“Uluslararası Çatışmalar Gündemi – Savunma İleriye Taşınıyor, Türkiye Arabuluculuk Yapıyor”

Türk Savunması üst seviyeye geçecek! TF-2000 ile MİLDEN resmen karara bağlandı

YEŞİM ERASLAN ANKARA – Bölgesel güç olmaktan çıkıp küresel güç olma yolunda önemli adımlar atan, NATO ve AB üyesi ülkelere savunma ürünleri ihraç eden Türkiye, silah sanayiinde üst seviyeye geçmek için yeni hedefler belirledi. #r-1116482# Geçtiğimiz yıl “ Çelik Kubbe” yle Gök Vatan’ın savunma projelerine start veren Türkiye, bu yılın ilk Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısında Mavi Vatan için düğmeye bastı. Savunma sanayisinin 2024 yılında gerçekleştirdiği çalışmaların, gelecek hedeflerin ve kritik projelerin değerlendirildiği toplantıda alınan kararlarda Mavi Vatan savunması ve kamikaze araçlar öne çıktı. Bu çerçevede TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribi ve MİLDEN projeleri resmen onaylandı. Çelik Kubbe ile hava savunmasında katman katman şemsiye oluşturan Türkiye, şimdi de Mavi Vatan’ın savunmasını TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribi ile sağlayacak. TCG ANADOLU ve millî uçak gemisi gibi “güç çarpanı” deniz unsurlarını koruyacak olan TF-2000 Hava Savunma Harbi Muhribi, yüzde 85 ile Türkiye’nin en yüksek yerli ve millîlik oranına sahip savaş gemisi olacak. Türkiye’nin denizlerdeki Çelik Kubbe unsuru olarak hizmet verecek olan TF- 2000’in 2028 yılında hizmete girmesi bekleniyor. İlk etapta toplam 4 adet üretilmesi planlanan geminin sayısı ilerleyen dönemde 8 adede çıkarılacak. Çelik Kubbenin eksikliklerinin tamamlanması için bir an önce alçak, orta ve yüksek irtifa hava savunma sistemlerinde seri üretime geçilecek. Türkiye’nin vurucu gücünü artıran uzun menzilli füze sistemlerinde de seri üretim kararı alırken, kuvvet çarpanı etkisi oluşturacak füzelerin geliştirilmesine ağırlık verilecek. Toplantıda karara bağlanan bir diğer proje MİLDEN’le Türkiye, kendi denizaltısını tasarlayıp üretebilen sayılı ülkeler arasına girecek. Öte yandan, savaşlar coğrafyasında bulunan Türkiye, bölgesindeki gelişmelerden dersler çıkararak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarına en doğru cevapları verebilmek için kamikaze araçlara yoğunlaşacak.

Source: Baki Sancak


İletişim Başkanlığının New York”ta düzenlediği panelde, Türk-Amerikan ilişkileri ele alındı

Türkevi”nde gerçekleştirilen “İttifakın Ötesinde: Değişen Dünyada Türk-Amerikan İlişkilerini Yeniden Düşünmek” başlıklı panele Türkiye”nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Büyükelçi Ahmet Yıldız ve Türkiye”nin New York Başkonsolosu Muhittin Ahmet Yazal”ın yanı sıra New York”taki diplomatik misyonların temsilcileri, akademisyenler ile Türk ve Amerikan toplumundan çok sayıda katılımcı yer aldı.

Panelin ilk oturumuna geçilmeden önce Türk-Amerikan ilişkilerinin tarihi ve mevcut durumu hakkında kısa bir video gösterimi yapıldı ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun”un panelist ve katılımcılara yönelik video mesajı yayınlandı.

“Uluslararası sistemde bir dönüşüm dönemindeyiz”

Panelin “Stratejik bağlar, küresel etki: Türkiye ve ABD” başlıklı ilk oturumunda iki ülke ilişkilerinin tarihten günümüze kadarki gelişimi değerlendirildi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Washington Koordinatörü Dr. Kadir Üstün”ün moderatörlüğünü yaptığı oturumda, ilk sözü alan Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Çağrı Erhan, iki ülke arasındaki ilk ilişkilerin 1800″lü yılların başında denizcilik alanında başladığını anlattı.

