İİT toplantısında Gazze”yi yeniden inşa vurgusu
İİT”den yapılan yazılı açıklamaya göre, İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, toplantıda yaptığı konuşmada, Filistin halkının topraklarında kalma haklarını desteklemenin yanı sıra Arap Birliği Zirvesi”nde kabul edilen Gazze Şeridi”nin yeniden inşa planını da desteklediklerini belirtti. Genel Sekreter Taha, bu planın, iki devletli çözüm vizyonuna ulaşmak için bütünleşik bir siyasi ve ekonomik yol çerçevesinde, herkesin gerekli mali ve siyasi desteği harekete geçirmesini gerektiren ortak ve gerçekçi bir vizyon teşkil ettiğini kaydetti. İsrail”in kabul edilemez icraatları ve Filistinli mülteci davasını tasfiye etme girişimlerinin tehlikesi konusunda uyarıda bulunan Taha, toplantının, işgalci güç İsrail”in işgalini, günlük suçlarını, ilhak planlarını ve Filistin halkını topraklarından zorla göç ettirmelerini sürdürmesi sonucunda Filistin davasının karşı karşıya kaldığı zorlukların gölgesinde yapıldığını aktardı. Genel Sekreter Taha, Gazze”de sürdürülebilir bir ateşkes sağlanması, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi”nin tamamından çekilmesi, insani yardımların ulaştırılması ve yerinden edilmiş kişilerin evlerine dönmelerine yardımcı olunması için daha yoğun çaba gösterilmesi çağrısında bulundu. Taha, ayrıca görevini yerine getirebilmesi için Filistin hükümetine imkan sağlanması, Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs”ü de kapsayan Filistin topraklarının birliğinin korunması, acil yardım, ekonomik toparlanma ve yeniden yapılanma programlarının uygulanması ile Filistinliler için uluslararası koruma sağlanması çağrısında bulundu.
Source:
Suriye’de kanlı gece: Rejim kalıntıları karışıklık peşinde
Suriye’de devrilen Esad rejiminin ardından Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalifler başkent Şam’da devleti yeniden şekillendirme çalışmalarını sürdürürken, önceki gün eski rejime bağlı milislerin saldırıları sonrası ülkede yeniden iç savaş endişesi yaşanıyor. İngiltere merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Lazkiye ve Tartus kentlerinde devam eden çatışmalarda 35 güvenlik mensubu, 32 silahlı saldırgan ve dört sivil olmak üzere toplam 71 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Devrik rejim güçlerinin Lazkiye’nin Ceble ilçesinde düzenlediği saldırıda en az 15 güvenlik görevlisi hayatını kaybetmişti. Şam, İdlib, Humus, Hama, Lazkiye, Dera, Kuneytra ve Halep’te meydanlarda toplanan binlerce Suriyeli güvenlik güçlerine yapılan saldırıyı protesto etmişti.ESAD’A BAĞLI KONSEY KURULDUDevrik lider Beşar Esad ve kardeşi Mahir Esad’ın Lazkiye saldırısıyla bağlantısına ilişkin yeni bilgiler ortaya çıktı. El Cezire’ye konuşan Suriyeli bir güvenlik kaynağı Beşar Esad’ın yabancı bir ülkenin desteği ve gözetiminde tüm silahlı gruplar arasında devam eden koordinasyondan haberdar olduğunu söyledi. Öte yandan Suriye halkı arasında mezhebi gerilimleri arttırmayı ve yeni kurulan Suriye hükümetini zayıflatmayı amaçlayan yeni bir askeri konsey kuruldu. Eski Tuğgeneral Giyas Süleyman Dalla tarafından kurulan konseyin Lübnan’daki Hizbullah ve Iraklı milislerden mali destek, PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’den de lojistik destek aldığı öne sürüldü. ARKASINDA İRAN MI VARSaldırıların arkasında olduğu iddia edilen Süleyman Dalla, bir açıklama yayımlayarak Şam’a bağlı güçlerin Tartus ve Lazkiye’den çekilmesini talep ederken aksi takdirde rehin aldıkları Suriye güvenlik gücü askerlerini öldürecekleri tehdidinde bulundu. İran’a yakınlığıyla bilinen Dalla daha sonra müzakerelere açık olduğunu duyurdu. Diğer yandan Hava Kuvvetleri Eski İstihbarat Başkanı İbrahim Huveyce’nin de söz konusu gruplarla koordineli hareket ettiği ama dün Lazkiye’de yapılan operasyonda yakalandığı belirtildi. İran’ın dini lideri Ali Hamaney’in danışmanı Ali Ekber Velayeti de çarşamba günü İran medyasına yaptığı açıklamalarda Suriye’de her an bir iç savaş çıkabileceğini, şu anda Suriye’nin geleceğini tahmin etmenin mümkün olmadığını dile getirmişti.ÇATIŞMALAR SÜRÜYORSuriye Savunma Bakanlığı birlikleri, dün şafak vakti itibarıyla Tartus ve Lazkiye bölgelerinde geniş çaplı operasyon başlatırken Suriye İçişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, Lazkiye’deki Deniz Harp Okulu’nun kontrolünü ele geçirdiklerini ve o bölgeye yaklaşmaya çalışan grupları uzaklaştırdıklarını ifade etti. Roket yüklü dronlarla devrik rejim güçlerini hedef alan ordunun bölgede ablukada kalan unsurlarına destek olmak için yıpratma atışları yaptığı aktarıldı. Şehrin Datur mahallesinde çatışmaların yer yer devam ettiği belirtilirken iki kentte de sivillerin korunması adına sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ülkenin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturan ve eski rejimle güçlü bağlara sahip Nusayri toplumu genellikle Lazkiye ve Tartus’ta ikamet ediyor. ANKARA’DAN TEPKİ: KIŞKIRTMALAR HUZURA TEHDİTLazkiye ve Tartus’ta devam eden olaylarla ilgili Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli,’nin X hesabından yaptığı paylaşımda “Bu tür kışkırtmaların, Suriye’nin ve bölgemizin huzuruna karşı bir tehdit haline gelmesine izin verilmemelidir. Türkiye, Suriye halkının ve yönetiminin yanında olmaya devam edecektir” denildi.‘KARDEŞ SURİYE HALKI’CHP Genel Başkanı Özgür Özel de yaşanan gelişmelere ilişkin, “Çatışmaların derinleşmemesi için ülkemizin kardeş Suriye halkının tamamıyla dayanışma içinde bulunması gereğini hatırlatıyorum” dedi.
