Ah menfaat! Sen nelere kadirsin?
Bugün siyaset alanındaki güvenmezlik ve kayganlıklar nedeniyle ulusça ağır bedeller ödüyoruz!
Ülkeden ve milletten çok kendini düşünen çıkarcı siyasetçilerden memlekete hiçbir fayda gelmez.
Bu tipler, ilkesizlikleriyle halkı siyasetten soğutuyorlar!
Büyük Atatürk, yüz yıl önce “Bir adam ki, memleketin ve milletin mutluluğundan çok kendini düşünür, o adamın değeri ikinci derecedir, ikinci sınıftır!” demişti.
İşte, ülkemizdeki büyük sıkıntılardan biri, siyaset sahnesinde yer alan kişilerin önemli bir kısmının “İKİNCİ SINIF” olmasıdır.
Bunlar ilkesiz kişilerdir ve kendi çıkarlarını, ülke çıkarlarından önde görürüler!
AKP’nin 8’inci Olağan Büyük Kongresi pazar günü yapıldı.
23 yıldır iktidarda olan bir partinin yorulması doğaldır. Bu, metal yorgunluğuna benzetilir.
Partinin metal yorgunluğu kongrede açıkça meydana çıktı. Yeniden seçilen 75 kişilik (MKYK) Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nun yarıdan fazlası değişti ve kurula 42 yeni isim girdi.
Bu isimlerden 5’i, İYİ Parti, Gelecek Partisi ve Yeniden Refah Partisi’den istifa ederek AKP’ye transfer olan siyasetçiler…
Bunlar, bir zamanlar iktidara ağır eleştiriler yöneltirken, tükürdüklerini yalayarak AKP’ye transfer olup “Biz AK Parti’nin neferleriyiz” dediler.
İlkesiz siyasetçilerden ülkeye hiçbir fayda gelmez!
Benim dikkatimi çeken AKP’nin yeni yönetim kadrosuna giren Prof. Dr. Serap Yazıcı oldu.
Anayasa hukukçusu olan bu hanımefendi, CHP listelerinden aday gösterilerek Gelecek Partisi’nden milletvekili seçilmişti. Oradan da istifa edip AKP’ye transfer oldu.
Oysa daha önce AKP hakkında söylemediğini bırakmamıştı. 2023 seçimleri öncesinde “Anayasa’ya göre Erdoğan yeniden aday olamaz” diyen Serap Yazıcı, Tek Adam Sistemi’nden de şikâyet ederek “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’yi felâkete sürüklemiştir. Artık Türkiye uçuruma yuvarlanmaktadır. Eşim rahmetli Ergun Özbudun hocamızın kemiklerini sızlatacak hiçbir adım atmam” demişti.
Şimdi, söylediklerinin tam tersini yaptı “Ülkeyi felakete sürükledi” dediği sisteme kendisi de girdi. Rahmetli kocası Prof. Dr. Ergun Özbudun’un kemikleri sızlıyor mu, sızlamıyor mu, buna o cevap versin!
Tüm olanları görünce acı acı gülümsedim ve “Ah menfaat! Sen nelere kadirsin!?” diye düşünmeden edemedim.
Allah tüm dünyayı Trump’ın çılgınlıklarından korusun!
Adam devlet başkanı değil, mafya lideri sanki!
Yabancı ülkelere göz koydu!
Kanada’ya, Panama’ya, Grönland’a ve hatta Ukrayna’ya bile çökmek istiyor…
ABD Başkanı Trump’tan bahsettiğimi anlamışsınızdır sanırım…
Nasıl bir adam bu?
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent’i Ukrayna’nın başkenti Kiev’e göndererek, Ukrayna’nın değerli “titanyum ve lityum” madenlerini Amerika’ya bıraktığına dair bir anlaşma imzalatmak istedi.
Ukrayna Başkanı Zelenski’yi “İmzala, yoksa Washington’un hışmına uğrarsın!” diye tehdit eden Trump, buna rağmen anlaşmayı imzalamayan Zelenski’ye “Komedyen parçası ne olacak?” diye hakaret etti ve onu diktatör olmakla suçladı.
Trump’ın derdi, üç yıldan veri devam eden Ukrayna-Rusya savaşında Amerika’nın Ukrayna’ya verdiği 350 milyar dolar… Bu paranın peşine düşen Trump’ın bir mafya lideri gibi davranmasına dünyadan tepki yağıyor ama onun aldırış ettiği yok!
Trump’ın davranışları ABD’ye dost ülkeleri bile korkutuyor. Allah tüm dünyayı onun çılgınlıklarından korusun!
Menfaati çiğnersen yücelirsin, başında taşırsan seni alçaltır!
Source: Rahmi Turan
Tam yedi yıl geçti, yerli tank bir türlü yürümedi
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait Sakarya Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası, 25 yıllığına bedelsiz ve 50 milyon dolar yatırımla tank üretmek üzere 2018’de BMC-Katar ortaklığına verildi. Aradan 7 yıl geçti ama ne TSK bünyesindeki tanklar yenilenebildi ne de her defasında gündeme getirilip adı iftiharla duyurulan ‘Altay Tankı’ üretimi yapılabildi.
Eskiden tank üretilen Arifiye Fabrikası’nın atıl kalmasının öyküsü şöyle:
Arifiye’deki fabrika 9 Kasım 2018’de BMC Katar ortaklığına verildi. Firmaya Karasu’da 2 milyon metrekare arazi de tahsis edilip 1.5 milyar lira teşvik sağlandı. İlk tank 6.5 yılda tamamlanacaktı. Erdoğan, “Beklemeye tahammülümüz yok” deyince dönemin Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli “2019’da tamam” sözü verdi. Eski Savunma Sanayi başkanı da 2021’i işaret etti.