Erhan, tarihi ilişkilerin yanı sıra günümüzde Türkiye ile ABD arasında ilişkilerin savunma ve eğitim alanında da devam ettiğini vurgulayarak, iki ülke arasında belirlenen yıllık 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine işaret etti.

Başkan Donald Trump ile dünyadaki ilişkilerde yeni bir döneme geçildiğine dikkati çeken Erhan, Türkiye”nin mevcut konjonktürdeki stratejik konumunun altını çizdi ve bu çerçevede iki ülke arasında ticari, savunma ve sosyo-kültürel alanlardaki stratejik ilişkilerin daha iyi noktaya taşınacağını umduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Çağatay Özdemir de Türkiye-ABD ilişkilerinde özellikle 2. Dünya ve Soğuk Savaş sonrası dönemdeki gelişmelere ışık tuttu.

Özdemir, “Uluslararası sistemde bir dönüşüm dönemindeyiz. Güç dinamiklerinin yeniden şekillendiği bu çağda, stratejik ortaklığın hem tarihsel geçmişi hem de esnekliği bünyesinde barındırması bir zorunluluk haline geldi. Türkiye ile ABD arasındaki ittifak bağı, Soğuk Savaş sonrası düzene başarıyla uyum sağlamış ve yeni zorluklar karşısında bütünleşmeyi sürdürmüştür.” diye konuştu.

Türkiye ile ABD arasında uzun dönemdeki ekonomik gelişmelere işaret eden Özdemir, Türk Hava Yolları”nın ABD”de 14 ayrı noktaya direkt uçuşlarını “yumuşak güç uygulamasına” örnek olarak gösterdi.

Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu Üyesi ve SETA”da Araştırmacı Yazar Prof. Dr. Kılıç Buğra Kanat da Türk-Amerikan ilişkilerinin, içindeki anlatı ve olay örgüleri ile her zaman heyecan verici olduğunu belirterek, “İlişkilerin dönem içindeki hız ve karmaşıklığına baktığınızda bazen lunaparktaki hızlı tren hissi veriyor.” diye konuştu.

Kanat, NATO ve Kore Savaşı”ndaki Türk askerinin kahramanlığından, Soğuk Savaş sonrası döneme iki ülke arasındaki ilişkilerin iniş çıkışlar yaşadığına işaret etti ve en son Ukrayna-Rusya savaşını örnek göstererek, “Ancak bölgedeki her krizde birdenbire Türkiye”nin odağı ve stratejik önemi bir kez daha ortaya çıkıyor.” ifadesini kullandı.

Türkiye”nin savunma alanında attığı büyük adımlar dolayısıyla ABD ile savunma sanayi üzerine yeni boyutlarda olumlu gelişmeler göreceğine inandığını belirten Kanat, “Bu alan ana sütun ve aynı zamanda fay hattıydı. Dolayısıyla savunma sanayinde artık sadece Türkiye için değil ABD için de yeni ortaklık ve sistemler kurmanın daha da önemli olacağı bir döneme giriyoruz.” dedi.

“İlişkilerimizde önümüzde çok olumlu günlerin olduğuna inanıyorum”

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Chicago İletişim Ataşesi Burak Akçeşme”nin moderatörlüğünü yaptığı “Ortak Zorluklar, Paylaşılan Sorumluluklar: ABD-Türkiye Ortaklığı” başlıklı panelin ikinci oturumunda konuşan Hudson Enstitüsü Orta Doğu Barış ve Güvenlik Merkezi Direktörü Michael Scott Doran, Suriye”de iki ülke arasındaki ilişkilere değindi.

Doran, bu hafta yapılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan”ın telefon ile katıldığı ABD, Suudi Arabistan ve Suriye liderlerinin toplantısına işaret ederek, “Bence, bu olay gerçekten çok şey söylüyor. Trump, Suriye”ye ekonomik olarak Suudi Arabistan”ın gözünden bakacak ama güvenliği Ankara”nın gözünden görecek.” değerlendirmesi yaptı.

İki ülke arasındaki, Suriye”de ABD”nin terör örgütü gruplara verdiği destek sorununun Trump döneminde çözüleceğine inandığını belirten Doran, “İlişkilerimizde önümüzde çok olumlu günlerin olduğuna inanıyorum ancak o engeli aşmamız gerekiyor.” ifadesini kullandı.