Source: Hurriyet.com.tr
Ankara korkusu Atina’yı durdurdu
Yunanistan’ın kiraladığı İtalyan “Levoli Remule” kablo döşeme gemisinin Türkiye’nin deniz yetki alanlarını da kapsayan bir bölgede, önümüzdeki günlerde gerçekleştirilmesi planlanan çalışmaları askıya alındı. Yunan basını Türkiye’nin olası tepkisinin bu kararda etkili olduğunu yazarken, söz konusu çalışma Avrupa Birliği’nin de desteklediği Girit ile Kıbrıs Rum Kesimi arasında denizaltı elektrik kabloları döşenmesi projesi çerçevesinde, Güney Ege’de Kaşot (Kasos) ile Kerpe (Karpathos) adaları arasındaki uluslararası sularda yapılacaktı.ÖDEMELERİ DONDURDULARAtina’da verilen haberlere göre, Girit ile Kıbrıs Rum Kesimi arasında denizaltı kablo döşenmesi projesini 1.4 milyar Euro karşılığında üstlenen Fransız Nexans firmasına yapılan ödemeler donduruldu. Girit adasında bekleyen İtalyan gemisi de çarşamba günü Sicilya’ya hareket etti. Yunan hükümeti projeyi askıya alma kararını Kıbrıs Rum Yönetimi’ne de duyurdu. Gözden Kaçmasın Brüksel’de rotayı çizdiler: AB tam gaz silahlanacak Haberi görüntüle GEÇEN YIL DA SORUN OLDUYunan medyasına göre proje, Türkiye’nin tepkisi düşünülerek bu aşamada rafa kaldırıldı. Kathimerini gazetesi, “Yunan hükümeti, Nexans firmasına ödemeleri dondurmakla, ek maddi külfet oluşmadan, Türkiye engelini aşabilmek amacıyla zaman kazanmak istiyor. Hükümet, Fransa, ABD ve İsrail’in projeye açık şekilde destek vermelerine çalışacak ” diye yazdı.Yunanistan, geçen yıl temmuz ayında da aynı proje çerçevesinde, İtalyan gemisinin Türkiye’den izin almadan bölgede çalışmalar yapmasına teşebbüs etmişti. Türkiye bölgeye 5 savaş gemisi göndererek, hem İtalyan gemisini hem de refakatindeki iki Yunan savaş gemisini takibe almıştı. Yaşanan gerginlik, İtalyan gemisinin Türkiye’den izin istemesi üzerine sona ermişti.MİÇOTAKİS’İN DERDİ YİNE TÜRKİYEYunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’in önceki gün Avrupa Birliği ülkelerinin güvenlik başlığıyla Brüksel’de yaptığı toplantıda konuyu dolaylı olarak yine Türkiye’ye getirdiği bildirildi. News24/7 isimli Yunan haber portalının haberine göre, zirvede güvenlik kavramının Avrupa’nın doğu sınırlarıyla sınırlandırılamayacağını vurgulayarak Batı Balkanlar, Güneydoğu Akdeniz ve Ortadoğu’da güvenlik tehditleri olduğunu savunan Yunan Başbakan, bu sözlerle Avrupalı ortaklarına dolaylı şekilde Türkiye’yi ima etti ve Türkiye’nin Güneydoğu Akdeniz’deki eylemlerine işaret etti. Öte yandan haberde yer verilen, “Türkiye’nin NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olması ve Avrupa savunma sanayinin en iyi müşterisi olması, ortaklarımızın Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin çıkarlarını göz ardı ederek neden Ankara’yı tercih ettiklerini açıklıyor” yorumu dikkat çekti. Gözden Kaçmasın Bulduk ama kurtaramadık… Ölümü sır olarak kaldı Haberi görüntüle
Source: Yorgo Kirbaki̇
Brüksel’de rotayı çizdiler: AB tam gaz silahlanacak
Barış projesi olarak kurulan Avrupa Birliği, değişen uluslararası konjonktürün etkisiyle kendisini savaşa hazırlanırken buldu. Önceki gün Brüksel’de düzenlenen özel AB Zirvesi’nde savunma harcamalarını belirgin şekilde arttırma kararı alındı.Bu bağlamda, AB’nin güvenliğinin arttırılması ve vatandaşlarının korunmasını desteklemek amacıyla gerekli araçlar ve finansman unsurları devreye sokulacak. AB Komisyonu’nun, 4 Mart’ta açıkladığı 800 milyar Euro’luk Avrupa’yı Yeniden Silahlandır paketi de tartışmalarda önemli yer tuttu. Komisyon’un önerilerini not eden liderler, konunun ivedilikle ele alınması talimatını verdiler.AB’nin hedefi daha egemen, kendi savunmasından sorumlu, 360 derecelik bir yaklaşımla mevcut ve gelecekteki sınama ve tehditlere karşı özerk bir şekilde hareket etmek için daha donanımlı hale gelmek olarak belirlendi.Genel savunma hazırlığını güçlendirme, stratejik bağımlılıklarını azaltma ve kritik kabiliyet eksiklerini gidermeye karar veren AB, ihtiyaç duyulan miktarlarda ve hızda daha iyi ekipman tedarik edebilecek konuma ulaşmayı amaçlıyor.ÖNCELİKLİ ALANLARAB öncelikli alanlar da belirledi: Hava ve füze savunması, topçu sistemleri, füzeler, mühimmat, insansız hava araçları, insansız hava araçlarına karşı sistemler, uzay ve kritik altyapı koruması da dahil olmak üzere stratejik etkinleştiriciler, askeri hareketlilik, siber, yapay zekâ ve elektronik savaş. Gözden Kaçmasın Ankara korkusu Atina’yı durdurdu Haberi görüntüle OYDAŞ ORTAKLAR VURGUSUSonuç bildirisinde, güvenlik ve savunma alanında daha güçlü ve daha muktedir bir AB’nin küresel ve transatlantik güvenliğe olumlu katkıda bulunacağı belirtildi. Liderlerin, AB üyesi olmayan oydaş ortaklarla çalışmanın önemine vurgu yapmaları dikkat çekti. Savunma konusu 20-21 Mart ve 26-27 Haziran’daki zirvelerde tekrar ele alınacak. UKRAYNA BARIŞINDA BEŞ İLKEABD’nin tutumu nedeniyle Ukrayna’daki hesapları değişen AB, önceki günkü zirvede bu ülkeye yönelik uzun vadeli ve öngörülebilir destek taahhüdünü yineledi. Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’nin de bir bölümüne katıldığı zirvede, Ukrayna’ya ilişkin metin Macaristan’ın vetosu nedeniyle 27 değil 26 ülke tarafından şekillendirildi.AB, zirvede, kapsamlı, adil ve kalıcı bir barış için dikkate alınması gereken beş prensip belirledi:- Ukrayna olmadan Ukrayna konusunda müzakere yapılamaz.- Avrupa’nın katılımı olmadan Avrupa’nın güvenliğini etkileyecek hiçbir müzakere yapılamaz.- Herhangi bir ateşkes ancak kapsamlı bir barış anlaşmasına giden sürecin bir parçası olarak gerçekleşebilir.- Böyle bir anlaşmaya, Ukrayna’nın gelecekteki Rus saldırganlığını caydırmaya katkıda bulunacak sağlam ve inandırıcı güvenlik garantilerinin eşlik etmesi gerekir.- Barış, Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı göstermelidir. POLONYA’DAN TÜRKİYE’YE ZİYARETPolonya Başbakanı Donald Tusk, Türkiye’ye geliyor. Reuters’ın haberine göre, Tusk, Avrupa’da istikrarın sağlanması için Türkiye’nin bölgede daha fazla rol alması gerektiğini belirterek bu konuyu görüşmek için gelecek hafta Ankara’yı ziyaret edeceğini belirtti. Tusk’ın ziyaretinin, Türkiye’nin bölgesel ve küresel stratejik konumu kapsamında bir dizi güvenlik konusunu ele alması bekleniyor. Diğer yandan ziyaretin kesin tarihi açıklanmadı. Polonya halihazırda Avrupa Birliği Konseyi Dönem Başkanlığı’nı yürütüyor.
Source: Güven Özalp
Trump’tan Rusya’ya ‘yaptırım’ tehdidi
Trump, Truth Social hesabından yaptığı açıklamada Rusya’ya yaptırım mesajı verdi. Açıklamada, “Rusya’nın halen savaş alanında Ukrayna’yı vurduğu gerçeğine dayanarak, ateşkes ve barış konusunda nihai bir anlaşmaya varılıncaya kadar Rusya’ya büyük ölçekli bankacılık yaptırımları ve gümrük tarifeleri uygulamayı düşünüyorum” ifadesini kullandı. Trump, mesajını “Rusya ve Ukrayna’ya çağrım; çok geç olmadan hemen şimdi masaya oturun” ifadesiyle bitirdi.RUSYA’NIN SALDIRILARINDAN RAHATSIZABD merkezli Axios’un haberine göre, Ukrayna savaşını bitirmeye yönelik hamlelerinde Rusya yanlısı bir tavır takındığı yönünde müttefikleri tarafından eleştirilen Trump, göreve geldiğinden bu yana ilk kez Rusya’ya karşı tehditte bulundu. Beyaz Saray’dan bir yetkili, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırılarını artırması nedeniyle Trump’ın son günlerde bu durumdan oldukça rahatsız olduğunu söyledi.‘KİEV BARIŞ İSTEMİYOR’ABD Başkanı, önceki akşam Oval Ofis’te yaptığı açıklamada “her iki tarafın da anlaşma yapmaktan başka çaresi olmadığını” söylemiş, Trump’ın sözlerine Kremlin’den “biz çıkarlarımız için savaşıyoruz” yanıtı gelmişti. Trump’ın Oval Ofis’teki sözlerini değerlendiren Dimitriy Peskov, “Rusya, Ukrayna’daki özel askeri harekâtı Kiev rejimi barış istemediği için devam ettiriyor. Rusya, güvenliğini ve çıkarlarını garanti altına alana kadar harekât devam edecek. Biz elbette belirlediğimiz hedeflere savaş yerine diplomasi masasında ulaşmaktan yanayız. Ancak Ukrayna kendi kendine bizimle müzakere yapmayı yasaklamış bulunuyor” demişti.
Source: Nerdun Hacioğlu
Son dakika! Kent Uzlaşısı iddianamesinden çarpıcı detaylar: Hedefleri Türkiye”yi 20″ye bölmek!