SÖZLER UNUTULDU
2020’de tankların teslimi gerekiyordu ancak şartlar yerine gelmedi. Sözleşme iptal edilerek fabrika TSK’ya da devredilmedi. Bugüne kadar test amaçlı 6 tank üretildi ancak Almanya motor vermedi, Güney Kore’den alınan motorlar da verimsiz çıktı, yerli motor üretimi öngörüldü. İlk aşamada 500 tank yapımı planlanmıştı. Aradan yıllar geçti, tank fabrikası patron da değiştirdi. İlk satıldığı, iktidara yakın iş insanı Ethem Sancak gitti, Fuat Tosyalı’ya ait Tosyalı Holding geldi.
Büyük sözler yine verildi. “Altay tankı üretilecek” denildi. Hâlâ ortada ne tank var ne TSK’nın elindeki tanklar yenilendi. Altay’ın üretiminin gecikmesi için ise “Almanlar, tank motoru vermedi, Güney Kore’den alınan motor verimsiz çıktı” gerekçeleri ileri sürüldü. Sonuçta aradan 7 yıl geçti fabrika çalışmıyor, tank da ortada yok.
İNŞALLAH GELECEK YILIN 3. ÇEYREĞİ!
Bakan 2025 demişti Tosyalı 2026 diyor
Sakarya Arifiye’deki Tank Palet Fabrikası’nın arazisi tam 2 milyon metrekare.
Katar ordusunun yüzde 49.9’luk paya sahip olduğu BMC’de toplamda yüzde 50.1’lik hissesi olan Ethem Sancak ve Talip Öztürk, bunların tamamını Tosyalı Holding’e satmıştı.
TEST İÇİN TARİH VERDİ
Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Fuat Tosyalı, BMC Savunma’nın patronu. Fuat Tosyalı tankın üretilmesinde kritik önemi olan yerli motor için “Altay tankının yerli motoru BATU için 2026 sonu, 2027 başında testler bitecek. Sonra da devam eden üretim sürecine yerli güç gruplarımızı dahil edeceğiz” demişti.
Altay tankının iki prototipinin geçen yıl Kara Kuvvetleri’ne teslim edildiğini de belirten Tosyalı, 2024’ün kasım ayında yaptığı açıklamada ise şunları söylemişti: “BMC hisselerini devralır almaz bunun savunma ekosisteminin kalbi olan Ankara’ya kurulmasının daha uygun olacağını düşünerek bu kararı aldım. Nitekim Ankara Kazan’da muazzam yatırıma başladık. İnşallah tam takvimine uygun olarak gelecek yılın üçüncü çeyreğinde fabrikamız bitmiş olacak. Hem de şu an üretimine başlanmış olan tanklarımız da oradan açılışla beraber yürüyecek ve ordumuza teslim edilmeye başlanacak.”
Fuat Tosyalı
GEREKÇE YAPTIRIMLAR…
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ise 18 Aralık 2024’de TBMM’de yaptığı açıklamada “Şimdiye kadar Altay tankının envantere girmesi bekleniyordu. Ancak Almanya alt sistemler, motor ve transmisyon ihracat lisansı vermeyince gecikme yaşandı. Yaptırım ve ambargolar oldu ama bunları aşıyoruz, 2025 Ağustos’ta tankların seri üretime başlaması ve envantere girmesi planlanıyor” demişti.
İLK İMZA ATILDIĞINDA SURİYE’DE ESAD, LİBYA’DA KADDAFİ VARDI
TSK telafisi mümkün olmayan bir yara aldı
HAYATİ ÖNEMDEYDİ TSK için hayati önemde olan fabrika, envanterdeki tankları yeniliyordu. Fabrikanın atıl kalmasıyla silahlı kuvvetler kan kaybına uğradı.
Milletin malının belli bir yatırımcıya ve ülkeye dolaylı olarak aktarıldığını söyleyen CHP’li Yankı Bağcıoğlu: Fabrikanın tamamı TSK’ya iade edilmeli.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu “Kamunun kıymetli bir kaynağı, belli bir yatırımcıya ve bir ülkeye kamu gücü kullanılarak dolaylı şekilde aktarıldı. Harekat ve lojistik destek konusunda TSK, telafisi güç yara aldı. Asıl amacın Altay tankının bir an önce üretilmesi ya da kamu kaynaklarının verimli kullanılması olmadığı; 7 gün 24 saat çalışan fabrikanın el değiştirildiği anlaşılıyor. Her şeyi ile kamuya ait olan Tank Palet Fabrikasının tamamı TSK’ya geri verilmeli ve faaliyetine kaldığı yerden devam etmelidir’’ dedi.
Yankı Bağcıoğlu
TARİH SÜREKLİ ERTELENDİ
CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı da SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada “Altay tankı projesi elimizde bu tankı hareket ettirecek güçte yerli bir motor olmadığından ve yabancı menşeli motor tedarikinde yaşanan sorun nedeniyle uzun zamandır sekteye uğruyor’’ dedi. Salıcı “2018’de imzalar atıldı ve tankın 6.5 yılda tamamlanacağı söylendi. Erdoğan ise ‘Beklemeye tahammülümüz yok” dedi. Dönemin MSB Nurettin Canikli “2019’da tamam” açıklaması yaptı. Savunma Sanayii eski Başkanı 2021’i işaret etti. Sonraki başkan, tarihi 2025 yaptı. Geçen ay yeni yüklenici Fuat Tosyalı “Seri üretim seneye üçüncü çeyrekte” dedi. Altay tankı için ilk imza atıldığında Suriye’de Esad, Libya’da Kaddafi, Mısır’da Mübarek iktidardaydı. Erdoğan Başbakan, dolar 1 lira 10 kuruştu. Sene 2025 ortada ne fabrika var ne de tank… ’’
Source: Başak Kaya
Adım adım Batı Şeria’yı ilhak
Gazze”deki ateşkesi bozmak için her adımı atan İsrail, bir yandan da Batı Şeria”yı resmen işgale başladı. 20 yıl sonra işgal tankları bölgeye girdi. Cenin ve Tulkerim”de kadın, çocuk ve yaşlılar dahil 350 Filistinliyi daha esir aldılar. Filistinli uzmanlara göre İsrail, mülteci kamplarını “Batı Şeria”yı ilhak” öncesi boşaltmaya çalışıyor. Şimdiye kadar Batı Şeria”da 40 binden fazla Filistinli yerlerinden edildi. Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye”nin güneyindeki işgallerinin kalıcı olacağını belirtti.