Küresel Politika Enstitüsü (GPI) Başkanı Prof. Dr. Paolo von Scirach da ABD”nin Fetullahçı Terör Örgütü”ne (FETÖ) verdiği destek de dahil iki ülke arasında önceki yıllarda yaşanan ve etkisi halen devam eden S-400 ve F-35 krizlerinin durumunu hatırlattı.

Schirach, “Ama iyi haber şu ki, şimdi ortam tamamen değişti. Ukrayna-Rusya Savaşı gibi bölgedeki akışkan gelişmelerde, Türk diplomasisi yapıcı rol oynamada ve kriz çözme yeteneği konusunda şapka çıkarılacak başarılar elde etti. Türkiye, neredeyse ilk günden itibaren Ukrayna ve Rusya arasında arabulucu olmak için elinden geleni yaptı.” diye konuştu.

Panelde son olarak söz alan ABD Ticaret Odası ABD-Türkiye İş Konseyi İcra Direktörü Jennifer Miel de iki ülkenin birlikte bölgedeki mevcut zorlukları çözmek için çalışmaya devam etmesi gerektiğini, bunun her iki tarafın ticari işbirliği ve refahına olumlu etki yapacağını belirtti.

Miel, Türk ve ABD”li şirketlerin karşılıklı olarak milyarlarca dolarlık binlerce yatırım yaptığını, yüz binlerce yeni istihdam sağladığına dikkati çekerek, Türkiye ile ABD arasında S-400 yaptırımları ve F-35 uçak program gibi halen sorun olarak duran konuların çözülmesinin iki ülkenin yararına olacağını vurguladı.

Paneldeki oturumların ardından konuşmacılar ve davetliler Türkevi”nin giriş katında açılan “Türkiye’nin Değerleri” sergisini gezdi.

Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.

Source:


Takas da Türkiye’den

Ukrayna ve Rusya heyetleri, üç yıl aradan sonra ilk kez İstanbul’da masaya oturdular. Ancak o ana kadar Amerikalıların da dahil olduğu farklı formatlarda bir dizi görüşme yapıldı. Kiev, Moskava, İstanbul üçgeninde yaşananların perde arkasında bilgileri sizlerle paylaşacağım.BELİRSİZLİĞİN HÂKİM OLDUĞU 16 SAAT – ABD Başkanı Trump Ortadoğu’dayken, NATO Dışişleri Bakanları Antalya yolundayken Rusya ve Ukrayna heyetleri konusunda kesinleşmiş, planlanmış bir toplantı sözkonusu değildi.- Rusya Devlet Başkanı Putin’in “İstanbul’da görüşülebilir” açıklaması, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenski’nin Ankara’ya gelişi Amerikalılar tarafından bir fırsat penceresi olarak görüldü. Trump’ın kamuoyuna gezi boyunca yaptığı açıklamalardaki amaç, iki ülkenin liderlerini biraraya getirmekti. Ancak liderler düzeyinde toplantının olmayacağı anlaşılınca, teknik heyetlerin toplantısı için harekete geçildi.- Antalya’daki toplantıya ev sahipliği yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı’na Rubio’ya; “Siz İstanbul’dayken Ukrayna heyetiyle üçlü toplantı yapalım, belki dörtlü formata çevirme imkanı da olur” dedi. Rus heyetinin gündeminde ABD ile farklı konu başlıkları da bulunduğu için 4’lü format gerçekleşmedi.MASADA NELER YAŞANDI?- Rusya- Ukrayna masasında önce iki taraf ayrı yarı tarihsel açıdan soruna bakışlarını anlattı.- Rusya müzakerelerin teknik heyetlerce ele alınmasını isterken, Ukrayna liderler tarafından konuşulması isteklerini gündeme getirdi.- Ukrayna “Önce 30 ya da 60 günlük ateşkes ilan edilsin, liderler arasında görüşme başlasın.” dedi. Ruslar ise “Bunun kalıcı bir çözüm olmayacağını, Ukrayna’nın Rusların çoğunlukta bulunduğu topraklardan çekilmesini” istedi. Taraflar bilinen pozisyonlarını tekrarladılar. – Müzakereler boyunca anlaşamadıkları noktalarda Dışişleri Bakanı Fidan başkanlığındaki Türk heyeti kolaylaştırıcı rol oynadı.BÜYÜK TAKAS ÜÇ KATEGORİDE YAPILACAK- İlerleme sağlanması için Dışişleri Bakanı Hakan Fidan harekete geçerek; “Taraflar arasında güven artırıcı adımla başlansın” diyerek takas önerisini getirdi.- Heyet başkanları toplantı boyunca salondan çıkarak başkentlerinden onay aldılar.- İki taraftan biner toplamda iki bin kişinin takas edilmesi konusunda anlaşıldı.- Takas üç kategoride yani siviller, çocuklar ve askerler olarak gerçekleştirilecek. İki taraf önce isimleri belirleyecek.İKİ TARAF DA TAKAS İÇİN TÜRKİYE’Yİ İSTEDİ – Taraflar takas için Türkiye’nin ev sahipliğini istedi.- İki bin kişi gibi büyük rakamlarda takaslar normalde sınır hatlarında gerçekleştiriliyor. Türkiye kritik isimler için devreye girebileceğini söyledi.SIRADA MEKTUPLAR VAR- Teknik heyet toplantılarının sürebilmesi ve ateşkes bir yol bulunabilmesi için masaya iki tarafın da talep ve koşullarını yazma fikri getirildi.- Buna göre hem Rusya hem de Ukrayna ateşkes için koşullarını ayrı ayrı yazılı hale getirecekler. Mektuplar ya Türkiye üzerinden diğer tarafa iletilecek ya da karşılıklı, doğrudan verilecek.- Taraflar ilkesel olarak yeniden biraraya gelmeye ise “Tamam” dediler.- Her iki tarafın da toplantıya kendi tercümanlarını getirmiş olması dikkati çekti.- Bu arada ABD Dışişleri Bakanı İstanbul’dan ayrılırken Fidan’ın; “Sürecin emin ellerde olduğundan eminiz, hem Cumhurbaşkanı Erdoğan hem de sizin somut bir sonuca ulaşacağınızı, başaracağınızı biliyorum” mesajını verdiğini de paylaşalım.ABD: “TRUMP’IN SADECE TÜRKİYE’YE YAPACAĞI BİR ZİYARET İSTİYORUZ”- Üçlü toplantı kadar Trump’ın Türkiye’ye gelip gelmeyeceği de en merak edilen konu oldu. Putin’den ses çıkmayınca Trump gelmedi.- Ancak Türk ve ABD Dışişleri Bakanları ABD Başkanı Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesi için hazırlıklara başladı.- Amerikalıların Türkiye’ye verdiği mesaj, “Başkan Trump’ın sadece Türkiye’ye yapacağı bir ziyaret planlamak istiyoruz” oldu.ABD İLE SURİYE BAŞLIĞI – Trump’ın Ortadoğu ziyareti öncesinde Suriye Devlet Başkanı Şara ile ABD Dışişleri Bakanı Rubio’nun görüşmesi Antalya için planlanmıştı.- ABD Başkanı Trump Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefonda görüştükten sonra, Şara ile kendisi görüşmeye karar verdi.- Suudi Arabistan’daki görüşme bu talebe göre organize edildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın video konferansla katıldığı toplantıda Trump’ın; “Herkes ikinci bir şansı hakeder. Hiç kimse geçmiş hatalarıyla yargılanmamalı” mesajı dikkat çekti.- ABD Dışişleri Bakanı ile Suriye Dışişleri Bakanının Türkiye’deki görüşmeleri de sıcak bir atmosferde geçti. Rubio, “DEAŞ ile mücadele dahil ülkenizdeki tüm güvenlik sorunlarından sorumlu olmanızı istiyoruz. Yaptırımları kaldırarak, ülkenizin istikrara kavuşmasını istiyoruz. Ülkenizin istikrarı bizim de çıkarımıza” dedi. Trump’ın Şara’dan etkilendiği mesajını da görüşmelerde verdi.- Kendisinin de Kübalı bir göçmen olduğunu hatırlatan Rubio; Suriyeli Bakan’a “Etkileyici, çalışkan bir diasporanız var. Biz istiyoruz ki tüm Suriyeliler bu başarılarını kendi ülkelerinde sergileyebilsinler” ifadesini de kullandı.

Source: Hande Firat