Son dakika haberleri: HDK , özellikle PKK içinde olmayan isimlerden seçildi. Örgüt bu yapı ile Türkiye”yi 20 bölgeye ayırmayı planladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı”nın yürüttüğü soruşturmaya göre, örgüt, deşifre olmamaları için CHP listelerine koyduğu isimleri HDP parti yöneticilerinden değil de Öcalan”ın talimatıyla kurulan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üyelerinden seçti. Kent uzlaşısıyla CHP”li belediyelere yerleştirilen isimler, PKK elebaşısı Öcalan”ın talimatıyla KCK sözleşmesinde yer alan örgütlenme modeli ile benzer bir şekilde yatay örgütlenerek, kendini TBMM”ye alternatif bir meclis olarak tanımlayan Halkların Birleşik Devrim Hareketi içinden seçildi. Tutuklanan isimler arasında Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel ile Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür de bulunurken, iddianamede Halkların Demokratik Kongresi yapılanmasının Türkiye”nin 20 bölgeye ayrılmasını hedeflediği ve 9 terör örgütünün oluşturduğu bir cephe örgütlenmesi olduğuna yer verildi.
Source: Halit Turan
İran”dan ABD Hazine Bakanı”nın “Tahran”ı yeniden beş parasız hale getireceğiz” açıklamasına tepki
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, yaptığı yazılı açıklamayla, Bessent”in İran”ı hedef alan ifadelerine yanıt verdi. Bekayi, ABD”li bakanın, “İran halkına yönelik azami baskı politikasının sürdürülmesine ilişkin düşmanca açıklamalarının, Amerikalı siyasetçilerin İran halkına yönelik düşmanlığının devam ettiğinin açık bir işareti” olduğunu belirtti. İran”a yönelik baskı ve sindirme politikasının “insanlığa karşı bir suç ve uluslararası hukukun açık bir ihlali” olduğunu kaydeden Bekayi, İran ulusunun, her türlü yasa dışı ve insanlık dışı baskıya, direniş ve istikrarla karşılık vereceğini vurguladı. Bekayi, “Denenmiş ve test edilmiş olanı sınamak bir hatadır ve ABD”li politikacılar, yanlış politikaları tekrarlayarak bugüne kadar ulaştıklarından farklı bir sonuca ulaşamayacaktır.” ifadesini kullandı. ABD Hazine Bakanı Bessent, önceki gün New York Ekonomi Kulübü”nde (ECNY) yaptığı konuşmada, ABD Başkanı Donald Trump”ın İran”a uyguladığı “azami baskı” kampanyasına işaret ederek, Tahran”ın petrol tedarik zincirinin tüm aşamalarını hedef alan bir yaptırım kampanyası başlattıklarını söylemişti. Bessent, “İran”ı yeniden beş parasız yapmak, güncellenmiş yaptırım politikamızın başlangıcı olacak. Eğer ekonomik güvenlik ulusal güvenlik ise Tahran ikisine de sahip olmayacak.” demişti.
Source: Internet Haber
Soykırımcı İsrail”den Gazze”de yeni katliam planı! Talimat verildi
İsrail hükümetinin güvenlik kademesine Gazze Şeridi”ne saldırıları yeniden başlatmak için derhal çalışma başlatılması direktifi verdiği belirtildi.İsrail devlet televizyonu KAN”ın haberinde, Gazze”de ateşkes ve esir takası anlaşmasının ilk aşamasının ardından İsrail”in Gazze”ye yeniden saldırı için planlama yaptığı aktarıldı.Habere göre, Başbakan Binyamin Netanyahu hükümeti, Gazze Şeridi”ne saldırılara tekrar dönülmesi için orduya hemen çalışmalara başlanması talimatı verdi.Netanyahu”nun yakın çevresi, saldırılara geri dönülmesinin bir seçenek olarak masada tutulduğunu söylerken, ordu yetkilileri gerçekleştirilen toplantılarda bunun esirlerin hayatını riske atacağını Başbakan”a iletti.İsrail Başbakanı Netanyahu”nun, 3 Şubat”ta başlaması gereken anlaşmanın ikinci aşama müzakerelerini engellediği belirtiliyor.Netanyahu, Gazze Şeridi”nde ateşkes ve esir takası anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesi yerine ilk aşamasının ramazan ayının sonuna kadar uzatılmasını istiyor.İsrail, 2 Mart”ta Gazze Şeridi”ne her türlü insani yardım malzemesinin girişinin durdurmuştu.Buna karşın Hamas, “anlaşmanın tüm aşamalarına bağlılığını teyit ederek” ikinci aşamanın müzakere edilmesini istiyor. Bu bağlamda, Hamas hareketinden bir heyet bu akşam Gazze”de ateşkes anlaşmasının uygulanmasını görüşmek ve müzakereleri “ikinci aşamaya taşımak” amacıyla Kahire”ye gitti.Gazze”de 19 Ocak”ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 1 Mart”ta sona ermişti.05.00 İsrail hükümetinin güvenlik kademesine Gazze Şeridi”ne saldırıları yeniden başlatmak için derhal çalışma başlatılması direktifi verdiği belirtildi.04.39 İslam İşbirliği Teşkilatı”nın (İİT) Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısında, Gazze”nin yeniden inşasına ilişkin Mısır”ın hazırladığı Arap planı kabul edilerek, uluslararası toplum ile bölgesel ve uluslararası finans kuruluşlarına plana destek vermeleri çağrısı yapıldı.03.59 İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Dışişleri Bakanları Konseyinin, Filistin”deki gelişmeleri görüşmek üzere Suudi Arabistan”ın Cidde kentinde düzenlediği Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısında, Filistinlilerin yerinden edilmesinin reddedilmesi ve Arap dünyasının Gazze Şeridi”ni yeniden inşa etme planına destek vurgusu yapıldı.03.15 Filistin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı Muhammed Mustafa, Gazze”nin yeniden inşası için hazırlanan Filistin-Mısır planının, ortak Arap-İslam planı olarak benimsenmesi çağrısında bulundu.02.49 Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, ülkesinin Filistin”in Nablus kentinde 600 öğrenci kapasiteli okul inşa etme taahhüdünde bulunduğunu bildirdi.02.38 Hamas, Yemen”deki Husilerin, Gazze”ye insani yardımların girişine izin vermesi için İsrail”e 4 gün süre tanımasını takdirle karşıladıklarını bildirdi.00.39 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Filistinlilerin yerlerinden edilmesine ve topraklarına el konulmasına ilişkin planların “hiçbir şekilde kabul edilemez” olduğunu vurgulayarak, “Batı Şeria”nın ilhakını isteyen İsrailli aşırılık yanlılarının çağrılarını boşa çıkarmalıyız. Benzer şekilde, İsrail”in Harem-i Şerif”teki tarihi ve siyasi statükoyu değiştirmesine de izin veremeyiz. Türkiye olarak Kahire”de kabul edilen planı destekliyoruz.” ifadesini kullandı.00.06 Gazze”de Hamas”ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından esir tutulan İsrailli asker Matan Angrest, İsrail”e geri dönmenin tek yolunun bir esir takası anlaşması ve bu sürecin ikinci aşamasına geçilmesi olduğunu söyledi.00.00 Yemen”deki Husiler, İsrail”e Gazze”ye insani yardımların girişine izin vermesi için 4 gün süre tanıyarak, aksi takdirde, deniz saldırılarını yeniden başlatacakları uyarısında bulundu.