Source: Sabah
Yunanistan’da Dedeağaç alarmı
Yunan basını, Trump”ın, Yunanistan”ın Dedeağaç kentindeki Amerikan üssünü kapatma kararı aldığını iddia etti. Dimokratia gazetesi, manşetten duyurduğu haberde, ABD hükümetinin Dedeağaç”taki üssün faaliyetlerinin devam edip etmeyeceğini belirlemek için acil bir gereklilik incelemesi başlattığını yazdı. Ukrayna”daki savaşın sona ermesiyle birlikte bu üssün artık gerekli görülmeyerek kapatılabileceği öne sürüldü.
Source: Sabah
Sırp lider Vucic, BM”de Rusya”nın Ukrayna”dan çekilmesi için verdikleri “evet” oyu için özür diledi
Vucic, ülkesinde televizyon programında yaptığı açıklamada, BM Genel Kurulu”nda Rus birliklerinin Ukrayna”dan çekilmesini talep eden karar tasarısına destek verdiklerini ve bunun hata olduğunu düşündüğünü belirtti. Sırbistan”ın “evet” oyu verdiği karar tasarısı konusunda “çekimser” kalması gerektiğini aktaran Vucic, şunları kaydetti: “Bu konuda tarafsız bir tutum sergilememiz gerekirdi. Sırbistan”ın bir hata yaptığını düşünüyorum, bu yüzden Sırbistan vatandaşlarından özür diliyorum ve bunun sorumluluğunu üstleniyorum. Belki yorgunum, belki fazla meşgulüm ve her şeye yetişemiyorum. Avrupa tarafından sunulan karar tasarısına “evet” oyu verdik. ABD”nin sunduğu karar tasarısı konusunda ise tam da olması gerektiği gibi hareket ettik ve çekimser kaldık. Ancak benim düşünceme göre, Avrupa karar tasarısında da çekimser kalmalıydık. Bu yüzden Avrupa”da siyasi desteğimi veya puanlarımı kaybedeceğim kesin ama yine de Sırbistan”ın çekimser kalması gerektiğine inanıyorum.” Cumhurbaşkanı olarak kendi görüşünü ve tutumunu dile getirme hakkı bulunduğunu belirten Vucic, ülkesinin çıkarları doğrultusunda çekimser kalmaları gerektiğini ifade etti. BM Genel Kurulu”ndaki oylama BM Genel Kurulu”ndaki oturumda, Ukrayna”nın hazırladığı, “Rus güçlerinin derhal geri çekilerek savaşın sonlandırılmasını” talep eden ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri tarafından da desteklenen karar tasarısı oylamaya sunuldu. Genel Kurul”daki oylamada 18 “hayır” oyuna karşılık 93 “evet” oyuyla Ukrayna”nın tasarısı kabul edildi. Oylamada 65 ülke çekimser kaldı. Oylamada, ABD ve Rusya tasarıya “hayır” oyu verirken, Türkiye “evet” oyu veren ülkeler arasında yer aldı. Öte yandan Ukrayna”nın tasarısının yanı sıra ABD tarafından sunulan tasarıda “Rusya-Ukrayna çatışması” ifadesi için “Rusya Federasyonu”nun Ukrayna”yı tam kapsamlı işgali” şeklinde yapılan değişikliklerin salonda kabul edilmesi sonucu, ABD kendi tasarısının oylamasında çekimser oy kullanmıştı. ABD”nin tasarısı 8″e karşı 93 oyla kabul edilirken, 73 ülke de çekimser kalmıştı.
Source: Internet Haber
İsrailli Bakan Strock: Savaşı kazanmak, son rehinenin geri getirilmesinden daha önemli
Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich”in liderliğini yaptığı Dini Siyonizm Partisi”nin üyesi olan Strock, İsrail”in Kanal 12 televizyonuna verdiği röportajda, “Savaşı kazanmak, son rehinenin geri getirilmesinden daha önemli.” dedi.
Strock, “Gazze”de stratejik zafer elde etmek için bazı rehinelerden vazgeçmek zorunda kalabiliriz. Bu, 10 yıl önce İsrail”de üzerinde uzlaşılmış bir konuydu.” ifadelerini kullandı.
Strock, geçmişte muhalefet lideri Yair Lapid ve eski İç Güvenlik Bakanı Omer Bar-Lev”in, bir rehinenin serbest bırakılması karşılığında birden fazla mahkumun salıverilmesini engelleyen bir yasa tasarısı sunduğunu hatırlatarak, bugün benzer görüşlerin aşırıcı olarak değerlendirildiğini ancak bu anlayışın yeniden benimsenmesi gerektiğini vurguladı.
Filistinlileri serbest bırakmaya devam etmeleri ve “zayıflık göstermelerinin” düşmanlarının İsrail”in karar alma yeteneği olmadığı sonucuna varmasına neden olacağını savunan Strock, Hamas”ı ortadan kaldırıp Filistinlilerin büyük çoğunluğunu Gazze”den çıkarmayı ve orayı kontrol altına almayı başarmaları durumunda, bunun tüm bölgeye güçlü bir mesaj olacağını belirtti.
Strock, daha önce de Hamas ile yapılan anlaşmaya karşı olduğunu açıklamış ve temmuz ayında partisiyle hükümetten çekilme tehdidinde bulunmuştu.
Hamas ile İsrail arasındaki ateşkes ve esir takası anlaşması
Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15″te yürürlüğe girmişti.
