşen istihbarat üsteğmenimiz başta, görevli müfreze (ağırlıklı istihkamcılar) mağarayı açarak, mağaranın derinliklerinde çalışmaya başlıyor.
Ama metan sinsi, renksiz, kokusuz, emaresiz.

NEDEN BU KADAR TEHLİKELİ?

Metan gazı mağarada neden tehlikelidir?
Kapalı alan: Havalandırma yok.
Metan, özellikle Hastane Mağarası gibi derin mağaralarda birikir.
Oksijen azalır → hipoksi gelişir → bilinç kaybı ve ölüm olabilir.

“ÜZÜLEREK SÖYLÜYORUM. İÇERİDE BUNLAR YAŞANDI”

Metan’ın belirtileri şunlar:
1.Baş dönmesi
2.Sersemleşme
3.Bilinç kaybı
4.Nefes darlığı
5.Ve boğulma
6.Ve şehadet.

Üzülerek söylemek zorundayım. Kavrayabildiğim kadarıyla büyük olasılıkla mağaranın içinde bunlar yaşandı.

“KAHRAMANLIK, FEDAKARLIK, ACI VE ÖLÜM İÇ İÇE…”

Ve sonrası ölümcül bir kurtarma çabası.
Yine ölümü göze alarak, bir bilinmezin ve karanlığın içinde, çaresizce acı içinde.
Kahramanlık, fedakarlık, acı ve ölüm iç içe…

ETKİLENEN SAYISI NEDEN FAZLA?

Hangi ülkenin askeri sonunu düşünmeden, içerde ne olduğuna, ölümün sinsi tehlikesine bakmadan tekrar içeri girer? İçerde silah arkadaşları fenalaşan dışarıdaki Türk askeri, nasıl şehit üsteğmenimizin naaşını geride bırakmayacak ise Hastane Mağarasında felanalaşan, havasız kalan silah arkadaşlarını orada, yalnız bırakmadı ve etkilenen asker sayısında artış oldu…

Tamamlayıcı bilgi:
Bugün televizyonlar olayı hep metan zehirlenmesi olarak anlattılar.
Tamamen yanlıştı.
Metan zehirlemez. Metan doğrudan toksik (zehirleyici) ya da kimyasal (silah) kapsamında değildir.
Metan boğucu gazdır. Yüksek konsantrasyonda oksijenin yerini alarak boğulmaya neden olur.
Ama patlarsa da yakar, yanmanın kimyasal etkileri ortaya çıkar.
%5–15 arası metan–hava karışımı patlayıcıdır.
Patlama olursa insanlar yanabilir, göçük olabilir, ölümcül sonuç doğurur. Olayın vuku bulduğu Hastane Mağarasında ise patlama verisi yok. Yani bu olasılık ortadan kalkıyor.
Geriye de; “Metan’ın Nefessiz Bırakma” özelliği kalıyor.

Bugün bütün gün yaptığım çalışmalardan ve yapmaya çalıştığım empatiden (eksiğiyle-fazlasıyla) çıkardığım sonuçlar bunlardır.

Tekrar başımız sağ, Mehmetçiklerimiz ruhları şad, mekanları cennet olsun.
Aradığım cevaplardan biri de şudur:
Bize ne demek istiyor Allah?”

Source: Devrim Karada


Netayahu”ya Beyaz Saray önünde protesto

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ikinci başkanlık dönemine başladığı ocak ayından bu yana Beyaz Saray da 3 üncü kez bir araya gelecek. İki liderin bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray da buluşması bekleniyor.Netanyahu nun Washington a gerçekleştirdiği ziyareti protesto etmek isteyen göstericiler, Beyaz Saray önünde toplandı.İSRAİL İN GAZZE YE YÖNELİK SALDIRILARI İsrail ordusu, Gazze Şeridi nde 19 Ocak ta yürürlüğe giren ateşkesin ardından 18 Mart sabahı şiddetli saldırılarına yeniden başladı.İsrail in Gazze Şeridi ne 7 Ekim 2023 ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 57 bin 418 Filistinli hayatını kaybetti, 136 bin 261 kişi de yaralandı.İsrail in ateşkesi bozduğu 18 Mart tan itibaren Gazze ye düzenlediği saldırılarında ise 6 bin 860 kişi yaşamını yitirdi, 24 bin 220 kişi yaralandı.27 Mayıs tan bu yana İsrail-ABD güdümlü Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu ölenlerin sayısı 751 e, yaralıların sayısı da 4 bin 931 e çıktı.İsrail ordusu, Gazze Şeridi nde işgali genişletecek ve kalıcı hale getirecek saldırı planını uygulamaya başladı. Netanyahu, Gazze Şeridi nin tamamını işgal edeceklerini duyurdu.