Source: Www.star.com.tr
Lazkiye”de “Esed” terörü! Suriye Cumhurbaşkanı Şara: Onlara altından kalkamayacakları bir karşılık vereceğiz
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Suriye”nin Lazkiye ilinde yaşanan olaylara ilişkin yayımladığı mesajında, “ulusal birlik ve beraberlik” vurgusu yaptı.Suriye Cumhurbaşkanlığı Medya Ofisi, Şara”nın Lazkiye ilinde yaşanan olaylara ilişkin video mesajını yayımladı.Mesajında, bazı rejim kalıntılarının bilmedikleri yeni Suriye”yi sınamaya kalkıştığına işaret eden Şara, “Ve işte bugün, Suriye”yi yeniden tanıyorlar, doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine tek ve bir bütün olduğunu görüyorlar.” ifadelerini kullandı.Şara, Suriye”yi korumak herkesin ortak sorumluluğu olduğuna işaret ederek, dün gece yaşananların böyle bir halkı ve ruhu barındıran ülke için endişeye gerek olmadığını kanıtladığını bildirdi.Devrik Baas rejimi güçlerine de seslenen Şara, “Biz, sizin harap ettiğiniz bu ülkeyi yeniden inşa etmek isteyen bir halkız ve kimsenin kanını dökmek gibi bir amacımız yoktur. Biz şerefimizle savaşan bir milletiz, siz ise şerefsizce savaşanlarsınız.” değerlendirmesinde bulundu.Şara, devrik rejim güçlerinin yaptıklarının şaşırtıcı olmadığını vurgulayarak, onlara altından kalkmayacakları bir karşılık vereceklerini bildirdi.- “DEVRİK REJİM GÜÇLERİNİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”Cumhurbaşkanı Şara, şunları kaydetti:”Ordu ve güvenlik güçlerimizi, sivilleri koruma ve güvenliğini sağlama konusundaki bağlılıklarından, çöken rejimin kalıntılarını takip ederken gösterdikleri hız ve performanstan dolayı tebrik ediyorum. Güvenlik güçlerine, kimsenin aşırı tepki vermesine veya aşırı tepki göstermesine izin vermemelerini özellikle vurguluyorum. Bizi düşmanımızdan ayıran husus, ilkelerimize olan bağlılığımızdır.”Provokasyon yapmayı amaçlayan devrik rejim güçlerinin peşini bırakmayacaklarını, onları mahkemeye çıkaracaklarını vurgulayan Şara, “Size şunu hatırlatırım, Allah, esirin mertebesini yetim ve yoksulun mertebesine eş tutmuştur. “Onlar, kendi istekleri ne kadar çok olursa olsun, muhtaçlara, yetimlere ve esirlere yedirirler.” (Kur”an-ı Kerim ayeti). Allah, esiri iyilik ve merhamet gösterilecek bir konuma yerleştirmiştir. Bu nedenle esirin aşağılanması veya dövülmesi uygun değildir. Bu Allah”ın emrine ve ardından ülkenin yasalarına aykırıdır.” ifadelerini kullandı.- “DEVLET TOPLUMSAL BARIŞIN GARANTÖRÜ OLMAYA DEVAM EDECEK”Şara, silahı sadece devletin elinde toplama konusunda kararlı olduklarını belirtti.Sahil kesiminde çatışmaların yaşandığı bölgelerde yaşayan sivillerin korunmasının görevleri olduğuna işaret eden Şara, “Uğradığımız ihanete rağmen devlet toplumsal barışın garantörü olmaya devam edecek. Buna kimsenin dokunmasına izin vermeyecek.” değerlendirmesinde bulundu.Şara, çatışma bölgelerindeki tüm askeri birliklerden, yaşanan ihlallerin bir daha yaşanmaması için komutanların talimatlarına uyulmasını istedi.Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani”den Lazkiye mesajı: Asla başarılı olamazSuriye”de operasyonlar genişliyorDışişleri Bakanlığı”ndan Lazkiye uyarısı: Tehdit haline gelmesine izin verilmemeli
Source: Www.star.com.tr
Fransa izleri siliniyor! Askeri yerleşkeleri teslim ediyorlar
Fransa”nın Dakar Büyükelçiliğinden yapılan yazılı açıklamada, Dakar”daki “Marechal” ve “Saint-Exupery” isimli yerleşkelerin, daha önce varılan karar doğrultusunda Senegal tarafına devredildiği duyuruldu.Fransa”nın ülkedeki diğer 3 askeri yerleşkesinin teslim tarihi de Fransa-Senegal Karma Komitesi tarafından belirlenecek.Senegal Cumhurbaşkanı Bassirou Diomaye Faye, yeni yıl dolayısıyla yaptığı konuşmada, ülkede bulunan yaklaşık 350 Fransız askerinin bu yıl içinde ülkesinden ayrılacağını açıklamıştı.
Source: Www.star.com.tr
Rusya”dan AB”ye tepki: Tehlikeli jeopolitik oyunlar oynuyorlar
Zaharova, AB liderlerinin “Ukrayna ve savunma” konusunda gerçekleştirdiği olağanüstü zirve hakkında yazılı açıklama yaptı.Zirvedeki tartışmalar ve sonuçların, ticaret ve ekonomik entegrasyon projesi olan AB”nin Rusya”ya “stratejik yenilgi” yaşatmaya yönelik askeri bir birliğe hızla dönüştüğünü gösterdiğini belirten Zaharova, “(Yeniden silahlanma kararı) Brüksel, kararlarının gerçek sonuçlarını görmezden gelerek tehlikeli jeopolitik oyunlar oynamaya devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.Zaharova, AB”nin barış yollarını aramak yerine Kiev”e askeri ve mali yardımı hızla artırma planlarını açıkladığını hatırlatarak, böylece kasıtlı olarak gerginliği körüklediğini ve diyalog ihtimalini geri plana ittiğini kaydetti.Avrupa”nın hızla askerileştirilmesi ve yeniden silahlandırılmasının ilan edildiğini savunan Zaharova, “Gelecek nesil Avrupalıların borç esareti, Rus tehdidi hakkındaki söylentilerin ardına gizleniyor. Hukuki kapasitesinin ve gerçek askeri kabiliyetlerin bulunmayışı, NATO”nun tamamlayıcısı olan AB”nin stratejik özerkliği konusunda spekülasyonlara yol açıyor.” ifadelerini kullandı.
Source: Www.star.com.tr
“Havalimanına ABD baskını” iddiası! Komşudan cevap geldi
Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Kasım el-Araci, “Necef Havalimanı”na ABD baskını” iddialarına yanıt verdi. El-Araci, havaalanına giren gücün baskın düzenlediği yönündeki iddiaları yalanlayarak, olayın kaçırılan İsrailli bir kişinin kurtarılmasıyla ilgili olduğu yönündeki haberlerin de asılsız olduğunu ifade etti. El-Araci”nin Basın Ofisi tarafından yapılan açıklamada, Necef Havalimanı”nda yaşanan olayın, bir ABD heyetinin keşif amacıyla bölgeye gelmesiyle ilgili olduğu vurgulandı. Heyetin gelişi, Ortak Operasyonlar Komutanlığı”nın onayıyla gerçekleşmiş olup, bu tür ziyaretlerin oldukça normal ve planlı bir prosedür olduğu belirtildi. El-Araci ayrıca, İsrailli vatandaş Elizabeth Tsurkov”un kaçırılmasıyla ilgili iddiaları da reddederek, “Kaçırma girişiminin engellendiği yönündeki iddialar oldukça zayıf ve dayanaksız. Eğer böyle bir durum olsaydı, ABD güçlerinin kaçırılan kişiyi kurtarması veya kaçıranları yakalaması daha mantıklı olurdu” ifadelerini kullandı. IRAK BASININDAKİ İDDİAIrak basınında yer alan iddialara göre, 8 siyah camlı araçtan oluşan bir konvoy, Necef Uluslararası Havalimanı”na zorla girmeye çalıştı. Araçlardan inen, ağır silahlı ve kurşun geçirmez yelek giyen ABD özel timleri, havalimanı içinde özel kameralarla incelemelerde bulundu ve bu ekip, havaalanındaki Irak güvenlik güçlerinden izin almamıştı. Ayrıca, iki adet “Black Hawk” tipi helikopterin de havalimanına indiği ve içinde Bağdat”taki ABD Büyükelçiliği”nden bir yetkili ile silahlı askerlerin bulunduğu iddia edilmişti. Temmuz 2023″te, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”nun ofisi, Rusya ve İsrail vatandaşı olan Elizabeth Tsurkov”un Irak”ta kaybolduğunu ve Kataib Hizbullah milisleri tarafından tutulduğunu açıklamıştı. Ancak el-Araci, bu olay ile Necef Havalimanı”ndaki ABD ekibinin girişimi arasında bir bağlantı olmadığını vurguladı. ABD terör örgütü YPG/PKK”yı gözden çıkardı: Türkiye”nin pozisyonunu dikkate almak zorundalar”Türkiye ile işbirliği yapmayalım” diyen kurumlardan U dönüşü! Sıraya girdilerRusya ve ABD”nin gözü bu hatta
Source: Www.star.com.tr
ABD medyası Akıncı TİHA”yı öve öve bitiremedi
The National Interest dergisi,AKINCI TİHA”nın geleneksel pilotlu savaş uçaklarının yükünü hafifleten ve otonom karar verme yeteneğiyle geleceğin harp sahasına şekil veren öncü bir sistem olduğuna dikkat çekti. Türkiye”nin son yıllarda savunma sanayisinde kaydettiği ilerlemelerin özellikle bölgesel güç dengelerini etkileyen bir faktör haline geldiği belirtildi.Haberde, AKINCI”nın çift yapay zeka destekli aviyonik sistemleri sayesinde gerçek zamanlı veri işleme kabiliyetine sahip olduğu ve bu sayede hem taarruz hem de savunma alanında rakiplerinden öne çıktığı ifade edildi. Dergiye konuşan uzmanlar, bu teknolojinin savaş alanlarında devrim yaratabileceğini belirtti. “AKINCI”YA OLAN TALEP TÜRKİYE”NİN ETKİNLİĞİNİ GÖSTERİYOR” AKINCI”nın teknik kabiliyetleri ve sınır tanımayan operasyonel gücü, uluslararası arenada büyük ilgi görmesini sağladı. Haberde, özellikle Pakistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Endonezya gibi ülkelerin AKINCI”ya olan ilgisinin, Türkiye”nin savunma sanayisindeki küresel etkinliğini gösterdiği vurgulandı. Dergide yer alan yorumlarda, “ABD dahil dünyanın büyük güçleri jeopolitik düzende liderlik yarışı verirken, Türkiye hem teknolojik yenilikleri hem de stratejik hamleleriyle öne çıkıyor. Askeri alandaki büyük ilerlemesi, en deneyimli analistleri bile şaşkın bıraktı” ifadeleri kullanıldı. ABD BASINI, AKINCI”NIN TEKNİK ÖZELLİKLERİNE VURGU YAPTI The National Interest, AKINCI”nın teknik özelliklerine de geniş yer ayırdı. Haberde, İHA”nın 65 fitlik kanat açıklığı ve 13.227 pound maksimum kalkış ağırlığıyla dikkat çektiği; 40.000 fit irtifada 24 saat kesintisiz operasyon yapabilme kabiliyetine sahip olduğu belirtildi. Ayrıca 2.976 pound taşıma kapasitesi sayesinde SOM seyir füzesi dahil çeşitli silahlarla donatılabildiği, MURAD AESA radaryla hem hava-hava hem de hava-yer hedeflerini eşzamanlı tespit edebildiği aktardı. AKINCI”nın en dikkat çekici özelliklerinden biri ise yapay zeka destekli otonom savaş kabiliyeti oldu. Haberde, İHA”nın sensör verilerini anında işleyerek insan kapasitesini aşan hedef tespiti yapabildiği ve operatör yükünü minimuma indirirken, savaş etkinliğini maksimuma çıkardığı vurgulandı. TÜRKİYE STRATEJİK GÜCE DÖNÜŞÜYOR Haberde, Türkiye”nin savunma sanayiinde elde ettiği başarıların, sadece askeri değil, aynı zamanda jeopolitik dengeler üzerinde de etkili olduğu belirtilirken, AKINCI gibi ileri teknolojiye sahip sistemlerin Türkiye”yi bölgede ve dünyada stratejik bir güce dönüştürdüğü kaydedildi.