Esir takasının ilk altı turunda, İsrail hapishanelerindeki 1135 Filistinli esir ile Gazze”deki sağ 19 İsrailli esir serbest bırakılmış, ayrıca Gazze”deki 5 Taylandlı esir de serbest kalmıştı. Bu hafta 4 İsrailli esirin ise cenazesi teslim edilmişti.
Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasına göre, 42 günlük birinci aşamada toplam 1900″ün üzerinde Filistinli esir ve 33 İsrailli esirin serbest bırakılması bekleniyor.
İsrail anlaşmayı ihlal ederek Filistinli esirleri serbest bırakmadı
Hamas”ın esir takasının yedinci turu kapsamında Gazze Şeridi”ndeki 6 İsrailli esiri salıvermesine rağmen İsrail, Filistinli esirlerin serbest bırakılmasını askıya aldığını açıklamıştı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu”nun ofisinden yapılan açıklamada, “İsrailli esirleri küçük düşüren törenler ve propaganda amacıyla kullanıldıkları” gerekçesiyle Filistinli esirlerin serbest bırakılmasının askıya alındığı bildirilmişti.
Açıklamada, Gazze Şeridi”ndeki diğer İsrailli esirlerin teslim edilmesi ve teslimlerin törensiz yapılması garanti altına alınana kadar “602 Filistinli esirin” serbest bırakılmayacağı duyurulmuştu.
Hamas”a bağlı Esirler Medya Ofisinden daha önce yapılan açıklamada, İsrail”in 151″i müebbet ve ağır hapis cezasına çarptırılmış 620 Filistinli esiri serbest bırakacağı bildirilmişti.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
8 ayrı organize suç örgütüne operasyon: Elebaşları gözaltına alındı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya: 8 ayrı organize suç örgütüne yönelik 6 il merkezli geçen hafta düzenlediğimiz operasyonlarımızda; elebaşlarının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 74 şüpheli yakalandı.Ayrıntılar geliyor…➡️ İstanbul”da Ş.K.”nin,➡️ Balıkesir”de F.Ö.”nün,➡️ Antalya”da Y.K.”nin (Cezaevinde),➡️ Tekirdağ”da E.Y.”nin,➡️ Kırklareli”de N.G. ve E.K.”nin (2 ayrı örgüt),➡️ Bursa”da F.Y.K. ve A.A.”nın (2 ayrı örgüt) elebaşılığını yaptığı 8 ayrı Organize Suç Örgütüne yönelik 6 il… pic.twitter.com/708cHchxpl— Ali Yerlikaya (@AliYerlikaya) February 25, 2025
Source: Www.star.com.tr
Operasyonlar devam ediyor! Abdullah Nazım Keref yakalandı
Devrik Beşşar Esed rejiminin işkence merkezlerinden Filistin Şubesi”nin sorgulama birimi sorumlularından Albay Abdullah Nazım Keref, Şam”da yakalandı.AA”nın Suriye”deki güvenlik güçleri kaynaklarından edindiği bilgiye göre devrik rejimin savaş suçlularına yönelik operasyonlar devam ediyor.Rejimin işkence merkezlerinden olan Filistin Şubesi”nin sorgulama birimi sorumlularından, işkence ve katliamlarıyla bilinen Albay Keref, güvenlik güçlerince başkent Şam”da yakalandı.Suriye: AB”nin bazı yaptırımları askıya alma kararını memnuniyetle karşılıyoruzGazze kasabı Netanyahu”nun Suriye açıklamasına tepki yağıyor”Güçlü bir duruş sergileme” vurgusu! Suriyeli Türkmenlerden kurultay hazırlığı
Source: Www.star.com.tr
Macron: Barış, Ukrayna”nın teslim olması anlamına gelmez
Macron, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray”da ortak basın toplantısı düzenledi.Yaklaşık 5 yıl önce çıkan yangın sonrası restorasyon çalışmalarının tamamlandığı Notre Dame Katedrali”nin aralık ayında Paris”te yapılan açılışına Trump”ın da katılımından dolayı teşekkür eden Macron, ABD”ye bu ziyaretinde jeopolitik konuların öncelikli olduğunu ifade etti.Ukrayna”nın Rusya”ya karşı “direnişinin” herkes tarafından takdir topladığını belirten Macron, 3 yıldır devam eden savaşa ilişkin “Hiç kimse en güçlünün yasasının geçerli olduğu bir dünyada yaşamak istemez.” ifadelerini kullandı.Öte yandan, Ukrayna için Trump”ın “barışı inşa isteğini” paylaştıklarını belirten Macron, ABD Başkanı ile görüşmelerinde de bu konuda “önemli ilerlemeler” kaydettiklerini belirtti.Macron ayrıca, Trump”ın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşecek olmasından da memnuniyet duyduğunu dile getirdi.Ukrayna”da barışın “hayatları kurtarmak için bir zorunluluk” olduğunu kaydeden Macron “Barış Ukrayna”nın teslim olması anlamına gelmez ve ateşkes (güvenlik) garantileri olmadan sağlanamaz.” dedi.Avrupa”nın güvenliği ve savunması için “daha fazlasını yapmaya” hazır oldukları mesajını veren Macron, “Avrupa”nın (Ukrayna için) güvenlik garantilerinin parçası olması konusunda net bir mesaj taşıyorum.” ifadesini kullandı.Ayrıca Macron Ukrayna”da barışı tesis edecek “hızlı ancak kırılgan olmayan bir anlaşma” istediklerini vurguladı.- GÜVENLİK GARANTİLERİ İÇİN ABD”NİN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR2022 yılındaki saldırılarda çok sayıda sivilin öldüğü “Buça”daki savaş suçlarından sonra Putin ile iletişimi kestiğini” çünkü diyalog çağrılarına Putin”den olumlu cevap alamadıklarını ifade eden Macron, Trump”ın Putin ile temaslarda bulunmak için “iyi nedenleri” olduğunu söyledi.Macron, “Tartışmak, müzakere etmek güzel şey ama kısa vadede güvenlik garantileri almaya çalışmalıyız. Bunun için Amerikan desteğine ihtiyacımız var.” dedi.- UKRAYNA”YA BARIŞ GÜCÜ GÖNDERMEMacron, Avrupalı devletler arasında fikir ayrılığının yaşandığına dair haberlerin basına yansıdığı Ukrayna”ya asker gönderme konusuna ilişkin ise “Ukrayna ve Rusya arasında müzakere edilmiş ve imzalanmış ve bizim de kolektif olarak garantörleri olduğumuz kalıcı ve sağlam bir barış bir kez sağlandıktan sonra İngiltere ve Fransa olarak “biz hazırız” diyoruz.” ifadelerini kullandı.Barışın tesisinden sonra bu ülkeye barış gücü gönderilmesinin Avrupalı devletler arasında hala müzakere edildiğini dile getiren Macron bu birliklerin sınıra ya da çatışmaların yaşandığı bölgelere konuşlanmayacağını ve “barışın garantörleri” misyonunu yükleneceğini belirtti.