Source: Habertürk


Şehit Uzman Çavuş Ümit Üzüm”ün Sivas”taki ailesine şehadet haberi verildi

Askeri yetkililer, şehit Üzüm”ün Dörteylül Mahallesi”ndeki evinde yaşayan eşi Nazan Üzüm”e ve çocuklarına şehadet haberini iletti.Türk bayrağı asılan şehidin evine, acı haberin duyulmasıyla yakınları ve komşuları da geldi.Evli ve 3 çocuğu olan şehidin cenazesinin memleketi Kayseri”nin Sarız ilçesinde toprağa verileceği öğrenildi.

Source: Www.star.com.tr


İsrail”den Suriye”de “Devrim Muhafızları” baskını!

İsrail ordusu, Suriye”nin güneyine düzenlediği baskında “İran Devrim Muhafızları”yla bağlantılı olduğunu” iddia ettiği bazı kişilerin gözaltına alındığını bildirdi.Ordudan yapılan yazılı açıklamada, İsrail askerlerinin Suriye”nin güneyindeki Kavdana bölgesine gece baskın düzenlediği belirtildi.Baskında İran Devrim Muhafızları Ordusu Kudüs Gücü”ne bağlı olduğu iddia edilen bir “hücrenin hedef alındığı” öne sürüldü.İsrail askerlerinin baskında Kudüs Gücü”yle bağlantılı olduğunu ileri sürdüğü kişileri gözaltına aldığı kaydedildi.Açıklamada, gözaltına alınan kişi sayısı veya götürüldükleri yer ile ilgili detaylar paylaşılmadı.İsrail ordusu, 2 Temmuz”da da Suriye”nin güneyine baskın düzenleyerek Devrim Muhafızları”yla bağlantılı olduğunu iddia ettiği bir “hücredeki” bazı kişilerin gözaltına alındığını duyurmuştu.

Source: Www.star.com.tr


Şehit Üsteğmen Ege Akar'ın yürek dağlayan sözleri: Beklemesinler

Pençe-Kilit Harekat bölgesinde bir mağarada yürütülen arama-tarama faaliyeti sırasında metan gazına maruz kalan 8 kahraman askerimiz şehit düştü. Mağarada metan gazı zehirlenmesi sonucu şehit olan Piyade Üsteğmen Ege Akar”ın daha önce kaydedilen görüntüleri ortaya çıktı. Genç yaşında vatan için canını ortaya koyan Akar”ın sözleri Türkiye”yi yasa boğdu. “BEKLEMESİNLER” Bir tatbikat sırasında kaydedilen görüntülerde, kendisine sorulan “İstikamet neresi?” sorusuna “Kızıl Elma” diye cevap veren Akar, “Ailenize söylemek istediğiniz bir şey var mı?” sorusuna ise “Beklemesinler” yanıtını vermişti. EVİNİN ÖNÜNE TAZİYE ÇADIRI KURULDU Öte yandan Üsteğmen Ege Akar”ın şehadet haberi İzmir”deki ailesine ulaştırıldı. Buca ilçesi Aydoğdu Mahallesi”ndeki sitede yaşayan ailesinin evinin önüne belediye ekiplerince taziye çadırı kuruldu. Ailenin yaşadığı daireye ve siteye Türk bayrakları asıldı.Şehidin babasının Hava Kuvvetleri Komutanlığından emekli astsubay, annesinin de askeriyeden emekli memur olduğu ve bir kardeşi bulunduğu öğrenildi.

Source: Abdullah Karlıdağ


Şehit askerden geriye yürekleri dağlayan bu görüntü kaldı

Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 852 Rakımlı Tepe”deki bir mağarada 2022″de şehit olan Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt”un naaşını arayan çok sayıda askerimiz metan gazına maruz kaldı. MSB KAHREDEN HABERİ VERDİ Dün akşam zehirlenen 5 askerimiz şehit olurken Milli Savunma Bakanlığı bu sabah kahreden haberi vererek metan gazından şehit olan askerlerimizin sayısının 8″e yükseldiğini duyurdu. YÜREKLERİ DAĞLAYAN GÖRÜNTÜ MSB”nin duyurduğu haber herkesi kahrederken metan gazından etkilenerek şehit düşen Piyade Sözleşmeli Er Mahsun Yeşildemir”den geriye kalan bir görüntü de izleyen herkesin yüreklerini dağladı.Cep telefonuyla kaydedildiği anlaşılan görüntülerde Yeşildemir”in asker arkadaşlarıyla birlikte yürürken gülümsediği görülüyor.