Source: Abdurrahman Yazıcı
110 yıl sonra aynı rotada… Türk zırhlısı bu sefer çelenk bıraktı
Nusret Mayın Gemisi, 8 Mart 1915 tarihinde Erenköy Koyu”nda sahile paralel döktüğü 26 mayın ile Çanakkale Deniz Zaferi”nin akışını değiştirdi. Nusret”in tarihte üstlendiği rolü ve önemini yaşatmak amacıyla 2011 yılında Gölcük”te aslına uygun inşa edilen TCG Nusret Mayın Gemisi, 110 yıl sonra tarihi anı bir kez daha canlandırıldı. Çanakkale şehir iskelesinden hareket eden TCG Nusret Mayın Gemisi, bu sabah 07.15″te mayın dökülen hatta doğru yol aldı. Saat 08.15″te 110 yıl önce mayınların dökülmeye başladığı Erenköy mevkiinde tören yapıldı. Törene, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Amfibi Kolordu Komutanı Tümamiral Serhat Sözbir, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen, İl Emniyet Müdürü Kenan Kurt, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kıdemli Albay Ersin Aslan, Sahil Güvenlik Çanakkale Grup Komutanı SG. Yarbay Orhan Öğrenci ile askeri personel, davetliler katıldı. Nusret Mayın Gemisi”nin, Çanakkale Savaşları”nda çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten TCG Nusret Gemisi Komutanı Üsteğmen Ramazan Yıldız, “Çanakkale Savaşları”nın ilk aşamasını oluşturan 18 Mart Deniz Zaferi, dünya harp tarihine mal olmuş bir kahramanlık destanıdır. Bu zaferin kazanılmasında kuşkusuz en büyük pay, kahraman Nusret Mayın Gemisi”ne aittir. Hafif sisli ve yağışlı 8 Mart sabahı saat 05.00″te Yüzbaşı Hakkı Bey”in komutasında Nara”dan avara eden Nusret, Anadolu kıyısını izleyerek seyre başlamış ve Boğaz”ı kapatan mayın hatları arasından emniyetle geçerek karanlık liman mevkisine varmıştır. Nusret Mayın Gemisi, tam 110 yıl önce bu an, güvertesinde bulunan 26 mayını, ilerlemekte olduğumuz rota üzerinde ve aralarında yüzer metre olacak şekilde, deniz seviyesinin 4 buçuk metre altına dökmüştür. Bacasından mümkün olduğunca az duman çıkartmak için önlem alan Nusret, hiçbir düşman karakol gemisi tarafından tespit edilmeden 08.00″de Çanakkale önlerine demirlemiştir. Saat 10.00″a kadar süren sis ve yağmur, geminin Çanakkale Boğazı girişinde bulunan düşman karakol gemileri tarafından görülmesini engellemiştir. Rumeli Mecidiye Tabyası”nda bulunan Seyit Onbaşı”nın tek başına sırtında taşıyarak namluya sürdüğü 215 okkalık mermi, İngilizlerin en büyük savaş gemilerinden biri olan Ocean Zırhlısının dümenini vurmuş ve bu durum düşman gemilerinin nizamını bozmuştur. Böylece 18 Mart 1915 günü, kahraman Türk topçusunun da desteği ile Nusret”in döşediği 11″inci hattı oluşturan 26 mayına çarpan Bouvet, Irressıstible ve Ocean zırhlıları batarken; Galuoıs, Suffren ve Inflexıble zırhlıları ise ağır yara alarak savaş dışı kalmıştır. Böylece 18 mart 1915 günü, itilaf donanması için bir hezimet iken, boğazın kahraman savunucuları için önemli bir deniz zaferi olarak tarihe geçmiştir. Nusret Mayın Gemisi”nin Erenköy Koyu”na kurduğu engel, Çanakkale”de büyük bir zafer kazanılmasını sağlamış ve tarihin akışını değiştirmiştir. Yüzbaşı Hakkı Bey”in komuta ettiği Nusret”in büyük katkısıyla kazanılan bu zafer; Türk askerine moral, Türk milletine sevinç kaynağı olmuştur. Müstahkem mevki Komutanı Cevat paşa, bu zaferi şu sözlerle ifade etmiştir: “Gittiler, geçemediler, geçemeyecekler”” dedi. Konuşmanın ardından Vali Ömer Toraman, Amfibi Kolordu Komutanı Tümamiral Serhat Sözbir, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen tarafından 110 yıl önce mayın bırakılan noktaya çelenk bıraktı. Tören toplu fotoğraf çekimiyle son buldu. Milli Savunma Bakanlığı”nın davetiyle bu yıl ki tören Siirt Şirvan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi”nden 9 öğrenci katıldı. Öğrencilerden Rumeysa Orhan, “Milli Savunma Bakanlığı”nın desteğiyle Çanakkale”ye gezmeye geldik. Burası bizim için önemli bir yer. Vatanımızı tanıdık. Milli Savunma Bakanlığı”na teşekkür ediyoruz. Bu imkanı bize tanıdığı için. Burayı çok merak ediyorduk, geldiğimizde unutulmaz bir an yaşadık. Çok mutluyum” dedi. Öğrencilerden Zeynep Dişli ise, “İlk defa Çanakkale”ye geldik. Buraları ilk defa gördük. Çok mutluyum” diye konuştu.
Source: Www.star.com.tr
Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un”dan yeni “nükleer” emri: O fotoğrafları ilk kez yayınladılar
Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un, gemi ve denizaltıların üretildiği bir tersaneyi ziyaret ederek denetimlerde bulundu. Kuzey Kore yönetiminden yapılan açıklamaya göre, üretimi devam eden gemiler ve nükleer güçle çalışan balistik füze denizaltısı hakkında yetkililerden bilgi alan Kim, deniz kuvvetlerinin nükleer silahlarla donatılması talimatını verdi. Burada yaptığı konuşmada Kuzey Kore”yi çevreleyen denizlerdeki zorlu güvenlik ortamına dikkat çeken Kim, “Deniz egemenliği ulusal egemenliğin önemli bir parçasıdır. Deniz kuvvetlerinin çağa uygun olarak geliştirilmesi ve nükleer silahlarla donatılması, ulusal savunma stratejimiz için büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı. “TEHDİTLERE ASLA GÖZ YUMMAYACAĞIZ” Ancak yüksek caydırıcılık yeteneklerine sahip bir deniz gücünün ülkenin egemenliğini koruyabileceğini vurgulayan Kim, “Bölgeye devasa stratejik varlıklarını konuşlandırmayı sürdüren düşmanların deniz ve su altındaki tehdit oluşturan faaliyetlerine asla göz yummayacağız” dedi. Ülkesinin deniz gücünü daha da geliştirerek Kore Yarımadası ve çevresinde güvenliği tesis edeceklerini söyleyen Kim, “Deniz kuvvetlerimizin savunma kabiliyetleri herhangi bir sınırlama olmaksızın gerekli tüm sularda tam olarak kullanılacak” uyarısında bulundu. KİM NÜKLEER ENERJİLİ DENİZALTI ÜRETME TALİMATI VERMİŞTİ Kuzey Kore, 2023 yılında nükleer füze fırlatma kapasitesine sahip bir denizaltının üretimini tamamladığını duyurmuştu. “Hero Kim Kun Ok” adlı bu denizaltının nükleer enerji ile çalışmadığını vurgulayan uzmanlar, denizaltının işlevselliğine de şüpheyle yaklaşmıştı. Kim ise nükleer enerji ile çalışan bir denizaltı da dahil olmak üzere daha fazla denizaltı üretilmesi talimatını vermişti. O dönemden bu yana Pyongyang”ın nükleer denizaltı ürettiğine dair iddialar kamuoyuna yansımıştı. Kuzey Kore, ilk kez geçen yılın Ocak ayında Kim”in nükleer enerji ile çalışan bir denizaltının üretim sürecini denetlediğini duyursa da, herhangi bir fotoğraf ya da kanıt sunulmamıştı. Son gelişme ile birlikte Pyongyang yönetimi nükleer güçle çalışan balistik füze denizaltısının fotoğraflarını ilk kez kamuoyuyla paylaşmış oldu.
Source:
Çanakkale Deniz Zaferi”nin mimarlarından “Nusret” 110 yıl sonra aynı rotada
Çanakkale Deniz Müzesi Komutanlığı Yüzer İskelesi”nde demirli bulunan “TCG Nusret (N-16)”, mayınlarını döktüğü rotada ilerledi.
Gemide protokol üyelerine Nusret”in 110 yıl önceki kahramanlığı video gösterimiyle anlatıldı.
Ardından şehitler anısına Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Çanakkale Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Amfibi Kolordu Komutanı Tümamiral Serhat Sözbir ile Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen tarafından denize çelenk bırakıldı.
Geminin komutanı Üsteğmen Ramazan Yıldız, törende yaptığı konuşmada, Çanakkale Savaşları”nın ilk aşamasını oluşturan 18 Mart Deniz Zaferi”nin dünya harp tarihine mal olmuş bir kahramanlık destanı olduğunu söyledi.
Bu zaferin kazanılmasında en büyük payın kahraman Nusret Mayın Gemisi”ne ait olduğunu anlatan Yıldız, “18 Mart 1915 günü, itilaf donanması için bir hezimetken, boğazın kahraman savunucuları için önemli bir deniz zaferi olarak tarihe geçmiştir.” dedi.
Üsteğmen Yıldız, Nusret Mayın Gemisi”nin Erenköy Koyu”na kurduğu engelin Çanakkale”de büyük bir zafer kazanılmasını sağladığını ve tarihin akışını değiştirdiğine dikkati çekerek, “Yüzbaşı Hakkı Bey”in komuta ettiği Nusret”in büyük katkısıyla kazanılan bu zafer, Türk askerine moral, Türk milletine sevinç kaynağı olmuştur. Müstahkem mevki Komutanı Cevat Paşa, bu zaferi şu sözlerle ifade etmiştir: “Gittiler, geçemediler, geçemeyecekler.” diye konuştu.
Anma törenine, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Cüneyt Erenoğlu, İl Emniyet Müdürü Kenan Kurt, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Ersin Aslan, Sahil Güvenlik Batı Marmara Grup Komutanı Yarbay Orhan Öğrenci ile gaziler katıldı.
Törende Milli Savunma Bakanlığının davetiyle Siirt Şirvan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden gelen 9 öğrenci de yer aldı.
Öğrencilerden Rumeysa Orhan, burada bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Öğrencilerden Zeynep Dişli ise Çanakkale”ye ilk defa geldiğini, burada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade etti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Trump, Rusya”ya yaptırım uygulamayı planladığını söyledi
ABD Başkanı Donald Trump, Oval Ofis’te düzenlenen basın toplantısında Ukrayna’ya silah yardımının durdurulmasına ilişkin soruları yanıtladı.
Trump, “Uzlaşmaya istekli olup olmadıklarını bilmem gerekiyor” diyerek Kiev”e olan silah teslimatlarını durdurma sebenini açıkladı.
Trump, Kiev ile müzakere etmenin, Rusya ile müzakerelerden daha zor bulduğunu ifade etti. Başkan, “Ellerinde koz yok. Biz onlara yardım etmeye çalışıyoruz ama Ukrayna’nın da kendi üzerine düşeni yapması lazım” dedi.
Basın toplantısı öncesinde Trump, Truth Social platformunda yaptığı paylaşımda, Rusya’nın Ukrayna’yı savaş alanında “ezdiğini” belirtti. Trump “Rusya Ukrayna”yı çok fena bombalıyor” diyerek barış anlaşmasının sağlanması için bunun durması gerektiğini belirtti.
Bu hususta Trump, Moskova’ya sert bir uyarıda bulunarak, “Ateşkes ve barış anlaşması sağlanana kadar Rusya’ya büyük ölçekli bankacılık yaptırımları ve gümrük vergileri uygulamayı ciddi ciddi düşünüyorum” dedi.
“MASAYA BİR AN ÖNCE OTURULMALI”
Oval Ofis’te yaptığı açıklamalarda da Rusya ve Ukrayna’yı bir an önce müzakere masasına oturmaya çağırdı ve savaşın sona ermesi gerektiğini vurguladı.
ABD’nin savaşın sona erdirilmesi konusunda arabulucu rolü üstlendiğini belirten Trump, geçen ay Suudi Arabistan’da Rus yetkililerle yapılan görüşmelerin iyi geçtiğini hatırlattı.
Trump, “Gelecek hafta aynı ülkede hem Rus hem de Ukraynalı yetkililerle bir araya geleceğiz” dedi. Toplantıda söz alan Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, gelecek hafta Suudi Arabistan’da yapılacak görüşmelerin önemine vurgu yaptı. “Başkan çok net bir şekilde ifade etti. Çatışmaların durması gerekiyor ve her iki tarafın da masaya oturması şart. Her iki lider de bunu yalnızca Başkan Trump’ın başarabileceğini söyledi. Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ben ve Ukrayna heyeti önümüzdeki hafta Suudi Arabistan’da bir araya geleceğiz” dedi.
Source: Haber Merkezi
Türk bayrağını göklerde dalgalandıran ilk kadın! Demet Sarıkaya, Atatürk’ün ‘Korkmak Asla’ sözüyle gökyüzünde tarihe geçti
Türk kadınının azmi, cesareti ve kararlılığı gökyüzünde yankılandı. Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Başkanlığı”nda görevli polis memuru Demet Sarıkaya, özel günlerde özel harekat polisleri tarafından helikopterle gerçekleştirilen “Üzüm Salkımı – Piramit” adı verilen gösteri uçuşlarında, ters pozisyonda durarak Türk bayrağını gökyüzünde dalgalandıran ilk kadın oldu. GÖREVDE VE GÖSTERİDE ŞAHLANAN BİR RUH Vatanına olan bağlılığı, üstün başarıları ve operasyonlardaki kararlı duruşuyla adından söz ettiren Sarıkaya, bu tarihi gösteriyle sadece bir bayrak açmadı; aynı zamanda Türk kadınının gücünü ve cesaretini tüm dünyaya ilan etti. “Türk kadını her zaman en önde, en cesur ve en özverili kişilerdendir” diyen Sarıkaya, o anlarla birlikte kendi hayalini değil, milletinin şanlı tarihini de göklerde dalgalandırarak taşıdığını belirtiyor. ÖZEL HAREKATIN GÜÇLÜ KADINLARI Özel Harekat polisleri, en zorlu koşullarda görev yapabilmek için fiziksel ve psikolojik dayanıklılığı en üst seviyeye çıkaran yoğun bir eğitimden geçiyor. Demet Sarıkaya da bu süreci başarıyla tamamlamış, eğitmen özel harekatçı olarak operasyonel yetkinliği ve gösteri uçuşlarında sergilediği performansla dikkatleri üzerine çekmiş bir isim. VURULAN ARKADAŞLARI, YÜREĞİNDE AÇILAN YARA Polis Meslek Yüksekokulu”ndan mezun olduktan sonra Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü”nde göreve başlayan Sarıkaya, Hakkari”de yakın arkadaşının şehit düşmesiyle derin bir hüzne boğuldu. Hendek-Barikat olaylarında ise kendilerine eğitim veren öğretmenleri şehit düştü. Bu acılar, onu Özel Harekat”a yönlendiren en büyük sebep oldu. “Vatanımın topraklarında şehit olan arkadaşlarım için bir hesap borcum var” diyen Sarıkaya, en çetin görevleri yerine getirmek üzere Özel Harekat”a katıldı. KADIN POLİSİN AZMİ, AİLESİNİN GURURU Ailesi, onun Özel Harekat Polisi olma kararını mutlulukla karşıladı. Göreve başladığı ilk yeri bilerek Doğu illerinden biri olarak seçti. “Annemi aradım ve “Anne, ben nereye gidiyorum, biliyor musun?” dedim. O da “Doğu”ya mı gidiyorsun?” diye cevap verdi ve mutluluktan ağladı.” DAĞCILIK EĞİTİMİ VE GÖKLERDEKİ GURUR Dağcılık alanlarda operasyon yürütebilmek için dağcılık eğitimi almak isteyen Sarıkaya, Özel Harekat Başkanlığı bünyesinde bu eğitimi almaya hak kazandı. Burada eğitmenlerinin dikkatini çekti. “Bir komiserim bana gelip “Ters durabilir misin?” diye sordu. “Kaç dakika durabilirsin?” dediğinde, “Ne kadar istersem o kadar dururum” cevabını verdim.” Bu cesur tutumu, onu Adana Teknofest”te yapılacak olan helikopter gösterisine dahil etti. İçinde hep büyüttüğü “göklerde Türk bayrağını dalgalandırma” hayalini gerçekleştirecekti. 30 DAKİKA BOYUNCA GÖKLERDE BAYRAK AÇTI Teknofest”te, yerden 200 metre yükseklikte, şiddetli rüzgara meydan okuyarak tam 30 dakika boyunca ters pozisyonda kalan ve Türk bayrağını gururla dalgalandıran Sarıkaya, izleyicilere unutulmaz bir an yaşattı. Helikopterdeki 10 kişilik timin tek kadın üyesi olarak, özel günlerdeki gösterilerin vazgeçilmez isimlerinden biri haline geldi. “NENE HATUNLARIMIZI HİSSETTİM” Sarıkaya, o anlarda Kurtuluş Savaşı”nda mermi ve fişek taşıyan Nene Hatunları hissettiğini belirtiyor: “Bu kan, hala aynı kan. Ben de o emaneti devraldığımı hissettim.” BİR KADININ CESARETİ, MİLLETİN ŞEREFİDİR Demet Sarıkaya, bu tarihi anın sadece kendi kariyerinde bir zirve noktası olmadığını, Türk kadınının cesaretini taçlandıran bir simge olduğunu söylüyor. “Türk kadını her zaman en önde, en cesur ve en özverili kişilerdendir. Bugün ben, o göklerde dalgalanan bayrakla sadece kendi hayalimi değil, milletimin şanlı tarihini de taşıyorum.” GÖKYÜZÜNE YÜKSELEN GURUR VE AZİM Sarıkaya”nın bu tarihi anının arkasında sadece bir kadının cesareti değil, tüm milletin onuru ve gururu yatıyor. Sarıkaya, o anları duygusal bir şekilde şöyle anlatıyor: “Benim şimdiye kadar en çok istediğim şey Türk bayrağını en güzel bir yerde dalgalandırmaktı. Hep önünde fotoğrafımız var, arkamızda fotoğrafımız var ama bu farklı bir duygu. Göklerde en yukarda şanlı bayrağı dalgalandıracak kişi bendim ve bu bir Türk kadınıydı. Meslek hayatımda en uç noktaya ulaştığımı hissettim. Atatürk”ün bahsettiği “Gençler için vatanî işlerde ölmek söz konusu olabilir; fakat korkmak, asla” sözünü bu kez korkmadan göklerde bir kez daha yaşatacaktım.” AİLESİNİN GURURU Tim arkadaşlarımın “Abla çok yakıştı, çok güzeldi.” demeleri, “Abla, eşimle seni izledik, çocuklarıma izlettim, gösterdim.” diye bahsetmeleri gözlerimi doldurmuştu. Ben oraya çıktıktan sonra babam Dursun Sarıkaya resmimi sosyal medya hesaplarından paylaşıp “Namusumuzla, şerefimizle yetiştirdiğimiz kızımız, ters duran ve Türk bayrağını açan kişidir.” diyerek onunla gurur duyduğunu tüm dünyaya ilan etti.
Source: Ömer Çeti̇n
Dürzileri bahane eden Netanyahu”ya yerinde cevap: 2018″de neredeydin!
Suriye”de Esed rejiminin devrilmesi İsrail”i de rahatsız etti. Şam”ın güneyinde yeni alanlar işgal eden İsrail, yeni Suriye”de kendisine müzahir, gruplar yaratmak istiyor. İşgalci İsrail”in hedefi Suriye”nin etnik ve mezhepsel olarak bölünmesi ve bunlar üzerinden bir istikrarsızlık oluşması. Şimdiki hedefleri ise Dürziler.Peki, İsrail neden Dürzilerin hamiliğine soyundu? Asıl amacı ne?Geçtiğimiz günlerde katil Netanyahu İsrail ordusuna Şam”ın güneyinde işgal ettikleri Dürzilerin yoğunlukta yaşadığı Caramana bölgesini Suriye ordusuna karşı koruma talimatı verdi. Bu açıklama, aslında bir süredir İsrailli işgalcilerin dile getirdiği “Dürziler” konusunda Netanyahu”nun yaklaşımını göstermesi bakımından da önemliydi.Savunma Bakanının medya ofisi de bir açıklama yayınlayarak ve şöyle dedi;”İsrail”deki Dürzi kardeşlerimize, Suriye”deki Dürzi kardeşlerine zarar gelmesini önlemek için elimizden gelen her şeyi yapmaya kararlıyız ve onların güvenliğini sağlamak için gerekli tüm adımları atacağız”Özellikle, yeni kurulan Suriye ordusunun ülkenin güneyinde, yani İsrail sınırına yakın bölgelerdeki konumlanmasını engellemeye çalışan katil Netanyahu, Dürziler üzerinden istikrarsızlık oluşturmaya çalışıyor.Böylece Suriye”de etnik ve mezhepsel ayrılıkları körüklemiş olacak ve var olan istikrarsızlığı derinleştirecek. İsrail”in Dürzi stratejisinin uzun vadeli sonuçları, bölgesel güç dengeleri, toplumsal yapılar ve Suriye”nin ulusal bütünlüğü açısından önemli sonuçlar doğurabilir.DÜRZİLERE ÖZEL FON: 1 MİLYAR DOLARABD”nin önde gelen yayın kuruluşlarından Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, İsrail”in Suriye”deki Dürzileri Şam”daki yeni yönetimi reddetmeye ve federal bir sistem içinde özerklik talep etmeye ikna etmeye çalıştığını öne sürdü.Gazetenin haberine göre İsrail, bu amaca ulaşmak için 1 milyar dolardan fazla harcama yapmayı planlıyor.WSJ, İsrail”in bu fonu (1 milyar dolar) Suriye”nin güneyindeki Dürzileri desteklemek için tahsis ettiğini ve analistlere göre İsrail”in Suriye”deki siyasi gelişmelerle ilgili kaygıları nedeniyle Dürzilerin desteğini kazanmayı amaçladığını iddia etti.WSJ”a konuşan güvenlik yetkilileri, İsrail”in Suriye”de federal bir sistemi desteklemek için uluslararası lobi faaliyetleri yürüttüğünü belirtti.Gazeteye göre, söz konusu federal sistem bağımsız etnik ve mezhepsel bölgeleri içerecek ve Suriye”nin İsrail sınırlarına yakın güney bölgeleri “silahsızlandırılmış” olacak.DÜRZİLER NE DÜŞÜNÜYOR?İsrail tarafından gelen açıklamalara Dürzi toplumundan büyük bir tepki var.Dürzilerin yaşadığı Süveyda”daki en büyük Dürzi silahlı grubu “Onur Adamları Hareketi”nin sözcüsü Basim Ebu Fahr, Suriye televizyonuna yaptığı açıklamada, pusulalarının Şam olduğunu vurguladı.”Suriye”nin yanındayız, devlet kurumlarını destekliyoruz. Şam her zaman pusulamız oldu. Netanyahu”nun Suriye”deki Dürzileri koruduğu yönündeki iddiaları kınıyoruz”Dürzilerin ruhani lideri Şeyh Hikmet el-Hicri ise Suriye”den ayrılma ya da bölünme çağrısında bulunmadığını, taleplerinin “Suriye topraklarının ve halkının birliği ve onurlu bir yaşam” olduğunu söylüyor.Öte yandan Lübnanlı Dürzi lider Velid Canbolat da konuya dair bir açıklama yaptı.”Dürzilerin ya güçlerini aldıkları Arap kimliğini korumak ya da Siyonist plana uymak gibi büyük bir meydan okumayla karşı karşıya olduklarını, İsrail”in bölgedeki Dürzilerin temsilcisi olarak gösterdiği (İsrailli Dürzi lider) Şeyh Muvaffak Tarif”i uyardığını da belirten Canbolat, “Tarif, Dürzileri temsil etmiyor. Dürzilerin bulunduğu her bölgede onları temsil eden birileri vardır” ifadelerini kullandı.Katar merkezli Al Jazeera”da çalışan Suriyeli-Dürzi gazeteci Faysal Kasım da İsrail”in işgalinden ve Netanyahu”nun açıklamalarından oldukça rahatsız.”DEAŞ DÜRZİLERİ ÖLDÜRÜRKEN NEREDEYDİNİZ?”TRT Haber”in haberine göre, esasında Faysal Kasım”ın herkese hatırlattığı bir örnek, İsrail”in Dürzi politikasının gerçek yüzünü de gösteriyor.Kasım, X hesabından yaptığı bir paylaşımda katil Netanyahu”nun Dürzileri öne sürerek geliştirdiği plan için şöyle diyor;”2018 yılında DAEŞ, Süveyda”nın doğusundaki Dürzi köylerine saldırdı, yüzlerce kişiyi öldürdü ve esir aldı.Ancak o günlerde Netanyahu”dan tek bir kınama bile duymadık. DEAŞ”ı tehdit etmedi, Dürzilere koruma teklif etmedi, adeta vazo gibi durdu.”İSRAİL”İN AMACI SURİYELİLERİ BİRBİRİNE DÜŞÜRMEK”Bugün ise, gece gündüz Suriye”deki Dürzileri korumaktan bahsediyor. Oysa Dürziler, yeni yönetimden hiçbir zarar ya da tehdit görmüş değiller.Onun asıl amacı Dürzileri korumak değil, Suriye”deki bazı grupları kullanarak onları vahim bir duruma düşürmek ve kışkırtmak, Suriyelileri birbirine düşürmek ve böylece Suriye”ye müdahale edip ülkeyi bölmek.””Mevcut aşamanın ciddiyeti” konusunda uyaran Canbolat, “Siyonist proje, zayıf zihinleri bir iç savaşa sürüklemek istiyor” dedi.Lübnanlı Dürzi lider Canbolat: Suriyeliler, İsrail”in komplolarına karşı dikkatli olmalıİsrail”in “Suriye” iddiasına cevapEn büyük rakibi kapısına dayandı
Source: Www.star.com.tr
Suriye”deki olayların bilançosu belli oldu: 180 kişi öldü
Suriye güvenlik güçleri, devrik lider Beşar Esad’a sadık kalan ve kendilerini “Sahil Kalkanı Tugayı” olarak tanıtan milislerle son üç gündür şiddetli çatışmalara girdi. Bölgeden gelen bilgilere göre 180’den fazla kişi hayatını kaybetti.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, Alevi azınlığın yaşadığı bölgelerde şiddetin tırmandığını bildirdi. Tartus ve Lazkiye etrafında yoğunlaşan çatışmalarda birçok sivilin de öldüğü aktarıldı.
El Muhtariye kasabasında, silahlı gruplar tarafından en az iki düzine kişinin öldürüldüğünü belirten gözlemciler, olayların geniş çaplı bir krize dönüştüğünü belirtti. Alevi olduğu belirtilen başka birçok kişinin öldürüldüğü ve ağır zulme uğradığı görüntüler de paylaşıldı.
El Muhtariye’den gelen görüntülerde, kasaba merkezinde yol kenarında yatan en az 20 kişinin cesedi görüldü. Bazıları kanlar içinde ve birbirine yakın pozisyonda yatıyordu.
Reuters, videodaki yerin doğru olduğunu ancak görüntülerin ne zaman ve kim tarafından çekildiğini doğrulayamadığını duyurdu. İsmini açıklamayan Alevi aktivistler, saldırıların sorumluluğunu Suriye hükümeti yetkililerine bağlı silahlı güçlere yükledi.
Suriye Geçici Hükümeti, endişe verici bazı görüntülerin sosyal medyada yayıldığını ve suçluların cezalandırılacağını açıkladı. Halkı birliğe çağırırken, Esad rejimine sağdık milisleri de “son hatalarını yapmadan önce” silah bırakmaya çağırdı.
Suriye yetkilileri, çatışmaların Esad’a bağlı güçlerin Perşembe günü kendi birliklerine yönelik bir saldırı düzenlemesiyle başladığını bildirdi.
ALEVİ HALK RUS ÜSSÜNE KAÇTI
Esad yönetiminin en büyük destekçilerinden biri olan Rusya, ülkedeki tüm siyasi figürleri akan kanı durdurmaya çağırdı. Şiddet olayları esnasında Rusya”nın Suriye”deki Hmeymim havaüssünün önünde toplanan Aleviler, Rusya”dan kendilerine koruma sağlamasını istedi.
Üssün Rus askeri idaresi, üssün önünde toplanan Alevileri bir süre beklettikten sonra üssün içine aldı. Yüzden fazla Alevi, Rus üssüne sığındı.
Bu esnada Geçici Devlet Başkanı Ahmed El Şaraa, ülkenin istikrarını sağlamaya çalışırken, ABD yaptırımlarının kaldırılması için diplomatik girişimlerini sürdürüyor.
Ancak hükümeti, özellikle İsrail’in asker konuşlandırmasına karşı çıktığı güneybatı bölgesinde ciddi güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya. Ülkenin kuzeydoğusu ise ABD destekli SDG güçlerin kontrolünde kalmaya devam ediyor.
Şiddet olayları Suriye’nin başkenti Şam’da ve diğer büyük şehirlerde halkın sokağa dökülmesine yol açtı. Hükümetin müttefikleri Suudi Arabistan ve Türkiye, geçici yönetimi desteklediklerini açıklarken, Birleşmiş Milletler Suriye elçisi çatışmalardan ve sivillerin ölmesinden endişe duyduğunu belirtti.
İran ise “güvensizlik ortamı, şiddet ve masum sivillerin zarar görmesini” kınadığını açıkladı.
ÇATIŞMALAR DEVAM EDİYOR
Suriye devlet haber ajansı SANA ise hükümet güçlerine yönelik saldırıların ardından kıyı bölgesine yayılan “bireysel güvenlik ihlallerinin” yaşandığını ve bu ihlalleri durdurmak için çalıştıklarını bildirdi.
Perşembe günü şiddetin artmasının ardından, yetkililer Cebele bölgesi ve çevresinde kontrol noktalarını hedef alan Esad yanlısı milislerin güvenlik devriyelerine saldırdığını açıkladı.
Ülkenin yeni yönetimine yakın bir medya sorumlusu olan Musa el Ömer, Suriye’nin yeni oluşturulan güvenlik güçlerine bağlı on binlerce savaşçının sahile konuşlandırıldığını söyledi.
Ömer, “Bu operasyon, Suriye’nin güneyinde ya da doğusunda bulunan herkese devletin barışçıl çözümler ararken bile her an askeri müdahale seçeneğini kullanabileceğini gösteren bir mesajdır” dedi.
SANA, Cuma günü Tartus ve Lazkiye’de sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu. Güvenlik güçleri her iki şehirde de arama-tarama operasyonları düzenledi.
Alevi toplumu, Esad’ın devrilmesinden bu yana özellikle Humus ve Lazkiye kırsalında saldırılara maruz kaldıklarını öne sürüyor. Şaraa, Suriye’de kapsayıcı bir yönetim sözü vermiş olsa da, üst düzey Alevi liderlerle doğrudan bir görüşme gerçekleştirmedi.
Alevi İslam Konseyi, yaşanan şiddet olayları nedeniyle hükümeti suçladı ve bölgenin Birleşmiş Milletler koruması altına alınması çağrısında bulundu.
Suudi Arabistan, Suriye’de “yasadışı grupların işlediği suçları” kınarken, Türkiye ise Lazkiye çevresindeki çatışmaların ülkenin birlik ve beraberlik içinde ilerlemesine zarar verebileceği uyarısında bulundu.
Source: Haber Merkezi