Source: Www.star.com.tr
Basın toplantısında gerginlik! Sorulan soru kızdırdı
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, başkent Washington DC”de Suudi Arabistan Savunma Bakanı Prens Halid bin Salman ile bir araya geldi.Savunma Bakanlığı”nda (Pentagon) gerçekleşen görüşmede iki ülke arasındaki güvenlik ilişkilerinin ele alındığı belirtildi.Görüşme öncesinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Hegseth, ABD”nin İran”dan gelebilecek bir saldırıya karşı Suudi Arabistan”ı savunmaya yardım edip etmeyeceği sorusuna, “Bugün bu konu hakkında konuşacağız. İran, bölgede büyük bir endişe kaynağı. Suudi Arabistan büyük ortağımız ve bu konuyu görüşeceğiz.” dedi.Hegseth, ABD Başkanı Donald Trump”ın görevden aldığı Genelkurmay Başkanı Charles Brown”ın yerine yapılan atamayla ilgili soruyu ise reddetti.Bir muhabirin “Bir sonraki genelkurmay başkanı olarak niteliksiz bir emekli korgenerali niye seçtiniz?” sorusuna Hegseth, “Niteliksiz sorunuzu reddetmeyi tercih edeceğim.” cevabını verdi.- BROWN”UN GÖREVDEN ALINMASIABD Başkanı Donald Trump, 21 Şubat”ta Genelkurmay Başkanı Charles Brown”ı ani bir kararla görevden alarak yerine Hava Kuvvetleri”nden korgeneral rütbesiyle emekli olan Dan Caine”i aday gösterdiğini duyurmuştu.Trump, Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, hizmetlerinden dolayı Brown”a teşekkür etmiş, yeni genelkurmay başkanı Caine için, “General Caine başarılı bir pilot, ulusal güvenlik uzmanı, başarılı bir girişimci ve önemli kurumlar arası ve özel operasyonlar deneyimine sahip bir savaşçıdır.” ifadesini kullanmıştı.Brown, ABD tarihinde Genelkurmay Başkanı rütbesiyle görev yapan ikinci siyahi Amerikalı olarak kayıtlara geçmişti.Görevden aldı
Source: Www.star.com.tr
Miroşnik: ABD ve Rusya Türkiye”yi tercih ediyor
Rusya Dışişleri Bakanlığı Özel Yetkili Büyükelçisi Miroşnik, Ankara”da düzenlenen, “Ukrayna Krizi: Doğuşu ve Çözüm Yolları” isimli etkinlikte konuştu. “Kiev rejimi ve onun silahlı güçlerinin” sivillere karşı işledikleri suçların hesabını vereceğini belirten Büyükelçi Miroşnik, şu ana kadar 6 binden fazla Ukraynalı militan hakkında ceza davası açıldığını, 400″den fazla mahkeme sürecinin tamamlandığını ve 500″den fazla Ukraynalının 8,5 yıl ile ömür boyu hapis içeren cezalar aldığını söyledi. ABD”nin yeni Başkanı Donald Trump”ın Ukrayna”daki çatışmayı en kısa sürede sona erdirme arzusunu dile getirdiğini, binlerce gencin öldürülmesine göz yummayacağını belirttiğini ifade eden Miroşnik, “Rusya her zaman Ukrayna”daki çatışmanın siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesine hazır olduğunu bu süreç boyunca açıkça beyan etmiştir. 12 Şubat 2025″te iki ülke lideri üç yıllık sessizliğin ardından telefon görüşmesi gerçekleştirerek yüz yüze gelinmesi konusunda mutabakata varmıştır. Bugün (Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov) Lavrov da Ankara”da bulunuyor ve şu an bizim konuştuğumuz konuları ele alıyorlar” şeklinde konuştu Riyad”da yapılan görüşmeye değinen Büyükelçi Miroşnik, “Taraflar arasında temas sağlandı ve müzakere gruplarıyla pozisyonlar şekillendirilmeye başlandı. Şu anda taraflar bu krizden, Ukrayna”daki çatışmadan olası çıkış yollarını müzakerelerle beraber ele alıyorlar. Müzakereler sırasında krizden kurtulmanın pek çok yolunun tartışıldığı kaçınılmaz. Fakat geçtiğimiz hazirandan beri Rusya kendi duruşunu net bir şekilde belli etti ve bu duruşa bağlı kalmaktadır. Geri alınan topraklardaki halk da dahil tüm Rusya halkının güvenliğinin sağlanması bağlı kalınan pozisyonlardan bir tanesidir. Ukrayna”nın tümünde askeri gücün 80-100 bin seviyesine indirilmesi, uzun menzilli silahların ortadan kaldırılması. Ukrayna”nın Neonazi düşünce şeklinden vazgeçmediği sürece bu krizin çözülmesi mümkün görünmüyor. Rusya”nın kendi anayasal topraklarından vazgeçmesi söz konusu değildir. Bu bölgeler tamamen Rusya Federasyonu”nun tam kontrolüne geçmelidir. Rusya, çatışmanın gerekçesiz bir şekilde dondurulmasını kabul etmiyor. Zira bu, ilerleyen süreçte daha büyük tırmanışlara ve zorluklara yol açacaktır. Kiev rejimi siyasi liderliği işlediği suçların ve kanlı savaşı başlatmanın sorumluluğunu üstlenmelidir ve hukuk önünde hesap vermelidir” ifadelerine yer verdi. Riyad”daki müzakerelere