Source: Erdem Aksoy


Gazze”de ihanet açıklaması! İsrail radyosuna konuştu “iş birliğini” ilan etti

HABER7 Hamas ve diğer direniş gruplarının oluşturduğu Ortak Operasyon Merkezi’nin teslim olmaları için 10 gün süre verdiği Gazze’deki Halk Güçleri’nden karşı açıklama geldi.Gazze Şeridi’nde kurtuluş savaşı veren Hamas’a karşı İsrail’in yanında saf tutan Halk Güçleri’nin lideri Yaser Ebu Şebab, İsrail’in Arapça yayın yapan resmi radyo kanalı Makan’a verdiği röportajda, “İsrail ordusuyla koordinasyon halinde çalıştıklarını” söyledi.‘NE YAPSAK İSRAİL’E BİLDİRİYORUZ’ Şarkul Avşat”ın aktardığına göre, silahlı grubun elebaşı Ebu Şebab, “İsrail ordusunun kontrol ettiği bölgelerde rahatlıkla hareket ediyoruz. Aramızda koordinasyon var” ifadelerini kullandı.Röportajda, lideri olduğu Halk Güçleri’nin, İsrail ordusuna tek başına gerçekleştirdikleri operasyonları bildirdiklerini söyleyen Ebu Şebab, “Dışarıdan destek aldık. Bazı konuları açıkça konuşamam” dedi.Ebu Şebab, Makan’daki konuşmasında gruplarının hiçbir siyasi örgüte bağlı olmadığını söyleyerek, “2007″de Gazze”de iktidara gelen Hamas”a karşı adaletsizlik ve yolsuzlukla mücadele ediyoruz” dedi.“HAMAS İÇ ÇATIŞMA YAŞIYOR, SONLARI YAKLAŞTI”Hamas’ın iç çatışmalar yaşadığını ve sonunun yaklaştığını bildiklerini öne süren Ebu Şebab, “Ne kadar büyük fedakarlık yaparsak yapalım mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.İsrail”e şok: Gazze”de işbirliği yaptıkları 50 militan ortadan kaldırıldı10 GÜN SÜRE VERİLDİHamas’ın askeri yargı organı, geçtiğimiz 2 Temmuz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Ebu Şebab’ın silahlı çete kurmak ve İsrail ile iş birliği yapmakla suçlandığını belirterek, 10 gün içinde teslim olması için süre tanıdı.Filistinli direniş gruplarının oluşturduğu Filistinli Gruplar Ortak Odası, 6 Temmuz Pazar günü yaptığı açıklamada Halk Güçleri’ni hedef aldı:“Ebu Şebab ve onunla birlikte olanlar ulusal kimliklerinden mahrumdurlar, Filistin ulusal saflarının dışındadırlar ve direniş gruplarının oybirliği ile kanları dökülmüştür.”Hamas”tan Ebu Şebab”a 10 gün süre: Teslim olMAKİNELİ TÜFEKLİ GÖRÜNTÜLER1990 doğumlu Yaser Ebu Şebab’ın kurduğu Halk Güçleri’nin silahlı üyeleri, geçtiğimiz haftalarda Refah”taki yardım merkezlerinin yakınlarında hafif makineli tüfeklerle görüntülendi.SİLAH AKTARIYORLARHaziran ayında İsrailli yetkililer, Hamas karşıtı Filistinli bir gruba destek verdiklerini ve bu grubu silahlandırdıklarını duyurmuş ancak doğrudan Halk Güçleri’nden söz etmemişti.İsrail Ordu Sözcüsü Effie Defrin, bu konuda gelen soruya karşılık, “Hamas yönetimi karşısında farklı yöntemler kullandığımızı söyleyebilirim” demekle yetinmişti. YARDIM TIRLARINI YAĞMALAYAN ÇETE LİDERİAvrupa Dış İlişkiler Konseyi, Ebu Şebab’ı, Refah bölgesinde faaliyet gösteren ve yardım tırlarını yağmalamakla suçlanan bir suç çetesinin lideri olarak tanımladı. KASSAM BÖYLE PÜSKÜRTTÜHamas”ın askerî kanadı Kassam Tugayları, 1 Haziran’da Refah”ın doğusunda gerçekleştirilen özel operasyonda, İsrail ajanlığı yapan ‘Şabab’ unsurlarının pusuya düşürülerek etkisiz hale getirildiğine dair görüntüler yayınlamıştı.

Source: Faruk Arslan