Ukrayna”nın davet edilmediğini belirten Miroşnik, “Aynı şekilde Ukrayna”nın Batı dünyasını koruduğu söylemi de anlamını yitirdi. ABD Başkanı, Kiev”den verilen destek karşılığında 500 milyar dolar talep ediyor. Ayrıca Ukrayna”nın doğal kaynaklarını ABD”ye devretmesi karşısında bir anlaşma teklif ediyor” dedi. Büyükelçi Miroşnik, “AB ülkeleri biliyorlar ki Ukrayna”ya aktardıkları her şey kanlı bir savaşa destek olmaktan başka bir şey yapmıyor. Bu yüzden Amerika ve Rusya arasındaki müzakerelerde Avrupa ülkeleri yer almıyorlar. Çünkü sergiledikleri duruş, Rusya”nın sergilediği duruşla örtüşmüyor. Belki de bu yüzden Washington ve Moskova, müzakereleri gerçekleştirmek için umut ve dostluk vaat eden ülke olan Türkiye”yi tercih ediyorlar” şeklinde konuştu. Trump”tan Ukrayna mesajı: Artık zamanı geldiMacron: Barış, Ukrayna”nın teslim olması anlamına gelmezPutin: Trump”ın Ukrayna”daki siyasi durumu iyileştirmek istediğine inanıyorum
Source: Www.star.com.tr
“ABD Dedeağaç”taki üssünü kapatacak” iddiasına yanıt
ABD Savunma Bakanlığından bir yetkili, ABD nin, Yunanistan ın Dedeağaç kentinde bir askeri üssü olmadığını, buradaki üssün Yunan tesisi olup iki ülke arasındaki anlaşmalar çerçevesinde kullanıldığını belirtti. Savunma Bakanlığı yetkilisi, AA muhabirine, Yunan basınında çıkan ABD nin Dedeağaç taki üssünü kapatacağı yönündeki haberle ilgili yazılı açıklama yaptı. Açıklamada yetkili, ABD nin, Dedeağaç ta bir üssü yok, burası ABD nin Karşılıklı Savunma İşbirliği Anlaşması çerçevesinde erişim hakkına sahip olduğu bir Yunan tesisidir. ifadesini kullandı. Söz konusu üssün sadece ABD teçhizatının Avrupa ya giriş ve çıkışında bir ulaşım merkezi olarak kullanıldığını belirten yetkili, Burası ABD nin kapatacağı bir üs değildir. ifadesine yer verdi. YUNAN BASINI ABD NİN DEDEAPAÇ TAKİ ÜSSÜNÜ KAPATACAĞINI İDDİA ETMİŞTİ Yunan Dimokratia ve Ta Nea gazeteleri, ABD Başkanı Donald Trump ın, Yunanistan ın Dedeağaç kentindeki Amerikan üssünü kapatma kararı aldığını iddia etmişti. Dimokratia gazetesinin, Ukrayna daki savaşın sona ermesiyle birlikte bu üssün artık gerekli görülmeyerek kapatılabileceği öne sürülen haberinde, Üssün kapatılması, Türkiye nin Boğazlar üzerindeki etkisini güçlendirecek ve Ankara nın bölgede giriş çıkışları kontrol etme yetkisini artıracak. ifadesi yer almıştı. Ta Nea gazetesinin haberinde de ABD nin Ukrayna ya desteğini azaltmasıyla Dedeağaç taki üssün kapatılması durumunda, Yunanistan gibi ülkelerin olumsuz etkileneceği yorumu yapılmıştı. *Haberin görseli DHA tarafından servis edilmiştir. Temsilidir.
Source: Habertürk
Başsavcılık harekete geçti: 14 gözaltı kararı!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı:
“”Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımız Terör Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturmalar kapsamında, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Hava Kuvvetleri Komutanlığını hedef alarak içerisinde yuvalanan ve “mahrem hizmetler” olarak adlandırılan yapılanmasına ilişkin iltisakı ve irtibatı olduğu, örgütün güncel finans yapılanmasında faaliyetlerde bulundukları anlaşılan, Ankara ili genelinde çeşitli semtlerde bulunan büfe, bakkal, market gibi umuma açık işyerlerinde bulunan kontörlü sabit hatları kullanmak suretiyle sivil imamlar ile iletişim sağladıkları ve haberleştikleri tespit edilen; 1’i mahrem imam, 1’i görevde 4’ü daha önce ihraç/emekli edilmiş 5 subay, 7’si ihraç edilmiş astsubay, 1’i daha önce ilişiği kesilmiş askeri öğrenci olmak üzere toplam 14 şüphelinin, 25 Şubat 2025 tarihinden itibaren Ankara merkezli 4 ilde, eş zamanlı olarak gözaltına alınmalarına karar verilmiştir.
Şüphelilerin yakalanmasına yönelik işlemlere Ankara İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince devam edilmektedir.
Source:
Son dakika: Hava Kuvvetleri Komutanlığı”na FETÖ operasyonu! 14 kişi gözaltına alındı
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığı yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 14 şüpheli için gözaltı kararı verdi.
Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen incelemelerde, örgütün Hava Kuvvetleri içindeki “mahrem hizmetler” yapılanmasında yer aldığı belirlenen şüphelilerin, güncel finansal faaliyetlerde bulunduğu tespit edildi.
Soruşturma kapsamında, şüphelilerin Ankara”daki büfe, bakkal ve marketlerde bulunan kontörlü sabit hatlar aracılığıyla örgütün “sivil imamları” ile iletişim kurdukları belirlendi.
5 subay ve 7 astsubay…
Başsavcılık, bir sözde mahrem imam, biri muvazzaf olmak üzere 5 subay, ihraç edilen 7 astsubay ve ilişiği kesilen 1 askeri öğrenciyi kapsayan 14 kişi hakkında gözaltı kararı verdi.
Şüphelilerin, Ankara merkezli 4 ilde eş zamanlı olarak yakalanmasına yönelik operasyonlar, Ankara Emniyet Müdürlüğü ekiplerince sürdürülüyor.
Source: Dünya Gazetesi
Küresel piyasalar karışık seyrediyor
ABD Başkanı Donald Trump”ın korumacı ticari tavrının küresel ekonomiye yönelik etkileri varlığını korurken, ülkede enflasyonist baskıların artabileceği endişeleri pay piyasalarında risk algısını yükseltiyor.
Analistler, ABD Başkanı Donald Trump”ın 30 gün süreyle ertelenen Kanada ile Meksika”ya yönelik tarifelerin “zamanında ve planlandığı şekilde ilerlediğini” ifade etmesinin ticaret savaşı endişelerini artırdığını kaydetti.
Öte yandan, dün açıklamalarda bulunan Trump, Rusya-Ukrayna Savaşı”nı sona erdirmek için hem Rusya hem Ukrayna tarafıyla görüşmelerin sürdüğünü ve Kiev yönetimiyle kıymetli madenler anlaşmasında sona geldiklerini kaydetti.
Bu gelişmelerin yanı sıra cuma günü yayımlanacak kişisel tüketim harcamaları verilerinin yatırımcıların odağında olduğu kaydeden analistler, söz konusu verinin ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerinin zamanlamasına yönelik fiyatlamaları etkileyebileceğini söyledi.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed”in bu yılın ilk faiz indirimini haziran ayında yapacağına yönelik fiyatlamalar öne çıkıyor.
Kurumsal tarafta ise ABD”li kahve zinciri Starbucks”ın hisseleri dün 1100 kurumsal pozisyonu kaldırma kararı aldığını duyurması sonrasında yüzde 1,3 artış gösterdi.
ABD”li çip şirketi Nvidia”nın hisselerindeki yüzde 3″ten fazla düşüş de dikkati çekti. ABD”de gelecek dört yıl içinde 500 milyar dolardan fazla yatırım yapacağını bildiren Apple”ın hisseleri ise günü hafif yükselişle tamamladı.
Analistler, Nvidia”nın yarın açıklanacak finansal sonuçlarının yatırımcıların odağında bulunduğunu ifade ederek sektör bazlı oynaklığın artabileceğini söyledi.
Bu gelişmelerle ABD”nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,38, dolar endeksi de yatay seyirle 106,6 seviyesinde dengelendi.
Ticaret savaşlarına ilişkin endişelerin güvenli liman varlıklara olan talebi artırmasıyla yükseliş eğilimini sürdüren altının ons fiyatı dün 2 bin 956,25 dolarla rekor tazelemesinin ardından gerileyerek 2 bin 951 dolardan kapandı. Altının ons fiyatı şu sıralarda ise yüzde 0,4 değer kaybıyla 2 bin 938 dolardan işlem görüyor.
Brent petrolün varil fiyatı da önceki kapanışın yüzde 0,5 üzerinde 74,7 dolardan satılıyor.
New York Borsası”nda dün, S&P 500 endeksi yüzde 0,50, Nasdaq endeksi yüzde 1,21 değer düşerken, Dow Jones endeksi yüzde 0,08 yükseldi. ABD”de endeks vadeli kontratlar yeni güne pozitif bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında dün karışık bir seyir izlenirken, bugün gözler Almanya”da açıklanacak büyüme verilerine çevrildi.
Almanya”da imalat aktivitesindeki daralma ana gündem maddelerinden olmayı sürdürürken, 2024″ün son çeyreğinde ülke ekonomisinin daralmaya devam etmesi öngörülüyor.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) dün yayımladığı şubat ayı raporunda Alman sanayisinin geleceğinin belirsizliğini koruduğu belirtilerek, yüksek seviyedeki ekonomik belirsizlik ile şu anda çok düşük olan kapasite kullanımının yatırımlar üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiği ifade edildi.
Yılın ocak-mart döneminde ekonomide hafif bir toparlanma beklendiğine yer verilen raporda, “Devam eden zayıf ekonomik eğilime rağmen Alman ekonomisi 2025″in ilk çeyreğinde hafif bir büyüme kaydedebilir. Sanayi, kış çeyreğinde öncekine kıyasla büyümede daha az engelleyici olabilir ve inşaat sektörü bir önceki çeyrekle yaklaşık aynı seviyede kalabilir.” ifadeleri yer aldı.
Öte yandan, ülkedeki erken genel seçimlerin sonuçlarına yönelik haber akışı takip edilmeye devam ederken, seçimlerden galip çıkan Hristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin başbakan adayı ve Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Genel Başkanı Friedrich Merz, Sosyal Demokrat Parti (SPD) ile hükümeti kurmak istediklerini söyledi.
Hükümeti kurma görevinin CDU/CSU”da olduğunu vurgulayan Merz, meclisteki sandalye dağılımına bakıldığında CDU/CSU ve SPD”nin toplamda 328 milletvekili sayısıyla koalisyon hükümetini kurabileceğine işaret etti.
“Biz de tam da bunu istiyoruz.” diyen Merz, gelecek günlerde bu konuda görüşmeler yapacaklarını kaydetti.
Dün, Almanya”da DAX 40 endeksi yüzde 0,62 ve İtalya”da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,13 yükselirken, Fransa”da CAC 40 endeksi yüzde 0,78 düştü. İngiltere”de FTSE 100 ise yatay seyretti. Avrupa”da endeks vadeli kontratlar yeni güne negatif bir seyirle başladı.
Asya tarafında satıcılı bir seyir izlenirken, Güney Kore Merkez Bankası politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 2,75 seviyesine çekti.
Bankadan yapılan açıklamada, hanehalkı borcunda devam eden yavaşlamayla birlikte enflasyonun dengelendiği kaydedilerek, büyümede yavaşlamanın beklendiği, bu nedenle faiz oranını daha da düşürmenin ve ekonomi üzerindeki aşağı yönlü baskıyı hafifletmenin uygun olduğuna karar verildiği ifade edildi.
Öte yandan, bölge genelinde teknoloji hisseleri öncülüğünde satıcılı seyir öne çıkarken, cuma günü ABD”nin yayımladığı Çin kaynaklı yatırımların engellenmesini öngören, “Önce Amerika Yatırım Politikası” başlıklı genelge ve Trump”ın Kanada ile Meksika”ya gümrük vergisi uygulama kararları bölgedeki risk algısını yükseltiyor.
Bu gelişmelerle kapanışa yakın Japonya”da Nikkei 225 yüzde 1,2, Güney Kore”de Kospi yüzde 0,4, Çin”de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,3 ve Hong Kong”da Hang Seng endeksi yüzde 0,8 geriledi.
Yurt içinde dün satış ağırlıklı bir seyir izleyen Borsa İstanbul”da BIST 100 endeksi, günü yüzde 0,28 değer kaybederek 9.574,83 puandan tamamladı.
Dolar/TL, dün yatay seyirle 36,4356″dan kapanırken, bugün bankalararası piyasanın açılışında yüzde 0,1 artışla 36,4630 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün yurt içinde sektörel enflasyon beklentileri, yurt dışında Almanya”da büyüme, ABD”de konut fiyat endeksi, New York Fed tüketici güven endeksi ve Richmond Fed imalat sanayi endeksinin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.550 ve 9.500 puanın destek, 9.700 ve 9.800 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu vurguladı.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler şöyle:
10.00 Türkiye, şubat ayı sektörel enflasyon beklentileri
10.00 Almanya, 4. çeyrek Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH)
17.00 ABD, aralık ayı konut fiyat endeksi
18.00 ABD, şubat ayı New York Fed tüketici güven endeksi
18.00 ABD, şubat ayı Richmond Fed imalat sanayi endeksi
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source:
Prof. Dr. Afyoncu”nun sözleri Yunan basınında gündem oldu! “Size boşu boşuna silah satıyorlar”
Yunan basınında, Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Afyoncu”nun Türkiye”nin Yunanistan”a “saldırma niyeti” olmadığına ve Yunanistan”ın gereksiz düzeyde savunma harcaması yaptığına ilişkin ifadeleri gündeme geldi.Yunanistan merkezli Newsbeast haber sitesi, Prof. Dr. Afyoncu”nun bir Türk televizyon kanalındaki değerlendirmelerine yer verdi.Haberde, bir Yunan askeriyle aralarındaki diyalogdan alıntı yapan Afyoncu”nun, Türkiye”nin Yunanistan”dan toprak alma gibi bir derdi olmadığı ancak Ankara”nın Ege Denizi”nde hakları bulunduğu şeklindeki değerlendirmesi paylaşıldı.Rektörün iki ülkenin bir araya gelerek bunlar üzerine görüşmesi gerektiğine ilişkin ifadelerine atıfta bulunularak, Afyoncu”nun şu ifadelerine yer verildi:”500-600 milyon avro vererek Fransa”dan firkateyn alıyor. Neden alıyorsun? Türkiye Cumhuriyetiyle yarın bir savaş çıktığı zaman onun karşısında senin onlarla durma ihtimalin yok. Ama bizim de size karşı bir saldırma niyetimiz yok. Size boşu boşuna silah satıyorlar.”Ayrıca Afyoncu”nun Yunanistan”ın Türkiye”den daha az nüfusa sahip olmasına rağmen benzer düzeyde savunma bütçesi ayırmasına ve Yunanistan”ın nüfusuna oranla bu düzeyde harcama yapmaması gerektiğine dikkat çektiği aktarıldı.Korsan yeminde çarpıcı ayrıntı
Source: Www.star.com.tr
Yunan basını Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Afyoncu”nun değerlendirmelerine yer verdi
Yunanistan merkezli Newsbeast haber sitesi, Prof. Dr. Afyoncu”nun bir Türk televizyon kanalındaki değerlendirmelerine yer verdi.
Haberde, bir Yunan askeriyle aralarındaki diyalogdan alıntı yapan Afyoncu”nun, Türkiye”nin Yunanistan’dan toprak alma gibi bir derdi olmadığı ancak Ankara’nın Ege Denizi”nde hakları bulunduğu şeklindeki değerlendirmesi paylaşıldı.
Rektörün iki ülkenin bir araya gelerek bunlar üzerine görüşmesi gerektiğine ilişkin ifadelerine atıfta bulunularak, Afyoncu”nun şu ifadelerine yer verildi:
“500-600 milyon avro vererek Fransa”dan firkateyn alıyor. Neden alıyorsun? Türkiye Cumhuriyetiyle yarın bir savaş çıktığı zaman onun karşısında senin onlarla durma ihtimalin yok. Ama bizim de size karşı bir saldırma niyetimiz yok. Size boşu boşuna silah satıyorlar.”
Ayrıca Afyoncu”nun Yunanistan”ın Türkiye”den daha az nüfusa sahip olmasına rağmen benzer düzeyde savunma bütçesi ayırmasına ve Yunanistan”ın nüfusuna oranla bu düzeyde harcama yapmaması gerektiğine dikkat çektiği aktarıldı.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Source: